• Sonuç bulunamadı

Bir yıldızın yaşamının bu evresinde, yıldız kütle- sinin yaklaşık yarısı, artık karbon ve oksijenden oluşmuş merkezde top- lanmıştır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir yıldızın yaşamının bu evresinde, yıldız kütle- sinin yaklaşık yarısı, artık karbon ve oksijenden oluşmuş merkezde top- lanmıştır"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

8 Bilim ve Teknik

Şöminede yanan bir odunun ter- sine yıldızlar, içeriden dışarıya doğru yanıyorlar. Bu nedenle küçük kütleli bir yıldız merkezindeki hidrojen ve helyumu daha ağır elementlere dö- n ü ş t ü rdüğünde, henüz yanmamış helyum ve hidrojen merkezin dışın- da bir katman oluşturur. Bir yıldızın yaşamının bu evresinde, yıldız kütle- sinin yaklaşık yarısı, artık karbon ve oksijenden oluşmuş merkezde top- lanmıştır. Bunun üstünde hâlâ yan- makta olan helyumdan oluşan ince bir katman, onun da üstünde muaz- zam genişlikte bir katman oluşturan görece soğuk hidrojen yer alır. Sıcak- lık ve boyutları nedeniyle bu yıldız- lar kırmızı dev diye adlandırılırlar.

Güneşimiz de yaklaşık 4.5 milyar yıl sonra bir kırmızı dev haline gelecek, ve şişen hidrojen zarfı, Dünya ve Mars dahil iç gezegenleri yutacak.

Yıldız bu evredeyken bir noktada helyum katmanındaki yanma (hel- yum çekirdeklerinin birleşerek daha ağır çekirdekler oluşturması = füz- yon) durur. Ancak bunun üstündeki katmanda bulunan hidrojen çekir- dekleri birleşerek helyum oluştur-

mayı sürdürmektedirler. Böylece ye- terli ölçüde yeni helyum üretildiğin- de, helyum katmanı, "helyum parla- ması" denen büyük bir patlamayla yeniden ateşlenir. Bu kez alttan ye- niden ısıtılmaya başlayan hidrojen katmanıysa daha da genişler. Ancak bu genişleme sonucu katmandaki sı- caklık, hidrojen çekirdeklerinin hel- yuma dönüşmesi için gerekli sıcaklı- ğın altına düşer ve daha fazla helyum üretilmez. Bu yeni yakıt kaynağın- dan yoksun kalan helyum katmanın- daki füzyon tepkimeleri yeniden du- rur. Bunun üzerine, genişlemiş olan hidrojen zarfı yeniden büzüşüp, ısı- nır ve döngü yeniden başlar.

Bu tekrarlanıp duran parlama ve şişme evresine, yıldızların sıcaklık ve parlaklarına göre konum aldıkları ün- lü Hert z s p rung-Russell Diyagramı

üzerindeki yeri nedeniyle "asimpto- tik dev kol" deniyor. Tekrarlanan 20- 30 döngüden sonra tüm hidrojen zar- fı, kısa süreli bir süper rüzgar evre- siyle uzaya dağılır. Geriye, karbon ve oksijenden oluşan sıcak bir merkez- le, bunu çevreleyen bir madde bulu- tu (gaz ve tozdan) kalır. Eğer mer- kez, sıcak bir beyaz cüceyse, bura- dan yayılan ışınım çevredeki bulut- taki atomları iyonize eder ve bunla- rın saldığı ışınım da sanki ortasında bir gezegenler halkası varmış gibi boğumlu göründükleri için "gezege- nimsi bulutsu" diye adlandırılan par- lak cisimler oluştururlar. Resimde, dış zarfını henüz atmış ve daha geze- genimsi bulutsuya dönüşmeye başla- mamış olan Yumurta Bulutsusu’nu (Egg Nebula) gösteriyor.

Physics Today, Haziran 2000

Güneşimiz yaşamı desteklemek için uygun büyüklükte, görece sakin ve iyi huylu bir yıldız. Gerçi yüze- yinde ve atmosferinde meydana ge- len çalkantılar, manyetik fırtınalar,

plazma fışkırma- ları Dünyamızı zaman zaman et- kilemiyor değil.

Gezegenimizi sa- ran kalın atmos- f e rce koru n s a k da, aslında yaşa- mımızı, 4.5 mil- yar yaşında olan ve ömrünün yarı- sını tamamlamış Güneş’in bu dur- muş oturmuş ha- line borçluyuz.

Bir yıldız, doğal olarak ilk evrele- rinde daha hare- ketli olur. Ancak, Av u s t u ryalı gök- bilimcilerin yap- tıkları araştırma sonuçlarına bakılırsa Güneş, gençlik yıllarında özellikle güçlü ve hareketli bir yıldızmış.

Graz’daki Av u s t u rya Bilimler Akademisinden Helmut Lammer ve

ekibi, Güneş sisteminin oluşmasını izleyen ilk dönemde yıldızımızın uzaya püskürttüğü yüklü parçacık- l a rdan oluşan "Güneş rüzgarı"nın, bugünkünden 1 milyon kez daha güçlü olduğunu öne sürüyorlar.

Araştırmacılar, Satürn gezegeni- nin uydusu olan Titan’ın atmosferini incelediklerinde iki azot izotopunun oranının, Dünya’dakinden 4.5 kat fazla olduğunu belirlemişler.

Graz ekibi, bu verileri Güneş Sis- temi’ndeki öteki gökcisimleri üze- rinde daha önce derlenmiş bulgular- la karşılaştırdığında, yıldızımızın ilk 500 milyon yılı süresince olağanüstü aktif olduğu sonucuna varmışlar.

Daha önce de X-Işınlarıyla yapı- lan gözlemler, Güneş benzeri genç yıldızların "hiperaktif" olduğunu or- taya koymuş bulunuyor.

Ancak Lammer’a göre kendi araştırmaları, Güneşimizin de benzer bir süreçten geçtiğini gösteren ilk dolaylı kanıt.

New Scientist, 19 Ağustos 2000

...ve Deli Dolu Geleceği Güneş’in Deli Dolu G e n ç l i ğ i . . .

Referanslar

Benzer Belgeler

KulÜbün sporcusu, ida.ecisi, anlrs.xi.ü veya ant eniir ranlmclsl lIe kutüp yettililo.lnln ayi ayn veya birlikle haiom(le.)e si,zlü v6ya fileo s3ldlnda bllonmalan,

3.4.26.Sistem vücut (karaciğer, kalp, beyin ve firmanın sahip olduğu tüm diğer organlar) için geliştirilmiş perfüzyon çalışmaları için gerekli, üretici

Genel olarak, n sayıda asimetrik karbon atomu içeren bir molekülün 2 n sayıda stereoizomeri vardır.... Doğada monosakkaritlerin çeşitli izomer

• Sert ve kuvvetli plastikler; yüksek modülü yüksek esneme noktası orta kopmada uzama ve yüksek kırılma gerilimi vardır.. • Sert ve dayanıklı plastiklerin;

Örümcek ağını örerken, asgarî malzeme ile azâmi randıman ve selâbet temini mes'elesi, tabiî mâniler, rüzgâr, cihet ve meskûn vaziyeti çok muhtelif buluş- ları

1- Güneş ekvator boyunca devinsin [yani R(t) = 0 olsun], 2- Dairesel bir yörüngede dolansın [yani C(t) = 0 olsun],.. 3- Yörüngedeki dolanmasını Gerçek Güneş ile aynı sürede

İstas- y o n yolu ikinci dereceye iniyor, bunu bu hale koymak hiç bir vakit doğru değildir.. Esasen, bu yolda diğerinde olduğu gibi büyük

Bu çalışmada Platon’un idealar evreni fikri ile metafiziği, toplumsal sorunlara bir çözüm yöntemi olarak geliştirmesi neticesinde inşa ettiği ve hem devlet