• Sonuç bulunamadı

Belediye meclisleri azalarının hak ve salâhiyetleri Yazan : Ernest Reuler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Belediye meclisleri azalarının hak ve salâhiyetleri Yazan : Ernest Reuler"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B e l e d i y e c i l i k :

Belediye meclisleri azalarının hak ve salâhiyetleri

Y a z a n : E r n e s t R e u l e r

Siyasal Bilgiler Yüksek Okulu Şehircilik Profesörü

Yakında başhyacak olan belediye seçimleri, memleketimizin sivilizasyon bakımından gelişmesi için pek mühim biıer müessese olan belediye mec-lislerriniıı faaliyetinde yeni bir devre açacaktır. Bu defaki seçimle işe başlayacak olan belediye meclis-lerinin faaliyet devresi içinde harpten sulha intikal cdileceği akla yakın gelmektedir. Binaenaleyh, bele-diyelerimizin yeni bir davranış ve gayretiyle uzun seneler devam edecek yeni bir imar programının tanzim ve tatbikine girişilmeğe hazırlanmak mecbu-riyetinde bulundukları bir devir, işte bu yeni seçile-cek meclisler iş ve salâhiyet başında iken gelip çat-mış olacaktır.

Memleketimizde takriben 600 belediye mev-cut bulunduğuna göre, en az 5 0 0 0 belediye mec-lisi âzası seçileceğini hesaplıyabiliriz. Bu imar işinin mühim bir kısmı belediye meclisi âzalarının eline v e -rilmiştir. Geıçi bizim belediyelerimizin salâhiyetleri ve çalışma imkânları, meselâ Almanyadaki idare hü-kümetin emrettiği gibi, devlete veya sair bir teşkilâta ait olduğu kanunla bilhassa tasrih edilmiş o l -mayan bütün salâhiyetlerin belediyelerin salâhiyetle-rinden addedileceği şeklinde tanzim edilmiş değil-dir. Fakat belediyeler kanunumuzun malûm bulunan onbeşinci maddesi son derece şumullüdür. Bu m a d -dedeki salâhiyetler pek çok A v r u p a mem'fketlerin-deki belediye kanunlarının verdiği salâhiyetlerden çok defa geniştir. Bu madenin ( 7 6 ) fıkrasının ihti-va ettiği program yüz sene kâfidir.

Belediyelerimizin v e bunlar için çalışan bele-diye meclisleri âzalarının karşılaştıkları güçlükler bir salâhiyet azalığından ileri geliyor değildir. Güçlükler başka mahiyettedir. İlk ve ön safta olarak zikretmek icap ed^r ki. meclis âzaları için ehemmiyeti haiz b u -lunan bütün kanunlar hakkında fikir vercıı sarih ve herkesçe anlaşılması kabil bir kılavuz yoktur. Şimdi-lik sadece şu en mühim üç kanunu zikrediyoruz : Asıl belediyeler kanunu, belediye vergi ve resim-leri kanunu, belediye yapı ve yollar kanunu, Bunlar-dan ikincisi malî meseleleri, üçüncüsü ise inşaat gibi mühim mevzuu tanzim eder. Gerçi bu kanunların ucuz satılan tabıları vardır, fakat bu tabJarın istis-nasız olarak hepsi fenadır ve itiistis-nasız tertip edilmiş-lerdir. Arada yapılmış olan bir ç o k ilâveleri, Şural Devlet kararlarını v e saireyi ihtiva etmezler. H u -kukçu olmıyar.ların da knunları anlayıp içinden

çı-kabilmesi için her yerde lüzumlu olan izahat v e meşruhat bu. tabılarda mevcut değildir. Kısacası, işin hakiki variyeti şu merkezdedir ki, kendisini âza seçmiş olan şehri ilerletmek, o şehrin belediye iş-lerinin gelişmişini hedef tutan çalışmalara kendisi de katılmak için can ve gönülden ve bütün bir gayretle istekli bulunan basit âza için içine girdiği yeni çalış-ma sahasının evvelâ sadece hukukî esaslarını bile tam mânasiyle tanımak, anlamak ve kavramak pek güç, adeta imkânsız bir hal almıştır. Bundan çok daha şumullü bir noksan da hemen de hiç bir ihtisas e d e -biyatı mevcut olmayışıdır. Böyle bir âza meclisteki tatbikatın tesadüfleriyle kâfi derecede artmayan bil-gisini genişletmek isterse kendisini tenvir edecek ki-taplar bulamaz. Modern belediyenin bin bir çeşit ça-lışma imkânlar, ve icapları tıpkı hayatın kendisi gi-bi pek mütenevvidir. Çalışırken ve iş başarırken ha-yatın filen bütün cepheleriyle temasa gelmeleri, ye-ni girişilecek hiç bir vazife v e hiç bir yeye-ni zaruret karşısında çekinip irkilmiyerek işe atılmaiaıı b e l e -diyelerin karakteristiği icabıdır. Modern hayatın tek-nik, içtimaiyat, finans ve kültür vazifelerine taallûk eden işler her yandan belediyelerin üstüne doğru yürümektedir.

Bir kere Avrupanın modern belediyelerinde ça-lışmış olan kimseleı. bilhassa işte dediğimiz tenevvü sebebiyle, bu işlere karşı duymakta oldukları sevgi-den kendilerini aıtık kurtaramazlar. Devlet hizme-tindeki her çalışma, ister istemez, biraz yeknesaktır, v e sadece muayyen bir şube içinde mahdut kalır. Belediyeler hayatında ise b ö y l e muayyen bir surette tahdit edilmiş iş yoktur. Belediye reisi ile m e c lis âzaları Tehirlerin iktisadî içtimaî ve kiıicüıel b ü tün ihtiyaçlarını imkân dairesinde temin etmek m e c -buriyetinde.lirler Bu vazife karşısında bir takım te-villerin arkasına uzun zaman gizlenemezler, i" aaliyetin tenevvüüne. çalışmaların umumu kav/ayan e v -rensel mir mahiyette olmasına doğru giden b u tema-yül Avrupanın bütün belediyelerinde

görünmekte-dir.

Fakat memleketimizde vazifenin ıbu büyüklü-ğüne mukabil insana iptidaî malûmatı verecek, bu işlerin içine doğru güdecek vasıtalar hiç yoktur, ta-mamile noksandır. Belediye âzalarına yeni vazifeleri hakkında başlangıç malûmatını verecek herhangi

(2)

şey-lere taallûk eden bir kaç tarihî mahiyette tetkik ve hikâyeden sarfınazar edilince, yeni seçilen bir b e -lediye âzasma yeni girmekte olduğu iş hakkında u-mumî bir fikir vermek maksadıyla elimizi vicdanı-mıza koyup tavsiye edebileceğimiz bir eser yoktur. Mevcut olan bir kaç tarihî eser, onları yazmış olan-ların bizzat kendileri bugünkü belediye idaresinin ne biçim bir şey olduğu hakkında esasU bU' fikre, sa-hip kimseler olmadıkları için, bu maksadı temin et-meğe yaramaz. İşlere taallûku olan kanunları belediye meclisi azasına kin.se izah etmiyor, bugünkü malî şartar içinde bile halledilmesi mümkün bulunan bir çok vazifeleri kimse ona anlatmıyor, inşaat vazife-lerine, şehre ait işletme müesseselerine dair malû-mat vermiyor, ayni vazifeleri başarmak için başka memleketlerde tutulmuş olan yolları göstermiyor. (Bazı k'imeierin bizi aksine inandırmak istemelerine rağmen belediye meseleleri hakkında, esaslı farklar göstermeksizin, her memlekette aynidir). Mevcut ol-mıyan şey yalnız ince veya kalın kitaplar değildir. Bundan daha acıklı olan bir noksan da, ayni zaman-da günümüze iaalûk eden meselelerden de bahseden ve müntazar.ıan çıkan bir mecmuanın bile bulunma-yışıdır. B=<şka memleketlerde uzun zamanlardanberi çok faydalı olan biı usul kurulmuştur : aycla veya on beş günde bir neşredilen ve âzalar için faydalı malû-matı ihtiva eden bir mecmuanın abonesi belediye ta-rafından şehir meclisi azalarına masrafı belediyeye ait olmak üzere daqıtılır. Pek geniş ve çeşitli olan be-lediye işlerinin ele alınması ve kavranması hususun-da bu mecmua belediye âzalarına büyük bir hizmet-te bulunur vc âzalar dilediklerini seçmek imkânına da ekseriyetle mâliktirler. Bizde, mâna vermiyecek bir suretle Belediyeler Dergisi de kapandıktan son-ra, artık hiç k'.mse için bir tek belediye meselesi hak-kında bile malûmat alınabilecek bir mecmua kal-mamıştır. Halbuki, başka yerlerde yapılan işler ve edinilen tecrübeler bilinmeden, başkalarının çalışıp elde ettikleri malûmattan haberdar olmadan yürünü-len bir yol pek ağır zahmetlerle dolu olur. Yeni se-çilen belediye meclis âzalarımıza yeni işlerinde hakiki güvenilir bir yardımda bulunabilmemiz için İlk ve en ehemmiyetli vazifelerimizden birisi bu 5000 âzaya böyle bir m'ecmua yaratmaktır. Başka memleketlerde yapılmış olan tecrübelere göre, bida-yette herkes tarafından istifade edilmese bile, ihtisas malûmatının genişletilmesi, belediye işlerinde bil-fiil çalışmanın zevkini zamanla harekete geçirmek bakımından, en iyi ve en güvenilir bir tedbirdir. Tatbikatta bu vardım en iyi semereler vermiştir. Bu-nun için para da vardır. (Sadece Belediyeler Banka-sında senelerdenberi 150000 lirlık bir meblâğ bu maksatla tahsis edilmiştir.) Bu işi başa;acak in-sanları bulmak mümkündür. Her belediye azasının eline, kendisinin anlıyabileceği bir dil ile yazılmış ve belediyelerin amelî ihtiyaçlarına göre tertip

edil-miş böyle bir mecmua geçmesi temin edilirse, fayda-sı son derece büyük olabilir.

Hakikaten belediyelerin salâhiyetleri ve çalış-ma imkânlar; pek geniştir ve b u salâhiyetler dahi-linde meclis âzalarının istisnasız olarak hepsi bütün

mühim kararlarda sadece iştirakli olarak kalmayıp hattâ her bir âza başlı başına bu kararlarda âmildir. Belediye leisini meclis seçer. V e meclis azaları, dört sene için olan sadece bu seçim ile bile, belediyenin gelecek senelerde yürüyeceği yolu tâyin etmiş olur-lar. Belediyenin mühim bir idare uzvu olan Belediye Encümeninde de meclis âzaları, Encümenin memur âzaları adedinde fahrî âza göndermeleri dolayısile, iştiraklidirler ve bu âzaları bir sene müddetle tâyin ederler, böylelikle de tesirlerini vasıtalı oiarak ç o -ğaltırlar.

Gerçi meclis kanun mucibince senede üç defa içtima eder ve bunlardan ikisi şubat ve teşrinisani aylarında olmak üzere âzami on beş gün, üçüncüsü de nisanda ve âzami dört hafta devam eder, ki büt-çe müzakereleri içindir. Fakat, meclisin bir karar vermesini icap ettiren her fevkalâde sebep .çin b e -lediye reisi meclis: fevkalâde bir toplantıya çağıra-bilir, yahut da azanın üçte biri b ö y l e bir fe< kalâde toplantı istiyebilirler; hattâ müsbit biı ruzname tak-dimi halinde böyle bir toplantıya icbar bile edebi-lirler.

(3)

istenil-mış olan vazife ve mecburiyetleri ve tediyatj müna-sip surette gözetmiş bulundukça, ne belediye reisi, ne de murakabe makamları bu karara karşı hiç bir teşebbüste bulunamazlar. Murakabe makamının büt-çeyi kabulden ne gibi bir sebeple imtina esebileceğini gösteren ve katî bir hüküm ifade eden 123 üncü madde böyle bir imtinaı mucip olabilecek sebepleri bililtizam sarahatle tesbit etmiş ve bulları kanun hükümlerine riayet etmekten ibaret olmak üzere

tah-dit eylemiştir. Meselâ, murakabe makamının bazı tedbirlerin muvafık olup olmadığı hakkındaki fikir ve kanaatinin meclisçe verilmiş olan karara uyrnayışı gibi bir sebeple kararın keyfî olarak değiştirilmesine kanun imkân bırakmamıştır. Bilâkis, 124 üncü mad-dede, evvelki maddede sayılan kanunî sebeplerden başka hiç h:r sebeple bir bütçenin

reddcdılemiyece-ğine dair sarahat vardır. Fazla olarak meclis âzaları, tereddüt halinde, Şûrayi Devletten karar istemek hakkına da malikriler; Şûrayi Devlet, kanununda sa-rahatle zikredilmiş olan sebepler haricinde kalan âmillerin bütçeye itiraz için kullanılmasına engel o l -mak ve buna nazaret etmekle mükelleftir.

Bu suretle mümkün olan âzami sarahat ve açık-lıkla demek istenilmiştir ki, şehrin mukadderatı üze-rinde hâkim olacak kimseler şehrin belediye meclis-leri ile onların âzalarıdır. Demek oluyor ki. bir iş ya-pılacak mıdır, yoksa yaplımıyacak mıdır, ve yapıla-caksa hangi iş yapılacaktır meselesi her şey Jen evvel belediye meclisleri azasının müspet iş çıkarmak hu-susundaki enerjilerine, liyakatlerine ve iradelerine bağlıdır. Meclis bütçe ile birlikte b e l e d i y e n i iş proğ-ramı hakk.nd?. da karar verir. Böyle bir karar verme-si ( 1 5 ) inci maddenin 30, 31 ve 32 ncı

maddele-rinde sarahatle zikredilmiştir. Fakat meclisin bu fıkralardaki hususatı aşacak surette ve bir komis-yonda ha-ırlandıkıan sonra umumî heye\n bir ka-rarı ile, müteaddit senelere şamil, etrafa ve başka noktaları da gözeten bir iş programı tesbit ederek bu suretle kendisine ve bütün idareye bütün seçim devresi için bir çalışına istikameti tâyin etmesine ve buna göre iş görülmesine bir engel yokt'jr. Şüphe-siz, böyle bir programın zamanla tekrar tekrar ye-niden gözden geçirilmesine lüzum vardıv. Ancak, bu programın mevcut oluşu idarenin çalışmalarının muayyer bir istikamete doğru yöneltilmesine bir ga-ranti teşkil eder Belediyelerimizin bugünkü tekâmül safhasında her türlü muvaffakiyetin âır.ıli ancak, doğru b'r surette t; şvik ve tahrik etmek ve çalışma-nın maksada uygun olan istikametini göstermekten ibaret olacağına göre böyle bir programın tanzimi ile karar altına alınması keyfiyeti belediye meclis-lerinin en mühim hakkı ve en ehemmiyetli vazifesi olarak sayılmak icap eder. Her bir malî senenin bitmesinden sonra meclisin teşrinisani içtimamda b e -lediye reisi tarafından, 31 mayısta bitmiş olan -ene-nin katî hesabının arzolunması mecburiyeti dolayı-sile meclis ve âzalar kararlarının hakikaten tatbik

edilmiş olup olmadığını nisbeten kısa bir zaman sonra anlamak imkânına maliktirler. Bundan başka, belediyenin aylık hesapları Encümene arzedilmekte olduğu cihetle meclis âzaları malî sene zarfında dahi işlerin gidişi hakkında vasıtalı surette malürr.attar olurlar ve eğer isterlerse nüfuz ve tesirlerini her za-man ortaya koyabilirler. Avrupa belediye kanunla-rının hiç birinde böyle her ay hesap vermek mecburi-yeti yoktur. Hakikaten meclis azalarına verilmiş olan tesir ve nüfuz bu noktada da pek geniştir. Fakat, meclis âzalarının nüfuz imkânları teknik meselelerin bile en derin noktalarına kadar gider. Meselâ, şimdi şehilerimizde sırasile tanzim edilmekte olan şehir plânları her halde evvel emirde pek muhtelif şube-lere mensup htisas adamlarının birlikte çılış p tan-zim decekleri bir mevzudur. İmar fen heyeti. Na-fia Vekâleti, mütehassıs şehirciler, mimar ve mühen-dis teşkilâtlarının mümessilleri bu işle uğraşmakta-dır. Buna rağmen şehrin belediye meclisi muvafık bulup kabul etmedikçe hiç bir şehir plânı kanun ma-hiyeti alamaz. Nitekim hakikaten de, plânda bazı muayyen değişiklikler yapılmasında ısrar eden ve bu istekleri derhal yerine getirilen veya plânı yapan mütehassıslar ile plânı kabul edenler aras'.r.da fikir birliği hasıl oluncıya kadar pek uzun müzakerelere ve

istişarelere yol açan belediye meclislerinin her halde fazla olduğunu görüyoruz. Meclis âzalarına verilmiş olan salâhiyetlerin genişliği bu kadar

sarih, ve sade bir tâbirle bu derece y o l veriri, oldu-ğunu görünce aklımıza, şöyle bir sual geliyor: Bu geniş salâhiyc-^erden acaba ne şekilde ve hangi is-tikamette istifade edilirse maksada en uygun ve en süratli surette hareket edilmiş olur? Meclis âzaları-nın birinci kaygusunu malî meselelerin teşkil etmesi icap edeceğinden şüphe etmek her halde caiz değil-dir. Kanunların bugünkü vaziyetine göre

belediye-1 erimizin malî imkânları tamamen ehemmiyetsiz

de-ğilse de nispeten elverişlidir. ( 1 )

Binaenaleyh meclis âzalarının ilk düşüncesi, bugünkü kanuna göre belediyelere açılmış bulunan malî imkânlardan hiç olmazsa tam surette istifade

etmektir. Başarılması icap eden bir sürü işier ve va-zifeler fervat etmekte olduğu halde mümkün bulunan bütün malî çareleıe başvurup faydalanmaktan henüz çok uzakta bulunan belediyelerin sayısı çok faz-ladır. Malî kanunları itina ile gözden geçirmek ve en ufak bile olsa. bütün imkânlardan faydalanmak en başta gelen ve emreden bir vazifedir. Nasıl bir tüc-car kendisine açılmış olan bütün gelir imkânlarından

(4)

faydalanırsa bir belediye meclis âzası da öylece, samimiyetle çareler aıaştırmalı ve mensup olduğu b e -lediyenin, varidatını çoğaltabilecek bütüa imkânla-rın peşinden koşmasını temine çalışmalıdır. Ne kadar çok imkânlardan ne kadar az faydalandıklarını bir çok belediyelerimiz. etraflı bir tetkik neticesinde görüp şaşırabilrileı. Bittabi varidatla, yakından ilgili olan bir şey de bütçenin masraf tarafının itinalı su-rette tertip edilmesidir, yani masraflar sam'mi ve da-ima tekrc-rlanan b'r surette kontrol ediln.e'i ve sar-fiyatta tutumlu hareket hususunda ısrar edilmelidir. Ancak bu surele samimi olarak tanzim ve kontrol edilen bir bütçedir ki uzun menzilli bir belediye si-yaseti takip edilmesini mümkün kılabiliı ve meclis âzalarının esas salâhiyeti de işte bu noktadadır. Bu salâhiyet ayni zamanda mühim bir va.vfedır. Bu vazife, maalesef çok defa zannedildiği gibi, muhte-şem ve haricen gösterişli bir program tanziminden ibaret değildir. Şüphesiz, böyle bir programı maksat ve mânaya uygun bir tarzda tanzim etmek güç bir iştir. Fakat güçlük bir çoklarının sandığı gib:, prog-ram için psra ve emsali vasıtalar mevcut olmadığı veya mevcut vasıta'arın ihtiyaca nispetle daima az olduğu noktasında değildir. Bilâkis güçlüğü doğu-ran sebep bu gibi programların ekseriya, bahse mev-zu olabilet ek vasıtajarın miktar ve nevine göre tan-zim edilmeyiş' ve bu vasıtaların doğru olarak işe tahsisi halinde bunlardan ne gibi neticeler alınabi-leceğinin doğru olarak anlaşılmayışıdır.

Bütün dünyada belediye çalışmalarının esasını mevcut küçük vasıtalardan ve evvelemirde küçük imkânlardan faydalanmak ve bun'arın koordinas-yonu teşkil eder.

Bizim küçük ve ekseriya henüz hiç gelişmemiş bir halde bulunan şehirlerimizde işe nereden bağlıya-cağız ve kesesi boş belediyeler işe ne ile başlıyacak9

Bu sual ile her zaman ve sık sık karşılaşıyoruz. Hal ve şartiar bizim memleketimizin şehirlerinde birbi-rinden sop derece başka başka olduğundan ve bu birbirinden farklı şartların gözetilmesi icap ettiğin-den bu suale umuma şamil ve herkesi mer.ınun edecek bir cevap veımek kolay değildir. Bununla b e -raber, yeni seçilen meclis âzalarına bazı esaslı şeyleri daima v^e daima hatırlatmak icap eder. Bir b e -lediyeyi ve şehri geliştirmek istiyen ciddî bir irade mevcut oldukça, "bütün güçlüklere rağn en, doğru bir yol bumak daima mümkündür. Her pıogramın

b i d a y e t i n d e hakikaten icrası mümkün bulunan k ü ç ü k

işlerle başlamesı lâzımdır. Bütün cadde, sokak ve meydanlarda mutlak bir temizlik, ikamete veya her hangi sair bir suıette kullanmağa elveriş'ı olmıyan bütün binaların ve bina aksamının, bütün salaş ve berhanelerin ve mezbelelerin ve bıçimsız münase-betsiz köşe ve bucakların ortadan kaldırılması, şeh-re ağaçlar dikilmesi ve yeşillik sahalar vücuda geti-rilmesi, belediyenin elindeki arsa ve emi ek1'en

muh-telif işler için iyi bir surette faydalanmak, çeşmeleri

temizleyip bakımlarını temin etmek, güzel ve temiz bir mezarlık vücuda getirmek... Bütün bunlar pahalı büyük inşaata girişmeden evvel ele alınabilecek şey • ierdir. Katiyetle söylememiz icap eder ki, geniş, V2 belki de hattâ başşehrimizdekini örnek ola

-rak, çife JOIIK bir bulvar y a p m a ğ a girişmek

başlan-ması icap eden ilk vazife değildir. Bilâkis, tatbik

edilmiş olan acıklı misallerin bize gösterdiği üzere, şehrin hakiki seyrüsefer ihtiyacına ve şartiaıına ne bugün, ne de yaruı uymayacak olan böyle bir cad-denin açılması küçük bir şehrin bütçesini ve mali-yesini senelerce bağlayıp kötürüm etmek için en emin bir çaredir. Daha fenası da, bu yüıder. mey-dana çıkan güçlüklerin baskısı altında artık her hangi başka bir işe girişmek zevkinin tamamen sönüp kül olmasıdır Meclis âzaları daima göz önünde bulun-durulmalıdırlar ki, bütün memleketlerde yapılan tec-rübelerin de bize göstermekte olduğu ve bunlardan her halde ders almamız icap ettiği üzere, bir şehrin gelişip yükselmesi için, belediyelerin bidayette ve daima büyük bir ıcrarla en küçükleri de dahi! olmak üzere bütün para ve emsali vasıtalara başvurup on-lardan bıkmaksızııı ve usanmaksızın faydalanmaları şarttır. ( 2 ) |

Başka memleketlerde yaptığım yürüyüşler es-nasında bu iddiamın doğruluğunun en icsıılı delili olarak gördüğüm bir şeyi burada zikrediyorum: ls~ viçrenin Tessin Kantonunun yüksek dağları arasında memleketin en fakir vâdilerinden birisi olan (Val Onsornone) vadisinde sapa bir yerde yarı kov yarı kasaba halli bir küçük şehir görmüştüm ki çeşmesi-nin tertemiz ve yerli taştan kesilmek suretile yapıl-mış yalağı içine su temiz çerçevelenmiş bir borudan akıyor ve sonra aşağıdan gene aynı temizlikle akıp gitmesi temin edilmiş bulunuyordu. Bu çeşmenin üzerinde millî kahraman (Gillom Teli) in elinde tuttuğu ck ve yayı ile birlikte küçük, şüphesiz ipti-dai, fakat bilhassa böyle olduğu için o derece içten tesir edeıı bir heykeli vardı. Mahallî malzeme ile b e -cerilmiş, mahallî vasıtalardan ve ana yarda karşı beslenen sevgiden doğmuş olan bu eser çalışkan bir halkın en fakir şanlar içinde yaşamakta oiduğu yeri süslemesi'ü bildiğinin bir sembolü idi. İçinde yaşa-nılan en küçük şehirlerin bile yavaş yavaş bakılıp geliştirilmesinin ısrarlı ve sebatlı bir çalışma ile başa-rılabileceği hc'kkındaki fikir ve kanaati insana zaten

(5)

umumiyetle yabancıların uğramadıkları sapa yer-lerdeki küçük ve orla boyda şehir ve kasabalar ver-mektedir Bu münasebetle şurasını daima göz önün-de tutmak icap eönün-der ki iktisat kanunlarına uygun düşünmek her zamandan ziyade şimdi belediye iş-letmelerinin esasını teşkil etmektedir. Bütün vasıta vc imkânlardan idareli ve akıl ve mantığa uygun surette iktisada riayetle istifade etmek, mümkün olan ve icap eden yerlerde memur ve müstahdem mas-raflarını asgar: bir hade indirmek, başarılan ve eser yaratan işleri çoğaltmak vesaire suretle hem beledi-yenin dahilî idaresinde iktisat usul ve kaidelerine göre hareket etmek ve hem de belediyenin bütün çalışma programını daha bidayette iktisadi esaslara uygun surette tanzim etmek lâzımdır. Sîtfedilecek her bir liıanın memleketin iktisadî kudretini arttıra-cak bir işe mi verilmekte olduğunu araştırmak lâzım gelir. Bu sebeple şehirlerde ön safta geler. işler şun-lardır: Şehirle memleket arasındaki seyrüseferin ge-liştirilmesi, şehirdeki çarşı ve pazarların bakımı, gerek şehrin içinde gerekse şehir dolayısile her türlü ticarî satışların v c mal sürümünün teşviki, himayesi ve çoğaltılması, memleket mahsullerinin çoğaltılması iyileştirilmesi, pazar ve mahreç bulması istikametin-deki bütün faaliyet ve çalışmaların teşviki ve hima-yesi. Bütün belediye müesseseleri ve tesia?v; doğru-dan doğruya veya vasıtalı olarak bu maksada hizmet

eder. Ayrıca biı kâr temin etmelerinde de bir mah-zur olmıyan bilhassa iktisat işletmeleri bu hedefe doğrudan doğruya veya vasıtalı olarak yardım et-melidirler Koc.peıetif tarzındaki teşkilâlaria işbirliği yapmak ve bunları teşvik emek daima çalışara gaye-lerinden birisi olmalıdır. Belediyenin ve belediye müsseseleı inin vazifesinin bütün şehir halkının ikti-sadî faaliyetlerinin ve verimli çalışma kabiliyetleri-nin himayesi, teşviki ve çoğaltılması için yardımda bulunmaktan başka bir şey olmadığını meclis âza-larının bilmesi lâzım ve zarurîdir. Birde nbire yapı-lamıyacak olan bir çok işlerin sıraya konulup tedri-cen yapılmaları mümkündür. Dört sene içinde bir hayli işlet başarmak kabildir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu listeden anlaşılan başka bir husus da, ( َنْْيَأ،ُثْيَح، اَمَفْ يَكُ ) gibi farklı amaçlarla kullanılan edatlar cezm eden ( اَم )

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

Pazar yeri fonksiyonu yapan Avrupanın küçük kasabaları, hattâ fabrikadan mahrum ve sadece ufak el tezgâhlarını ve el zenaatlarına malik bulunsalar bile, oralarda şose vesaiı

nokta burada Ingilteredekinden başkadır. Almanya- daki gelenek meslek bakımından yetişmiş memuru sayar ve onun sevk ve idare etmek hususundaki hak - kını tanır. Şehri

Filhakika, adı geçen kanuna göre, bir taraftan ihbarlı grev, diğer taraftan da iş kanununun ahkâmına tabi olmayan işçiler için grev yapmak imkânları vardır. Böyle

uygulaması koşullarını ve okulun uygulama  konusundaki isteklerini belirlemek üzere  görüşme yapılmalıdır....

• Denenecek programın başarıya ulaşabilmesi için programla ilgili materyallerin yönetici ve öğretmenlere tanıtılması ve bunları.. kullanabilmeleri için

1) Belediyemiz için gerekli araç, gereç ve malzeme ile bazı hizmet alımlarının satın alma işlemlerini yürütür. 2) Müdürlük ihtiyacı olarak satın ve