• Sonuç bulunamadı

Geleneksel Kültürde Evlilik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Geleneksel Kültürde Evlilik"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Geleneksel Kültürde Evlilik

-Türkiye Örneği-

(2)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evliliğin Genel Özellikleri

Hayatın geçiş dönemlerinden biri. (Doğum-evlenme-ölüm) Evlilik “toplumsal” bir olaydır.

Evlilik töreni yoluyla bu olay “duyurulur”, toplum/kültür tarafından “onaylanır”.

Törenin başından sonuna kadar toplumsal katılım ve yardımlaşma vardır.

Başka evlilikler için ortam oluşturur. (Nikah şekeri, duvak teli, kına bu beklentinin göstergesi)

Evlilik geleneksel kesimde en göz alıcı eğlence ortamıdır.

(3)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evliliğin Genel Özellikleri

Evlilik, törenler aracılığı ile topluma ilan edilir ve onanır ancak aynı zamanda

resmi ve dini nikah da yapılır. Bunların zamanı yöreden yöreye, evlilikten evliliğe değişiklik gösterir.

Geleneksel kesimde kadın ve erkek işgücü olarak aynı oranda üretime katıldığından evlilik ekonomik açıdan da önemlidir. Başlık parası, hediyeleşme bunun göstergelerindendir.

Günümüzde ekonomik sebeplerle düğünler kısalmakta, biçim değiştirmektedir.

(4)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evliliğin Genel Özellikleri

Evlilik soyun devamının sağlanması açısından önemlidir.

Türkiye’de babasoylu akrabalık söz konusu olduğundan evlilik baba soyunun

devamını sağlar. Bu nedenle yeni evlenen çiftin ikamet yeri baba evidir veya ailenin en küçük erkek evladının baba ocağında kalıp, soyu devam ettirmesi beklentisi

vardır. Ancak günümüzde yeni ev açılması daha yaygındır.

“Ocağın batsın, ocağı tütsün, ocağına incir ağacı dikilsin”

Türkiye’deki geleneksel evlilik törenlerinde oğlan evi etken, kız evi edilgen durumdadır.

(Damat alma geleneği/Sakarya)

(5)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evliliğin Genel Özellikleri

Türkiye’de evlilik yoluyla kurulan akrabalık, kan akrabalığı kadar önemlidir.

Bu yolla kurulan bağın kolay kolay kopmasına izin verilmez.

Dul kalmak ancak eşlerden birinin ölümü ile mümkün olur.

Dul ve çocuklu kadın baba evine dönmez.

(Levirat, Sorarak, Tay Geldi)

Böylece daha çok içeriden evlenme yaygındır denebilir ancak bu olgu köyden

kente göçle birlikte değişmiştir.

(6)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evliliğin Genel Özellikleri

Yüz yüze ilişkilerin olduğu geleneksel kesimde evlilik çağına gelmiş genç kız ve erkekler birbirlerini görür, tanır, bilir. Hatta anlaşır. Bunun için uygun ortamlar vardır. O yüzden geleneksel kesimde “zorla evlilik” yapıldığı her zaman doğru değildir. (Tabi beşik kertmesi ve amca oğlunun istemesi gibi bir durum yoksa)

«Ana, ana,

Yediğim aş yavan ola, Koynuma giden civan ola..

Ölürüm de varmam ona.»

Zorla evlendirme veya istediği ile evlenememe durumunda «kaçarak» evlenme,

«oturakalma» evliliği söz konusudur. Kaçma’nın ekonomik sebepleri de vardır.

(7)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evliliğin Genel Özellikleri

Geleneksel olarak yaygın tür olan «görücü usulü» ile evlenmede, oğlan anası kız arar, görmeye gider. Kız bulmada eş-dostun da katkısı olur. Kız beğenirken

aranan bazı özellikler vardır. Bu özellikler arasında ailelerin uyumuna da dikkat edilir.

“Davul bile dengi dengine”

Kız beğenildikten sonra oğlana söylenir, kabul ederse “kız isteme” gerçekleşir.

(8)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evlilik Çeşitleri

 Görücü usûlüyle evlenme

 Tanışarak evlenme

 Kız kaçırarak evlenme

 Beşik kertme yoluyla evlenme

 Berdel evliliği

 Taygeldi evliliği

(Gönen, 2006 Milli Folklor 69; Kaya, 1996 Milli Folklor 29-30)

(9)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evlilik Yaşı

Evlenme yaşı 1977 yılında yapılan bir çalışmaya göre erkeklerde 15-22, kızlarda 12-20 arasıdır.

Ailede önce yaşça büyük olanların evlenmesi beklenir.

“Yorgan kalkmadan, döşek kalkmaz” Bu aynı zamanda işlerin sırasını da

belirtir.

(10)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Düğün Zamanı

Düğün genelde güz döneminde yapılır. Bunun sebebi işlerin azaldığı, hasadın elde edildiği ve bolluğun yaşandığı bir dönem olmasıdır.

“Ömrün uzun, düğünün güzün ola”

Geleneksel kesimde düğün töreni, hanenin bir yıllık gelirine mal olur. (Hatta bazen daha fazlası)

Bir de; “ İki bayram arası düğün olmaz

(11)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evlenmenin Aşamaları

 Düğün öncesi

Ağız arama, görme

Kız isteme

Söz kesme (küçük nişan)

Nişan

Nişan ardı

 Düğün

Çeyiz serme, keşkek dövme

Kına gecesi

Gelin alma

 Düğün Sonrası

Duvak

(12)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Evlilik İsteğinin Bildirilmesi

Evlenmek isteyen erkek bunu çeşitli şekillerde açık eder:

- Babasının ayakkabısını yere çakar - Pilava kaşık saplar

- Komşusunun damındaki testiyi kırar - Zamansız ezan okur

Bu durumda ebeveynler gerekeni yapar. Önce oğlanın ağzı aranır. Sonra kız tarafı yoklanır. Kız isteme gerçekleşir. Kız isteme uzarsa “oğlunuz bizim bacayı kırdı ne zaman onaracaksınız” denir.

“Kız evi, naz evidir”

(13)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Takılan kıymetli eşyaya “nişan” denir.

Nişan yüzüklerini “başı bozuk olmayan” biri takar. Yüzükler takıldıktan sonra şerbet içilir.

Nişan ile düğün arasında bayram olursa, bayram hediyesi gönderilir.

Nişanın bozulması hoş karşılanmaz. O yüzden nişanı bozulan kızın yeniden

nişanlanması zor olur.

(14)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Düğün bayrağın dikilmesi ile başlar.

“Düğün yemeği”, Keşkek

Düğün esnasında geleneksel dansların dışında, gündüzleri güreş, akşamları oda içi oyunlar yapılır.

Düğün esnasında mutluluk ve çocuk beklentisi için çeşitli pratikler sergilenir.

Nikah kıyılırken eller dizlerde durur (aksi halde erkek bağlanır) Gelinin yatağında erkek çocuk yuvarlanır.

Gelin oğlan evine girerken ayağına kurban kesilir. Koyun postuna bastırılır. Ellindeki balı,mayayı kapıya sürer. Başında ekmek kırılır.

Eve girince şerbet içirilir.

(15)

Türkiye’de Evlilik Gelenekleri

Gelin almaya “seymen” gider. Yol boyunca oyunlar olur.

Gelin evden çıkmadan babası ya da erkek kardeşi beline kırmızı kurdela bağlar.

Erkek tarafından bahşiş almak için; gelin hazırlanır ve bir odaya kapatılır ya da çeyiz sandığının üstüne oturulur.

Gelin evden çıkarken, kendisi de ailesi de ağlar.

“Hem ağlarım, hem giderim”

Gelin arabası süslenir. Gelin arabasının önü de kesilerek bahşiş istenir.

Gelin oğlan evine inerken “sepi saçılır” İnince, kayınpederi hediye bağışlar.

Eve girince damat “yüz görümlüğü” verir.

(16)

Onlar ermiş muradına…

Referanslar

Benzer Belgeler

Eserin Yayınlanıp Yayınlanmadığı: Giysi hiçbir yerde yayınlanmamıştır. Eserin Sergilenip Sergilenmediği: Giysi hiçbir yerde sergilenmemiştir.. Fotoğraf No 25:

Peygamber ve Kureyşliler arasında yapılan antlaşmaya göre; eğer önceden mümin olan kadınlar kâfir olarak Mekke‟ye giderse ve orada kâfir bir erkekle

9 Süleyman Çelebi, Vesîletü’n-necât Mevlid, (Haz.: Ahmed Ateş) TTK. 13 Ahmed Aymutlu, Süleyman Çelebi ve Mevlid-i Şerîf, MEB. Fâtıma adına yazılanlar için bkz.:

-Sağlık bakımı hizmetlerini arama ve sağlama -Hastalıkta tedavi ve bakım hizmetlerini sağlama.

 Bir kadın ve erkek arasında kurulan evlilik bağı çok daha geniş bir akrabalık çevresi yaratır.. Böylece çift yeni iktisadi olanaklara, yeni dayanışma ilişkilerine

«Eğitim: Belli bir amaca yönelik olan ve olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilen, fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı, fiziksel,

baskı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kunımu Yayınları VII. (6) Orhan Şaik Gökyay, Dedem Korkudım Kitabı,

Cinsel ișlev bozukluğu olan erkekler/kadınlar ve eșlerinin evlilik yașamı sağlıklı kontrol grubuna göre daha fazla bozulduğu, sonuç olarak cinsel ișlev bozukluğunun,