Yıl : 4 Sayı : 14
··
.... '. @? · O "
. . " ··.
. , ··· . . · "
.:
.~-.. . " -· · .. ·
August- October 2002 Volume : 4 Number : 14
İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Dindarhk ve Ölüm Kaygıları Üzerine
Murat Yıldız*
GİRİŞ
Akademik süreç bireye sadece bir meslek sahibi olmasını veya buna bağlı
olarak ekonomik açıdan avantajlar elde etmesini sağlamaz. Aynı zamanda, bu süreç bireye araştırma, düşünme, analiz etme, eleştirme ve tartışma gibi zihinsel becerileri kazandırarak kendi toplumunun ve başka toplumların değerlerini, i-
nançlarını ve davranış modellerini öğretmede katkıda bulunabilir. Bu, bireye
· kendisinin sosyal bir varlık olduğunu, kendisi gibi düşünen ve davrananların yanı sıra daha farklı tutumlar sergileyen insanların da var olduğu bilincini ka- zanmasına yol açabilmektedir. Üniversite ortamı, farklı kültür, inanç ve sosyo- ekonomik düzeylerden gelen bireylerden oluşmakta ve üniversite öğrencileri,
derslikte, bahçede, kafeteryada, spor alanında, koridorda ve okul çevresinde birbirleriyle etkileşim içinde bulunabilmektedirler.
Bununla birlikte, öğrenim görülen akademik kurumun normları, eğitim prog-
ramları, öğretim elemanlarının tutumları ve kurumun bulunduğu yerin sosyo- kültürel özellikleri gibi birçok faktörün, bireyin tutum ve davranışlarının değiş
mesinde, şekillenmesinde etkili olduğu söylenebilir1•
Hayatın anlam kazanmasında önemli katkısı olduğu kabul edilen Din ve Ö- lüm2, tarih boyunca bireyin, hiçbir zaman ilgisiz kalamadığı varoluş fenomen- lerdir. Dinler tarihi, antropoloji, sosyoloji, tarih gibi bilim dallarının sunduğu
bulgular, zaman, mekan ve kültür gibi faktörlerin etkisinde kalan insanın, bu ol-
guları farklı biçimlerde kavramlaştırdığını ve farklı tutumlar belirlediğini ortaya koymaktadır. 3
Dolayısıyla bu noktada, belirli bir zaman diliminde ve mekanda akademik süreçten geçen İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin, dindarlık ve ölüm kaygısı de-
ğişkenleri açısından ne gibi değişiklikler gösterdiği sorulup araştırılabilir.
Bunu gerçekleştirebilmek için bu çalışmada, boylamsal araştırma metodu tercih edilmiştir. Dinin ve ölümün psikoloji bilimi açısından incelenmesini a- maçlayan çalışmalara bakıldığında, bu metodun çok az kullanılmış olduğu gö- rülmektedir. Bu durumun sebebi olarak, sözü edilen metodun uygulanması sü- recinde, hem ömeklem grubuyla hem de zamanla ilgili karşılaşılan çeşitli zor- luklardan kaynaklandığı söylenebilir. Böyle sınırlı bir literatürden, konuyla doğ
rudan ilgili olmasalar bile, aşağıda özetlenen çalışmalara yer verilmesinin yarar-
lı olacağı düşünülmektedir.
Levin ve Taylor (l 998) tarafından gerçekleştirilen boylamsal bir çalışmada, dindarlık ile sağlıklı ve mutlu olma arasındaki ilişki araştırılmıştır. Sözü edilen
araştırmada, National Survey of Black Americans (NSBA) projesi çerçevesin- de, on sekiz yaşından büyük yetişkinlerden oluşan örneklem gruplarına 1979- 80, 1987-88, 1988-89 ve 1992 tarihlerinde olmak üzere dört uygul_amadan elde edilen veriler kullanılmıştır. Levin ve Taylor, ilk üç uygulamayı, Uygulama-1;
son uygulamayı da Uygulama-2 olarak adlandırmıştır. Söz konusu araştırmanın
162 Journal -of-Academic Studies
bulgularına göre, dindarlık ile sağlıklı ve mutlu olma arasında anlamlı bir ilişk·
vard:r
fak~t,
bu ikide~işke~ ~çı?ından
Uygulama-1 ile Uygulama-2karşılaştı~
rıldıgında ıse çok az bır degışımın saptanmış olduğu görülmeh.1edir. Kirkpatrick (1997), bağlanma tarzlarıyla (attachment style) dini inanç ve davranışlar arasın
?~ki .il~şkiyi ~nceleyen boylam:.aı bi~ ~raştırmada, ilki 1987'.de.(yaş ort. 39.1),
ıkıncısı 4 yıl .:ı ay sonra olmak uzere ıkı uygulama gerçekleştırmıştir. Kaçınmalı Kaygılı ve Güvenli bağlanma tarzları şeklinde üç gruba ayrılmış yetişkinlerin ilk uygulamayla son uygulama arasında geçen sürede, dini inanç ve davranışların
daki (Kilise ve mezhep değiştirme, dini tecrübe yaşama, tekrar dirilmeye inan- ma, Tanrıyla yeni bir ilişkide bulunma, Tanrıya olan inancın zayıflaması gibi..)
değişikliklerin saptanması amaçlanmıştır. Bulgular, bu süre sonunda en belirgin
değişikliğin Kaygılı bağlılık grubunda gerçekleşmiş olduğu yönündedir.4
Çoğu üniversite l. sınıfta olan, toplam 215 öğrenci(% 33'ü erkek,% 67'si
kız, yaş ort. 19.5) üzerinde yürütülmüş olan bir başka araştırmada Pargament ve
diğ. (1994), Körfez Savaşı'nın ortaya çıkardığı olumsuz durumlarla baş etmede, dini başa çıkma yöntemlerinin kullanılma sıklığını tespit etmeye çalışmışlardır.
İlk uygulama, savaşan taraflar arasında tehdit ve gerilimin en üst seviyede oldu-
ğu dönemde 20 Şubat 1991 tarihinde, ikinci ve son uygulama ise, gerilimin a-
zaldığı dönemde 11 Mart 1991 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bulgular, Körfez
Savaşı gibi stres verici durumlarla dini başa çıkma yöntemleri kullanma arasın
da anlamlı bir ilişkinin olduğunu ve deneklerin, 2. uygulamaya oranla I. uygu- lama döneminde dini başa çıkma yöntemlerine daha fazla başvurduklarını orta- ya koymuştur.
Helve ( 1993) tarafından gerçekleştirilen diğer bir boylamsal çalışmada, bi~
!işsel, duygusal, davranışsa!, sosyal ve kültürel boyutlardan oluşan Dünya Görü.:
şü Modeli temel alınarak, gençlerin oluşturdukları dünya görüşlerinde etkili fak~
törlerin saptanması amaçlanmıştır. İlk uygulama 1976 yılında 8 ve l 1 yaşlarında olan iki grupla başlanmış, 2. uygulama 1982-83 yıllarında 14-17 yaşlarındayken
ve 3. uygulama da 1984-85 yıllarında 17-20 yaşlarındayken uygulanarak araş
tırma sonuçlandırılmıştır. Helve, dinsel, metafiziksel ve bilimsel olmak üzere üç temel dünya görüşü ileri sürmekle çalışmasının teorik çerçevesini çizmekte ve dinsel dünya görüşünün en büyük açıklama gücüne sahip olduğunu ileri sürmek- tedir. Ayrıca, değerlerin şekillenmesinde en etkili faktörün anne-babanın oldu-
ğu, fakat bununla birlikte, okullardaki dini eğitimin ve deneklerin içi.nde büyü-
düğü sosyo-kültürel yapının rol oynadığı, gençlerin dindarlığı yaşla birlikte a- zalma eğiliminde olduğu ve kızların erkeklerden daha dindar oldukları beliı:tih miştir. Helve, tutarsız inanç ve fikirlere sahip olan insanların net, açık bir dünya
görüşünden mahrum oldukları yönünde bir genellemede de bulunmaktadır (Söz eden, Dudley, 1995).
İlki I 968'de (orta ve lise öğrencileri), ikincisi 1978 'de ve sonuncusu 1988'de olmak üzere üç uygulamadan oluşan boylamsal çalışmada Greer (1990), her on yıllık dönemler sonunda dini inanç, davranış ve ahlaki yargılar açısından ne tür değişikliklerin olduğunu saptamaya çalışmıştır. Sonuçta, örne- ğin, İncili okuma sıklığı, dua etme sıklığı gibi konularda anlamlı değişiklikler tespit edilmezken, Tanrıya inanma, İsa'ya inanma, yalan söyleme, okuldaki dini
eğitim konusunda ise anlamlı değişikliklerin olduğu belirlenmiştir.
Boylamsal araştınnaların yanı sıra, konuyla ilgili doğrudan veya dolaylı ke- sitsel çalışmalar da yapılmıştır. Bu metodla yapılan çalışmalara örnek olarak Fı
rat (1977) tarafından yapılan araştırma verilebilir. Fırat, öğrencilerin, kararsız
lık, irrasyonel inanç ve taklitçilikten kurtulup belirli bir karara ulaşmasında üni- versite öğreniminin etkili bir fal-..1:ör olduğunu (s.89) ve bunun kız öğrencilerde
daha belirgin şekilde ortaya çıktığım belirtmiştir (s.76). Diğer bir kesitsel çalış
mada da Brown ve Löw (1951), 1.,2.,3. ve 4. sınıf öğrencilerinden oluşan
ömeklem grubuna (s=662), "İnanç Ölçeği" uygulamıştır. Elde edilen sonuçlar, en düşük ortalama puanın 4. sınıf, en yüksek ort. puanın ise 1. sınıf öğrencileri
ne ait olduğunu ve bu düşüşün 1. sınıftan 4. sınıf yönüne düzenli bir şekilde ol-
duğunu ortaya koymuştur. Yine Gates (1953) tarafından gerçekleştirilen kesitsel bir araştırmada, 1.,2.,3. ve 4. sınıflarda öğrenim gören 1402 üniversite öğrenci
sinden oluşan bir örneklem grubu için "Allport'un Dini İnanç Envanteri"ni kul-
lanmış ve sonuçta en yüksek ortalama puanı 1. sınıf, en düşük ort. puanı ise 4.
sınıf öğrencilerinin aldığını saptamıştır5.
Şahin tarafından yürütülen bir çalışmada, İlahiyat Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencileri dini duygu yönünden dördüncü sınıf öğrencilerden daha yüksek dü- zeye sahip oldukları saptanmış, buna karşın dini bilgi boyutunda ise, sınıflar i- lerledikçe dinlbilginin arttığı tespit edilmiştir6.
Yıldız'ın gerçekleştirdiği kesitsel çalışmanın bir bölümünde, Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı Tıp, İktisat, Mühendislik, Eğitim, Hukuk, Güzel Sanatlar ve İlahiyat Fakültelerinde öğrenim gören 1. ve 4. sınıf öğrencilerinin dindarlık
ve ölüm kaygısı düzeyleri saptanmış ve değerlendirilmiştir. Genel sonuç, tüm fakültelerin 1. sınıfında öğrenim gören öğrencilerin (s=202) dindarlık ortalama
puanlarının, dördüncü sınıf öğrencilerinkinden (s=202) daha düşük olduğu, fa- kat bu farkın anlamlı olmadığı yönündedir (t= -1.35, p>.05)7.
Söz konusu çalışmada varılan diğer bir bulgu ise, ölüm kaygısıyia ilgilidir.
Sözü edilen yedi fakültenin 1. sınıf öğrencileriyle, 4. sınıf öğrencileri arasında
ölüm kaygısı ortalama puanları açısından anlamlı bir farkın olmadığı tespit e- dilmiştir. Bunun yanı sıra, her fakülte için ayrı işlem yapıldığında, sadece İlahi
yat Fakültesi örnekleminde farklılaşmanın anlamlı olduğu saptanmıştır. İlahiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencilerinin ölüm kaygısı düzeylerinin (x=9.11), 4. sınıf öğ
rencilerinkinden (x=7 .25) daha yüksek olduğu görülmüştür (t=2.9 l, p<.005)8.
İşte bu araştırmanın amacı, Yıldız' ın (1998) elde ettiği sonuçları test etmek- le birlikte, özellikle dindarlık ve ölüm kaygısı değişkenleri açısından İiahiyat Fakültesi öğrencilerinin 1. sınıftaki durumlarıyla, 4. sınıftaki durumları arasın
daki farkı saptamaktır.
ÖLÇME ARAÇLARI Din! Havat Ölçeği
D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı öğretim elemanları tarafından geliştirilmiş olan Dini Hayat Ölçeği (DHÖ), 31 'i asıl, 66'sı kamufle maddesi olmak üzere toplam 97 maddeden oluşmak'iadır. Ölçek, inanç, duygu, davramş ve bilgi boyutları olmak üzere dört boyutlu bir araçtır. İnanç, duygu ve
davranış boyutları Likert tipi ölçek modeline göre, bilgi boyutu ise Doğru-
164 Journal _ot.A.cademic Studies
Yanlış tarzında düzenlenmiştir. Ölçekten en az O, en fazla 69 puan alınabilmek
tedir.
Ölçeğin güvenirlik ve geçerlik çalışmaları Yıldız (1998) tarafından gerçek-
leştirilmiştir. Ölçeğin güvenilirliği iki teknik kullanılarak saptanmıştır. Bunlar- dan birincisi, yarıya bölme (split-half) tekniğiyle yapılan güvenirlik hesaplama-
ları sonucunda korelasyon katsayısı (Pearson momentler çarpımı katsayısı)
r=.86 olup, p<.01 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Güvenirliği için uygulanan ikinci teknik de, ölçeğin homojen bir yapıya sahip olup olmadığıyla ilgilidir.
Bunun için, ölçeğin boyutları arasındaki korelasyonlara bakılması sonucunda, bütün boyutların birbiriyle ve DHÖ'nin toplam puanıyla olan korelasyonlarının
p<.001 düzeyinde anlamlı olduğu saptanmıştır.
Ölçeğin geçerliği ise, bilinen gruplar tekniği kullanılarak yapılan çalışmayla
tespit edilmiştir. Sonuç olarak iki grup arasındaki farkın (t=20.68), p<.001 dü- zeyinde anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır.
Dolayısıyla, güvenirlik ve geçerlik çalışmaları, DHÖ'nin bireylerin dini i- nanç, duygu, davranış ve bilgilerini ölçmede güvenilir ve geçerli bir araç oldu- ğunu ortaya koymuştur9•
Ölüm Kavgısı Ölçeği
Templer (1970) tarafından geliştirilmiş olan Ölüm Kaygısı Ölçeği (ÖKÖ), 15 maddeden oluşmaktadır. Evet-hayır şeklinde kodlanan maddelerden en az O, en fazla 15 puan alınabilmektedir. Ölüme ilişkin olarak ortaya çıkan kaygı, kor- ku, dehşet gibi duyguları dile getiren ifadelerden oluşan bu ölçek, birçok araş
tırmada kullanılmış ve halen de kullanılmaktadır.10 Şenol (1989) yürüttüğü bir
çalışmasında, ÖKÖ'ni dilimize çevirdikten sonra, görünüm geçerliği ve test- tekrar test teknikleriyle güvenirlik ve geçerlik hesaplamaları yapmış ve ÖKÖ i- çin test-tekrar test tekniğiyle hesapladığı güvenirlik katsayısının r=.86 (p<.001)
olduğunu rapor etmiştir.
Yaparel ve Yıldız (1998) gerçekleştirdikleri bir çalışmada, ÖKÖ ile Beck Depresyon Ölçeği, Templer Ölüme İlişkin Depresyon Ölçeği ve Spielberger Durumluk Kaygı-Sürekli Kaygı Ölçekleri arasındaki korelasyon (Pearson mo- mentler çarpımı katsayısı) katsayıları hesaplanmış ve ÖKÖ ile sözü edilen öl- çekler arasındaki anlamlılık düzeylerinin p<.05 ile p<.001 arasında olduğu sap-
tanmıştır. Dolayısıyla, ÖKÖ'nin Türkçe versiyonunun uyum geçerliğine sahip ve bu aracın ölüm kaygısı düzeyini ölçmede geçerli bir araç olduğu söylenebilir.
YÖNTEM Örneklem:
Bu çalışmanın ömeklem grubu, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1995-96 öğretim yılında 1. sınıfa başlayan (s=95, Kız=33, Erkek=62) ve 1998- 99 öğretim yılında 4. sınıfa devam etmiş olan (s=92, kız=33, erkek=59) aynı
öğrencilerden oluşmaktadır.11 Ömeklemin yaş ortalaması 1. sınıfta 20.91 (ss.1.74) ve 4. sınıfta 24.18'dir (ss.2.93).
Uygulama:
Ölçme araçlarını ve demografik bilgileri içeren formlar ilk defa, 1. sınıfta
(Nisan-1996), son olarak, 4. sınıftayken (Nisan-1999) aynı öğrencilere sınıf or-
tamında uygulanmıştır. Uygulama ortalama 25-30 dakika sürmüştür.
Her iki uygulama sonucunda toplanmış formlardan elde edilen veriler, SPSS for WiNDOWS 9.0 istatistik paket programının ilgili modülleri kullanılarak a- naliz edilmiştir.
BULGULAR
Bulgular, araştırmanın amacı çerçevesinde, yani dört yıllık öğrenim sürecin- de öğrencilerin dindarlık ve ölüm kaygısı değişkenleri açısından bir değişimin
olup olmadığını test etmek amacıyla analiz edilmiştir. Bunun yanı sıra, hem
dindarlığın boyutlarıyla hem de öğrencilerin ölüm kaygılarının sebepleriyle ilgi- li açıklayıcı yorumlarda bulunabilmek için daha detayli analizler yapılmıştır.
Çünkü, öğrencilerin ortalama dindarlık puanlarında saptanan düşüşün daha çok hangi boyutta gerçekleştiğini ve ortaya çıkan yüksek ölüm kaygısının sebepleri- nin neler olabileceği konusunda fikir verebilmesi için bir açıklama getirilmesi gerekmekteydi. Bu detaylı analizler, bazı sosyo-demografık değişkenlerle olan ilişkilerin araştırılmasını, dini hayatın boyutları açısından incelenmesini 12 ve her iki ölçme aracında bulunan ve aşağıda sözü edilen dört ifadeyle ilişkilerinin a- naliz edilmesini içermektedir. 13
Tablo 1. Sınıf, Dindarlık, Ölüm Kaygısı ve Cinsiyet Değişkenlerinin Diğer Değişkenlerle Olan Korelasyon Katsayıları ve Anlamlılık Düzeyleri
Öliiın 5 ııolıı 9 nolıı 23 nolıı 26
Dindarlık
kaygısı İnanç Dııygu Davramş Bilgi
ifade' ifade' ifade' nolıı ifade'
••
SINIF -.19*** -.06 -.04 -.20** -.12 .03 -.13**** -.07 -.18*** -.20*
* p<.000 ** p<.004 *** p<.01 **** p<.05
Sosyo-ekoııomik Öliim Cinsiyet Medeni Durwn Sınıf
diizey kaygısı
DİNDARLIK -.Ol -.Ol -.19* .03
* p<.009
Medeni Sosyo-
23 nolıı
Cinsiyet
Durum Sınıf eko~ıomik Dindarlık İnaııç ifade diizev
ÖLÜM -.31 *
.03 -.06 .02 .04 .13*** -.05
KAYGISI
*p<.000 ** p<.001 *** p<.05 5NOLUİFADE
CİNSİYET -.20*
* p<.005
• 5 nolu ifade: "Ölümden sonraki hayat beni büyük ölçüde kaygılandırır".
9 nolu ifade: "Acı çekerek ölmekten korkarım"
.04
26 nolu ifade
.24**
23 nolu ifade: "Günah işlediğimi düşündüğümde, pişmanlık ve huzursuzluk hisse- derim".
26 nolu ifade: "Ölümü hatırlatan bir durumla karşılaştığımda, ahirette başıma gele- bilecek şeyleri düşünerek bir ürperti ve heyecan duyarım".
•• Öğrencinin öğrenim sürecinde bulunduğu sınıf(!. ve 4. sınıfta olma durumu)
Pearson momentler çarpımı foımülü kullanılarak yapılan analizler sonucun- da, öğrencilerin bulundukları sınıf değişkeninin, dindarlıkla (r= -.19, p<.01), DHÖ'nin duygu boyutuyla (r= -.20, p<.004), ÖKÖ'nin "Öliimdeıı sonraki ha- yat beni büyük ölçüde kaygılandırır"(5 nolu) ifadesiyle (r= -.13, p<.05), DHÖ'nin "Günah işlediğimi düşündüğümde, pişmanlık ve lııızıırsıızlıık hissede- rim" (23 nolu) ifadesiyle (r= -.18, p<.01) ve yine DHÖ'nin "Öliimü hatırlatan bir durumla karşılaştığımda, ahirette başıma gelebilecek şeyleri düşünerek bir
üıperti ve heyecan duyarım" (26 nolu) ifadesiyle (r= -.20, p<.000) negatif yön- de anlamlı korelasyona sahip olduğu tespit edilmiştir.
166 Journal _g16cademic Studies
Ayrıca, dindarlıkla öğrencilerin bulundukları smıf değişkeni arasında
p<.009 düzeyinde (r= -.19); ölüm kaygısıyla cinsiyet değişkeni arasında p<.000 düzeyinde (r= -.31), DHÖ'nin inanç boyutu arasında p<.05 düzeyinde (r=.13), DHÖ'nin 26. ifadesi olan "Ölümü hatırlatan bir durumla karşılaştığımda, ahirette başuna gelebilecek şeyleri düşünerek bir iiıperti ve heyecan duyarım"
ifadesiyle p<.001 düzeyinde (r=.24) anlamlı korelasyonlara sahip olduğu sap-
tanmıştır.
Cinsiyet değişkeniyle ÖKÖ'nin "Ölümden sonraki hayat beni büyük ölçüde
kaygılandırır"(5 nolu) ifadesiyle p<.005 düzeyinde anlamlı korelasyon tespit
edilmiştir (r= -.20).
Tablo 2. Öğrencilerin 1. Sınıfta ve 4. Sınıftayken Sözü Edilen Değişkenle
re İlişkin Aldıkları Oıtalama Puanlar, Standart Sapma Değerleri ve T-Testi
Sonuçları
DEGİŞKENLER 1. SINIF 4. SINIF
Ortalama Standart
Ortalama Standart t- p-aıılamlıhk
sapma sapma de~eri diizeyi
Dindarlık 60.24 5.25 57.83 7.09 2.64 .009
Ölüm kaygısı 9.09 2.69 8.71 2.82 .93 .35
İnanç boyutu 7.97 .20 7.95 .29 .61 .54
Duygu boyutu 16.11 3.06 14.79 3.16 2.90 .004
Davranış boyutu 26.90 3.24 25.88 4.88 1.70 .09
Bilgi Boyutu 9.17 .82 9.22 .74 -.43 .66
5 Nolu ifade* .73 .44 .60 .49 1.88 .05
9 Nolu ifade .86 .34 .91 .28 -1.08 .28
23 Nolu ifade 2.49 .68 2.22 .75 2.53 .Ol
26 Nolu ifade 2.30 .71 1.86 .80 3.92 .000
*
ifadelerin açılımları ıçın .. bkz. Tablo. 1.Tablo.2'de de görüldüğü gibi, denekler 1. sınıftayken dindarlığa (toplam dindarlık puanı), dindarlığın duygu boyutuna, ÖKÖ'nin 5. maddesine, DHÖ'nin 23. ve 26. maddelerine ilişkin puanlarıyla, 4. sınıf öğrencisiyken aldıkları puan- lar arasındaki farkların anlamlı düzeylerde olduğu t-testi sonuçlarında ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte Tablo.2 incelendiğinde sözü edilen değişkenlere iliş
kin alınan ortalama puanlar karşılaştırıldığında, öğrencilerin 4. sınıfa geldikle- rinde ortalama puanlarda anlamlı düşüşlerin olduğu gözlenmektedir.
Tablo
3:
Öğrencilerin 1. Sınıfta ve 4. Sınıftayken Sözü Edilen Değişkenlere İlişkin Aldıkları Ortalama Puanlarının ve Standart Sapma Değerlerinin CinsiyetDeğişkeni Açısından Dağılımı ve T-Testi Sonucları
1. SINIF 4.SINIF
DEGİSKENLER KIZ ERKEK KIZ ERKEK
Ort. ss. Ort. ss. ı-değeri Ort. ss. Ort. ss. /-defteri
Dindarlık 61.21 3.9 59.72 5.8 1.32 57.09 7.32 58.25 6.98 -.75 Ölüm kaygısı 10.06 2.7 8.58 2.5 2.63** 10.12 2.48 7.93 2.71 3.82*
İnanç boyutu 8.00 .00 7.96 .25 .73 7.93 .34 7.96 .26 -.42 Duygu boyutu 16.54 2.6 15.88 3.2 1.00 14.51 3.2 14.94 3.1 -.63
Davranış boyutu 27.48 2.5 26.59 3.5 1.28 25.60 5.2 26.03 4.7 -.40 Bilgi Boyutu 9.21 .78 9.16 .85 .28 9.09 .80 9.30 .70 -1.33 5 Nolu ifade• .87 .33 .66 .47 2.33*** .72 .45 .54 .50 1.75****
9 Nolu ifade .84 .36 .87 .33 -.30 .96 .17 .88 .32 1.44 23 Nolu ifade 2.57 .66 2.45 .69 .84 2.15 .83 2.27 .71 -.72 26 Nolu ifade 2.39 .55 2.25 .78 .88 1.90 .84 1.84 .78 .35
* p<.000 ** p<.01 *** p<.02 **** p<.08
• İfadelerin açılımları için bkz. Tablo. l.
Tablo.3'de, kız ve erkek öğrencilerin sözkonusu değişkenlerden aldıkları or- talama puanları arasmda anlamlı farklılaşmanın olup olmadığı t-testi kullanıla
rak analiz edilmiştir. Sonuçlar, ölüm kaygısı toplam puanı ve ÖKÖ'nin 5. nolu ifadesi olan, "Ölümden sonraki hayat beni büyük ölçüde kaygılandırır" ifade- sinden aldıkları puanlar açısından, 1. sınıftayken kızlarla erkekler arasında an-
lamlı farkların bulunduğunu ve her iki değişkende de kızların ortalama puanla-
rının erkeklerinkinden daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bu durumun, dört yıl sonra da yani 4. sınıfa gelindiğinde de değişmemiş olduğu gözlenmek- tedir.
Tablo 4. Kız ve Erkek Öğrencilerin 1. Sınıfta ve 4. Sınıftayken Sözü Edi- len Değişkenlere İlişkin Aldıkları Ortalama Puanlar, Standart Sapma Değerleri ve T-Testi Sonuçları
KIZ ERKEK
DEGİŞKENLER 1. SINIF 4. SINIF 1. SINIF 4. SINIF Ort. ss. Ort. ss. t-değeri Ort. ss. Ort. ss. t-de?!eri
Dindarlık 61.21 3.9 57.09 7.32 2.85** 59.72 5.8 58.25 6.98 1.26 Ölüm kaygısı 10.06 2.7 10.12 2.48 -.09 8.58 2.5 7.93 2.71 1.36
İnanç boyutu 8.00 .00 7.93 .34 1.00 7.96 .25 7.96 .26 .04 Duygu boyutu 16.54 2.6 14.51 3.2 2.76** 15.88 3.2 14.94 3.1 1.62
Davranış boyutu 27.48 2.5 25.60 5.2 1.86**** 26.59 3.5 26.03 4.7 .74 Bilgi Boyutu 9.21 .78 9.09 .80 .62 9.16 .85 9.30 .70 -1.01 5 Nolu ifade • .87 .33 .72 .45 1.55 .66 .47 .54 .50 1.34 9 Nolu ifade .84 .36 .96 .17 -1.73***** .87 .33 .88 .32 -.17 23 Nolu ifade 2.57 .66 2.15 .83 2.92*** 2.45 .69 2.27 .71 1.41 26 Nolu ifade 2.39 .55 1.90 .84 2.76** 2.25 .78 1.84 .78 2.87*
*
p<.005**
p<.008 *** p<.02****
p<.05*****
p<.08• İfadelerin açılımları için bkz. Tablo. 1.
Tablo.4'de kız öğrencilerin, dindarlık toplam puanı, duygu boyutu, davranış
boyutu, ÖKÖ'nin 9 nolu ifadesi (Acı çekerek ölmekten korkarım), DHÖ'nin 23 nolu ifadesi (Günah işlediğimi düşündüğümde, pişmanlık ve huzursuzluk hisse- derim) ve 26 nolu ifadesi (Ölümü hatırlatan bir durumla karşılaştığımda,
ahirette başıma gelebilecek şeyleri düşünerek bir ürperti ve heyecan duyarım);
erkek öğrencilerin ise sadece DHÖ'nin 26 nolu ifadesi açısından dört yıllık bir süreç içinde anlamlı düzeyde değiştiklerini gösteren analiz sonuçları verilmek- tedir. Bu sonuç, kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha çok değiştiklerini işaret etmektedir.
TARTIŞMA
Bu çalışma, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin sözü edilen değişkenler açısın
dan 1. sınıftaki durumlarıyla 4. sınıftaki durumları arasındaki farklılıkları sap- tamak amacıyla gerçekleştirildi.
Bulgular, genel olarak öğrencilerin bu süreç içinde ölüm kaygısı düzeylerin- de, ve dindarlığın inanç, davranış ve bilgi boyutlarında anlamlı bir değişikliğin olmadığını ortaya koymuştur. Özellikle ölüm kaygısı değişkeni açısından bakıl
dığında Yıldız'ın, farklı sonuca ulaştığı görülmektedir. Yani söz konusu çalış
mada 1. sınıf öğrencileriyle (s=43, ort. puan= 9.11) 4. sınıf öğrencileri (s=43, ort. puan= 7.25) arasında ölüm kaygısı puanları açısından anlamlı bir farkın
(t=2.91, p<.005) olduğu saptanmıştır14• Bu iki farklı sonuç, Yıldız'ın çalışması
nın kesitsel, bu çalışmanın ise boylamsal metotla gerçekleştirilmiş olmasından
kaynaklanabilir.
Farklı iki bulguya rağmen ortaya çıkan önemli birkaç nokta vardır. Onlar da, öğrencilerin ölüm kaygısı düzeylerinin normalin üzerinde olduğu15, anlamlı ol- masa da 4. sınıfa gelindiğinde ölüm kaygısı düzeyinde bir düşüşün olduğu, kız öğrencilerinin ölüm kaygısı ortalama puanlarının (1.sınıfta=l 0.06; 4.sınıfta=
10.12) erkek öğrencilerinkinden (l.sınıfta=8.58; 4.sınıfta= 7.93) anlamlı bir şe
kilde daha yüksek (!.sınıfta p<.01; 4.sınıfta p<.000 düzeyinde) olduğu saptan- mıştır. Bu bulgu, bir çok çalışmanın sonuçlarıyla örtüşmektedir.16 ÖKÖ'nin 5.
ifadesini içeren değişken açısından da, kız öğrencilerin ortalama puanlarıyla er- kek öğrencileri.n ortalama puanları arasında anlamlı farklılaşmanın olduğu tespit
edilmiştir. Kız öğrencilerinin erkek öğrencilerden daha fazla ölüm kaygısına sa- hip olmalarının nedeni olarak, 1) kalıtsal, biyolojik-genetik ve hormonların etki- sinin, 2) toplumsallaşma, sosyalizasyon faktörleri, aile ve çevre tarafından kadın
ve erkek davranışlarının çocuğa öğretilmesi, yani rol modeli etkilerinin ve 3)
çocuğun da öğretilen bu modelleri taklit ve benimsemesi sonucu kendine mal etmesinin neden olduğu söylenebilir. Bu üç alan, cinsiyete özgü davranışların
edinilmesi sürecinde, hem ayrı ayrı, hem de birbiriyle iÜşkili olarak rol oynaya- bilirler. Cinsiyet farklarının oluşumunda etkili olan diğer faktörler olarak, okul ve formel eğitim, meslek seçimi ve meslekte başarı, çocuk yetiştirme, coğrafi
konum, ekonomi, politika, toplumların dünya görüşü ve insan algılamaları gibi, etkenler sayılabilir17•
Bireyler gelişim süreçlerinde cinsiyetlerine ait rolleri öğrenirlerken, sosyo- kültürel beklentilerin etkisi altında kalırlar. Bu beklentilerin niteliği kadınlar i- çin farklı, erkekler için farklıdır. Örneğin erkeklerden, bazı tehlikeli ve korku
verici durumlar karşısında cesurca karşı koymaları, kaygı ve korku göstermeme- leri, ağlamamaları beklenir. Dolayısıyla duygu ve davranışlarını kontrol etmeye yönelik bir etki söz konusudur. Kadınların ise, duygusal olmaları ve duygularını
ifade etmeleri, pasif davranmaları ve erkeklerle bir yarış içinde olmamaları bek- lenir. Bundan dolayı, kadınların kendilerini denetleme düzeylerinin çok düşük
olduğu söylenebilir18•
Diğer bir neden olarak, kadınların genel kaygı düzeylerinin erkeklere oranla daha yüksek olduğu görüşüdür. Yanbastı (1990) tarafından gerçekleştirilen bir
çalışmada, kız öğrencilerin kendilerini erkek öğrencilerden daha sinirli, çaresiz,
kaygılı ve huzursuz hissettikleri yönünde bulgular elde edilmiştir. Başka bir ça-
lışmada da, kızların kaygı düzeylerinin erkeklerden anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir19. Kızların erkeklerden daha fazla suçluluk ve
günahkarlık duyguları taşımaları da genel kaygı düzeyini yükselten nedenlerden biri olarak gösterilebilir20• Bu bağlamda, genel kaygıyla ölüm kaygısı arasında pozitif korelasyonun olduğu yönündeki araştırma sonuçları,21 cinsiyetler arası bu farklılığın, ölüm kaygısı konusuna da genelleştirilebileceğini ortaya koymak-
tadır.
Öğrencilerin dindarlık ortalama puanlarında, 1. sınıfa oranla, 4. sınıfa gelin-
diğinde bir· düşüşün olduğu ve bu farkın da anlamlı olduğu gözlenmektedir (t=2.64, p<.009).Bununla birlikte bu anlamlı farkın, dini hayatın inanç, davranış
ve bilgi boyutlarından ziyade duygu boyutundaki anlamlı değişiklikten (t=2.90, p<.004) kaynaklandığı saptanmıştır.22 Şahin de duygu boyutu bakımından ince- lendiğinde diğer fakültelerdeki (Tıp ve Mühendislik) durumun aksine İlahiyat Fakültesi !.sınıfıyla (duygu boyutu ort. puanı= 16.72) 4. sınıf (duygu boyutu ort. puanı= 14.60) arasında anlamlı bir farkın olduğunu (F4,194=3.60, p<.007) tespit etmiştir23. Bu bulgular, yaş değişkeni ve üniversite öğreniminin bireye rasyonel bakış tarzı kazandırmasıyla açıklanabilir24• Fakat sadece İlahiyat Fa- kültesi 'nde böyle bir sonucun ortaya çıkması, daha çok duyusal uyum kavramıy
la ilgili olabileceği düşüncesine bizi götürmektedir. Yani ilahiyat fakültesi öğ
rencisinin, hem hayat tarzı hem de bir meslek edinme çabası olarak din ile ilgili
uyarıcılara sürekli maruz kalması, onun bu uyarıcılara karşı tepkisinin şiddetin
de bir azalmaya neden olabilmektedir.
Dindarlık ortalama puanları açısından kız öğrencilerle erkek öğrenciler ara-
sında anlamlı bir fark saptanmamıştır (Bkz. Tablo.3). Bu sonuç, Bayyiğit
(1987), Köktaş (1993, s.214) ve Şahin'in (1999, s.104) bulgularıyla örtüşmek
tedir.
Günahkarlık duygusuyla ilgili olan DHÖ'nin 23. ifadesiyle, ölüm sonrası hayatla ilgili DHÖ'nin 26. maddesi ve ÖKÖ'nin 5. ma~desi açısından analiz e-
dildiğinde öğrencilerin 4. sınıfa geldiklerinde günahkarlık duygularında ve ölüm
sonrası hayata ilişkin kaygılarında anlamlı bir düşüşün olduğu gözlenmektedir.
Ayrıca DHÖ'nin "Ölümü hatırlatan bir durumla karşılaştığımda, ahirette ba-
şuna gelebilecek şeyleri düşünerek bir ürperti ve heyecan duyarım" (26 nolu) ifadesi ile ölüm kaygısı arasında pozitif bir korelasyon saptanmıştır. Benzer bulgu, Yıldız (1998) tarafından yürütülen çalışma sonucunda da elde edilmiştir.
Bu bulgu, İlahiyat öğrencilerinin ölüm kaygılarının kaynağı konusunda bir fikir
170 Journal of Academic ---- Studies
vermektedir. Yani öğrenciler, daha çok ölüm sonrası başlarına gelebilecek du-
rumları düşünerek ölümden korkuyor olabilirler.
Sonuç olarak, dört yıllık bir süreç sonunda öğrenciler arasında ölüm kaygısı
düzeylerinde anlamlı bir farklılık gözlenmezken, dini hayatın duygu boyutu or- talama puanlarında düşme yönünde anlamlı bir değişikliğin olduğu saptanmıştır.
KAYNAKLAR
ABDEL-KHALEK, A. & BESHAI, J.A. (1993). "The structure ofTempler's Death Anxiety Scale among Egyptian students: A reply''. Psyclıological Reports, 73: 321-322.
ADAY, R.H. (1984-85). "Belief in afterlife and death anxiety: Correlates and comparisons." Oıııega, 15 (1): 67-75.
AMENTA, M.M. & WEINER, A.W. (1981). "Death anxiety and purpose in life in hospice workers". Psyclıological Reports, 49: 920.
ARGYLE, M. & BEIT-HALLAHMI, B. (1975). Tlıe Social Psyclıology of Religioıı.
Landon and Bostan: Routledge & Kegan Paul.
ARIES, P. (1991). Batılımıı Ölüm Karşısmda Tavırları. Çev.: M.A. Kılıçbay, Anka- ra: Gece Yay.
AYDIN, M. (1993). Din Fenomeni. (Editör ve çeviri: M.Aydın), Konya: Tekin Ya-
yınları.
BAUMAN,
z.
(2000). Ölümlülük. Ölümsiizliik ve Diğer Hayat Stratejileri. Çev.: N.Demirdöven, İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
BA YYİÖİT, M. (1987). Üniversite Gençliğinin Diııf İnanç, Tutum ve Davramşları Üzerine Bir Araştırma. (Basılmamış Doktora tezi). Bursa: Uludağ Ünv. Sosyal. Bil. Enst.
BEIT-HALLAHMI. B. & ARGYLE, M. (1997). Tlıe Psyclıology of Religiozıs Belıavior, Belief and Experieııce. London and New York: Routledge.
BOWKER, J. (1993). Tize Meanings of Deatlı. Cambridge: Press Syndicate of the University of Cambiridge.
BROWN, N.O. (1996). Ölüme Karşı Hayat: Tarihin Psikanalitik Anlamı. Çev.: A.
Yılmaz, İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
BROWN, D.G. & LÖW, W.L. (1951). "Religious beliefs and personality charactaristic of college students". J. of Social Psyclıology, 33: 103-109.
DUDLEY, R.L. (1995). "The world view of young people: A longitudinal study of Finnish youth living in a suburb of metropolitan Helsinki (author: H. Helve) 'Book review' ". J.for tlıe Scieııtific Stzıdy of Religion, 34 (1): 136.
EDMUNDS, G.J. (1981). "An exploration of the relationships between a religious perspective, meaning in life and death anxiety". Disser. Absı. lnı., 42: 1601.
ELIADE, M. (1995). Dinin Anlamı ve Sosyal Fonksiyonu. Çev.: M.Aydın. Konya:
Din Bilimler Yayınları.
ERICKSON, J.A. (1992). "Adolescent religious development and commitment: A structural equation model of the role of family, peer group and educational influerices".
J. far t/ıe Scieııtific Stzıdy of Religion, 31: 131-152.
FIÖLALI, E.R. (1990). Çağımızda İtikadi İslam Mezhepleri. (4. baskı). Ankara:
Selçuk Yayınları.
FIRAT, E. (1977). Üniversite Öğrencilerinde Al/alı İnancı ve Din Duygusu. Basıl
mamış doktora tezi, Ankara: A. Ü. İlahiyat Fak.
FLORIAN, V. & HAR-EVEN, D. (1983-84). "Fear of persoızal deatlı: Tlıe effects of sex and religiozıs belief". Omega, 14 (1): 83-91.
FRANKL, V.E. (1992). İnsanın Anlam Arayışı. Çev.: S. Budak. Ankara: Öteki Ya-
yınları.
GATES, E.D. (1953). Tlıe Religion of College Stııdents ıvitlı Reference ta Bradley University Stııdeııts. (Unpublished Doctoral Thesis), Bradley Univ.
GILLILAND, J.C. & TEMPLER, D.I. (1985-86). "Relationship of Death Anxiety Scale factors to subjective states". Onıega, 16 (2): 155-167.
GOEBEL, B.L. & BOECK. B.E. (1987). "Ego integıity and fear of death: A comparison of instutionalized and independently living ol der adults". Deatlı Stııdies, l l:
193-204.
GREER, J.E. (1990). "The persistence of religion: A Study of sixth-form pupils in Northern Ireland, 1968-1988)". Tlıe J. of Social Psyclıology, 130 (5): 573-581.
HANDAL, P.J. (1969). "The relationship between subjective life expectancy death anxiety and generil anxiety". J. of Clinical Psyclıology, 25: 39-42.
HELVE, H. t'.993). Tize World Vieıv of Yoııııg People: A Loııgitııdinal Stııdy of
Finııislı Yo111lı Living iıı a Sııbıırb of Metropolitaıı Helsiııki. Helsinki: Suomalainen Tiedeakatemia.
HÖKELEKLİ, H. ( 1992a). "Ölümle ilgili tutumların dini davranışla ilişkisi üzerine bir araştırma (1)". Uludağ Ünv. İlahiyat Fak. Der., 4:57-85.
HÖKELEKLİ, H. (1992b). "Ölümle ilgili tutumların dini davranışla ilişkisi üzerine bir araştırma (2) -Yorumlar-". Uludağ Ünv. İlahiyat Fak. Der., 4:87-98.
KARACA, F. (2000). Ölüm Psikolojisi. İst: Beyan Yayınları.
KIRKPATRICK, L.A. (1997). "A longitudinal study of changes in religious belief and behavior as a function of individual differences in adult attachment style." J. far tlıe Scieııtific Study of Religioıı, 36 (2): 207-217.
KIRKPATRICK, L.A. & DAVIS, K.E. (1994). "Attachment style, gender, and relationship stability: A longitudinal analysis". J. of Persoııality aııd Social Psyclıology,
66: 502-12.
KIRKPATRICK, L.A. & HAZAN, C. (1994). "Attachment styles and close relationships: A four-year prospective study". Persoııal Relationslıips, 1: 123-142.
KÖKTAŞ, M.E. (1993). Tiirkiye'de Diııf Hayat. İst.: İşaret Yay.
KÜBLER-ROSS, E. (1986). Deatlı: Tlıe Final Stage of Groıvt/ı. New York:
Simon&Schuster, Inc.
LEVIN, J.S. & TA YLOR, R.J. (1998). "Panel analyses ofreligious involvernent and well-being in African Americans: Contemporaneous vs. longitudinal effects". J. far ılıe Scieııtific Stııdy of Religion, 37 (4): 695-709.
LEVIN, R. (1989-90). "A reexamination of the dirnensionality of death anxiety".
Omega, 20(4): 341-349.
LINK, H. (1979). Dine Dönüş. Çev.: N. Oralbi. İstanbul: Dergah Yayınları.
LONETTO, R., MERCER, G.W., FLEMING, S., BUNTING, B. & CLARE, M.
(1980). "Death anxiety among university students in Northern Ireland and Canada". The J. of Psyclıology, 104: 75-82.
LOO, R. (1984). "Personality correlates of the fear of death and dying scale". J. of
Cliııical Psyclıology, 40: 120-122.
MCCLAM, T. (1980). "Death anxiety b'efore and after death education: Negative result". Psyclıological Reports, 46: 513-514.
MCMORDIE, W. (1981). "Religiosity aııd fear of deatlı: Streııgtlı of belief system". Psyclıological Reports, 49: 921-922.
PARGAMENT, K.I., ISHLER, K., DUBOW, E.F., STANIK, P., ROUILLER, R., CROWE, P., CULLMAN, E.P., ALBERT, M. & ROYSTER, B.J. (1994). "Methods of religious coping with the Gulf War: Cross-Sectional and longitudinal analyses". J. far
tlıe Scieııtific Stııdy of Religioıı, 33 (4): 347-361. ·
PATTON, J.F. & FREITAG, C.B. (1977). "Correlational study of death anxiety, ge- neral anxiety and locus of control". Psyclıological Reports, 40: 51-54.
ROUX, J.P. (1999). Eskiçağ ve Ortaçağda Altay Türklerinde Öliim. Çev.: A.
Kazancıgil, İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
SCHELL, B.H. & ZINGER, J.T. (1984). "Death Anxiety Scale means and standard deviations for Ontario undergraduates and funeral directors". Psyclıological Reports, 54:
439-446.
SCHUMAKER, J.F., BARRACLOUGH, R.A. & VAGG, L.M. (1988). "Death anxiety in Malaysian and Australian university students". Tlıe J. of Social Psyclıology,
128 (1): 41-47.
ŞAHİN, A. (1999). İlahiyat, Tıp ve Mühendislik Fakültelerinde O/myan Öğrenciler
de Dini Hayatın Boyutları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma. (Basılmamış Doktora Tezi), İzmir: D.E.Ü. Sosyal Bilimler Enst.
ŞENOL, C. (1989). Ankara İlinde Kıırıımlarda Yaşayan Yaşlılarda Ölüme İlişkin Kaygı ve Korkular. Basılmamış Y. Lisans Tezi. Ank.: A.Ü. Sosyal Bil. Enst.
TEMPLER, D.I. (1970). "The construction and validation of death anxiety scale".
Tlıe J. of Geııeral Psyclıology, ·82: 165-174.
TEMPLER, D.I., LA VOIE, M., CHALGUJIAN, H. & THOMAS-DOBSON, S.
(1990) ''The Measurement of Death Depression". J. of C!iııical Psyclıology, 46 (6): 834- 838.
TEMPLER, D.I. & RUFF, C.F. (1971). "Death anxiety sca!e means, standard deviations, and embedding". Psyclıological Reports, 29: 173-174.
TEMPLER, D.I. & RUFF, C.F. & LESTER, D. (1974). "Fear of death and feminity". Psyclıological Reports, 35: 530.
THOMAS, L.V. (1991). Ölüm. Çev.:"I. Gürbüz, İstanbul: İletişim Yayınları.
THORSON, J.A. & POWELL, F.C. (1988). "Elements of death anxiety and meanings of death". J. of Clinical Psyclıology, 44 (5): 691-701.
THORSON, J.A. & POWELL, F.C. (1993). "Personality, death anxiety, ·and gender". Bıılletin oftlıe Psyclıoııomic Society, 31 (6): 589-590.
TOLSTOY, L.N. (1997). İvan İlyiç 'in Ölümü. Çev.: Ş.Demir. İstanbul: Şule Yayın
ları.
TOLSTOY, L.N. (1999). Din Nedir? Çev.: M. Çiftkaya, İstanbul: Kaknüs Yayınla-
rı.
TÜMER, G. ( 1986). Biri'ıni 'ye Göre Dinler ve İslam Dini. Ankara: Diyanet İşleri Başk. Yayınları.
UNGAR, L., FLORIAN, V. & ZERNITSKY-SHURKA, E. (1990). "Aspects of fear of personal death, levels of awareness, and professional affiliation among dialysis unit staffmembers". Omega, 21(1): 51-67.
WACH, J. (1990). Diıı Sosyolojisi. Çev.: Ü. Günay, Kayseri: Erciyes Üniversitesi . Yayınları.
WATT, W.M. (1981). İslam Diişiincesinin Teşekkül Devri. Çev.: E.R. Fığlalı, Anka- ra: Umran Yayınları.
Y ANBASTI, G. ( 1990). "Kız ve erkek üniversite öğrencilerinin kendi ruh sağlıkla
rını değerlendirmeleri: Bir karşılaştırma". Psikoloji-Seminer Dergisi V. Ulusal Psikoloji Kongresi Özel Sayısı (8: sayı), ss. 57-63, İzmir: Ege Ünv. Ede. Fak. Yay.
YAP AREL, R.& YILDIZ, M. (1998). "Ölüme İlişkin Depresyon Ölçeğinin Türkçe çevirisinin normal populasyonda geçerlik ve güvenilirlik çalışması". Türk Psikiyatri Dergisi, 9 (3): 198-204.
YILDIZ, M. (1998). Dini Hayat ile Ölüm Kaygısı Arasındaki İlişki Üzerine Bir A- raştırma. (Basılmamış Doktora Tezi), İzmir: D.E.Ü. Sosyal Bilimler Enst.
YILDIZ, M. (l 999J. "Savaş tecrübesi yaşayan Boşnaklar arasında ölüm kaygısı:
Türk örneklemle karşılaştırmalı bir çalışma". D.E. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, 12: 147- 162.
YILDIZ, M. (1999b)· "Ölüm kaygısıyla dindarlık arasındaki ilişki üzerine bir yo- rum". Düşünen Siyaset, 1(4):105-120.
YALOM, l. (2000). Varoluşçu Psikoloji. Çev.: Z.İ.Babayiğit, İstanbul: Kabalcı Ya-
yınları.
YOUNG, M. & DANIELS, S. (1980). "Bom again status as a factor in death anxiety". Psyclıological Reports, 47: 367-370.
• Yrd.Doç.Dr. Murat Yıldız, Dokuz Eylül Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Din Psikoloji- si Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
1 Erickson, 1992; Beit-Hallahmi - Argyle, 1997, s.182
2 Hayatın anlam kazanmasında din ve ölümün katkıları için bkz.: Link, 1979; Kübler- Ross, 1986; Frank!, 1992; Tolstoy, 1997, 1999; Yalom, 2000;
3 Şu çalışmalar örnek olarak verilebilir: Watt, 1981; Tümer, 1986; Fığlalı, 1990; Wach, 1990; Thomas, 1991; Aries, 1991; Aydın, 1993; Bowker, 1993; Eliade, 1995; Brown, 1996; Roux, 1999; Tolstoy, 1999; Bauman, 2000.
4 Yine bağlanma teorisi (attachment theory) ile farklı değişkenler arasındaki ilişkileri a-
raştıran boylamsal yapılan çalışmalardan şunlar örnek verilebilir: Kirkpatrick ve Davis, 1994; Kirkpatrick ve Hazan, 1994.
5 Söz eden:Şahin, 1999, s.24
6 Şahin, 1999, s. 102
7 Yıldız, 1998, s. 107
8 Yıldız, 1998, s. 96
9 Geniş bilgi için bkz. Yıldız, 1998, s.59-60
ıo Templer, 1970; McClam, 1980; Amenta ve Weiner, 1981; Edmunds, 1981;
McMordie, 1981; Şenol, 1989; Yıldız, 1998; Yaparel ve Yıldız, 1998; Yıldız, 1999ab·
11 Son sınıf uygulamasında sadece 3 erkek öğrencinin eksik olmasının dışında, uygula- malardaki öğrenci gruplarının aynı kişilerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu tilr çalışma
larda, her uygulamada denekleri aynı sayıda tutmak genellikle mümkün olmayabilmek- tedir. Bkz. Greer, 1990; Helve, 1993; Kirkpatrick, 1997; Levin ve Taylar, 1998.
12 İstatistik analizlerde, Dini Hayat Ölçeği'nin her boyutu bir alt ölçek olarak kabul e- dilmiştir. Buna göre puan aralıkları, İnanç Boyutu için, 0-8; Duygu Boyutu için, 0-21;
Davranış Boyutu için, 0-30 ve Bilgi Boyutu için O-10' dur.
13 İstatistik analizlerde, bu ifadelerin her biri, bir değişken olarak kabul edilmiş olup, ÖKÖ'nin 5. ve 9. maddeleri için puan aralığı 0-1; DHÖ'nin 23. ve 26. maddeleri için puan aralığı 0-3'dür.
14 Yıldız, 1998, s. 96
15 Templer ve Ruff (1971) tarafından 3600 genç ve yetişkin üzerinde gerçekleştirdikleri bir çalışmada, ÖKÖ'nden alınan ortalama puanların 4.5-7 arası olmasını normal düzey olarak değerlendirmişlerdir.
16 Örnek olarak: Lonetto ve ark., 1980; Young ve Daniels, 1980; Schell ve Zinger, 1984; Aday, 1984-85; Goebel ve Boeck, 1987; Schumaker ve ark., 1988; Thorson ve Powell, 1988; Şenol, 1989; Levin, 1989-90; Ungar ve ark., 1990; Hökelekli, 1992a.b;
Abdel-Khalek ve Beshai, 1993; Thorson ve Powell, 1993; Templer ve ark., 1990;
Yaparel ve Yıldız, 1998; Yıldız, 1998, 19990 ; Karaca, 2000.
17 Flori an ve Har-Even, 1983-84; Young ve Daniels, 1980; Şenol, 1989 Yan bastı, 1990
18 krş.: Young ve Daniels, 1980; Florian ve Har-Even, 1983-84
19 Loo, 1984
20 Argyle ve Beit-Hallahmi, 1975, s.77
21 Handa!, 1969; Templer ve diğ., 1974; Pattan ve Freitag, 1977; Lonetto ve ark., 1980;
Amenta ve Weiner, 1981; Loo, 1984; Gilliland ve Templer, 1985-86; Yaparel ve Yıldız,
1998).
22 Bu sonuç, bir çok çalışma sonuçlarıyla örtüşmektedir (Brown ve Löw, 1951; Gates, 1953; Şahin, 1999, s. 132). Fakat Yıldız ( 1998) bu konuda farklı bir sonuç elde etmiş, bu bulgu ise yukarıda da belirttiğimiz gibi metot farklılığından kaynaklanabilir.
23 Şahin, 1999, s. 78-79 ve 102
24 Fırat, 1977
Abstract
Tize aim of tlıis loııgitzıdiJZal stzıdy was to determiııe tlıe clıaııges related to suclı
variables as religiosity aııd deatlz aııxiety duriııg tlzefour years of stııdeııts' zıııdergradııate wıiversity edııcatioıı. IJZ tlzis stııdy, two differeııt scales were
ıısed: tize Religiosity Scale aııd Teınpler's Deatlz Aııxiety Scale, given to tize subjects twice, once iıı 1996 aııd once iıı 1999 wlzen tlıey were freslzınaıı aııd seııiors. Tize data slıowed tlzat tlıere was a sigııificaııt difference betweeıı levels
of deatlz anxiety but tlzat tlıere were ııo significaııt differences anıong tlıe
variables of religiozıs belief, belzavioı~ aııd kııowledge. However, tize differeııce betweeıı overall scores on tlze·tests at tize two times were statistically significant
174 Joumal of Academic ---studies-
(t= 2.64, p<.009). Aııalysis of tlıe data slıowed tlzat the significaııt differeııce
was dııe to tize variatioıı iıı tize enıotioııal dimeıısion of religiosity ( t= 2. 90, p<.004 ). An additional fiııding was tlıat tlıere was no sigııificaııt differeııce
betweeıı the mean scores on tlıe religiosity of tize male aııdfemale sııbjects.