Eğitimin Politik Temelleri
POLİTİKA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
Politika ve siyaset
kavramları kökenleri ve çıktıkları kültür ortamı birbirinden farklı olsa da genellikle eşanlamlı
kelimeler olarak kullanılmaktadır ve aralarında anlam bakımından bir fark yoktur.
POLİTİKA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
Politika: Kelime kökeni olarak Eski Yunan’da şehir anlamına gelen ‘polis’ kelimesinden
türeyen politika (politics), şehir devleti ile ilgili işler anlamına gelir.
Siyaset: Köken itibariyle at eğitimi anlamına gelir.
Konusu iktidar olan siyaset kısaca ‘ülke, devlet, insan yönetimi’ şeklinde tanımlanabilir
Eğitimin Politik Temelleri
SİYASETİN FARKLI TANIMLARI VE YAKLAŞIMLARI
Hükümet etme sanatı olarak siyaset,
kamusal hayat olarak siyaset,
uzlaşma ve uyum olarak siyaset,
gücün ve kaynakların dağıtımı olarak siyaset
SİYASET – POLİTİKA – EĞİTİM
Siyaset, toplum ve devlet yönetimiyle ilgili olduğuna göre, toplumu oluşturan bireyleri eğiten okulların ve eğitim programlarının siyasetin ilgi alanına girmesi ve her siyasi görüşün bir eğitim politikası olması
kaçınılmazdır.
Politika kavramı ülke ve devlet yönetimiyle ilgili olduğuna göre aslında eğitimin felsefi,
sosyolojik, hukuki, ekonomik ve tarihi tüm boyutları bir şekilde politikayla ilgilidir.
Eğitimin Politik Temelleri
EĞİTİM-POLİTİKA İLİŞKİSİ
Eğitimin Politik Temelleri
Eğitim-politika ilişkisi iki
bağlamda ele alınabilir: Bir ülkedeki eğitimin amaç ve önceliklerinin neler olduğunun yani eğitim politikasının belirlenmesi,
O ülkedeki eğitim
aracılığıyla nasıl bir insan modeli yetiştirilmeye çalışıldığı, hangi dünya görüşüne sahip nesiller yetiştirilmeye çalışıldığıdır.
POLİTİKANIN İŞLEVLERİ
Eğitimin Politik Temelleri
TOPLUMSAL İHTİYAÇLARI VE
SORUNLARI SAPTAMA,
TOPLUMSAL VE BİREYSEL HEDEFLER
BELİRLEME,
KARARLAR OLUŞTURMA VE
ALMA,
TOPLUMSAL UZLAŞMA SAĞLAMA,
YÖNELTME VE YÖNLENDİRME,
KARARLARI
UYGULAMA, DENETLEME VE DEĞERLENDİRME,
POLİTİKANIN EĞİTİME ETKİLERİ
Eğitimin Politik Temelleri
EKONOMİK
ETKİSİ, SİYASAL-
SOSYAL ETKİSİ, BİREYSEL
ETKİSİ, TOPLUMSAL
ETKİSİ, KÜLTÜREL ETKİSİ
POLİTİKANIN EĞİTİME ETKİLERİ
Ekonomik Etkisi:
Politikanın mutlak gücü ve güç paylaşımını elinde bulundurması nedeniyle ekonomik düzenlemede eğitime yönelik olarak ekonomik veya baskı oluşturması olanaklı bir durumdur.
POLİTİKANIN EĞİTİME ETKİLERİ
Siyasal-Sosyal Etkisi:
Politikanın kendi ideolojik
yaklaşımlarını eğitime ve eğitim kurumlarına dikte ettirmeye
çalışması sık rastlanan bir durumdur.
POLİTİKANIN EĞİTİME
ETKİLERİ
Bireysel Etkisi:
Bireyin toplumdaki yaşamına ve yerine yönelik olarak yapılan bu etkiler, yetiştirilecek ve geliştirilecek insan tipine uygun bir
düzenleme olarak algılanabilir.
POLİTİKANIN EĞİTİME
ETKİLERİ
Toplumsal Etkisi:
Toplumun dönüşümü ve gelişmesine ilişkin olarak geliştirilen yaklaşım biçimleri politikadan bağımsız olamaz.
Toplumun iç dinamiklerini ve refleksini dikkate almayan müdahalelerin amacına ulaşması mümkün değildir.
POLİTİKANIN EĞİTİME
ETKİLERİ
Kültürel Etkisi:
Politikanın değiştirme ve oluşturma gücü bir
kültürel dönüşüm ve
gelişim sağlarken; tarihsel süreç içerisinde gelişen doğal dinamikleri de olumlu veya olumsuz etkileme potansiyeline sahip olduğu gözlenmiştir.
GÜNÜMÜZDEKİ İDEOLOJİK EĞİTİM POLİTİKALARI
Geleneksel -
muhafazakar eğitim politikaları,
Kapitalist – sosyalist eğitim politikaları,
Liberal – eğitim politikaları,
Küresel eğitim politikaları.
GELENEKSEL - MUHAFAZAKAR
EĞİTİM POLİTİKALARI:
Tarihsel bir süreci ve değerleri içerir.
Toplumun oluşturduğu değerlerin mutlak olarak aktarılmasını ileri sürer.
Bu tip politikalar toplumsal ve bireysel değerlerin
korunması ve
sürdürülmesini ve değiştirilmemesini hedefler.
KAPİTALİST – SOSYALİST EĞİTİM POLİTİKALARI:
Eğitimin Politik Temelleri
KAPİTALİST EĞİTİM POLİTİKALARI BİREYSELLİĞİ ALABİLDİĞİNE ÖN
PLANA ÇIKARIR.
İNSANIN İHTİYAÇLARININ SINIRSIZ OLDUĞUNA DAİR KURAMLAR
OLUŞTURUR.
SOSYALİST EĞİTİM POLİTİKALARI SINIFSIZ TOPLUMU YARATACAK
BİÇİMDE TASARLANMAKTA VE BUNA UYGUN EĞİTİM
PROGRAMLARI OLUŞTURMAKTADIR.
LİBERAL – EĞİTİM POLİTİKALARI:
Katılım ve demokratik tarzın benimsenmesi ve kullanılmasına yönelik
öngörüler ve uygulamalar geliştirilmesi gerektiğini
öne sürer.
Birey toplumsal yaşamın çekim merkezi olarak tanımlanır.
KÜRESEL EĞİTİM POLİTİKALARI:
Eğitimin Politik Temelleri
BİR ANLAMDA KAPİTALİST VE LİBERAL EĞİTİM POLİTİKALARININ KARIŞIMI OLARAK
DEĞERLENDİRİLEBİLİR.
HIZLI DEĞİŞİMİN DIŞINDA KALMAMAYI VE DÜNYA İLE BÜTÜNLEŞMEYİ HEDEFLEYEN EĞİTİM
PROGRAMLARININ GELİŞTİRİLMESİ VE UYGULANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNUR.
TÜRKİYE EĞİTİM POLİTİKALARI
TARİHİ
Türkiye’de mevcut eğitim politikaları Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren
şekillenmiştir.
1923 yılında ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu M.
Kemal Atatürk’ün temel
hedeflerinden birisi de yıkılan Osmanlı devleti yerine modern ve laik bir ulus devleti kurmaktı.
Bu modernleşme ve laikleşme süreci hükümet şeklinde,
bürokraside, eğitimde,
ideolojik yapıda ve toplumsal kültürde birçok değişikliği
içeriyordu.
Eğitim yeni cumhuriyetin en önem verdiği konuların
başında geliyordu.
TÜRKİYE EĞİTİM POLİTİKALARI TARİHİ
Atatürk döneminde diğer alanlarda olduğu gibi eğitim
alanında da birçok radikal karar alındı.
3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanunu eğitim alanındaki ilk
radikal yasaydı ve tüm eğitim
kurumlarını Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolü altına alıyordu
TÜRKİYE EĞİTİM POLİTİKALARI TARİHİ
Laikleşme sürecinde;
hilafet kaldırıldı,
dini mahkemeler kaldırıldı,
batılı kanunlar alındı,
tarikatlar ve medreseler
kapatılarak malvarlıkları Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi.
EĞİTİM – POLİTİKA
TARİHİ
Cumhuriyetin başlarından beri eğitimle ilgili önemli kararlar, müfredat yazımı, kitap seçimi vb. gibi hayati kararlar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmektedir ve bu merkezi yapı günümüzde de
sürmektedir
Bununla birlikte ülkemiz eğitim politikalarının belirlenmesinde MEB yanında YÖK, TÜBİTAK ve DPT gibi kuruluşlar da katkıda bulunmaktadır.
Ayrıca çeşitli sivil toplum kuruluşları da yayınladıkları raporlar ve yaptıkları farklı çalışmalarla eğitim
politikalarının şekillenmesine etkide bulunabilmektedirler.
1739 SAYILI MİLLÎ EĞİTİM TEMEL KANUNU
Türk eğitim politikasının temel yaklaşımı 1982 Anayasası’nın 42. maddesi ile 14.06.1973 tarih ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun da görülebilir.
İlköğretimi kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunlu kılan Anayasa’nın 42. maddesi ‘Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları
doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim
esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır’ demektedir.
Eğitimin Politik Temelleri
1739 SAYILI MİLLÎ EĞİTİM TEMEL KANUNU’NUN 2. MADDESİ 1.
FIKRASINA GÖRE ;
Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini;
‘Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan
haklarına ve Anayasanın
başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olan
Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek’ tir.
MİLLÎ EĞİTİM TEMEL KANUNU
1739 sayılı kanun hem eğitimin ideolojik boyutunu hem de
eğitimin uzun vadedeki hedefinin ne olması gerektiğini tanımlamıştır.
Kanunda değinilen genel amaçlar tüm öğretim programlarının
başlangıcında yer almakta ve tüm derslerin amaçlarının bu kanun
doğrultusunda düzenlenmesi öngörülmektedir.
ÜLKEMİZDEKİ YENİ ÖĞRETİM PROGRAMLARI VE EĞİTİM POLİTİKASI
Yeni hazırlanan öğretim programları “Türkiye’de ve dünyada yaşanan değişmeler ve
gelişmelerle birlikte,
Avrupa Birliği normlarını ve eğitim anlayışını,
mevcut programların
değerlendirmelerine ilişkin sonuçları ve ihtiyaç
analizlerini dikkate alarak” hazırlanmıştır (MEB, 2005).
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TARAFINDAN YAZILAN YENİ SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI’NDA
“tüm dünyada bireysel, toplumsal ve ekonomik alanda yaşanmakta olan değişimi ve gelişimi;
ülkemizde de demografik yapıda, ailenin niteliğinde, yaşam biçimlerinde, üretim ve tüketim kalıplarında, bilimsellik anlayışında,
toplumsal cinsiyet alanında, bilgi teknolojisinde, iş ilişkileri ve iş gücünün niteliğinde, yerelleşme ve küreselleşme süreçlerindeki değişim ve gelişimleri eğitim sistemimize ve programlarımıza
yansıtmak” zorunluluğundan bahsedilmektedir (MEB, 2005, s. 45).
Eğitimin Politik Temelleri
YENİ PROGRAMLAR:
MEB tarafından kabul edilen yeni öğretim programlarında da
benzer şekilde dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak “öğrenci merkezli, bilgi ve beceriyi dengeleyen, öğrencinin kendi yaşantılarını ve bireysel farklılıklarını
dikkate alarak çevreyle etkileşimine imkân
sağlayan” yeni bir anlayış yaşama geçirilmeye
çalışılmıştır (MEB, 2007).
ÖZETLE…
Bütün toplumlarda ülkede
izlenecek eğitim politikalarının açık ve net olarak belirlenmesi
eğitimcilerin işini kolaylaştırır.
Ancak belli tarihsel koşullarda oluşmuş eğitim politikalarının ülke ve dünya gerçekleri değiştikçe gözden geçirilmesi, toplumun ihtiyaç ve beklentileri ve dünya gerçekleriyle uyumlu bir hale getirilmesi gerekir.
Toplumun değer ve beklentilerinin seçimler aracılığıyla resmi
politikalara yansıması demokratik toplumun gereklerindendir.
Eğitimin Politik Temelleri
ÖZETLE…
Bu bağlamda eğitim politikaları belirlenirken de toplumda eğitimle ilgili tüm paydaşların görüş ve
ihtiyaçlarının göz önünde tutulması gerekir.
Devletlerin kendi eğitim politikalarını belirleme hakkı olmakla birlikte
resmi bir ideolojiyi eğitim aracılığıyla yeni nesillere benimsetmeye
çalışmak çağdaş ve demokratik devlet tanımıyla uyuşmamaktadır.
Çağdaş devletlerin eğitim aracılığıyla resmi bir ideoloji yaymak yerine her türlü düşünceye eleştirel gözle
bakabilen, ufuk ve vizyon sahibi, girişimci, kendine güvenen,
demokratik ve hoşgörülü nesiller yetiştirecek eğitim politikalarına sahip olması gerekir.