EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
HKZ
TOPLUMSALLAŞTIRMA
Toplumsal yaşantıdan uzak insan düşünülemez.
Toplum içinde yaşayan insanın
toplumsallaştırılması önemlidir ve bu iş esas olarak toplumun görevidir.
Toplumsallaşma, en genel anlamıyla örf, adet ve geleneklerini, kısaca kültürünü benimseyerek bireyin toplumla uyumlu hale gelmesi demektir.
Toplumsallaşma şansa bırakılmaz. Bu amaçla eğitim sistemleri kurulur ve kullanılır.
Ancak toplumsallaşmanın yalnızca formel eğitim yoluyla sağlandığını söylemek yeterli olmaz.
İnformel yolları da unutmamak gerekir.
Eğitim ve toplumsallaş
tırma
Eğitimin toplumsal temellerini tanımak, eğitim ve öğretimin bu temellere uygun olarak işlenmesini sağlamak yine bir toplumsal kurum olan eğitimin ve eğitimcilerin görevidir.
Bilgiyi üreten ve kullanan toplumlara «bilgi toplumu» denilmektedir.
Günümüzde artık ülkelerin zenginliği her bakımdan eğitilmiş, teknolojiyi kullanabilen, yaratıcı insan gücü ile ölçülmektedir.
Eğitim toplumsal kalkınmanın lokomotifi
konumunda olup, eğitime verilen önem her geçen gün artmaktadır.
Eğitimde yeni teknolojiler yeni teknikler
kullanılarak verimlilik artırılmaya çalışılmaktadır.
Toplumsal sosyalleşme
Günümüz toplumsal yapısına gelinceye kadar insanlık uzun süreler ve evreler geçirmiştir:
Bireysel ve günübirlik yaşantılar
Avcılık
Toplayıcılık
Tarım yapma
Endüstri dönemi
Tüketicilikten üreticiliğe geçişle toprakla uğraşılmış ve yerleşik hayata geçilmiştir.
Toplum: Toplumsal gereksinimleri karşılamak için etkileşen, sınırları belli bir coğrafi ortamda
yaşayan ve ortak kültürü paylaşan çok sayıdaki insanın oluşturduğu birlikteliğe «toplum» denir.
Toplumsal sosyalleşme
Sosyologlara göre toplumsallaşma toplum içinde olmaktadır.
Toplumsal sosyalleşme sürecinde aile, okul,
yönetim birimleri, sivil örgütler, arkadaşlar, akran grupları, komşular vb. görev almaktadır.
Toplumsal sosyalleşme süreci içinde rol alan kurumlardan aile çok özel bir role sahiptir.
Aile kurumu sayesinde bir anlamda biyolojik varlığını sürdüren toplumlar, toplumsal
sosyalleşme yolu ile de toplumsal ve kültürel varlıklarını korur ve devam ettirirler.
Eğitimin toplumsal
kaynağı
Eğitim toplumdan topluma değişmekle birlikte, toplumun değişime uğraması durumunda verilen eğitim de zaman içinde değişmektedir.
Her toplumun kendine has bir ideal tip insanı,
kahramanları, kahramanlık hikayeleri, tarihi, örf ve adetleri olduğu düşünülürse kişilik gelişimleri de toplumdan topluma farklılık gösterir.
«ilkel toplum», «tarım toplumu», «sanayi toplumu» ve 18.yy’a gelindiğinde teknolojik gelişmelerin üretim alanında uygulanmaya başlanması ve 19. yy’da bilimsel ve teknolojik gelişme ve değişmelerin yaşanması, hizmet sektörü ve istihdam alanlarını da etkilemiştir.
Eğitimin toplumsal
kaynağı
Sosyoloji ve sosyal psikoloji, eğitimi bir
sosyalleşme; sosyalleşmeyi de bir interaksiyonlar toplamı olarak görmektedir. Davranış oluşturmada ve değiştirmede esas yöntem, kişilerarası karşılıklı iletişim ve etkileşim olan «interaksiyon»
olmaktadır. Eğitimin özü olan kişiler arası ilişkiler incelendiğinde de eğitimin toplumsal bağlarına, kaynağına ulaşılır.
Eğitim bireyin bireyselleşmesi kadar toplumsallaşmasının da aracıdır.
Bireyin eğitim yoluyla toplumsallaşması ile
toplumsal birikimden yararlanması ve böylece elde edilen «yararın toplumsal iş bölümü içinde tekrar topluma dönüştürülmesi» söz konusudur.
Toplumsal temel olarak eğitim-toplum
ilişkisi
Antik çağda eğitim henüz kurumsallaşmamış, bir tür felsefi söyleşi ve öğreti olarak ortaya çıkmıştır.
Toplumsal gelişme ve değişme ile birlikte örgütlenmeler de karmaşıklaşmıştır:
1. 1888 de Dilthey tarafından ortaya atılan yaklaşımda; toplumun ve eğitimin hedefleri
aynıdır. «eğitim toplumun bir işlevidir» buna göre eğitim, toplumun belirlediği değerlerin, politik yapının istediği mevcut toplumsal düzeni aynen devam ettirmeyi sağlayacak mevcut yetiştirmeyi amaç edinen bir sistemdir.
Fichte tam tersini savunur. «toplum eğitimin bir işlevidir». Eğitimin toplumdan bağımsız bir
değişken olduğunu ve toplumun eğitim tarafından şekillendirilip değiştirilmekte olduğunu
savunmuştur.
Toplumsal temel olarak eğitim-toplum
ilişkisi
3. Rousseau, ferdin doğuştan getirdiği saf tabiatını temel alan bir eğitim teorisi geliştirmiştir. Fert
doğuştan temizdir. Feodal toplum ve eğitim bütün toplumsal kurumlar kişinin temizliğini, ahlakını olumsuz yönde etkilemektedir. Eğitim toplumun dini, felsefi, ahlaki ve politik sistemlerinin ferde kabul ettirilmesi olmamalıdır.
****eğitim yetiştirdiği çocuk ve gençleri hem içinde yaşayacakları topluma uyan birer birey olarak yetiştirmek için toplum düzenini ve
kültürünü onlara aktarmakta hem de toplumu değiştirici, düzeltici, eleştirici ve ileriye götürücü düşünceyi onlara vermeye çalışmaktadır.
Temel toplumsal kurumlar ve
eğitim
Aile
Eğitim
Hukuk
Ekonomi
Politika
din
Temel toplumsal kurumlar ve
eğitim
Toplumsal kurum: Toplumun bir temel gereksinimi etrafında toplanmış birçok kişi tarafından
paylaşılmış bulunan davranış örnekleri bileşimine denir.
Toplumsal kurumlar kendi içinde birçok parçadan oluşurlar ve bunların birbirlerini desteklemesi zorunludur.
Aksi durumda amaçlarını gerçekleştirmeleri mümkün olmayacaktır.
Toplumsal kurumlar uzun süre yaşamak ve mal ve hizmet üretmek için kurulurlar.
Aile kurumu ve eğitim
Aile toplum için önemli bir kurumdur. Toplumun çekirdeğini oluşturur.
Aile insan soyunun devamı ve daha sağlıklı ve uyumlu yaşama arzusu sonucu ortaya çıkmıştır.
Çocuk ailenin gelenekleri üzerine yetişir. Birey önce aile içinde toplumsallaşır.
Her aile çocuğunu içinde yaşadığı kültüre göre de eğitir.
Aile yaşantısı kendi kültürü yanında toplumsal kuralları da içerir ve bunların uygulanmasını denetler.
Aile; insan neslinin devamını sağlayan, cinsler arası ilişkileri kurallara bağlayan davranışlar dizgesi olarak tanımlanmaktadır.
Yönetim biçimine göre anaerkil-ataerkil; birey sayısına göre büyük –küçük, yerleşim yerine göre kentsel-kırsal olarak adlandırılmaktadır.
Eğitim
kurumu ve eğitim
Yerleşik hayata geçişle birlikte öğrenme
gereksinimleri arttı; eğitim, okul ve öğretmen anlayışının ortaya çıkmasına etki etti.
İnsanların toplumsal yaşama ortamı oluşturmaları eğitim ve öğretimin kurumsallaşmasına neden olmuştur.
Tarihte ilk bilinen toplum Sümerlerdir. Onlarda da okul ve öğretmen yapılanmasına rastlanmaktadır.
Hukuk
kurumu ve eğitim
Toplum halinde yaşayan insanlar birbirleri ile yaşamları boyunca ilişki ve iş birliği içinde olmak durumundadır.
Toplumdaki sosyal ilişkilerin bir düzen içinde yürütülmesi toplum yaşayışı bakımından önemlidir.
Hukukun amacı; toplumdaki adaleti, düzeni sağlama, toplum bireylerinin gereksinimlerini karşılama olarak özetlenir.
Toplumsal yaşamda ilişkiler çeşitli kurallara bağlıdır. Toplumda düzeni sağlayan başlıca kurallar; dini , ahlaki, hukuki kurallardır.
Hukuk kurallarının yaptırımı devletçe yapılır. Hukuku devlet oluşturur.
Hukuk kuralları, toplumun üyelerinin birbirlerine ve içinde yaşadıkları topluma, toplumun üyelerine karşı haklarını, ödevlerini ve
sorumluluklarını düzenler.
Hukuk kurallarının, toplumun yaşayış biçiminden, kültüründen, akıl ve iradesinden etkilenerek oluşturulduğu bir gerçektir.
Hukuk aynı zamanda sosyal kurallar bütünüdür.
Eğitim hukuk kurumunda, hukukta eğitim kurumunda görevler üstlenir.
Ekonomi kurumu ve
eğitim
İnsan gereksinimlerinin bir çoğunun karşılanması ekonomik kaynaklarla ilişkilidir.
İnsanlar rahat yaşayabilmek için üretmek zorundadırlar.
Üretim: toplumun gereksinimlerini karşılamak, kıt malların miktarını ve yararını artırmak amacıyla harcanan çabalar toplamına denir.
Toplumda üretim ilişkilerini düzenleyen kuruma da ekonomi kurumu denir.
Ekonomi kurumu, yalnızca bireysel kaynakları değil toplumun çıkarlarını da belli bir düzene koyar.
Gerek bilimsel bilginin gerekse de toplumun ve ekonominin işleyişi ile ilgili bilgilerin, ve de özel olarak her bir ekonomik role ilişkin bilgi ve becerilerin öğrenilmesi, okuldaki planlı öğrenme öğretme süreci ile mümkündür.
Ekonomiye gerekli nitelikli insan gücünün planlı bir şekilde yetiştirilmesi, teknoloji üretimi, bireye tutumluluk
Politika
kurumu ve eğitim
Politika, bir toplumun yönetim ilişkilerini ve yönetim süreçlerini belli kurallara bağlayan bir toplumsal kurumdur.
Yönetim toplumsal bir olaydır.
Toplumun yönetim işleri yanında, diğer toplumlarla olan ilişkilerini de düzenler.
Yeryüzünde var olan her toplumun bir politikası vardır.
Eğitim kurumu da toplumun bireylerine milli ideolojiyi, toplumsal değerleri, anayasaya ve vatanına bağlılığı öğretir.
Eğitim kurumları anayasa ve yasalarda belirtilenlerin dışında bir şey öğretemezler.
Politik kurumlar aldıkları kararlarla eğitimi etkilerler.
Eğitim kurumları yetiştirdikleri insanlarla politik kurumlara destek olurlar.
Din kurumu ve eğitim
Toplumu bir arada tutan önemli toplumsal kurumlardan birisi de din kurumudur.
Din, toplumsal kuralların insanlara
kazandırılmasında, diğer toplumsal kurumlara yardım sağlamada önemli role sahiptir.
Din toplumsal denetime yardımcı olur, rehberlik eder.
Toplumların biçimlenmesinde önemli göreve sahiptir. Dinsel etmenlerin güçlü olduğu
toplumlarda ilişkilerin din tarafından düzenlenip yönetildiğini söyleyebiliriz.
Toplumsal olgular
bakımından eğitim
Sosyal denetim- eğitim: (töreler, toplumsal değerler, normlar, yasalar denetim araçlarıdır)
Toplumsal hareketlilik- eğitim( coğrafi koşullar, iş bulma, doğal afet vb. nedenlerle göçler)--- yatay ve dikey hareketlilik
Demografik özellikler-eğitim (demografik yapı ile toplumların ekonomik ve toplumsal yapıları
arasında ilişki vardır)
Toplumsal sorumluluk-eğitim (eğitim bireylere toplumsal sorumluluk kazandırır)
Kültür-eğitim
Kültür, sanat, edebiyat, müzik, resim gibi değerlerle eşgüdümlüdür.
Kültür; bir toplumun üyeleri arasında paylaşılan, devredilen ve bir değişim süreci içinde bulunan öğrenilmiş davranış kalıplarıyla bu kalıpların (inanç, değer, tavır ve maddesel öğeleri
kapsayan)ürünlerin oluşturduğu bir yaşam biçimidir.
Edward Tylor kültürü; bilgi, inanç, ahlak, hukuk, gelenek gibi insanların, toplumun bir üyesi olarak edindikleri her türlü alışkanlık ve yeteneği içeren karmaşık bir bütünlüktür.
Kültür kısmen eğitim yoluyla kısmen de içinde bulunulan sosyal çevreden kaynaklanmaktadır.
Kültür-eğitim
Kültürü oluşturan bazı ögeler:
Değerler, Semboller, İnançlar, Dil, Normlar
Kültür, toplumsal sorunlara çözüm yolu olduğundan ve toplumsal sorunlar da nitelikleri gereği çok değişik
olduklarından kültürün de toplumlara göre değişmesi hatta aynı toplumun belli kesiminin sahip olduğu kültürel örüntüler
«alt kültürler» arasında farklılıkların olması çok doğaldır.
Toplumlara göre davranışların farklı farklı şekilleri vardır ve bunlar toplumları birbirinden ayıran kültürel farklılıklardır.
İletişimin olduğu noktada, kültür buluşları yayılmakta, kültür paylaşılmaktadır.
Kültürel etkileşim değişme ve yayılmayı getirmektedir.
«Yayılma», davranış örüntülerinin bir kültürden diğerine iletilmesidir.
Kültürel aktarmaların karşılıklı temas halindeki toplumlar arasında çift yönlü işlemesi sonucunda, bu toplumların her birinin kültüründen ayrı özellikte yeni bir kültürün ortaya çıktığı da görülür.
İki ya da daha fazla kültürün yeni bir kültür oluşturacak biçimde kaynaşmaları ile sonuçlanan olaya «yakınlaşma»
denilmektedir.
kaynak
Vural Hoşgörür, «Eğitimin Toplumsal Temelleri», ed:Özcan Demirel, Zeki Kaya, Eğitime Giriş, 14.
Baskı, Pegem Akademi, Ankara 2018, ss.131-155