• Sonuç bulunamadı

ERMENi AYAKLANMALARI ( ) ' SEMPOZYUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ERMENi AYAKLANMALARI ( ) ' SEMPOZYUMU"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI VIII. Dizi-Sayı: 14

ERMENi AYAKLANMALARI (1894-1909) '

SEMPOZYUMU

23 Ocak2014, ANKARA . BiLDİRİLERi

YÜRÜTME KURULU Prof. Dr. Ahmet CiHAN Prof. Dr. Ahmet KANKAL Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR Arş. Gör. Can DEVECİ Uzm. Yrd. Akif ARSLAN Uzm. Yrd. Birkan SOYKAN Uzm. Yrd. Yasin ARIK

BİLİM KURULU Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ Prof. Dr. Mehmet Ali BEYHAN Prof. Dr. Justin MCCARTHY Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR Prof. Dr. Musa ŞAŞMAZ

Prof. Dr. Yusuf SARINAY Prof. Dr. Haluk SELvi Prof. Dr. Enis ŞAHİN Prof. Dr. Taha Niyazi KARACA Prof. Dr. Mustafa ÇOLAK

~.pr. Recep KARACAKAYA

ANKARA, 2015

(2)

1895

MARAŞ

ERMENi OLAYlARlNDA YABANCI

MİSYONUN ETKİLERİ

.

HASAN BABACAN'

Bilindiği üzere Osmanlı Devleti farklı etnik köken ve dini ina-

nışa sahip unsurların bir arada yaşadığı bir ülke idi. Osmanlı'yı mey- dana getiren bu unsurlar önceleri hiçbir şekilde etnik kökenleriyle

anılmazlar, dini ve mezhep ayrılığı temelinde ayrı bir millet olarak nitelendirilirlerdi. Dolayısıyla bu unsurlar, Türk, Rum, Bulgar, Er- meni, Arap olarak değil; Müslüman, Katolik, Protestan, Gregoryen, Ortodoks veya Yahudi olarak adlandınlırlardı. .Bu toplululdar kendi dillerini konuşmakta, kendilerine ait dini ve eğitim kurumlarını aç- makta serbestlerdi.

Osmanlının başlangıçta dini temele dayanan bu millet sistemi, Fransız ihtilalinden sonra ortaya çıkan milliyetçilik ve hürriyet fikir- lerinin etkisiyle XIX. Yüzyılın başlarından itibaren etnik temellere dayanmaya başladı. O güne kadar kendi dil, din ve kültürlerini koru- yabilen azınlıklar, bu yeni düşünce akımlarından ilk etkilenen unsurlar oldular. Çünkü bu unsurlar daha çok ticaretin yanı sıra, Osmanlı yö- netimi içinde diploması, basın yayın ve tercüme işleriyle uğraşmala­

rından dolayı batılılarla daha yakın ilişki içerisinde olma imiciniarına

sahiptiler. Bu nedenle milliyetçi ve hürriyetçi fikirleri daha yakından

takip edebiliyorlar ve daha çabuk etkileniyorlardı.

.. o

Ote yandan sanayi inkı.labıyla Avrupa'da. başlayan sömürgecililc faaliyetleri, Ortadoğu, Asya ve Uzalcdoğu üzerinde yoğunlaşan yeni sömürge arayışlarında, batılı Emperyalist devletler tarafından, Os-

manlı toprakları önemli bir merkez ve atlama taşı olarak görülüyor- du. Düvel-i Muazzama denilen dönemin büyük devletleri sömürgeci

politikalarını rahatça gerçeldeştirmek için "Şark Meselesi" adı altında

felsefi bir kılıf da bulmuşlardı.

' Prof. Dr., Mehmet AkifErsoy Üniversitesi, Fen-edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, drhasanbabacan@gmail.com

(3)

Emperyalist devlerler Şark Meselesi'ni kendi lehlerine hallede- bilmek için Osmanlı tebaası durumundaki azınlıkları, onların milli- yetçilik ve Osmanlı'ya karşı hürriyetçi duygularını tahrik ederek yön-

lendiriyorlardı. Böylece Ttirkleri Avrupa'dan sonra da Anadolu'dan çı­

karıp atabileceklerdi. Coğrafya yakınlığı dikkate alınarak başta Rusya olmak üzere İngiltere ve diğer Avrupa devlerleri Balkanlar, Ortadoğu ve Akdeniz'e halcim olabilmek için bu: bölgelerde kendilerine yandaş olabilecek toplulukları etkilemek amacıyla bu unsurları önce misyo- nerler aracılığıyla dini yönden sonra da siyasi yönden kullanmaya baş­

ladılar.

Osmanlı Devleti'ni kendi emelleri doğrultusunda parçalamak is- teyen Emperyalist Avrupa devlerleri, misyonerleri, tüccarları siyasi ve askeri güçleri gibi her türlü imlci.ru kullanarak azınlık milliyetçiliği te- melinde hareket ederek emellerine yaklaşmaya başlamıştı. Bunun ilk göstergesi olarak Balkanlardan başlayan bağımsızlık harekerleri göz önünde tutulduğunda, Sırp İsyanı, Mora İsyanı ve bunların ardından

Doğu Anadolu'da Eı:meni meselesinin ilk kıvılcımlarının belirmesi yönündeki kronoloji dikkat çekici ve hızlı bir seyir takip eder. Şark

Meselesini halletmek sloganıyla hareket eden düvel-i muazzama, Balkanlardalci Hıristiyan unsurları Osmanlı Devletinden kopardık­

tan sonra bütün ilgilerini Doğu Anadolu'dalci Ermenilere yönlendir- mişlerdi. Özellikle Balkanlardaki azınlıklar,ın başarısı Ermeniler için önemli bir örnek teşkil ediyordu.

Balkanlardalci unsurlar milliyetçilik duygularıyla Osmanlı'ya kar-

şı giriştilderi bağımsızlık mücadelesinin ardından, yüzyıllardır devlete

bağlılıklarıyla bilinen, devletin her türlü kademesinde görev alan, en mahrem bilgilerine bile vakıf olabilecek mevkilerde bile görev alan, hatta Osmanlı Parlamentosuna mebus olarak girdikleri görülen Er- meniler nasıl oldu da devlete karşı gelmeye, hatta

XJX.

Yüzyılın ilcinci

yarısından itibaren ayaldanmalar çıkarmaya başlamışlardı? Bu soru- nun cevabı batılı misyonerierin Ermenile.rin yoğun olarak yaşadıkları

bölgelerdeki faaliyetlerinde ve Anadolu'nun coğrafi ve nüfus bakımın­

dan kritik bölgelerinde açtıkları yabancı okullarda aramak gerekir.

Görünüşte dini maksatlarla faaliyet gösteren misyonerlerin, za- manla siyasi, ekonomik, sosyal ve idari alanlara da müdahale ettikle- ri de görülmüştür. Kendilerini kilisenin ve incilin hizmetkarı olarak

(4)

1895 MARAŞ ERMENi OLAYLARINDA YABANCI MİSYONUN 355

ETKİLERİ

adlandıran misyonerler, emellerine ulaşmak için her yolu kullanıyor­

lardı. Bu amaçla gittilderi ülkenin dilini, dinini ve kültürel özellilde- rini öğrenerek inceleyerek ona göre hareket ediyorlardı. Bu nedenle misyonerler, bazen bir doktor, öğretmen, din görevlisi ve hatta barış

gönüllüsü olarak faaliyetlerde bulunabiliyordu. Dolayısıyla kendi ger-.

,çek amaçlarına ulaşabilmek için okul, matbaa, hastane gibi kurum- lar açarale faaliyet alanlarını halka daha yakın olarale geliştiriyorlardı.

Özellilde üzerinde durdukları kururnlar çeşitli seviyelerde açtıkları okul ve kolejlerdi. Çünkü eğitim yoluyla Hıristiyanlaştırmak ve kendi emellerine çelemek daha kolay olacaletı.

Ermeni Meselesi'ni Şark Meselesi'nin bir parçası olarak değer­

lendirerek hareket eden batılı güçler, dört bir yandan misyonerlerini onlar üzerine gönderiyorlardı. Ancak bu misyonerierin her biri Gre- goryen olan Ermenileri kendi mezheplerine çelerne gayreti içinde idi- ler. Şöyle ki, Fransızlar Katolildeştirmeye, Ruslar Ortodokslaştırmaya, İngilizler ve Amerikalılar ise Prote.stanlaştırmaya çalışıyorlardı. XIX.

Yüzyıldan itibaren Almanların da Ermeniler için çalışan misyonerler ·

gönderdiği ve eğitim faaliyetlerinde bulundukları görülmüştür.

Özellilde 1856 Isiahat Fermanı'nın getirdiği vicdan hürriyeti prensipleri çerçevesinde mezhep değiştirme serbestliğinden de isti- fade ederek, her seviyede açtıldarı okullarda eğitimi, Katolildeştirme

ve Protestanlaştırmanın bir aracı olarak gördüler. Bu okulların en önemlileri, 1830 tarihli Türk-Amerilcan Ticaret Antiaşması'na göre

"en ziyade müsaadeye mahzar devlet" olma haldeını elde eden Ame-

rikalılar tarafindan açılrnışlardı. Böyle üstün bir imtiyazı elde eden amerilcan misyonerler, Osmanlı ülkesini baştanbaşa işgal etmişlerdi.

Önceleri faaliyetlerini Yahudi ve Müslüm'Anlar üzerine yoğunlaştıran Amerilealı misyonerler, qunlar üzerinde başarİlı olamayınca Ermeni- lere yöneldiler. Osmanlı Devletinde faaliyet gösteren önemli Arneri- Ican misyonerlerinden Cyrus Hamlin'in "Doğu'nun Anglo Salcsonları"

dediği Ermeniler onlar için en uygun hedefti. Osmanlı Devletinde Ermeni Meselesinin doğmasında ve Ermeni komitelerinin faaliyetle- rini arttuarale silahlı eylemiere başlamasında bu dönemin Amerikan misyonerlerinin büyük rolü olduğu bilinen bir gerçektir.

Amerikalı misyonerler tarafından açılan okı,ı.lla,rın büyük bir lusmı

1810'da Boston'da kurulan ve kısaca "American Board" olarak anılan,

(5)

American Board of Comissioners for Foreign Missions (ABCFM)

adlı teşkilat tarafindan açılmıştır. Bu teşkilatın ilk misyonerleri 1820 tarihinden itibaren başta İzmir olmak üzere kıyı şehirlerinden başlayarak Osmanlı ülkesinde boy göstermeye başlamışlardır.

Osmanlı topraklarını faaliyet alanları olarak, Avrupa (Filibe, Selanik,

Manastıİ'), Doğu (Harput, Erzurum, Van, Mardin ve Bitlis) Batı

(İstanbul, İzmit, Bursa, Merzifon, Kayseri ve Trabzon) ve Merkezi Türkiye (Torosların güneyinden Fırat nehri vadisine kadar özellikle

Maraş ve Antep illeri) olmak üzere dört misyon bölgesine ayırdılarl.

XX. Yüzyılın başlarında Doğu, Batı ve Orta Ttirkiye Misyonlarına ait

yaklaşık 20 bin öğrencinin öğrenim gördüğü 337 okul vardı2

1895 yılında patlak veren Maraş Ermeni olaylarında etkili olan

Maraş Amerikan Kız Koleji ve bu kolej de görev yapan Amerikalı öğ­

retmenler önemli rol oynamıştır. Maraş'taki bu kolej 1882 yılında

Merkezi Türkiye Kız Kolej i adıyla hizmete girdi. Kolej in amacı; Ada- na, Antep, Maraş vb. şehirlerdeki orta dereceli okullardan gelen kız öğrencileri yetiştirecek, bu okulların öğretmen ihtiyacını karşılamaktı3

Maraş ve· civarında Türklerle Ermeniler arasındaki olayların baş­

langıcı 1854-55 yılları, yani Kırım Harbi dönemine rastlar. Rusya ile

savaş halindeki Osmarılı Devletinin ve ordusunun bütün ilgisini Rus Harbine yönelttiği sırada Maraş havallsinde bazı aşiretlerle devlet güçleri ve Ermeniler arasında meydana gelen bazı kargaşalar bölgede- ki olayların başlangıcı olmuştur. Bunu müteakip, Isiahat Fermanının

ilan edilmesinden sonra yine bölgede Ermenilere daha yumuşak dav-

ranıldığı, daha fazla imtiyazlar verildiği yönünde Müslüman ahalinin tepkisini çeken bazı olaylar ve özelli.kle İngiliz ve Fransız konsolos-

ların olaylara müdahale etmeleri, Türk yöneticileri küçük düşürücü davranışlarda bulunmaları Maraş'ta gerginliğin daha da artmasına yol açan bir diğer etken olmuştu. Maraş'ta gün geçtikçe artan Ermeni

1 Amcrik:ılı Misyoncrlerin ve özellikle ABCFM'nin Anadolu'daki faaliyetleri hak- kında bakınız; Dilşen İnce Erdoğan, ''Amerikalı Misyoncrlerin Ermeni isyanları­

nın Çıkmasındaki Etkileri", Süleyman Demirel Oniversitesi Fen-edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 9, Isparta-Ar:ılık-2003, ss. 147-166. ·

2 Ayten Sezer, ''Ermeni Meselesi ve Misyonerler", ~ni Türkiye, Ermeni Meselesi Özel Sayısı, Sayı: 38, cilt: Il, Mart-Nisan 2001, s. 964-965.

3 İlknur Polat Haydaroğlu, Osmanlı İmparatorluğu'nda Yabancı Okullar, Kültür Ba- kanlığı Yay. Ankara 1990, s.141.

(6)

1895 MARAŞ ERMENi OLAYLARINDA YABANCI MİSYONUN 357 ETKiLERİ

olayları, 1877-78 Osmanlı Rus Harbi'nin ardından imzalanan Ayas- tefanos ve Berlin antlaşmalarından Ermeniler, Rusya ve diğer Avrupa devletlerinin destekleriyle, Müslüman Türk ahaliye ve devlete karşı

daha organize eylemler içerisine giriyorlardı. 1895 yılına kadar Ma-

raş'ta ve özellikle de Zeytun havalisinde, binlerce Müslüman Türk'ün · ye Ermeni'nin ölümüyle sonuçlanan olaylar meydana gelmiŞti.

Çalışmamızda ağırlıklı olarak 1895 Maraş Ermeni olaylarının

patlak vermesinde etkili olan yabancı misyonerierin faaliyetleri ön plana çıkarılmaya çalışılacaktır. Bu bakımdan tabii olarak olayların başlamasından birkaç yıl öncesi meydana gelen bazı gelişmeler dik- katle incelenmelidir.

Ermeniler diğer şehirlerde olduğu gibi Maraş ve havallsinde de devlete karşı yaptıkları ihtilal denemesi yönündeki hareket ve eylem- leri sonunda, devletin bölgedeki güvenlik güçleri tarafından şiddet­

le cezalandırılıyorlardı. Ancak kendilerinin Müslüman Türk ahaliye yaptıklarıili göz ardı ederek güvenlik kuvvetlerinin kendi isyanlarını' .

bastırmak amacıyla yaptığı her türlü faaliyeti dışarıdaki yandaşlarına

ve soydaşlarına, özellikle de Amerika ve diğer Avrupa ülkelerinde ya-

şayan Ermenilere aksi şekilde yansıtıyorlardı. Maraş ve havallsinde fa- aliyet gösteren misyonerler aracılığıyla aktardıldarı bilgilerde, Osman-

ordusunun süreidi olarak Ermeni ahaliyi katlettiği, köyleri boşalta­

rak yaktığı, Ermeni kızlarının evlerinden kaçırılarak ırzlarına geçildiği

yönünde asılsız haberlerle Osmanlı aleyhinde kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlardı. Tabiidir ki bu bilgiler Amerikalı misyonerler ve Ame- rikan ve İngiliz konsolosluldarı aracılığıyla dışarıya, yani Amerika ve İngiltere'ye ulaştığı için bu hükümetler de Protestan mezheptaşlarının uğradığı bu zulüm karşısında Osmanlı DeVleti'nin kısa sürede tedbir almasını ve suçluların yal~anarak cezalandırılmasını talep ediyorlar- dı4. Bu iddiaların asılsız olduğu yapılan tahkikatta anlaşılınasına rağ­

men bu yöndeki haberlerin Amerika'da Women ]ouma/ gazetesinin 5 Nisan 1894 tarihli nüshasında yayımlanması üzerine oluşan tepkiler Amerikan halkı üzerinde Ermenilerin ezümiş toplum olduğu yönün- deki propagandalarının başarısını ortaya koyuyordu5

4 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Babıali Evrak Odası Sadaret Evrakı Mcktubi Kalemi, Mühime (A.MKT.MHM.}, 715/8, Lef: 3, 5.

S BOA,A.MKT.MHM., 715/S,Lef: 11.

(7)

Ermenilerin Amerikalıları Osmanlı Devleti'ne doğrudan müda- halesini isteyen çığırtkanlıklarına rağmen Maraş'ta faaliyet gösteren

Amerikalı 1nisyonerlerin Boston'daki merkezlerine yazdıkları mek- tuplar ve bu mektuplar doğrultusunda, Newyork'ta yayımlanan Tri- bun gazetesinde çıkan haberlerde, Ermenilerin her ne kadar ihtilal

bazırlığinda iseler de, Maraş ve diğer Doğu Anadolu vilayetlerinde istedikleri başarıya ulaşabilecek nüfus çoğunluğuna sahip olmadıkları,

nüfus olarak Müslümanlardan çok daha az olduldarı6, bu nüfusla da istenilen başarıya ulaşamayacaldarı yazılıyordu. Şimdilik tek çözüm yolunun Osmanlı Devletinden Ermeniler lehine ıslahadar yapmasını

isternek olacağı yönünde tavsiyelere yer veriliyordu. Bu arada Ermeni

olaylarının Maraş bölgesinde artması üzerine Osmanlı güvenlik güç- lerinin Amerikalı ve diğer misyonerierin faaliyetlerini sıkı takip ettiği

ve bazen de tutukl~a yoluna gittiği, bu nedenle Ermeni komitelerine

doğrudan yardım etmelerinin zaman zaman mümkün olmadığı yö- nünde, gelen mektuplar Amerika'daki gazetelerde yer alıyordu7

Öte yandan Maraş Amerikan Kız Kolejinde ve Antep, Adana gibi

diğer illerdeki Amerikan olaıllarında görev yapan bazı Ermeni hocala-

rın veya öğretmen kadrosunda görev yapan papazların Ameril<an va-

tandaşı oldukları, hatta Ermeni fesat komitelerinde aktif rol aldıkları

da ortaya çıkıyordu. Mesela; Hassa Kazası, Adana ve Cebel-i Bereket

kazalarında Ermeni çetelerinin ve şüpheli papazların evlerinde yapılan

ararnalarda ele geçen evrak arasında çete elebaşları sayılırken, Antep kolej hocalarından ve Maraş'ta da görev yapan Agop Belilyan, Alek- san Bezciyan ve Maraş Kolejinde görevle Baron Simbad Gabriyan'ın adları geçiyordu. Bunun üzerine Halep Valisi Hasan Bey, 2 Eylül1894 tarihinde yaptığı bir tahkikatla bunların Amerikan vatandaşı olsalar da

yal<alanıp gerekli cezaya çarptırılacağıru bildiriyordu8.

Yine Maraş Amerikan Koleji hocalarından Kirkor Behisniliyan ve dört arkadaşı, Tarsus'a giderken 27 Aralık 1894'te, Adana'da üzer-

6 Maraş Sancağında k:ızal:ırıyl:ı beraber 1898 tarihinde toplam nüfus 153020, bun- ların 123799'u Müslüm:ın,lSOOO'i Gregoryen Ermeni, geri kalanı ~:ı diğer unsur- lardı. 1898 Halep Vilaycti Salnamcsi; Yine aynı tarihte (1898) Maraş merkezinde ise 52000 olan toplam nüfusun 32000'i Müslüman geri kalanı Ermeni, Süryani, Keldani, İsr:ı.ili idi. Şemseddin Sami, Kamımi'I-Aiam, cilt 6, s. 4262.

7 BOA, A.MKT.MHM., 715/8, Lef:4.

8 BOA,A.MKT.MHM., 713/30,Lef: 1-16.

(8)

1895 MARAŞ ERMENi OLAYLARINDA YABANCI MİSYONUN 359 ETKİLERİ

leri ve eşyalarının aranması sonucu ortaya çıkan mektup ve belgeler- den Maraş ve havalİsindeki Ermeni faaliyetleri hatta Muş, Bitlis ve Sasun'daki gelişmeler haklanda bilgi taşındığı ortaya çılonıştı9Hatta bu olay Adana İngiliz Konsolosunun Londra'ya verdiği bilgiler doğ­

rultusunda, Londra'da Times gazetesinde 2 Aralık 1894 tarihli nüsha- .sında Amerikalı bir misyonerin hapse atılması şeklinde, İngilizlerin

olayı yine diplomatik olarak Osmanlı Devletinin aleyhine çevirme

teşebbüsünde bulunduldarı anlaşılıyor. Ancal< yine aynı günkü Daily News gazetesinin nüshasında Osm.anlı kuvvetlerinin Ermenileri Ma-

raş, Zeytun, Bitlis ve Van'da kadettiği, Ermenilerin Osmanlı memur-

ları ve zaptlyeleri tarafından mezalime uğradıldan yönünde haberler yer alıyordu10

Ermeni olaylarının memleketin dört bir yanında artarak devam etmesi üzerine devlet askeri tedbirlerin yanı sıra sivil tedbirler de alı­

yordu. Maraş'ta da Ermenilerin topluca ayaklanacaldarı yönündeki bilgi ve haberlerin artması üzerine, inzibat tedbirlerinin yanı sıra ma~

halle muhtarları ve imamlar gibi yerli ahaliyi iyi tanıyan yabancıları.

tespit etmesi mümkün olan kimseler, gördükleri olağan üstü durum ve kişileri güvenlik güçlerine haber vermek hatta şüpheli gördükleri

eşya, paket gibi şeylere müdahale yetkisine bile sahiptiler. Bu yöndeki bir örnek, Maraş Ermeni hadiselerinde önemli rol oynarlıkları daha sonra yapılan soruşturmalarda da anlaşılan İngiliz Misyoner Lee ve

Amerikalı misyoner Mikalem'in adlarının karıştığı bir olayda ortaya

çıl<mıştır. Ermenilerin yurt dışı ile bağlantısını misyonerler aracılığıy­

la yaptığı zaten biliniyordu. Ermenilere gelen her türlü gizli belge hat- ta silah ve patlı\yıcı ham maddesinin dolaşımı çoğunlukla misyonerler tarafindan sağlanıyordu.

Uluslar arası anlaşmalar gereği yani l~pitülasyonların yabancıla­

ra verdiği haldarla yurt dışından gelen mal ve eşyaları ülkeye girdiği

gümrükte mühürleniyor' ve hiçbir şekilde yerli makamlar tarafindan denetlenemiyordu. Yukarıda sözünü ettiğimiz Amerikalı Mikalem ve İngiliz Lee'ye, İskenderun limanından ülkeye girdiği anlaşılan ve Antep üzerinden Maraş'a, evraklarında kitap ve çeşitli eşya olduğu

bildirilen sandıldardan şüphelenilrniş ve mahalli görevlilerin şüphe ve ihbar üzerine yaptıkları aramaya söz konusu şahıslar karşı koymaya

çalışmışlar ve Halep konsoloslukları aracılığıyla Osmanlı Hükümeti- 9 BOA, A.MKT.MHM., 616/l,lef: 1-8

10 BOA, A.MKT.MHM., 616/l,lcf: 9-10.

(9)

ne şikiyette bulunmuşlardı. Söz konusu sandıklardan şüphelenilme­

sinin nedeni, içlerinde kitap bulunduğu yönünde beyanda bulunul-

masına rağmen sandıkların şekillerinin kitap sandığına benzernemesi ve barut kokuyor olmalarıydı. Sandıklar silah sandığı biçimindeydi.

Bu durum söz konusu şahısların ifadelerinde, sandıldarın içlerinde kitap ve şemsiye gibi çeşitli eşyanın bulunduğu yönünde idi. Şahıs­

ların büyük direnişine rağmen, sandıklardan çıkan koku üzerine ya-

pılan aramada, sandıldarda barut ve patlayıcı madde olduğu ortaya

çılo.nıştırl1Söz konusu sandıklarda ayrıca Amerika ve Avrupa gaze- telerinde Türklerin Ermcoilere zulüm ve işkence yaptıkları yönünde gazete kupürleri de ortaya çıkmıştır12Yine bu sandıklardan Misyoner Lee'ye Boston'dan gelen bir mektupta, Herald gazetesinden gönderi- len parçaların mütalaası bildiriliyor ve Ermenilerin Maraş bölgesinde her an harekete hazır tutulmaları, Muş-Bitlis havallsinde hazırlıldarın tamamlanınale üzere olduğu, Ermenilerin daha güneyde Arap bölge- sinde de toplantılara başladıkları bildiriliyordu13

Sadrazamlık bu ve benzeri olaylar karşısında Misyonerierin kon-

soloslukları aracılığıyla hükümeti sıkıştırmalarına rağmen Halep viia- yeti aracılığıyla Maraş'taki mahalli idarecileri tedbirli olmaları, bu tür

olayları bahane ederek yabancı basının Osmanlı Devletine taarruzda

bulunmasına meydan verilmemesi yönünde uyarıda bulunuyordu14

ll BOA, A.MKT.MHM., 701/14, lef: 1-2. Dahiliye. Nezaretinden Saclarete yazılan, 19 Kanunusiini 1310 (31 Ocak 1895) tarihli ve Saclaretten Halcp Vilayetine yazı­

lan 26 Kanunusan i 1310 (7 Şubat 1895) tarihli şifreli yazı.

12 BOA,A.MKT.MHM., 701/14,lef: 19.

13 BOA, A.MKT.MHM., 701/14, Ief: 12.

14 " .. .. 25 Kimunuevvel1310 tarihli telgra.ftnda mütalaamıın dahi malımı-ı alileri ola-

cağı vechile bu gibi Jeylerde gayet valıitli ve ihtiyatlı davranılarak ve Jıipheli eJhnsm hal ve hnreke~leri kendilerine sezdirilmeyecek surette nazar-ı teftiJ ve tefehhüste lıtlıt­

larnk hıikıimetçe haklamıda icra kılmacak muamelata esas ittihaz edilebilecek ve hi;bir tarafta itirnzına meydan vermeyecek mrette kavi ve kat'i ola ve be-rahiyet-i kanımiye

elde edildikten sonra muamelata itibar edilmek dahi bilahare tedbir-i 1edide ittiha-

zına mecburiyel hasıl olmamiJ ve bir takım kil-ıi kd/ vuku bulmaması içıin bunları ejkar-ı sakimeden vazgeçirecek iıtimdlet ;are/erini dahi dtiJıinmek levazım-ı lııilaimet

ve siyasetten olup yoksa gerekw umleıı bil~muayene imrdr o/ıman bir sandığm tekrar muayenesine ve esbab-ı ztiift ile yerli ve tenebi bir takım qhasın hapis ve /eb' id gibi ağır

cezalarla teaiyesine kalktimak muva.ftk-ı kanım ve kaide olmadıktan ba1ka Avmpa

matbuatınca bir ;ok ne1riyat-ı bed-hevahdneye sebep oldukta bu yüzden Babtali'ye d n hi

mtitevaliyetı mtiracaat ve 1iktiydt vuku bulmakta olduğundan o gibi ittihaz lıakkmdn

o yolda ve menafi devletin mahvmt temin edecek ve ifmzat ve 1ikôyata ser-deJft vere- meyecek ntrette ifô-yı muamele edilmesi ... ", BOA, A.MKT.MHM., 701/14, lef: 1.

(10)

1895 MARAŞ ERMENİ OLAYLARıNDA YABANCI M1SYONUN 361 ETKİLERİ

Yine yukarıda söz konusu Misyoneriere Katolik patrildiği tara-

fından gönderilen bazı kitapların yapılan incelemeler sonucunda usule uygun .olarak nakledilmediği, gümrük evraldarının usulsüz ve güm- rükte vurolan kurşun mühürlerinin oynanmış olduğu anlaşılıyordu.

Söz konusu kitapların naldedild.iği sandıklarda 28 Kasım 1894 tari- . hinde yapılan aramada çıkan evrakta, Amerikan Koleji ögretmenleri

Lee ve Mikalem'in Osmanlı Devleti aleyhinde ve Ermenistan adıyla

müstakil bir devletin kurulması için Amerikan ve İngiltere halkının Ermenileri tahrik ve teşvik maksadıyla yaptıidarını anlatan belgeler ortaya çıkarılrnıştı15

Amerikalı misyonerler, askeri ve sivil idarecilerin kendilerini sıkı

takip etmeleri ve her şüpheli davranışlarını gözaltında bul undurmaları

üzerine iyice zor durumda kalmışlardı. Bunun üzerine konsolosları aracılığıyla mahalli idarecileri Osmanlı yönetimine ve Avrupa kamuo- yuna şikayetten geri kalmadıklan gibi dikkatleri başka yönlere çekmek için güvenlik kuwetleri hal<kında, asılsız iftiralara da başlamışlardİ.

Mektuplarının açıldığı ve bir askerin Maraş Amerikan Kız Kolejinde.

okuyan iki genç kızı kolejin avlusuna kadar takip ve taciz ettiği yö- nünde şilciyetlerini dile getirmeye başlıyorlardı16

Maraş Amerikan kolejindeki kız öğrencilerin Türk askerleri.

tarafından taciz ve takip edildikleri yönündeki şikayetlerin aslı 5 Mart 1895 tarihinde Maraş Mutasarrıfuğı tarafından araştırıldığında şöyle ilginç bir durum ortaya çıkmıştır. Osmanlı zaptiyeleri Kolej

etrafındaki gözetimini ve baskısını arttınnca Kolej Müdürü Lee, önce Türk subaylarını; "askerleriniz okulumuzun etrafında ve civardaki bahçelerde çok. durur ve dolaşır/arsa iftiraya uğrayabilir/er.." şeklinde

ikaz etmeye çalışmış ve hemen ardından, İcol~jin etrafındaki güvenlik çemberinin gevşemesi içiQ bizzat kendisi iftiralara başlayarak, askerler Kolej öğrencisi kızlara sarkıntılık ve taciz ediyorlar şeklinde Amerikan

konsolosluğunu yardıma çağırıyordu17

Öte yandan Amerikalı misyonerler Maraş'ta bulunun Ermenilere her türlü silah ve teçhizat yardımında bulunuyorlar, şüphe veya

doğrudan yakalandıkları zaman elçilik veya konsolosluklar vasıtasıyla

15 BOA, A.MKT.MHM., 701/16, lef: 1-4.

16 BOA, A.MKT.MHM., 701/18.

17 BOA,A.MKT.MHM., 701/19,lef: 3.

(11)

salıveriliyorlardı. Bu bilgilere rağmen Ermenilere yaptıkları silah

yardımı ve dağıtımı esnasında yakalandıldarı zaman kötü muamele

gördükleri'Şeklinde asılsız iddialarla yurt dışındaki gazeteleri <;>smanlı

Devleti aleyhine kamuoyu oluşturma yönünde kışkırtıyorlardı 18Hatta bu asılsız iddialarına, Müslüman ahalinin Ermenilere saldı.rarak

karledecekleri ve onları tehdit ettiklerini de ekliyorlardı19

Osmanlı jandarmalarının Maraş'ta tedbirlerini sıkılaştırmalarına rağmen Yabancı rahiplerin, özellikle Fransisken Rahiplerinin20 evlerinde ve okullarının mahzenlerinde silah bulundurduklarına dair ihbarlar alınıyordu21

Alınan bütün önlemlere rağmen Maraş'ta Ermeni olaylannın

patlak vermesi kaçınılmazdı. Çünkü Ermeni cemaat ve cemiyetleri ileri gelenlerinin ve yabancı misyonerierin bunlara yaptıkları yardırnlar,

yurt dışında yayımlanan gazetelerdeki haberler Ermeniler lehine ve

Osmanlı Devleti'ni zor durumda bırakan bir hal almıştı. Ekim 1895 tarihinde olaylar patlak verdi ve kısa sürede bastırıldı. Hatta Amerika

Osmanlı Devleti'ndeki vatandaşlarını korumak maksadıyla, dostluk gösterisi şeklinde Marblehead gemisini Doğu Akdeniz'e göndermişti.

Öte yandan Avrupa Devletleri Maraş ve havallsinde Ermeniler lehine

ıslahat yapılması için Osmanlı Devleti'ni zorlamış ve 19 Ekim 1895 tarihinde ikna etmişti22

Maraş'ta Ermeni olaylarının patlak vermesinin ardından devletin

aldığı tedbirlerin artması ve Müslüman ahalinin tepkilerinden de korkan misyonerler, kendilerini, okullarını ve yandaşlarını korumanın derdine düştüler. Örneğin; yukarıda adından söz ettiğimiz Behisniliyan ailesi, birçok fertleriyle misyonerierin maddi manevi desteğine koşan, ayrılıkçı Maraş'ın yeriisi zengin ve tanınmış bir Ermeni aile idi. Olayların başlamasını müteakip Halep İngiliz konsolosu hükümete 16 Kasım 1895 tarihinde çektiği bir telgrafla bu ailenin korunması istiyordu23 •

18 BOA,A.MKTMHM., 716/3.

19 BOA, A.MKT.MHM., 693/8.

20 Mnr:ış'ta XIX. yüz.yılın başlarından itibaren "Roman Catholic Franciscan Father~

mez.hebi misyonerlik faaliyetlerini yürütüyordu. Ahmet Eyicil, Osmanlı'mtı Son Döneminde Mamf'ta Ermeni Siyasi Faaliyetleri, Ankara 1999, s. 170.

21 BOA, Y.PRK-ASK, 107/86.

22 Recep Karacakaya, Kaynak;alı Ermerıi Meselesi Kronolojisi (1878-1923), Başba­

kanlık Devlet Arşivleri Yay., İstanbul2001, s. 36-37.

23 BOA, A.MKTMHM., 647/10.

(12)

1895 MARAŞ ERMENi OLAYLARINDA YABANCI MİSYONUN 363 ETI<İLERİ

Olaylar öncesinde ve olaylar sırasında, Ermeniler ve yabancı mis- yonerler, Müslüman ahalinin silahlandıldarı ve kendilerini katiedece-

ği yönünde dedikodu ve şayialar, süreidi yayıyor ve büyük devletlerin elçileri vasıtasıyla bu durum Osmanlı Hükümeti nezdinde protesto ediliyordu. Benzeri bir olay da, Fransa elçiliği 20 Kasım 189~ tarihin- · ele, yine Maraş'tan gelen asılsız bir haber üzerine hükümetten Halep ve Maraş'ta bulunan Fransa vatandaşlarının mallarının ve müessese- lerinin korunmasını istiyordu. Bu durum Halep Valisi Hasan Paşa ta- rafindan, Maraş Mutasarrıfuğı aracılığıyla tahkik edildiğinde, Fransız vatandaşlarına veya müesseselerine karşı doğmdan bir tehdit olmadı­

ğı, alesine her türlü güvenliiderinin devlet eliyle sağlandığı, hatta bu

uygulamanın sadece Fransızlara Jcarşı değil, Maraş'ta bulunan bütün ecnebilere daha evvelce olduğu gibi devletin teminatı altında olduğu

teyid ediliyordu24

Öte yandan Ermenilere her türlü yardım ve yataidıktan geri dur- mayan Maraş Amerikan mektebi idari ve ruhani liderleri de 26 Aralık

1895 tarihinde İstanbul'daki elçilerine gönderdilderi telgrafl.a, ç~k zor durumda ve baskı altında oldukları, okullarının ne pahasına olursa ol- sun korunmasının temin edilmesi için Osmanlı Hükümetine baskı yapılmasını istiyorlardı25

Yabancı misyonerierin 1895 Maraş Ermeni olaylarındaki etki- leri, müdahaleleri ve Ermenilere yaptıldarı vaatlere bir diğer örnek de 3 Kanunuevvel 1311 (15 Aralık 1895) tarihinde yakalanan, Maraş

ermeni Fesat komitesi reisi ve Kırklar Kilisesi Baş Papazı Dernihabet- yan Dirgovan' ın polis dairesinde alınan ifadesidir.

Dernihabetyan, polis dairesinde alınanjfadesinde, yukarıda adın­

dan sıkça söz ettiğimiz Maraş Amerikan Kız Koleji Müdürü Lee ile

ilişkisinin sorulması üzerine; Amerika'daki Ermenilerin ricası üze- rine Amerikalılar ve İngilizlerin Berlin Konferansının 61. maddesi

gereğince Osmanlı Devletindeki Ermenilerin hamisi olduldarım ve Ermenileri sadece Türklerden değil Kürt ve Çerkeslerden de koruya-

caldarına dair söz verdiklerini söylüyordu. Yine Dernihabetyan aynı

ifadesinde kendisine gelen bazı mektupların ve bu mektuplarda yer alan gazete kupürlerinin nemana ifade ettiği sorulduğunda: " .. .İngil- 24 BOA, A.MKT.MHM., 647/24, lef, 1-4.

25 Y.PRK.BŞK., Dosya No: 44, Gömlek No: 83.

(13)

tere'nin sabık Başvekili Glaldston evvelce İngiltere'de teşekkiil etdiği­

ni 'arz itdiğim meclisde dimiş ki Türkiye HükUmeti dört şey üzerine mü'essisdir: Birinci rüşvet, ikinci haksızlık, üçüncüsü te' addi ve zulm, dördüncüsü Ermenileri mahv itmekdir. Şu halde Ermenilerin muha- fazasıyla ıslahatın icrasına İngiltere hükUmetince çalışmalıdır." şek­

lindeki ·Gladston'un bir nutku olduğunu söylüyordu. Devamında da;

Amerikalı Mekalim ve Mister Lee'nin yaruna devamlı giderek onun evinde toplantılar düzenlediklerini, Avrupa'dan haberleri onlar aracı­

lığıyla aldıklarını söylüyordu. Hatta kendisine Zeytun ve Maraş'taki olayların nasıl ve kimin emriyle çıkarıldığı sorulduğunda; önceleri İs­

kenderun vasıtasıyla Amerika ve İngiltere ile haberleşildiğini ancak Baron Agasi'nin gelmesi üzerine olaylara, merkezden yani Londra'dan verilen emir üzerine başlandığını itiraf ediyordu26·

Yine Maraş-'ta Ermenilerin Türklere karşı tutumunu ortaya koymak bakımından, Ermenilerin Maraş ve Halep bölgesinde söyleye geldikleri aşağıdaki üç şarkı bunun en somut örneğini teşkil

etmektedir. Ermenilere ait bu üç şarkı Halep'teki Fransız konsolosu tatanndan Fransızcaya çevrilerek Paris'e yollanmıştu27

Üç ŞarJanın Tercümesi

I Halep, 8 Ocak 1892

Savunalım kendimizi

Kanımızı emen Turkler'e karşı Şiddetle savunalım

Ve kurtaralım kendimizi.

Seyirci kalıyor bizim sefaletimize

Bulgar'ın hamisi Avrupalı,

Vatan sevgisiyle

Besiesin Ermeni anneler çocuklarını

Bir de İngiliz Gladston'a Sevgi hisleriyle ...

26 Y.PRK.ZB, 17/29.

27 Bayram Kodaman, Ermeni Macerası (Tarihi ve Siyasi Bir Değerlendirme), SDÜ.

Yayınları, Isparta, 2001, s. 67-68; Bayram Kodaman, "Üç Ermeni Şarkısı ve Er- menilerin Türklere Bakışı", Yeni Tıirkiye, Ocak-Şubat 2001, Yı1:7, Sayı37, ss. 499- 500.

(14)

1895 MARAŞ ERMENi OLAYLAIUNDA YABANCI MİSYONUN 365 ETKiLERİ

Ey Amerika'yı mekan tutan hürriyet Unutma Ağrı dağını

Bu dağda Haikos soyundan geleni unutma Ona da yardım et.

II

Uyumayınız

Genç Hıristiyanlar Alınız silahlarınızı

Kız kardeşlerinizin yardımına koşunuz

Savununuz onların kirlenen namusunu.

Siz ey zavallı Ermeniler Seçmediniz mi hala

Halep, 22 Ocak 1892

Çocuklarınızı zafere götürecek komutanları Seçmedinizse eğer.

utanın, utanın ...

III

Pek utanç verici oldu sonu babamın

Öldü yatağında Türkler'le savaşmadan Bense hiç layık değilim Zeytunli adına

Çünkü ancak üç Türk öldürdüm.

Böyle ölmek istemiyorum Birçok Türk.'ü öldürmeden Ölmek, ölmek istemiyorum.

Maraş, 17 Ocak 1898

Bu üç şarkı tahlil edildiğinde ortaya çıkan sonuçları şu şekilde

sıralamak mümkündür: ~

1- Ermeni komitacılıv:ı, misyonerleri ve şilileri bu tür şarkılarla

Ermeni hallona özellikle yeni yetişen genç nesillerine Tı.irk düşmanlığını aşılamak istiyorlar.

2- Türldere karşı nefret, kin ve düşmanlık hisleriyle doldurdukları

Ermenileri Osmanlı Devleti'ne, kanuniarına ve Müslüman Türk

halkına karşı isyana davet etmektedirler.

3- Ermeni komitacılarının, giriştilderi veya girişecelderi isyan hareketinin sonucundan da emin olmadıkları anlaşılıyor. Zira kendi güçlerine ve halklarına tam güvenemiyorlar. Bu yüzden Avrupalılara ve

(15)

Amerika'ya sesleniyorlar. Onlardan yardım bekliyorlar. Dolayısıyla bir taraftan Türklere meydan okuma, öbür taraftan da Avrupalılara dönüp, ne olur Bulgarları kurtardınız, bizi de kurtarın gibi cesaretsiz bir tavır

sergileyerek çelişki içine düşmüş oluyorlardı. Bu çelişki veya ikilem Ermenileri ele vermektedir. Şöyle ki; Ermenilerin maksadı Osmanlı

Devleti'ne karşı bir istikl:ll savaşı vermek değil, fakat isyanla, suikastla,

yağma ile Hıristiyan Avrupa'nın dikl<atini çekerek Avrupalılara

Anadolu'da zorla sun'i bir Ermenistan devleti kurdurtmalctı. Onun için daima olay çıkartmışlardır. Bununla beraber Avrupalı devletler, henüz millet olamamış, belli bir bölgede oturmayan, nüfusu ve

coğrafYası belirsiz olan Ermenilere devlet kurmaleta tereddüt etmiştir.

4- Bu şarkılar Ermenilerde vatan şuuru olmadığını da göstermektedir. İngiliz başkanı Gladston'a olan sevgiyle, vatan sevgisini eşit tutmaktadır. Bu da gösteriyor ki, Ermeniler kendilerini himaye edecek, kendilerine devlet kuruverecek bir hami arıyorlar.

Ayrıca bu Gladston sevgisi de İngiltere'nin Ermeni olaylarındaki

payını göstermesi bakımından önemlidir.

5- Ermenilerin Türideri öldürdüklerini, ancak kafı derecede Türk öldürmedikleri için üzüldüklerini görüyoruz. Bu da Ermenilerin masum olmadığını gösteriyor.

6- Ermenilerin, kendilerini zafere götürecek lider veya devlet

adamı niteliklerine sahip bir kimseyi bulamadıkları anlaşılıyor. Bu yüzdendir ki, kendilerini komitacılıktan kurtaramamışlar ve daima

kornitacı usulleriyle başanya ulaşınaya çalışmışlardır. Bu usulün iyi bir yol olmadığını da tarih Ermenilere acı bir şekilde öğretmiştir.

Sonuç olarak; Ermeni çeteleri Amerikalı ve diğer yabancı

misyonerlerden aldıkları her türlü maddi manevi yardım ve en önemlisi cesaretle Müslüman Türk ahaliyi katletmeye, köyleri yalap

yıkmaya başlamışlardı. Dışarıdan aldıldarı taktik ve destelde de daha organize bir şekilde devlete karşı isyan hareketlerini arttırarak

devam ediyorlardı. Maraş ve Zeytun isyanları sonunda bölgedeki amerikan misyonerleri Ermeni köylerine bizzat yardım etmişlerdir.

Türk köyleri ise harap vaziyette kalmışlardı. Buna rağmen, ermeni komiteleri Avrupalı devletlerin ve Hıristiyan misyonerierin maddi ve manevi desteğinden cesaret alarak Türldere karşı nefret ve düşmanlık duygularını yaymaya ve yeni bir isyan için hazırlıklara devam ettiler.

(16)

1895 MARAŞ ERMENi OLAYLARINDA YABANCI MİSYONUN 367 ETKİLERİ

KAYNAKÇA A.MKT.MHM., 715/8, Lef: 3, 5.

BOA, A.MKT.MHM., 616/1, lef: 1-8 BOA, A.MKT.MHM., 616/1, lef: 9-10 .

• BOA, A.MKT.MHM., 647/10.

BOA, A.MKT.MHM., 647124, lef, 1-4.

BOA, A.MKT.MHM., 693/8.

BOA, A.MKT.MHM., 701/14, lef: 1.

BOA, A.MKT.MHM., 701/14, lef: 12.

BOA,A.MKT.MHM., 701/14,lef: 1-2.

BOA,A.MKT.MHM., 701/14,lef: 19.

BOA, A.MKT.MHM., 701/16, lef: 1-4.

BOA, A.MKT.MHM., 701/18.

BOA,A.MKT.MHM., 701/19,lef:

i

BOA, A.MKT.MHM., 713/30, Lef: 1-16.

BOA, A.MKT.MHM., 715/8, Lef: 11.

BOA, A.MKT.MHM., 715/8, Lef:4.

BOA, A.MKT.MHM., 716/3.

BOA, Y.PRK-ASK, 107/86.

Y.PRK.BŞK., Dosya No: 44, Gömlek No: 83.

Y.PRK.ZB, 17/.29.

Erdoğan, Dilşen İnce, "Amerikalı Misyonerierin Ermeni isyanlarının Çıkmasındaki Etkileri", Süleyman Demt1·el f/niversitesi Fen-edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimlf!.r Dergisi, Sayı: 9, Isparta-Aralık-2003, ss.

147-166.

Eyicil, Ahmet, Osmanlı'nın Son Döneminde Mara;'ta Ernımi Siyasi Faaliyetleri, Ankara 1999.

Haydaroğlu, İlknur Polat, Osmanlı İmparatoduğu'nda Yabancı Okulla1·, Kültür Bakanlığı Yay. Ankara 1990.

Karacakaya, Recep, Kaynakçalı Emıeni Meselesi Kronolojisi (1878-1923), Başbakanlık Devlet Arşivleri Yay., İstanbul2001.

(17)

Kodaman, Bayram, "Üç Ermeni Şarkısı ve Ermenilerin Türklere Bakışı", Yeni Türkiye, Ocak-Şubat 2001, Y ı1:7, Sayı 37, ss. 490-505.

Kodaman, 'Bayram, Ermeni Macerası (Tarihi ve Siyasi Bir Değerlendirme), SDÜ. Yayınları, Isparta, 2001.

Sezer, Ayten "Ermeni Meselesi ve Misyonerler", Yeni Türkiye, Ermeni Meselesi Özel Sayısı, Sayı: 38, cilt: II, Mart-Nisan 2001, s. 960-970.

Şemseddin Sami, Kamusü'I-Aiam, Cilt 6.

Referanslar

Benzer Belgeler

Emin Fındıkoğlu-Tuna ötenel Caz Topluluğu bugün saat 17.00'de Yıldız Sarayı “Karakol Binası ”nda bir konser veriyor.. Üfleme çalgıların çoğunlukta olduğu

Bizler zaman şeridinin, bir ucu yüzyıllar öncesinin derinliklerinde yi­ tip giden ince yollarında gezinirken, ışık gölge oyunlarıyla bezenmiş görsel imajlar birer iki­ şer

Bununla birlikte burada şunu da belirtı:ııek gerekir ki, bazı yerlerde meydana gelen terör eylemleri ve katliamlar Müslümanların sabrının taşmasına ve

Latif Dinçaslan, Zeytun ve Çevresindeki Ermenilerin İsyanları (1895-1921), KahramanmaraĢ Sütçüimam Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı,

kişinin, kötülükleri ile/o gün ile kendisi arasında uzak bir mesafe olsa diye temenni ettiğini hatırla.&#34; şeklinde olur. Müellif konu ile ilgili

In conventional lathe (manual) the process of making thread is less efficient, because the repetition of cutting must be controlled manually, so that the turning process takes a

The screenshot of the MATLAB program written for the differential equation system which gives integral curves of this linear vector field is given below:..

SİPARİŞ ADRESLERİ İSTANBUL ANKARA ANKARA ANKARA GAZİANTEP ELAZIĞ DİYARBAKIR ESKİŞEHİR ADAPAZARI BALIKESİR SAMSUN : ESİN YAYINEVİ Taşsavaklar Sk.. Abdullah Alpdoğan