• Sonuç bulunamadı

İZMİR İN TARİHİ KENT MERKEZİNİN UNESCO NUN DÜNYA MİRASI LİSTESİNE KAZANDIRILMASI PROJESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İZMİR İN TARİHİ KENT MERKEZİNİN UNESCO NUN DÜNYA MİRASI LİSTESİNE KAZANDIRILMASI PROJESİ"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İZMİR’İN TARİHİ KENT MERKEZİNİN UNESCO’NUN DÜNYA MİRASI LİSTESİNE

KAZANDIRILMASI PROJESİ

Bu çalışma, Kent Danışmanı Hitay BARAN, Müze Sorumlusu Ümit ÇİÇEK ve Enformasyon ve Dokümantasyon Müdürü Ahmet BÜKE tarafından ilgili literatür, kaynaklar, internet siteleri, uygulama örnekleri ve saha araştırmalarına dayanarak hazırlanmıştır.

(2)

I. BÖLÜM

PROJE AÇIKLAMASI VE HEDEFLER 1.1. GİRİŞ

İzmir kentinin vizyonu, “KENTLİLİK BİLİNCİNE SAHİP, TURİZM, TİCARET VE YÜKSEK TEKNOLOJİDE ÖNCÜ, KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ, LİMAN KENTİ İZMİR” dir.

Bu denli katmanlı ve çok yönlü bir vizyona sahip olması açısından İzmir, dünyada özgün bir kent örneğini teşkil eder. İzmir ile ilgili kentsel politikalar ve bunlara denk gelen projeler geliştirilirken bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.

Kentimiz vektörel bir gelişme süreci içerisindedir. Dolayısıyla ilçe ve alt yöreler bazında, söz konusu bölgelerin potansiyeline göre sanayi, turizm, tarım ve hizmet sektörlerinde uzmanlaşmalar sağlanmalıdır.

Bu açıdan İzmir kent merkezi mercek altına alındığında iç ticaret ve liman etkinliklerinin yanı sıra bugüne dek ihmal edilmiş ama çok önemli bir unsur daha ortaya çıkmaktadır:

KENT TURİZMİ.

İzmir kent merkezi, sahip olduğu potansiyel ve avantajlar düşünüldüğünde, yılın 12 ayı devam edecek tarih ve kültür destekli turizm olgusuna açık bir yapıya sahiptir.

Rakamlar incelendiğinde, ilk bakışta, bu tez tartışmaya açık görünmektedir. İzmir kentinin Türkiye turizm gelirlerinden almış olduğu pay % 4,3’tür. Türkiye’yi ziyaret eden turistlerin sadece % 3,8’i İzmir’e gelmektedir. Bu sayının büyük bir bölümü İzmir’in merkezine ve merkez ilçelerine uğramadan güney Ege’ye, Didim ve Kuşadası’na yönelmektedir.

Ancak bu verileri pozitif anlamda tersine döndürmek mümkündür. Bunun için öncelikle kent sevgisiyle kuşatılmış akılcı ama hayal etmeyi ihmal etmeyen başka bir anlatımla GERÇEKÇİ OLUP İMKANSIZI isteyen bir bakış açısına ihtiyacımız vardır.

Kenti kuşatan ve tüm sosyal hayatına etki ederek, kentlilik bilincinin de evrimleşmesine yardımcı olacak yaklaşım: İZMİR KENT MERKEZİNİN TARİHİ ve KÜLTÜREL VARLIKLARININ KORUNARAK YENİDEN HAYATA KAZANDIRILMASI önsözüyle özetlenebilir.

Bu çalışmanın amacı, söz konusu yaklaşımın gerçeğe dönüştürülmesi için gereken ön hayal gücü ve entelektüel faaliyetin sarf edilmesi ve somut bir proje önerisinin sunulmasıdır.

Odamız son üç yılda İzmir’in tarihi ve kültürel değerlerini ön plana çıkartacak projelerin geliştirilmesine önem vermiştir. Odamız İzmir’in turizm, ticaret ve kültür merkezi vizyonunun gerçekleşmesi, marka haline gelmesi, tanınması ve bir dünya kenti olması için çalışmalarını sürdürmektedir.

Bu doğrultuda yapılabilecek çalışmalardan bir tanesi, İZMİR’İN TARİHİ KENT

(3)

1.2. PROJENİN AMACI

İzmir kenti eşsiz coğrafyası, körfezi, konumu, verimli havzalara yakınlığı ve limanları sayesinde, tarih boyunca ilgi odağı olmuş ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bulunmaktadır.

Bu zengin kültür ve tarih birikimi kentimizi yeryüzünün nadir kentlerinden bir tanesi kılmıştır.

Ancak 1922 yılında çıkan İzmir yangını, 1950’li yıllarla birlikte ortaya çıkan apartmanlaşma kültürü, 1980 sonrasında ortaya çıkan tarihi değerlere olan duyarsızlık ve bilinç eksikliği İzmir’in kültür ve tarih birikimini yok etme noktasına getirmiştir.

2000’li yıllardaki uyanış ve hareketlenme neticesinde, İzmir’in vizyonunu oluşturmak açısından kültür-turizm-ticaretin hedef seçilmesiyle birlikte İzmir’in kültür ve tarih birikiminin değerlendirilmesi için bir fırsat doğmuştur.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi başta olmak üzere birtakım sorumlu kurumlar İzmir’in tarihi ve kültür birikimine sahip çıkmaya başlamışlardır. Odamız da bütçesi çerçevesinde bu çalışmalara destek olmuştur.

Ancak iyi niyetli yapılan tüm çalışmalar her şeye rağmen yetersizdir. Çünkü İzmir bu zengin birikimin mekansal, sosyal, ekonomik, kültürel, tarihsel açıdan ve buna bağlı olarak turizm açısından kente ve dünyaya kazandırılması yönünde çok geç kalmıştır.

Hızla değişen dünyada, kentlerin marka haline gelebilmek için her türlü çabayı sergilediği ve yarıştığı bir ortamda İzmir geçmiş yılların da acısını çıkartarak çok hızlı davranmalıdır.

Bunun için iyi bir organizasyon oluşturulmalı, bu organizasyon gerçek anlamda kurumsallaşarak konusunda uzman, nicelik ve nitelik açısından yeterli kadrolarca takviye edilmeli, projenin gerçekleşmesi için yurt içi ve yurt dışı finansal kaynaklar temin edilmeli, kentin kültür ve tarih hazinesi belirlenen vizyon doğrultusunda kente ve insanlığa kazandırılmalıdır.

Bu süreci hızlandırmak ve gereklerini yerine getirebilmek için EXPO 2015 İzmir Organizasyonu iyi bir fırsattır.

Bununla birlikte çalışmaların sonuca yönelik olması açısından yaptırımları olan, evrensel bir yükümlülük ve sorumluluk yükleyen bir oluşumla birlikte yürütülmesi daha gerçekçi olacaktır.

Bunun yolu İZMİR’İN TARİHİ KENT MERKEZİNİN UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİ’NE DAHİL OLMASI’dan geçmektedir.

Kentimiz yeni yeni ortaya çıkan bu bilinci, evrensel bir tescil ve yaptırım mekanizması ile bütünleştirip, EXPO 2015 rüzgarı ve desteğini arkasına alarak tarihi kent dokusunu adeta bir müze şehir gibi yeniden ortaya çıkartabilir.

(4)

İzmir tarihi merkezinin UNESCO Dünya Mirası listesine girmesi ile birlikte kentin vizyonu doğrultusunda bu tarihi dokunun kente kazandırılması süreci hızlanacaktır. Fuar, kongre, kruvaziyer, sağlık, termal ve spor turizmi ile birlikte şekillenecek olan kültür ve tarih turizmi İzmir’de şehir turizmini tekrar canlandıracaktır. Böylece İzmir, turizm merkezi olma vizyonunu gerçekleştirme ve marka olma yolunda önemli bir adım atmış olacaktır.

Kentin vizyonu yakalama başarası, bütünleşmiş projeler grubunun uyum ve plan dahilinde gerçekleşmesine bağlıdır.

Bu kapsamda, birbiriyle uyum içerisinde gerçekleştirilecek projeler ve uygulamalar özetle şu şekilde sıralanabilir:

Ø İzmir Yeni Kent Merkezi’nin Liman arkası, Salhane ve Turan bölgesinde yükselmesi, Ø UNESCO Dünya Mirası listesine girmesiyle tarihi kent merkezinin yeniden

işlevlendirilerek kente kazandırılması ve müze şehir haline getirilmesi,

Ø Bu iki merkez arasında kentsel tasarımlarla zenginleştirilmiş güçlü aksların konumlandırılması ve böylece farklı dönemlerde inşa edilmiş üç İzmir arasında bağlantıların sağlanması,

Ø Şehrin altyapı ve ulaşımı ile birlikte kentsel çevrenin elden geçirilmesi, eksikliklerinin giderilmesi ve kentsel standartların her alanda yükseltilmesi,

Ø Beton ve apartman yığınları ile kaplanmış kentte kent kimliği kapsamında iyileştirme çalışmalarına gidilmesi,

Ø Standartları çok düşük mekanlarda iyileştirme ve yenileme çalışmalarına gidilmesi, Ø Mavi körfez, yeşil İzmir sloganının gerçekleşmesi,

Ø Yarımada başta olmak üzere kentin güney, doğu ve kuzeyindeki potansiyellerin değerlendirilmesi,

Ø Kentlilik bilincinin oluşması ve kentin vizyonuna yönelik olarak ortak çalışılması.

1.3. TARİHİ KENT MERKEZİNİN DÜNYA MİRASI LİSTESİNE ALINMASI İLE İZMİR ‘İN ELDE EDECEĞİ KAZANIMLAR

Yukarıda değinildiği üzere tarihi kent merkezinin UNESCO Dünya Mirası Listesine girmesi nihai hedef değil, sadece bu alanın işlevlendirilerek kente kazandırılması için bir araçtır.

Asıl olarak yapılması gerekenler İzmir’in UNESCO Dünya Mirası Listesine girmesinden sonra başlayacaktır. UNESCO Dünya Mirası Listesi bu tarihi dokunun kente kazandırılmasında önemli bir katalizör olacaktır.

İzmir tarihi kent merkezinin Dünya Mirası Listesi’ne alınması ile elde edeceği kazanımlar üç ana başlık altında değerlendirilebilir:

Bölgesel anlamda;

Ø Bu projenin başlaması halinde İzmir’in kültürlere ve kentin tarihi zenginliklerine bakış açısı bir kez daha ortaya konmuş olacaktır.

Ø Yerel yönetimin, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin ve halkın

(5)

Ø Kentin tarihi merkezinin korunmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacaktır.

Ø Kent merkezinde turizme yönelik olarak bir cazibe merkezi yaratılmış olacaktır.

Ø Kentin potansiyelinde var olan fuar, kongre, spor, sağlık ve termal turizmle bütünleşebilen kültür ve tarih turizmi “İzmir’de 12 ay turizm”in önünü açacaktır.

Ø Bu alanın kontrolsüz kullanımını, kaçak ve plansız yapılaşmayı engelleyecektir.

Böylece trafik, çevre kirliliği, güvenlik ve benzeri problemler çözüme kavuşacaktır.

Ø Kent planlaması ile ilgili yeni açılımlar sağlanacaktır.

Ulusal anlamda;

Ø Merkezi yönetimin İzmir’e bakış açısı değişecektir.

Ø Turizm gelirlerinin artışı bölge ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır.

Ø Merkezi yönetimin İzmir’e yatırımları artacaktır.

Ø Hali hazırda devam eden projelerin, turizm nedeniyle, daha kısa sürede bitme ihtimali doğacaktır.

Küresel anlamda;

Ø İzmir Tarihi Kent Merkezi’nin Geçici Liste’de yer alması ile birlikte, Dünya Mirası Konvansiyonuna üye 182 devlet, İzmir’i direkt olarak tanımış olacaktır.

Ø Dünya Mirası Listesi’ne alınan veya alınması için başvurulan alanların turizm potansiyeli otomatik olarak yükselmektedir.

Ø Turizm potansiyelinin artışı, yatırımları da beraberinde getirecektir.

Ø İzmir, dünya ülkeleri için önemli bir destinasyon haline gelecektir. Bu durum, İzmir’e direkt uçuşların ve kruvaziyer gemi sayısının artmasında önemli bir rol oynayacaktır.

Ø Bu sebeplerden ötürü İzmir turizm pastasından hak ettiği payı almaya başlayacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınması için mücadele başlatan Doğa Derneği'ne destek veren son sanatç ı Erkan Oğur oldu.. Türk halk

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Sıvas Divriği Ulu Cami ve Şifahanesi’nin 2005 yılında başlayan restorasyonu ile ilgili tart ışmalar sürerken,

UNESCO tarafından yayınlanan "Tehlike Altındaki Diller Atlası"na göre Türkiye'de 15 dilin tehlike altında olduğunu ve 3 dilin ise kayboldu ğunu bildiren HDK

UNESCO Dünya Kültür Mirası Başkanı Francesco Bandarin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Valisi Muammer Güler’e açıklama göndererek

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu uzmanları tarafından hazırlanan “Divanü Lügati’t-Türk” ve “Piri Reis’in Haritası” adaylık dosyaları, UNESCO Dünya Belleği

Dijital Dünyada Kültürel Mirasın Yönetimi ve InterPARES III Projesi Uluslararası Sempozyumu, 10-11 Mayıs 2012, Istanbul 1.. Bilimsel ve Kültürel Mirasın Korunması:

ICOMOS’un hazırlamış olduğu 6 Mayıs 2002 tarihli tavsiye raporunda, Cam’daki Minare ve Arkeolojik Kalıntılar kültürel mirasının UNESCO Dünya Miras

Dördüncü aşamada ise Dünya Mirası Lis- tesi için, Türkiye ile yakın ve uzak komşuların Dünya Miras Listesi (World Heritage List) ve Geçici Listesi (Tentative List)