• Sonuç bulunamadı

İstanbul'dan bizi atmak isteyenler protesto edildi:Sultanahmet mitingine 150.000 Türk katıldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'dan bizi atmak isteyenler protesto edildi:Sultanahmet mitingine 150.000 Türk katıldı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

f ileni İstanbul

Y A Y I N I

14 OCAK 1920 Çrş. No: 209

H A ZIR LA YA N

ÖMER SAMİ COŞAR

• < a n H H H H H a n ı « M i n a i ı n ı i H M H n i n n > n ^

|

Kuvayı M illiye

\

ilân e d e r:

I İSTANBUL

a» ■ e» n s 9: sc 19 S R ■

I Balıkesir'den miting heyetine

£ yollanan telgrafta aksi bir karar

£ Türk’ün kırıtmayan süngüsü ile

karşılanacaktır, deniliyor.

P9IIIHIIIIIIIİII

Nakiye Hanım dün Sultanahm et m eydanını dolduran

150.000 kişilik kalabalığa seslenirken

İstanbul'dan bizi atmak isteyenler protesto edildi

Sultanahmet mitingine

150.000 Türk katıldı

ı ... ,» .... . . . • . . * .. r. . . ■ •. . ■

HEYECANLI BÎR KONUŞMA YAPAN NAKİYE

HANIM “FA TİH’İN, SELlM’lN, SÜLEYMAN’IN

MEZARINI, ECDADININ ABİDELERİ OLAN

CAMİLERİ, TÜRBELERİ BIRAKIP ÇIKACAK

İÇİNİZDE BİR ERKEK VAR M I?” DİYE

SESLENDİ

BALIKESİR

Müdafaa!

Hukuk İzmir şi­

mal mıntakası heyeti merkezi

yesi «İstanbul’da miting heye

ti başkanlığına ve gazetelere»

aşağıdaki telgrafı çekmiştir:

I «Sevgili İstanbullunuz Büyük

Fatih’in en kıymettar vadiası

dır. Aziz başkentimizin nurlu

şafaklarında şanlı hilâlimiz hiç

bir zaman sönmiyecektir.

«İzmir Anadolu’nun“ kalbi ise

İstanbul da dimağıdır.»

• Onların kurtuluşu uğrunda

Türk bütün mevcudiyetini fe

daya amadedir. Kuvayı Milliye

“İlân eder:

İstanbul Türktür,

ebediyyen Türk kalacaktır. O-

nun hilâfında bir karar Türkün

şimdiye kadar kırılmayan sün

güsü ile karşılaşacaktır.»

EDİRNE'DEN

[

EDİRNE

' Trakya Paşaeli Müdafaal Hu

kuk Cemiyeti Heyeti Merkezi

yesı İstanbul’da miting heyeti

başkanlığına aşağıdaki telgrafı

göndermiştir:

■ «İstanbul’un anahtarı mesa­

besinde olan OsmanlI ülkesinin

Rumeli’de yegâne yâdigân ka

lan işbu ülkeye bir müddet pa

yitaht olabilmesi ile müftehir

bulunan Edirne’nin Osmanlılı

ğa sadık kalan anasırı arasın

da muhik bir galeyan ve tees

sürü mucip

olmakla beraber

hakkin zulüm ve kuvvete ga*

lebe edeceğine emin bulunduk

larından İstanbul’un ahali mub

teremesince aktedilen miting

mukarreratına tamamiyle işti­

rak etmekte ve işbu beyanatı

protesto etmektedir.»

. Kışm bu günlerinde ender

görülür açık fakat soğuk ve

güneşli bir

havada yapılan

Sultanahm et mitinginde dün

150.000 Türk İştirak etm iş­

tir. Şehrin her köşesinden ko

pup gelen kalabalığa hitap e-

den hatipler, İstanbul'un Tütk

kalacağını bilhassa belirtm iş

Ier ve Avrupa'da alınan k a ­

rarları protesto etm işlerdir.

Mitingte ittifakla kabul edi

len bir kararda, Avrupa dev­

letlerine sesienilmekte ve e

ğer Doğu’da sulhun yerleşmesi

isteniliyorsa aşağıdaki taleple,

rin yerine getirilmesi icap e-

deeeği bildirilmektedir:

İstanbul,

Türklerindir,

Türklerde

kalmalıdır. Edirne

ve oraya kadar topraklar Tür

kündür, ayrılamaz. Bütün Ba­

tı Anadolu ve İzmir yabancı

ellerden kurtarılarak anaoca-

ğına iade edilmelidir. Anado­

lu’nun doğusunda ve güneyin

de Türklerle meşkûn toprak

lar Türkiye’nindir. Gerek Os­

manlI'ülkesindeki Hıristiyanla

rın ve gerek diğer memleket­

lerde Türkler ve Müslümanla­

rın haklan karşılıklı olarak te

minata alınmalıdır.

Miting kararının en son mad

desinde de, Türklerin ■ ciddi ve

samimi muavenet ve irşadata»

ihtiyaçları bulunduğu da belir,

tilmiştir.

Toplantıda ilk

konuşmayı

Sinop Milletvekili

Dr.

Riza

Nur yapmış: «Bugün büyük biı

felâket karşısında

bulunuyo­

ruz» diyerek henüz konferans-

da hiçbir şey kararlaştırılma,

mış olduğunu, Avrupa’nın böy

le bir haksızlık yapacağını hiç

îimit

etmediğini

söylemiş;

«Türkler kadar İngilizleri se.

ven bir millet yoktur» demiş

ve şunları ilâve etmiştir:

«—

Biz Türkler. İstanbul.

Trakya ve Anadolusuz yaşıya-

mayız. Bizi buradan çıkaracak

lar ancak kadınlarımızı, çolu

ğumuzu, çocuğumuzu yere de

virerek çiğneyip

geçebilecek,

lerdir. İstanbul'suz Türkiye ya

şayamaz».

Riza Nur, Amerika Başkanı

Vilson’un (14 maddesi) ni ve

vaadlerini

de

hatırlatarak:

«— Eğer Amerika bundan bi

zi kurtaramazsa o koca mille,

tin namusu ayaklar altına alın

mış olacaktır.»

Günün en heyecanlı konuş­

masını kadın öğretmenler ce­

miyeti başkanı Nakiye Hanım

yapmış ve büyük kalabalığa şu

şekilde seslenmiştir:

«Efendiler, size memleketin

bir kadını şıfatiyle hitap ediyo

rum. Fatih’in, Selim’in, Süley­

man'ın mezarını, ecdadının e.

bedi abideleri

olan camileri,

türbeleri bırakıp çıkacak içi­

nizde bir erkek var mıdır? Ben

tasavvur etmiyorum. Çıkmıya-

caksımz. Bırakmıyacaksınız. Biz

de daima sizinle beraber ola­

cağız, yanınızdan,

önünüzden

ayrılmıyacağız. Hayatından zi­

yade sevdiği

evlâdını

vatan

sevgisine feda eden kadınları­

nızın can ile sevdiği İstanbul

için canını feda edeceğine el­

bette inanırsınız.»

Nakiye Hanım konuşmasını

şu sözlerle tamamlamıştır:

«Haktan başka bir kuvvet ta

savvur etmiyen bizler Allah ın

lütuf re himayesine istinad e,

derek dâvamızdan vaıgeçmiye

ceğîz. Eğer Avrupa zaman sa­

man dost ve müttefik addetti­

ği, tarihine düveli muazzama,

dan olduğunu kabul ve kayıt

ettiği Türklerin son zamanlar­

da duçar oldukları elim felâ­

ketleri kâfi addetmiyerek sabır

ve tahammüllerini ölçmek isti

yecekse Türkler de tahammülle

rl üzerinde ölçülebilecek mesa

fe kalmadığını ve artık Türk­

lerle meskûn araziden bir ka­

rış bile vermek kabil olmadı

ğını ispat edecektir. Önümüz­

de açık iki yol var: biri, tari

himize şanımızla devam etmek,

liğeri gözlerimizle beraber ta

rihimizi de kapayıp ebediyete

götürmektir.»

Nakiys H an ım d an so n ra k ü r­ süye gelen A n taly a M illetvekili H am d u lla h S u p h i Bey de şu n la rı söy­ lem iştir:

“H akkım ızda b aşk alar, son sö z­ lerin i söylem eden evvel biz h alk ça, m ille tç e k en d i h a k k ım ız d a son sözüm üzü söylem ek m e cb u riy etin d e yiz. Çok seçm ed en b e d b a h t to p ­ ra k larım ızd a b ir tU rlü ta ııılm şk isten ilm ey en en m e şrâ h ak larım ız a a it h ü k ü m le ri teb liğ edeceklerdir .Bize u z a tıla c a k h ü k ü m le r, o n d ö rt - aydan beri beklediğim iz su lh u bir idam k arariy le b aşlatm a k isterse T rak y a’d an E r z u r u m ’ a k a d a r m ily o n larca g ö ğüsten ız tıra p ile, yeis ile bit—söz çık acak : Biz ölm ek istem iyoruz. Bize su lb diye “u z a ta c a k la rı id am b ıçağ ım k e n d i elim izle kendi g öğüsüm üze sa p lı- yacak ve biz em ir ile in tih a r e tm i- yeceğiz. Biz ölm eyiz, ölem eylz.”

y T ra k y a 'n ın .ü s tr u m a n e h rin e k a ­ d a r u zay an yekpare b ir T ü rk m em - dııllah S u p h i Bey İz m ir k o n u s u n a İeketi o ld u ğ u n u d a h a tır la ta n H am d a değinerek d e m iştir k i:

“İz m ir, efeleriyle, zeybekleriyle,

k a d ın la rıy la , ih tiy a rla rıy la e c d a tta n m ira s k aim i} paslı v* eski silâ h la - riy le ta rih im iz in k e n d isin e e m a n e t e ttiğ i je re f r e n a m u s b o rc u n u ifa ediyor, M ü stev lin in ö n ü n d e k ü k re ­ m i}, d ik ilm iş o larak b ir ad ım ile ri bırak m ıy o r. B ü tü n d ü n y a y a h a y ­ k ırıy o ru z: A nadolu b ird ir, coğrafi şe­ ra itiy le , b in se n ed en b eri h e r ta r a fa işlem i} diniyle, h ü rriy e t ve m ed en i­ yetiyle b ird ir ve T ü rk tü r . B u n u n h iç b ir p arçası k o p a n la m a z , y a b a n c ı­ ya verilem ez. Y u n a n lıla r orada k a l ­ dıkça h a rp orada m ü e b b e ttir.’'

E n son o lm ak üzere a d a le tle rin ­ den h â lâ ü m it kesm em ek te i n a t ve İsrar e ttiğ im iz A vrupa İtilâ f Dev­ le tle rin e söylüyoruz: T ü rk v a ta n ı­ n a , o n u n ta r ih ve m azisine, o s u a b irlik h a k k ın a lây ık olm ay acak te k lifle rd e b u lu n m a y ın . Biz b ü tü n b ir m ille t e fra d ın ı b irb irin e bağ­ lay an b in lerce c a n , k a n vs dil r a ­ b ıta la rın d a n m a a d a b ir de fe lâ k e t ve im an bağiyle b irb irim ize b a ğ la n ­ d ık ve yem in e ttik . T rak y a, İ s ­ ta n b u l ve A nadolu’m u z u n T ü rk bir­ liği p a rç a la n a m a z .”

M itin g e k a tıla n b ü y ü k k a la b a lık d erin b ir yeis ve sü k û n için d e d a ­ ğ ılm ıştır.

Veüahd mitingi

takip etti

Veliahd Abdülmecit Efendi

dün otomobilinden mitingi ta­

kip etmiştir.

Park kapısında

kendisini alkışlayan talebelere

hitap eden Abdülmecit Efendi,

demiştir ki:

«— OsmanlI lugatmdan yeis

ve nevmidiyi siliniz yerine a-

zim ve metanet yazınız, ben

sizin gibi mektepli gençlerden

çok ümitliyim, Yaşasın Osman

Ular, yaşasın genç mektepliler.» ’

Bu sözlere talebeler de: «Ya

şasin Veliahd Hazretleri» di

ye bağırarak cevap vermişler”

dir.

(2)

İSTİKLÂL HARBİ GAZETESİ, ÇA RŞA M BA 14 O CAK 1920

DamatFeritAyânı

birbirine k a ttı!

ESKİ BAŞBAKAN,

ANAYASAYA AYKIRI OLARAK ÂYÂN MECLİ­

SİNE DOLDURDUĞU

ADAMLRININ ÇIKARILMASINI ÖNLEMEYE

ÇALIŞTI, MUVAFFAK DA OLDU

H H H H i n i l l l

Eski S adrazam D am at F e r it ön - eeki g ü n , şahsi m e n fa a tle ri u ğ ru ­ n a Âyân M eclisini b irb irin e k atm ış, s e rt ve u z u n ta rtış m a la ra sebep o lm u ştu r. H âdise. D am at F e rit’in ik tid a rı sırasın d a Âyân M eclisine tâ y in edilen 14 yeni ü y e n in yem in etm eye h a z ırla n m a la rı ü zerin e ç ık ­ m ıştır

Tevfik P a şa 'n ın b a şk an lığ ın d a to p la n a n Âyân M eclisinde önce A ıistid l P aşa söz alm ış ve yeni tâ y in edilen üyelerin yem in etm e­ leri g erek tiğ in i h a tırla tm ış , bu»

k arşılık D am at F e rit: "Evet, e v e t” d em iştir, B u n u n üzerine Ç ürük- su lu M a h m u t Paşa söz isteyince D a m a t F e rit şöyle d em iştir:

— Z an n etm em ki, z a tıâ lin iz bir şey söyliyebilesiniz!"

M a h m u t Paşa da:

B endeniz z a tıâ lin lz e söy­ lem iyorum . Reis Paşa H azretlerine söylüyorum . Z atıâ lin iz Reis değil­ siniz, o tu ru n u z yerinize, " m u k a ­ belesinde b u lu n m u ş tu r.

Tevfik Paşa, yeni Âyşn ü y eleri­ n in tâ y in le rin e d air F a d işa h ’ın ira d e sin i o k u tm u ş ye h em en so n ­ r a D am at F e rit’in şu şekilde ko­ n u ş tu ğ u d u y u lm u ştu r:

"Z an n ed erim ki, âzâdan h iç b i­ rin in ağız açm aya a rtık selâh iy etl y o k tu r”

Ç iirü k su lu M a h m u t P aşa d a ; <■— Z atıâ lin iz, b u d ersi vermeye eelâh iy eti y o k tu r” diye cevap ve­ rin ce D am at F erit, Âyân M eclisine fizâ ta y in in in ancak P a d işa h 'm h ak k ı o lu p iradesinfye o k u n d u k ta n son r a âzâd a n b iri b u n u n h a k k ın d a ko n u şa c a k o lursa evvelem irde o z a ­ ti n çekilip g itm esi İcap e ttiğ in i ve P a d işa h 'm iradesine İta a t e tm i­ yorsa. k e n d isin in Âyânlığı h a k ­ k ın d a sadir olan lradeieentyenin de h ü k ü m sü z olm ası lâzım geldiğini söylem iştir. —

ANAYASA!

Ç ü rü k su lu M a h m u t P aşa da: " İ t a a t edilecek şey k a n u n u esasi­ d ir. O n u n h ü k ü m le rin e ita a t c ü m ­ lem izin vazifesidir” dem iş, Âyân M eclisine üye tâ y in i İle alâk alı k a- n u n u e s a s ln in 60 ncı m ad d esin i h a ­ tırla tm ış tır. B u m adde de: "Â yân M eclisinin b aşk an ı ve ü y eleri n ih a ­ y e t m ikdarı M ebusan M eclisinin üye say ısın ın ü ç te b ir m ik d a rm ı geçm em ek üzere d o ğ ru d an doğruya P ad işah ta ra fın d a n tâyin edileceği” açık ça b elirtilm iştir.

H albuki şim diki Milli M eclisin üye sayısı göz ö n ü n d e b u lu n d u r u ­ lu n c a yeni 14, ü y e n in  yân’a d ah il edilm em eleri gerekm ektedir. Ç ünkü b u vaziyette Âyân M eclisi m evcu­ du, ü ç te b ir n isp e tin i aşm ış o lacak ­ tır.

ESKİ HUDUTLAR

D a m a t F e rit yen id en . k o n u şm u ş ve O sm anlI İm p a ra to riu ğ u ’n u n es­ k i h u d u tla rın ın a y n e n m u h afaza edileceğini İddia e tm iş ve b u se­ beple M ebusan M eclisinin m ev cu d u n u n eskisi gibi 256 o larak m ü ta lâ a edilm esi g erek tiğ in d en bahsederek b u n u n da ü ç te b irin in 85 o ld u ğ u n u kaydederek d e m iştir k i:

— Y eni 14 ü y e n in ilâvesi ile Âyân üye m evcudu 59 o lm a k ta d ır ki, b u d a ü ç te b ir n is p e tin a ltın --d a d ır.”

S uriye, Hicâz, Ira k gibi ü lkele­ r in h â lâ O sm anlI tm p a ra to rlu ğ u ’n a verileceğinden b ah se tm e k te o la n Da­ m a t F e rit'in , sırf k e n d isin e bağlı o ld u ğ u n u sandığı yeni 14 ü y en in ille de Âyân’a g irm e le rin i ve k e n ­ d isin i destekleyecek b ir g ru p ola­ ra k b u lu n m a la rın ı sağ lam ak m ak sadiyle bu şekilde k o n u ştu ğ u kim se n in gözünden k aç m a m ıştır. Ay­ n ı zam a n d a hedefi. T eşk ilâtı M il- Mye'ye bağlı birçok m ille tv e k ilin in

j j g f x : •

Şahsî menfaatleri için Ayan Meelisi’ni birbirine katan Damat

Ferit.

girdiği M ebusan M eclisine karşı elinde Âyân M eclisini b u lu n d u rm a k o lm u ştu r.

Âyân Meclisi B aşkanı Tevfik F aşa da: "İşgâl a ltın d a k i bölgeler­ den ne k a d a r m illetv ek ili geleceği belli değildir, b u sebeple yeni Âyân üyeleri yem in ed eb ilirle r” dem iş ve böylece mesele k ap atılm ış, Da­

m a t F e rit’in istediği o lm u ştu r.

Yemin eden ve Ayfin’a k a b u l edilen yeni ü y elerin çoğu H ü rri­ y e t İ tilâ f a d ır . B u n lar M ustafa S ab ri, H ıza T eyfik, M u stafa, Âdil Bey, H âdl P aşa, M u stafa Asım E fen ­ di, İzzet F u a t P aşa, V asfi Efendi, Z eynelabidin E fendi, K âim E fen d i’- dir.

Âyân üyeleri 100’er lira a lm a k ta d ırla r.

SANSÜR MEMURLARI

MİTİNĞ ÇAĞRILARININ

NEŞRİNİ DURDURDULAR

Yasaklanan makalelerden birinde şunlar yazılı :

"

Osmanlı Türklerinin yaşadığı Anadotu, Trakya'dan

Erzuruma, Akdeniz'den Karadeniz'e kadar bizim­

dir. Bu hakkı kim inkâr edebilir ? "

1

Sultanahmet mitingine mü­

saade vermek zoruda kalan

işgal kuvvetleri kumandanları

toplantı yerinde

büyük bir

kalabalığın bir araya gelmesi­

ni önlemek maksadıyle dün

sabahk: gazetelerde mitinge

çağrı şeklinde veya heyecanı

arttıracak mahiyette makale­

leri tamamiyle sansüre tabi

tutmuşlar ve ancak mitingden

sonra bunların yayınlanması­

na müsaade vermişlerdir.

İ tilâ f D ev letlerin in sa n e ü ril t a ­ r a fın d a n d ü n sa b a h y a sa k la n a n ve an cak d ü n gece y ay ın la n m a sın a m ü ­ saade verilen AKŞAM g azetesin in m akalesi şöyledir :

" B u g ü n S u lta n a h m e t’de gene b ir to p la n tı r a r. İ s ta n b u l M ü slü ­ m a n la rı şu son fe lâ k e t a y la rın d a n b e ri b ü tü n İslâ m â le m in in yü reğ in i y akan b ü tü n ız tıra p la rı a n la tıy o r. B u g ü n h a lk ın b ir ağız ve b ir k alple İstediği şey b a s ittir : Ş eref ve İs tik ­ lâ l I

"S on z a m a n la rd a İ s ta n b u l ye O sm anlı D eyletl iç in şu ra d a n b u r a ­ d a n gelen riv ay etler b u g ü n k ü aksi sedâyı d o ğ u rd u . B u aksiseda d a ta - « s ü r ü n va ıstıra b ın d erin y a ra la n k a d a r verdiğim iz son k a ra rın gözle­ yişi ateşi de var.

Biz d iy o ru z k i; İ s ta n b u l b izim d ir. Bü d ü n y a d a 600, 700 se n ed ir Os­

m an lI D eyletl n âm ly le b ir d e r le t ya­ şıyor. İsta n b u l, b u d e v letin ve bu m ed en iy etin k ü rreiarzrn b ağ rın d a b ı­ ra k tığ ı e n b ü y ü k »yak İzidir. Biz yarlığım ızı, b ü tü n h a tıra la rın ı b u şehre toplam ışız. G alip, m ağ lû p , şe­ refli, şerefsiz ve b ü y ü k ve k ü ç ü k b ü ­ tü n P ad işa h la rım ızı, d ah ilerim izi, eed terim izi b u to p rağ a göm m üşüz. Bizi İ s ta n b u l’d a n çıkarm ak O sm anlI m e ­ d en iy etin i şa h itsiz ve O sm an lı T ü rk lerin i seceresie b ıra k m a k tır.

TENEFFÜS MESELESİ

" İsta n b u l bize bir k a lb in rü c u d e bağlı olduğu gibi bağlıdır. B ir can, b ir te n e ffü s m eselesidir. Biz diyo­ ru z kİ: O sm anlı T ü rk le ri’n ln y aşa­ dığı A nadolu, T rak y a’d an E rz u ru m 'a k a d a r, A kdeniz'den K ara d e n iz 'e k a­ d a r b izim d ir. B u h a k k ı İm İn k âr ed eb ilir?.

B urası bizim m alik an em iz de­ ğil y u v am ızd ır B u rası, b ir z a m a n

'HHHiHiHHiııuHtiiiMMiHAHHmıiHmHmtHHiHHHitıiHüimHiHimHimiHiiHiNKiHmmiHtmmiHiımHiımMimMmmmıımHiııımmııımımiHHHiıiHHHiŞ

Yeni İzmir Valisi:

İşgal gayri meşrudur

I I

| Emin Bey, Kuvayı Millîye için de “Bu

Vatan

| savunmaya çalışıyorlar” dedi

Geçenlerde

ölen İzmir

Valisi İzzet Bey’in yerine

tayin edilen sadaret eski

müsteşarı Emin Bey, bir

gazetecinin, ne zaman va

zifesi başına gideceği hak

kındaki sualini şu şekilde

cevaplandırmıştır:

«— Henüz hareket

gü­

nüm belli değil. Hükümet

tarafından ansızın hareke

time lüzum gösterilmezse

hususi ve ailevî bazı ha­

zırlıkları

tamamladıktan

sonra gitmek niyetindeyim.

Bundan sonra

gazeteci

ile yeni İzmir Valisi ara­

sında şu konuşma cereyan

etmiştir:

— İzmir’in işgali hakkın

daki histeriniz ne merkez

dedir?

— Şüphesiz son derece

gayri meşru ve gayri âdi­

lâne bir işgaldir fikrinde­

yim. Fakat bu husustaki fi­

kirlerimi öğrenmek arzu­

sunda bulunmamanızı rica

ederim.»

Muhabir, valinin maksa

dini derhal

anlamış

ve

«Nasıl bir siyaset takip e-

deceksiniz» sorusunu

sor

maktan vazgeçmiş ve de­

miştir ki:

«— Kuvayı Miliiye’yi na

»d telâkki ediyorsunuz?

evlâtları memleketi

I

— Son teftişim sırasın­

da bu yatan

evlâtlarının

memleketi savunmaya ça

hştıklarmı gözümle

gör.

düm.

— İzmir’in asıl sahibine

geri

verileceğinden emin

misiniz?

— Sualinize kesin bir ce

vap yersem kahinlik ola­

cak. İzmir hakkında verile

cek kararın

şekline dair

şimdiden tahminde bulun­

mak pek

doğru değildir.

Çünkü siz de bilirsiniz, si

yasetin, hususi ile şu son

zamanlarda görülen siya­

setlerin

kati

düsturları

yoktur.»

la» R u m eli’yi fe th e d e n gazileri» öz an ası idi A nadolu. 300, 400 sene fa tih ve gazi d o ğurdu. M ü­ barek b a ğ rın d a n kopardığı ço cu k la­ rın ı iklim den iklim e, k ı t ’ad an k ı t ’s - ya: şe h ird en şebire yolladı. O n­ la r M a c a rista n ’ın o rta sın d a O sm an lı şe h irle ri in şa e ttile r. T u n a ’n ın ö te y ak asın d a O sm a n lı ey aletleri y a ra ttıla r. B ir gün T u n a ve Bava b u gazilerin k a n ın ın ren g i İle ak m ay a başladı. O n ih a y e ts iz to p ­ ra k la rd a yerleşen T ü rk le r b u t a ­ lih siz lik le rd e n so n ra İs ta n b u l k a p ıla rın a doğı-p r i c a t eden dev­ le tin ark a sın a k a p ıld ıla r ve Ana­ dolu yak asın a geçtiler. A nadolu to ru n la rın ı göz yaşı ile k arşılad ı. O n la r b u İh tiy a r a n a n ın d izleri d i­ b in e o tu rd u la r ve o z a m a n d a n b eri A nadolu m u h a c irle r, g u rb e tz e d e ie r, yetim ler ve d u lla r ü lk esi o ld u .

"B iz v a ta n ı k im e b ıra k a b iliriz ? K öklerim iz b u a n a to p r a k ta n n a ­ sıl sö k ü le b ilir? T ü ık le t, b irk a ç b in sen ed en b eri O sm anlı T ü rk le rl, b ir­ k aç a sırd a n b eri is tik lâ lin lezzeti içinde yaşadılar. İstik lâ l bizim iç in ağ acın k ö k ü , k u şu n k a n a d ı, d en izin tu z u ve İn sa n ın c a m gibi b ir şe y d i

D ü n y a n m u z a k köşelerinde o tu ­ m a T ü rk le r b u ra d a b ir devletleri o ld u ğ u n d a n dolayı ra h a ttırla r . K en d ilerin i g u rb e tte hissetm ezler. Bi­ zim h iç çekm ediğim iz d aü ssıla, d ev le t ye istik lâ l d aü ssılasıd ır. T ra k ­ ya’d a n Asya so n ra la rın a k a d a r ik ­ lim leri d o ld u ra n T ü rk le r in yüre­ ğinde böyle b ir d aü ssıla y a r a ta c a k ., (s a n s ü r g en e d e b u ra d a b ir se­ tir ç ık a rm ıştır).

En m e su t k avim ler h a n g i sa a d e t lerl ta tm ışla rsa b iz de o sa a d e tle ri ta tm ışın d ır. B aşlarım ız şe ref va şa n ın e n y ü k se k şa h ik a la rın a do­ k u n d u . R u h u m u z b ü y ü k h ey eca n ­ la rın , b ü y ü k İdeallerin, b ü y ü k h a m le le rin k u v v etin i biliyor. Baç- k a m ille tte n eksik değiliz.

B u g ü n b ü y ü k İ s ta n b u l m itin g i b u n la rı a n la tm a y a çalışıyor. Ha­ tip le r sade İs ta n b u l ye A nadolu değil, şa rk ın b ü tü n Mü sIübhmi

k ay im lerl n â m ın a söylüyor... ( h \m d a n so n rası sa n sü rc e tam am iy le ç ık a rılm ış tır). \

'ADÂNAYÂ DOGRIİ"

GAZETESİ ÇIKTI

Şehrimize gelen ilk nüsha-.

lalından

anlaşıldığına

göre,

Anadolu’da iki yeni gazete ya

yınlanmaya başlanmıştır.

Bunlardan

biri Kayseri’de

çıkmaya başlayan

(Adanaya

Doğru) adlı gazetedir. Balıke

sır’de bir süreden beri yayın

lanmakta olan

(İzmire Doğ­

ru) gibi (Adanaya Doğru) ga­

zetesi de bu bölge Kuvayi Mil

[iyesinin

sözcülüğünü

yapa­

caktır.

Diğer taraftan da

(Eskişe­

hir) adında bir gazete yayın­

lanmaya başlamıştır.

T w iw iitm m Htm iu iH iiiiH iwH iH ii i i iiHiH iHm HHiHHi iif iiiu tiiw w H iiH iH iii i im in m ii ii ii i i i HHUiiH ii i iiw ii i i wii niti n iH iw HiHHtaw H H m H m m m m m m M K

HARP

ESİRLERİ

DÖNÜYORLAR

Önceki gün İskenderiye'de»

limanımıza 66 subay ve 1300 er

harp esirimiz gelmiştir.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye’deki sosyal güvenlik sisteminin, di ğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak hiçbir zaman bir devlet politikasına, ulusal politikaya dönüşemediğini belirten

Haydarpaşa Dayanışması, tarihi Haydarpaşa Garı'nın turizm ve ticaret alanı olmasını öngören plana karşı eylem yaptı.. Eylemde, gar ın cumhuriyet tarihindeki

Karadeniz Bölgesi'nin Hidroelektrik Santrali projeleriyle tahrip edildiğini belirten ve kendilerine 'Genç Senozlular' adını veren grup Üsküdar'da eylem yaptı.. Eylemciler,

Bu makalede evlerden toplanan çöplerin çe- şitli imha şekilleri gözden geçirilmekte ve Lon- dra mıntakasında bunun ne kadar şümullü bir mesele teşkil ettiği

Yukarıda verilen dikdörtgensel şeklin kenar uzunlukları cebirsel ifade olarak verilmiştir.. Sabah tarlasını sürmeye gidecek olan Ahmet Amca yakıtının

Oysa başka romanla­ rında aynı şey, bu kadar radikal biçimde söz konusu değil.. - Kimseye anlatamadım

Zaman geçtikçe ve başka tür feminizmleri keşfettikçe Duygu Asena ile feminizme yaklaşımım örtüşmemeye başladıysa da hep onun kadınların bugün

Koca Yaşar, seni elbette çok seven, yere göğe koya­ mayan çok sayıda dostların, milyonlarca okuyucun ve ardında koca bir halk var.. Ama gel gör ki onların