• Sonuç bulunamadı

Bilim ve Edebiyat Kavgas›... Yaflam

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bilim ve Edebiyat Kavgas›... Yaflam"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Konferanslar, yazar›n›z›n verdikleri da-hil, genellikle büyük tepkiler toplamaz ama arada s›rada istisnalar da olmuyor de¤il. 1959 y›l›n›n May›s ay›nda ‹ngilte-re'nin ünlü Cambridge Universitesi'nde verilen bir konferans iflte bu istisnalardan biriydi. Yok, konferans› veren C. P. Snow dinleyiciler taraf›ndan çürük domates ve-ya yumurta ve-ya¤muruna tutulmad›; ama bu konuflman›n bafllatt›¤› kavga bugün bile sürüyor. Aç›klayal›m:

C. P. Snow oldukca baflar›l› bir fizik kariyerinden sonra edebiyata dönerek bu alanda her ne kadar Orhan Pamuk'u k›s-kand›racak nitelikte olmasa da birçok elefltirmenin be¤enisini alan romanlar yazm›fl, Kraliçe taraf›ndan Lord’luk paye-si verilmifl ünlü bir insand›. Böyle bir öz-geçmifli gözönüne al›rsak Snow’un o gün-kü konuflmas›n›n bafll›¤›n›n "‹ki Kültür" ad›n› tafl›mas›na flaflmamak gerekir. (Kül-türlerden birisi bilim, di¤eriyse ‹ngilizcesi "humanities" diye bilinen dilbilimi, edebi-yat, hukuk, felsefe, arkeoloji, karfl›laflt›r-mal› din bilimi, tarih, sanat tarihi ve ko-nular› insan merkezli olan sosyal bilimle-ri kapsayan akademik alanlar. "Humaniti-es" dilimize bazen befleri, bazen humani-ter bilimler diye çevriliyor ama yukar›daki tan›t›m bizdeki befleri bilimlerin kapsam›-n› çok aflt›¤› için biz de bu yaz›m›zda Snow’un kendisinin s›k s›k kulland›¤› "edebiyatç›lar" sözcü¤ünü, bu genel an-lamda kullanaca¤›z.) Snow, yaflam›n› na-s›l hem fizikçiler hem de edebiyatç›lar aras›nda geçirdi¤ini söyleyerek bafllad›¤› konuflmas›na, deneyimli akademisyenle-rin dinleyiciyi rahatlatmak için s›k s›k bafl-vurduklar› bir yöntem olan k›sa bir f›kra anlatarak devam eder. Cambridge

Üniver-sitesi'nin yöneticilerinden biri Oxford Üni-versitesi'nden gelen bir arkadafl›n›, oku-lun lokantas›nda yeme¤e götürmüfl. Misa-fir masada oturan di¤er akademisyenlere havadan sudan bir iki laf etmeye çal›flm›fl-sa da k›çal›flm›fl-sa bir homurtudan baflka bir yan›t alamam›fl. Bunu gören yönetici "A, onlar matematikci! Biz onlarla hiç konuflmay›z" diyerek misafiri teskin etmifl. Bu rahatla-t›c› f›kradan sonra balyozun inmesi geçik-memifl: "Hay›r, ben çok ciddiyim. Bat›'n›n tüm entellektüel yaflam› gitgide iki z›t kutba ayr›l›yor... Bir tarafta, sanki kendi-lerinden baflka entellektüel yokmufl gibi davranan edebiyatç›lar... di¤er yanda bili-madamlar›" ve bu iki grup aras›nda "bir anlaflmazl›k uçurumu". Snow’a göre bili-madamlar›n› edebiyatç›lardan ay›ran en büyük fark, onlar›n gelece¤e ümitle bak-malar›, toplumun problemlerinin

çözülebi-lece¤ine inanmalar›d›r. Öte yandan edebi-yatç›lar sosyal problemlerle ilgilendikleri zaman hata üstüne hata yap›p, çözüm üretmek bir yana, büyük facialara, örne-¤in Musevi soyk›r›m›na, bilerek veya bil-meyerek zemin haz›rlad›lar; sanayi devri-minin insanl›¤a sa¤lad›¤› faydalar› gözar-d› edip olumsuz etkilerini vurgulagözar-d›lar. Snow, her ne kadar bilimciler aras›nda da baz› ayr›l›klar olabilece¤ini, örne¤in bir biyolo¤un fizik teorilerini anlamakta güç-lük çekebilece¤ini, kimi bilimadam›n›n geleneksel, kiminin radikal politika izle-yebilece¤ini, Broglie gibi asilzade kökenli bilimadamlar› olabilece¤i gibi mütevazi bir aileden Faraday gibi bir dahinin de ç›-kabilece¤ini belirttikten sonra bütün bu ayr›nt›lara karfl›n bilimcilerin tek bir kül-tür oluflturduklar›n›, buna karfl›l›k di¤er kültürün çok daha belirsiz, karmakar›fl›k bir durum sergiledi¤ini vurgulad›. Çok da-ha önemlisi, Snow’a göre e¤er edebiyatç›-lar›n ortak bir özelli¤i varsa o da bilim ko-nular›nda cahil olmalar›yd›. Böyle bir gi-riflten sonra çözüm yollar›n›n ne olabile-ce¤i de gayet aç›kt›: Geleneksel humani-ter (edebiyat, sanat, vs.) merkezli e¤itim sistemi yerine bilimsel konulara çok daha fazla önem veren bir e¤itim sistemine ge-çilmesiydi. Bu de¤ifliklik "anlaflmazl›k" uçurumunu büyük ölçüde daraltacak, bili-min teknolojye, dolay›s›yla ekonomiye katk›s› daha etkili olacak ve bu geliflmeler fakir ülkelerle paylafl›ld›¤› takdirde dünya bar›fl› için önemli bir ad›m at›lacakt›.

Snow’un bu konuflmas› 1959 y›l›nda Encounter dergisinde yay›nland›. Dergiye gelen mektuplar›n ço¤unlu¤u Snow’u al-k›fllar nitelikteydi. Snow’a destek verenler aras›nda, filozof-matematikçi olmakla

bir-S a r g u n A . T o n t

Bilim ve Edebiyat Kavgas›...

Yaflam

102Haziran 2001

(2)

likte Nobel ödülünü alabilecek kadar ede-bi yetene¤i de olan Bertrand Russell da vard›. Snow’un makalesi liselerde bile okutulmaya bafllanm›flt›. Fakat bu konuda son sözün söylenmedi¤i, zaman›n en ünlü akademisyen ve edebiyat elefltirmenlerin-den biri olan F. R. Levis’in umulmad›k bir flekilde sahneye (ringe demek daha do¤ru olur) atlamas›yla ortaya ç›kt›. Ne kadar k›zarsa k›zs›n iyi bir boksör hiç bir zaman kendini kaybedip rakibine salla parti giri-flerek gard›n› ihmal etmez. R. S. Levis ön-ce konuflma olarak yapt›¤› ve sonradan Spectator dergisinde bas›lan makalesinde Snow’un kiflili¤ine yönelik a¤›r elefltiriler-le bu kural› ayaklar alt›na ald›. Levis’e gö-re Snow hiç bir entellektüel özelli¤i olma-yan biriydi ve daha da beteri "Snow ken-dini bir roman yazar› olarak görüyor, ama bir yazar olarak o bir hiç"ti…"Onun, ro-man›n ne oldu¤unu bildi¤i bile söylene-mez"di. Öte yandan Levis’in hakl› yönleri de yok de¤ildi. Sanayi devrimi veya baflka bir devrimin olumsuz etkilerini bir yazar›n dile getirmesi, normal hatta faydal› bile olabilir. Yerimiz k›s›tl› oldu¤u için ayr›nt›-lara giremeyece¤iz; burada vurgulamak istedi¤imiz nokta Levis’in elefltirilerini ki-flilefltirmesinin, iki kültür aras›ndaki uçu-rumu daraltmak yerine daha da genifllet-ti¤i. Spectator’a gönderilen mektuplar›n ço¤u Levis’i k›narken ufak bir k›sm› da onu destekliyordu. Bir ‹ngiliz gazetesi baflyazar›, ünlü romanc› William James’›n "bilimadamlar› en ba¤naz kiflilerdir" sözü-nü okuyuculara aktararak, sanki yang›na körükle gidiyordu. Edebiyat elefltirmeni Lionel Trilling, gayet efendi bir dil ve üs-lupla kaleme ald›¤› makalesinde Levis’i k›n›yor ve Snow’u humaniter bilimlerin in-sanl›¤a faydas›n› anlamamakla suçluyur-du. Matematikçi ve popüler bilim yazar› Jacob Branowski ise orta yolu seçerek as-l›nda tek bir kültürün oldu¤unu, de¤iflik yöntemler kullan›lsa da bilimadam› ve fla-irin yapt›¤›n›n "do¤adaki sakl› iliflkileri" keflfetmekten baflka bir fley olmad›¤›n› id-dia ediyordu. Günümüzün en prestijli bi-lim dergisi olan Nature’›n hâlâ bu konuda makaleler yay›nlamas›, iki kültür kavgas›-n›n, eski fliddetiyle olmasa bile yine de devam etti¤inin bir kan›t›. Geçen say›da sizlere temel bilimcilerin, akl› bafl›nda olan herkesin anlayabilece¤i bir flekilde ölçü birimleri oluflturdu¤unu, edebiyat ve sosyal bilimlerin böyle birimlerden yok-sun oldu¤undan bahsetmifl, bir kilogra-m›n neye eflde¤er oldu¤unun tek bir ta-n›mlamas› varken "kültür" kavram›n›n

tam 164 tan›m› oldu¤undan bahsetmifl-tik. Olaya bu aç›dan bakarsak bu iki kül-tür aras›nda önemli farklar olmas› zaten normal bir olayd›r; kald› ki özellikle son y›llarda gözledi¤imiz afl›r› uzmanlaflma yüzünden, bilim camias› içinde bile, bir uzman›n di¤er bir uzman›n çal›flt›¤› konu-yu anlamas› gittikçe zorlaflmaktad›r. (S›rf profesyonellere yönelik bilimsel dergi sa-y›s› 2000 üzerindedir.)

Son y›llarda gerek Snow’un tan›mlad›-¤› "anlaflmazl›k uçurumunu" daraltmak, ayn› kültüre mensup fakat birbirlerinin yapt›klar› çal›flmalardan bihaber olan uz-manlar aras›nda fikir al›flverifli sa¤layabil-mek için çeflitli yöntemler denensa¤layabil-mektedir. California Üniversitesi'nin San Diego yer-leflkesinde bir grup bilimadam› ve edebi-yatç›n›n birlikte okuttuklar› "Denizin Bili-mi ve fiiiri" adl› ders, bu alanda at›lan mütevazi ama örnek teflkil edebilecek bir ad›md›r. Bir bilimadam›n›n organize etti-¤i ve ö¤rencilerin büyük ilgi gösterdikleri bu derse üniversitenin en sayg›n eleman-lar›n›n kat›lmas›, kültürler aras›nda köp-rülerin at›labilece¤inin bir örne¤idir.

De¤iflik alanlarda uzmanlaflm›fl kiflile-rin nas›l birlikte çal›flabilecekleri, beklen-medik bir flekilde ekoloji ve çevre bilimle-rinin 1960’l› y›llarda filizlenip günümüz-de güngünümüz-deme oturmas›yla ortaya ç›kt›. Bir örnek verelim. En önemli çevre sorunla-r›ndan biri olan küresel ›s›nmaya neden olan karbon dioksit gaz›n›n uzun süreli

öl-çümleri, bir kimyac› taraf›ndan yap›ld›; bu gaz›n ne kadar›n›n karadaki bitkiler tara-f›ndan atmosferden çekildi¤ini ormanc›-lar, ne kadar›n›n deniz bitkileri taraf›ndan depo edildi¤ini denizbilimciler belirledi-ler; bu flekilde birçok uzman›n sa¤lad›¤› çok say›da veriyi bilgisayara yükleyerek ›s›nman›n ileride ne gibi bir profil çizece-¤ini matematikci ve iklimciler hesaplad›. Atmosfere att›¤›m›z her ton karbon diok-sidin bizlere 20 dolara mal olaca¤›n› da ekonomistler belirledi. Bu ›s›nman›n fatu-ras›n›n zengin ve fakir uluslar aras›nda nas›l adeletli bir flekilde ödenmesi gerek-ti¤ini de politikac›lar, hukukçular ve filo-zoflar belirlemeye çal›fl›yor. Bir de, sade-ce ekolojinin di¤er disiplinlerle evlenme-sinden ortaya ç›kan flu yeni akademik alanlara göz at›n: Ekolojik Sanat, Ekolojik Pisikoloji, Kültürel Ekoloji (iki ekol var: biri ekolojinin antropoloji, di¤eri edebi-yatla kaynaflmas›), Ekolojik T›p, Ekolojik Sosyoloji, Ekolojik Felsefe, vs. Bu tür ev-lilikleri di¤er alanlarda da görmekteyiz. Örne¤in tarih ile biyolojinin birleflmesin-den oluflan Biyolojik Tarih (bir örnek: Na-polyon’un zehirlenip zehirlenmedi¤ini sa-ç›ndan al›nan numuneleri laboratuvarda analiz ederek karara ba¤lamak). Kim bi-lir? Belki iki kültür problemi, özellikle efl seçmede pek müflkülpesent olmayan eko-loji sayesinde kendili¤inden çözülüyor. Dar›s› evde k›smetini bekleyen di¤er bi-limlerin bafl›na.

103

Referanslar

Benzer Belgeler

Felsefi düşüncelerini genel olarak insan durumu, Tanrı ve Hıristiyan dini üzerine yaptığı çalışmalardan çıkardığımız Pascal 'ın aklı

Bu propaganda, yani Türkçenin Farsça ve Arapça karşısında yetersiz ol- duğu veya bu diller gibi bilim ve sanat dili olamadığı iddiası, asırlarca miras gibi, bazı tarikat

[r]

İnsanın vejetaryen olduğuna dair görüş ve kanıt bildirilirken en büyük yanılma biyolojik sınıflandırma bilimi (taxonomy) ile beslenme tipine göre yapılan

edilmekle bu-konuda değerlendirilme yapmak iizere soruşnırma dosyası mükememize gelrniş olmakla; değişik iş esasına kayıt edildi.. Itiraz dilekçesi ve

l~yların sakinleşmesine ramen yine de evden pek fazla çıkmak 1emiyorduk. 1974'de Rumlar tarafından esir alındık. Bütün köyde aşayanları camiye topladılar. Daha sonra

,ldy"ryon ordı, ırnığ rd.n ölcüm cihazlan uy.nş ü.rinc. saİıtrd fıatiycılcri

• Bilimcilik veya bilimin natüralist/fizikalist yorumu ile din; ya da dinin ve dini literatürün literal ve katı yorumu ile bilim arasında da çatışma muhtemel