Bilişim 500 için başvurular başladı

Yapay zekâ; toplumun bütününü etkileyen

öncül teknolojilerin başında geliyor Sürdürülebilir akıllı ulaşım ağı kurmak için çalışılıyor

Türk Telekom, Mavenir ve ComPro’dan Open vRAN denemesi

Yapay Zekâ Zirvesi ‘AI [Tomorrow Summit]’, Yapay Zekâ Politikaları Derneği (AIPA) tarafından Türkiye’de ilk defa 10 Mart tarihinde, ‘Geleceğe Geç Kalma’ temasıyla çevrim içi olarak 11 Mart tarihinde düzenlendi.

SummITS'22; ‘3. Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi’, 9-10 Mart tarihinde, Ankara’da BTK ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı sektör temsilcilerinin bir araya geldiği ‘3. AUS Zirvesi’nde geleceğin ulaşım teknolojileri masaya yatırıldı.

Türk Telekom, Mavenir ve 5G’ye özel ağ çözümleri üreten sistem entegratörü ComPro ile 5G teknolojilerine dair ekosistemin zenginleştirilmesinde önemli rol oynayacak bir işbirliğine imza attı.

E-ihracat platformu için geri sayım!

CxO 7 BİLİŞİM DÜNYASI 13 E-TİCARET 16

Oyun sektöründe global

rekabet gücü kritik! Yeni eğilim kurumsal

pazaryeri kurulumu

Dijital adımlarıyla hem çalışanlarına hem müşterilerine kolaylıklar sunan Arzum’un bu başlıkta 2022 gündemi de yoğun.

Yaratıcı düşünce temelli geliştirilen içerikler, Türkiye’nin oyun sektördeki rekabet gücünü arttıracak.

Akinon, 2022 yılının e-ticaret trendlerini ve yeni teknolojik çözümlerini paylaştı.

2 1 - 2 7 M A R T 2 0 2 2 S A Y I : 1 3 4 7

GÜNDEM

YAPAY ZEKA 17 E-TOPLUM 19

3

BİLİŞİM DÜNYASI 9

w w w . b t h a b e r . c o m . t r

Bilişim 500 için başvurular

başladı

Türkiye bilişim sektörünün en önemli referans kaynağı olan “ Türkiye’nin İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması - Bilişim 500” için başvurular başladı. Bu yıl 23’üncüsü yapılan “ 2021 Türkiye Bilişim Sektörünün İlk 500 Şirketi” araştırmasının sonuçları 3 Ağustos tarihinde gerçekleştirilecek ödül töreniyle açıklanacak.

MODERA BİLİŞİM UZMAN EKİBİ İLE FARKLI ÇÖZÜMLER SUNARIZ.

Kurumsal sınıf iş sunucuları Her boyuttaki işletmenin, ne

pahasına olursa olsun kapalı kalma süresinden kaçınması gerekir.

BT altyapısı stratejinizin temelinde yüksek uyumluluğa sahip kurumsal sınıf sunucular olduğunda, bunları tercih ettiğiniz bir bulut ortamıyla entegre edebilir, ister şirket içinde ister bulut ortamında olsun,

iş yüklerini istediğiniz yerde devreye alıp taşıyabilirsiniz.

Ama en önemlisi, iş sürekliliğinin herhangi bir etkiye maruz

kalmaksızın devam edeceğinden emin olursunuz.

www.modera.com.tr

Her tür iş yükü için maliyet verimliliği, performans,

yoğunluk ve yüksek erişilebilirlik bakımından yeni

düzeylere erişin.

GÜ N DE M

www.bthaber.com.tr 21 - 27 MART 2022

Türkiye bilişim sektörünün en önemli referans kaynağı olan ve BThaber adına M2S Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirilen

“Türkiye’nin İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması - Bilişim 500”

için başvurular başladı. Bu yıl 23’üncüsü yapılan “2021 Türkiye Bilişim Sektörünün İlk 500 Şirketi”

araştırmasının sonuçları 3 Ağustos tarihinde gerçekleştirilecek ödül töreniyle açıklanacak.

Bilişim dünyasının heyecanla beklediği “Bilişim 500” araştırması için başvurular alınmaya başlandı.

Türkiye’nin her yerinden bilişim şirketlerinin katıldığı araştırmada en büyük 500 şirket; genel ve faaliyet gösterdikleri alt kategoriler itibarıyla sıralanacak. Sektörün bugünü ve geleceğine dair öngörülerin de de paylaşıldığı araştırmanın bu yılki teması ise “Mottomuz Sürdürülebilirlik” olarak belirlendi.

Günümüzün en çok konuşulması gereken kavramlarından olan sürdürülebilirlik, ana tema olarak daha yaşanası bir dünya için temiz teknolojinin vaat ettikleri ekseninde ele alınacak. Ayrıca, iş hayatının tüm evrelerinde de yoğun olarak kullanılan bu kavram çerçevesinde,

“iş”in sürdürülebilir olması

noktasında da bilişim teknolojilerinin önemine vurgu yapılacak.

Araştırmanın açıklanacağı hafta boyunca ayrıca “Bilişim 500 Özel Programı” kapsamında dijital olarak 5 panel gerçekleştirilecek.

Başvurular 22 Nisan’a kadar sürecek M2S Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirilen, Telcoset’in

“Araştırma Sponsoru” olduğu Bilişim 500’e başvurular 14 Mart’ta başladı. Bilişim 500 web sitesi üzerinden yapılan başvurular, 22 Nisan tarihine kadar devam edecek.

Araştırmanın sonuçları ise KoçSistem sponsorluğunda, 3 Ağustos’ta fijital (fiziksel ve dijital) olarak düzenlenecek tören ile açıklanacak.

Bilişim sektörünün gelişimine ayna tutan Bilişim 500’e bilgi veren firmalar hem kendilerinin hem rakiplerinin hem de pazarın gelişimini yakından takip ederek, gelecekteki hedef ve planlarını daha verimli bir şekilde gerçekleştirme fırsatı da yakalayacaklar. Ayrıca bu yıl yapılan bir yenilikle başvuru yapan tüm firmalara Bilişim 500 Kataloğu’nda yer verilecek. Sektörün en önemli ve tek aynası olarak kabul gören

araştırmanın verileri, aynı zamanda bilişim şirketlerinin yanı sıra kamu ve özel sektör alımlarında da bir referans olarak kullanılıyor.

Girişimciler ile yatırımcıları buluşturacak

Bilişim sektörünün “Pazar Yeri” olarak kabul edilen Bilişim 500, sektör için önemli bir referans kaynağı olmanın yanı sıra yerli-yabancı yatırımcılar ve iş birliği yaratmak isteyen şirketler için rehberlik görevini bu yıl da sürdürecek.

Kendilerini tanıtma ve anlatma fırsatı sunulacak olan girişimciler “Girişimci Yatırımcı Buluşması”nda yerlerini alacak. Bilişim 500 özel programı kapsamında gerçekleştirilecek olan bu buluşma, “geleceğin unicornlarına” kendilerini ortaya çıkarma ve yatırımcı bulma şansı verecek.

Şirketler 4 ana kategoride değerlendirilecek

Bu yıl 23’üncüsü düzenlenecek olan Bilişim 500’e başvuran şirketleri;

Sistem Entegratörü ve İş Ortağı, Dağıtıcı, Türkiye Merkezli Üretici, Uluslararası Merkezli Üretici ya da

Üreticinin Temsilcisi olmak üzere 4 ana kategori altında değerlendirecek.

Bu kategorilerin ayrıca donanım, yazılım, hizmet ve plus gibi alt tabloları da bulunacak.

35. Yıl Ödülleri

Bilişim 500, bu yıl da sektörde 35 yılı geride bırakan profesyonelleri onurlandıracak. Verilecek plaket ile sektörün bu en deneyimli isimlerinin çalışmaları takdir edilirken, sektörün yenileri de tecrübeli isimleri öğrenme ve tanıma şansını yakalayacak.

Bilişim 500 için

başvurular başladı

3

MODERA BİLİŞİM UZMAN EKİBİ İLE FARKLI ÇÖZÜMLER SUNARIZ.

Kurumsal sınıf iş sunucuları Her boyuttaki işletmenin, ne

pahasına olursa olsun kapalı kalma süresinden kaçınması gerekir.

BT altyapısı stratejinizin temelinde yüksek uyumluluğa sahip kurumsal sınıf sunucular olduğunda, bunları tercih ettiğiniz bir bulut ortamıyla entegre edebilir, ister şirket içinde ister bulut ortamında olsun,

iş yüklerini istediğiniz yerde devreye alıp taşıyabilirsiniz.

Ama en önemlisi, iş sürekliliğinin herhangi bir etkiye maruz

kalmaksızın devam edeceğinden emin olursunuz.

www.modera.com.tr

Her tür iş yükü için maliyet verimliliği, performans, yoğunluk ve yüksek erişilebilirlik bakımından yeni düzeylere erişin.

TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında düzenlenen teknoloji yarışmaları her yıl olduğu gibi bu yılda gençlerden büyük ilgi görüyor. Ülkemiz gençlerinin yanı sıra yurt dışından da yoğun talep gösterilen yarışmalar için yurt dışı başvuru süresi de uzatıldı. Belirlenen 16 farklı yarışma için uzatılan başvuru süresi 31 Mart tarihinde sona erecek. Yarışmalara yurt dışından ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve üzeri seviye ile mezun seviyesi dahil teknoloji meraklısı tüm gençler katılabiliyor.

Türkiye’nin dört bir yanında bilim ve teknolojiyi rehber edinmiş, geleceğin teknolojilerini üreten gençler ile yurt dışından yarışmalara katılan gençler TEKNOFEST çatısı altında bir araya geliyorlar. Bu yıl yarışmalara katılımın yine katlandığı TEKNOFEST’te yurt dışından gelen yoğun talep üzerine belirli yarışmaların başvuru tarihleri uzatıldı.

Yarışmalara yurt dışından katılmak

isteyen gençler 31 Mart 2022 tarihine kadar başvuru yapabilecekler. Gençler teknoloji yarışmaları için detaylı bilgilere yine teknofest.org web sitesi üzerinden ulaşabilecekler.

Millî teknoloji üretme ve geliştirme konusunda gençlerin ilgisinin artırılması hedeflenerek bu alanlarda çalışan binlerce gencin projesine destek olmak için ön eleme aşamasını geçen takımlara bu yıl 12 milyon TL’nin üzerinde malzeme desteği, TEKNOFEST’te yarışıp dereceye girmeye hak kazanan takımlara 6 Milyon TL'nin üzerinde ödül verilecek.

Başvuru tarihi 31 Mart’a uzatılan yarışmalar

• Roket Yarışması

• İnsansız Su Altı Sistemleri Yarışması

• Sağlıkta Yapay Zeka Yarışması

• Uçan Araba Yarışması

• İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması

• Eğitim Teknolojileri Yarışması

• Engelsiz Yaşam Teknolojileri Yarışması

• Akıllı Ulaşım Yarışması

• Biyoteknoloji İnovasyon Yarışması

• Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması

• Tarım Teknolojileri Yarışması

• Sanayide Dijital Teknolojiler Yarışması

• Turizm Teknolojileri Yarışması

• World Drone Cup

• Pardus 21 Hata Yakalama ve Öneri Yarışması

• Robotik Yarışmalar

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde, Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketleri, kamu, medya kuruluşları ve üniversitelerin destekleriyle düzenlenen TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali 30 Ağustos-4 Eylül 2022 tarihleri arasında Samsun’da, Çarşamba Havalimanı’nda yine dünya gençlerini bir araya getirecek.

TEKNOFEST yarışmalarına yurt dışından başvuru süresi 31 Mart’a uzatıldı

Bilişim Zirvesi tarafından BTvizyon Toplantıları’nın Mart ayındaki ikinci durağı Gaziantep oldu.

Gaziantep ve çevre illerdeki şirketlerin teknoloji liderleri ve uzmanlarının takip ettiği etkinliğin açılış konuşmasını Şölen Çikolata Bilgi Teknolojileri Direktörü Ökkeş Bahar yaptı. “Bütünleşik Teknoloji ve Önemi” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Ökkeş Bahar, üretim teknolojilerindeki gelişmeler ve yeni eğilimler hakkında bilgi verdi.

Daha sonra söz alan Techdata IBM Satış Müdürü Özer Dolgun ise “Yeni Dünyanın Teknolojisi”

başlıklı sunumunda, genel

teknoloji eğilimleri olan büyük veri, Endüstri 4.0, bulut gibi alanlardaki gelişmeler hakkında bilgi verdi.

vMind Danışma Kurulu Üyesi ve Satış Direktörü Ergun Akın ise

“Bulut Çözümleri ve İşletmelere Uyum” başlıklı sunumunda, bulut teknolojilerinin işletmelere;

kesintisizlik, güvenlik, esneklik, ölçeklenebilirlik ve maliyet gibi avantajlar sağladığının altını çizdi.

“Ağ Cihazlarını Buluta Taşıyoruz”

başlıklı bir sunum gerçekleştiren Zyxel Networks Satış Mühendisi

Can Kapar da 760 binin üzerindeki kuruluşun Zyxel çözümleriyle daha verimli çalışabildiğini kaydetti.

Can Kapar, ağ cihazlarının bulut üzerinden yapılandırılmasını sağlayan Nebula çözümleri hakkında da bilgi verdi.

NLK Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Nalan Kurt da “Dijitalleşme ve eTicaret”

başlıklı sunumunda, teknolojinin toplumlar tarafından bir tehditten ziyade bir yardımcı olarak algılanmasını gerektiğinin altını çizdi ve e-ticaretin temeli olan iş stratejilerinin belirlenmesi, hedef kitlelerin belirlenmesi, sanal mağaza altyapısının oluşturulması ile ödeme altyapıları hakkında bilgi verdi.

GTİ Teknoloji Güvenlik Danışmanı Tuncay Yıldız da “TrellixSaaS – Yönetilen Güvenlik Hizmetleri”

başlıklı sunumunda, günümüzde her 39 saniyede bir hacker saldırısının gerçekleştirdiğini vurgulayarak, güvenlik teknolojilerinin şirketlerin iş süreçlerinin devamı açısından ne kadar önemli hale geldiğinin altını çizdi. Yönetilemeyen sistemlerin

Bİ Lİ Şİ M D Ü N YA SI

4

BTvizyon Gaziantep’te

yeni teknoloji eğilimleri konuşuldu

NLK Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Nalan Kurt Zyxel Networks Satış Mühendisi Can Kapar

Şölen Çikolata Bilgi Teknolojileri Direktörü Ökkeş Bahar vMind Danışma Kurulu Üyesi ve Satış Direktörü Ergun Akın

Techdata IBM Satış Müdürü Özer Dolgun

GTİ Teknoloji Güvenlik Danışmanı Tuncay Yıldız

OBJEKTIFIME TAKILANLAR . . Cem Kıvırcık

Instagram | Twitter | Facebook

@cemkivircik

BİR YAŞANMIŞLIĞIN HURDAYA DÖNÜŞÜMÜ

Bazı fotoğrafçılar der ki, “İnsan olmalıdır fotoğrafın içinde... İnsandır fotoğrafı fotoğraf yapan...” Hatta geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz Cem Argun, “İçinde insan olmayan fotoğraflar tekinsizdir!” derdi. Ancak bazı fotoğraflar vardır ki, içinde insan olmasa da insanı anlatan yaşanmışlıklar vardır. Belki bu fotoğraf da onlardan biridir, kim bilir?

Balat’ın ara sokaklarından birinde çekmiştim bu fotoğrafı. Eski tuğla duvarlara dayanmış bir hurdacının el arabasında üç çift ayakkabı...

İki çifti bir kadına ait, siyah olan da bir erkeğe.

Ayakkabılar kullanılmış belli ama yine de boyanmış ve belki de onları satın alacak yeni sahiplerini bekliyorlar.

Aklıma vefatından sonra kapının önüne

koyduğumuz babamın ayakkabıları geliyor. Sahibi tarafından artık kullanılmayan bir ayakkabı, ölümü çağrıştırıyor sanki... Ayakkabılara döne döne, tekrar tekrar bakıyorum. Kimdi sahipleri acaba? Hayattalar mı? Başlarına bir şey mi geldi? Acaba erkek ayakkabısı ile kadın ayakkabısı arasında bir ilişki var mı? Karı koca mıydılar? Diğer çift kadın ayakkabısı da aynı kadına mı aitti acaba? Kafamda deli sorular. Tek bir gerçek var önümde... O da bir yaşanmışlığın hurdaya dönüşümü...

Bİ Lİ Şİ M D Ü N YA SI

5

www.bthaber.com.tr 21 - 27 MART 2022

başarısız projeler ile eşdeğer olduğunu belirten Tuncay Yıldız, yönetilen güvenlik hizmetleri konusunda sundukları çözüm ve hizmetler hakkında bilgi verdi.

“Misyon Odaklı IT ve OT Siber Güvenliği” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Cyberwise Endüstriyel Siber Güvenlik Uzmanı Can Demirel, Biznet ve Securrent’in birleşerek kurdukları Cyberwise’ın Innovera’yı da bünyesine katmasıyla birlikte bütüncül bir yaklaşımlar siber güvenlik çözüm ve hizmetleri sunduğunu kaydetti.

VAS Bilişim Satış Müdürü Vildan Coşkun da

“Pandemide Güvenlik Uzaktan Çalışma” başlıklı sunumunda, çalışan verimliliğini artırma, güvenli dijital çalışma alanı oluşturma ve BT modernizasyonunu hızlandırma ihtiyaçlarının doğduğunu kaydetti. Vildan Coşkun, bu doğrultuda çözüm ve hizmetler sundukları bilgisini verdi.

“Veri Depolama Teknolojisinin Yenilikleri”

sunumunu gerçekleştiren IBM Storage Partnerleri Teknoloji Uzmanı Mehmet Aydın, teknolojinin gelişimine IBM’in sunduğu katkılar ile başladığın sunumunda, şirketlerin değişen depolama ihtiyaçlarına karşın IBM’in yaklaşımları ve sunduğu çözümler hakkında bilgi verdi.

Cyberwise Endüstriyel Siber Güvenlik Uzmanı Can Demirel VAS Bilişim Satış Müdürü Vildan Coşkun

IBM Storage Partnerleri Teknoloji Uzmanı Mehmet Aydın

Gİ Rİ Şİ M Y AT IR IM

6

Vodafone ve

Endeavor Türkiye girişimciler için birlikte

Vodafone’un 4 yıl önce hayata geçirdiği girişim hızlandırma programı Vodafone Vitrin, 2022'de Endeavor Türkiye iş birliğiyle gerçekleştiriyor.

Vitrin ve Endeavor Türkiye ortaklığında başlatılacak program kapsamında seçilecek 10 girişime mentorluk desteğinin yanı sıra ölçeklenme odaklı atölyelere katılma imkânı ve Vodafone ile iş birliği kapsamında değerlendirilme, Vodafone müşterilerine ulaştırılarak işlerini ortak büyütme olanağı sunulacak. Programla ilk bir yıl içinde en az 3 dijital girişimle gelir ortaklığı yapısı kurulması hedefleniyor. Programa başvurular ise vodafone.com.tr/

vitrin adresinden alınacak.

Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Uğur Sennaroğlu,

"Endeavor ortaklığında başlatacağımız yeni program kapsamında seçilecek 10 girişime mentorluk desteğinin yanı sıra farklı çalıştaylara katılma imkânı sunacağız. Ayrıca ilk bir yıl içinde en az 3 dijital girişimle gelir ortaklığı yapısı kurmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin dijital

geleceğine yön vermek isteyen firmaları Vodafone Vitrin’e katılmaya davet ediyoruz”

dedi. Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen ise

"Ekosistemdeki 15. senemizdeyiz ve Vodafone ile birlikte Vitrin kapsamında destek sunacağımız 10 girişime bolca kapı açmayı bekliyoruz” dedi.

Vodafone Vitrin programı kapsamında, ilk müşterilerine ulaşmış, yeni satış ve pazarlama kanallarından faydalanarak iş modellerini ölçeklendirmek isteyen ve tercihen bir mobil uygulama üzerinden müşterilerine dijital ürün ya da servis sağlayan firmalarla işbirliği yapılıyor. Bu firmalara satış, pazarlama, operasyon ve teknoloji alanlarında destek veren Vodafone, onları program yöneticileri ve alanında tecrübeli Vodafone yöneticileri ile bir araya getirerek iş modellerini ileri seviyeye taşıma fırsatı sunuyor. Vodafone’un dijital kanalları aracılığıyla milyonlarca Vodafone müşterisine ulaşma imkânı bulan Vitrin üyeleri, şirketin geniş kurumsal ağından

da faydalanabiliyor. Program kapsamında özellikle telekom, B2B, oyun, e-ticaret, Yapay Zeka, pazarlama ve reklam teknolojilerinde inovatif çözümler üreten firmalara ulaşılması hedefleniyor.

Endeavor Türkiye’nin programa özel olarak tasarlayacağı seçim süreci ve program süresince sunacağı ölçeklenme odaklı mentörlük ve atölyeler ile programa katılan girişimlere daha hızlı büyümelerine yarayacak araçların sağlanması amaçlanıyor. Türkiye’nin önde gelen girişimlerini ağında bulunduran ve dünyanın en büyük girişimci ağı olan Endeavor, bu ağın girişimcilere en üst düzeyde fayda sağlaması için girişimcilerle ihtiyaç bazlı olarak çalışıyor.

Vodafone Vitrin üyeleriyle

“kazan-kazan” yaklaşımıyla çalışan Vodafone, verdiği destekler karşılığında ek bir talep oluşturmadan gelir paylaşım modelini ortaklık planı olarak sunuyor. Vodafone Vitrin üyeleri, Türkiye pazarında kendilerini kanıtladıkları takdirde dünyaya açılarak dijital ürün ve servislerini Vodafone'un faaliyet gösterdiği coğrafyalarda da sunma fırsatı yakalayabiliyor. Programla 2023 sonuna kadar toplam 50 firmayla işbirliği yapılması, bu firmalara 75 milyon TL değerinde destek sağlanması ve söz konusu destekler sayesinde firmalar için ek 600 milyon TL’lik ekonomik değer yaratılması hedefleniyor.

Vodafone Vitrin programına dahil olmak isteyen firmalar, vodafone.

com.tr/vitrin adresinden

Vodafone ile iletişime geçebiliyor.

Finans mühendisliği şirketi

Riskoptima, Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcıları Figen Korun ve Çağrı Doğançay’dan 1 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

Riskoptima, geçtiğimiz 2,5 yıl boyunca Ar-Ge yaparak geliştirdiği yapay zeka destekli ‘istatistiksel arbitraj’

algoritması ile her türlü finansal enstrümanın içinde yer alabildiği, riski düşük, getirisi yüksek portföyler oluşturuyor.

Riskoptima Finansal Teknolojiler kurucu CEO’su Doç. Dr. İlkay Boduroğlu, “Riskoptima’nın rol modeli, 2008’de Palo Alto’da kurulan ve 2022’de UBS’e 1,4 milyar dolara satılan Wealthfront şirketi” dedi. 2002

yılında, Boğaziçi Üniversitesi Finans Mühendisliği Executive Programı’nın kurucuları arasında olup, ‘Finansta Yapay Zeka’ dersini Türkiye’de açan ilk öğretim üyesi olan Boduroğlu 2,5 yıl önce üniversiteden ayrılarak Riskoptima’yı kurdu. Boduroğlu, şu bilgileri paylaştı:

“Riskoptima, kendi geliştirdiği algoritmasıyla ortaklarının parasını çalıştırırken, ulusal ve uluslararası hisse senetleri, emtia vadeli işlemleri, forex, kripto paralar ve hatta

uluslararası opsiyon kontratları da içeren portföyler açıyor ve dinamik olarak yönetiyor. Ayrıca Riskoptima, bir portföy yönetim şirketiyle yaratılacak

sinerji sayesinde oluşturulacak yatırım fonlarını, TEFAS ve BEFAS üzerinden yatırımcılara ulaştırmayı planlıyor. Şirket, bu fonların satışından elde edilecek fon işletim ücretinin paylaşımı sayesinde de kendine gelir yaratacak. Bunun yanı sıra, Riskoptima, Hedge Optimizer yazılım hizmeti (SaaS) sayesinde, ithalat ve ihracat yapan şirketlere, ithal ham madde fiyatlarının 3 ay önceden en az riskle hedge edilmesi ve ihraç ürün fiyatlarının da 6 ay önceden optimal olarak belirlenmesi için danışmanlık veriyor. Aldığımız yatırımla yeni finans mühendisliği Ar-Ge projelerine girişeceğiz ve Deep Learning’e öncelik vereceğiz.”

Portföy yönetiminde Riskoptima’ya yatırım

Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Uğur Sennaroğlu

E-ihracat

platformu için

geri sayım! ^Cx

O

7

Birbirini tamamlayan dijital adımlarıyla hem çalışanlarına hem müşterilerine kolaylıklar sunan Arzum’un bu başlıkta 2022 gündemi de yoğun.

www.bthaber.com.tr 21 - 27 MART 2022

Günümüzde şirketler müşteri memnuniyetini sağlamak, operasyonlarını daha verimli hale getirmek için öncelikle teknolojiden faydalanıyor.

Arzum, dijital dönüşüm stratejisi kapsamında aldığı Dijital Olgunluk Endeksi ile İnovasyon, Müşteri, Teknoloji, Operasyonlar, Yönetişim ve İnsan olmak üzere toplam 6 başlıkta gelişimini değerlendiriyor. Her başlık için ortaya konulan projelerle dijital dönüşüm yolculuğu devam ediyor. Kurumsal olarak dijitale sürekli yatırım yaptıklarını belirten Arzum Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arif Ünal Emre, bu kapsamda pek çok proje hayata geçirdiklerini vurguladı.

“Dijital dönüşüm alanında adımlarla, ihtiyaçlara yönelik hızlı çözümler ve memnuniyet ölçümü konularında müşterilerimiz ve işbirlikçilerimizle uzun vadeli ilişkiler ağımızı günden güne genişletiyoruz” değerlendirmesini yapan Arif Ünal Emre, müşterilere yakın olabilmenin önemine işaret etti. Emre, “Danışma hattımız, yetkili servislerimiz, sosyal medya, Arzum, Arzum Destek, Arzum Yedek Parça, Arzum OKKA, Ducati By Arzum web sitelerimiz ve mobil uygulamalarımızla tüketicilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz” dedi.

WhatsApp ve Webchat olarak Arzum Asistan da devreye alındı. Bu süreçte taleplere anında ve interaktif cevap vererek müşteri deneyimini en üst seviyeye ulaştırmak hedefleniyor. “Arzum mobil uygulaması üzerinden verilen siparişler kendi araç filomuzla dağıtıma çıkarılıyor. Gün içinde

verilen siparişlerin teslimatı ertesi gün gerçekleşiyor” detayını paylaşan Arif Ünal Emre, ASRM isimli tedarikçi ilişkileri portalını devreye alarak, uçtan uca tüm tedarik sürecini de dijital ortama taşıdıklarını vurguladı. Arif Ünal Emre, sorularımızı yanıtladı:

Dijital dönüşümde doğru adımlar, ne gibi faydalar getiriyor?

Doğru dijital dönüşüm ile müşterilerimizin şikâyetlerine çözüm olmakla kalmıyor, geri bildirimleriyle de beslenip ürünlerimizi ve hizmetlerimizi geliştiriyoruz. Onları daha iyi anlamak adına dijital dinleme araçlarından yararlanıyoruz.

Müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak amacıyla marka sağlığını ve tüketicimize verdiğimiz tüm hizmetleri NPS anketi ile ölçüyoruz. Hedefimiz;

sadece vermeyi taahhüt ettiğimiz hizmeti sağlayarak tüketicilerimizi memnun etmek değil, onlara beklentilerinin üzerinde hizmet vererek bizi tavsiye etmelerini

sağlamak.

Kurumsal sürdürülebilirlik için dijitale yatırım nasıl bir öneme sahip?

İş dünyasının, sürdürülebilir bir gelecek için harekete

geçmesi, sosyal fayda yaratmaya odaklanması çok önemli. Bu dönem, aslında baştan sona interaktivitenin büyük önem taşıdığı ve üretici kanalından son tüketiciye kadar etkili iletişimin uzun vadeli ilişkiler için gerekli olduğunun anlaşıldığı da bir dönem. Biz de şirket olarak bu interaktiviteyi destekleyen birçok önemli projeye hayat verdik ve vermeye de devam ediyoruz.

Dijital dönüşüm için uygun yatırımları yapmak gerek

yurtiçinde gerek yurtdışında rekabette ne gibi avantajlar sağlıyor?

Dijital dönüşüm yatırımları ile gerek yurt içinde gerek yurt dışında taleplere anında ve interaktif şekilde cevap vererek müşteri deneyimini en üst seviyeye ulaştırmayı hedefledik.

Bu süreçle birlikte müşterilerimize hizmet alanında farklı bir

kanal yaratarak fayda sağladık.

E-Global adını verdiğimiz projemiz ile hedef ülkelerdeki online pazar yerlerinde kendi hesaplarımızı yönetiyoruz. Sipariş ve içerik yönetimi birçok farklı hesap için manuel yapılamayacak kadar zor. Bu sebeple bilişim teknolojilerini pazar yerlerinin entegrasyonu için kullanıyor ve otomatik şekilde takip sağlıyoruz.

Ayrıca ihracat distribütörlerimiz için geliştirmekte olduğumuz portalımızı da yakında devreye alacağız. Portal sayesinde distribütörlerimiz siparişlerini online olarak oluşturup sipariş takiplerini de yine online olarak yapabilecek. Ayrıca ihtiyaçları olan tüm pazarlama içeriğini de kendi dillerinde bu portaldan temin edebilecekler. Son olarak, yine bu yıl içerisinde e-ihracat sitemizin devreye alınacağını da paylaşayım. Böylece dünyanın herhangi bir yerindeki Arzum müşterisi, kendi dilinde ve döviz cinsinde alışverişini web sitemiz üzerinden yapabilecek.

Peki ya çalışanlar?

Arzum bünyesine kattığımız akıllı dijital çalışanımız ‘RobotAR’, günlük işleri kolaylaştırarak ve görevleri öğreterek çalışanların yükünü hafifletmeyi amaçlıyor.

RobotAR, finansal raporlamalar için farklı kaynaklardan veriler topluyor. Bunları birleştirip anlamlı hale getirip gönderiyor.

Buna ek olarak ithalat sürecinin takibi ve raporlanmasında da RobotAR aktif olarak görev alıyor.

Dijital Gözler adını verdiğimiz ve her yıl tüm birimlerden farklı çalışma arkadaşlarımızla birlikte dijital projeleri hayata geçirdiğimiz platformumuz, 2020 yılında 24 dijital dönüşüm projesini devreye almamızı sağladı.

Satış sonrası hizmetlerde bilişim uygulamaları ne seviyede?

Destek Arzum web sitemiz ile tüketicilerimiz mevcutta kullandıkları Arzum ürünlerini basit bir adımla siteye ekleyebiliyorlar. 2021’de Türkiye’de bir ilk olarak 4 yıl garanti hizmeti sunduk.

Kampanya kaydı arzum.com.

tr ve Arzum Seninle uygulaması üzerinden yapılabiliyor.

Tüketicilerimizin en önemli ihtiyaçlarından biri, hızlı servis ve sürekli bilgilendirme.

Geliştirdiğimiz entegrasyonlar ile servisimizin talep ettiği yedek parçanın aynı gün kargoya teslim edilmesini sağlıyoruz. Bu hız sayesinde ortalama tamir süremiz 3 gün.

Arzum Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Arif Ünal Emre

Handan Aybars

O RT A DÜ N YA

8

İnsan ya da bilinç farkına varmaya görsün birşeylerin, başlıyor hemen sorular sormaya... Üstüste geliyor sorular sen daha cevabını veremeden birinin, bilinç hiç beklemeden arkası arkasına soruyor sorularını. Eğer sızacak minicik bir yer de buluyorsa farkına vardığın konular, evren de hizmet ediyor farkındalığına, sorduğu soruların karşılığını veriyor hemen.

Önceki yazımdan alıntı yapacağım, ŞİMDİ’de kalma çabamla sorular sormuştum kendime...

- Kendimi olduğum ve geldiğim halim ile tüm olumlu ve olumsuz yanlarımla kabul ediyor muyum?

- Geleceğimi inşa etmek için geçmişimden gelen gücümden faydalanabiliyor muyum?

- Şimdi, bugün neyi nasıl etkileyeceğimin farkında mıyım?

- Faydalı bir insan olmak için kalıcı ne yapabilirim?

Cevaplar mı? Epey oyalandım orada, az kaldı ama halen daha ŞİMDİ’ye dönme çabam devam ediyor. Sorularımı çok sağlam sormuşum -güçlü soru sormayı koç bir arkadaşımdan öğrendim- ne zorladı beni bilemezsiniz. Yanıt verdikçe de test eder gibi gönderdi olayları, vakaları “yaşa da pekişsin” der gibi...

Sahi siz de sordunuz mu bu soruları geçtiniz mi benim gibi bu yolculuktan inanın merak ediyorum, paylaşsanız benim ile ne güzel olur.

Sanırım yeni dönem başlıyor benim için, çok özledim köşemi ORTA DÜNYA’da sizinle paylaştığım sözcükleri, sizden gelen e-postaları... Biraz da birikti C Hazırsanız başlıyorum.

“...davranış değiştirme, inovasyon, teknoloji üçgeni çok kritik...”

Her gün hayatımıza giren yeni bir teknolojiyi konuşuyoruz. İş dünyasını düşünüyorsunuz şuan biliyorum ama ben tamamen günlük hayatımıza giren birey olarak kullandığımız teknolojileri zihnimden geçiriyorum şuan. Zaten kurumlar da bireyin verdiği reaksiyona bakıyor geliştirdiği teknolojinin yer bulup bulmadığı konusunu izlemek için..

İnsanın davranışını değiştirmek için belirli zamanlardan, kalıplardan, tekrarlardan bahsedilir katıldığım tüm eğitimlerde.

“Karakter, davranış kalıpları, bilinçaltı 0-4/6 yaş arası gözlemle öğrendikleri ile oturur ve sonra bunları değiştirmek için ya bireysel farkındalık ve değişim isteği ya da travma gerektiği”

söylenir. Doğrudur da, öyle köklenir ki öğrenilenler iyi/kötü farketmeden değiştirmek istersen çok derinde olan bir bağa müdehale etmen gerekir, bazen tek başına yetmez destek olman bir uzman eşliğinde çalışman gerekir. Zordur yani zaman alır...

Artık emin değilim, kafam biraz bu kalıplarla karışık. Çünkü bazı şeylere hepimizin çok hızlı reaksiyon verdiğini ve hemen adapte olduğumuzu, hızla değiştiğimizi, dönüştüğümüzü görüyorum.

Asla değişmez dediğim alışkanlıklar bir bakmışım tamamen bambaşka birşeye dönüşü vermiş.

Mesela büyüklerimiz “Ben cep telefonunu ne yapacağım, alma kızım ev telefonu var ya neyimize yetmiyor” diyenler bugün cep telefonunu ellerinden düşürmeden tüm işlerini yapar hale geldiler. Bazılarınızın ama Covid-19 etkisi dediğini tahmin ediyorum ama bu kadar hızlı olması için de baz bir zeminin hazır olması gerekir, zemin yıllar içinde hazırlanmış demek ki!

Bazen siz de çevrenize, kendinize şaşırırken buluyor musunuz kendinizi? Ben en çok yeni nesile şaşırıyorum, sanki gelecekteki teknolojiler diye çipleri var ve dünyaya geldikleri aktive oluyor, her yeni gelen şeyi biliyormuş gibi hareket ediyorlar.

3,5 yaşında arama motoruna “Teyzeme çiçek göndermek istiyorum” deyip -tabiki bu kadar güzel bir Türkçe ile değil C- bir çiçek e-ticaret sitesine erişip çiçek bakan çocuk gördüm mesela. Nasıl bilebiliyor bunu nasıl bir öğretide zihni? Benim

şaşırdığım kadar şaşırmıyor mesela buna bir üst neslimdeki 60+

yaş grubu...

Ne oluyor da değişiyor insan bu kadar çabuk?

Teknoloji üreticileri, geliştiriciler hangi fikirle yola çıkıyorlar ve o fikri bulmak için neleri analiz ediyorlar?

Fikri yakaladıklarında ise kişilerin bütün alışkanlıklarını bir anda değişime uğratacak bir ürün/hizmet nasıl ortaya çıkıyor?

Seçtikleri anahtar ne?

Mevcut süregelen eylemi daha kolay, basit, zaman kaybettirmeden, çabayı azaltarak yapma deneyimine odaklanıldığında insanların adaptasyonu mümkün oluyor.

Inovasyon kelimesinden hep çok büyük icatlar, buluşlar, mucitlikler beklediğimi farkettim. Yüklediğim anlam ne kadar da büyük beklentiler içeriyormuş. Halbuki sadece mevcudu basit ve kolay hale getirmek üzerinden kurgulanması inanılmaz inovatif bir fikir.

O zaman Yapılış Şeklini değiştirmeye odaklanmak bir alışkanlığın değişimi için temel basamaktır diyebiliriz. Bu da adaptasyonu sağlıyor ve sonrası kolaylıkla akıyor. Zihin onu yeni gibi algılamıyor, kolaylık olarak algılıyor. “kolayı varken neden uzun yoldan yapıp vakit kaybdeyim ki” diyoruz ikinci adımda.

Şöyle bir düşünelim, basitçe düşüneceğim söz:

- Çamaşır makinası - Temizlik robotu - Ekmek yapma robotu - Yemek pişirme robotu

- Kendini temizleme fonsiyonlu fırın - Akıllı cep telefonu

- Tatili, parayı, alışverişi kolaylaştıran öneriler sunan AI teknolojileri

- İletişimde sosyal medya - Sanal müze, şehir gezmeler - Sanal toplantılar

- Bir tuş ile alışveriş

Hayat ne kadar da kolaylaştı, herşeyi yapabilecek kadar Zaman bize kalıyor artık.

Kolaylaşan hayatımızda bize kalan zamanda ne yapıyoruz peki?

Bu alışkanlıklarımızı değiştiren inovatif teknolojiler davranışlarımıza nasıl katkılar sağlıyor?

Daha çok okuyoruz, daha çok öğreniyoruz, daha çok sevdiklerimiz ile zaman geçiriyoruz, daha az yoruluyoruz, daha mutluyuz, daha çok geziyoruz, daha az tembellik yapıyoruz, verimli çalışıyoruz, keyifli vakit geçiriyoruz....

Siz bu dahalar listesinden hangilerini yapıyorsunuz ben biraz seçimde zorlandım ne yalan söyleyeyim. Hayatımı kolaylaştırmak üzere var olan birçok inovatif teknoloji karakterimi değiştiriyor gibi hissetim listeyi yazarken. Daha az hareket eden, daha tek başına, daha tembel birileri mi oluyoruz diye düşünmeden edemedim.

O yüzden bir önceki yazımda da davranış değişimi, inovasyon, teknoloji üçlüsüne bir çengel atmıştım. Yerimizi robotlar alacak mı bilmiyorum gelecekte ama ben hayatımı kolaylaştıran şeylerin açtığı alanı kullanmak üzere bir adım atacağım. Hemen, şimdi ve burada...

Size de düşünmeniz için bir not bırakıyorum: Kolaylaşan hayatımız için teknoloji üreticilerine teşekkür ederek bize kalmasını sağladıkları zamanı sevdiklerimize mutlu ve keyifli geçirmeye başlamak için harekete geçme vakti gelmiştir.

İnovasyon, teknoloji ve değişen davranış üçgeni faydanıza olsun....

Keyifle okumanız dileklerimle....

Ne oluyor da değişiyor insan bu kadar çabuk?

Teknoloji üreticileri, geliştiriciler hangi fikirle yola çıkıyorlar ve o fikri bulmak için neleri analiz ediyorlar?

Fikri yakaladıklarında ise kişilerin bütün alışkanlıklarını bir anda değişime uğratacak bir ürün/hizmet nasıl or taya çıkıyor?

Seçtikleri anahtar ne?

Teknoloji ile Kolaylaşan Hayatımıza Biz Ne

Kattık?

Jülide Marangoz julidemarangoz@gmail.com

Bİ Lİ Şİ M D Ü N YA SI

9

www.bthaber.com.tr 21 - 27 MART 2022

Türk Telekom, Mavenir ve

ComPro’dan Open vR AN denemesi

Türk Telekom, bulut tabanlı yazılımlar konusunda öncü şirketler arasında yer alan Mavenir ve 5G’ye özel ağ çözümleri üreten sistem entegratörü ComPro Bilişim Teknolojileri ile 5G teknolojilerine dair ekosistemin zenginleştirilmesinde önemli rol oynayan Open vRAN (Açık Radyo Erişim Ağı) denemeleri konusunda iş birliği yaptı.

Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü Türk Telekom, 5G ve ötesi

’yeni nesil teknolojilerin ihtiyaç duyduğu şebeke dönüşümü için büyük öneme sahip Open vRAN (Açık Radyo Erişim Ağı) konusundaki çalışmalarını sürdürüyor. Türk Telekom, İspanya’nın Barcelona kentinde gerçekleştirilen dünyanın en büyük teknoloji fuarlarından GSMA Mobil Dünya Kongresi’nde mobil şebeke çözümleri geliştiren Mavenir ve

sistem entegratörü ComPro ile bu kapsamda yaptığı anlaşmayı duyurdu.

Anlaşma ile Türk Telekom, Mavenir'in ödüllü Open vRAN çözümü için pilot bir uygulama gerçekleştirecek. Türk Telekom’un da üyesi olduğu, açık radyo erişim teknolojileri üzerinde çalışmalar yapan ve ilgili ekosistemin

gelişmesine yardımcı olan Telecom Infra Project’in (TIP) desteklediği projede, O-RAN uyumlu

bileşenlerin kendi aralarında ve şebekeye doğru entegre edilmesi işini ComPro yerine getirecek.

Proje, O-RAN Alliance uyumlu, hüzme oluşturma (beamforming) teknolojilerine ve 4G küçük hücrelere (small cell) sahip, 4G ve 5G çoklu antene (mMIMO) sahip radyo birimlerini (RU'lar) içerecek.

Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç

konuyla ilgili olarak “Mavenir, ComPro ve TIP ile Open vRAN konusunda çalışmaktan memnuniyet duyuyoruz. Open vRAN gibi çığır açıcı şebeke teknolojilerinin 5G ile gelecek yeni nesil servislerin teknik gerekliliklerinin karşılanabilmesi için önemli bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Bu ve benzeri projelerin O-RAN ekosistemini büyüteceği ve geleceğin şebekelerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz" dedi.

Mavenir RAN’dan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Puneet Sethi konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "Bulutta yerel yazılım ve teknolojilere dayalı açık, sanallaştırılmış ve birlikte çalışabilir sistemler, bir yandan operatörler için kurulumları hızlandırırken bir yandan da

yatırımsal ve operasyonel maliyeti önemli ölçüde düşürüyor.

Open vRAN teknolojisinin Türk Telekom’un şebekesine çok önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz. Hem Mavenir hem de sistem entegratörü ortağımız ComPro ile Türk Telekom’ un O-RAN yolcuğunun parçası olmaktan gurur duyuyoruz”.

ComPro Bilişim Teknolojileri Başkan Yardımcısı Hakan Yıldız ise şöyle konuştu: “TIP desteğiyle devam eden Türk Telekom 4G/5G Open vRAN pilot çalışmasında sistem entegratörü rolüne sahip olmaktan mutluluk duyuyoruz. Türkiye'nin ilk entegre telekomünikasyon operatörü Türk Telekom için önemli olan OPEX/

CAPEX tasarruflarının yolunu açarak daha yüksek olgunlukta, ezber bozan bir Open vRAN çözümü sunmaya kararlıyız.”

3D ve ürün yaşam döngüsü yazılımları şirketi Dassault Systèmes’in yeni çözümü

“Sürdürülebilir İnovasyon Zekası”

(Sustainable Innovation Intelligence), şirketlerin ürünleri, malzemeleri ve süreçleriyle yarattıkları çevresel etkileri en aza indirmelerini ve döngüsel ekonomiye dahil olmalarını sağlıyor. Bu bulut tabanlı çözüm, Dassault Systèmes'in 3DEXPERIENCE platformuna tamamen

gömülü halde ve değer zincirinin tümünü kapsıyor. Ecoinvent veritabanı 18 binden fazla endüstriyel ve tarımsal sürecin etkilerine entegre edilerek sanal tasarım, ürün geliştirme, üretim mühendisliği, operasyonlar ve lojistik alanlarında şirketlere destek veriyor.

Dassault Systèmes Endüstri, Pazarlama ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Florence Verzelen, “Üretimde, altyapıda, şehirlerde ve yaşam bilimlerinde Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (YDD) yeteneklerini sanal ikiz teknolojisiyle birleştiren veri bilimi deneyimleri oldukça önemli" dedi.

YDD verilerini sanal ikiz teknolojisiyle birleştiren “Sürdürülebilir İnovasyon Zekası” çözümü, YDD uzmanlarının, endüstriyel tasarımcıların, ürün

mühendislerinin ve üretim mühendislerinin, sürdürülebilirlik ihtiyaçlarını erkenden belirlemelerine yardımcı oluyor. İmalat

mühendisliği aşamaları, malzeme tedariki, tasarım, üretim, lojistik, satış, pazarlama ve kullanım ömrü sonu yönetimine entegre olabilen çözüm, gerçek zamanlı sunduğu öngörülerle izlenebilirlik ve güvenilirlik sağlıyor. Ekipler sorunları kolayca tespit edebiliyor ve iyileştirmeleri öncelikle sanal olarak uygulayabiliyor.

“Sürdürülebilir İnovasyon Zekası”

çözümü, kar amacı gütmeyen ecoinvent Association'ın yaşam döngüsü envanter veritabanına bağlı olarak çalışıyor. Veri setleri, çevreden çekilen doğal kaynaklar, suya ve toprağa salınan atıklar, havaya salınan emisyonlar ve diğer proseslerden talep edilen ürünler hakkında bilgi toplayarak, veri kümelerini ölçen bir sistemden elde ediliyor. ecoinvent Association, ürünler, yan ürünler ve küresel - bölgesel düzeyde çeşitli sektörlerde üretilen atıklar hakkında da ölçümler yaparak bilgi sağlıyor.

Dassault Systèmes’ten sürdürülebilir inovasyona destek

Bİ Lİ Şİ M D Ü N YA SI

10

Küresel yayılım hız kesmiyor

Yapay görme ve makine öğrenmesi alanında geliştirdiği teknolojiler ile 25 ülkede hizmet veren Türk teknoloji şirketi Vispera ABD, Hollanda, İspanya ve Hindistan’dan sonra yeni ofisini İngiltere’de açtı.

İngiltere ve Avrupa’daki satışlardan sorumlu olacak Neil Gowing’in liderliğinde faaliyet gösterecek.

Vispera Eş-CEO'su Aytül Erçil,

“Planlarımız doğrultusunda ABD,

Hollanda, İspanya ve Hindistan’dan sonra yeni ofisimizi İngiltere’de açtık. Neil Gowing’in de üstün deneyimleriyle Vispera’yı Avrupa’da ileriye taşıyacağından eminim”

dedi. Vispera Eş-CEO'su Ceyhun Burak Akgül de “Küresel ölçekte yaygınlaşmamıza İngiltere’yle devam ediyoruz. Amsterdam'daki ofisimizle birlikte Avrupa’daki satış etkinliklerimize yön verecek

olan Londra ofisimiz, küresel yapılanmamızda kritik öneme sahip. Bu sayede Avrupa’daki konumumuzu güçlendirecek

adımlar atacağız ve Vispera'yı Avrupa'daki en önemli teknolojik çözüm sağlayıcılardan birisi yapacağız” dedi.

Veeam Software, şirketin en hızlı büyüyen SaaS ürününün en son sürümü olan Veeam Backup for Microsoft 365 v6’nın genel kullanıma sunulduğunu duyurdu.

Otomasyon ve ölçeklenebilirlik, zaman tasarrufu, kurtarma güveni ve gelişmiş

güvenlik sağlayan yeni Veeam Backup for Microsoft 365 v6 ile Amazon S3 Glacier, S3 Glacier Deep Archive ve Azure Archive'a yedek kopya ekleyerek bulut nesne depolama entegrasyonları iyileştirilirken, Microsoft 365 ortamları için self servis geri yükleme portalı sunuluyor. v6'daki yeni özellikler, kurtarma taleplerindeki yükü azaltırken, daha verimli yedeklemelerle ek maliyet tasarrufu sağlıyor, BT ekiplerinin zamanı verimli kullanailmesini destekliyor.

Yeni Veeam Backup for Microsoft 365 v6, BT yöneticilerine e-postaların, dosyaların ve daha fazlasının geri yüklenmesini tek bir merkezi konumdan güvenli bir şekilde devretme yetkisi veriyor. Basit kullanıcı kazara silme işlemleri gibi geri yükleme senaryoları, bir BT yöneticisinin yardımına ihtiyaç duymuyor ve kullanıcılar tarafından

bağımsız olarak yapılabiliyor ve/veya yedekleme sunucusuna doğrudan erişim sağlamaya gerek kalmadan bir grup geri yükleme operatörüne devredilebiliyor.

Böylece yönetimsel güvenlik sağlanırken zamandan da tasarruf ediliyor.

Öte yandan Veeam, Veeam Backup for Microsoft 365’in ilk sürümünü Kasım 2016'da piyasaya sürdü. Bu son sürümde devam eden yenilik, Veeam'in Microsoft 365 yedekleme pazarındaki etkinliği için tasarlandı. Yeni Veeam Backup for Microsoft 365 v6 Backup; kurumsal organisazyonlar ve hizmet sağlayıcılar için otomasyon ve ölçeklenebilirlik, geri yükleme işlemlerinde zaman tasarrufu, verileri geri yüklemek için çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) erişimi ile gelişmiş güvenlik ve düşük maliyetli nesne depolamada verilerin ikincil bir kopyası ile kurtarma güveni sunuyor.

Fujitsu, 5G teknolojisini destekleyen sanallaştırılmış radyo erişim ağı (vRAN) teknolojisini başarıyla geliştirdiğini ve Mart 2022’den itibaren telekomünikasyon şirketlerine doğrulama için sunacağını duyurdu. Fujitsu’nun Kuantum İlhamlı

“Dijital Annealer” teknolojisi ve Yapay Zeka kullanarak bilgi işlem kaynaklarını optimize eden yeni vRAN teknolojisi, vRAN’ların karşılaştığı en büyük zorluklarından birisi olan düşük enerji tüketimi ile yüksek performansın elde edilmesini sağlıyor.

Fujitsu, bu teknolojinin kullanıldığı baz istasyonlarında yüksek kalitede istikrarlı iletişim imkanı sunarken, 2025 yılına kadar geleneksel baz istasyonu sistemlerine kıyasla CO2 emisyonlarını en az %50 azaltma imkanı bulunduğunu belirtiyor.

Fujitsu, vRAN teknolojisini küresel olarak uygulamaya koyarak, karbon

ayak izini azaltmak için gayret gösteren telekomünikasyon operatörlerine sağlam ve yenilikçi bir çözüm sunmayı ve bunun sonucunda daha sürdürülebilir bir toplumun gerçekleşmesine katkıda bulunmayı hedefliyor.

Fujitsu’nun yeni vRAN teknolojisi, 5G Sanal Erişim Ağı’nı (vRAN) destekliyor ve O-RAN spesifikasyonlarına uygun. Geleneksel vRAN’larda karşılaşılan bazı zorlukları çözmek için geliştirdiği teknolojilerden yararlanıyor. Fujitsu’nun vRAN’ı, 5G kablosuz ağının tamamını optimize ederek ve ekipman miktarını ve güç tüketimini azaltarak, operatörlerin 5G kablosuz sistemlerinin toplam CO2 emisyonlarında önemli düşüş potansiyeli sunuyor. vRAN için kullanılan özel teknolojiler şöyle:

1.Fujitsu’nun yüksek performanslı ve yüksek kapasiteli iletişime özel yaklaşımı

2. Dinamik kaynak tahsis teknolojisi 3. GSM hücrelerinin otomatik yeniden tasarım teknolojisi

Bu kapsamda Mart 2022’de Fujitsu, operatörlerin test amaçlı kullanımı için genel amaçlı sunucularda çalışan yazılımlar sunmaya başlayacak ve saha testleri de dahil olmak üzere çeşitli senaryolarda test imkanlarını destekleyecek. Fujitsu, 2022 mali yılının sonunda, bu teknolojiyi her bir operatörün ticari hizmet ağlarını genişletmek amacıyla küresel bazda bir hizmet olarak sunmaya başlamayı planlıyor. Fujitsu’nun hedefi, yazılım işlevlerini art arda güncelleyerek ve çevresel etkiyi azaltmak için teknolojileri daha da geliştirerek, geleneksel baz istasyonu sistemlerine kıyasla toplam CO2 emisyonlarını 2025 yılına kadar% 50 veya daha fazla azaltmak.

Hem tasarruf hem kritik verilere tam güvence

Operatörler için ‘çevreci’ inovasyon

Vispera Eş-CEO'su Aytül Erçil

Ağ mimarisine güvenlik

dopingi _GÜ ^VE

N Lİ K

11

SASE modeli ağ mimarisi ve güvenlik

buluşmasında esneklik, azalan karmaşa, buna karşılık her başlıkta artan performans, tehdit önleme ve veri koruma gücü öne çıkıyor.

www.bthaber.com.tr 21 - 27 MART 2022

Pandemi ile yeni normalin vazgeçilmezi halini alan hibrit iş hayatında erişim güvenliğinin tüm bilişim altyapısında konumlandırılması önemini artırdı. Bu önem, beraberinde

‘SASE’ (Secure Access Service Edge) konseptini getirdi. Her erişimde güvenliği öncelikli tutan bu yaklaşım, sürekli denetim, entegrasyon yetkinliği, bulut kullanımında güvenlik, kurumsal süreklilik ve BT güvenliği adına önemli detaylar içeriyor. “Bilişim Zirvesi Özel Etkinlik: SASE ile Mekan Bağımsız Güvenlik”

başlığında Cisco ve Telcoset işbirliği ile düzenlendi.

Telcoset Siber Güvenlik Direktörü İsmail Kar, açılışı yapan isim oldu ve dijital dönüşümün hız kazanması paralelinde büyüyen siber güvenlik risklerine ve yönetilmesi gereken siber güvenlik alanlarının artışına değindi. Dijital dönüşümü gerçekleştirme kapsamında güvenliği öncelikli olarak değerlendirmek gerekiyor.

Nitekim İsmail Kar’ın dikkat çektiği gibi, güvenlik sonradan sürece dahil edildiğinde sıkıntılar baş gösterebiliyor.

“Önceden bir kale içerisindeydik, kalenin kapısını kapattığımızda içeridekileri güven altında tutuyorduk. Şu an kalenin birçok kapısı var ve tüm bu kapıları korumamız gerekiyor”

benzetmesini yapan İsmail Kar, bu eksende önemli bir değişime de işaret etti. Önceki süreçte

“güven” ve “doğrula” denirken, şimdi ise “güvenme” ve “her zaman doğrula” yaklaşımına doğru gidiyoruz.

Güvenlik sektöründe birçok üretici var ve bunları yönetmek, entegrasyonları da öne çıkıyor.

“Günlük yapılacaklar listesinde günlük yapılacak bir tebliğin yapılması bile zaman alabiliyor”

diyen İsmail Kar’a göre, özel ve genel bulut, hibrit sistemler gibi kavramlarla karmaşıklık, karmaşıklık arttıkça da atak yüzeyi ve siber güvenlik riskleri artıyor.

Yetkin İK sıkıntısı

Tüm bunların yanında İsmail Kar’ın dikkat çektiği gibi bütçe meselesi de var. “Yüzde 100 güvenlik diye bir şey yok; ancak güvenliği sağlamak biraz da bütçe ile alakalı” vurgusunu yapan İsmail Kar’a göre, bu noktada hizmetlerin doğru yerlerden alınması önemli.

Farkındalık ise kurumdan kuruma farklılık gösteriyor. Bütçenin farkındalıkla doğru orantılı olarak konumlandırılması ise önemli bir zorluk oluyor.

Yetkin ve yeterli insan kaynağı bulma, bulduktan sonra onu içeride tutma da bir diğer zorluk konumunda. Kar bu yapıyı,

“Çok fazla üreticinin çok fazla domainlerindeki ürünlerin bu çalışan arkadaşlar tarafından bilinmesi yetkin/yeterli kaynak anlamında yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tanesi” sözleri ile özetledi.

Uyum ve regülasyonlarla ilgili gerekliliklerin yerine getirilmesi, bunların takibi, denetimler gibi noktalarla ilgilenilmesi de unutulmaması gereken başlıklar arasında. Değişimin önemli bir noktası saldırganların motivasyonlarının değişimi ve Kar bu değişimi, “Önceki süreçte keyfi olarak saldırılarda bulunan saldırganlar vardı; ancak şu an finansal motivasyonlar üzerinden saldırganlar şirketleşmeye

başladı. Sürekli teknik ve taktik geliştiren saldırganlara karşı kendimizi koruma altına almamız lazım” sözleri ile tanımladı. Birçok farklı üründen birçok bildirim gelirken, bu veri yoğunluğunda riskleri gözden kaçırmamak büyük önem taşıyor. Bu zorlu güvenlik gündeminde kurumsal stratejilerini İsmail Kar şöyle anlattı:

İki aşamalı kapsamlı destek

“Nisan 2021’de Telcoset bünyesinde bir siber güvenlik birimi yapılandırdık. Telcoset, 2003 yılından beri sektörde sistem entegrasyon projeleri yapan bir firma ve müşterilerimize iki düzlemde yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bir tanesi olayın teknoloji ve strateji boyutu, diğeri ise olayın hizmet ve danışmanlık boyutu. Strateji ve teknoloji kapsamında müşterilerimizin içerisinde bulunduğu sektör gereği sahip olmaları gereken standartlar, ihtiyaçlara göre analizler yapıyoruz. Sonrasında yol haritaları oluşturuyoruz.

İçerisinde bulunan duruma göre fazlandırıp bütçelendiriyoruz.

İlla yeni ürün, servisin

konumlandırılması söz konusu olmuyor. İçeride var olan ürünlerin, servislerin daha etkin kullanımı gibi çıktılar üzerinden ilerliyoruz. Hizmet ve danışmanlık tarafında ise bahsettiğim değerlendirmelerden bağımsız olarak yönetilen güvenlik hizmetleri, danışmanlık, profesyonel hizmetler tarafında destek olmaya çalışıyoruz. Bu yolculukta siber güvenliğin altyapı güvenliğinden domain güvenliğine giden yolda bütünsel bir yaklaşımla firmalara destek sunuyor, OT, IT, IoT konularına girerek tümünde yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yönetilen

güvenlik hizmetleri başlığında uçtan uca güvenlik bakış açısını uygulamaya çalışıyoruz.

Süreçle ilgili sadece çıktıları almayıp iş ile ilgili analizlerini yapıyor, değerlere gönderiyor, olası zafiyetlerin kapanmasını sağlıyor, her zaman şüpheci ve sorgulayan bakış açısıyla süreçleri yönetmeye çalışıyoruz. Tüm bu yönetilen güvenlik hizmetlerini tamamen iç kaynaklar üzerinden de yapmıyoruz. Ekosistemdeki pek çok partnerin, üreticinin ürünlerini yönetecek içerden kaynaklar bulmak zor.

ISO 27001, KVKK, SANS 20 Değerlendirmesi, PCI-DSS gibi konularda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Müşterilerimize bu noktalarda anahtar teslim uçtan uca hizmet vermeye çalışıyoruz. Ofansif hizmetler tarafında zafiyet testi, sızma testi, oltalama ve farkındalık, sürekli sızma testi çözümlerimiz var. Yeni nesil ağ güvenliği ve uygulama güvenliğinde çözümlerimiz mevcut. Veri güvenliği kısmında verilerin sınıflandırılması, sızıntıların engellenmesi, şifrelenmesi gibi noktalarda çözümler sunuyoruz.

Bulut güvenliği kapsamında da kapsamlı bir çözüm yapımız mevcut.”

Karmaşaya karşı ilaç: SASE

"SASE – Güvenli Uzaktan Çalışma" başlıklı sunumda Telcoset Güvenlik Çözüm Mimarı Erdal Yalçın ve Cisco Siber Güvenlik Satış Uzmanı Umut Solunoğlu bir araya geldi.

Solunoğlu da yaşanan değişime ve bunun BT altyapılarına yansımasına dikkat çekerek sözlerine başladı. Bunun bir kısmı teknolojilerin getirilerinden olurken, bir kısmı da pandemiden kaynaklı olarak gerçekleşti.

a

GÜ VE N Lİ K

12

Artık birçok kullanıcı çok farklı cihazlarla, IoT bazlı çözümler üzerinden veri mimarilerine, buluta ulaşmaya çalışıyorlar.

Dolayısıyla Solunoğlu’nun tabiriyle her şey karmaşıklaşmaya başladı, bu karmaşa içerisinde de belirli bir düzen, yani ‘SASE’

ortaya çıkarıldı. Gartner, SASE’yi, “Karmaşık durumlarda kullanıcıların bulundukları lokasyondan bağımsız şekilde hem yüksek güvenilir, hem de bağımsız bir şekilde her uygulamaya hizmete ulaşabildiği bir platform” olarak tanımlıyor.

Bu hususları gerçekleştirebilmek adına birçok çözümün,

uygulamanın konumlandırılması gerekiyor. Umut Solunoğlu, yaşanan değişimi şöyle özetledi:

“Bundan 8-10 yıl önce çok daha basit bir internet altyapımız, şubelerimiz vardı. İnternete bizim altyapımız üzerinden güvenli bir şekilde bağlanmalarını sağlıyorduk. Bu aşamalarda söz konusu olan internet trafiği bize çok büyük bir sıkıntı yaratmıyordu. Artık internet için gelen trafik internal olanın çok üzerine çıkmaya başladı. Güvenlik karmaşıklığından dolayı çok ciddi sıkıntılar meydana gelmeye başladı. Bu noktada data odaklı bir yapıdan daha ‘merkezi’ bir bulut noktasına çevireceğimiz bir yapıya dönmemiz gerektiği ortaya çıktı.”

Bu noktada Cisco olarak her noktadan her yere güvenli bir şekilde bağlanabilmeyi sağladıklarını belirten Solunoğlu, ikinci aşamada işin kontrol

kısmının devreye girdiğini ifade etti. Bu da doğru kullanıcının, doğru kaynaklara güvenli bir şekilde ulaşabilmesini içeriyor.

Üçüncü aşamada ise bu iki yapının birbirine uyumlu bir şekilde yürütülmesi var. SASE SD-WAN kapsamında iki ayrı platformların olduğunu söyleyen Umut Solunoğlu, şöyle devam etti:

“Bunlardan biri Cisco Meraki, diğeri ise Cisco Viptela. İki ayrı ihtiyaca yönelik iki ayrı platformu müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre sunabiliyoruz. Otomasyon ve cloud-base orkestrasyonla birlikte zero touch onboarding ve provisioning sunabiliyoruz.

Dynamic Performance Routing ile daha tahmin edilebilir uygulama performansları ve kullanıcı deneyimi sağlayabiliyoruz.

Bulut güvenliği tarafında Cisco Umbrella ile birlikte DNS-Layer security ile domainlere daha güvenilir bir şekilde ulaşmanızı sağlıyoruz. Zero trust tarafında Adaptive MFA çözümleri sunabiliyoruz. Böylece her kullanıcının gerçekten söylediği kişi olduğunu anlayabiliyoruz.

Sürekliliği olan doğrulama ile tüm erişim ve girişlerde aynı şekilde güvenlikli bir şekilde içeriye alınmalarını sağlıyoruz.

Davranışsal analitik ile bunun takibini yapıp herhangi bir sıkıntı, şüpheli durumda

kullanıcıların bağlantı noktalarını kapatabiliyoruz. ThousandEyes adlı çözümümüzle arka tarafta performans ve görünürlüğümüzü çok artırıyoruz. App Performance ile birlikte tüm uygulamalarınızın

performansını size verebiliyoruz.

Path Visualization ile birlikte sorunların gerçekten nereden kaynaklandığını ortaya koyabiliyoruz. Internet ve WAN health ile birlikte tüm performansınızı güvenli kılıyoruz. BGP Route ile birlikte routing protokollerinde oluşabilecek herhangi bir problemin kullanıcıları etkilememesi için çalışıyoruz.

Remote worker experience ile birlikte sizin dışarıdan çalışan şirket çalışanlarının hem aktif, ulaşılabilir olmasını ve bir sıkıntı olduğunda bu sıkıntıyı gözünüzün önüne getirebilmeyi sağlıyoruz.”

Kontrollü geçiş imkanı sunuluyor

Telcoset Güvenlik Çözüm Mimarı Erdal Yalçın da use case’ler kapsamında Cisco’nun uyguladığı 3 adımlı bir protokol hakkında detaylar paylaştı. “Burada

‘Connect’ (bağlantı) adını verdiğimiz bölümde kullanıcının sisteme bağlanması ve çalışabilir olası bizim için bir öncelik”

bilgisini veren Erdal Yalçın, detayları şöyle anlattı:

“Müşterilerimizin ya da

kullanıcıların sisteme bağlanırken nerelerden hangi doğrulama metotları ile geçmesi gerektiği, internete nasıl erişebildiğini gösterdiğimiz yapılar bulunuyor.

Bu noktada kullanıcıların mekan bağımsız şekilde çalışırken Air Connect gibi uygulamaları sisteme bağladıklarında cihaz doğrulaması ile birlikte sisteme bağlanmalarını sağlıyoruz.

Cisco Umbrella ile bağlandıkları

anda internet erişimlerini güvenli hale getiriyoruz. SaaS uygulamaları varsa bunların güvenliğe erişimlerini güvenli hale getiriyoruz. Şirketin kendi içerisinde kullandığı in-house uygulamalar varsa kendi özel bulutlarındaki bu noktaları bizim on-preme’deki firewall’larımıza entegre olarak çalışanların içeriğe sorunsuz bir şekilde erişmelerini sağlıyoruz. Ayrıca istenildiği takdirde tüm trafiği üzerimize alıp çalışanların tüm internet çıkışları da dahil olmak üzere kendi üzerimizden her yere güvenli bir şekilde erişmelerini sağlıyoruz. Kontrol bölümünde ise tüm bunların kontrolünü yaparak içeri almak bulunuyor.

‘Converge’ (birleştirme) yapısında ise tümünün birbiriyle entegre olmasını, ardından bunları orkestre edebilmek diğer ürünlerle olan birlikteliklerinden bir çıktı elde ederek aksiyon alabilmek gündemde.

Cihazların birbirlerine görev, işlem yaptırabilmesi, bizim için en önemli çıktılardan bir tanesi. ThousandEyes dediğimiz ‘Observatory’

(gözlemevi) bölümünde ise uzaktan çalışan kullanıcılara çok güzel bir avantaj sağlıyoruz.

Kullanıcıların uygulama

kullanımlarına ilişkin anlatımları kapsamında ThousandEyes size verdiği geri bildirimler üzerinden kullanıcıların kendi kaynaklarından mı, yoksa şirket ortamlarından ötürü mü sorun yaşadıkları gibi detayları görebiliyorsunuz. Bu yapının en büyük avantajı olarak, arkada BT ekiplerinin tüm ihtiyacı olan sorunun nereden kaynaklandığına ilişkin soru bu sayede belirlenebiliyor. Bu noktada sorunun çözülmesi kapsamında çok önemli çıktılar ve aksiyonlar alabiliyorsunuz.”

Dijital etkinlik, Cisco Teknik Çözümler Mimarı Murat Çakır’ın

“Blueprint Nasıl Doldurulur?”

başlıklı demosuyla tamamlandı.

Cisco’nun her konuda bir blueprint’i (tasarım) olduğunu belirterek söze başlayan Murat Çakır, ekledi: “Biz Cisco’da güvenliği sonradan yama şeklinde yapmıyoruz. Doğrudan ürünlerin içerisine ve bağlantı yerlerine konumlandırıyoruz”

açıklamasını yaptı.

Bİ Lİ Şİ M D Ü N YA SI

13

www.bthaber.com.tr 21 - 27 MART 2022

Oyun sektöründe global rekabet

gücü kritik!

Sony, Microsoft ve Nintendo gibi firmaların yetkili geliştiricisi ve yayıncısı konumunda olan Playstige Interactive’nin kurucusu ve Kreatif Direktörü Barış

Tarımcıoğlu, Türkiye’deki oyun sektörünü değerlendirerek, oyun geliştirme sürecinde yaratıcı düşünmenin başarının anahtarı olduğunu, bunu önceleyerek geliştirilen içeriklerin, Türkiye’nin oyun sektördeki rekabet

gücünü arttıracağını söyledi.

Tarımcıoğlu, küresel bazda 60 milyar dolar hacme ulaşan video oyun endüstrisinden daha fazla pay alınabileceğini ve bunun da ekonomik büyümeye önemli katkı sağlayacağını ifade etti. 62 ülkeye yazılım ihracatı

gerçekleştirdiklerini belirten Tarımcıoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yaratıcılık, teknolojik gelişimi teşvik ettiği gibi teknoloji geliştikçe de yaratıcı yenilik ortaya çıkar. Doğru bir ekiple, yaratıcı bir hikaye ve verimli bir iş modeliyle dünya devlerine oyun geliştirebilir, böylece hem kreatif anlamda markalaşabilir, hem de çok daha büyük bir ekonomik katma değer sağlayabilirsiniz.

Video oyun endüstrisi bağımsız oyun geliştiricilere fırsat sunuyor. Tüm kreatif üretim konseptinin başlangıcı dijital dönüşümdür. Bu dönüşümle birlikte video oyun yapım

süreci, altyapıdan ve mekândan bağımsızlaşmak isteyen girişimlere olanak sağlıyor.

Bağımsız oyun geliştiriciler farklı yer ve mekanlardan yaratıcılık temelinde özgürce tasarımlarını ve oyun üretimini gerçekleştirebiliyor. Yaratıcı yaklaşımın ön planda olduğu video oyunlar yazı, müzik, dijital sanat, animasyon gibi bir dizi sanatsal aracı kodlama ile bir araya getiriyor. Bu da daha kalıcı, uzun soluklu bir oyun

üretimi sağlıyor. Video oyunlar, 20 yıl sonra bile oynanabiliyor.

Teknolojideki değişim yaratıcı teknolojileri öne çıkararak dijital oyun endüstrisine bakış açısını tamamen değiştirmiş; video oyun endüstrisinin ekonomik gelişimin de en önemli unsuru olacağını göstermiştir. Türkiye’de de video oyunları da içine alan yaratıcı endüstri kavramının gelişimi ile bilgi tabanlı ekonomi anlaşılıyor, ekonomik büyüme için bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor.”

Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) lisans aldığı Nisan 2021’den bu yana 20 girişimin hedeflenen finansmana ulaşmasını sağlayan ve Türkiye’nin etkin kitle fonlama platformu haline gelen fonbulucu, girişimcilik ekosistemin gelişmesi için dijital yayıncılık faaliyeti yürüten egirişim’i yatırımcılarla buluşturdu.

egirişim, ülkemizde bir dijital medya kuruluşunun fonlamaya sunulmasıyla ilk olma niteliği taşıyan bu yatırım turuyla, şirket paylarının %6’sını yatırımcılara arz ederek 2.25 milyon TL finansmana ulaştı. 1.200’den fazla yatırımcının yer aldığı paya dayalı kitle fonlama kampanyasına İbrahim Akman, Zeynep Ensert, Sertaç Taşdelen, İlker Diker, Ömer Erkmen, Soner Canko, Ömer Süner, Cihan Demir gibi ekosistemin önde gelen isimleri katıldı.

2012 yılında Hilmi Öğütcü’nün

liderliğinde kişisel bir blog ile başlayan, 2020'de şirketleşerek girişim ekosisteminden aktif ve güncel içeriklerin paylaşıldığı bir platform haline gelen egirişim dahilinde yeni ve yerli girişimler, yatırım alan girişimler, girişimciler, yatırım ağları, girişim sermayesi yatırım fonları, kitlesel fonlama platformları, başvuru açık programlar, girişim hızlandırma programları ile kuluçka merkezleri, girişimcilik yarışmaları, hackathon’lar gibi sayısız özgün içerik yer alıyor.

egirişim, yatırım turu sonucu elde edilen fon ile ekosistem verilerini doğru ve hızlı şekilde temin eden teknoloji tabanlı bir altyapı geliştirerek girişimcilik ekosistemi hakkında aranan her bilginin bulunduğu “all-in- one” bir yapıya dönüşmeyi planlıyor.

egirişim Kurucusu Hilmi Öğütcü,

“Şirketimizin paylarını halka açarak egirişim’e kitlelerin ortak olmasını

istedim. Ülkemizde girişimcilik çok hızla gelişiyor. Biz de bu gelişmenin içerisinde önemli bir görev üstlenerek girişimlerin görünürlüklerinin artırılması için gayret ediyoruz.

Fonlama sonunda alacağımız yatırım ile dijital altyapımızı geliştirip, 1.200’den fazla yatırımcımızın da gücüyle bir yandan ülkemizdeki etkinliğimizi artırıp bir yandan da global bir girişim medya platformu haline gelmek istiyoruz” dedi.

fonbulucu kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız ise, “egirişim, kurulduğu günden bu yana hem girişimcilerle hem de girişimcilik ekosistemin paydaşları ile yakın iletişim içerisinde olan güçlü bir yayıncılık platformu. Ürettiği özel içeriklerle ekosistemin merkezinde bulunarak tüm paydaşlar arasında bir köprü görevi gören egirişim, global anlamda da etkili bir oyuncu olma potansiyeline sahip” dedi.

Girişimcilik odaklı içerik platformu egirişim’e yatırım

Playstige Interactive Kurucusu ve Kreatif Direktörü

Barış Tarımcıoğlu