• Sonuç bulunamadı

II. ULUSLARARASI ŞEYH ŞA'BAN-1 VELI SEMPOZYUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "II. ULUSLARARASI ŞEYH ŞA'BAN-1 VELI SEMPOZYUMU"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

U. Uluslararası Şeyh Şa 'Mn-ı V elf Sempozyumu

Kastamonu Üniversitesi

II. ULUSLARARASI

ŞEYH ŞA'BAN-1 VELI SEMPOZYUMU

-KASTAMONU'NUN MANEVi MİMARLAR!-

4--6 Mayıs 2014

(2)

II. Uluslararası Şeyh Şa 'btin-ı V elf Sempozyumu

YENİ BELGELER IŞIGINDA KASTAMONULU HASAN BİLMİ EFENDi VE TESİRLERİ

Cihat DEMİRCİ (Milli Eğitim Bakanlığı)

Özet

Ahmed Ziyaeddm-i Gümüşbanevi'nin (v. 1893) ilk halifelerinden ve

vefatından sonra tekkesinin postnişlni olan Kastamonulu Hasan Hilmi Efendi, . gerek Gümüşhanevi dergabı ve gerek döneminin

.

dini, siyasi ve sosyal çevreleri için faaliyetleri, halifeleri ve genel olarak hayatı bağlamında

oldukça önemli bir şahsiyettir.

Hasan Hilmi Efendi'nin hayatına ve tesirlerine dair yapmış olduğumuz çalışmamızı üç başlık altında inceleyeceğiz. Birinci bölümde Hasan Hilmi Efendi'İı.in hayatı ve Gümüşhanevi dergahı tarihindeki konumu; ikinci bölümde halifeleri; üçüncü bölümde de Hasan Hilmi Efendi'nin menkabevi

hayatı konu edilecektir.

ı. Hasan Hilmi Efendi'nin Hayatı ve Gümüşhanevi Dergahı

Tarihindeki Konumu

Hasan Hilmi Efendi, Kastamonu'nun o zamanlarda kasabası şimdi ilçesi olan Azdavay'da h.1240/m.1824 senesinde dünyaya gelmiştir. Babası

Abdullah Efendi, ümmi ve arif bir zattır. Menalab-ı Haseniyye isimli manzum eserinde Mustafa Fevzi Efendi, Abdullah Efendi'den şöyle

bahsetmektedir:

Şeyh Hasan Hi/mf ki pfr-i pür-kerem İbn-i Abdiilah azfz-i muhterem

Kastamonf şehri meşhura karib Azdavay nahiyyesinde ol necfb

Bin iki yüz kırkda ol stifi c inan

Ey/emiş leşrif-i eyvan-ı cihan

Va/idi ümmf imiş lakin velf Onda ef'al-i veltiyet münce!f.968

968Fevzi, Mustafa, Menalab-ı Haseniyye(haz. Fatih Yıldız, Yayınlanmamış kitap), s.7.; Ayrıca babası Abdullah Efendi'nin bir

Cuma günü çocuk.lanna, "Beni guslettirin, Rabbimin buzuruna temiz çıkmak istiyorum."

dediği ve Cuma'dan sonra toplanan

(3)

Kastamonu Üniversitesi

Hasan Hilmi Efendi ilk tahsilini Kastamonu' da t:ariıamlamış ve yörenin

değişik alimlerinden kıraat, sarf ve nahiv ilimleri tahsil etmiştir. Babası

Abdullah Efendi 'nin onayı ile 18 yaşında ilim tahsiline devam edebilmek için İstanbul'a gelmiş ve Mahmudpaşa medresesine yerleşmiştir.969

Bu medresede Nevşehirli Hazım Efendi'nin derslerine devam etmiş970; tefsir, fılo.h, hadis gibi ilimlerde tahsilini tamamlayarak icazet almıştır. Aynı

dönemde Ahmed Ziyaeddin-i Gümüşhanevi hazretleri ile tanışmış ve 50 yıla yakın süre devam edecek yakınlıkları başlamıştır.

Onların bu uzun süreli yakınlıkları Gümüşhanevi dergiihının 19.yüzyılı(ve sonrası)m, Osmanlı'mn çalkantılı olduğu ve İslaJD. ümmetinin

b~çok yönden zorluklaı; çektiği dönemlerindeki yol haritasım belirleyen bir birliktelik olmuştur. Gümüşbiinevi ile başlayan ilmi ve ilim adamım merkeze alma anlayışı, ''hadis" okuyarak ve okutarak insan yetiştirme uygulaması,

ümmetin sorunlarımn çözümü için gerektiğinde sahaya inerek çözümler arama gayretleri Hasan Hilmi Efendi ve onun halifeleri ile bu ekolün

geleneği haline dönüşecektir. Bu anlamda onun için, Gümüşhanevi dergiihının Osmanlı'mn son dönemlerinde ve Cumhuriyet Türkiye'sindeki konumunu ve tavnnı belirleyen ve bu anlamıyla bölge insanlarının

zihinlerinde ve yaşantılarındaki din ve tarikat olgusunu belirleyen gönül

mimarlarımızdandır diyebiliriz.

Hasan Hilmi Efendi Mahmudpaşa medresesindeki eğitimine devam ederken, ibadete kapatılmış bir cami olan Fatmasultan camiinin

müezzinliğine talip olmuş ve camiyi kısa sürede ihya ederek günün beş

vaktinde açık hale getirdiği için bu caminin baş müezzinliğine tayin edilmiştir.971 Onun bu camii ile olan yakın alak3sı ve fadakiirca uğraşısı neticesinde cami ibadete açılmış ve daha sonraki süreçlerde Gümüşhanevi

hazretlerinin de teveccühü ile Gümüşhanevi dergahına dönüşmüştür.

Hasan Hilmi Efendi, medreseden ayrılmasının akabinde de kendisine sıkı sıkıya bağlı olduğu Gümüşhanevi hazretlerini ziy~etlerine devam etmiştir.972 Bu dön:emde Gümüşhanevi ile birlikte Ahmed b. Süleyman el- Ervadi'nin Ayasofya camiindeki hadis derslerine devam ettikleri

dostlan ile

.

helalleşerek ruhunu teslim ettiği bizzat Hasan Hilmi Efendi'den naklen kitaplarda geçmektedir. Bk.Fevzi, Mustafa, a.g.e., 7-8; Gündüz, İrfan,Gümiişhanevf Ahmed Ziyôüddin ve

Hôlidiyye Tarikati, 142. _

96~ılmaz, Hülya, Dünden Bugüne Gümüşhanevi Mektebi, 84.

970Vassaf, Hüseyin,Sefine-i Evliyô (baz. Ali Yılmaz, Mehmet Ak.kuş), II, 338.

971Uiusla.ra.rası Gümüşhanevi Sempozyumu(Bagcıla.r, 1-2 Haziran 2013)'nd~tı.nnacı Mustafa Celil Altuntaş, Fa tmasultan

Camii'nin derg§ha döo~üm sürecini anlatan Osmanlı Arşiv Belgelerine GöreFatma Sultan Camii 'nin Gümüşhanevi

Dergôhı'na Dönüşme Süreci başlıklı bir tebliğ sunmuş fakat bu sempozyum tebliğleri henüz kitaplaştınlmamıştır.

972Aykut, Said, ''Kastamonulu Hasan Hilmi Efendi", Sahabeden Günümüze Allah Dostları, IX, 295.

(4)

ll. Uluslararası Şeyh Şa 'Mn-ı V elf Sempozyumu

bilinmektedir. Gümüşhanevi hazretlerine tasavvuf yoluna girme isteğini

bildiren Hasan Hilmi Efendi, ondan Mevlana Halid-i Bağdaeli'nin İstanbul halifelerinden olan Abdülfettah el-Akıi'ye intisap etmesi yolunda tavsiyeler

almış ve Gümüşbanevi'nin rehb~rliği ve Süleyman el-Ervadl'nin müsaadesi ile Abdülfettah el-Akıi hazretlerine intisap etmiş, onun vefatma kadar bağlılığını devam ettirmiştir.973

Ahmed Ziyaedelin-i Gümüşhanevi bazretleri de kendisine samimi bir

bağlılık içinde bulunduğu Abdülfettah el-Akıi b,azretlerine intisap etmek istemiştir. Ancak onun, "İleride gelecek olan bir zat buna izinlidir. Onu beklemek. lazım gelir." demesi ile ileride İstanbul'a gelecek olan ve kendisine bağlanacağı Trablus-Şam müftüsü Ahmed b. Süleyman el-Ervadi bazretlerini beklemiştir. İstanbul'a gelmesi ile de Abdülfettah el-Akıi bazretlerinin huzurunda ona intisap etmiştir.974

"Abdulfettah el-Akri'nin vefatından sonra ise, Süleyman el-Ervadi'den hilafet alan Ahmed Ziyaedelin-i Gümüşbanevi'ye intisap etmiş ve onun hadis derslerine devam ederek ilmi icazet almıştır. Ardından seyr u sülfikünü de tamamlayarak hilafet almış, şeyhi henüz hayattayken irşat makamında vekili ve baş balifesi olmuştur.

Hasan Hilmi Efendi, 1863 senesinde şeyhi Gümüşhanevi ile beraber hac

farizasını eda etmiş; şeyhinin ikinci hac seyahati dönüşünde, üç sene Mısır

ve Tanta'da ikamet ettiği sürede Gümüşhaneli Dergahı'nda ona vekalet etmiştir.975 Gümüşhanevi hazretleri İstanbul'a döndükten sonra, kendisini İzmit-Adapazan bölgesi ahalisinin irşadı maksadıyla Geyve'ye göndermiştir.

Bu bölgedeki çalışmalan neticesinde şöhreti artmış, kendisine intisap edenler çoğalmıştır.976

Mustafa Fevzi Efendi, bu bölgede bulunduğu dönemde Hasan Hilmi Efendi'nin bir yandan inşa ettirdiği medresede müderrislik görevine devam

ettiğini bir yandan da köy köy, kasaba kasaba gezerek tarikat neşrine çalıştığını ifade eder. Onun çalışmalan neticesinde bölgede ulaşılmadık

kimse kalmadığı, birçok kişinin namaza başladığı ve kadınlar arasında . tesettüre daha dikkat edilir olduğu da onun verdiği bilgiler arasındadır.977 Bu dönemde Hasan Hilmi Efendi cömertliği ve insanlara olan yardın1lan ile bölge halkının sevgisini kazanmıştır.

Gümüşhanevi hazretleri, vücudunun zayıflığı ve ihtiyarlığı sebebiyle

dergahın faaliyetlerini yürütemeyecek hale gelince müridi ve baş balifesi Kastamonulu Hasan Hilmi Efendi'yi Geyve'den İstanbul'a çağırarak tekkeyi ona teslim etmiştir. Bundan sonra, Gümüşhanevi bazretleri, dünyasını değiştirene kadar yalnızca cuma sohbetlerini ve Hatm-i Hace zikirlerini icra

973Yıimaz, Hülya, a.g.e.,85.; Aykut, Said,a.g.m., 295.

974Gündüz, İrfan, "Gümüşhanevi Ahmed Ziyaeddin", DİA, XIV,276.; Aykut, Said,a.g.m., 237.

975Kevseri, Za!ıid, İrgômu '1-Merfd, 94.; Gündüz, İrfan, a.g.e., 12.

976yassaf, Hüseyin,a.g.e., 339.

977Fevzm, Mustafa, a.g.e., 13.

(5)

Kastamonu Üniversitesi ettirmiştir. Ahirete irtihal ettiği sene ise bu vazifeler de dahil olmak üzere tekkenin bütün mesuliyetlerini Hasan Hilmi Efendi'ye bırakmıştır.

1896 senesinde yerine Safranbolulu İsmail Necati Efendi'yi vekil

bırakarak hacca giden Hasan . Hilmi hazretleri, Gümüşhfuıevi'nin

Medine'deki müritlerinden Hafız Ahmed Ziyaüddin Efendi'ye misafir olmuş

ve 18 gün Ravza-i Peygamberi'de halvet ederek mücavir kalmıştır.978

Son zamanianna doğru irşat hizmetlerini yürütemeyecek duruma gelince, yerine Gümüşhanevi hazreüerinin halifelerinden Safranbolulu İsmail Necati Efendi'yi şif'ahen ve tahtiren vekil ve halife tayin etmiştir. Vefatının

akabinde de vazifeyi İsmail Necati Efendi devralacaktır.979

Hastalanıp yatağa düştüğü ve hiçbir şey yiyip içmediği bir gün, gözlerini

h~fifçe açarak, müritlerine yazdığı vasiyetini ihtiva eden bir kağıdı verdikten sonra;

"Aslında benim, Rahmet-i Rahman'a kavuşma vaktim çoktan geldi. Fakat sizler benim için dua ettikçe rahatsız oluyorum. Bu ruh artık Rabb-i Mecid'ine kavuşmak ister. Ne olur dua etmeyi bırakın." demiş, sonunda da derinden bir "Allah" diyerek ruhunu teslim etmiştir.980

10 Şubat 1911 Perşembe günü saat 07.25'de ruhunu teslim eden981 Hasan Hilmi Efendi'nin kabri Süleymaniye Camii haziresinde bulunmaktadır.

Cenaze Namazı kendi isteği üzerine Kayserili Hazım Efendi tarafından kıldırılmıştır.

Baştaşı kitabesinde şöyle yazılıdır;

Pfr-i rüşen, tırif-i billah kutbu 'l-evliyCı SCıni-i isneyn-i CenCıb-ı Hazret-i Ahmed ZiyCı Mansıb-ı feyz-i butün-ı kevser-i Peygamberi

Abd-ı sCıfi, mazhar-ı sın·-ı bekti-yı KibriyCı.

Şeyh Hasan Hilmi Efendi hazret-i fahri 'ş-şüyuh

Burada medfundur, o zCıt-z menba-z h ilm u hayCı

Bir yetiştinnişti şeyh i kendine ihnişti yCır Gönnemişti mis/ini asnnda çeşm-i etkiyCı.

İrtibat-ı kal b idüp gör ki ne feyz eyler zuhUr

978 Aykut, Said,a.g.m., 296.

979 İsmail Necati Efendi'nin 12 Mart 1911127 Şubat 1326 tarihli Hasan Hilmi Efendi'nin halifelerinden Yörükzade Ahmed ·

Fevzi Efendi'ye gönderdiği me!ktupta bu durum ifade edilip cümle ihvfuıa selam ile bildirilmesi istenmektedir. Bk. M.

Es'ad Coşan Araştırma ve Eğitim Merkezi Arşivi, BAF/M/138.

98Gyılmaz, Hülya,a.g.e., 87. .

981Vassaf, HÜSeyin,a.g.e., 340.; Zakir Şükıi Efendi, Bab-ı Ali Karşısında K§in Halidi Dergalu

Şeyhleri (Gümüh§neli

Tekyesi) başlığında Ahmed Ziyaeddin Efendi'den sonra "Geyveli" diyerek Hasan Hilmi Efendi'nin vefat tarihini gösterir.

Bk. Şükıi,Zakir, Mecmuô-i Tekôyô, 29.

(6)

ll. Uluslararası Şeyh Şa 'btin-z Velf Sempozyumu Öldü zannetme hakikatte anı sen Fevziyti Dur oku İhltis ile bir Ftitiha ol muntazır Mahzen-i feyz-i iltihfdir ku biir-ı as.fiyti.

Hasan Hilmi Efendi, orta boylu, nur yüzlü,· ak sakallı, buğday benizli, çekine burunlu, açık kaşlı, ela gözlü idi. Başmda Nakşi tacı, beyaz sank,

sırtmda boylu entari ve hırka bulunurdu. Hz. EbU Bekir yaratılışlı, ismi ile müsemma bilim sahibi, takva örneği bir zat idi. 3

Hasan Hilmi Efendi'nin Mentikzb-ı Haseniyye'de geçen Hanife ve Emine isimlerinde iki eşi vardır.982

Hasan Hilmi Erendi'nin Hakk'a göçmesine, müridi Katib Mustafa Fevzi

tarafından şu beyitle tarih düşülmüştür:

Ah Cemib-ı Hilm-i Kutb-z zemtin, 'Oldu bugün mucib-i davet-i Rahmtin.

1329 983

Mustafa Fevzi, Hediyyetii '1-Hti/idfn adlı eserının Gümüşbanevi'nin

halifelerine ayırdığı kısmında Hasan Hilmi Efendi hakkında şu beyitleri söylemektedir:

Hasan Hilmi ki şeyh-i pür-haytidzr, Vekfl-i Hazret-i Ahmed Ziyti 'dır.

o

nur-ı ayn-z ihvtin-ı kirtimdzr,

Şiraze bend-i stidtit-ı ıztimdzr.

Odur mürşidlerin ştihz bu demde, Anun misli yaturlar hep tidemde.

O dürr-i ttie-z ashtib-ı tükfidır,

O şems-i envtir-ı ehl-i nüktidzr.

Mu hakka k kzdve-i cümle miirfdtin, Odur şüphe idilmez ktimil insan.

Tevazu-pfşedir ztit-ı kerim i, Gel inktira koma nefs-i lafmi.

Anı Ahmed Ziyti koydı yerine, Ana her kim ezti itse yeri ne!

Anı inkar ider mi hiç mürfdtin, Ana hem söyleyen hiç olmaz ·ihvan.

Ahmed Ziyaeddin-i Gümüşbanevi'nin vefat ettiği h.1311/m.1893 senesinde Gümüşhanevi Dergahı 'nın başına geçerek 18 yıl fiilen irşat

vazifesi gören Hasan Hilmi Efendi, Dergab tarihinin en önemli

simalanndandır. Gümüşbanevl'den devraldığı manevi mirası içinde bulunulan siyasi, sosyal, iktisadi vb. birçok açıdan zor geçen dönemlerde

982Fevzi, Mustafa, a.g.e., 52.

983 Aykut, Said,a.g.m., 297.

(7)

Kastamonu Üniverşitesi layıkı ile taşıyarak kendinden. sonra liyakat ehli isimlere devretıniştir. Genel usul olarak şeyhi gibi hadis ilmi ile iştigali esas alıriış, tekkeniD el kitabı

mesabesinde olan Ramuzü 'l-ehôdfs ve Garaibü '1-ehadis kitaplarını senede iki defa hatmetmeyi itiyat edinmiştir.

Gümüşhanevi gibi, ümmetin içinde bulunduğu sıkıntılı dönemlere çıkış

yolu olarak o da "ilim" teşhisini koymuş ve bu anlamda sütekli

çalışmalarını, gayretlerini artırmıştır. Kendisinin "ilim" meşgalesini gösteren en önemli gösterge yetiştirdiği öğrencileri olmuştur. Matbu olarak

hazırlattığı icazetnameleri, ders okutup liyakat gösteren talebelerine imzalayarak vermesi, onun bu işle yoğun bir şekilde meşgul olduğunun ve öğrenci sayısının İstanbul şartıanna göre bir hayli sayıda oldugunun göstergesidir.

2. Halifeleri 1 Talebeleri

Hasan Hilmi Efendi, 53 halife yetiştirmiştir.984 Mustafa Fevzi Efendi

Menalab-ı Haseniyye'de isim listesini verdikten sonra; "Cenab-ı Hasan Hilmi kuddise sırruh Efendimiz hazrederinden mütehallif bulunduklanndan defter-i mahsusatında görüldüğü üzere işbu menilib-ı celile-i risalesine dere edildi." buyurmuştur. 985 Bu liste şu şekildedir:

1. Urmiyeli Mustafa Neclb, 2. Kastamonulu HMız Ahmed, 3. Demirelli Hafız Mehmed Emin, 4. Bursalı el-Hac Ali,

5. İsli.myeli el-Hac Ali, 6. Beşiktaşlı Mehmed Hazım,

7. Yenişehirli el-Hac Osman, 8. Bosnalı Hacı İbrahim,

9. Karahisar-ı Şarkiyeli Hacı Mehmed, 1 O.Hemşinli Hamid,

ı l.Kırımi el-Hac Abdullah,

12.Medineli el-Hac Hafı.z Mustafa Hilmi,

13.Bayramiçli el-Hac Ali: Çırpılarlı Ali Efendi namı'ile meşhurdur. 1863 yılında doğmuş, İstanbul' da Gümüşhanevi hazrederinden ders almış, Hasan Hilmi Efendi'den hilafet almış ve akabinde köyüne dönerek bir cami, 24

adalı bir medrese inşa ettirmiş ve orada tedris ve irşat görevinde

bulunmuştur.986 ·

14.Debreli el-Hac Osman,

984 Hüseyin Vassaf Sefine-i Evliya'da 51 halifesi olduğunu yazar. Bk. Vassaf, Hüseyin,a.g.e., 340.

985Fevzi, Mustafa, a.g.e., 55.

986Coşan, M. Es'ad, Tarihi ve Tasavvufi Şahsiyet/er, 340.; Ayrıca M.Es'ad Coşan Hocaefendi'nin kendi ifadeleri ile, babası

Halil Necati Efendi de Çırpılarlı Ali Efendi tarafından kurulan bu medreselerde okuyan

öğrencilerdendir.

600

(8)

ll. Uluslararası Şeyh Şa'btin-ı Veli Sempozyumu

15.Perlipalı Hasan Hüsnü,

16.Kazanlı Dost Mehmed, 17 .Kazanlı Salahaddin,

18.Şamlı Salih,

19.Şamlı Halil,

20.Bilecikli el-Hac Mehmed,

2l.Asitaneli el-Hac Me lım. ed Muhyiddin,

22.Amasyalı el-Hac Eyüp Sabri, ~

23.Katib el-Hac Mustafa Fevzi: Şeyhinin hayatını, güzel hallerini,

yolculuklarını ve kerametierini manzum olarak kaleme aldığı Mendiab-ı

Haseniyye

fi

ahvdli 's-seniyye adında bir eseri vardır.

24.Demircili el-Hac Mehmed Said, 25.Şamlı Çerkes Ömer Hulüsi, 26.Ünyeli Musa Kazun:

27.İnebolulu Ha:fı:z Abdurrahman

28.Kazanlı Süfyan,

29.Bolvadinli Ahmed: Yörükzade Ahmed Fevzi Efendi diye bilinir.

Bolvadin'de şeyhi Hasan Hilmi Efendi'nin vefatından sonra İsmail Necati Efendi' den de izin almak süreti ile Hasan Hilmi Efendi adına bir medrese (Medrese-i Haseniyye) inşa ettirmiştir.987

30.Ankaralı Hacı Rıf'af88, 3 ı .Atinalı Hasan,

32.Sürmeneli Hüseyin,

33.Bosoalı Halil,

34.Adapazarlı Ahmed, 35.Alucralı Osman989,

36.Alucralı Hacı Ali,

37.Karahisarlı Ali Rıza,

38.0flu Mehmed,

39.Cürcanlı el-Hac Abdullah, 40.Hendekli İsmail,

4 ı. Ünyeli Osman, 42.Ünyeli Mehmed990, 43. Kayserili Ali Rıza991,

44.Dağıstanlı Hacı Mehmed,

45.Maraşlı Hoca Mehmed,

46.Ereğlili Hacı Osman,

47.Yozgatlı Mehmed Ali,

48.Kazanlı Abdullah,

987 Mahmud Es'ad Coşan Aıaştınna ve Eğitim Merkezi Arşivi, BAF/M/140.

988 Kendisine verilen hilafetname için bk. MEC Arşivi, AZG/3/30.

989 Kendisine verilen hilafetname için bk. MEC Arşivi, AZG/3/35.

990 Kendisine verilen bilafetname için bk. MEC Arşivi, AZG/3/33.

991 Kendisine verilen hilafetname için bk. MEC Arşivi, AZG/3/34.

(9)

49. Oflu Hüseyin,

50.Tekfurdağlı Hafız Emin, 5 1. Karahisarlı Mehmed, 52. Oflu Rasül,

53.Geyveli YusufBahri Efendi.

Kastamonu Üniversitesi

Son dönem İslam alimlerinden Muhammed Zahid el-Kevseri de Hasan Hilmi Efendi'nin talebelerindendir, ondan Ramuzu 'l-ehadis icazetnamesi

almıştır. Kevseri, Fatih Camii'inde dersHimlık yapmış, "İstanbul müderrisliği" ünvanı bulunan, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'nin ders vekilliği görevini ifa etmiş bir alimdir. Aynca o, 1914 senesrnde K'!stamonu' da yeni açılan bir medreseye tayin edilip üç yıl kadar bu bölgede müderrislik vazifesinde bulunmuştur. 992

Kevseri'nin ilmi şahsiyetinin teşekkül etmesinde büyük etkisi olan hacası

ve aynı zamanda Huzur dersleri muhataplarından Alasonyalı Ali Zeynelabidin de Hasan Hilmi Efendi'nin talebelerindendir.993

Hasan Hilmi Efendi'nin Konyalı Bekir b. Ahmed Efendi'ye verdiği

Ramuz icazeti; Mustafa Feyzi Efendi'ye verdiği De/aiZ-i Hayrar94 ve Kasfde-i Bür'e995 icazetleri veHace Muhammed Efendi b. Abdullah el- Mar'aşl'ye verdiği hilafetname996 M. Es'ad Coşan Araştırma ve Eğitim Merkezi arşivinde mevcuttur.

3. Menkabevi Şahsiyeti

Mustafa Fevzi Efendi Menakıb-ı Haseniwe'sinde şeyhi Hasan Hilmi Efendi ile ilgili pek çok menkıbe zikretmektedir. Bahsi geçen menkıbelerden

Hasan Hilmi Efendi'nin hayatına ve manevi şahsiyetine dair ayrıntılara

ulaşabilmek mümkün olabilmektedir.

Geyve' de bulunduğu dönemde yaptığı dualar ile halkı zor durumlardan

kurtardığı bilinmektedir. Bölgede ortaya çıkan bir böcek istilasmda halk bir türlü topraklarında bu böceği uzaklaştıramamıştır. Konu .ile ilgili ihtisas sahibi kişilerin yönlendirmesi ile birçok ilaç kullanılmasına rağmen böcekler bağlara çok zarar vermiş ve halka çok büyük sıkıntı olmuştur. Durumu Hasan Hilmi Efendi 'ye bildirdiklerinde bir avuç toprak istemiş ve ona üfleyerek, "Bu toprağı bağlara serpin." buyurmuştur. Bundan sonra halk böcekten kurtulmuş ve bağlanndaki verim artmıştır. Bölgenin gayrimüslim

992Yargı, M. Ali,"Muhammed Zahid el-Kevser{ (Hayatı, Eserle·ri ve Fıkhi Görüşleri)", İslôm Hukuku Araştımıaları Dergisi,

sayı 6, 313.; İnce, İrfan, "Zahid el-Kevsen'nin Hayatı", Uluslararası Düzce/i M Zô/ıid Kevserf Sempozyumu Bildiri/eri, .

17-18. .

993 Çayıroglu, Yüksel, Zalıid el-Kevseri ve Fılah Düşüncesi (yayınlanmamış yüksek lisans tezi), 8.

994MEC Arşivi, AZG/3/40.

995 MEC Arşivi, AZG/3/48.

996 MEC Arşivi, AZG/3/30.

602

(10)

ll. Uluslararası Şeyh Şa 'ban-z V elf Sempvzyumu

ahalisi de b~un üzerine gelip ondan kendi bağlan adına yardım dilemişler,

onun inayeti ile onlar da bu sıkıntıdan kurtul.muşlardır. 997

Başka bir dönemde hayvanlarm bulaşıcı. bir hastalığa yakalanması ve

halkın yardım istemesi üzerine Hasan Hilmi Efendi, bir kazan suya okumuş

ve b.ayvanlara bu suyu içirmelerini tenbihleriıiştir. Köylüler bunun üzerine aletacele hasta hayvanıanna bu sudan içirip, hastalıklarından

kurtarabilmişlerdir. 998

Anlatılan bu ve benzeri menkıbelerden onun, bölge insanının sorunlarına

ilgi gösterdiği, onlara yardımcı olmaya gayret ettiği, insanlarm da ona karşı saygı ve hürmet bestedikleri görülebilmektedir. Kendisi bir müderris

olmasına ve orada irşat görevinde bulunmasına rağmen, asla sadece ilim talebelen ile ilgilenen ve yaşadığı coğrafyaya yabancılaşan bir tavır benim.sememiştir. Köylü ile yakın bir iletişim kurduğu bellidir ve bu yakınlık ve yardımseverlik ile bulunduğu bölge ilisanının gönlünde yer

edinmiştir.

Yakın insani ilişkiler onun hayatının her döneminde belirgin olmuştur.

Tekke müridamnın karşılaştıklan problemler ile yakından ilgili olduğu menkıbelerde dikkat çeken dunımlardandır. Onların hatırıarını soran, kişisel

sorunlan ile ilgilenen, çözmeye çalışan, alakadar bir yapısı olduğu ifade

edilmiştir. Mustafa Fevzi Efendi, bir hastalık geçiren babasını ziyarete

gittiğini, babasının onun elini tutup, "Pek rahatsızım, seni bekliyorum."

dediğini ve birkaç saat sonra vefat ettiğini, geri döndüğünde durumu şeyhin~

arz etmek için huzura çıktıklannda ise Hasan Hilmi Efendi'nin henüz bir şey

söylemeye fırsat bırakmadan, "Katip, baban pek ihlaslı imiş, seni beklemiş,

Allah rahmet eyleye." buyurduklanru ifade eder.999

Hafız Tahsin Efendi Hadıml, Hacc' da iken rahatsızlığı sebebiyle koluna girerek yürüyebilen Hasan Hilmi Efendi'nin Hira Mağarası'na giderlerken,

"İşte burada ikra' süresi indirilmiştir, işte burada dinin neşri başlamıştır, işte

burada Cebrail ile Efendirniz görüşmüşlerdir." diyerek aniden koluna girenlerden kurtulup adeta uçarcasına yukarıya çıktığını anlatmıştır. 1000 .

İhvanından bir kaç kişi ziyaretlerine gelirierken yolda kendi aralannda

anlaşıp akıllarından bir yiyecek tutmuşlar ve "Şeyhirnizden şüph'emiz yok ama bu konuyu biz hiç açmadan o bu düşündüğümüz yiyeceğin ne olduğunu

bilsin. Bizim de kalplerimiz tatmin olsun." diye kararlaştırınışlardİr. Hasan Hilmi Efendi onlar huzurır çıktıklarında henüz hiçbir şey söylemeden tuttuklan yiyeceğin ne olduğunu söylemiş ve "Bunu da· bir keramet sanmayın ha!.." buyurmuştur.1001

Kaynaklar

997 Fevzi,Mustafa,a.g.e., 35-36.

998 Fevzi,Mustafa,a.g.e., 37.

999Fevzi,Mustafa,a.g.e., 54.

1000pevzi, Mustafa, a.g.e., 50.

1001Fevzi, Mustafa, a.g.e., 49.

(11)

Kastamonu Üniversitesi Ahmed Ziyiiüddin-i Gümüşhanevl'· Sempozyum Bildirileri (haz. Necdet

Yılmaz), İstanbul 1992. ·

Attar, Feridüddin, Evliya Tezkire/eri (çev. Süleyman Uludağ), İstanbul 2005.

Aykut, Said; ''Kastamonulu Hasan Hilmi Efendi", Sahabeden Günümüze Allah Dostları I-IX, IX, Şule Yayınları, İstanbull996.

Coşan, M. Es'ad, Tarihfve Tasavvufi Şahsiyet/er, İstanbul2008.

Çayıroğlu, Yüksel, Zahid el-Kevserf ve Fıkıh Düşüncesi (yayınlanmamış

yüksek lisans tezi), İstanbul2008.

Fevzi, Mustafa, Menakıb-ı Haseniyye (haz. Fatih Yıldız, Yayınlanmamış

kitap), İstanbul. ·

Oündüz, İrfan, "Gümüşhanevl' Ahmed Ziyiieddin", DİA, XIV.

Gündüz, İrfan, Gümüşhanevi Ahmed Ziyaüddfn ve Halidiyye Tarikati, İstanbul2013.

İnce, İrfan, "Ziihid el-Kevseri'nin Hayatı", Uluslararası Düzce/i M Zahid Kevserf Sempozyumu Bildiri/eri, Düzce 2007.

Kevseri, Zahid, İrgamu'l-Merfd, İstanbul 1977.

Mahmud Es'ad Coşan Araştırma ve Eğitim Merkezi Arşivi.

Şükri, Ziikir, Mecmua-i Tektiya, (Die İstanbuler Derwisch), Almanya 1980.

Vassaf, Hüseyin, Sefine-i Evliya I-V (haz. Ali Yılmaz, Mehmet Akkuş),

n,

istanbul 2006.

Yargı, M.Ali, Muhammed Zahid el-Kevseri (Hayatı, Eserleri ve Fıkhi Görüşleri), İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sayı 6, 2005.

Yılmaz, Hülya, Dünden Bugüne Giimüşhanevf Me(ctebi, İstanbul 1997.

Referanslar

Benzer Belgeler

2 Hoca Ahmet Yesevi, Divani Hikmet, UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevi Yılı Anısına, Ahmet Yesevi Üniversitesi, Merkez Repro Basım yayınevi, Ankara 2016, s... 154

Faruk Sümer, Eski Türklerde Şehircilik, Türk Dün yası Araştırmaları Vakfı yayını, İstanbul 1984, s.. Faruk Sümer, Eski Türkler'de Şehircilik, Türk Dünyası

Bati'daki romanlarln ne olqude gergekqi, bizim hik8yelerimizinse gerqekten ne olgude uzak oldugunu gu sozlerle yansltlyor: "Bizim hikilyeler ttlslmla define bulmak,

İrade, kudret ve fiil arasındaki ilişkilerin (daha doğrusu ilişkisizlik ve ilintisizliğin), sürekli yaratma ve nedenselliğin reddedilmesi üzerinden ele

O, duyular ve akla kendi idrak(algı) alanları içinde son derece önem vermiş ancak metafizik konuların bu idrak alanının dışında kaldığını, dolayısı ile kişinin

Bu arada hiç kuşkusuz Dîvân-ı Hikmet’te adalet kavramı da, Hoca Ahmed Yesevî’nin ahlâk felsefesinin başat değerlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır..

l Yüksek basınç kuşağının kuzeye kayması sonucu ülkemizde egemen olabilecek tropikal iklime benzer bir kuru hava daha s ık, uzun süreli kuraklıklara neden olacaktır.. l

Sonra bir şey hatırlamış gibi birden frene basıyor biraz ötede.. Sırayı bozmadan durduğu yere