• Sonuç bulunamadı

NNaaddiirr RRaassttllaannýýllaann ÝÝnnttrraattoorraassiikk KKiittllee:: ÝÝnnttrraattoorraassiikk DDeessmmooiidd TTüümmöörr

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "NNaaddiirr RRaassttllaannýýllaann ÝÝnnttrraattoorraassiikk KKiittllee:: ÝÝnnttrraattoorraassiikk DDeessmmooiidd TTüümmöörr"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

N

Naad

diirr R

Raassttllaan

nýýllaan

n ÝÝn

nttrraatto

orraassiik

k K

Kiittllee:: ÝÝn

nttrraatto

orraassiik

k D

Deessm

mo

oiid

d T

üm

örr

RARELY ENCOUNTERED INTRATHORACIC MASS: INTRATHORACIC

DESMOID TUMOR

A

Ahhmmeett ÖÖnneenn,, AAyyddýýnn ÞÞaannllýý,, **EErrkkaann YYýýllmmaazz,, ****NNuurraayy KKöömmüüss,, ÜÜnnaall AAççýýkkeell,, ******AAyyddaannuurr KKaarrggýý,, ****AAttiillllaa AAkkkkooççlluu

Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi, Göðüs Cerrahisi Ana Bilim Dalý, Ýzmir *Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi, Radyodiagnostik Ana Bilim Dalý, Ýzmir **Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi, Göðüs Hastalýklarý Ana Bilim Dalý, Ýzmir ***Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi, Patoloji Ana Bilim Dalý, Ýzmir

Özet

Desmoid tümör fasyal ve muskuloapenevrotik dokulardan geliþen histolojik olarak bening nitelikli, fakat lokal olarak agresif seyirli, ender görülen bir tümördür. Sýklýkla abdominal bölgede görülmektedir. Göðüs duvarýnda ise ender olarak rastlanýlýr. En etkili ve seçkin tedavi cerrahidir. On sekiz yaþýnda kadýn olgu sol göðüs ve sýrt aðrýsý þikayeti ile hastanemize baþvurmuþtur. Olgu 14 yaþýnda iken bilateral akciðer kist hidatiði nedeniyle ameliyat edilmiþ ve ayný seansta bileteral kistektomi ve kapitonaj yapýlmýþtýr. Dört yýl sonra þiddetli gögüs ve sýrt aðrýsý þikayetleri nedeni ile akciðer grafisi çektirildiðinde, sol akciðerinde normal dýþý görüntü izlenmiþtir. Bunun üzerine çektirilen bilgisayarlý toraks tomografisinde yumuþak doku dansitesinde 10x9x8 cm büyüklüðünde kitle saptanan olgu, operasyona alýnmýþtýr. Kitle eksize edilen olgunun postoperatif bir sorunu olmamýþ ve 10. günde taburcu edilmiþtir. Kitlenin patolojik incelemesi sonucunda tanýsý desmoid tümör olarak belirlenmiþtir.

A

Annaahhttaarr kkeelliimmeelleerr:: Desmoid tümör, göðüs duvarý, cerrahi

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2004;12:55-57

Summary

Desmoid tumor is an uncommon, hystologically benign tumor originating from facial and musculoapaneurotic tissues, however, it is locally aggressive. It is frequently observed in the abdominal zone. Nevertheless, it is rare in the chest wall. The most efficient and outstanding treatment is surgery. The eighteen-year-old female case was admitted our hospital with complaints of left chest and back pains. When she was 14, the case had surgery due to bilateral lung cyst hydatid, and in the same session bilateral cystectomy and capitonnage were applied. Four years later, when a chest x-ray was taken with complaints of severe chest and back pains, an abnormal view was observed on her left lung. Following this, a computerized thorax tomography showed a mass of size 10x9x8 in the soft tissue, and she was operated on. She had no post-operative complications and was discharged on the 10thday. As a result of

pathological examination, the mass was diagnosed as desmoid tumor.

K

Keeyywwoorrddss:: Desmoid tumor, chest wall, surgery

Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2004;12:55-57

55

Adrres: Dr. Ahmet Önen, Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi, Göðüs Cerrahisi Ana Bilim Dalý, Ýzmir e-mmail: ahmet.onen@deu.edu.tr

G

Giirriiþþ

Desmoid tümör göðüs duvarýnýn ender rastlanan fibromatöz tümörüdür. Yumuþak dokunun düþük grade bir malign sarkomudur [1]. Desmoid tümör kas ve apenevrozlardan kaynaklanan, fibröz dokunun proliferatif hastalýðýdýr [2]. Lokal invazyon ve rekürrenslerle seyreder. Uzak metastaz yapmazlar. Solid tümörlerin %0.3’ünü, fibröz tümörlerin de %3.5’ini oluþtururlar [3]. Sýklýkla abdomial olan bu tümör %10-28 oranýnda göðüs duvarýný da tutmaktadýr, göðüste sýklýkla anterior duvar tutulmaktadýr [4]. Ýntratorasik desmoid tümör daha da nadirdir [2]. Bu makalemizde ender görülen bir torakal desmoid tümör olgusu sunularak ilgili literatür gözden geçirilmiþtir.

O

Ollg

gu

u

On sekiz yaþýnda kadýn olgu, son altý aydýr þiddetli sol göðüs aðrýsý þikayeti mevcut. Olgu 4 yýl önce baþka bir merkezde bileteral kist hidatik nedeniyle ameliyat edilmiþti. Operasyondan sonra þikayetsiz geçen 3.5 yýllýn sonunda gittikçe artan aðrý þikayetleri ile hastanemize müracaat etti. Fizik muayenesinde, geçirilmiþ bileteral torakotomiye ait skar izi vardý. Solda solunum seslerinde azalma, yaygýn raller ve matite mevcuttu. Kan biyokimyasý ve kan deðerlerinde patolojik bulgu yoktu. Kist hidatik serolojisinde ÝHA 1/640 (+) ve elisa 1/512 (+)’liði mevcuttu. Çekilen akciðer grafisinde sol hemitoraks distal 1/2 kesimini tamamen tutan opasite ve sol akciðer volümünde azalma vardý (Resim 1). Sol diyafram seçilememekteydi. Sað üst paramediastinal bölgede azigos fissüre ait görüntü mevcuttu. Direkt akciðer grafisinde saptanan lezyonlar üzerine olguya bilgisayarlý tomografi çektirildi ve sol akciðerde orta zondan baþlayan bazale kadar devam eden 10x9x8 cm boyutunda solid yapýda ve belirgin kontrastlanma

Önen ve Arkadaþlarý Ýntratorasik Desmoid Tümör Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg

(2)

göstermeyen yumuþak doku dansitesinde kitle saptandý (Resim 2). Karaciðerinde de tomografi ve ultrason ile 3 adet kist hidatikle uyumlu olabilecek kistik natürde lezyon mevcuttu. Olgunun daha önce kist hidatik operasyonu geçirmiþ olmasý nedeniyle sol akciðerdeki lezyonun geçirilmiþ operasyona ait bir proses, büyük olasýlýkla da önceki operasyon sýrasýnda oluþmuþ inokülasyona baðlý nüks kist hidatik olduðu düþünüldü.

Olgu kliniðimizde ameliyata alýnarak sol posteroleteral torakotomi ile 6. interkostal aralýktan toraksa girildi. Daha önce geçirdiði operasyona baðlý olarak ileri derecede yapýþýklýk mevcuttu. Kitlenin kendisi de göðüs ön duvarýna ileri derece yapýþýktý. Perikard, diyafram ve akciðer alt lobuyla iliþkiliydi. Akciðere olan iliþkisi, linear stapler ile akciðer dokusunu da içine alacak þekilde ayrýldý. Perikardda ve diyaframda disseksiyonla ayrýlarak kitle tam olarak çýkartýldý. Çýkartýlan kitlenin patolojik incelemesi sonucunda kesin taný desmoid tümör olarak kondu. Postoperatif herhangi bir sorunu olmayan olgu 10. gün taburcu edilmiþ olup halen sorunsuz olarak izlenmektedir.

T

Taarrttýýþþm

maa

Desmoid tümör, muskuler strialardan, kas apenevrozlarýndan ve konnektif doku fasyalarýndan kaynaklanan fibroz dokunun agresif tümörüdür. Ýntratorasik desmoid tümörler çok nadir olmakla birlikte, en sýk rapor edilen yumuþak doku sarkomudur [5]. Desmoid tümörler rezeksiyon sonrasýnda rekürens ve lokal invazyonlarla seyreder, fakat uzak metastaz yaptýðý bildirilmemiþtir [2]. Patogenez net deðildir, travma en önemli faktördür, ayrýca künt incinmeler, laserasyon, cerrahi insizyon ve intra muskuler enjeksiyonlarý sorumlu tutulmaktadýr [6]. Torasik desmoid tümörleri mastektomi sonrasýnda, memeye silikon protez inplantasyonundan, koroner arter cerrahisinden, kot kýrýklarýndan ve torakotomiden sonra görülmektedir. Endokrin nedenlerden oluþtuðuna ait olduðu düþünülmektedir [7]. Ostrojen desmoid tümörlerin büyümesine yol açmaktadýr [2]. Genetik nedenlere baðlý olabileceðine dair kanýtlar vardýr. Bizim olgumuzda yukarýdaki gerekçeler arasýnda sadece geçirilmiþ operasyon sorumlu neden olarak vardýr. Kadýnlarda ve otuzlu yaþlarda hastalýk daha sýk izlenmektedir. Olgumuz bu yaþ grubundan daha gençtir.

Desmoid tümör palbabl kitle ve aðrý ile kendini gösterir. Non-inflamatuvardýr, etraf oluþumlara yaptýðý basý nedeniyle semptom vermektedir [3]. Sinirlerin tutulmasý ile motor ve sensoryal þikayetlere neden olur. Sinir tutulumunun artmasý ile aðrý þiddetinde ve yaygýnlýðýnda artma meydana gelir [2,7]. Olgumuzda aðrý dýþýnda bir semptomu yoktu ve aðrý þiddeti süre içinde gittikçe artmýþtý.

Sýklýkla direk akciðer grafisi ile kitlenin varlýðý tespit edilir. Kemik tutulumu direk grafide tesbit edilebilir. Toraks tomografi kitlenin büyüklüðü, lokalizasyonu daha ayrýntýlý göstermektedir. Manyetik rezonans görüntüleri, lokal rekürensin ve yumuþak doku infiltrasyonlarýn tespitinde daha sensitifdir. En sýk %47 ile anterior göðüs duvarýnda izlenmektedir, posteriorde %32 ve leteral duvarda %11 oranýnda yerleþmektedir [8]. Sol hemitoraks saða göre daha sýk tutulmaktadýr [3]. Ýntratorasik desmoid tümörler büyük boyutlara ulaþabilir, %22’si 10 cm’in üstündedir [8]. Kesin taný histopatoji ile konulmaktadýr. Ýnce iðne aspirasyon biyopsisi yeterli olmayabilir, çünkü desmoid tümör relatif hiposelülerdir. Mitotik aktivite görülmez ve sitolojisinde malign kriterler tespit edilmez [3]. Ýntratorasik desmoid tümörlerin tanýsal

56 Resim 1. Olgunun PA direkt akciðer grafisi. Sol hemitoraksda düzgün konturlu opasite artýþý iþlenmekte.

Resim 3. Hemotoxylin eozin boyasý ile (x10). 3 kologenden zengin stromada Spingle hücreler izlenmekte.

Resim 2. Olgunun bilgisayarlý toraks tomografisinde, yumuþak doku dansitesinde 10x9x8 cm büyüklüðünde kitle.

Önen et al

Intrathoracic Desmoid Tumor

(3)

57 problemleri, lokalizasyona baðlý olarak abdominal desmoid tümörlere göre daha da fazladýr [2]. Ayýrýcý tanýda, nörofibromatozis, ganglionöroma, fibrosarkom, fibröz psödotümör, plevranýn lokal fibröz tümörü ve akciðer kanseri düþünülmelidir [10]. Olgumuzda ayýrýcý taný olarak daha önceden kist operasyonu geçirmiþ olmasý nedeniyle, operasyon sýrasýnda ekime baðlý komplike ekstrapulmoner kist hidatik olabileceðini düþündük.

Operasyon seçilecek en iyi tedavidir. Cerrahi sýnýrýn negatifliði ve geniþ rezeksiyon sýnýrý nüksü azaltýr. Ýntratorasik desmoid tümörlerde rekürens hýzý, abdominal desmoid tümörlere göre daha düþüktür (% 30-60). Otuz yaþ altýnda ve 10 cm üstündeki kitlelerde nüks daha fazla görülmektedir. Ýntratorasik desmoid tümörlerde lokalizasyon nedeni ile her zaman komplet cerrahi mümkün olmayabilir [3]. Komplet olmayan cerrahilerden sonra, geniþ tümörlerde, nükslerde ve inoperabl tümörlerde radyoterapi tedavi seçenekleri arasýndadýr [2]. Deðiþik ilaç tedavisi öneren serilerde bulunmaktýr. c-AMP modulatörleri (teofillin, colorothiazid, askorbik asit, testolacton), kolþisin, östrojen blokörleri, prostoglandin [2,4], kombine kemorapi (siklofosfamid + doksorubisin, mitomisin+ doksorubisin ve cisplatin, ifosfamid + ctoposid) desmoid tümörde uzun süreli faydalar saðlamaktadýr [1-4].

Sonuç olarak, desmoid tümörler sýk rastlanýlmamasýna karþýn, hasta daha önceden travma ve operasyon geçirmiþ ise akýlda bulandýrýlmalýdýr. Tedavi cerrahi olmalýdýr. Cerrahinin niteliði ve niceliði daha sonradan oluþacak rekürensleride belirlemektedir. Cerrahi sýnýrýn pozitif olmasý durumunda tedaviye radyoterapi, kemoterapi ve diðer modaliteler ilave edilir.

K

Kaay

yn

naak

kllaarr

1. Okuno SH, Edmons JH. Combination chemoterapy for desmoid tumors. Cancer 2003;97:1134-5.

2. Iqbal M, Rossoff LJ, Kahn Lackner RP. Intratoracic desmoid tumor minicking primary lung neoplasma. Ann Thorac Surg 2001;71:1698-700.

3. Kabiri EH, Aziz SA, Maslout AE, Benosman A. Desmoid tumors of the chest wall. Eur J Cardio Thorac Surg 2001;19:580-3.

4. Kostolny M Jr, Prâuer H, Augustin N, Lange R. Extended resection a chest wall desmoid tumour with concominant coronary artey grafting. Eur J Cardio Thorac Surg 2001;20:1040-1.

5. Mckinnon JG, Neifeld JP, Kay S, et al. Management of desmoid tumors. Surg Gynecol Obstet 1989;169:104-6. 6. Allen PJ, Shriver CD. Desmoid tumors of the chest wall.

Semin Thorac Cardiovasc Surg 1999;11:264-9.

7. Dashiell TG, Penye WS, Hepper NGG. Desmoid tumor of the chest wall. Semin Thorac Cardiovasc Surg 1999;11:264- 9.

8. Brodsky JT, Gordon MS, Hajdu SI, Burt M. Desmoid tumor of the chest wall. A lokaly recurent problem. J Thorac Cardiovasc Surg 1992;104: 900-3.

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2004;12:55-57

Referanslar

Benzer Belgeler

Sað yan akciðer grafisinde (Resim.2) Toraks kafesi ön-arka çapý artmýþ, kalbin önünde retrosternal alanda aþaðýda epikardial yað yastýkçýðý izlenmektedir. Kalbin

Olgumuzda transfüzyona raðmen aneminin düzelmemesi üzerine yapýlan incelemede gebeliðe baðlý DAT negatif otoimmün hemolitik anemi tanýsý konmuþ ve son trimestrde verilen

Yapýlan arteriel Doppler tetkiki sonucunda sað popliteal seviyede tam oklüzyon ve distalde kollateraller ile doluþ saptandý, takiben yapýlan femoral anjiografik incelemesinde

ÖĞRETİM ÜYESİ :

Osteoartritin kadınlarda daha sık görülen bir hastalık olduğu ve çalışmamızda da obez bireylerin daha çok kadın oldukları düşünülürse, bilinç durumu ile seks

Genel olarak, sınıf I-III mutasyonları için homozigot olan olgular; pankreas yetmezliği, daha yüksek oranda mekonyum ileus, erken ölüm, erken ve daha şiddetli

Danışman Öğretim Üyesi Yüksek Lisans Doktora Prof. Üyesi Yavuz Oktay 1 Devam eden, 5 Mezun 6

c) Kümülatif relatif frekans grafiğini çiziniz. Rastgele seçilen bir fren disk aynasının porya çapının hedef değeri %2 aşması olasılığı nedir ? Medyan değerini