• Sonuç bulunamadı

MEDULLOBLASTOMALI OLGULARDA RADYOTERAPİ SONUÇLARI The results of radiotherapy in cases with medulloblastoma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MEDULLOBLASTOMALI OLGULARDA RADYOTERAPİ SONUÇLARI The results of radiotherapy in cases with medulloblastoma"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARAŞTIRMALAR

MEDULLOBLASTOMALI OLGULARDA RADYOTERAPİ SONUÇLARI The results of radiotherapy in cases with medulloblastoma

Eray Karahacıoğlu1, Ahmet Aykanat1, Mustafa ÜnsaI2 Özet: Bu çalışmada, çocukluk yaş grubundan 12

ve erişkin yaş grubundan 5 olmak üzere, toplam 17 medulloblastomalı olgunun, 5 yıllık takip periyodu sonunda uygulanan tedaviler ile elde edilen sağka­

lım oranları, retrospektif olarak araştırılmıştır.

Çocukluk yaş grubundaki 12 olgunun, lO'u subto­

tal, 2'si ise total eksizyonla tümörleri çıkarılmış, bu 12 olgunun 9'una eksternal radyoterapi uygula­

nabilmiş, 3'üne ise uygulanamamıştır. Erişkin yaş grubundaki 5 olgunun 3'ü subtotal, 2'si total eksiz­

yonlu cerrahi girişim sonrasında, bunların 3'ü eksternal radyoterapi görmüş, 2'sine ise radyote­

rapi uygulanamamıştır. 5 yıllık takip periodu so­

nunda, radyoterapi uygulanmı§, çocukluk yaş gru­

bu olgularda sağkalım oranı 6/9 (% 66.6), erişkin yaş grubu olgularda 313 (% lOO)'dür. Radyoterapi uygulanmamış olan çocukluk yaş grubundaki 3 ol­

gu ve erişkin yaş grubundaki 2 olguda 5 yıllık sağ­

kalım sağlanamamıştır. Çalışmanın sonuçları me­

dulloblastoma'larda mümkün olabilen cerrahi çı­

karım sonrası uygulanan eksternal radyoterapinin sağkalım oranlarını önemli ölçüde artırdığını gös­

termektedir.

Anahtar Kelimeler

Radyoterapi, Prognoz Medulloblastoma, Medulloblastoma (MB) en sık serebellar vermis'te yerleştiğinden, bu isimle tanınmaktadır. Tümörü meydana getiren hücrelerin kaynağı yönünden sı­

nıflandırıldıklarında, primitif nöroektodermal tü­

mörler grubunda yer alırlar (19).

ABD istatistiklerine göre, bu ülkede yılda 250 yeni MB vakası teşhis edilmektedir (6). MB'lar çocuk­

larda tüm intrakranial tümörlerin yaklaşık % 18'ini, erişkinlerde ise% 4'ünü meydana getirirler (7, 17).

1930 yılında, ilk olarak Cushing tarafından tanım-

Erciyes Universitesi Tıp Fakültesi 38039 KAYSERi Radyasyon Onkolojisi. Y.Doç.DrJ.

S.SK. Okmeydanı Hastahanesi ISTANBUL Radyasyon Onkolojisi. Doç.Dr.2.

Geli§ tarihi: 27 Aralık 1993

Summary: ln this study, the treatment methods and survival rates were evaluated on the group of 17 cases with medulloblastoma ( 12 ehi/dren and 5 adults) at the end of a 5-year follow-up period.

Among 12 ehi/dren examined, 10 had subtotal, 2 had tumors that was removed by total excision.

External radiotherapy was applied in 9 ehi/dren, but it could not be practised in 3 ehi/dren. Among 5 adults, 3 had subtotal and 2 had total excision.

After the surgery 3 of them received external radiotherapy; however, it was impossible to apply radioterapy in 2 cases. The survival rate for the groups who received radiotherapy, obtained aftrr a 5-year follow-up period, was 6/9 (66.6 %) among the ehi/dren age group, and 313 (100 %) among the adult group. 3 patients in the children age group and 2 patients in the adult group, where radiotherapy could not be applied, died within the 5-year follow-up period. The results of this study indicated that in medulloblastoma ca­

ses, radiotherapy practiced after surgery where tumors were removed as much as possible, survi­

val rate considerably increased

Key Words: Medul/oblastoma, Radiotherapy, Prognosis

lanmış ve ogünkü tek tedavi yöntemi olan cerrahi ile tedavi edilmiş olan 61 hastalık serisinde, % 32 operatif mortalite ve 5.5 aylık ortalama sağkalım oranı, Cushing tarafından bildirilmiştir ( 4 ).

MB 'nın tedavisinde, prim er alanın yeterli cerrahi girişime zorluk çıkarması ve lokal infiltrasyon ya­

pabilme özelliği yanında, tümörden dökülen ma­

lign hücrelerinin subaraknoid boşluktan, beyin omurilik sıvısı (BOS)'na geçmesi sebebiyle, tümö­

rün yalnız cerrahi yöntemlerle çıkarımı, tedavi için yeterli olmamaktadır (6). Orta voltaj ışınlar ile postoperatif radyoterapinin tedavide yerini alması, fatal seyirli bir hastalık olarak bilinen MB'da 5 yıl­

lık sağkalım oranlarının verilebilmesini sağlamıştır (20). Geçtiğimiz birkaç on yılda gerek gelişen ameliyat ve anestezi teknikleri ile operatif mortali-

(2)

te oranlarının düşürülmesi, gerekse radyoterapi tekniğinin geliştirilmesi ve gelişen mega voltaj rad­

yoterapi cihazları ile Chang'ın evreleme sistemine göre erken teşhis edilmiş olan tümörlerde, maksi­

mal tümör rezeksiyonu sonrasında, optimal radyas­

yon dozlarının tüm nöroaksa homojen dağılımının sağlanması ve çakışan tedavi sahalarında, uygun tekniklerin kullanılması ile sıcak ve soğuk alanla­

rın oluşmasına izin verilmemesi ve gerekli olan bo­

ost tedavisinin, bilgisayarlı tomografi ve miyelog­

rafi yardımı ile makroskobik rezidüel hastalıklı bölgelere verilmesi tedavideki başarıyı artırmıştır (2, 6, 15). Buna ilave olarak adjuvant kemoterapi­

nin özellikle çocukluk çağı MB'larında olmak üze­

re tedavide yerini almış olmasıda hastalarda, çeşitli serilerde % 40-60'1ara varan, 5 yıllık yüksek sağka­

lım oranlarının elde edilmesine yardımcı olmakta­

dır (2, 5, 6,15).

Çalışmamızda, çocukluk çağı ve ileri yaş grubunda MB tanılı olarak, cerrahi ve postoperatif radyotera­

pi sonrasında izleme alınan olguların, retrospektif sağkalım oranları, uygulanan tedaviye bağlı olarak değerlendirilmiş, morbiditeyi etkileyen şikayetler çalışmaya alınmamıştır.

METODLAR

Çalışma, SSK Okmeydanı Hastanesi Onkoloji Ser­

visine 1.1.1983 tarihi ile 31.12.1987 tarihleri ara­

sında, MB teşhisi ile müracaat eden 17 olguya uy­

gulanan tedavinin retrospektif değerlendirilmesi olarak gerçekleştirildi. Bu 17 olgunun, 12'si çocuk­

luk yaş grubunda, 5'i ise erişkin yaş grubunda idi.

Olguların, cerrahi çıkarım yönünden uygun tümör­

lü 4'üne total, 13'üne ise subtotal rezeksiyon uygu­

lanmıştı. Bu olgulardan 12'si (9'u çocukluk yaş grubu, 3'ü erişkin yaş grubu ) cerrahi sonrası ilk 2 ayda postoperatif eksternal radyoterapiye alınmış, 5 olgu ise çeşitli sebeplerle radyasyon tedavisine alınamamıştır.

Olguların radyasyon tedavileri Co60 teleterapi ve­

ya 8 Me V enerjili lineer hızlandırıcı mega voltaj ci­

hazında yapılmış, tedavide radyasyon sahaları tüm subaraknoid boşluğu kapsayan kraniospinal alanlar olarak belirlenmiştir. Kranial ve üst servikal spinal radyasyon alanının, alt spinal servikal alanla olan komşuluğu, 3. servikal vertebranın bitimi düzeyin-

de tutulmuştur. Spinal radyoterapi, 5 yaşın altında­

ki olguda bu bölgenin kısa olması sebebiyle tek sa­

hadan, 5 yaşın üstündeki olgularda ise 2 ayn saha­

dan verilmiştir. Spinal sahanın alt sınırı olarak S2'nin üst çizgisi referans alınmıştır.

Eksternal radyoterapi uygulamasında, hasta prone pozisyonda yatırılmış olup, kranial ve üst servikal spine ışınlaması karşılıklı 2 lateral sahadan, gantri açısı 270° ve 9Cf'de çevrilerek yapılmış, kollimatör açısının uygun dereceye getirilmesi ile spine alan­

larının, kranioservikal spine alanı ile çakıştınlma­

sında minimum gap ve minimum sıcak-soğuk alan­

ların oluşması temin edilmiştir.

Spinal radyoterapi uygulamasında gantri ve kolli­

matör açısı 0° de kalacak şekilde tek veya iki por­

tal alandan, tedavi tamamlanmıştır. Kaynak cilt mesafesi Co60 teleterapi cihazı kullanımında 80 cm, 8MeV enerjili lineer hızlandırıcı kullanıldığın­

da 100 cm olarak tesbit edilmiştir.

Kranium ve üst servikal spinal alana, karşılıklı pa­

ralel sahalardan, 1.7 - 2 Gy / gün /25-27 fraksiyon­

da, toplam 46 - 54 Gy tümör dozu verilmiş, spinal sahalara ise 1.7 - 2 Gy/gün 18 - 20 fraksiyonda, toplam 34-36 Gy tümör dozu tamamlanmıştır. Pos­

terior fossa'da tümörü lokalize olgulara, bu alana, ilave olarak 2 Gy/gün 5 fraksiyonda, toplam 10 Gy tümör dozu boost tedavisi olarak uygulanmıştır.

Radyoterapi sonrası olgular medikal tedavi, takip ve kontrole alınmışlardır. Olguların ilk müracaat tarihlerinden, son kontrol tarihlerine kadar ve kont­

rolden çıkanlar için ise yazışma yolu ile ilişki kuru­

larak durumları hakkında bilgi edinilmiştir. Bu bil­

giler çerçevesinde olguların risk grupları, uygula­

nan cerrahinin türü ve radyoterapiye bağlı olarak, elde edilen sağkalım oranları arasında ilişkiler ku - rulmuştur.

BULGULAR

MB'lı olgular, çalışmanın yapıldığı tarihler arasın­

da, aynı kliniğe başvuran diğer primer beyin tü­

mörleri arasında, histopatolojilerin sıklık sırasına göre % 12 ile 2. sırada yer almaktadır. Bu 17 olgu­

nun, 12'si (6 erkek, 6 kız) çocukluk yaş grubunda (15 yaş ve _altı) 5'i (4 erkek, 1 kadın) erişkin yaş

(3)

Medulloblastomalı olgularda radyoterapi sonuçları

grubundadır (Tablo 1). Olguların yaş grupları de­

ğerlendirildiğinde 6-10 yaş grubu 7 olguyla (%

58), MB'nın en sık rastalandığı yaş grubu olarak bulunmuştur (şekil 1). Çocukluk yaş grubunda gö­

rülme sıklığı(% 71) 12/17, erişkin yaş grubunda görülme sıklığı (% 29) 5/17 olarak tesbit edilmiş­

tir.Çocukluk yaş grubunda yer alan olguların yaş ortalaması 7.4±2.8, erişkin yaş grubunda yer alan olguların yaş ortalması 34.2±10.7'dir (Tablo 2).

Olguların tedavi sonuçları değerlendirildiğinde, 17 olgunun 4'üne total, 13'üne ise subtotal cerrahi re­

zeksiyon uygulanmıştır. Çocukluk yaş grubunda bulunan 12 olgunun 9'u, erişkin yaş grubunda bulu­

nan 5 olgunun 3'ü olmak üzere toplam 12 olguya postoperatif radyoterapi uygulanmıştır (Tablo 3).

Olguların 5 yıllık takip periodu sonucunda çocuk­

luk yaş grubunda yer alanlardan 6'sı halen sağ idi, bu gruptakilerden, subtotal cerrahi girişim sonrası radyoterapi uygulanamayan 3 olgu sırasıyla 2, 3 ve Tablo 1. Çalışma grubunda yer alan MB'lı olgular

Sıra no Cins Y

1 E 3

2 K 13

Çocukluk 3 K 4

4 K 7

Yaş 5 K 6

6 E 8

Grubu 7 K 5

8 E

MB 9 E 11

10 K 7

Olguları

11 E 9

12 E 9

Erişkin 13 K 30

Yaş 14 E 28

Grubu l5 E 27

MB 16 E 53

Olguları 17 E 33

29. aylarda eksitus, yine subtotal cerrahi girişim sonrası, postoperatif radyoterapi uygulanmış olan 3 olgu ise 32,48 ve 54. aylarda eksitus olmuşlardır (Tablo 3, Şekil 2). Erişkin yaş grubundaki 5 olgu­

dan, subtotal cerrahi girişim sonrası, radyoterapi uygulanamayan biri, 52 ay sonunda eksitus olmuş­

tur, diğer 4 olgunun hepsi çalışmanın sonuçlandı­

rıldığı tarihte sağ idi (Şekil 3), bunların 2'sine sub­

total cerrahi girişim uygulanmış, biri postoperatif radyoterapi görmüş, diğeri ise görmemişti. Yine di­

ğer 2 hasta ise total cerrahi çıkarım sonrasında pos­

toperatif radyoterapiye alınmıştı (Tablo 3).

Çocukluk yaş grubunda bulunan olguların 5 yıllık sağkalım oranları genel olarak % 50 (6/12), posto­

peratif radyoterapi uygulanmış olanlarda % 67 (6/9)'dir (Şekil 2). Erişkin yaş grubunda 5 yıllık sağkalım oranı % 80 (4/5), postoperatif radyoterapi uygulanmış olanlarda % 100 (3/3) olarak tesbit edilmiştir (Şekil 3).

Uygulanan Postop. 5 yılık

cerrahi radyoterapi sağkalım (ay)

girişim uygulaması

Subt. Eks. (+) 48 ay(-)

Subt. Eks. (+) (+)

Subt. Eks. (-) 3 ay(-)

Total Eks. (+) (+)

Subt. Eks. (-) 2 ay(-)

Subt. Eks. (+) (+)

Subt. Eks. (-) 29 ay(-)

Total Eks. (+) (+)

Subt. Eks. (+) 54 ay(-)

Subt. Eks. (+) 32 ay(-)

Subt. Eks. (+) (+)

Subt. Eks. (+) (+)

TotalEks. (+) (+)

Total Eks. (+) (+)

Subt. Eks. (+) (+)

Subt. Eks. (-) 52 ay(-)

Subt. Eks. (-) (+)

Tablo 2. Çalışma grubunda yer alan olguların yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre dağılımları

Gruplar

Çocukluk yaş grubu

n 12

Yaş X±SD 7.4 ± 2.84

E 6

K 6

(4)

. i

Tablo 3. Çalışma grubundaki MB'lı olguların tedavi şekilleri ve sağkalım oranlan Uygulanan tedavi Çocukluk yaş grubu

Total Eks. 2

Subt Eks. 10

PostoperatifRT (+) 9

PostoperatifRT (-) 3

Tot Ek.+ Postop RT (+) 2

TotEk + Postop RT (-)

Subt. Ek+ Postop RT ( +) 7

Subt. Ek + Postop RT (-) 3

.. ,o ıı-ıı ıı.ao 11.U

s-.,... .. ,...,

1.UO ll..U l..O •1-U ,...- JI.J,,I -�

-

Şekil 1. Çalışma grubunda yer alan MB'lı olguların, 5'er yıllık periodlar halinde yaş ve cinsiyet dağılım grafiği

---,�.,,.,.--"""'°"'_,o,j_,. ·--- r....-ı...w,�Mılo,ı "4n1' --�...-ı.,,..,.._, ,_.,_..,�...,_

�"·

Şekil 2. Çocukluk yaş grubunda bulunan MB'li olguların sağkalım eğrisi

5 yıllık Erişkin yaş grubu 5 yıllık

sağkalım sağ kalım oranı

oranı

2/2 2 2/2

4/10 3 2/3

6/9 3 3/3

0(3 2 1/2

2/2 2 2/2

4/7 1 1/1

0/3 2 1/2

_____ ,

---to/j-- __

,._ •+•HU_:..,,_.""CI ...

-ı--... - ...

00,---

"i ı

.. ,

.,j

,,1

1

. . . . . '

: ··----�---

�� � q·�� = �����������������������

Şekil 3. Erişkin yaş grubunda bulunan MB'lı olguların sağ kalım eğrisi

TARTIŞMA

Serimizde, MB'nın erişkin yaş grubundaki sıklığı

% 29 (5/17) oranında bulunmuştur, bu oran daha geniş serilerle yapılan çalışmalarda da benzer ola­

rak gösterilmektedir (14). Çocukluk yaş grubunda MB olgularının en sık görülme yaşının, 6-10 yaş arası olduğu bildirilmektedir (16). Biz çalışmamız­

da, çocukluk yaş grubundaki 12 olgudan 7'sinin (%

58), bu yaş grubu içinde bulunduğunu tesbit ettik.

MB erkeklerde 1.7 /1 oranı kadar daha fazla rastla­

nılan bir tümör olarak bilinmektedir (10). Çalışma­

daki hasta grubunda, erkek/kadın oram (tün) ola­

rak hesaplanmıştır.

MB'nın tedavisinde yalnız cerrahinin kullanımı, bu

(5)

Medulloblastomalı olgularda radyoterapi sonuçları

tümörün Cushing tarafından ille olarak tanunlandığı 1930'larda uygulanmış, fakat hastalığın fatal seyri­

ni değiştirmemiştir (4). Tedavide radyoterapinin postoperatif uygulanmaya başlaması ile çeşitli seri­

lerde, giderek artan sağkalım oranları bildirilmek­

tedir. MB'nın tedavisinde cerrahi ve radyoterapinin kombine kullanılmasının sağkalım oranlarını artır­

dığı artık tartışmasızdır. Bununla beraber, uygula­

nan cerrahide tümörün total çıkarımının, subtotal çıkarıma göre daha uzun sağkalım oranlan verdiği­

ni gösteren çalışmalarda yapılmıştır. Bunlardan Toronto serisinde, gros total çıkarun ile% 59, sub­

total çıkarunla % 49 ve yalnız biopsinin uygulandı­

ğı cerrahi ile % 30, 5 yıllık sağkalım oranı bildiril­

miştir (18). Bizim çalışmamızda bulunan hastala­

rın sayıca az olmasına rağmen, çocukluk yaş gru­

bunda, total eksizyonun uygulandığı olgularda 2/2 ve erişkin yaş grubunda 2/2 olmak üzere, 4 olguda toplam 4/4 oranında, 5 yıllık sağkalım elde edil­

miştir. Bu oran tüm olgular içinde, subtotal cerrahi girişimin uygulandığı hastalar arasında 6/13 olarak ortaya çıkmıştır. Ancak serimizde, total rezeksiyon uygulanmış olan olgular, Chang'ın evreleme siste­

mine göre daha erken evreli olduklarından, tedavi­

deki başarı cerrahi girişimin şekli yönünden tümö­

rün erken evrede bulunması ile de açıklanabilir.

Serimizdeki sonuçlarda, cerrahi girişimin mümkün olduğu kadar total çıkarım olarak yapılmasının, sağkalun oranlarım artırdığını göstermektedir.

1936'da Lampe, MB tedavisinde postoperatif rad­

yoterapinin uygulandığı 25 hastalık serisinde, 18 ay ortalama hayat ve% 16, 5 yıllık sağkalım oranı bildirmiştir (13). Oysa,1930'da Cushing'in, yalnız cerrahi ile tedavi edilen 61 hastalık serisinde, 3 yıl­

lık takip sonucu, sadece 1 hastada, sağkalun müm­

kün olabilmiştir (4). Jenkin, 1940-1952 yıllan ara­

sında, sadece kranial alanların postoperatif radyo­

terapisi ile tedavi edilen hasta grubu ile, 1953-1965 yılları arasında postoperatif kraniospinal radyotera­

pi ile tedavi edilen hasta gruplarını karşılaştırmış­

tır. Yalnız kranial alandan radyoterapi gören hasta­

larda, 5 yıllık sağkalım oranı % O iken, kraniospi­

nal alanlardan radyoterapi gören hastalarda bu oran

% 50 olarak tesbit edilmiştir (11). Bu ve benzeri çalışmalar, radyoterapide tüm kraniospinal ışınla­

manın, MB tedavisi için şart olduğunu göstermiş­

tir. 1969'da Chang, çocukluk yaş grubundan 24 MB'lı hastasına, nöroaksa 35 Gy, primer tümöre 50 Gy olmak üzere postoperatif megavoltaj radyotera­

pi uygulamış ve % 40'lık 5 yıllık sağkalım oranı

bildirmiştir (3). 1979'da Schweisguth, yine çocuk­

luk yaş grubundan, postoperatif radyoterapi uygu­

lanmış olan 82 MB'lı olguda % 50,5 yıllık sağka­

lım oranı tesbit etmiştir (1). Tedavide, radyoterapi­

nin postoperatif olarak uygulanmaya başlaması, nöroaksın ışınlanmasının gereğinin anlaşılması, posterior fossa için gerekli olan yüksek doza çıkıl­

masının uygulamada yerleşmesi sonrasında, mega­

voltaj cihazlarla radyasyon tedavisinin uygulanma­

sı, sağkalım oranlarını % 60'lara kadar taşımıştır (2, 5, 6, 13, 15). Çalışma grubumuzun, çocukluk yaş grubunda radyoterapi ile tedavi edilen olgular arasındaki, 5 yıllık sağkalım oranı% 66 (6/9), eriş­

kin yaş grubunda ise% 100 (3/3)'dür. Ancak bura­

da olgu sayısının istatistiki sonuç vermek için kafi miktarda olmadığı gözönünde bulundurulmalıdır.

MB'Iarda titizlikle yapılan tedavilerin sağladığı uzun yaşam imkanı, günümüzde hastalıksız sağka­

lımı aynı oranda sağlayamamıştır. Hastaların uzun dönemli takiplerinde, yüksek doz kranial radyote­

rapi uygulamasının sonucu olarak zeka ölçüm (IQ) testlerinde önemli ölçüde düşme ve yüksek oranda davranış bozuklukları tesbit edilmiştir. Yine krani­

al radyoterapi'ye bağlı olarak gelişen hipopitiuta­

rizm ve bunun sonucu olarak meydana gelen bazı endokrin bozukluklar, istenmeyen hematopoetik et­

kiler ve nöroaksın radyoterapisine bağlı olarak or­

taya çıkan, büyüme gerilikleri, skolyozis, kifozis gibi gelişme kusurlarına çeşitli çalışmalarda işaret edilmektedir (9, 18).

MB'nın tedavisinde kemoterapinin adjuvant ve rad­

yoterapi ile konkomitan olarak uygulanmaya başla­

ması ile nüks oranlarında azalmanın beklendiği, radyasyon tedavisinde kullanılan tümör kontrol dozlarının, kemoterapi kullanımı ile düşürülebile­

ceği, bu şekilde radyasyona bağlı istenmeyen yan etkilerin azaltılabileceği yönünde, çeşitli çalışma­

lardan sonuçlar bildirilmektedir (2, 17).

Sonuç olarak MB'nın tedavisinde, mümkün olabi­

len gros total tümör çıkarımının, tercih edilmesi gereken cerrahi girişim olduğu, ancak yalnız cerra­

hi ile sağkalım oranları beklenemeyeceği, postope­

ratif megavoltaj radyoterapinin kraniospinal aksa uygun dozlarda verilmesi ve posterior fossa ile makroskobik rezidüel alanlara ilave radyasyon te­

davisinin uygulanması ile hastalarda % 60'Iarın üzerinde 5 yıllık sağkahm oranlarının mümkün ol­

duğu anlaşılmaktadır.

(6)

KAYNAKLAR

1. Bloom HJG: lntraeranial tumors: Response and resistanee to therapeutie endeavors, 1970-1980. lnt J Radiat Oneol Biol Phys 8:

1083-1113, 1982.

2. Caputy AJ, MeCullough DC, Manz HJ, et al:

A review of the faetors influencing the prognosis of medulloblastoma. J Neurosurg 66: 80-87, 1987.

3. Chang CH, Housepian EM, Herbert C: An operative staging system and megavoltage radiotherapeuıie teehnic for cerebellar medulloblastomas. Radiology 93: 1351- 1359, 1969.

4. Cushing H: Experienees with the eerebellar medu/loblastomas. Acta Pathol Mierobiol Seand 7: 1-186, 1930.

5. Dewitt L, VanDam J, Rijnders A, et al: A modified radiotherapy teehnique in the treatment of medu/loblastoma. Int J Radiot Oneol Biol Phys 10: 231-241, 1984.

6. Evans AE, Jenkin RDT, Sposto R, et al: The treatment of medu/loblastoma. J Neurosurg 72: 572-582, 1990.

7. Faust DS, Tatem HR, Brady LW, et al:

Radiation therapy in the management of medu/loblastoma. Neurology 20: 519-522, 1970.

8. Harisiadis L, Chang CH: Medu/loblastoma in ehi/dren: a eorrelation between staging and results of treatment. lnt J Radiat Oncol Biol Phys 2: 833-841, 1977.

9. Hirseh JF, Renier D, Czerniehow P, et al:

Medulloblastoma in ehildhood. Survival and functional results. Aeta Neuroehir 48: 1-15, 1979.

10. Hughes EN, Shillito J, Sallan SE, et al:

Medulloblastoma at the joint eenter for radiation therapy, between 1968 and 1984.

Caneer 61: 1992-1998, 1988.

11. Jenkin RDT: Medul/oblastoma in childhood:

Radiation therapy. Can Med Assoe J 190:

51- 59, 1969.

12. Jereb B, Reid A, Ahuja RK: Patterns of failure in patients with medulloblastoma.

Cancer 50: 2941-2947, 1982.

13. Karadeniz AN, Frazer I: Medulloblasto­

ma'larda kombine tedavi (rezeksiyon, postoperatif radyoterapi) metodu ile veya yalnız radyoterapi ile tedavi edilenlerde alınan sonuçlar. Türk Onkoloji Dergisi 3:

719-733, 1988.

14. Kopelson G, linggood RM, Kleinman GM:

Medulloblastoma in adults: lmproved survival with supervoltage radiation therapy.

Caneer 49: 1334-1337, 1982.

15. Kopelson G, linggood RM, Kleinman GM:

Medulloblastoma. Caneer 51: 312-319, 1983.

16. Landber TG, Lindgren ML, Cavillin EK, et al: Improvemenıs in the radiotherapy of medulloblastoma. 1946-1975. Caneer 45:

670-678, 1980.

17. levin VA, Rodriguez LA, Edwards MSB, et al: Treatment of medulloblastoma with proearbazine, hydroxyurea, and redueed radiation doses to whole brain and spine. J Neurosurg 68: 383-387, 1988.

18. Park TS, Hoffman Hl, Hendriek EB, et al:

Medul/oblastoma: Clinieal presentation and management. Experienee at the hospital for siek ehi/dren, Toronto, 1950-1980. J.

Neurosurg 58: 543-552, 1983.

19. Rorke LB, Gilles FH, Davis RL, et al:

Revision of the World Health Organization classifieation of brain tumors for ehildhood brain tumors. Caneer 56: 1869-1886, 1985.

20. Spitz EB, Shenkin HA, Grant FC: Cerebellar medulloblastoma in adults. Are Neurol and Psychiat 57: 417-422, 1947.

Referanslar

Benzer Belgeler

cip ve büyük Cemil Paşa as­ rın, meşhur operatörü, Meşrutiyet inkilâbı zamanlarının sevgilisi Ce­ mil Paşa, Üniversite İnkılâbından sonra

Kasapoğlu Turhan, Önüt, Seyhan, s. Sıddık Sami Onar, İdare Hukukunun Umumi Esasları, 3. Danıştay bir kararında hizmet kusurunun tanımı, kamu görevlisinin kişisel kusuru

 5.Basamak: Asitlenmiş Diş Yüzeyine Örtücü Uygulanması- Örtücü materyal asitlenmiş mine yüzeyine uygulanır ve. materyalin pit ve fissürlere akmasına izin

Ankara O nkoloji H astanesi R adyasyon O nkolojisi Kliniğine O cak 2000 ile A ra lık 2004 yılları arasında başvuran 2 8 0 rektum kanserli hastanın hastane dosyalarına

[r]

Klinik ve radyolojik takipler sýrasýnda apse formasyonu görülen veya 48 saatlik antibiyotik tedavisine raðmen klinik düzelme görülmeyen hastalara cerrahi olarak müdahale

Beyin metastazh 5 hastamn hepsinde akciger kanseri vardt, ba§ agnst bulantt, kusma, motor giicsiizliik, diplopi gibi norolojik belirti ve yakmmalar mevcuttu.. Bu

Sonuç: Çocuklarda hematüri nedenlerinin büyük bir bölümünü akut poststreptokoksik glomerülonefrit, idrar yolu infeksiyonu ve üriner sistem taş hastalığı