• Sonuç bulunamadı

6 -12 YAŞ ARASI ÇOCUKLUK DÖNEMİ VE DİŞ HEKİMİ YAKLAŞIMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "6 -12 YAŞ ARASI ÇOCUKLUK DÖNEMİ VE DİŞ HEKİMİ YAKLAŞIMI"

Copied!
133
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6 -12 YAŞ ARASI ÇOCUKLUK DÖNEMİ VE DİŞ HEKİMİ

YAKLAŞIMI

Prof.Dr.Serap ÇETİNER

(2)

6 yaşında çocuğun genel vücut oranları erişkin dönemdeki oranlara epeyce yakındır.Bu yıllar süresince vücuttaki en çarpıcı oransal değişim çocuğun kol ve bacaklarındaki uzamadan

kaynaklanır.

(3)

Bu yıllarda diğer dikkate değer büyüme ve gelişim değişimleri ;

-İlave kan basıncı artışları

-Nabız sayısında devam eden azalmalar -İskelet yapıda mineralizasyon artışı

-Kas dokusunda artışlardır.

(4)

 Kraniyofasial Değişimler

6 yaşından 12 yaşına kadar olan yıllar 3-6 yaş

arasında kaydedilmiş baş ve boyun büyümesinin devam eden bir gelişimini temsil eder.Bu yaş

aralığında kraniyofasial komponentlerin diferansiyel büyüme oranlarının

karşılaştırılmasında nöral ve kraniyal büyümenin

neredeyse tamamının tamamlandığı bulunur.

(5)

Ayrıca bu geçiş yıllarının sonunda üçüncü molarlar hariç tüm daimi dişler

sürmüştür.Leeway aralığında veya

idiopatik aralıktan kaynaklanan kalmış aralıkların büyük çoğunluğu bu

dönemde kapanmıştır.

(6)

Dişsel Değişiklikler

Pek çok çocuk dört birinci daimi moların sürmesi ile mandibular ve maksiller süt santral ve lateral

keserlerin düşmesini takiben daimi keserlerin sürmesi

deneyimini yaşar.12 yaşın sonunda üçüncü molarlar

hariç genellikle tüm daimi dişler sürmüştür.

(7)

Mandibular arkta daimi birinci molarlar ve santral keserleri takiben 6 ile 7 yaşlarından 11 ile 13 yaşlarına kadar tüm dişler şu sırayla sürer;

-Lateral dişler -Kaninler

-Birinci ve ikinci premolarlar -İkinci molarlar

Maksillada ise premolarlardan sonra ve hemen hemen aynı veya ikinci molarların sürmesinden önce süren

maksiller kaninler hariç maksillada da aynı sıra ile sürer.

(8)

Bilişsel Değişiklikler

7 yaşından büyük bir çocuğun dikkat süresi 5 yaşından küçük bir çocuktan daha fazladır.

Piaget’e göre 6 ve 12 yaşları arası yaklaşık olarak zihinsel gelişimin üçüncü somut işlem

evresidir.Piaget entelektüel gelişim için aşağıdaki 4 ana dönemi önerir:

1)Duygusal motor:Doğumdan -18 aya 2)Preoperasyonel : 18 ay-7 yaş

3)Somut işlemler :7- 12 yaş

4)Soyut işlemler : 12 yaş ve sonrası

(9)

Somut işlemler döneminde Piaget çocuğun zihinsel kabiliyetinde birçok karmaşık değişim tarif etmiştir.

Diş çürüğü oluşumunu çocuklara açıklayan diş hekimi için koruyucu sunumu hazırlarken,okul öncesi ve okul çağındaki çocuklar arasındaki zihinsel

yetenek farklılıklarını anlaması faydalı

olabilir.Açıkçası burda iki farklı sunuma ihtiyaç vardır.

(10)

Dört yaşındaki bir çocuk için “koyu” siyah anlamına gelir.On yaşında ise “koyu” yeşil bir araba hakkında da konuşabilir.Özetle 6 ile 12 yaşları arasında çocuk bilişsel olarak büyür.On iki yaş itibariyle akli

yetenekleri olgunlaşmıştır ve gerçeğin yanı sıra teorik

ve soyut bilgiyi de anlayabilir.

(11)

 Duygusal değişiklikler

6 yaşından 12 yaşına kadar olan yıllar,davranışlar için toplumsal normların çocuk tarafından kabul

edildiği,olgunlaşmaya doğru olan dönemdir

(12)

6-12 yaşlarında gelişen diğer bir duygusal

iyileşme;okul öncesi çocuk aklı,tüm enerjisi ve

dikkatini harcayana kadar bir etkinliğe dalıp giderdi ancak 6-12 yaşları arasında çocuğun dikkatini

yönlendirmek için erişkinlere ihtiyacı hızla azalır ve 12 yaş itibariyle bir çocuğun istek ve arzularının listesi,uğraşları için harcayacakları zaman

kavramları ve istek ve arzularının hangisinin

önce,hangisinin sonra olacağına yönelik önceliklerini

düzenleme yeteneği vardır.

(13)

 Sosyal değişiklikler

 Bu yıllar açıkçası okul akranlarının öneminin

artması ve çocuğun sosyal çevresinin fazla

genişlemesi nedeniyle sosyal olarak daha

önceki yıllara göre daha karmaşıktır

(14)

 Okul bu yaş grubu için çok önemlidir ve evde öğrenilen sosyal davranışları

güçlendirebilen,yenilerini kazandırabilen ve hatta

diğerlerinden vazgeçilmesine yol açabilen aile dışı

bir dünyayı temsil eder.

(15)

Şüphesiz ki öğretmenlerin çocuğun sosyalleşmesi üzerinde önemli bir etkisi vardır.

Franco çocuğun öğretmenine karşı olan

duygularının çocuğun annesine karşı duyguları ile

yakın ilişkili olduğu sonucuna varmıştır.

(16)

Çocuğun beraber olduğu akran grubu da sosyalleşme için güçlü bir itici kuvvet olabilir.

Ailesini hayal kırıklığına uğratacak akran görünüşünü hevesle kabul eden çocuğun aslında evde

yeterince sağlanamayan bakım

ve kabul edilme hislerini kazanmak için bu şekilde davrandığını da

hatırlamak da önemlidir.

(17)

 Çürüğün Azaltılması İçin Prensipler

 Karbonhidratlı beslenmenin dikkate alınması

 Artan antibiyotik kullanımının zararlarının bilinmesi

 Bilinçli florid kullanımı

 Pit ve fissur koruyucuların kullanımı

(18)

Beslenmeyle ilgili etkenler ve diş çürükleri

Diş çürüğünün ana etyolojik faktörleri bilindiği gibi sakkaroz,fruktoz,glukoz benzeri

şekerlerdir.Sakaroz diş çürüğünün baş suçlusu olarak etiketlenmiştir.Ama aslında hayvan

çalışmaları özellikle glukoz ve fruktozun da

sakaroz kadar karyojenik olduğunu göstermiştir.

(19)

Stookey ideal bir ara öğünün niteliklerini şöyle sıralamıştır:

Fiziksel formu itibariyle tükrük akışını stimule etmeli

Minimum tutucu olmalı

Protein bakımından nispeten zengin ve yağı az olmalı

Minimum fermente olabilen karbonhidrat olmalı

Makul miktarda mineral(kalsiyum,fosfat,florür)içermeli

Geniş asit tampon edebilme kapasitesi ve düşük sodyum içeriği ile ağız ph sını düşürmemek için 5.5 in üzerinde pH değeri olmalı

Çiğ sebzeler gibi bazı yiyecekler bu ihtiyaçların çoğunu

karşılamaktadır.

(20)

Bu durumda bizlerin çürüğe yatkın hastalar karşısında beslenme alışkanlıklarının

değiştirilmesini sağlamak gibi zor bir görevi

bulunmaktadır.Hastalara şeker tüketimini

azaltmalarını ve karbonhidratlı gıdaları

tükrük akış hızının artmış olduğu zaman

dilimlerinde almalarını önermeliyiz.

(21)

6-12 YAŞ MUAYENE,TEŞHİS VE

TEDAVİ PLANLAMASI

(22)
(23)

Bu geçiş döneminin kolay

ve başarılı olmasının

sağlanması dişhekiminin

mücadelesi ile oluşacaktır

(24)

Ortodontik tedaviler dışındaki dişsel tedaviler;

 1)Fissür örtücüler,beslenme ve florid alımına ilişkin koruyucu düşünceler

 2)Travmanın önlenmesi ve tedavisi;

 3)Kişisel oral hijyen becerilerinde gelişme

 4)Sağlıkla ilgili kararlara katılım

(25)

•Örtücü uygulaması için daimi dişlerin sürmesi beklenir

•Okul gibi heterojen

ortamlarda karbonhidrat alınımında artış gözlenir

•Okulda diyet ve floride erişim florid alımının

değerlendrilmesini gerekli kılar

(26)

Daimi maxiller kesiciler ve özelikle protrüze dişler travma riski altındadır

bu yaş dönemindeki çocuklar kendi oral hijyenlerini

yürütebilmek için gerekli beceriye sahiptir

Okul çağı çocuğu sağlık

bakımında aktif bi rol almalıdır.

(27)

ANAMNEZ;

Bu grupta anamnez almanın en önemli boyutlarında biri

başlarda dinleyici olarak

katılımcı olan çocuğun

dahil edilmesidir

(28)

ANAMNEZ;

 Bu hasta grubundaki çocuklar için anamnezdeki farklılıklar şunlardır;

 1)Çoğunlukla tıbbı müdahele olmuştur

 2)Sağlık hikayesi olmuştur

 3)Dişsel hikayesi olmuştur

 4)Anamnez sağlık deneyimlerinin erken

dönemindeki bu çocuklardaki sorunları

yakalamalıdır

(29)

MUAYENE

(30)

DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME;

 Bu dönemde çocuklar basit anlat-

göster- uygula metodu ile çözülebilecek

davranışsal problemler yaşarlar.

(31)

 Dikkatli ve şefkatli açıklamalarla yapılan tedavi girişimlerine direnen çocuğun

daha önemli duygusal ve psikolojik

problemleri olabilir.

(32)
(33)

6-12 yaş çocuğunun seçilmiş

gelişimsel özellikleri;

(34)
(35)
(36)

6 YAŞ;

BOY;

ERKEK:121 CM KIZ:119 CM

AĞIRLIK;

ERKEK:24 KG KIZ:23 KG

NABIZ:100/DK

SOLUNUM:23/DK

KAN BASINCI:110/65

(37)

9 YAŞ;

BOY;

ERKEKLER:140 CM KIZLAR:137 CM

AĞIRLIK;

ERKEKLER:33 KG KIZLAR:32 KG

NABIZ:90/DK

SOLUNUM:23/DK

KAN BASINCI:110/65mmHG

(38)

12YAŞ;

BOY;

ERKEKLER:154 CM KIZLAR:157 CM

AĞIRLIK;

ERKEKLER:44 KG KIZLAR:45 KG

NABIZ:90/DK

SOLUNUM:18/DK KAN BASINCI:115/65mmHG

(39)

YÜZ MUAYENESİ;

(40)
(41)
(42)

Ağız içi muayene

(43)

Periodontal

değerlendirme

(44)

Oral hijyen

değerlendirmesi

(45)

Konjenital diş eksikliği Supernumere dişler

Odontoma -

Kompound -Komleks

(46)

Ektopik sürme

Orta hat diesteması Sürme gecikmesi

Gömülü kalma Transpozisyon

(47)
(48)
(49)
(50)
(51)
(52)

Radyografik

değerlendirme

(53)
(54)

Bu dönemde çocuk bağımsızlık için özellikle kişisel bakımında, giysi

seçiminde ve beslenme tercihlerinde

ebeveynleriyle mücadele eder.

(55)

Bu dönem ağız bakımı dahil olmak üzere tüm aktiviteler üzerinde

ebeveynin güçlü bir kontrole sahip

olması gereken bir dönemdir.

(56)

Bu dönem ağız bakımı dahil olmak üzere tüm aktiviteler üzerinde

ebeveynin güçlü bir kontrole sahip

olması gereken bir dönemdir.

(57)

Bu dönemde çocuk bağımsızlık için özellikle kişisel bakımında, giysi

seçiminde ve beslenme tercihlerinde ebeveynleriyle mücadele eder. Bu dönem ağız bakımı dahil olmak üzere tüm aktiviteler üzerinde ebeveynin

güçlü bir kontrole sahip olması gereken bir dönemdir. Daimi dişlerin sürmesiyle topikal florüre daha da çok önem

verilmesi gerekir.

(58)

Suların florlanması ile gözlenen %80 çürük önleyici etkide florun sistemik rolünün ancak

%20-40 olduğu kanıtlanmıştır.

Günümüzde floridlerin sürme sonrası topikal etkisinin çok daha önemli olduğu kabul

edilmektedir.

(59)
(60)

:

Bu dönem sırasında bir çok daimi dişin kronları oluşmaya devam eder.

(61)

:

Posterior daimi dişler sürer ve sürme sonrası matürasyon süreci gerçekleşene kadar daha fazla çürük gelişme riskine

sahiptirler.

(62)

ir:

Çocuğun kendi ağız sağlığı bakımı sorumluluğu giderek artar.

(63)
(64)

Daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.

Sistemik floridler

İnsanlarda çürüğe karşı korumanın su floridlenmesiyle sağlanmasının önemli bir bölümünün sürme öncesi dönemde olduğunu öne sürmektedir.

Günümüzde sudaki florürün yetersiz olduğu bölgelerde oturan tüm çocuklara,6 yaşına gelene kadar sist

emik florid takviyesi önerilmektedir.

(65)

Sistemik Floridler

Suların florlanması Yemek tuzuna flor katılması

Florun tabletlerle verilmesi

Koruyucu etkileri %50-70’dir .

(66)

daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.

Topikal floridler Sistemik floridler

(67)

daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.

Topikal floridler

Sistemik floridler floridli diş macunu,floridli ağız gargarası,profesyonel uygulamalar

veya ev kullanımı için konsantre ajanlar.

(68)

Topikal Florid Uygulamaları

Jel Gargara

Solüsyon Cila

Diş Macunu

Koruyucu etkileri aynıdır.

(69)

FLORİDLİ DİŞ

MACUNLARI

(70)

FLORİDLİ AĞIZ

GARGARALAR

(71)

YÜKSEK ÇÜRÜK RİSKİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN KİŞİLER;

Etkili oral hijyen uygulamaları için gerekli el becerisi olmayanlar

(72)

YÜKSEK ÇÜRÜK RİSKİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN KİŞİLER;

Plağın uzaklaştırılmasını zorlaştıran ortodontik apareyler veya protez kullananlar

(73)

YÜKSEK ÇÜRÜK RİSKİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN KİŞİLER;

Tıbbi durumları nedeniyle riski arttığı hastalar(ör;radyoterapi)

(74)

PROFESYONEL UYGULAMA VEYA EV KULLANIMI

İÇİN KONSANTRE AJANLAR:

(75)

Profesyonel uygulamalar şunları

kapsamaktadır.

(76)

Profesyonel uygulamalar

Florür solüsyonları

(77)

;

Florür jelleri

(78)

Florürlü vernikler

(79)

İyonoferez

(80)

Bireyin kendi uyguladığı florür uygulamaları şunları

kapsamaktadır

(81)

Florürlü diş macunları

(82)

Florürlü gargaralar

(83)

Florürlü diş ipleri

(84)

BESLENME

(85)

Diş hekimleri olarak çocukların yeme şekilleri

ve ne yedikleri üzerinde etkili olmalı

(86)

Ciddi çürük problemi olan çocuklar

için,beslenme ve beslenme

uygulamalarında dahil,tüm etiyolojik

unsurlar değerlendirilmelidir.

(87)

Ağza alındıktan sonra 30 dk içerisinde plak PH’ını 5.7’nin altına düşüren gıdalar karyojenik yada asidojenik olarak

tanımlanır.

(88)

PİT VE FİSSÜR ÖRTÜCÜLER VE KONSERVATİF ADEZİV

RESTORASYONLAR :

BİLİMSEL VE KLİNİK TEMELLER

(89)

 Diş hekimliğinde profesyonel uygulamalarda dikkatler gittikçe artan düzeyde,pit ve

fissürlerde oluşan diş çürüğünden korunma üzerinde yoğunlaşmaktadır.

 Son yıllarda çocuk ve ergenlerde diş

çürüğünün prevalansı ve insidansı hakkında

yayınlanan en son raporlar diş çürüklerinde

belirgin bir azalmayı göstermektedir.

(90)

 Çürüklerdeki bu azalmanın

nedenlerinden bir de, ailelerin küçük

çocuklarında da koruyucu ve restoratif

diş tedavilerinin gerekliliğini ve önemini

gittikçe artan düzeyde idrak etmeleridir

(91)

 Pit ve fissürlerdeki çürüklerin

nedeni;mine yüzeylerinin floridin

sağladığı çürükten korunma düzeyine

düz yüzeylerdeki kadar ulaşamaması ile

açıklanmaktadır.

(92)

 Oklüzal yüzeylerde çürüğe karşı görülen bu yatkınlık bu

yüzeylerdeki pit ve fissürlerin mevcudiyetine bağlanmaktadır.

 Bukkal ve lingual yüzeylerdekilerde dikkate alındığında pit ve

fissürlerde oluşan çürükler,çocuk ve ergenlerdeki tüm çürük

deneyiminin %80’inden fazalasını

oluşturmaktadır.

(93)

Pit ve Fissürlü Yüzeylerin Morfolojisi

 Diş hekimliğinde pit ve fissürlerin

bulunduğu yüzeylerin çürük oluşumuna yatkınlığının,bu pit ve fissürlerin derinliği ve şekli ile ilişkili olduğu uzun zamandır bilinmektedir.

 Başlıca 2 pit ve fissür tipi tanımlanır:

(94)

 Fissürler plak birikimi için korunaklı bir oluk oluştururlar.

 Pit ve fissürlerde oluşan çürüğün hızla ilerlemesi ise çoğunlukla çürüğe aşırı derecede hassas olan mine-dentin

birleşimi ve altta uzanan dentine kadar

ulaşan fissür derinliği ile ilişkilidir.

(95)

Pit ve Fissür Çürüklerinden Korunma- Tarihsel Süreç-Fissür Örtücü

Materyaller

◊ 1920’lerden beri oklüzal ve düz

yüzeylerdeki pit ve fissür çürüklerinin

şiddetini ve yaygınlığını azaltmak için

çeşitli tedaviler geliştirilmiştir.

(96)

 Minenin asitlenmesine yönelik

çalışmalar 1955 yılında gerçekleştirildi.

 İlerleyen teknoloji ile beraber BIS-GMA,

CİS gibi materyaller kullanıma girmiştir.

(97)

BIS-GMA’nın polimerizasyonu için iki metot kullanılmaktadır.

◊ Otopolimerizan(kimyasal sertleşen)

◊ Fotoaktif(ışıkla restleşen)- Günümüzde kullanılan en yaygın yöntem…

Işıkla sertleşenlerin kimyasal sertleşenlere göre üstünlükleri şunlardır:

1. 10-20 sn gibi kısa sürede sertleşmesi 2. Karıştırma sırasında oluşabilecek hava

kabarcıklarını elimine etmesi

3. sertleşmenin kontrol edilmesi ile daha iyi bir

örtücülük.

(98)

◊ Geleneksel cam iyonomer materyallere BIS-GMA ilave edilerek pit ve fissür örtücü

olarak kullanılabilirler.Bunların en önemli avantajları florid

salabilme kapasiteleridir.

Uzun dönem retansiyonları ve çiğneme kuvvetlerine

dayanıklılıkları düşük olsa

da,pit ve fissürlerdeki çürük

azaltıcı potansiyelleri yüksek

görülmektedir.

(99)

◊ Hibrit materyaller (cam iyonomer +

kompozit rezinler)-rezin modifiye cam iyonomer- adezyon kabiliyetleri ve florid salabilme özellikleri nedeniyle pit ve

fissür örtücü olarak kullanımları tavsiye

edilmektedir.

(100)

 Bu grupta;

a-) Rezin modifiye iyonomerler

b-) İyonomer modifiye rezinler olarak 2 alt gurup bulunur.

İki tipinde likit komponenti asidik

monomer (HEMA)’dır

(101)

 Kompomer olarakta bilinen iyonomer modifiye rezinler bir anhidrik asit

monomer matriksi içerisindeki cam

dolduruculardan oluşmaktadır.Sertleşme reaksiyonu devam ettikçe su absorbe

etmeye devam ederler.

(102)

 Kompomerlerin bağlanma kuvveti,

geleneksel cam iyonomerlere göre daha

fazla olmakla birlikte oklüzal aşınmaya

direnci daha düşüktür.

(103)

 Cam iyonomer-

rezin/kompomer ve cam iyonomer koruyucu

restorasyonlar diş dokusuna

mekanik ve fizikokimyasal

bağlanma ile tutunurlar.

(104)

Pit ve Fissür Örtücü Materyaller

(105)

Pit ve Fissür Çürüklerinin Teşhisi

1968’de ADA pit ve fissür lezyonlarının teşhisi ve tespiti için şöyle kriterler tanımlamıştır.

a-)Pit ve fissürlerin sondla hafifçe bastırılarak

muayenesi sırasında sond takılıyorsa veya çıkartılırken dirençle karşılıyorsa

b-) alanın tabanının yumuşak olması

c-) alttaki demineralizasyona veya madde kaybına delil olarak pit ve fissürlere komşu alanlarda normal

translüsentliğin kaybolması veya opasite mevcudiyeti d-) pit ve fissürlere komşu sondla uzaklaştırılabilen

yumuşamış mine varlığı.

(106)

Pit ve Fissürlerde Tedavi Alternatifleri

 Diş hekimliğinde, pit ve fissürlerde

uygulanabilecek çok sayıda tedavi şekli sayılabilir:

- Sadece izlemek

- Örtücü yerleştirilmesi

- Konservatif adeziv restorasyonlar(cam iyonomer-kompozit-rezin restorasyonlar) - Amalgam restorasyonları

(107)

 Geçmişte pit ve fissürlere uygulanan felsefe ‘aç ve doldur’ şeklindeydi.Bu

günkü bilgi birikimi ve teknoloji ile güncel

felsefe ‘kapat ve koru’ olmalıdır.

(108)

Tedavi Alternatifleri

(109)

Endikasyonları

1.Mine çürüğü mevcudiyeti

2.Mine çürüğü var arayüzler çürüksüz

3.Pit ve fissürleri içermeyen mine çürüğü ve aproksimal çürük varlığı

4.Yüzey morfolojisi çürük için riskli ise

5.Artmış çürük insidansı ve ağız kuruluğu 6.Rutin diş tedavisi

7.Toplum temelli örtücü programları

(110)

Kontrendikasyonları

1.Diş çürüğü mevcutsa

2.Pit ve fissürleri içeren restorasyon veya aproksimal çürük

3.Diş yeterli olarak izole edilemiyorsa

4.Süt dişinin beklenen yaşam süresi kısıtlıysa 5.Hasta risk modeli ise

6.Pit ve fissur morfolojisi çürük riski oluşturmuyorsa 7.Diş hekimliği hizmetlerine ulaşmanın zorluğu

8.Diş hekimi programlarının eksikliği

(111)

ART

 Ekonomik olarak daha az gelişmiş ülkelerde, en sık uygulanan diş tedavi prosedürü

çekimdir.

 Minimal koruyucu bir teknik olan ve

Atravmatik Restoratif Teknik (ART) olarak tanınan teknik bu dezavantajlı ülkelerde çürüğü kontrol altına almak için WHO tarafından önerilmektedir.

 Çürük bölgesi ekskavatörle ve mine keskisi

ile genişletilir temizlenir ve cam iyonomerle

doldurulur.

(112)

Örtücü Uygulaması ve Konservatif Adeviz Restorasyonların

Yerleştirilmesi:Klinik Teknikler Örtücü Uygulaması

 1.Basamak: Tükürük

Kontaminasyonundan Diş Yüzeylerinin

İzole Edilmesi

(113)

 2.Basamak: Diş Yüzeylerinin

Temizlenmesi- Küçük başlı bir fırça veya lastik kullanılarak pomza ile

yapılmalıdır.Pit ve fissürlerin içerisinde hiçbir temizleme materyali artığı

kalmasın diye keskin sivri uçlu bir sond

ile pit ve fissürler incelenir.

(114)

 3.Basamak: Diş Yüzeylerinin

Asitlenmesi- Diş yüzeylerine asit etching ajan,ince fırça,pamuk pelet veya mini

sünger kullanılarak uygulanırve üretici firmanın önerdiği uygulama süresince bırakılır.

 İşlemin süresi daimi dişlerde 15 sn ve süt dişlerinde 15’ten 30’a kadar

çeşitlidir.Asidin interproksimal yüzeylere

temas ettirilmemesine dikkat edilmelidir.

(115)

 Asit,jel veya likit bir ajan olabilir.Jel materyaller asidin uygulandığı alanın kontrol edilebilmesine yardım ederler.

 Rezin asitlenmiş sağlam minede oluşan pörözitenin içerisine penetre olur ve

tutucu rezin taglar oluşturur.

(116)

 4.Basamak: Asitlenmiş Yüzeylerin

Yıkanıp Kurutulması- Asitlenmiş diş

yüzeyleri hava su spreyi ile 30 sn

yıkanır.Asitlenmiş kurutulmuş mine

beyaz tebeşirimsi bir görünümde

olmalıdır.

(117)

 5.Basamak: Asitlenmiş Diş Yüzeyine Örtücü Uygulanması- Örtücü materyal asitlenmiş mine yüzeyine uygulanır ve

materyalin pit ve fissürlere akmasına izin verilir.Üretici firma tarafından sağlanan ince bir fırça , mini sünger yada aplikatör kullanılarak ince bir tabaka örtücü

materyali tüberkül eğimlerinin tepesinden fissürlere konur ve örtücü materyal

burdan bukkal,lingual pit ve oluklara dogru akar.Otopolimerzan olanlar 1-2

dk’da, ışıkla sertleşenler ise 10-20 sn’de

sertleşir.

(118)
(119)

 6.Basamak: Örtücü Uygulanmış Yüzeyin Muayenesi-Tüm diş yüzeyi pit ve

fissürlerin tamamen izole edilebilip

edilmediğini ve boşluklar olup olmadığını

anlamak için muayene edilir.

(120)

 7.Basamak: Örtücü Uygulanmış Diş Yüzeylerinin Değerlendirilmesi

 Örtücü uygulanan diş yüzeyinde

oklüzyon kontrol edilerek fazla örtücü

materyali olup olmadığı kontrol edilmeli

ve varsa kaldırılmalıdır.

(121)

 Fazla materyalden dolayı oluşacak rahatsızlığı engellemek için oklüzal uyumlama tamamlanmalıdır.Sond kullanılarak ve gözle veya kontak

bölgesinden bir diş ipi geçirilerek kontrol

edilir.

(122)

 8.Basamak: Rutin tekrar çağırma

muayenelerinde,materyalde kayıp olup olmadığının,boşluklar olup olmadığının ve çürük gelişimi olup olmadığının

belirlenmesi için örtücü eniden

değerlendirilmelidir.Örtücü materyalinin

yenilenme gerekliliği en fazla ilk 6 ayda

ortaya çıkmaktadır.

(123)

Konservatif Adeziv Rezin

Restorasyonların Yerleştirilmesi

 Bir konservatif adeziv restorasyon izole pit ve fissürlerden çürük kaldırılması

hariç örtücü uygulanırken kullanılan aynı basamakların uygulanması gerekir.Diş yüzeyleri izole edildikten sonra çürük yüzeyler kaldırılır.Aynı işlemler

tekrarlanır.

(124)

Flourid Salan Örtücüler

 İnvitro ve invivo olarak çürük oluşumunun engellenmesi ve mine çürüğünün

remineralizasyona flourid salan örtücülerin etkili olduğu gösterilmiştir.

 Modifiye üretan BİS GMA dan oluşan florid

salabilen örtücü materyali rutin klinik kullanıma girmiştir.

 Klinik çalışmalarda retansiyon oranları

geleneksel örtücülere benzer,çürük insidansları

florid salan bir örtücülere göre aynı veya biraz

daha az bulunmuştur.

(125)

 Geleneksel örtücü materyali ile karşılaştırıldığında florid salan bir

örtücüde seconder çürük oluşumunda yaklaşık %60 bir azalma oluşmaktadır.

 Süt ve daimi dişlerde elde edilen

sonuçlar benzerdir.

(126)

Pürüzlendirilmiş Minenin Tükrükle Kontaminasyonu

 Tükrükle temas eden pürüzlendirilmiş mine yüzeyinde hızla inatçı bir yüzey kaplaması oluşmaktadır.

 Tükrükle kontamine olan diş yüzeyinin

tekrar tükrükten izole edilmesi,yıkanması ve kurutulması ve rezinin yerleştirilmesi öncesinde tüm pürüzlendirme

çalışmalarının tekrarlanması gerekir.

(127)

 Tükrük kontaminasyonunu izole etmek için 2 yöntem kullanılmaktadır:

 1)rubber dam

 2)pamuk rulo izolasyonu

(128)

Örtücü Kullanımı

 Çürükten korumada örtücülerin etkinliği hakkındaki şüpheler,çürüğün üzerine örtücü yerleştirilebileceği endişesi ve örtücülerin uzun ömürlülüğü

konusundaki soru işaretleri örtücülerin

kabulündeki zorlukların sebepleridir.

(129)

 1980-90 yıllarında pedodontist ve genel

diş hekimlerinin gözünde örtücüler de

koruyucu uygulamaların arasındaki

yerini aldı.

(130)

 Örtücülerin genel uygulamaya girişi diş hekiminin yaşı ve çalışma yılı ile

ilişkilidir.Gerçekte bir çalışmada 30 yaşından genç diş hekimlerinin

%97’sinin çocuk hastalarına örtücü uyguladıklarını göstermiştir.

 Günümüzde de örtücü kullanımında

devam eden bir artış gözlenir.

(131)

Örtücü Kullanımı-Çocuk Diş Hekimi-Aile İlişkisi

Diş hekimlerinin büyük çoğunluğu tüm çürük risk düzeylerindeki çocuklarda çürük eğilimi olan pit ve fissürlere

örtücü yerleştirir.

 Süt molar ve daimi molar-

premolarlara örtücü yerleştirilmesi

daha yaygındır..

(132)

 Örtücü yerleştirilmemesi gereken tek kriter klinik olarak açıkça görülen

çürüktür.

 Örtücü uygulamasında birçok ebeveyn arkadaşları ve popüler basından

örtücüleri duymasına rağmen diş

hekiminin bu konudaki önerisi en

önemlisidir.

(133)

Teşekkürler…

Referanslar

Benzer Belgeler

Hafta  Ülkemiz farklı ekolojik koşullarında estetik ve işlevsel kullanıma uygun türlerin belirlenmesi 13. Hafta  Ülkemiz farklı ekolojik koşullarında estetik ve

Afrika menekşesi gibi bazı bitkilerde yaprak sapı ve yaprak ayası birlikte kullanılır (yaprak sapı kısa tutulmalıdır) ve yaprak sapının dibinden bir veya daha fazla yeni

(orman güllerinin) 5 doğal türü vardır. 3-4 m boylarında herdemyeşil çalıdır. Yaprakları serttir, çiçekleri bileşik salkım halinde mor, leylak-kırmızı

Kariyojenik mutans streptokoklara karşı özgün im- mün savunma, ortak mukozal immün sistemin ürettiği tükrükteki salgısal IgA antikorları ile büyük

Şekil 2.7.Toluen diizosiyanat üretim akış şeması. Al-Si ikili denge diyagramı ... Sünger üretiminde kullanılan alüminyum plastik kalıbı ... PU koltuk a) Al kalıp

Erzurum şartlarında şeker pancarında uygun hasat zamanının belirlenmeyi amaçladığımız bu çalışmada kök-gövde verimi en yüksek kasım ayının ilk

After applying Problem Based Learning for teaching descriptive text, generally it can be said that both introvert and extrovert students need to be triggered to

 Küçük yaşlarda: kemikler daha elastik ancak yetişkinlere nazaran daha zayıftır!.  Kemiklerin büyüme plakalarına doğru olan