6 -12 YAŞ ARASI ÇOCUKLUK DÖNEMİ VE DİŞ HEKİMİ
YAKLAŞIMI
Prof.Dr.Serap ÇETİNER
6 yaşında çocuğun genel vücut oranları erişkin dönemdeki oranlara epeyce yakındır.Bu yıllar süresince vücuttaki en çarpıcı oransal değişim çocuğun kol ve bacaklarındaki uzamadan
kaynaklanır.
Bu yıllarda diğer dikkate değer büyüme ve gelişim değişimleri ;
-İlave kan basıncı artışları
-Nabız sayısında devam eden azalmalar -İskelet yapıda mineralizasyon artışı
-Kas dokusunda artışlardır.
Kraniyofasial Değişimler
6 yaşından 12 yaşına kadar olan yıllar 3-6 yaş
arasında kaydedilmiş baş ve boyun büyümesinin devam eden bir gelişimini temsil eder.Bu yaş
aralığında kraniyofasial komponentlerin diferansiyel büyüme oranlarının
karşılaştırılmasında nöral ve kraniyal büyümenin
neredeyse tamamının tamamlandığı bulunur.
Ayrıca bu geçiş yıllarının sonunda üçüncü molarlar hariç tüm daimi dişler
sürmüştür.Leeway aralığında veya
idiopatik aralıktan kaynaklanan kalmış aralıkların büyük çoğunluğu bu
dönemde kapanmıştır.
Dişsel Değişiklikler
Pek çok çocuk dört birinci daimi moların sürmesi ile mandibular ve maksiller süt santral ve lateral
keserlerin düşmesini takiben daimi keserlerin sürmesi
deneyimini yaşar.12 yaşın sonunda üçüncü molarlar
hariç genellikle tüm daimi dişler sürmüştür.
Mandibular arkta daimi birinci molarlar ve santral keserleri takiben 6 ile 7 yaşlarından 11 ile 13 yaşlarına kadar tüm dişler şu sırayla sürer;
-Lateral dişler -Kaninler
-Birinci ve ikinci premolarlar -İkinci molarlar
Maksillada ise premolarlardan sonra ve hemen hemen aynı veya ikinci molarların sürmesinden önce süren
maksiller kaninler hariç maksillada da aynı sıra ile sürer.
Bilişsel Değişiklikler
7 yaşından büyük bir çocuğun dikkat süresi 5 yaşından küçük bir çocuktan daha fazladır.
Piaget’e göre 6 ve 12 yaşları arası yaklaşık olarak zihinsel gelişimin üçüncü somut işlem
evresidir.Piaget entelektüel gelişim için aşağıdaki 4 ana dönemi önerir:
1)Duygusal motor:Doğumdan -18 aya 2)Preoperasyonel : 18 ay-7 yaş
3)Somut işlemler :7- 12 yaş
4)Soyut işlemler : 12 yaş ve sonrası
Somut işlemler döneminde Piaget çocuğun zihinsel kabiliyetinde birçok karmaşık değişim tarif etmiştir.
Diş çürüğü oluşumunu çocuklara açıklayan diş hekimi için koruyucu sunumu hazırlarken,okul öncesi ve okul çağındaki çocuklar arasındaki zihinsel
yetenek farklılıklarını anlaması faydalı
olabilir.Açıkçası burda iki farklı sunuma ihtiyaç vardır.
Dört yaşındaki bir çocuk için “koyu” siyah anlamına gelir.On yaşında ise “koyu” yeşil bir araba hakkında da konuşabilir.Özetle 6 ile 12 yaşları arasında çocuk bilişsel olarak büyür.On iki yaş itibariyle akli
yetenekleri olgunlaşmıştır ve gerçeğin yanı sıra teorik
ve soyut bilgiyi de anlayabilir.
Duygusal değişiklikler
6 yaşından 12 yaşına kadar olan yıllar,davranışlar için toplumsal normların çocuk tarafından kabul
edildiği,olgunlaşmaya doğru olan dönemdir
6-12 yaşlarında gelişen diğer bir duygusal
iyileşme;okul öncesi çocuk aklı,tüm enerjisi ve
dikkatini harcayana kadar bir etkinliğe dalıp giderdi ancak 6-12 yaşları arasında çocuğun dikkatini
yönlendirmek için erişkinlere ihtiyacı hızla azalır ve 12 yaş itibariyle bir çocuğun istek ve arzularının listesi,uğraşları için harcayacakları zaman
kavramları ve istek ve arzularının hangisinin
önce,hangisinin sonra olacağına yönelik önceliklerini
düzenleme yeteneği vardır.
Sosyal değişiklikler
Bu yıllar açıkçası okul akranlarının öneminin
artması ve çocuğun sosyal çevresinin fazla
genişlemesi nedeniyle sosyal olarak daha
önceki yıllara göre daha karmaşıktır
Okul bu yaş grubu için çok önemlidir ve evde öğrenilen sosyal davranışları
güçlendirebilen,yenilerini kazandırabilen ve hatta
diğerlerinden vazgeçilmesine yol açabilen aile dışı
bir dünyayı temsil eder.
Şüphesiz ki öğretmenlerin çocuğun sosyalleşmesi üzerinde önemli bir etkisi vardır.
Franco çocuğun öğretmenine karşı olan
duygularının çocuğun annesine karşı duyguları ile
yakın ilişkili olduğu sonucuna varmıştır.
Çocuğun beraber olduğu akran grubu da sosyalleşme için güçlü bir itici kuvvet olabilir.
Ailesini hayal kırıklığına uğratacak akran görünüşünü hevesle kabul eden çocuğun aslında evde
yeterince sağlanamayan bakım
ve kabul edilme hislerini kazanmak için bu şekilde davrandığını da
hatırlamak da önemlidir.
Çürüğün Azaltılması İçin Prensipler
Karbonhidratlı beslenmenin dikkate alınması
Artan antibiyotik kullanımının zararlarının bilinmesi
Bilinçli florid kullanımı
Pit ve fissur koruyucuların kullanımı
Beslenmeyle ilgili etkenler ve diş çürükleri
Diş çürüğünün ana etyolojik faktörleri bilindiği gibi sakkaroz,fruktoz,glukoz benzeri
şekerlerdir.Sakaroz diş çürüğünün baş suçlusu olarak etiketlenmiştir.Ama aslında hayvan
çalışmaları özellikle glukoz ve fruktozun da
sakaroz kadar karyojenik olduğunu göstermiştir.
Stookey ideal bir ara öğünün niteliklerini şöyle sıralamıştır:
Fiziksel formu itibariyle tükrük akışını stimule etmeli
Minimum tutucu olmalı
Protein bakımından nispeten zengin ve yağı az olmalı
Minimum fermente olabilen karbonhidrat olmalı
Makul miktarda mineral(kalsiyum,fosfat,florür)içermeli
Geniş asit tampon edebilme kapasitesi ve düşük sodyum içeriği ile ağız ph sını düşürmemek için 5.5 in üzerinde pH değeri olmalı
Çiğ sebzeler gibi bazı yiyecekler bu ihtiyaçların çoğunu
karşılamaktadır.
Bu durumda bizlerin çürüğe yatkın hastalar karşısında beslenme alışkanlıklarının
değiştirilmesini sağlamak gibi zor bir görevi
bulunmaktadır.Hastalara şeker tüketimini
azaltmalarını ve karbonhidratlı gıdaları
tükrük akış hızının artmış olduğu zaman
dilimlerinde almalarını önermeliyiz.
6-12 YAŞ MUAYENE,TEŞHİS VE
TEDAVİ PLANLAMASI
Bu geçiş döneminin kolay
ve başarılı olmasının
sağlanması dişhekiminin
mücadelesi ile oluşacaktır
Ortodontik tedaviler dışındaki dişsel tedaviler;
1)Fissür örtücüler,beslenme ve florid alımına ilişkin koruyucu düşünceler
2)Travmanın önlenmesi ve tedavisi;
3)Kişisel oral hijyen becerilerinde gelişme
4)Sağlıkla ilgili kararlara katılım
•Örtücü uygulaması için daimi dişlerin sürmesi beklenir
•Okul gibi heterojen
ortamlarda karbonhidrat alınımında artış gözlenir
•Okulda diyet ve floride erişim florid alımının
değerlendrilmesini gerekli kılar
Daimi maxiller kesiciler ve özelikle protrüze dişler travma riski altındadır
bu yaş dönemindeki çocuklar kendi oral hijyenlerini
yürütebilmek için gerekli beceriye sahiptir
Okul çağı çocuğu sağlık
bakımında aktif bi rol almalıdır.
ANAMNEZ;
Bu grupta anamnez almanın en önemli boyutlarında biri
başlarda dinleyici olarak
katılımcı olan çocuğun
dahil edilmesidir
ANAMNEZ;
Bu hasta grubundaki çocuklar için anamnezdeki farklılıklar şunlardır;
1)Çoğunlukla tıbbı müdahele olmuştur
2)Sağlık hikayesi olmuştur
3)Dişsel hikayesi olmuştur
4)Anamnez sağlık deneyimlerinin erken
dönemindeki bu çocuklardaki sorunları
yakalamalıdır
MUAYENE
DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME;
Bu dönemde çocuklar basit anlat-
göster- uygula metodu ile çözülebilecek
davranışsal problemler yaşarlar.
Dikkatli ve şefkatli açıklamalarla yapılan tedavi girişimlerine direnen çocuğun
daha önemli duygusal ve psikolojik
problemleri olabilir.
6-12 yaş çocuğunun seçilmiş
gelişimsel özellikleri;
6 YAŞ;
BOY;
ERKEK:121 CM KIZ:119 CM
AĞIRLIK;
ERKEK:24 KG KIZ:23 KG
NABIZ:100/DK
SOLUNUM:23/DK
KAN BASINCI:110/65
9 YAŞ;
BOY;
ERKEKLER:140 CM KIZLAR:137 CM
AĞIRLIK;
ERKEKLER:33 KG KIZLAR:32 KG
NABIZ:90/DK
SOLUNUM:23/DK
KAN BASINCI:110/65mmHG
12YAŞ;
BOY;
ERKEKLER:154 CM KIZLAR:157 CM
AĞIRLIK;
ERKEKLER:44 KG KIZLAR:45 KG
NABIZ:90/DK
SOLUNUM:18/DK KAN BASINCI:115/65mmHG
YÜZ MUAYENESİ;
Ağız içi muayene
Periodontal
değerlendirme
Oral hijyen
değerlendirmesi
Konjenital diş eksikliği Supernumere dişler
Odontoma -
Kompound -Komleks
Ektopik sürme
Orta hat diesteması Sürme gecikmesi
Gömülü kalma Transpozisyon
Radyografik
değerlendirme
Bu dönemde çocuk bağımsızlık için özellikle kişisel bakımında, giysi
seçiminde ve beslenme tercihlerinde
ebeveynleriyle mücadele eder.
Bu dönem ağız bakımı dahil olmak üzere tüm aktiviteler üzerinde
ebeveynin güçlü bir kontrole sahip
olması gereken bir dönemdir.
Bu dönem ağız bakımı dahil olmak üzere tüm aktiviteler üzerinde
ebeveynin güçlü bir kontrole sahip
olması gereken bir dönemdir.
Bu dönemde çocuk bağımsızlık için özellikle kişisel bakımında, giysi
seçiminde ve beslenme tercihlerinde ebeveynleriyle mücadele eder. Bu dönem ağız bakımı dahil olmak üzere tüm aktiviteler üzerinde ebeveynin
güçlü bir kontrole sahip olması gereken bir dönemdir. Daimi dişlerin sürmesiyle topikal florüre daha da çok önem
verilmesi gerekir.
• Suların florlanması ile gözlenen %80 çürük önleyici etkide florun sistemik rolünün ancak
%20-40 olduğu kanıtlanmıştır.
• Günümüzde floridlerin sürme sonrası topikal etkisinin çok daha önemli olduğu kabul
edilmektedir.
:
Bu dönem sırasında bir çok daimi dişin kronları oluşmaya devam eder.
:
Posterior daimi dişler sürer ve sürme sonrası matürasyon süreci gerçekleşene kadar daha fazla çürük gelişme riskine
sahiptirler.
ir:
Çocuğun kendi ağız sağlığı bakımı sorumluluğu giderek artar.
Daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.
Sistemik floridler
İnsanlarda çürüğe karşı korumanın su floridlenmesiyle sağlanmasının önemli bir bölümünün sürme öncesi dönemde olduğunu öne sürmektedir.
Günümüzde sudaki florürün yetersiz olduğu bölgelerde oturan tüm çocuklara,6 yaşına gelene kadar sist
emik florid takviyesi önerilmektedir.
Sistemik Floridler
Suların florlanması Yemek tuzuna flor katılması
Florun tabletlerle verilmesi
Koruyucu etkileri %50-70’dir .
daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.
Topikal floridler Sistemik floridler
daimi dişlenmeyi oluşturacak dişlere ilk çürük saldırıları sırasında koruma sağlamak için,tüm florid formları en uygun şekilde kullanıma sunulmalıdır.
Topikal floridler
Sistemik floridler floridli diş macunu,floridli ağız gargarası,profesyonel uygulamalar
veya ev kullanımı için konsantre ajanlar.
Topikal Florid Uygulamaları
Jel Gargara
Solüsyon Cila
Diş Macunu
Koruyucu etkileri aynıdır.
FLORİDLİ DİŞ
MACUNLARI
FLORİDLİ AĞIZ
GARGARALAR
YÜKSEK ÇÜRÜK RİSKİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN KİŞİLER;
Etkili oral hijyen uygulamaları için gerekli el becerisi olmayanlar
YÜKSEK ÇÜRÜK RİSKİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN KİŞİLER;
Plağın uzaklaştırılmasını zorlaştıran ortodontik apareyler veya protez kullananlar
YÜKSEK ÇÜRÜK RİSKİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN KİŞİLER;
Tıbbi durumları nedeniyle riski arttığı hastalar(ör;radyoterapi)
PROFESYONEL UYGULAMA VEYA EV KULLANIMI
İÇİN KONSANTRE AJANLAR:
Profesyonel uygulamalar şunları
kapsamaktadır.
Profesyonel uygulamalar
•
Florür solüsyonları
;
•
Florür jelleri
•
Florürlü vernikler
•
İyonoferez
Bireyin kendi uyguladığı florür uygulamaları şunları
kapsamaktadır
•
Florürlü diş macunları
•
Florürlü gargaralar
•
Florürlü diş ipleri
BESLENME
Diş hekimleri olarak çocukların yeme şekilleri
ve ne yedikleri üzerinde etkili olmalı
Ciddi çürük problemi olan çocuklar
için,beslenme ve beslenme
uygulamalarında dahil,tüm etiyolojik
unsurlar değerlendirilmelidir.
Ağza alındıktan sonra 30 dk içerisinde plak PH’ını 5.7’nin altına düşüren gıdalar karyojenik yada asidojenik olarak
tanımlanır.
PİT VE FİSSÜR ÖRTÜCÜLER VE KONSERVATİF ADEZİV
RESTORASYONLAR :
BİLİMSEL VE KLİNİK TEMELLER
Diş hekimliğinde profesyonel uygulamalarda dikkatler gittikçe artan düzeyde,pit ve
fissürlerde oluşan diş çürüğünden korunma üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Son yıllarda çocuk ve ergenlerde diş
çürüğünün prevalansı ve insidansı hakkında
yayınlanan en son raporlar diş çürüklerinde
belirgin bir azalmayı göstermektedir.
Çürüklerdeki bu azalmanın
nedenlerinden bir de, ailelerin küçük
çocuklarında da koruyucu ve restoratif
diş tedavilerinin gerekliliğini ve önemini
gittikçe artan düzeyde idrak etmeleridir
Pit ve fissürlerdeki çürüklerin
nedeni;mine yüzeylerinin floridin
sağladığı çürükten korunma düzeyine
düz yüzeylerdeki kadar ulaşamaması ile
açıklanmaktadır.
Oklüzal yüzeylerde çürüğe karşı görülen bu yatkınlık bu
yüzeylerdeki pit ve fissürlerin mevcudiyetine bağlanmaktadır.
Bukkal ve lingual yüzeylerdekilerde dikkate alındığında pit ve
fissürlerde oluşan çürükler,çocuk ve ergenlerdeki tüm çürük
deneyiminin %80’inden fazalasını
oluşturmaktadır.
Pit ve Fissürlü Yüzeylerin Morfolojisi
Diş hekimliğinde pit ve fissürlerin
bulunduğu yüzeylerin çürük oluşumuna yatkınlığının,bu pit ve fissürlerin derinliği ve şekli ile ilişkili olduğu uzun zamandır bilinmektedir.
Başlıca 2 pit ve fissür tipi tanımlanır:
Fissürler plak birikimi için korunaklı bir oluk oluştururlar.
Pit ve fissürlerde oluşan çürüğün hızla ilerlemesi ise çoğunlukla çürüğe aşırı derecede hassas olan mine-dentin
birleşimi ve altta uzanan dentine kadar
ulaşan fissür derinliği ile ilişkilidir.
Pit ve Fissür Çürüklerinden Korunma- Tarihsel Süreç-Fissür Örtücü
Materyaller
◊ 1920’lerden beri oklüzal ve düz
yüzeylerdeki pit ve fissür çürüklerinin
şiddetini ve yaygınlığını azaltmak için
çeşitli tedaviler geliştirilmiştir.
Minenin asitlenmesine yönelik
çalışmalar 1955 yılında gerçekleştirildi.
İlerleyen teknoloji ile beraber BIS-GMA,
CİS gibi materyaller kullanıma girmiştir.
BIS-GMA’nın polimerizasyonu için iki metot kullanılmaktadır.
◊ Otopolimerizan(kimyasal sertleşen)
◊ Fotoaktif(ışıkla restleşen)- Günümüzde kullanılan en yaygın yöntem…
Işıkla sertleşenlerin kimyasal sertleşenlere göre üstünlükleri şunlardır:
1. 10-20 sn gibi kısa sürede sertleşmesi 2. Karıştırma sırasında oluşabilecek hava
kabarcıklarını elimine etmesi
3. sertleşmenin kontrol edilmesi ile daha iyi bir
örtücülük.
◊ Geleneksel cam iyonomer materyallere BIS-GMA ilave edilerek pit ve fissür örtücü
olarak kullanılabilirler.Bunların en önemli avantajları florid
salabilme kapasiteleridir.
Uzun dönem retansiyonları ve çiğneme kuvvetlerine
dayanıklılıkları düşük olsa
da,pit ve fissürlerdeki çürük
azaltıcı potansiyelleri yüksek
görülmektedir.
◊ Hibrit materyaller (cam iyonomer +
kompozit rezinler)-rezin modifiye cam iyonomer- adezyon kabiliyetleri ve florid salabilme özellikleri nedeniyle pit ve
fissür örtücü olarak kullanımları tavsiye
edilmektedir.
Bu grupta;
a-) Rezin modifiye iyonomerler
b-) İyonomer modifiye rezinler olarak 2 alt gurup bulunur.
İki tipinde likit komponenti asidik
monomer (HEMA)’dır
Kompomer olarakta bilinen iyonomer modifiye rezinler bir anhidrik asit
monomer matriksi içerisindeki cam
dolduruculardan oluşmaktadır.Sertleşme reaksiyonu devam ettikçe su absorbe
etmeye devam ederler.
Kompomerlerin bağlanma kuvveti,
geleneksel cam iyonomerlere göre daha
fazla olmakla birlikte oklüzal aşınmaya
direnci daha düşüktür.
Cam iyonomer-
rezin/kompomer ve cam iyonomer koruyucu
restorasyonlar diş dokusuna
mekanik ve fizikokimyasal
bağlanma ile tutunurlar.
Pit ve Fissür Örtücü Materyaller
Pit ve Fissür Çürüklerinin Teşhisi
1968’de ADA pit ve fissür lezyonlarının teşhisi ve tespiti için şöyle kriterler tanımlamıştır.
a-)Pit ve fissürlerin sondla hafifçe bastırılarak
muayenesi sırasında sond takılıyorsa veya çıkartılırken dirençle karşılıyorsa
b-) alanın tabanının yumuşak olması
c-) alttaki demineralizasyona veya madde kaybına delil olarak pit ve fissürlere komşu alanlarda normal
translüsentliğin kaybolması veya opasite mevcudiyeti d-) pit ve fissürlere komşu sondla uzaklaştırılabilen
yumuşamış mine varlığı.