• A Y F A : 2
T J
Y A Z I S I
GperalörCemilPaşa
1868
-1958
9
0 sene lik ömrü ne rağ men yine ara mızda genç ve dinç kalan, ih mallerimize rağ men biz yaşça ve tecrübece kü çük olanları araYazan:
A. Süheyl
Í / W
E R
Ord. Prof. Dr. yazan ve neşre den hakkında en çok yazılan bir ti» tad idi. Cemil Pa şayi yazdıkların da bulmak ve o- nu artık her iste dlğlmlz devresin de yaşatmak eli mizdedir. O ken-yan, unutmaken-yan, asil yaratılışı, necip ve büyük Cemil Paşa as rın, meşhur operatörü, Meşrutiyet inkilâbı zamanlarının sevgilisi Ce mil Paşa, Üniversite İnkılâbından sonra Fahri Ordinaryüsümüz, niha yet dahil bulunduğu yerli ve yaban cı Tıp Akademi ve Cemiyetlerinin Üyesi, Türk Tıp Tarihi Kurumu- muzun şeref Başkanı General Ce mil Topuzlu'ya ondan okuyan nes lin bizi okuttuğu bu mübarek ho canın ölümü kaışısmda dünyasın dan henüz kûm alamadan çekilip gitmiş bir genç’e acıdığımız kadar acıdık. Neden?? Zira o Mak Artur’- ıın dediği gibi azmi kadar genç, neş’esi kadar dinç bir hocamızdı. seneler onun yüzünü buruşturabil- di, fakat ruhunu asla. Sırtı asla e- ğilmedi. Hiçbir zaman İhtiyarlama di. Velhasıl gençlerin vefasızlığına değil, boş vakit bulamıyacak dere cede meşgul olmalarına hak ver mekle beraber, onların ilerlemele rini yakından tâkip için yanların dan uzaklaşmadı. Şimdi artık o hâ tıralarımızın cennetinde yine za man zaman kendisini bize andirar çaktır.
1927, 1928 ve 1929 kış mevsimle rinde Paris'de akşam derslerinde fakültedeki hocaların derslerine ne zaman gidersek mutlaka onu da hazır bulurduk. O ince ve kibar Cemil Paşa sanki bizlerden biri ge lecekmiş gibi daima sağ tarafında bir yer ayırmış gibi oturur. Mutlaka yanına çağırır, dere boyunca konuş maz. genç hocayı dikkatle dinler. İleri giden yeni nesil İle bilhassa feyz aldığı Türk âleminde olduğu kadar Garp’tekilerle de iftihar eder Onun gibi son ölüm gününe ka dar mesleğini fikren nazari bile ol sa asla bırakmıyan bir hekim az görülmüştür.
Lisede aklımızı başımıza getir meğe çalışırken onu İstanbul şeh remini olarak bulduk. Tıbbiye’ye girdiğimizde o bizim hocamız de ğildi. Amma fakültemiz ile alâkası nı kesmedi. Beş sene onun yaptır dığı yoldan gidip geldik. Artık ora da değildi, fakat ruhu ve disiplini söylendiği gibi aramızda hâzır ve nftzırdı. Cemil Paşa’dan okuyama dığımızdan üzgün, fakat ona hay randık. Bizimle beraber ona karşı bu hislerimiz de büyüdü.
Birgün Cemil Topuzlu’ya yeni kurulmuş Tıp Fakültesinde saat dokuzda devam cedveli koyalım, herkes İmza etsin, gelip gelmtyen- lerl kontrol ederiz demişler. Verdi ği cevaba bakın:
— Ben hergün sekiz buçukta ge liyorum ya, lüzum yok. Çünkü o vicdan kontroluna inanmıştı. Ken disine hörmeti ve vicdanına riayeti olan insanların iz’anı buna ihtiyaç bırakmazdı.
Cemil Paşanın şahsiyetinde pek çok hâtıralara mâlikiz. O hayat’.-Y um her yaşında samimiyetin çalış manın. disiplinin, nezaketin, dai ma meşgul olma ve kültür seviye sini daima yükseltmenin sembolü olarak yaşadı. O bize bir sahada başka bir örnek verdi: Hâtıralurıyle memleketin tarihine hizmet etmek. Kendi hâtıratını en çok anlatan.
dişini dilimize ve elimize tevdi etti. Nesillerin yetiştirdiği büyük adam, insanların avareliğini o kadar iyi bi liyordu ki kendisi için kendi kale me sarıldı ve bunun doğru yol ol duğunu gösterdi. Yoksa Cemil Fa şa bunu yapmasaydı yalnız kendisi değil hâtıraları da ölüp gidecekti. O bu noktadan kendisini kurtara rak canlı olarak bize tevdi etti. O- nun bu yaptıklarını örnek tutma yanlara ne kadar acınır. Cemil Pa şanın hocalığı devresi ve cerrahide ki hayatı m uvaffakiyetlerle dolu dur. Hele idari al atı d a bıraktıkları pek çoktur. İstanbul'u medeni bir şehir hayatına kavuşturmayı o dü şündü. Şehirde onun izlerini halâ görmekteyiz. Şimdi birçok içtimai icabları yerine getirmek kolaylaş mıştır. Zira temelini o kurmuştur. Türkiyede lıerşeyin yeniden ku rulması lüzumunu hissedenlerin
başında Cemil Paşa gelir. O bu memlekete asri cerrahiyi soktu. Ha
tıratında bunu etraflıca bildirmiş tir. Cerrahide antisepsi ve asepsiyi bu aziz hocamız ilk defa memleke te getirdi. O Türk cerrahisinde ye tiştirdiği talebe ve bu şubede ilerli- yen meslek torunlarının itina ile ilerlediklerini görmekle büyük if tihar duydu. Bir zaman nasıl kİ Garp'te Türk cerrahisinin tek sem bolü olarak yaşadı ise bugünkü neslin de bu beynelmilel sahada yerini aldıklarından duyduğu İf tiharı dalma söylerdi.
Cemil Paşanın meslek tarihi bil gisi ile de bizlere yaptığı hizmet ler sonsuzdur. Türk Tıp ve Cerrahi Tarihine yakından alâka gösterdi. Verdiği Cerrahi Tarihi Seminerle riyle ve canlı tarihi vr/.’lığı ile Türk Tıp Tarihi Kurumunun yıl larca başkanlığını yaptı ve bir sene dir o kurumun şeref üyeliğinde bu. lundu. Evinde kendisini ziyâret et tiğimizde ve Enstitümüzde T ıp ho-caiarı leksikonunu zenginle^irm ek
ıae için çalışmağa her geldiğinde «be nim Garplı bir ressam tarafından yapılan büyük bir resmim ölünce sizin Enstitünüzün m alıdır» diye söylerdi. Bu suretle onu Türk He kim ve T ıp talebesinin en çok uğ rağı olan İstanbul T ıp Fakültesi Tıp Tarihî Enstitüsünün sinesine bastıracağız ve vasiyyeti olan bu resmin karşısında unutm ur/nm bütün lcablarını yerine getirmiş o- lacağız.
Her Türkün duygu dimağında o- na ayrılmış efsaneleşen hâtıraları nı yaşatacak hücrelere sahib bu lunduğunu görüyoruz. Cemil Paşa yı 92 yaşında bir genç olarak kay bettik. Fakat biz onu her vesile ile yaşatacağız Türk Milletine ve Muh terem Topuzlu ailesinin bugün var olanlarına taziyetlerlm izi taktım e- deriz.
KRALIMA HİZMET 'NJölDEUM
BENİM ÎCİ
nŞEREF. P
— \fM
Taha Toros Arşivi