• Sonuç bulunamadı

Kurumsal girişimcilik, bireysel ve sosyal yenilikçilik ilişkisi üzerine bir araştırma: Türkiye ve Kırgızistan kıyaslaması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kurumsal girişimcilik, bireysel ve sosyal yenilikçilik ilişkisi üzerine bir araştırma: Türkiye ve Kırgızistan kıyaslaması"

Copied!
139
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ĠġLETME ANABĠLĠM DALI

ÜRETĠM YÖNETĠMĠ VE PAZARLAMA BĠLĠM DALI

KURUMSAL GĠRĠġĠMCĠLĠK, BĠREYSEL VE SOSYAL

YENĠLĠKÇĠLĠK ĠLĠġKĠSĠ ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA:

TÜRKĠYE VE KIRGIZĠSTAN KIYASLAMASI

Eldana ESENALĠEVA

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

Doç. Dr. Vural ÇAĞLIYAN

(2)
(3)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre

n

cin

in Adı Soyadı Eldana ESENALĠEVA

Numarası 154227021018

Ana Bilim/Bilim Dalı

ĠĢletme/Üretim Yönetimi ve Pazarlama

DanıĢmanı Doç.Dr.Vural ÇAĞLIYAN

Tezin Adı Kurumsal GiriĢimcilik, Bireysel ve Sosyal Yenilikçilik ĠliĢkisi Üzerine Bir AraĢtırma: Türkiye ve Kırgızistan Kıyaslaması

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(4)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre

n

cin

in Adı Soyadı Eldana ESENALĠEVA

Numarası 154227021018

Ana Bilim/Bilim Dalı

ĠĢletme/Üretim Yönetimi ve Pazarlama

DanıĢmanı Doç.Dr.Vural ÇAĞLIYAN

Tezin Adı Kurumsal GiriĢimcilik, Bireysel ve Sosyal Yenilikçilik ĠliĢkisi Üzerine Bir AraĢtırma: Türkiye ve Kırgızistan Kıyaslaması

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KABUL FORMU

Eldana ESENALĠEVA tarafından hazırlanan ―Kurumsal GiriĢimcilik, Bireysel ve Sosyal Yenilikçilik ĠliĢkisi Üzerine Bir AraĢtırma: Türkiye ve Kırgızistan Kıyaslaması‖ baĢlıklı bu çalıĢma 26.04.2019 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile baĢarılı bulunarak, jürimiz tarafından yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Doç. Dr.Vural ÇAĞLIYAN DanıĢman

Dr.Öğr.Üyesi Emel CELEP Üye

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre

n

cin

in Adı Soyadı Eldana ESENALĠEVA

Numarası 154227021018

Ana Bilim/Bilim Dalı

ĠĢletme/Üretim Yönetimi ve Pazarlama

DanıĢmanı Doç.Dr.Vural ÇAĞLIYAN

Tezin Adı Kurumsal GiriĢimcilik, Bireysel ve Sosyal Yenilikçilik ĠliĢkisi Üzerine Bir AraĢtırma: Türkiye ve Kırgızistan Kıyaslaması

ÖZET

ĠĢletme içinde yer alan giriĢimcilik çabaları olarak da nitelenen kurumsal giriĢimcilik son zamanlarda iĢletmelerin rekabetçi bir avantaj geliĢtirmelerinde önemli bir araç haline gelmiĢtir. Kurumsal giriĢimcilik faaliyetleri çalıĢanların yenilikçi yeteneklerinin geliĢtirilmesine, pazarların geniĢletilmesine ve yönetim stratejilerinin iyileĢtirilmesine olumlu etki sağlayarak iĢletmelerin genel performanslarına önemli katkı sağlamaktadır. Dolayısıyla yenilik, yeni ürün, hizmet ve teknolojiler için gereken yeni fikirlerin uygulanmasını sağlayarak kurumsal giriĢimciliğin ayrılmaz bir parçası olarak belirlenebilir. Bu bağlamda iĢletme içinde giriĢimcilik faaliyetlerini yürütebilmek için çalıĢanların değiĢimlere açık olmaları, yeni fikirleri kolay benimsemeleri ve genel olarak yenilikçi davranmaları gerekmektedir. Yüksek bireysel yenilikçiliğe sahip kiĢiler iĢletme ve aynı zamanda toplum içinde de yenilikleri yapabilirler. Dolayısıyla yenilikçi insanların kurumsal giriĢimciliğe katkı sağlamaları ve aynı zamanda da toplum için sosyal yenilikleri yaratabilmeleri söylenebilir. Bu bağlamda çalıĢmanın temel amacı bireysel ve sosyal yenilikçilik ile kurumsal giriĢimcilik arasındaki iliĢkinin incelenmesidir. Veriler Türkiye Selçuk Üniversitesi’nde ve Kırgızistan Ulusal Üniversitesi’nde görev alan akademisyenlerden toplanmıĢtır. Analiz bulguları, her iki ülkede kurumsal giriĢimcilik ile bireysel ve sosyal yenilikçilik arasında pozitif bir iliĢkinin olduğunu ortaya koymuĢtur.

(6)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğre

n

cin

in Adı Soyadı Eldana ESENALĠEVA

Numarası 154227021018

Ana Bilim/Bilim Dalı

ĠĢletme/Üretim Yönetimi ve Pazarlama

DanıĢmanı Doç.Dr.Vural ÇAĞLIYAN

Tezin Ġngilizce Adı A Research on the Relationship Between Corporate Entrepreneurship, Individual and Social Innovativeness: A Comparison Between Turkey and Kyrgyzstan

SUMMARY

Corporate entrepreneurship which is defined as entrepreneurship within a company has become an important mean of competitive advantage for companies in recent years. Corporate entrepreneurship activities significantly contribute to the general performance of companies by developing employees’ innovative capabilities, expanding markets and advancing management strategies. Therefore innovation can also be determined as inseparable part of corporate entrepreneurship by creating ideas for new products, services, and technologies. Hence, in order to perform entrepreneurial activities inside of the company employees need to be open to changes, be able to quickly adopt new ideas and be innovative in general. Highly innovative people can create innovations both for the company and society. Thus it can be assumed that innovative people can contribute to the development of the corporate entrepreneurship while innovating for society. In this context, the purpose of this study is to research the relationship between individual and social innovativeness and corporate entrepreneurship. The data was collected from the academic personnel of Selcuk University, Turkey and Kyrgyz State University, Kyrgyzstan. The results demonstrated that there is a positive relationship between corporate entrepreneurship and individual and social innovativeness in both countries.

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER

BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI ...i

TEZ KABUL FORMU ...ii

ÖZET ...iii SUMMARY ...iv ĠÇĠNDEKĠLER ...v GĠRĠġ ...1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM YENĠLĠKÇĠLĠK 1.1. Yenilik Kavramı, Kapsamı ve Önemi... ...3

1.1.1. Yenilik Kavramı ve Kapsamı... ...3

1.1.2. Yeniliğin Önemi………..……….……..………... ...6

1.2. Yenilik Süreci……….………..……….…... ...7

1.2.1. Yenilik Kaynakları ve Yeniliği Etkileyen Faktörler... ...10

1.2.2. Yenilik Yayılımı………..………….………..……..…………... ...13

1.3. Yenilik Türleri... ...17

1.3.1. Ürün ve Süreç Yenilikleri... ...19

1.3.2. Radikal ve Kademeli Yenilikler... ...21

1.3.3. Teknik ve Teknik Olmayan Yenilikler…………... ...22

1.3.4. Hizmet Yeniliği... ...23 1.3.5. Pazarlama Yeniliği... ...24 1.3.6. Yönetim Yeniliği... ...25 1.3.7. Deneyim Yeniliği... ...27 1.3.8. Tasarım Yeniliği... ...28 1.3.9. Marka Yeniliği ... ...29

1.4. Bireysel Yenilik ve Yenilikçilik... ...30

1.5. Sosyal Yenilik...…... ....32

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KURUMSAL GĠRĠġĠMCĠLĠK 2.1. GiriĢimcilik Kavramı ve Önemi... ....37

2.1.1. Sosyal GiriĢimcilik... ...39

2.2. Kurumsal GiriĢimcilik Kavramı ve Önemi... ...42

2.2.1. Kurumsal GiriĢimciliğin Önemi... ...46

2.3. Kurumsal GiriĢimciliğin Boyutları...48

2.3.1. Yenilik Boyutu..………..……….. ...49

2.3.2. ġirket GiriĢimciliği Boyutu...50

2.3.3. Stratejik Yenilenme Boyutu...50

2.4. Kurumsal GiriĢimcilik Faktörleri...51

(8)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KURUMSAL GĠRĠġĠMCĠLĠK, BĠREYSEL VE SOSYAL YENĠLĠKÇĠLĠK ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

3.1. AraĢtırmanın Kavramsal Modeli ve Metodolojisi………... ...61

3.1.1. AraĢtırmanın Kavramsal Modeli ve AraĢtırmanın Önemi... ...61

3.1.1.1. AraĢtırmanın Kavramsal Modeli... ...61

3.1.1.2. AraĢtırmanın Önemi……….…….…. ...62

3.1.1.3. AraĢtırmanın Amaçları ve Hipotezleri………….………….. ...64

3.1.1.3.1. AraĢtırmanın Amaçları... ...64

3.1.1.3.2. AraĢtırmanın Hipotezleri... ....65

3.1.2. AraĢtırmanın Metodolojisi... ....67

3.1.2.1. Veri Toplama Metodunun Belirlenmesi... ....67

3.1.2.2. Veri Toplama Aracının Hazırlanması... ....69

3.1.2.2.1. Veri Toplama Aracının Tasarlanması.………….…….…. ...69

3.1.2.2.2. Veri Toplama Aracının Ön Testi………….……….. …70

3.1.2.2.3. Anket Formunun Tasarımı... ....71

3.1.2.3. Örneklem Seçimi ve Büyüklüğünün Belirlenmesi... ...72

3.1.2.4. Anket formunun Dağıtılması ……... ....74

3.1.2.5. Test Ġstatistiklerinin Belirlenmesi ve Verilerin Düzenlenmesi... ....74

3.1.2.5.1. Test Ġstatistiklerinin Belirlenmesi... ....75

3.1.2.5.2. Verilerin Düzenlenmesi... ...76

3.2. AraĢtırma Verilerinin Analiz ve Bulguları... ...76

3.2.1. AraĢtırmaya Katılan KiĢileri Tanıtıcı Bilgiler... ...76

3.2.2. Veri Toplama Aracının Güvenirlik ve Geçerliliği... ....80

3.2.2.1. Veri Toplama Aracının Güvenirliği... ...80

3.2.2.2. Normal Dağılım... ....81

3.2.2.3. Veri Toplama Aracının Ġçerik ve Yapısal Geçerliliği... ...82

3.2.2.3.1. Veri Toplama Aracının Ġçerik Geçerliliği... ....82

3.2.2.3.2. Veri Toplama Aracının Yapısal Geçerliliği... ...83

3.2.3. Sosyal Yenilikçilik Ölçeğine Ait Bulgular... ...86

3.2.4. Kurumsal GiriĢimcilik Ölçeğine Ait Bulgular... ...88

3.2.5. Bireysel Yenilikçilik Ölçeğine Ait Bulgular... ...90

3.2.5.1. Bireysel Yenilikçilik Düzeyleri... ...92

(9)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM SONUÇ VE ONERĠLER

4.1. AraĢtırmanın Amaçları ve Kuramsal Temelleri... ...101

4.2. AraĢtırmanın Bulguları ve Değerlendirmesi... ....102

4.3. Katılımcılara Öneriler... ..105

4.4. AraĢtırmanın Sınırlıkları... ...105

4.5. Gelecek ÇalıĢmalar Ġçin Öneriler... ..106

KAYNAKLAR...108

EKLER Ek-1...128

(10)

GĠRĠġ

KüreselleĢme Ģimdiki zamanlarda yer alan dinamik ortamları oluĢturarak, iĢletme dünyasını daha rekabetçi hale getirmiĢtir. Rekabetçi ortam ise, iĢletmelerin yeni ürün ve hizmetleri oluĢturarak sosyal değiĢimlere, aynı zamanda da iĢletme içindeki ortaya çıkan değiĢikliklere karĢılık vermesini gerektirmektedir. Bununla birlikte, bireyin bireysel yenilikçilik kapasitesi, iĢletmenin ve dolayısıyla toplumun yeniliğe adaptasyon sürecini önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Bir baĢka deyiĢle, toplumda geliĢtirilmekte olan yeniliklere adapte olmak için bireylerin yenilikçilik özelliklerine sahip olmaları gereklidir.

Birey bir sistemin, toplumun, aynı zamanda da bir iĢletmenin temeli olup yeni fikirlerin oluĢmasında ve örgütsel ve toplumsal değiĢimlerin yapılmasında önemli rol oynamaktadır. BaĢka bir ifadeyle toplumda meydana çıkan ve sosyal değer yaratan yenilikler bireylerin yenilik yapma yeteneklerine bağlıdır. Dolayısıyla, bir bireyin bir değiĢime ne kadar hazır olduğunu ve bu değiĢimin bireylerin toplumda yenilik yapmalarını nasıl etkileyeceğini bilmek önemlidir. Bununla birlikte toplumda ortaya çıkan yenilikler de bireyler üzerine olumlu etkiler oluĢturmaktadır. Bu bağlamda yenilik, toplumsal açıdan sosyal geliĢiminin bir kaynağı sayılabilmektedir.

Yenilik sadece toplum içindeki değiĢimlerde değil aynı zamanda, iĢletme içindeki süreçler için de önem taĢımaktadır. Yenilik ve çalıĢanlarının bireysel yenilikçilik kapasitesi çalıĢtıkları iĢletme için değer yaratma fırsatları vermekle birlikte, iĢ memnuniyetine olumlu etkiye sahiptir. Bir baĢka deyiĢle yeniliğin iĢletmenin finansal performansına sağladığı olumlu katkılarından dolayı iĢletmelerin yeniliği ve onu içeren faaliyetleri kurum içindeki kültürüne dahil etmeleri gerekmektedir.

ĠĢletme içinde yürütülen yeniliğe ve giriĢimciliğe yönelik uygulamalar – kurumsal giriĢimcilik – bireylerin yenilik yapma isteklerini teĢvik etmekte ve yenilik süreçlerini kolaylaĢtırmaktadır. Bununla birlikte kurumsal giriĢimciliğin yönetim desteği, kaynaklar, örgütsel yapı ve ödüllendirme gibi faktörlerle desteklenmesi gerekmektedir. Bir baĢka deyiĢle, iĢletme içinde yer alan giriĢimcilik ve yenilik faaliyetlerinin uygulanması için kaynakların ve ödüllendirmenin bulunması, yönetim desteğinin ve yeniliği teĢvik eden örgütsel yapının olması gerekmektedir. Bununla birlikte, bireylerin iĢletme içinde yenilikçilik kapasitesinin yükselmesinin onların

(11)

sadece iĢletme veya kurum içinde değil, toplumda da yenilikçi ve giriĢimci düĢünce yapısına sahip olmalarını sağlayacağı söylenebilir. BaĢka bir ifadeyle kurumsal giriĢimcilik faaliyetlerini uygulanan bireyler, toplum içindeki sosyal normlarda ve kurallarda değiĢiklikleri ve sosyal değer yaratacak değiĢimleri yapabilirler.

Bu bağlamda kurumsal giriĢimcilik, bireysel ve sosyal yenilikçilik iliĢkisini irdelemek amacıyla yapılan bu çalıĢmanın birinci bölümünde yenilik kavramı, onun önemine ve kapsamına yönelik bilgiler verilmiĢtir. Ayrıca, farklı araĢtırmacılar tarafından belirtilen yenilik sürecinin modelleri açıklanmıĢtır. Bu bölümde yeniliği etkileyen faktörler, yenilik için gereken kaynaklar ve dört unsurdan oluĢtuğu yenilik yayılımından bahsedilmektedir. Sonrasında yenilik benimseme sınıflandırılması ve yenilikçilik düzeylerinin özelliklerinden söz edilmektedir. Daha sonra yenilik türleri ayrıntılı bir Ģekilde açıklanmıĢtır.

ÇalıĢmanın ikinci kısmında giriĢimcilik kavramı ve önemine iliĢkin bilgiler yer almaktadır. Daha sonra giriĢimciliğin türlerinden söz edilerek, kurumsal giriĢimcilik kavramı ayrıntılı bir Ģekilde açıklanmaktadır. Ayrıca, kurumsal giriĢimcilik kavramının diğer tanımları irdelenmiĢ ve literatürde en yaygın olarak belirtilen yenilik, Ģirket giriĢimciliği ve stratejik yenilenme olmak üzere kurumsal giriĢimciliğin dört boyutu değerlendirilmiĢtir. Daha sonra kurumsal giriĢimcilik üzerine etkisi olan faktörler ve bu konu üzerine yapılan yabancı ve yerli çalıĢmalara iliĢkin bilgiler yer almaktadır.

Üçüncü bölümde Türkiye ve Kırgızistan’da bulunan üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin bireysel ve sosyal yenilikçilik düzeyleri ile kurumsal giriĢimcilik arasındaki iliĢkisini kapsayan araĢtırma metodolojisi ve belirtilen hipotezlerin analizleri sunulmuĢ, çalıĢmanın dördüncü kısmında elde edilen bulguların sonuçları ve bunlara yönelik öneriler verilmiĢtir.

(12)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM YENĠLĠKÇĠLĠK

1.1. Yenilik Kavramı, Kapsamı ve Önemi

Yenilik, son yıllarda üzerinde sıkça konuĢulan ve 1934 yılında Schumpeter tarafından ilk kez tanıtıldıktan sonra birçok tanımı yapılan bir kavramdır. Bunlar, temel olarak makro ve mikro-seviye olmak üzere analiz seviyesine göre değiĢmektedir. Bununla birlikte, literatürde mevcut olan tanımların hepsi yeni fikirlerin yaratılmasını veya uygulanmasını ifade etmektedir. Küresel pazar değiĢmeye baĢladığı zaman yenilik kavramı daha fazla dikkat çekmiĢtir.

KüreselleĢmeden dolayı iĢletmeler sınır ötesi ve yeni pazarlara girmek zorunda kalmıĢlardır. Bu faaliyetler, hem uluslararası hem de yerel pazarlarda artan rekabete yol açmıĢtır. Sonuç olarak artan uluslararası rekabet, ürün yaĢam döngülerini kısaltmıĢtır (Hitt vd., 1997: 768). Böylelikle iĢletmeler, rekabet üstünlüğü ve verimlilik artıĢı açısından teknolojik geliĢmelerinin gerekliliğini anlamaya baĢlamıĢtır ve bu, onların yenilikleri geliĢtirmelerini sağlamıĢtır. Günümüzde iĢletmeler hem yeni pazarlarda mevcut ürünleri kullanmakta hem de yeni pazarlara ikame ürünler sunmaktadırlar (Tushman, 1997:17).

Ingilizce’deki innovation kelimesi yenilik olarak çevrilmiĢ olup, bazı Türkçe çalıĢmalarda da inovasyon olarak yer almaktadır.

1.1.1. Yenilik Kavramı ve Kapsamı

1959'da Robert Solow, 1909-1949 döneminde Amerikan ekonomisindeki ekonomik büyümenin % 87'sinin, teknolojik değiĢim olarak tanımladığı faktörden etkilendiğini ileri sürmüĢtür (Feldman, 2004: 2). Teknolojik evrimin yükseliĢinin, iĢ dünyasında yenilik kavramının geliĢmesine yol açan farklı bir iĢ rekabeti anlayıĢını getirmesi ―yenilik‖ kavramına daha fazla dikkat çekmeye baĢlamıĢtır. Bu da, yenilik kavramının farklı araĢtırmacılar tarafından irdelenmesine yol açmıĢtır.

Tarih boyunca, yenilik kavramının, kullanıldığı yere göre birçok tanımı ve sınıflandırması yapılmıĢtır. Martins ve Terblanche’ye göre (2003: 67) yenilik, makro düzeyde incelendiğinde, tanımlar daha geniĢ ve geneldir. ĠĢletme sözlüğüne göre yenilik, bir fikri değer ya da değer üreten mal ve hizmetlere dönüĢtürmenin

(13)

mekanizmasıdır (BusinessDictionary). Diğer bir ifadeyle, yenilik bir yapıya yeni bir Ģey getirilmesidir. Bununla birlikte, mikro düzeydeki (örgüt-düzeyi) yeniliklerin tanımı daha belirgin olup tanımlar genellikle örgüt için yeni olan fikirlerden faydalanmasına odaklanmaktadır (Martins ve Terblanche, 2003: 67).

Pierce ve Delbecq (1977: 28) yeniliği, bir fikrin iĢletme tarafından erken uygulanması olarak tanımlamıĢlardır. Baregheh vd. (2009: 1334) yenilik kavramını, iĢletmelerin pazarda rekabet etmek için fikirleri geliĢmiĢ çıktılara aktardığı birçok aĢamaya sahip bir süreç olarak tanımlamıĢ olup yeniliği üretim açısından betimlemiĢtir.

Palangkaraya vd. (2010: 5) bu kavramı yeni üretim biçimlerinin (süreçler ve ürünler) iĢyerine tanıtımı olarak belirlemiĢtir. Dolayısıyla, yenilik üretim sürecinin bir parçası olduğundan dolayı, üretkenlik artıĢı sağlayarak iĢletme refahını da etkilemektedir.

Schumpeter, 1934'te yenilik kavramını tanımlayan ilk araĢtırmacılar arasında olup, bu kavramı yeni bir iyiliğin tanıtımı olarak tanımlamıĢtır (Saji ve Ellingstad, 2016: 257). Yenilik kavramı bazen buluĢ ile alternatifli olarak kullanılmaktadır. Ancak, Ruttan'a göre (1959: 597) Schumpeter, buluĢun ve yeniliğin bir birinden oldukça farklı olduğunu belirtmiĢtir.

Literatüre göre yenilik, buluĢ kavramının aksine ekonomik sürecin bir parçası ve ticari alanda ortaya çıkan bir fikirdir. BuluĢlar, mevcut bilgi birikimindeki teknolojik değiĢimler olup; yenilik, mevcut bilgi adapte edildiğinde gerçek teknolojik bileĢimdeki bir değiĢikliktir (Solo, 1951: 422). BaĢka bir deyiĢle buluĢ, laboratuvarı ―terk etmeyen‖ bir keĢif olarak adlandırılmaktadır. Ancak buluĢ, piyasaya kadar yayıldığında ve iĢletmeye ekonomik değer katmaya baĢladığı zaman yenilik olarak kabul edilebilmektedir (Garcia vd., 2002: 112). IĢletme, bir buluĢu bir yeniliğe dönüĢtürmek için belirli becerilere, yeteneklere, kaynaklara ve bilgiye ihtiyaç duymaktadır (Fagerberg, 2003: 3).

Thompson (1965: 2), bürokrasi ve yenilik üzerine yaptığı çalıĢmasında yeniliğin yeni fikirlerin, süreçlerin, ürünlerin veya hizmetlerin üretimi, kabulü ve uygulanması olduğunu belirtmiĢtir. Mohr (1969: 112), yeniliği bir durum için yeni olan araçların veya amaçların bu duruma baĢarılı bir uygulaması olarak tanımlamıĢtır. BuluĢ ile yenilik arasındaki temel fark; buluĢun yeni bir Ģey

(14)

geliĢtirmesi, yeniliğin ise yeni bir Ģeyi kullanıma açmasıdır. Ayrıca, Mohr (1969: 112) bu kavramın daha önceki tanımlarının ―buluĢ‖ ve ―yaratıcılık‖ kavramlarıyla birleĢtirildiğini de belirtmiĢtir.

Literatürde, yenilik ve yaratıcılık arasında da yakın bir iliĢki olduğu belirlenmiĢtir. Dosi (1988: 1126), yenilikçi çözüm, yaratıcılık ve keĢif arasındaki benzerliğe dikkat çekmiĢtir. Amabile (1988: 126), yeniliğin, temel unsurlar olarak yaratıcı fikirler üzerine yapıldığını ve bir iĢletme içinde yaratıcı fikirlerin baĢarılı bir Ģekilde uygulanmasının olduğunu belirtmiĢtir. Heunks ve Roos (1992), çalıĢmasında yeniliğin, yaratılıĢın baĢarılı bir Ģekilde uygulanması olduğunu öne sürmüĢlerdir (Heunks, 1998: 263).

Müller vd. (2009: 152), bazı iĢletmelerin yenilikleri ―taklit‖ ettiklerinden ya da onları baĢkalarından sonra benimsediklerinden dolayı yaratıcılık ve yeniliğin zorunlu olarak iliĢkili olmadığını belirtmiĢlerdir. Ancak, bu da iĢletmenin yaratıcı çabalara yatırım yaptıkları anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, yaratıcılık, yenilik faktörlerinden biri olarak kabul edilebilmektedir.

Yenilik, çoğu zaman fikir ve yaratıcılık ile iliĢkilendirilmesine rağmen, yaratıcılık ve yenilik iki farklı kavramdır. Yaratıcılık, genellikle yeni bir fikir üretimi olarak tanımlanırken, yenilik ise bu fikrin yeni bir yatırıma dönüĢtürülmesi olarak adlandırılmaktadır. IĢletmeler, yaratıcılık düzeylerine göre farklılaĢmakta olup, yaratıcılığı ve yeniliği kolaylaĢtırmak için yaratıcılık sürecini yönetmelidirler.

Scott ve Bruce (1994: 581), yeniliğin yeni fikirlerin üretilmesi ve bunların uygulanması anlamına gelirken, yaratıcılığın yeni fikirlerin üretimi ile alakalı olduğunu belirtmiĢtir. Yenilik, ürün ve hizmetlerin geliĢtirilmesi ve farklılaĢtırılması anlamına da gelmektedir. Woodman vd. (1993: 293) göre yaratıcılık yeni malları üretmesine rağmen yenilik, mevcut olan ürünlerin veya süreçlerin ya da iĢletme dıĢında yaratılan mal, hizmet ve süreçlerin uyarlanmasını da içermektedir.

Van de Ven (1986: 591), eski bir fikrin ―mal veya hizmet‖ yeniden yapılandırılmasına da yenilik olarak tanımlamıĢtır. Bir baĢka deyiĢle, insanlar bu fikri yenilik olarak algıladığı sürece bu fikir yenilik olarak kalacaktır. Yazar, yenilik sürecini ise zaman içinde kurumsal bağlamda baĢkalarıyla iĢlem yapan kiĢiler tarafından yeni fikirlerin geliĢtirilmesi ve uygulanması olarak tanımlamıĢtır. Hannan vd. de (1999: 280) Van de Ven’i (1986) destekler nitelikte, yeniliğin ―yeni‖

(15)

olmayabileceğini belirtmiĢtir. Bir baĢka deyiĢle, fikirler değiĢtirilebildiği, süreçlerin yeniden düzenlenebildiği veya yenilenebildiği sürece, yeniliğin bir uyarlama (veya taklit) eylemi olup olmadığı her zaman açık ve net olmayabilir.

1.1.2. Yeniliğin Önemi

Dünya ekonomileri büyük ölçüde bilgiye dayanmaktadır. Bilginin önemini anlayan ve ondan faydalanan pek çok geliĢmiĢ ekonomi, diğer ekonomiler karĢısında rekabetçi üstünlüklere ve yeteneklere sahip olmaktadır. Bu çerçevede daha yüksek düzeyde bilgi ve beceriye sahip olan insanlar daha baĢarılı olmakta, bilgiyi geliĢtiren iĢletmeler daha rekabetçi olmakta ve bilginin rolünü önemseyen ülkeler daha geliĢmiĢ olmaktadır.

Yeniliği belirleyen temel faktörlerden birisi bilgidir. Yenilik, iĢletmelerin yeni fikirleri üreterek ya da paylaĢarak sorunları çözdüğü ve çözüm bulduğu süreç sonucunda ortaya çıkmaktadır. Fikirler insanlar ve iĢletmeler arasında paylaĢılmakta olup, mevcut fikirler yenilik açısından incelenebilmekte ve baĢka bir biçime dönüĢebilmektedir. Bu fikirler iĢletildikten sonra, ortaya çıkan bilgi baĢkalarıyla paylaĢılabilmektedir (Hargadon ve Sutton, 1997: 716). Bilgi ve yenilik arasındaki iliĢki göz önüne alındığında, yeniliğin esas rolünü anlayan ve uygulayan ekonomilerin gittikçe yangınlaĢtığı söylenebilir.

Yenilikler, toplumun yaĢamını büyük ölçüde kolaylaĢtırmaktadır. Son yüzyıl ve günümüzdeki insanlarının yaĢamları kıyaslandığında, günümüzdeki toplumlarının geçmiĢtekilere göre çok daha fazla fırsata sahip oldukları görülmektedir. Örneğin, 20. yüzyılın sonlarında telefon ağları günümüzdeki kadar geliĢmiĢ değildi. Telefonlar, bügünkü kadar kullanıĢlı değildi ve ağ henüz küresel hale gelmemiĢti (Hargadon ve Sutton, 1997: 716).

Birçok araĢtırmacı yeniliği iĢ perspektifinden incelemektedir. Bu yaklaĢım, yeniliğin bir iĢletmenin iĢ ortamında ayakta kalabilmek için rakiplerine göre rekabet avantajı kazanmasına yardımcı olabilecek ana faktör olduğunu göstermektedir. Bir iĢletmenin, müĢterilerinin ihtiyaçlarını rakiplerinden daha iyi bir Ģekilde karĢılaması gerekmektedir. Rekabet avantajı; maliyet, yüksek kaliteli ürünler, hız ve yenilik gibi faktörler kullanılarak elde edilmektedir. ĠĢletme, tüketici tercihleri ve rekabet gibi çevresel değiĢikliklere uyum sağlamalıdır. Dolayısıyla, bir iĢletmenin pazar payını

(16)

korumak için yenilik yapması (pazara yeni mal ve hizmetleri tanıtması) gerekmektedir (Bateman ve Snell, 1999: 19).

Literatür, yenilikçi iĢletmelerin iĢ performanslarını geleneksel yapıya sahip olan iĢletmelere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. ĠĢ performansı olarak rakiplerle kıyaslandığında pazar payının, kârlılığın, büyüme oranının ve iĢ büyüklüğünün payı kabul edilmektedir. Yenilik, maliyet üstünlüğünün kaynağı olarak dikkate alındığı gibi maliyetleri azaltan veya mevcut mal ve hizmetlerin değiĢikliği olan tamamen yeni malların yaratılması olarak da ortaya çıkabilmektedir (Deshpande vd., 1993: 33).

Yenilik ayrıca literatürde bir büyüme kaynağı, baĢarılı ve geliĢen bir iĢletme kurmak için bir yol olarak da kabul edilebilmektedir. Bir iĢletme; yeni teknolojiler, yeni mal ve hizmetler, yeni pazarlara girerek ve yeni örgütsel biçimlerde çalıĢarak uzun vadede müĢteri değerini ve sadakati artırabilmektedir. Yeni iĢletmeler açılarak, bir taraftan yeni nakit akıĢı kaynakları ve hissedar değeri artırılırken, diğer taraftan iĢletmede hissedar değerini artırabilmektedir. Bu durum, malların geniĢlemesine yatırım yapmaya imkan sağlamaktadır (Janszen, 2000: 7).

Ürün teknolojisindeki yenilik ise, dağıtım kanallarının daha çekici ve etkili olmasını sağlayan bir tasarımdaki sorunları ve hataları ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca, süreç teknolojisindeki yenilik, mevcut iĢ gücü becerilerini daha etkili bir Ģekilde kullanmaya yardımcı olabilmektedir. Bu değiĢiklikler iĢletmenin kurulmuĢ yetkinliğini korumakta ve becerilerini güçlendirmektedir. Bu tür yenilikler, sektöre giriĢ engellerinin yaratılması ve ikame malların tehdidinin azaltılması aracılığıyla rekabeti etkilemektedir (Abernathy ve Clark, 1984: 6).

1.2.Yenilik Süreci

Bazı araĢtırmacılar tarafından bir iĢletmenin kuruluĢunun sebebi (Mueller ve Thomas, 2000: 57) olarak tanımlanan yenilik, fikir olarak oluĢumundan baĢlayarak nihai mal veya hizmet olarak tüketiciye sununcaya kadar gerçekleĢtirilen faaliyetler bakımından bir süreç olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda yenilik, bir ürünün tanıtımı Ģeklinde tek bir sonuç olabileceği gibi, baĢka yeni ve değiĢmiĢ süreçleri ve malları sunma süreci olarak da ortaya çıkmaktadır (Lundvall, 2016: 22).

(17)

Yenilik; yeni veya geliĢtirilmiĢ bir mal, süreç, teknik veya yöntemden kaynaklanan üretimde bir değiĢiklik anlamına gelmektedir. Literatürde, yenilik sürecini kapsayan farklı aĢamalar tanımlanmıĢtır. Örneğin Johnston (1966: 160), iĢletme içinde yeniliğin öncüsü dört adımlık bir akıĢ belirtmektedir:

1. AraĢtırmaya yol açan geliĢmiĢ bir ürüne veya sürece duyulan ihtiyacın tanınması veya yeni fikir. Bu aĢamada buluĢ ortaya çıkabilmektedir. 2. Ortaya çıkan yeni fikrin teknik ve ekonomik yararı doğrulandığı takdirde,

geliĢtirme çalıĢmaları ve deneme üretimi devam etmektedir.

3. Yeni ürünün ortaya çıkmasıyla baĢlayan süreç, yeniliğin iyileĢtirilmesi ile devam etmektedir, aynı zamanda bu iyileĢtirme ve elde edilen sonuçları sektördeki diğer iĢletmelere ve sanayilere doğru yayılmaktadır.

4. Yeniliğin iyileĢtirilerek ulusal düzeyde bir mal ve hizmet yayılmasının sonucunda, iĢletmeler uluslararası seviyeye ulaĢabilmektedir.

Ekonomist Abbott Usher da, yeniliğin dört aĢamalı bir süreç olduğunu belirtmektedir (Robertson, 1967: 15):

1. Sorunun algılanması: çözülmesi gereken bir sorun olmalıdır. 2. Ortamın ayarlanması: bazı etkinlikler yapılandırılmaktadır.

3. Karar verme eylemi: birçok uygun çözüm olabileceğinden dolayı, sorunu iyi anlamak ve doğru karar vermek gerekmektedir.

4. EleĢtirel inceleme: yenilikler analiz edilmelidir.

Evan ve Black (1967: 520), yenilik sürecini iĢletme düzeyinde tanımlamıĢlardır. Yeni bir fikir üretildikten sonra, bu fikir uygulanabilir hale getirebilmelidir. Bu çerçevede yeniliği geliĢtiren bir yönetici, örgütsel hedefleri göz önünde bulundurarak bu fikri diğer yöneticilere ve üst yönetime önermeli ve yapılabilirliği konusunda ikna etmelidir. Ayrıca yönetici, fikrini üst yönetime önermelidir. Bununla birlikte yenilik fikri, kabul edilmesine rağmen uygulanamayabilir.

Utterback’e (1974:621) göre ise yenilik süreci üç aĢamadan oluĢmaktadır: 1. Fikir üretilmesi: piyasa ve olası teknoloji hakkında bilgi toplanması; 2. Problem çözme veya geliĢtirme: teknik hedeflerin belirlenmesi ve

mümkün çözümlerin üretilmesi;

(18)

Yenilik sürecinin karmaĢıklığından dolayı, onun içerisindeki faaliyetleri açıklayan literatürde iki temel kavramsal model bulunmaktadır (ġekil 1.1).

ġekil 1.1. Yenilik Süreci Seri ve Paralel Modeller

Kaynak: Teece, 1989: 36-38.

Daha geleneksel olan seri model, yenilik sürecini ardıĢık olarak sunmaktadır. AraĢtırmadan geliĢtirmeye, tasarıma, üretime, daha sonra ise pazarlama, satıĢ ve hizmete kadar giderek birçok aĢamadan oluĢmaktadır. Bu model herhangi bir aĢamada geri bildirim içermemektedir. Bununla birlikte, bu aĢamalar tüm yenilikler için gerekmediğinden dolayı bu model her yenilik için uygun olmamaktadır. Örneğin, süreç yenilikleri için pazarlama aĢaması gerekmemektedir (Teece, 1989: 36).

Bu modelin aksine, paralel model tüm çalıĢmaların iĢbirliği içinde yapılması gerektiği anlamına gelmektedir. Bu model, yeni ürünlerin hızlı bir Ģekilde geliĢtirmesi için farklı eylemler arasında iletiĢimin önemini vurgulamaktadır.

(19)

Süreçteki bağlantılar ise iĢletmeler-arası ve iĢletme-içi olmak üzere iki Ģekilde olabilmektedir. Bu bağlantılar, müĢteri ihtiyaçları ile teknolojik fırsatlar arasındaki bağlantıyı göstermesi açısından önemlidir (Teece, 1989:36).

Leonard ve Sensiper (1998: 116), yenilik sürecinin tekrarlı olduğunu ileri sürmektelerdir. Yazarlara göre yenilik süreci; arama ve seçim, keĢif ve sentez, ve bu dört sürecin sürekli tekrarından oluĢmaktadır. Bu bağlamda yenilik, bir çok yeniliğin birleĢtirilmiĢ bir bütünü olarak görülmektedir.

GüleĢ ve Bülbül (2004: 184) yenilik sürecinin altı aĢamadan oluĢtuğunu ileri sürmektedir:

1. Yenlik fikirlerinin toplanması aşaması: Yenilik süreci fikir araĢtırma ile baĢlamaktadır. Çoğunlukla müĢteri istek ve ihtiyaçları en uygun kaynaklardır.

2. Fikirlerin değerlendirilmesi aşaması: Toplanan fikirlerin iĢletmenin amacına uygun olup olmadığı (içsel değerlendirme) ve müĢteriler tarafından nasıl algılandığı (dıĢsal değerlendirme) incelenmektedir. 3. İşletme analizleri aşaması: Bu aĢamada yenilik fikirler ve pazarlama

stratejiler belirlenmekte ve maliyet analizleri yapılmaktadır.

4. Ürün geliştirme aşaması: Yenilik fikrinin ürüne dönüĢtürülüp dönüĢtürülmeyeceği değerlendirmek amacıyla prototipler oluĢturulmaktadır.

5. Pazar testi aşaması: Bu aĢamada yeni ürün belirli pazarlarda sunularak, onun potansiyel satıĢları ölçülmekte ve hataları tespit edilmektedir. 6. Ticarileştirme aşaması: Yeni ürün pazar testlerini baĢarıyla geçtiğinde

iĢletme onu büyük miktarlarda üretmekte ve pazarlama çabalarında bulunmaktadır.

1.2.1.Yenilik Kaynakları ve Yeniliği Etkileyen Faktörler

ĠĢletmelerin önemli bir kısmı, yenilik geliĢtirme ve geliĢtirilen yeniliklerin uygulaması konusunda baĢarılı olamamaktadır. Bu durum genellikle iĢletmenin sermaye yapısı ve Ar-Ge’ye ayırılan paylarla iliĢkilendirilmektedir. Bununla birlikte sermaye yapısı yeterli olan ve Ar-Ge’ye yeterince kaynakları ayıran iĢletmeler içinde bile baĢarı düzeyleri farklılaĢtığı görülmektedir. Naylor (1999: 731), bazı iĢletmelerin

(20)

geliĢtirilen yeniliklerin uygulama konusunda ve diğerlerinden neden daha baĢarılı olduklarını veya bu sürece etki eden faktörleri üç baĢlıkta açıklamaya çalıĢmıĢtır:

1. Bireysel perspektif: Ġnsanları örgütsel değiĢiklikleri belirleyen ana faktör olarak görmektedir. IĢletme içindeki yeniliğin geliĢmesi, çalıĢanların kiĢisel niteliklerine ve davranıĢlarına bağlıdır.

2. Kurumsal perspektif: Yeniliğin iĢletmenin özellikleri tarafından düzenlendiğini belirtmektedir. Bunlar; kurumsal yapı, iĢletme büyüklüğü, ve stratejisi, uygulanan teknoloji ve Ar-Ge'yi içermektedir.

3. Çevresel perspektif: Yeniliğin çevre tarafından etkilendiğini varsaymaktadır. Bu yaklaĢım, yenilikçi faaliyetlerin iĢ ya da sektörlerin kültürel tarzına bağlı olabileceğini belirtmektedir.

Drucker (1985: 68), iç ve dıĢ olmak üzere iki ana yenilik kaynağı ileri sürmektedir. Ġç kaynaklar iĢletmenin iç dinamiklerini, dıĢ kaynaklar ise iĢletme dıĢ çevresindeki dinamikleri ifade etmektedir (Tablo 1.1):

Tablo 1.1.Yenilik kaynakları

Ġç kaynaklar DıĢ kaynaklar

 Uyumsuzluklar: yenilik için fırsatlar yaratabilmektedir.

 Beklenmeyen anlaĢmalar:

beklenmeyen hatalar ve baĢarılar yenilik için bir fırsat kaynağı olabilmektedir.

 Süreç ihtiyaçları: yöneticiler, yenilik gerektiren süreçlere bakmalıdır.

 Sektör ve pazar değiĢiklikleri: piyasadaki veya sektördeki değiĢiklikler, yeniliklerin üretilmesi için avantajlı bir ortam yaratabilmektedir.

 Demografik değiĢiklikler: yenilik üretimi nüfus, yaĢ, coğrafik konum, eğitim vb. göre değiĢebilmektedir.  Algı değiĢiklikleri: Algı değiĢiklikleri

yeni yeniliklerin yaratılmalası için fırsat vermektedirler.

 Yeni bilgi: Yenilik, ortaya çıkan yeni bilgiden etkilenmektedir.

Kaynak: Drucker, 1985: 68.

Knight ve Cavusgil (2004: 126) yenilik kaynaknaklarını Ģu Ģekilde belirlemiĢlerdir:

 IĢletmenin iç bilgisine dayanan araĢtırma ve geliĢtirme, BaĢkaları tarafından geliĢtirilen yeniliklerin taklit edilmesi.

(21)

Yenilik bir değiĢiklik anlamına geldiğinden dolayı bazı araĢtırmacılar risk almayı yeniliğin önemli bir kaynağı olarak tanımlamıĢlardır (Barasa vd., 2017: 282; Sunder vd., 2015: 1).

Buraya kadar yapılan açıklamalardan görüldüğü gibi, yenilik kaynakları genel anlamda iĢletmenin iç ve dıĢ çevresiyle iliĢkilendirilebilmektedir. Bununla birlikte bu kaynakları etkileyen, bir baĢka deyiĢle yeniliğe etki eden faktörlerin de olduğu değerlendirilmektedir. Örneğin, Johnston'a (1966: 165) göre yeniliği etkileyen faktörler aĢağıdaki Ģekildedir:

 AraĢtırma ve GeliĢtirme faaliyetleri.  Bilgi alımı ve akıĢı.

 Yetenek.

 Ekonomik ve pazar yapısı.

 Yatırım ve finansman bulunurluğu.

Rothwell (1992: 227) ise, bu faktörleri taktik ve stratejik olmak üzere iki gruba ayırmıĢtır (Tablo 1.2). Taktik faktörler, baĢarılı iĢletmelerin yenilik sürecinde yaptığı uygulamaları ile bağlı olmakla birlikte, stratejik faktörler ise yeniliğin uygulanması için gereken koĢulları ifade etmektedirler. Acs ve Audretsch’ da (1988: 688) Johnston’ı (1966) destekler nitelikte Ar-Ge'ye yapılan yatırımların iĢletmenin yenilikçi faaliyetlerini etkilediğini ileri sürmüĢtür.

Tablo 1.2. ĠĢletme Ġçindeki Yenilik Ġçin Gereken Taktik ve Stratejik Faktörler Taktik Faktörler Stratejik Faktörler

Iç ve dıĢ iletiĢimin kurulması Üst yönetimin yeniliği desteklemesi Yeniliğin kurumsal görev olarak

görülmesi

Yenilik önemli rol aldığı uzun vadeli kurumsal strateji

Dikkatli planlama ve proje kontrol prosedürlerinin uygulanması

Büyük projelere uzun vadeli sadakat GeliĢtirme çalıĢmalarında verimlilik ve

yüksek kaliteli üretim

Kurumsal esneklik ve değiĢiklik duyarlığı

Güçlü pazar oryantasyonu Üst yönetimin risk onayı

MüĢterilere iyi bir teknik servis sağlanması

Belirli önemli bireylerin bulunması Yüksek kalite yönetim

(22)

1.2.2. Yenilik Yayılımı

Yeni ürün ya da yenilik ortaya çıktığında onu potansiyel olarak benimseyebilen kiĢiler farklı zamanlarda kabul etmektedirler (Mahajaran vd.,1990). Bu bağlamda bireylerin yenilikleri ya da yeni ürünleri benimseme zamanlarını açıklamak amacıyla araĢtırmacılar tarafından yenilik yayılımı teorisinden bahsedilmektedir (Al-Jabri ve Sohail, 2012: 380).

Literatürde en popüler yenilik yayılımı teorisi olan Rogers Yenilik Yayılımı Teorisi’ne göre yenilik, sosyal sistem ya da belli bir alan içinde bireyler tarafından yeni veya bilinmeyen olarak algılanan bir fikir, süreç veya teknolojidir (Zhang vd., 2015: 3). Bu teoriye göre yenilik yayılımı, yeniliğin sosyal sistemin üyeleri arasında zamanla belirli kanallardan iletildiği bir süreçtir (Rogers, 1983: 5).

Yeniliğin yayılımını ve yenilik benimseme sürecindeki fikir liderliğini S-Ģekilli dağılma eğrisi ile 1903 yılında ilk olarak sosyolog Gabriel Tarde açıklamaya çalıĢmıĢtır. Tarde’ye göre toplum içindeki bazı bireyler yenilikleri baĢkalarına göre daha erken benimseyerek diğer potansiyel benimseyiciler için fikir liderlerinin rolünü oynamıĢlardır (Rogers, 1976: 290; Dearing, 2009: 506).

S-Ģekilli dağılım egrisini 1969 yılında Bass tarafından ileri sürülen yeni ürünlerin ilk-satın alma büyümesini (zaman içinde benimsenmesinin birikimli dağılımını) temsil eden teorik yeni ürün modeli de desteklemektedir. Bu model, Bass yeni ürün yayılımı modeli olarak da adlandırılmaktadır (Mahajan vd., 1995: 79).

Bass modeli, yeniliğin potansiyel benimseyicilerin, iletiĢim araçları ve ağızdan ağıza olmak üzere iki iletiĢim aracı tarafından etkilendiğini varsaymaktadır. Bu modele göre yenilik benimseyicileri iki grup içermektedirler. Bir grup sadece iletiĢim araçlarından (dıĢ etki), diğer grup ise sadece ağızdan ağıza iletiĢiminden (iç etki) etkilenmektedir. Ġlk grup yenilikçiler, ikinci grup ise taklitçiler olarak adlandırılmıĢtır. ġekil 1.2’de görüldüğü gibi Bass modeli, yenilikçi grubunun (iletiĢim araçlarından dolayı benimseyen insanlar) yayılım sürecinin herhangi bir aĢamasında mevcut olduğunu varsaymaktadır (Mahajan vd., 1990: 2).

(23)

ġekil 1.2. Bass Modelinde DıĢ ve Ġç Etkilerine Göre Benimsenme

Kaynak: Mahajan vd., 1990: 4.

Yenilik yayılımı, mesajların (yeni fikirlerin) yayılmasını sağlayan bir iletiĢim türü olarak tanımlanabilir (Mahajan vd., 1990: 1). Bu bağlamda yenilik yayılımı; yenilik, iletiĢim kanalları, süre, sosyal sistem olmak üzere dört ana unsurdan oluĢmaktadır (Rogers, 1983: 10):

 Yenilik, bir birey veya baĢka benimseme birimi tarafından yeni olarak algılanan bir fikir, uygulama veya nesnedir.

 ĠletiĢim kanalları, bir mesajın (yenilik olan) bir bireyden diğerine iletildiği araçlardır.

 Zaman boyutu, (1) yenilik kararının verilmesi için geçen süre, (2) sistemin diğer üyeleri ile kıyaslandığında sistemdeki her bir üyenin yeniliği diğerlere göre ne kadar erken benimsediği ve (3) genellikle belirli bir zaman döneminde yeniliği benimseyen sistemin üye sayısı olarak ifade edilmektedir.

 Sosyal sistem, yayılımın meydana geldiği ve ortak bir hedefe ulaĢmak için ortak problem çözme çabalarında bulunan birbiriyle iliĢkili birimler kümesidir.

S-Ģekilli dağılım eğrisini kullanarak, 1962’de Rogers literatürde farklı disiplinlerde sıkça kullanılan yenilik yayılımının zaman boyutuna dayanan yenilik benimseme sınıflandırılması önermiĢtir (Mahajan ve Wind, 1985: 1). Eğride

(24)

gösterilen sınıflar (ġekil 1.3) Gelenekçiler, Kuşkucular, Sorgulayıcılar, Öncüler ve Yenilikçiler olarak isimlendirilmiĢ olup bu sınıflandırma da evrimsel bir yaklaĢım ileri sürülmektedir (Rogers, 1971: 246).

ġekil 1.3. Rogers’in Yenilikleri Benimseme Sınıflandırması

Kaynak: Rogers, 1983: 247.

ġekil 1.3’te görülebileceği gibi araĢtırmacıların yenilikleri benimseme sınıflandırmasına yardımcı olan dağılma eğrisindeki ana değiĢken zamandır. Bir dönemde yenilikleri benimseyen kiĢi az sayıda bulunduğunda, eğri yavaĢça yükselmektedir. Sonrasında, sistemdeki bireylerin yarısı yeniliği benimseyene kadar eğri en yüksek noktaya ulaĢmaktadır (hızlanmaktadır). Sonrasında eğri, kalan bireyler nihayet yeniliği kabul ettikleri zamana kadar giderek yavaĢ bir hızda artmaktadır. Rogers’a göre dağılım eğrisinin normal olmasından dolayı ortalama ve standart sapma onun özellikleri olarak yenilikleri benimseme sınıflandırılmasında kullanabilmektedir. Dağılma eğrisi, katılımcıların yüzde hesabına göre oranına uyan kategorilere bölünmektedir. Eğride bulunan ortalamanın her yanındaki standart sapmaları ise, dikey çizgiler olarak gösterilmektedir (Rogers, 1983: 246).

Yazara göre eğrideki ’nin solunda bulunan alan, yenilikleri ilk

benimseyenleri yani yenilikçileri temsil etmektedir. ile arasındaki alan, yenilikleri ikinci sırada benimseyenleri yani öncüleri kapsamaktadır.

(25)

Ġnovasyonları benimseme düzeyine göre sorgulayıcılar alanında yer almaktadır. Kuşkucular, ile onun sağındaki bir arasında yer almaktadır. Eğride kalan diğer alan gelenekçileri içermektedirler. Eğri, ortalamanın solunda üç, sağında iki kategori bulunduğundan dolayı asimetriktir (Rogers, 1983: 246).

Yenilikleri benimseyenlerin her sınıfı kendi özelliklerine sahiptir. Rogers’in yenilikleri benimseme düzeyleri ve bu düzeylerin genel özellikleri Tablo 1.3’de özetlenmiĢtir.

Tablo 1.3. Yenilikleri Benimseme Düzeyleri ve Özellikleri

Düzey Özellikler

Yenilikçiler

Yenilikçilerin esas özelliği cesurluk olup yeni fikirlere ve daha geniĢ sosyal

iliĢkilere açık davranmalarıdır. Ayrıca yenilikçiler, yenilikler konusunda belirsizlik olmasına rağmen onları kabul etmeye hazırdırlar. Yenilikçiler, teknolojik bilgileri algılama ve uygulama becerisine de sahiptirler. Bununla birlikte yenilikçiler, yeni fikirleri benimsedikleri için sosyal sistemin içinde oldukça önemli bir yere sahiptirler.

Öncüler

Öncüler, sistemdeki bireylerin çoğuna rol model olarak hizmet etmektedir.

Öncüler, yenilikleri potansiyel benimseyenler olup yenilikleri benimsemeden önce yenilikçilere danıĢmaktadırlar. Yazara göre öncüler, yeni düĢünceleri uygulamakta ve daha sonra değerlendirmelerini diğerlerine aktarmaktadırlar. Böylece öncüler, sonraki yenilikleri benimseyenler için yönlendirici rol oynamakta ve baĢkalarının takdirini kazanmaktadırlar.

Sorgulayıcılar

Sorgulayıcılar, öncüler ile kuĢkucular arasında birbirine bağlılığı

sağladıklarından dolayı sistemde önemli bir yere sahiptirler. Sorgulayıcıların esas özelliği, yenilikleri benimseme konusunda ihtiyatlı karar vermeleridir. Aslında sorgulayıcılar, yeni fikirleri benimsemeye heveslidirler. Ancak yenilikleri benimsemek için biraz daha uzun zamana ihtiyaç duymaktadırlar.

Kuşkucular

Kuşkucuların ana özelliği Ģüpheciliktir. Sistemdeki bireylerin çoğu yenilikleri

benimseyene kadar kuĢkucular yeni fikirleri kabul etmemektedirler. Kuşkucular, yenilikleri benimsemek için benimsenecek fikirlerin güvenliğinden emin olmalıdırlar.

Gelenekçiler

Gelenekçiler, yenilikleri en son benimseyenlerdir. Onların kararları önceki

nesillerin kararlarına dayanmaktadır ve aldıkları kararlardan Ģüphe duymaktadırlar. Esas olarak aynı geleneksel görüĢlere sahip olan insanlarla etkileĢim içindedirler. Ayrıca, gelenekçiler yeni fikirleri benimsedikleri zaman,

yenilikçiler tarafından benimsenen daha yeni bir fikir ortaya çıkabilmektedir.

Kaynak: Rogers, 1983: 246

Kurumsal açıdan bakıldığında benimseme süreci; yeni bir mal, hizmet veya fikir kabul etmek için bir yeniliğin potansiyel benimseyicinin geçirereceği aĢamaları ifade etmektedir. Yeniliğin kurumsal olarak benimsenme süreci başlangıç ve uygulama olmak üzere 2 esas aĢamadan oluĢmaktadır. BaĢlangıç aĢamasında iĢletme yenilik hakkında bilgi elde etmekte ve değerlendirilmektedir. Sonrasında iĢletme,

(26)

yeniliği satın almak veya uygulamak için karar vermektedir (Frambach vd., 2002: 164).

1.3.Yenilik Türleri

Yeniliklerin tipolojisi, onun etkilerine ve sektörüne göre değiĢmektedir. Literatürde yenilikler ürün, üretim süreçleri, yeni malzemeler ve kaynaklar, yeni piyasalar, yeni iĢletme biçimleri ve yeni yönetim biçimleri vb. açısından araĢtırılmaktadır (Top, 2008: 215). AĢağıda farklı araĢtırmacılar tarafında yapılan yenilik türlerinin sınıflandırmaları yer almaktadırlar:

Garcia ve Calantone (2002: 117)’ye göre yenilik türleri beĢ kategoriye ayrılmakta ve yenilikler kategori içinde de farklılaĢabilmektedir:

 Sekizli kategori: Yeniden düzenlenmiĢ /yeni parçalar /yeniden pazarlama /iyileĢtirmeler /yeni ürünler /yeni kullanıcı /yeni pazar /yeni müĢteriler vb.

 BeĢli kategori: Sistematik /küçük /büyük/kademeli/kayıtsız vb.

 Tetra sınınflandırma: Kademeli/birimsel/mimari/radikal, kademeli/evrimsel pazar/ evrimsel teknik/radikal, kademeli/pazar buluĢu/teknolojik buluĢ/radikal, niĢ oluĢturma / mimari / düzenli / devrimci vb.

 Üçlü sınınflandırma: DüĢük yenilikçilik / orta yenilikçilik / yüksek yenilikçilik, kademeli / yeni nesil / radikal yeni vb.

 Ġkili sınıflandırma: Süreksiz / sürekli, radikal / rutin, evrimsel / devrimci ve radikal /kademeli vb.

Solo (1951: 419) ise, bir iĢletmenin yeni üretim imkanlarını bulmak ve tasarlamak için araĢtırma ve geliĢtirme kullandığını belirtmiĢtir. AĢağıda bulunan yenilik türleri Ar-Ge’nin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır:

Ürün değiĢimi

 Üretim süreci değiĢimi

 Uygulamada ya da ürün veya süreç kullanımının değiĢimi  Yeni ürünler veya süreçler

 Yan ürünlerin kullanımı  Teknik hizmetler

(27)

Robertson (1967: 15) ise yenilikleri onların etkilerine göre sınıflandırmıĢtır:  sürekli yenilikler (mevcut ürünlerin değiĢtirilmesi)

 dinamik olarak sürekli yenilikler (yeni ürünlerin geliĢtirilmesi veya eski ürünlerin değiĢtirilmesi)

 süreksiz yenilikler (yeni ürünlerin üretilmesi)

Literatürde çoğu zaman yenilikler sisteme, öncelikli odaklarına ve sonuçlarına ya da etkilerine göre sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırılma Tablo 1.4’te görülmektedir (GüleĢ ve Bülbül, 2004: 129):

Tablo 1.4. Genel Yenilik Türleri Sisteme göre Öncelikli odaklarına

göre

Sonuç/etkilerine göre

ProgramlanmıĢ Ürün yenilikleri Kademeli yenilikler

ProgramlanmamıĢ Süreç yenilikleri Radikal yenilikler

Örgütsel yapı yenilikleri Uygulama yenilikler Ġnsan Kaynakları

yenilikleri

Teknik yenilikler Kaynak: GüleĢ ve Bülbül, 2004: 129.

Bununla birlikte yenilik türleri literatürde ürün ve süreç, radikal ve kademeli ile teknik ve teknolojk ve teknolojik olmayan (idari, örgütsel) geniĢ kategoriler içinde de incelenebilmektedir. Bazı araĢtırmacılar bu temel türlere diğer yenilik türleri de dahil etmiĢlerdir. Örneğin, Gopalakrishnan ve Damanpour (1997: 18-19) en yaygın ürün ve süreç, radikal ve kademeli, ve teknik ve idari olmak üzere yeniliklerin üç grupları belirtmiĢtir:

 Ürün ve süreç: Süreç yenilikleri, örgüt için yeni olan ve nihai malları üretmek için kullanılan araç ve becerilerdir. Ürün yenilikleri ise, tüketiciye göre yeni olan gerçek mallardır.

 Radikal ve kademeli: Bu tür yenilikler, yaptıkları değiĢim derecesi ile nitelenmektedir. Radikal yenilikler, faaliyetlerde önemli değiĢiklikler ile, kademeli yenilikler ise iĢletmenin mevcut kabiliyetlerinin geliĢtirilmesi ile alakalıdır.

 Teknik ve idari: Teknik yenilikler, sadece teknolojik yeniliklerden kaynaklanmamaktadır. Bunlar, iĢletmenin temel faaliyetine iliĢkin ürün

(28)

ve süreçleri kapsamakta olup iĢletmenin teknik sisteminde ortaya çıkmaktadırlar. Teknik yenilik, iĢletmenin teknik sisteminin performansını artırmaktadır. Ġdari yenilikler ise iĢletmenin temel faaliyetine dolaylı olarak, yönetimine ise doğrudan bağlıdır.

Durna (2002: 66) ürün ve süreç yenilikleri, radikal ve yavaş ilerleyen yenilikler ve işletmeye yönelik yenilikler olmak üzere üç yenilik türünü tanımlamıĢtır. YavaĢ ilerleyen yenilikler; kalite, perfomans ve güvenlik vasıtasıyla mevcut teknolojik yeteneklerde iĢlevsel yeteneğini geliĢtirmekteler. IĢletmeye yönelik yenilik türleri ise aĢağıdaki Ģekilde açıklanabilmektedir:

 Sektör oluĢturan yenilikler, yeni pazarlarda uygulanmakta ve büyük yatırımı gerektirmekteler.

 Performans geliĢtiren yenilikler; yeni ürün performansını geliĢtirip onun rekabetçi avantajını sağlamaktadır.

 Teknolojik reorganizasyon yeniliği, yeni bir ürün sunmak amacıyla yapılan teknolojilerin birleĢtirilmesi ile ilgilidir.

 Marka yeniliği; satın alma eğiliminin oluĢturulmasıyla ilgilenmektedir.  Üretim süreci yeniliği; üretim sürecini desteklemek, onun hızını artırmak

ve maliyetini azaltmak amacıyla yapılmaktadır.

 Tasarım yeniliği; imaj üzerine yapılan bir yenilik olup, ürünün etkinliğini artırabilmektedir.

 Yeniden düzenleme yeniliği bir ürünün parçalarının değiĢtirilmesidir ve ürün performansını geliĢtirmek amacıyla da kullanılabilmektedir.

 Hizmet yeniliği; maliyet azaltmak ve kalite ve hız artırmak amacıyla yapılmaktadır.

 Paketleme yeniliği performans, depolamayı geliĢtirebilmekle beraber, kullanım kolaylığını sağlayabilmektedir.

1.3.1.Ürün ve Süreç Yenilikleri

Literatüre göre Schumpeter yeni ürün, yeni üretim yöntemleri, yeni kaynaklar, yeni pazarlar ve yeni organizasyon olmak üzere beĢ ana yenilik türünü belirtmiĢtir. Bununla birlikte, bu konu üzerine yapılan çalıĢmaların çoğunda bunlar,

(29)

iki baĢlık altında ürün ve süreç yenilikleri olarak adlandırılmaktadır (Crossan ve Apaydin, 2010: 1155).

Ürün yeniliği, asıl mala yönelik yapılan değiĢiklik ile, süreç yeniliği ise mal üretme yöntemleriyle ilgili değiĢikliklerle ilgilidir. Utterback ve Abernathy’ye (1975: 642) göre ise ürün yeniliği, bir kullanıcı veya pazar ihtiyacını karĢılamak için pazara sunulan yeni bir teknoloji veya teknolojilerin birleĢimidir. Bununla birlikte, ürün yeniliği de bir süreç olarak tanımlanabilmektedir (Gupta vd., 1986: 7).

Ürün yeniliği, bir ürünün kalitesinin geliĢimi olarak da tanımlanabilir. Süreç yeniliği ise, iĢletmenin maliyet azalması olarak betimlenebilir (Bonanno ve Haworth, 1998: 497). Ürün yeniliği, yeni ya da mevcut ürün veya hizmetin rekabet değerini artıran ve daha büyük pazar payını kazandıran bir değiĢimdir. Süreç yeniliği ise ürün yeniliğini geliĢtirmek amacıyla uygulanan bir yenilik tipidir (Durna, 2002: 66).

OECD’nin Oslo Manual’da da (2005: 48) ürün ve süreç yeniliklerinin tanımlarına yer verilmiĢtir. Buna göre ürün yeniliği, özellikleri veya kullanım amaçlarına göre yeni veya önemli ölçüde geliĢtirilmiĢ bir ürün ya da hizmetin pazara sunulmasıdır. GeliĢmeler olarak teknik özelliklerde, bileĢenlerde, materyallerde veya diğer fonksiyonel özelliklerde değiĢiklikler kabul edilmektedir. Ürün yeniliklerinde yeni bilgi veya teknoloji veya mevcut bilgi veya teknolojilerin yeni kombinasyonları kullanılmaktaktadır. Ürün yenilikleri, yeni ürünlerin ve hizmetlerin pazara sunulması olarak, aynı zamanda da mevcut ürün ve hizmetlerin fonksiyonel veya kullanıcı özelliklerinde geliĢtirmeleri olarak uygulanabilir.

Bunların uygulanması için büyük değiĢikliklerin ya da farklılıkların yapılması gerekmemektedir. GeliĢtirilen ürün yeniliklerin müĢterilere kolaylıklar sağladığından dolayı bunların büyüklüğü değil, müĢteri ihtiyaçlarını karĢılayıp karĢılamadığı önemlidir (Uzkurt, 2017: 26).

Süreç yenilik ise, yeni veya önemli ölçüde geliĢtirilmiĢ bir üretim veya dağıtım yönteminin uygulanması (teknik, malzeme ve / veya yazılımlarda önemli değiĢiklikler) olarak tanımlabilir. Süreç yeniliğin amacı, üretim veya teslimat birim maliyetlerini azaltmak, kaliteyi artırmak veya yeni veya önemli ölçüde geliĢtirilmiĢ mal ve hizmetleri üretmek olabilmektedir. Hizmet odaklı iĢletmelerde kullanılan malzeme ve yazılımlarda ya da süreçler ve yöntemlerde önemli değiĢiklikleri kapsamaktadırlar (OECD, 2005: 49).

(30)

Ürün ve süreç yenilikleri, iĢletmenin yenilik faaliyetleri üzerine etki sağlamaktadır. Örneğin, ürün yeniliğini pazara sunan iĢletmeler yeni ürün geliĢtirmesine ya da teknolojilerin geliĢmesine odaklanmalıdır; süreç yeniliklerini olarak yeni örgütsel yöntemlerini pazara sunan iĢletmeler ise bilgi ve yönetim kültürüne odaklanmalıdır (Ar ve Baki, 2011: 1761).

1.3.2.Radikal ve Kademeli Yenilikler

ĠĢletme içindeki yenilik ile ilgili literatürde ortaya çıkan teorik tipolojilerden biri, radikal ve kademeli yenilikler Ģeklindeki ayırımıdır. Radikal yenilik, benzersiz bir strateji ve yapısal düzenlemeler gerektirirken, kademeli yenilik, mevcut pazarlama odaklı stratejileri gerektirmektedir (Ettlie vd., 1984: 683).

Radikal yenilikler iĢletme veya bir sektörün faaliyetlerinde ve mevcut uygulamalarında önemli değiĢiklikleri öngörmektedirler. Yüksek derece radikal yenilikler, çevresel belirsizliği önemli ölçüde artırır ve iĢletmelerin dönüĢümü ile sonuçlanır (Gopalakrishnan ve Damanpour, 1996: 18).

Chandy ve Tellis (1998: 476), bu tür yenilikleri literatürde var olan birçok yeniliğin altında bulunan teknoloji ve pazar olmak üzere iki ana faktör kullanarak tanımlamayı önermiĢlerdir. Birinci faktör, yeni bir üründeki teknolojinin önceki teknolojilerden hangi ölçüde farklı olduğunu belirlemektedir. Ġkinci faktör, yeni ürünün temel müĢteri ihtiyaçlarını mevcut ürünlerden ne kadar iyi karĢıladığını belirlemektedir. Bu faktörlere göre radikal ve kademeli yenilikler Ģöyle tanımlanabilir:

Kademeli yenilikler teknolojisinde nispeten küçük değiĢiklikler içermekte ve dolar baĢına nispeten düĢük artan müĢteri avantajlarını sağlamaktadır. Radikal yenilikler ise büyük ölçüde yeni teknolojiyi içermekte ve mevcut ürünlere göre dolar baĢına önemli ölçüde daha fazla müĢteri faydası sağlamaktadır.

Garcia ve Calantone (2002: 112) da teknolojinin yenilik ile bağlı olduğunu ve yeniliklerin sadece üretim geliĢtirme aĢamalarında değil, aynı zamanda ürünün değiĢtirilebileceği yayılma sürecinde de meydana gelmediğini belirtmektedir. Bu nedenle radikal yenilik; yayılmanın ilk aĢamalarında ortaya çıkan bir ürün, kademeli yenilik ise ileri aĢamalarda meydana gelen bir üründür. Bununla birlikte kademeli

(31)

yenilikler, mevcut pazarda mevcut teknoloji için özellikler, faydalar veya geliĢmeler sağlayan ürünler olarak tanımlanabilir (Garcia ve Calantone, 2002: 121).

Radikal yenilikler, tamamen yeni mal ya da hizmetin üretilmesini ifade etmektedir. Bu tür yenilikler genelde giriĢimci iĢletmeler ve bireyler tarafından gerçekleĢilmektedirler. Radikal yenilikler iĢletmelerin yeni pazarlara giriĢlerinde temel olup iĢ uygulamalarında önemli değiĢiklikler gerektirirler (GüleĢ ve Bülbül, 2004: 132).

Cabello-Medina vd.’ de (2006: 82) radikal yeniliğin teknolojideki değiĢim derecesi (veya yeni bilgi) ile ilgili olduğunu ileri sürmektedir. Bazı araĢtırmacılar radikal yeniliklerin teknolojideki devrimsel değiĢimler olduğunu, kademeli yeniliklerin ise mevcut teknolojide küçük geliĢmeler olduğunu ileri sürmektelerdir. Radikal yenilikler, iĢletmenin mevcut uygulamalarında büyük ölçüde değiĢikler, yüksek risk ve maliyetler, daha az deneyim, iĢ karmaĢıklığı ve belirsizliği ile iliĢkilendirilmektedir.

Kademeli yenilik, rekabetin çok olduğu pazarlarda faaliyette bulunan iĢletmelerin baĢarısı için önemli bir stratejik araçtır. Kademeli yenilikler, radikal yeniliklerden daha ucuz olmakla birlikte çok daha hızlı bir Ģekilde operasyonel hale getirilebilmektelerdir (Bhaskaran, 2006: 76).

Kademeli yeniliklerin maliyeti düĢük olduğundan dolayı bunlar üretim yapan iĢletmeler tarafından çok sayıda uygulanabilmektedir. Kademeli yenilikler iĢletme performansı üzerine doğrudan etki sağlamakta, radikal yenilikler ise, iĢletme performansı üzerindeki etkiyi yeni ürün performansı aracılığıyla sağlamaktadır Chang vd. (2014: 245).

1.3.3.Teknik ve Teknik Olmayan Yenilikler

Yeni ürünler, yeni üretim teknolojileri ve iĢin yeniden tasarımları gibi teknolojik yenilikler, iĢletmenin esas görev alanı içinde gerçekleĢmektedir (Choi ve Moon, 2013: 293).

Literatürde ürün-süreç tipolojisi olduğu gibi teknik-yönetimsel (idari) tipolojisi de yaygındır. Yönetimsel yenilikler kimi araĢtırmacılar tarafından idari, kimi araĢtırmacılar tarafından ise örgütsel ya da yönetimsel yenilikler olarak adlandırılmıĢlardır. Yönetimsel yenilik, ürün/hizmet ve teknolojik süreç yeniliklere

(32)

karĢılık olarak kavramsallaĢtırılmıĢtır. Yönetimsel yenilikler; iĢletme stratejisi, yapısı, idari prosedürleri ve sistemlerinde değiĢiklikler yaratan yeni süreçleri ve yönetim iĢleyiĢini gerçekleĢtirme konusunda yeni bilgi yaklaĢımlardır. Bunlar, iĢletmenin yenilenmesini, adaptasyonunu ve etkinliğini kolaylaĢtırarak örgütsel değiĢimi sağlamaktadırlar (Damanpour ve Aravind, 2011: 427-429).

Örneğin, Damanpour ve Evan (1984: 394) teknik olmayan yenilikleri idari yenilikler olarak tanımlamıĢlardır. Ġdari yenilik, iĢletmenin sosyal sisteminde (belirli bir amaca ulaĢmak için birlikte çalıĢan insanlar arasındaki iliĢkiler ile insanlar arasındaki iletiĢime iliĢkin kurallar, süreçler ve yapılar) ortaya çıkan ve yönetim faaliyetine iliĢkin, iĢletme yapısı ve idari süreçlere bağlı olan yenilik türüdür.

OECD/Eurostat (2005: 47) teknolojik yenilikler olarak ürün ve süreç yenilikleri, teknolojik olmayan yenilikler olarak ise pazarlama ve organizasyonel yenilikleri belirtmiĢtir. Organizasyonel yenilikler; eğitim sistemleri, yeni karar verme yolları, faaliyetlerin yapılandırılması ve diğer iĢletmeler, tedarikçiler ve müĢterilerle yeni iliĢkilerin yolları gibi çalıĢma prosedürlerinin geliĢtirilmesini içermektedir.

Pazarlama yeniliği, ürün tasarımı veya ambalajlama, ürün konumlandırma fiyatlandırma ya da tutundurmada değiĢiklikleri içeren yeni pazarlama yöntemin uygulanmasıdır. Bu tür yenilikler, müĢteri ihtiyaçlarını karĢılama, yeni pazarlara çıkma ya da gelecekteki satıĢların artmasını hedefleyen yeni ürün konumlandırmasını kapsamaktadır(OECD/Eurostat, 2005: 49).

Bazı çalıĢmalarda ise idari ve örgütsel kavramları yerine yönetim yeniliği kavramı kullanılmaya baĢlamıĢtır. Stata’ya (1989: 73) göre yönetim yeniliği, rekabet gücünün faktörlerinden biridir. Bununla birlikte yazar, diğer araĢtırmacılara karĢı olarak bu tür yeniliğin, yeniliğin diğer türleri gibi yeni teknoloji gerektirdiğini belirtmiĢtir.

1.3.4.Hizmet Yeniliği

Hizmet yeniliği literatürde ürün yeniliğinden ayrı olarak son zamanlarda üzerinde sıkça konuĢulan bir konu olmuĢtur (Ordanini ve Parasuraman, 2011: 4; Barrett, 2015: 136). Hizmet yenilikleri, iĢletmelerin pazarda ortaya çıkan değiĢimlere ayak uydurabilmek amacıyla mevcut hizmetlere yeni özelliklerin eklenmesini içeren

(33)

veya yeni hizmetleri piyasaya sunan yeniliklerdir. Bu tür yenilikler, hizmet kalitesi yüksek olan iĢletmelerin rakiplerine göre daha hızlı büyümelerine katkı sağlamaktadır (Akgemci ve GüleĢ, 2009: 142).

Hizmet yeniliği; yeni hizmet konsepti, yeni müĢteri etkileĢimi, yeni iĢ ortakları ve yeni organizasyonel veya teknolojik hizmet dağıtımı sistemi gibi unsurlardan birisini içeren yeni bir hizmet deneyimi veya hizmet çözümüdür. Hizmet konsepti, hizmet sunan iĢletmenin müĢteriye sağladığı değer anlamına gelmektedir. MüĢteri etkileĢimi ise hizmet sunan iĢletme ile müĢteri arasındaki iliĢkidir. Yeni hizmetler, iĢ ortakları tarafından sağlayan hizmet fonksyonlarının birleĢimleri aracılığıyla gerçekleĢtirilmektedir. Hizmet dağıtımı sistemi ise iĢletmenin organizasyonel yapısı (çalıĢanlar, yönetim ve kültür) ve teknoloji aracılığı ile sunulan hizmetleri ifade etmektedir (Den Hertog, 2010: 494).

Hizmete odaklı geliĢmeler iĢletmenin rekabet üstünlüğünü iyileĢtirebilirler. Pazarda faaliyette bulunan iĢletmeler yeni teknoloji ve kabiliyetleri içeren yeni ürünler aracılığı ile rekabet etmektedirler. Bu bağlamda, iĢletmeler rekabet üstünlüğünü maliyet etkinliği, esneklik, güvenilirlik gibi hizmet yeniliğinin özellikleri ile sağlayabilmekte ve müĢteri değerini artırabilmektedirler (Grawe, 2009: 283).

Hizmet yenilikleri, iĢletmelere daha yüksek pazar yönelimine sahip olma imkanı vermekle birlikte iĢletmenin genel performansını artırmaktadırlar (Victorino vd., 2005: 558). Hizmet yenilikleri iĢletmelerin yeni pazar oluĢturması ve yeni imkanları yaratması için oldukça önemlidir (Kindström vd., 2013: 1064).

1.3.5. Pazarlama Yeniliği

Pazarlama yeniliği konusu ürün ya da süreç yeniliği kavramları kadar literatürde dikkat çekmemiĢtir (Chen, 2006: 101). Bununla birlikte iĢletmelerin pazarda meydana gelen değiĢimlere uyum sağlayabilmeleri ve müĢteri memnuniyetini yüksektebilmeleri için ürün tasarımı, fiyatlandırma, ürün konumlandırması vb. gibi pazarlama karması unsurlarını kapsayan yenilikleri gerçekleĢtirmeleri gerekmektedir (Eskiler vd., 2011: 37). Bu bağlamda pazarlama yenilikleri; müĢteri değeri, maliyet, iletiĢim, müĢteri kolaylığı, değer verilme, koordinasyon-süreç ve onaylama olmak üzere tüketici yönlü bakıldığı 7C olarak

(34)

bilinen (Öndoğan, 2010:10), daha önce ise ürün, fiyat, tutundurma ve dağıtım olmak üzere literatürde 4P olarak isimlendirilen pazarlama karması elemanlarında yapılan önemli değiĢiklikleri olarak tanımlanabilir (Shergill ve Nargundkar, 2005: 32).

Pazarlama yeniliği, iĢletmenin mevcut pazarlama yöntemlerinden farklı olan yeni pazarlama konsept ya da stratejinin bir parçası olmalıdır. Yeni pazarlama yöntemi yenilikçi iĢletme tarafından geliĢtirilebilir ya da diğer iĢletmelerden benimsenebilir. Yeni pazarlama yöntemleri yeni, aynı zamanda da mevcut ürünler üzerinde de uygulanabilmektedir (OECD/Eurostat, 2005: 49).

Pazarlama yeniliği, sürekli bir süreç olarak da görülmektedir. Pazarda fırsatlar olduğunda iĢletme kȃr amacı güderek pazarlama karması elemanlarını yeniden düzenlemekte ve yeni ürünlerin sunulmasını kolaylaĢtırmak amacıyla daha rekabetçi kabiliyetlere sahip olan pazarlama sistemini oluĢturmaktadır. Pazarlama stratejisi, yönetim becerileri ve örgütsel kültür gibi baĢarılı pazarlama yeniliği özelliklerinin taklit edilmesi rakipler için zor olabilir. Bir baĢka deyiĢle bunların baĢarılı birleĢimi iĢletmeye stratejik değer kazandırabilmektedir (Ren, 2009: 82).

Pazarlama yenilikleri, yeni pazarlama konseptinin parçası olan ürün tasarımındaki önemli değiĢiklikleri de (malın iĢlevsel ya da kullanıcı özellikleri değiĢtirmeyen malın dıĢ görünüĢü ve biçimindeki değiĢiklikler) içermektedir. Ürün tasarımı yeniliğinin örneği olarak yiyecek ve içecek gibi ürünlerin tatlarının ya da, yiyecek ve içecek gibi ürünlerin ambalajlarının değiĢiklikleri gösterilebilir. Ürün konumlandırma yenilikleri yeni satıĢ kanallarının (müĢterilere ürün sunmak için kullanılan yöntemler) uygulanmasını içermektedirler. Tutundurma ile alakalı olan yeni pazarlama yöntemleri, iĢletmenin ürün tanıtması için yeni konseptlerdir. Fiyatlandırma yenilikleri ise, yeni fiyatlandırma stratejilerini geliĢtirmektedirler (OECD/Eurostat, 2005: 50).

1.3.6.Yönetim Yeniliği

Yönetim yeniliği kavramı, literatürde organizasyonel, idari veya yönetim yenilikleri olarak kullanılarak iĢletme geliĢmesi için büyük önem taĢımaktadır (Kraus vd.,2011: 270). Organizasyonel yenilik kavramı, ekonomistler tarafından yönetimsel yenilikleri teknik yeniliklerden ayırtmak amacıyla kullanılmaktadır (Damanpour ve Aravind, 2011: 427). Organizasyonel yenilikler, yeni idari (yönetimsel) fikirlerinin

(35)

(Damanpour ve Evan, 1985: 393) ve iĢ uygulamaları, iĢyeri veya dıĢ iliĢkiler gibi iĢletme içinde yeni tekniklerin uygulanmasıdır (OECD/Eurostat, 2005: 47). Bunlar, aĢağıda yer alan amaçlara ulaĢmak için yapılmaktadır (Uzkurt, 2017: 134):

 Ürün ve hizmet üretme  Yeni pazara girme  Pazar payını artırma

 Hammadde tasarrufu sağlama  Ürün ve hizmet kalitesini artırma  Üretim süreçlerini iyileĢtirme  Maliyetlerini düĢürme

 MüĢteri ihityaçlarının karĢılanma süresini azaltma

Organizasyonel amaçları geliĢtiren yönetim pratiğinin, sürecinin, yapısının ya da tekniğinin üretilmesi ve uygulanması yönetim yeniliği olarak tanımlanmaktadır. Yönetim yeniliği, yenilikçi örgütün performansı, yenilik benimseyenlerinin performansı ve tüm toplumun verimlilik ve iĢ yaĢamı kalitesinin iyileĢtirilmesi olmak üzere üç etki sağlamaktadırlar (Birkinshaw vd., 2008: 829).

Yönetim yenilikler organizasyonel adaptasyonu kolaylaĢtırmakta ve iĢletmeleri değiĢtirme konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Bazı araĢtırmacılar, yönetim yeniliği kullanan yöneticilerin, yenilikçi davranıĢları teĢvik etme konusunda çalıĢanlar için rol modeli olarak görüldüğünü tespit etmiĢlerdir. Yönetim yenilikleri, teknolojik yeniliklerin yaratılmasını kolaylaĢtıran esneklik ve yaratıcılık geliĢtirmektedir (Černe vd., 2013: 105).

Yönetim yeniliği; yönetim yapıları, süreçleri ve uygulamalarındaki değiĢiklikler olmak üzere örgütsel iĢlevselliği geliĢtirmek amacıyla uygulanmaktadır. Heyden (2018: 1506), Toyota’nın yalın üretim süreci, Vodafone’da Ingiltere’de hiyerarĢik olmayan çalıĢma alanı düzenlemeleri, Norveç’teki Statoil’de etkinlik odaklı bütçeleme ve Procter ve Gamble’ın marka yönetimi tekniğini yönetim yeniliğinin örnekleri olarak belirleyerek, bu uygulamaların iĢletmeler için uzun süreli rekabet avantajı yarattığını ileri sürmüĢtür.

Yönetim yeniliği süreci esas olarak dört aĢamadan oluĢmaktadır (Birkinshaw ve Mol, 2006: 82):

Şekil

ġekil 1.1. Yenilik Süreci Seri ve Paralel Modeller
Tablo 1.1.Yenilik kaynakları
Tablo 1.2. ĠĢletme Ġçindeki Yenilik Ġçin Gereken Taktik ve Stratejik Faktörler  Taktik Faktörler  Stratejik Faktörler
ġekil 1.2. Bass Modelinde DıĢ ve Ġç Etkilerine Göre Benimsenme
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Lider ve liderlik bir topluma dinamizm getiren itici bir güçtür. Toplumlar büyük önderleriyle birlik ve beraberlik içinde bulundukları tehlikeleri bertaraf ederek,

Smith師出名門 (其師 為Journal of Clinical Nursing, JCN的主編Dr. Roger

Memet Fuat, “Türkiye’de Nâzım Hikmet’i susturmak için cezaevine attıranların bu memleketi onun ölçüleriyle, karşılıksız sevdiklerini sanmıyorum”

Stratejik planın hazırlanma sürecinde mevcut örgüt kültürünün birim ve kişiler arası bilgi ve enformasyon paylaşımına ne ölçüde destek verdi- ğine ilişkin soruya

H5: Ar-ge ve yenilik faaliyetleri için kaynak ayırma durumu, girişimcilerin girişimcilik dersi alma durumuna göre istatistiksel farklılık gösterir.. H6: Ar-ge ve yenilik

Araştırma kapsamında yapılan korelasyon analiz sonucuna bakıldığında; örgütsel stres ile örgütsel bağlılık, örgütsel bağlılığın alt boyutları

7349 (lntelligence of theories explicit), and the second: the implicit theories of intelligence (lntelligence of theories lmplicit), where the explicit theories of

Çünkü pea green (yeşil-E 102+E 133)’in üç farklı konsantrasyonunu içeren deney grubu ile pea green (yeşil-E 102+E 133) konsantrasyonlarına ayrı ayrı kantaron,