• Sonuç bulunamadı

Vitray sanatı üzerine

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vitray sanatı üzerine"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

* /-£

m

/3

VİTRAY SANATI ÜZERİNE

Ş

ükriye

işik

Vitray eski mimarimizin derin­ liğinde yatan bir sanat türüdür. Biz­ de bu sanat dalı, camilerimizde gör­ kemli bir şekilde alçı pencere olarak grülmüş, eski konaklarımızın zevkli mimarisinde de ahşaba monte edilen renkli camlarla yaşatılmışb.

Ancak yakın yıllar içersinde geç­ mişi kadar değerlendirilememiş ve bu sanat dalı ihmale uğramıştı.

Vitrayın ana maddelerinden en önemli malzemesi renkli camdır. Kur­ şun, lehim, yapıştırıcı, karton v.s. sonradan gelir.

Bizde vitray camı olarak, -kated­ ral ve amovo- cami imali maalesef yeterince yapılamamıştır. Bende­ niz 15-20 senedir yıkılan köşkler­ deki eski ahşap binalardaki renkli camları ve yıkıcıları takip etm ekte­ yim. Hatta 1973-74 yıllarında yıkıcı­ lardan cam toplarken televizyon ida­ resinin bir çekimi olmuştu. Her seya­ hatte Amerika ve Avrupa dönüşü fa ­ yans büyüklüğünde de olsa getirilen renkli cam hediyelerin en büyüğü idi benim için.

Sevgili akademili arkadaşlarım A. Yurttaşıları, S. Tümerleri, Güler Dilerleri, J. Ulumeriçleri.

Keşfettikleri yıkılan renkli camlı eski konakları takip ederek bilgi ver­ meleri, paket içerisinde renkli camla­ rı büyük bir müjdeyle getirmeleri, Kezzan Alpay, M.Taşlası gibi sanatçı ve sanatsever arkadaşlarım ve bazı ya­ kın dostlarımın yardımlarını unutur njuyum hiç. 1978-79 Kanarya Adala­ rı gezimde oranın renkli cam bakı­ mından yoksun olması hatıra gelir miydi? Vitray camının en ilginç yeri İtalya. Birçok işlerimi cam piyasa­ sındaki yerli ve yerli olmayan camlar­

la yürüttüm. Haydarpaşa garındaki vitrayları yapım ve sergi hazırlıkla­ rım için Milano'dan cam temin ettim . Velhasıl vitrayın ana maddesi olan renkli camın sıkıntılarını bir nebze aktararak size içim i döktüm.

Bir ara bendeki kalıntı camları eriterek seramik sanatçısı bir arkada­ şımın yardımını da hatırımdan çı- kartamam. Muhtelif camların ısı dere­ celeri farkh olduğundan başarılı ola­ madık. Şimdi şükürler olsun Am eri­ ka ve Almanya'dan gelen renkli cam­ larla bir seneye yakındır rahatlama­ ya kavuştuk.

Renkli cama olan coşkulu tut­ kum, çocukluğumdan süre gelir. Uyurken bile renkli cam bilgelerim­ den ayrılamazdım.

Vitray: "renkli camların el, göz ve gönül birliği ile temaşa zevkine su­ nulan bir sanat dalıdır."

Büyük Fransız mimar L e Corbu- zier'in vitray hakkındaki sözlerine değinerek "Cam ve dolayısıyla vitray bir ışık bir hayat malzemesi bir ha­ yat unsurudur ödevi: Büyük küçük tüm yapılarda renklerin bahşettiği neşeyi getirm ektir" der. Akademi yıllarında vitraya bu mertebe eğilece­ ğimi bilmiyordum. İstanbul Belediye­ sinde ressam -ve iç mimari kadrola­ rında isteksiz çalıştığım sıralarda ek görev olarak İstanbul'un muhtelif ortaokul ve liselerinde resim ve ed e­ biyat öğretm enliği yapıyor mesleğim olan iç mimarlığı sürdürerek bazı bi­ naların dekor işlerini yürütüyordum. İstanbul'un birçok fabrika, kimya laboratuvan, evleri ve gece kulüple­ rindeki dekorasyonlarla birlikte vit­ raylarında mevcuttur. Sipariş için yaptığım 1,25x2,25 ölçekli vitray pa­ nom, 5-6 sene elimde kalıverince açacağım sergimin ilk eseri olarak dü­ şünmüş ve vitray sergisi açmayı amaçlamıştım. 1968 senelerinde 1971'lerde açtığım sergimde bu eseri­ min ismini Erenköy K ız Lisesi'nde kıymetli hocam Ressam Zahide özar •Topkapı ismini koymuştu.

İlk vitray sergimi açtığım zaman 1971'den sonra çevremden, sanatçı arkadaşlarımdan olsun veya dostla­ rımdan tahmin edilem eyecek alâka ve ilgi ile karşılaştım. Hatta birçok doktor ve hukukçu arkadaş ve halk­ tan kimseler biz vitrayı bilmiyorduk bize hatırlattınız diye yazılmış şiva- lar, telefon, mektup ve tebriklerin mertebesinin derinliğini gelin de an­ latmayayım sizlere.

Ondan sonra 1974'de Işık Lise­ si'nde ikinci kişisel sergimi açtım büyük zevkle. İştirak ettiğim karma sergilerin adedini hatırlayamıyorum fakat 1976 Marmara Etap'ta 4 aka­ demili arkadaş olarak açtığım ız sergi­ de ilk kendime özgü çalışmalarımla yığm a usulü formllarımda 5-6 adedi­ ni sergilemiştim. Büyük ilgi görmüş­ tü. Kapıve kapı üstü, pencere ve b ö l­ melerden gayri, üçgen alafurlar ve ışıklı duvar panoları, paravanlardaki uygulama klasik, rumi, lâle, ve karan­ fil motifleri yaraşıra, abstre fifüratif soyut çalışmalar da yaptım.

Resim yapmayı, seyretmeyi alma­ yı da pekçok severim. Ama benim tutkum vitray. İnanın çalışırken her şeyi unutuyorum. Bütün sanat dalları sabır üster, güç ister. Çok çalışmak ister. Am a vitrayda çok zaman ister, çok çok sabır ve çalışmak ister. Ça­ lışmak ister.

1976 senesinden beri sürdüregeldi- ğim yontu sanatını simgeleyen eserle rime, sanatçı arkadaş ve bazı kimse­ ler abajurların çok güzel dediklerin­ de üzüldüğümü belli etmiyorum. Oysa ki heykeltraş Hüseyin Gezer, Heykel traş Rahmi Artemis camlardan hey­ kel oluşmuş diyerek beni tebrik e t­ tiklerini açıklamadan yapamayaca­ ğım.

1975'ten itibaren İstanbul'un sa­ yısız binalarında Ankara'da Bursa'da İzm ir ve Lefkoşe'de, Tripoli ve Viya­ na koleksiyonlarında vitray panola­ rım bulunmaktadır.

Heykel form larım ' ise başta yine Viyana, Roma, T o k y o ve

(2)

ta bulunmaktadır. İş Bankası ve Ak- bank koleksiyonlarında da eserlerim vardır.

1981 Bebek Akbank 1982 Par- makkapı İş Sanat galerileri, 1983 Destek Sanat Galerisindeki sergile­ rimle bu 5'inci kişisel sergim olu ­ yor. Halen atölyemde sergi ve sipariş çalışmaları içersindeyim. Vitrayın kaynağı Arap "elaustras” dini yapıla­ ra bağlanmaktadır.

İlk cam yapımı Akdeniz memle­ ketlerindi gelişmiştir. A lç ı ile camla­ rın birleştirilmesinden meydana gelen tekniği ise en mükemmel şekli ile Türkler tarafından yapılmış olup sa­ nat değeri üstün eserler meydana gel­ miştir. Mimar Sinan Siüeymaniye Catnii'ndeki vitraylar, Topkapı Sarayı Harem Dairesi vitrayları, Yeni Carili Hünkâr Köşkü, Bursa Yeşil Türbe, Edirne Seümiye camilerindeki vit­ raylar v.s. gibi memleketimizde vitray kelimesinin sanat üteratüründeki yeri alması 1933'te kıymetü hoca Maz- har Resmor’ la başlar.

Ş Ü K R İY E I Ş I K - "Vitray Form " Ş Ü K R İY E IŞ IK'ın vitray formlaruıdarı üçü.

29

Referanslar

Benzer Belgeler

Bedia Ştatzer’in Darülbedayi’nin İzmir turnesi sıra­ sında orada bulunması, sadece eşi Ferdi Ştatzer’i yalnız bı­ rakm am ak içindir.. Ama o gece

Preveze'den Serandoz'a kadar (?) milden ibaret sahili -Parga, Apriçe, Morto, Vola, Gumince, Sayada, Kataytoz limanlan müte- selsilini- bütün sahili muhafızsız ve boş bıraktı.

U * * nlü yazar Yaşar Kemal’in, akciğer rahatsızlığı nedeniyle ölen 50 yıllık hayat arkadaşı Thilda Kemal, dün son yolculuğuna uğurlandı.. İspanyol göçmeni bir

— Eski Ferah’ın,, eski Darülbeda- yi’in yerini şimdi bu gecekondu tiyatrosu tutuyor, dedim.. Fatih Bele­ diye

Cevdet bu müna­ sebetle notlarında şunları yaz­ maktadır: (Bebekte Mısırlı Zey­ nep hanımefendinin yalısının yanında meşhur Ermeni zen­ ginlerinden

Figure 6. The temperature dependencies of FMR spectra of iron and cobalt granular films synthesized in viscous and solid silicone polymers at a dose of 1.25x1017 ions/cm2. The

Gönül Ülkü-Gazanfer özcan Tiyatrosun­ daki rolleri, Adile Naşit'in çok güçlü bir kom­ pozisyon oyuncusu olduğunu kanıtlar.. Bir an­ lamda, bu toplulukta da ikinci

Günümüzde hastalıkların tanı, bakım ve tedavilerin- de gözlenen hızlı geliş melere paralel olarak hastaların kendi tedavilerinde daha fazla kontrol ve sorumluluk alma