• Sonuç bulunamadı

Fatih: Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bülteni, 5

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fatih: Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bülteni, 5"

Copied!
76
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çevre ve Şehircilik Bakanı

Erdoğan Bayraktar’a

Fahri Doktora Ünvanı Verildi.

’ün Üzerinde Yabancı

Ö ğ r e n c i

(2)

Üniversite Kantin Yemekhane Hizmetleri

Devlet Okulları Kantinleri ve Yemekhanleri İşletmeleri

Sandviç, Tost Ekmekleri İmalat ve Dağıtım

Yemekli Organizasyonlar

Erol Kardeşler

İnş. Tur. Nak. Gıda San. ve Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.

T: (0216)

425 44 44

F: (0216)

537 19 20

Çubuklu Mah. Nazımtur Cad. No:96

Kavacık - Beykoz / İSTANBUL

(3)

Aktif Matbaa ve Rek. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. Halkalı Cad. No: 245 Sefaköy K.Çekmece / İST.

Tel: 0212 698 93 54 - 5 GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Ayhan Tuğlu

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

Cihangir Boz EDİTÖR Bahar Avcı YAYINA HAZIRLIK Alim Türkyılmaz Mustafa Yüce Yrd. Doç. Dr. Eyüp Sabri Kala

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Avcı Öğr. Gör. İlhami Danış Vahdettin Işık Bedia Tekin Fatih Karataş İsmail Öz Kudret Doğan Nilüfer Çeken FOTOĞRAF Fatih Yerlikaya TASARIM www.galaksiajans.com.tr İLETİŞİM

T.C. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Zeyrek Mah. Büyükkaraman Cad.

No:53 Fatih/İSTANBUL Tel: 0212 521 81 00 Faks: 0212 521 84 84 www.fsm.edu.tr bulten@fsm.edu.tr BASKI

Sevgili Okurlar,

Bültenimizin beşinci sayısında tekrar sizinle buluşmaktan mutluyuz.

Üniversitemizin sahip olduğu misyon, yüklenmiş olduğu tarihi bilinç, üstendiğimiz “tarihin derinliklerinden bilimin ve sanatın ufuklarına “ sloganı bizlere ayrı görev ve sorumluluk vermiştir.

Üniversitemiz her ne kadar yeni, genç bir vakıf üniversitesi olsa da, köklerini 1471 yılına kadar dayandırmaktadır. Fatih’in 1471’de (H.875) kurduğu vakfiyenin eğitim ile ilgili basılı hükümleri bizlere güç ve sorumluluk yüklemektedir. Üniversitemiz her geçen gün büyümekte, dünyanın değişik bölgelerinden Çin, ABD, Almanya, İngiltere, Etiyopya, Azerbaycan, Japonya, Suudi Arabistan…gibi 30 değişik ülkeden öğrenciyi bünyesinde barındırmaktadır.

Öğrencilerimize verdiğimiz kaliteli eğitimin yanı sıra yapmış olduğumuz sayısız konferans, sempozyum, panel, sergi ile de Türkiye’nin entellektüel gelişimine katkı sağlamaktayız. Üniversitenin sadece eğitim, öğretim verilen bir yer

olmadığının farkındayız ve bu farkındalığı öğrencilerimize aşılamanın gayesindeyiz.

Bültenimizin bu sayısında öğrenci kulüplerimiz ve yapmış oldukları etkinlikler, gerçekleştirmiş olduğumuz konferans, sempozyum, panel ve sergiler, yayın dünyasına kazandırmış olduğumuz yayımlarımız gibi dolu bir içerikle karşınızdayız.

Biz üniversitemizde öğrencilerimize “sadece eğitim değil, değerde” veriyoruz. Saygılarımızla

Ayhan Tuğlu

1

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

(4)

2

Başkandan

4

Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç

Kültür Merkezi Açıldı

7

Öğrenci Faaliyetleri

13

Erdoğan Bayraktar’a Fahri Doktora Ünvanı Verildi

5

Öğrencilerimizle Röportajlar

8

Akademik Etkinlikler Konferanslar Sempozyumlar…

27

VAKIF ÜNİVERSİTESİ 2010 T.C. FATİH SULTAN MEHMET Ziyaretler

48

Kütüphane

42

Yayın Tanıtımları

70

Basında Üniversitemiz

54

Makaleler İzlenimler

59

Sürekli Eğitim Merkezi

43

Akademik İşbirlikleri

46

Sergi

47

(5)

3

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R

Sevgili Gençler, Değerli Veliler,

İstemek, okumak, bilmek ve sonunda bir hede-fe ulaşmak…

2013 yılında iki milyona yakın gencimiz bunun için çalıştı, çaba harcadı. Okuryazar olmayı bile önemli bir değer saydığımız dönemlerden bu-günlere geldik. İyi bir okula gidip kaliteli bir eği-tim alabilmek ve hayata daha iyi hazırlanmak amacıyla anlamlı bir yarışın mücadelesini veren gençlerimizin yanında olmak ve standartlarımızı gün geçtikçe yükseltmek bizlerin esas hedefidir. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ola-rak bizler bu yılda 15’in üzerinde önlisans ve li-sans programına, 10’un üzerinde yüksek lili-sans ve doktora programına öğrenci aldık ve ailemiz hızla büyüdü. Ailemiz büyürken mekânlarımız da arttı ve genişledik. Kurucularımızla, çalışanla-rımızla ve öğrencilerimizle kurduğumuz bu aile, nitelik olarak da gittikçe gelişme göstermekte-dir.

Üçüncü yılımızda bizi seçen öğrencilerimizin puan değerleri geçen yıllara göre % 20 oranında artmış bulunmaktadır. Öğrencilerimizin yaklaşık

%60’lık kısmı değişik oranlarda burslu okuyor. Öğrenci kulüplerimiz çeşitli programlarla etkin-liklerini sürdürüyorlar. Arapça ve İngilizce hazır-lık sınıflarında başarılı olan öğrencilerimizin bir bölümü yabancı dillerini geliştirmeleri için grup-lar halinde üniversitemiz tarafından yurtdışına gönderildiler. Mühendislik bölümlerimizdeki öğ-rencilerimiz resmî ve ticarî kuruluşlarda stajları-na başladılar. Üniversite dergimizle ve öğretim üyelerimizin eserlerini yayımlamak suretiyle bi-limsel yayınlara da başlamış bulunmaktayız. Bunlarla birlikte ulusal ve uluslararası sem-pozyumlar, paneller, konferans ve seminerler, panellerle, öğrenci etkinlikleriyle dolu dolu ge-çirdiğimiz bir eğitim-öğretim yılını daha geride bırakıyoruz. Bu bizim için aynı zamanda yeni bir dönemin başlangıcı demek. Dememiz o ki bizler de sizler gibi heyecanla yeni dönemin hazırlıkları içindeyiz.

Sevgili öğrencilerimiz, hedeflediğiniz program-ları kazanmanızı diliyorum.

Sevgi ve saygılarımla…

YENİ BİR DÖNEME GİRERKEN...

Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç

Kültür Merkezi Açıldı

7

Öğrenci Faaliyetleri

13

5

Öğrencilerimizle Röportajlar

8

Akademik Etkinlikler Konferanslar Sempozyumlar…

27

Ziyaretler

48

Kütüphane

42

Yayın Tanıtımları

70

Basında Üniversitemiz

54

Makaleler İzlenimler

59

46

Sergi

47

(6)

4

Ne D

edile

r?

Prof. Dr. Hikmet ÖZDEMİR Mütevelli Heyeti Başkanı

F

atih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, eğitim-öğ-retim faaliyetlerine başladığı günden beri her türlü akademik, bilimsel araştırmalara ve toplumsal etkinlik-lere uluslararası boyut katarak toplumun ve insanlığın hizmetine sunmak, sosyal, kültürel, teknolojik vb. alan-larda bilimsel verilere ulaşmak, bilime katkı sağlamak, bilimde yeni başarılara imza atmak suretiyle donanımlı öğrenci, nitelikli insan yetiştirmeyi gaye edinen bir yükseköğrenim kurumudur. Bunlarla birlikte ulusal ve uluslararası bilim ve teknoloji dünyası ile bağlarını ge-liştirme, dünyadaki nitelikli üniversiteler ile sağlam ve güçlü ilişkiler kurma öncelikli hedefimizdir.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Balkanlara, Kafkaslardan Ortadoğu’ya kadar öğrenci ve öğretim elemanı kabul etmiş, takriben 24 seçkin öğretim elemanı ve 100’e yakın öğrenci üniversitemizi tercih etmiştir. Şu anda 1500’ü aşan öğrencisi ile eğitim faaliyetlerini devam ettiren üniversitemize ABD, Almanya, Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Çin, Endonezya, Etiyopya, İngiltere, Fas, Filipinler, Filistin, Japonya, Gabon, Kaza-kistan, KKTC, Kuveyt, Makedonya, Mısır, Moritanya, Özbekistan, Rusya, Senegal, Sırbistan, Suriye, Suu-di Arabistan, Tacikistan, Ürdün, Yemen, Yunanistan, başta olmak üzere üniversitemizde öğrencisiyle temsil edilen ülke sayısı 30’u geçmiştir.

Üniversitemiz kısa sürede geldiği bu noktada fakülte-ler, bölümfakülte-ler, enstitüfakülte-ler, meslek yüksekokulları, hazırlık okulları, bilimsel altyapısı ve laboratuvar imkânlarıyla yürüttüğü proje ve çalışmalarıyla, yurtdışında gerçek-leştirdiği ikili antlaşmalarla ülkemizde ve dış dünyada kısa sürede tanınan bir bilim kuruluşu olma başarısı-nı elde etmiştir. Dünya üniversiteleri ile bütünleşmiş, eğitimde akreditasyon çalışmalarına başlamış, ulusal ve uluslararası projeler konusunda önemli çalışmaları bulunan ve böylece yurtiçi ve yurtdışı eğitim kurumları ile güçlü bağlar kurma gayreti içinde olan bir üniversite olmuştur.

Değişim Programları

Üniversitemiz yurtiçindeki üniversitelerin öğrenci değişimini esas alan Farabi, yurtdışı yükseköğrenim kurumları arası öğrenci değişimini kapsayan Mevlânâ ve Erasmus Değişim Programlarını ve Bologna Süreci’ni aksatmadan yürütme kararlılığındadır. Bu sebeple 24 Mayıs 2011’de Erasmus Beyannamesi Başvurusu ger-çekleştirilmiştir.

Erasmus kapsamında öğrenim hareketliliği, staj programı, ders verme hareketliliği, personel eğitim alma hareketliliği, çift yönlü (gelen/giden) olarak sür-dürülmekte, hibelerin bütçe takibi ve protokoller

ya-pılmaktadır. Sahip olunan 21 Erasmus anlaşmasının yapıldığı ülke ve üniversiteler bu kapsamda değerlen-dirilebilir.

Uluslararası Akreditasyon İşlemleri ve İkili Anlaşmalar

İşbirliklerinin sürekliliği ve ilerletilmesi için düzenli olarak diğer üniversitelerin ilgili birimleri ile temaslar sürdürülmektedir. Üniversitelerin akademik program-ları, eğitim dili incelenmekte, akreditasyonları soruş-turulmakta ve protokoller imzalanmaktadır. Bugüne kadar farklı ülkelerden on altı üniversite ile görüşmeler yapılmış, ikili anlaşmalar yapılarak protokoller imzalan-mıştır.

Üniversitemizin uluslararası alanda etkin konuma gelebilmesi için Türkçe, İngilizce ve Arapça hazırlık programları sürdürülmekte, İslami İlimler Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Medeniyet Araştır-maları Enstitüsü yüksek lisans ve lisansüstü program-ları başta olmak üzere gerek lisan gerekse alan dersleri olarak çeşitli yaz programları organize edilmektedir. Bu programlar ikili anlaşmalar özel dil merkezleri, enstitü ve araştırma merkezleri aracılıklarıyla yürütülmekte-dir. Birleşik Arap Emirlikleri Lisanü’l-Ulm Merkezi’yle gerçekleştirilen antlaşmayla sekiz ciltlik Arapça Dil Seti (Silsilet’ül-Lisan) üniversitemiz tarafından bastırılmış olup Türkiye’de üniversitelere, ilahiyat fakültelerine, imam hatip okullarına ve Kur’an kurslarına ders kitabı olma özelliği taşımaktadır.

İkili antlaşmalar kapsamında ülkemize gelen yabancı öğrenci ve öğretim elemanlarının üniversitemize ka-bulü için gerekli olan her türlü vize işlemleri, oturum, sağlık sigortası, barınma, kayıt işlemlerinin kontrolü ve evrak takibi vb. işleriyle birebir ilgilenilmekte, kültürel uyum konusunda gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Ya-bancı uyruklu akademik personelin ülkeye gelmeden önce YÖK’e yapılacak başvuruları, YÖK kabul mektubu ile vize sürecinin tamamlanmasına yardımcı olunmak-ta, çalışma vizesi veya turist vizesi ile gelen akademik personelin oturum ve ikamet belgesi işlemleri iİlgili bi-rimlerimizce yürütülmektedir.

Üniversitemiz yönetimi kurulduğu ilk günden bu yana içinde bulunduğu tüm şartları uluslararası seçkin ve saygın bir üniversite olma stratejisiyle kesintisiz sür-dürmektedir.

Üniversitemizi tercih etmek isteyen öğrenciler gönül rahatlığı içerisinde tercihlerini yapabilirler. Tercihle-rinden hiçbir zaman pişman olmayacaklardır. Kaydını yaptıran ve yaptıracak olan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum

HEDEFİMİZ:

ULUSLARARASI

SEÇKIN BIR

(7)

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

Ne D

edile

r?

5

Fatih Sultan Mehmet

Vakıf Üniversitesi

Mühendislik-Mimarlık Fakültesi tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar’a

“Gecekondulaşmanın Önemi, Yenileşme ve Dö-nüşüm” alanında yaptığı üstün

çalışmaların-dan dolayı Fahri Doktora Unvanı verildi. Tören

01.02.2013 Cuma günü Topkapı Yerleşkesi

Konfe-rans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Törene Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem,

FSMVÜ Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Rektör Prof. Dr. Musa Duman, Rektör

Yardımcısı Prof. Ümit D. Arınç, fakülte dekanları,

enstitü müdürleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. Musa Duman, Erdoğan Bayraktar

Rektör Prof. Dr. Musa Duman açılış konuşmasında Fatih Sultan Mehmet Vakıf

Üniversitesi camiası olarak kentleşme ve şehircilik tarihimizin parlak bir dönemin-de imzası bulunan Sayın Erdoğan Bayraktar’a ilgisiz kalamayacaklarını, büyük

kentlerimizin yanında Anadolu’nun her bölgesinde insanımıza, ülkemize kolay sahip olunabilen modern ve yaşanabilir mekânlar kazandıran bu imzanın sahibine üniversitemiz adına doktora payesi vermekten onur duyduğunu belirtti.

(8)

6

Ne

De

dil

er?

Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Hikmet Özde-mir ise Sayın Erdoğan Bayraktar’ın üniversitemize sağladığı katkılardan dolayı teşekkürlerini beyan etti. Konuşmaların ardından Çevre ve Şehircilik Ba-kanı Sn. Erdoğan Bayraktar’ın özgeçmişinin ve bu

zamana kadar gerçekleştirdiği çalışmalarının yer al-dığı sinevizyon gösterimi izleyicilere sunuldu. Daha sonra Rektör Prof. Dr. Musa Duman tarafından Sn. Bayraktar’a ‘’Fahri Doktora Diploması’’ takdim edi-lerek cübbe giydirildi.

Diploma töreninden sonra konuşma yapan Sayın Erdoğan Bayraktar Fatih

Sul-tan Mehmet’in adını taşıyan böyle bir üniversitenin oluşumunda katkıda bulun-maktan duyduğu onuru dile getirip hiçbir zaman desteklerini esirgemeyecekleri-ni vurguladı. Tören hediye takdimi ile sona erdi.

Erdoğan Bayraktar, Adnan Ertem

(9)

Ne

De

dil

er?

7

Celal Bayar Üniversitesi Kurucu Rektörü, FSMVÜ Rektör Yardımcısı

Prof. Ümit Doğay Arınç’ın ismini taşıyan kültür merkezi Celal Bayar

Üniversitesi tarafından geçtiğimiz tarihlerde hizmete sunuldu.

Kültür merkezinin açılış töreni Başbakan Yardımcı-sı Bülent Arınç, Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz,

Manisa Milletvekilleri Hüseyin Tanrıverdi, Recai Ber-ber, Dr. Muzaffer Yurttaş, Doç. Dr. Selçuk Özdağ ve Uğur Aydemir, Belediye Başkan Vekili Ziya Elmalı,

Baro Başkanı Zeynel Balkız, Celal Bayar Üniversitesi

Kurucu Rektörü ve aynı zamanda UGETAM

Yöne-tim Kurulu Başkanı Prof. Ümit Doğay Arınç, Celal

Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pak-demirli, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Ali Çelik, Prof. Dr. Süheyla Sürücüoğlu ve Prof. Dr. Erdoğan Özkaya, dekanlar, il müdürleri ve öğretim

(10)

8

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİMİZİN GÖZÜNDEN

ÜNİVERSİTEMİZ

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER VE DAĞILIMI

RÖPORTAJLAR

Mamadou Bassoum

(İslami İlimler / Lisans)

Üniversitemiz gerek bünyesin-de çalışan uluslararası akabünyesin-de- akade-mik personeliyle gerekse dün-yanın dört bir dün-yanından gelerek üniversitemizi tercih eden ya-bancı uyruklu öğrencileriyle hızla büyümeye devam et-mektedir. İki yılda sayıları 101’e ulaşan yabancı öğrencilerimiz üniversitemizin uluslararası

vizyonunu temsil etmektedir.

%60’ı lisans, %40’ı ise lisans üstü eğitim görmek için gelen öğrencilerimizin %61’i erkek,

%39’u ise kız öğrencilerden oluşmaktadır. Fas, İngiltere, ABD, Mısır, Bulgaristan, Ma-kedonya, Almanya, Arnavut-luk, Yunanistan, Suriye, Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün, Çin,

Kazakistan, Azerbaycan, Rus-ya, Senegal, Gabon, Tacikistan, Özbekistan, KKTC, Sırbistan, Filistin, Etiyopya, Endonezya, Yemen, Moritanya, Filipinler, Japonya gibi dünyanın farklı

ülkelerinden gelen öğrencileri-miz üniversiteöğrencileri-mizin etnik çe-şitliliğini ve kültürel zenginliği-ni ortaya koymaktadır.

Kısaca kendinden bahseder misin?

Ben Senegal’den geliyorum. İlkokulu memleketim-de okudum. İlk Kur’an-ı Kerim okuyarak eğitimime başladım. Hafızlık yaptım. Hafızlık yaptıktan sonra orada Arapça ve Kur’an dersleri almaya başladım. Okurken temsilci oldum. Çocuklarla ilgileniyordum. Başkent Dakar’a resmî bir okuldan diploma almak için gittim. 1 yıl orda okudum.

Türkiye’ye nasıl geldin?

Başkentteki Türklerle tanıştım ve onlarla Türkiye’yi ziyarete gittim. Oradaki Türkler beni İstanbul’a da-vet ettiler. 6-7 ay Türkçe okudum. Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı vardı, Arapça ya da Fransızca bildi-ğim için bu sınava katılmadım. İslamî ilimler için

Arapça bölüm araştırıyordum. Bir gün Çamlıca’da camiden çıkarken Mahmud Nurettin Şaban Hoca ile tanıştım, bu üniversiteyi ondan öğrendim. Son-ra internetten bu üniversiteyi aSon-raştırdım, bölüme mail gönderdim. Onlar da size yönlendirdiler, sizin ofisinize gelerek başvuru yaptım.

Türkiye’de kendini nasıl hissediyorsun, buraya ilk geldiğinde yaşadıklarından bahseder misin?

Kendimi pek yabancı gibi hissetmiyorum, olumsuz bir his yok daha doğrusu. Olumsuz durumlar çok az yaşamışımdır. Sadece Afrika’yı, bizim kültürümü-zü bilmedikleri için bazı insanlar bizim hakkımızda yanlış bilgilere sahipler.

Mamadou Bassoum, Bedia Tekin

(11)

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

9

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİMİZİN GÖZÜNDEN

ÜNİVERSİTEMİZ

RÖPORTAJLAR

Mamadou Bassoum

(İslami İlimler / Lisans)

Öncelikle kendinden söz ederek başlayalım istersen.

Bir sene önce Mısır’dan geldim. İlk olarak Türkçe öğrenmek iste-dim; ancak planım doktora yapmaktı. Bunun için dil problemini çözmem gerektiğini düşündüm.

Peki yüksek lisansını nerede yaptın?

2010 da Mısır’dan mezun oldum. Buraya ilk kez geldim, bir mastır öğrencisiydim. İlk geldiğimde de restorasyon bursu arıyordum. O dönem birkaç ülkeyi araştırdım. Türkiye’den üç aylık bir burs ka-zandım, bu yolla İstanbul’a gelmiş oldum. Aslında o program be-nim için akademik anlamda o zaman için çok da faydalı değildi. Benim bu ülkeye gelip buraları tanıma fırsatı yakalamış olmam hayatımla ilgili tüm planlarımı değiştirmeme sebep oldu. Planla-rımı değiştirebileceğim hiç aklıma gelmemişti. Çünkü İspanyolca çalışmaya başlamıştım ve İspanya’ya gitmeye hazırlanıyordum.

Türkiye’ye geliş sürecinde yüksek lisansta ilgini çeken kültür ve mimarlık arasındaki bağlantıyı araştırma arzunun etkili olduğu-nu ifade ettin. Doktora eğitimi sürecinde de mimarlık felsefesi alanında çalışmaya devam etmek istiyor musun?

Doktora çalışmamla ilgili neler yapabileceğimi hala araştırıyorum. İletişim kurduğum hocalar hep beni bu yönde bilgilendiriyorlar. Mimarlık felsefesi mastır için ağır bir alandı; ancak doktora için uygun bir çalışma ortamında bu konunun ideal olabileceğini düşünüyorum. Tabi hala araştırmalarım sürüyor ve bir müddet daha devam edecek.

edebilmek için genelde yurtdışında okumayı tercih ediyorlar.

Burada aldığın eğitimden memnun musun? Görüşlerini bizimle paylaşır mısın?

Burada okuduğum için çok memnunum. Arabis-tan, Kuveyt, Mısır ve Sudan’da memleketimden giden pek çok arkadaşım var. Biz hepimiz Arapça bir eğitim arayışı içindeyiz. Bu yüzden burada ol-maktan çok mutluyum. Dersleri rahat rahat oku-yabiliyorum, Türk hocalardan da yurtdışından ge-len hocalardan da çok memnunum. Onları tanımış olmak çok güzel. Eğitim metodu, konferanslar, ak-tiviteler çok faydalı.

Lisans sonrası hedeflerin neler?

Lisanstan mezun olduktan sonra mümkün olursa akademisyen olarak kalabileceğim bir yüksek li-sans programı düşünüyorum. Eğer çalışamazsam eğitimime devam edebilmem zor gibi görünüyor. Böyle bir durumda ülkeme geri dönmeyi planlıyo-rum.

Fransızca, Arapça, İngilizce eğitim vermek ve SAT gibi uluslararası sınavlar için ücretsiz dersler ver-mek istiyoruz. Zengin olmayanlara burslu hizmet verebilecek özel bir okul açmak istiyoruz. Vakıfları ve yabancı ülkelerden gelen yardımseverleri bunun için organize edebilmeyi hedefliyoruz.

Son olarak bizlere neler söylemek istersin?

Türkiye’yi bilmeyen insanlar bu ülke hakkında sa-dece konuşuyorlar. Buraya gelerek buranın farklı bir ülke olduğunu görmeleri gerek. Türk insanları bizleri, benim gibi dışardan gelenleri çok seviyorlar. Bizi hep ziyaret eden Türkler var. Bize kendi balarıymışız gibi davranıyorlar. Ben kendi öz akra-balarımdan böyle bir yakınlık göremiyorum. San-ki önceden birileri bizim hakkımızda onlara haber vermiş de bunun üzerine bizimle ilgileniyorlar gibi. Hâlbuki öncesinde ne biz bu insanları ne de onlar bizi tanıyordu. Benim memleketimdekiler buralar-da sorun var mı diye soruyorlar. Oysaki bilmiyorlar buraları. Sadece izledikleri haberlere inanıyorlar.

(12)

10

Bizim üniversitemizden nasıl haberdar oldun? İstanbul’da bildiğim üniversiteler arasında araş-tırma yaparken bu üniversiteye internetten rastladım. Zaten bu ülkede çok da üniversite bilmiyordum. İnternette rastlayınca programı inceledim ve üniversiteye. bir e-mail gönderdim. Bölüm ile irtibata geçtim. Bölüm de beni yönlen-dirdi ve başvuru- da bulundum. Ben hocaya mail attığımda hemen ikinci gün mailime dönüldü ve enstitüye yönlendirildim. Enstitüde beni sizinle tanıştırdı ve internetten sizinle irtibatımı sürdü-rerek kabul aşamasına kadar geldim.

Hala TÖMER’desin ve henüz enstitüye başlama-dın. Bize üniversitede geçirdiğin zaman zarfında edindiğin izlenimlerinden bahseder misin? İnsan ilişkileri çok iyi burada. Problemlere karşı hep yardımseverler. Türkçe öğretim sisteminden

memnunum. Uygulamaya yönelik bir eğim var, konuşarak öğreniyoruz. Pek çok gezi programla-rı düzenleniyor ve bunlar oldukça iyi uygulama-lar. Her şeyden önce burada bulunmaktan dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum. Burası Fatih Sultan Mehmet’in vakfı. Ben bunu çok önemli buluyorum.

Peki, bu üniversitede alacağın doktora eğiti-miyle neyi hedefliyorsun ve beklentilerin neler-dir?

Eğitimine devam etmem ve başarılı olmam be-nim öncelikli hedefim. Doktora çalışmam süre-since biraz kaygılı olacağımı itiraf etmeliyim. Buradaki sınav yapısı benim ülkemde olmayan bir sistem ve ben bu konuda neyle karışılacağımı bilmediğim için biraz korkuyorum.

Kısaca kendinden bahseder misin?

1 Mart 1986 yılında Endonezya’da doğdum. Orta Endonezya’da Kali-mantan Adası’ndanım. Dil ve İslami İlimler eğitimi almak için Cava’ya gittim. Orada tüm okullarımdan mezun oldum. 1 sene İngilizce ve Arapça olmak üzere İslam ilimleri alanında lise ve orta okul öğren-cilerine ders verdim. Daha sonra hocalarım ilerlemem için yurtdışına çıkmamı tavsiye ettiler. Daha kapsamlı bir eğitim almak için Mısır El-Esharde sınava katılıp, kazandım. Orada İslam Hukuku okudum. Tam zamanında mezun oldum. Mısır’da dünyanın neredeyse hemen her yerinden öğrencilerle birlikte okuma fırsatım oldu. İlim için bir çok riski göze alıp gittik oralara. Çeşitli yerlerden burs alma imkânım olmuştu. Aynı zamanda da bir süre rehberlik, çevirmenlik yaptım.

Türkiye’ye nasıl geldin? Mısır’ı bırakıp buraya gelmene sebeplerin nelerdi?

Önceden ziyaret için İstanbul, Üsküdar, Isparta’ya gelmiştim. 2012’de gelmeye karar verdim. Türk yazarlarının Arapça eserlerini okudum. Bursa’ya ve Konya’ya gittim.

Türkiye’de kendini nasıl hissediyorsun?

Burada kendimi hiç yabancı hissetmedim. Ben ilk geldiğimde bir Türk’ün Endonezya dili konuştuğunu gördüm. Çok şaşırdım ve sordum bu nasıl oluyor? Biz kardeş iki devletiz, Endonezyalılar hacda birbirlerini tanıyorlar dedi. Türklerin çok iyi olduklarını söylüyorlardı. Ben buraya gelince görmüş oldum.

Sen Mısır’da büyük bir üniversitede uluslararası öğrenci statüsünde okudun. Küçük bir karşılaştırma yaparsan diğer gördüğün ülkelerle Türkiye arasında ne gibi farklılıklar var?

Maalesef okuduğum diğer üniversitelerde sizde gördüğüm gibi bir sistem yoktu. Oradaki alimler için o okullara gitmiştim. Fatih Sultan Mehmet’te ise öğrenciye yaklaşım ve ilgi gördüklerim arasında en iyilerinden. Çok kolaylık sağlıyorlar, yardımcı oluyorlar. Burayı seçtim çünkü buradan başka bir üni-versite tanımıyordum. İlk burayı öğrendim ve başka bir üniüni-versiteye bakmadım, araştırmaya ihtiyaç duymadım. Çünkü burayı görünce tam da istediğimin bu olduğuna karar verdim. Güzel sanatlar için aklımda olan tam da buydu. Kalbim burada kalmam gerektiğini söyledi.

Biraz da enstitüden bahsedelim.

Hocalar çok iyi ama problem bende. Yeni öğrendiğim bir dil ve henüz 6 ay oldu bu dili öğrenmeye başlayalı. Şuan enstitüde başlayabilecek düzeye geldim ve hala da Türkçe derslerine devam ediyo-rum; ancak kolay olduğunu söyleyemem.

Syanhrian Syah Bin Sirajuddin

(13)

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

11

dımcı olmaya çalışıyorum. var ve geriye güzel hatıralar bırakmak istiyorum.

Florida öncelikle seni kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben 19 yaşındayım ve Arnavutluk’tan geliyorum. 4 ay önce Türkiye’ye geldim. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’ne başladım. Şimdi FSM TÖMER’de Türkçe öğreniyorum. Gele-cek yıl psikoloji bölümünde okuyacağım.

Türkiye’ye geliş sürecinden bahsedebilir misin biraz?

Ülkemde liseyi bitirdikten sonra Arnavutluk’ta mühendis-lik bölümünü kazandım ama okumaktan vazgeçtim. Çünkü Türkiye’ye gelmek istiyordum. Benim abim burada okuyor bana çok yardım etti, üniversite tercihimde etkili oldu. Aynı zamanda öğrencilerle ilgilenen Besader Derneği’nin çok yar-dımlarını gördüm. Onlar her zaman okulla ve ekonomik prob-lemlerle alakalı konularda yardımlarını esirgemediler. Onlara çok teşekkür ediyorum.

Neden Türkiye ?

Birinci sebep burada çok iyi üniversiteler var. Dünyada bilin-dik üniversiteler Türkiye’de var. Bunun yanında öğretmenle-rimiz çok iyi. Onun dışında Türkiye Arnavutluk’a çok benziyor. Burada kendimi çok iyi hissediyorum ve dolayısıyla burada yaşamaya kolay alıştım.

Burada yaşadığın sıkıntılardan bahsedebilir misin?

Burada çok yabancı öğrenciler var. Farklı ülkelerden kültürlerden çok insanlar var. Doğrusu ilk geldiğimde ülkemi çok özledim. Ailemi, arkadaşlarımı, annemin yemeklerini çok özledim ama şimdi çok iyi alıştım. İstanbul çok güzel bir şehir. Farklı ülkelerden farklı kültürlerden arkadaşlarla tanıştım.

Türkçeyi öğrenmede zorluk yaşıyor musun?

İlk geldiğimde Türkçe’nin çok zor bir dil olduğunu düşündüm. Kendi kendime hiç öğrenemeyeceğimi san-dım ama böyle olmadı. TÖMER’e geldim ve yavaş yavaş Türkçe öğrenmeye başlasan-dım. Berna Hocam bana çok yardım etti, Türkçe daha kolay gelmeye başladı.

FSMVÜ’ni seçme nedenlerini öğrenebilir miyiz?

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi yeni bir üniversite. Burada yeni öğretmenler ve akademisyenler ders veriyor. Birçok arkadaşım bana bu üniversiteyi tavsiye ettiler. Başka bir sebep bu üniversite tam burs veriyor. Benim için bu çok iyi. İnşallah iyi bir öğrenci olabilmek için çok çalışacağım.

FSMVÜ’den memnun musun?

Bu yıl TÖMER’de eğitim görüyorum. TÖMER’de 4 sınıf var. Burada çok iyi öğretmenler ders veriyorlar. Onlar çok iyi ders anlatıyorlar. Ve bize çok kolay geliyor. Bizimle yakından ilgileniyorlar. FSMVÜ’de farklı bölümlerden arkadaşlarla buluştuk. Biz birçok konferansa gittik. Çok yeni şeyler öğrendik. Gelecekte bu üniversite yeni bir kültür ve yeni bir hayat için çok büyük imkânlar sağlayacak.

Son olarak neler eklemek istersin?

Türkiye’ye gelmeden önce çok iyi izlenimlerim vardı. Geldim ve çok mutlu oldum. Yabancı öğrenci olarak bize çok yardım ediyorlar. İnşallah gelecekte daha iyi olacak.

(14)

12

ÖĞRENCİ KONSEYİ

Fatma Züheyra Akagündüz

FSMVÜ Öğrenci Konseyi Başkanı

Üniversite demek öğrenci

demek, öğrenci demek ise

talep eden demektir.

Biz talep edenlerin ettikleri talepleri üniversite-mizin yetkili mercilerine iletmekle görevlendi-rilmiş, bu görevi de seçilerek almış öğrencileriz. Her bölüm kendi temsilcisini, her bölüm temsilcisi kendi fakülte başkanını, her fakülte başkanı da öğrenci konseyini oluşturur. Üniversite başkanları ise ülke çapında Türkiye öğrenci başkanını ve kon-seyini belirler. Temsil en küçük birimden başlaya-rak en yüksek birime kadar gider.

Konseyimiz geçtiğimiz eğitim-öğretim yılı içeri-sinde bazı görüşmeler yapmıştır. Bunların

başın-da Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile olan görüşmemiz gelmektedir. Her ne kadar üniversitemizin ilgili olmadığı bir konu da olsa harçların kaldırılmasıyla ilgili teşekkürümüzü ken-dilerine ilettik. Cemil Çiçek’e ise Genç Anayasayı sunduk. Ayrıca ülkemizde 28 Şubat mağduru olan birçok öğrenci bulunmaktadır. Memuriyet yaşının 35 ile sınırlı olması katsayı mağdurlarını ve af-tan yararlananları maalesef olumsuz etkiliyordu. FSMVÜ öğrenci başkanı olarak bu olumsuzluğu Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’a soru olarak yönelttik. Bunun üzerine kısa bir müddet sonra memuriyet yaşı kaldırılmış olduğuna tanık olduk. Üniversitemizde elbette ki eksikler olacaktır. Biz-ler de bunları elimizden geldiğince gerekli mercile-re sunacağız.

İşimiz sadece talep iletmekle sınırlı değil. Bizler vakıf üniversitesinde okuduğumuzun bilincinde olarak alan el olmanın yanında veren el olmanın ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda bizimle birlikte büyüyen üniversitemizde bu sene öğrenci konseyimizin yürüttüğü bir proje oluştur-duk. Tüm sınıflara “Bir yetimin başını okşamaya ne dersiniz?” diye sual edince “30 yetimin başını

okşamaya varız” diyen bir üniversite ruhu gördük.

Bizler FSMVÜ öğrencileri olarak her ay 30 yetimin ihtiyaçlarını karşılayarak bu güzel duygunun tüm üniversitelere yayılmasını temenni ediyoruz. Te-menni ediyoruz ki başı okşanmayan yetim kalma-sın. Bu projeye destek veren tüm üniversite arka-daşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum.

(15)

13

Kulüp Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Ali Nizam

Kulüp Başkanı: Memduh Kerman (melihkerman@icloud.com)

B

ilişim ve Teknoloji Kulübü olarak bilgi çağının gerektirdiği hızlı bilgi ve teknolojik

değişimi takip ederek son gelişmeleri yaşama entegre etmek, inovativ bir bakış

açısı ile ülkemiz ve tüm dünya topluluklarının gelişimi ve mutluluğuna katkıda

bulun-mak için yola çıktık. Her geçen gün bünyemize yeni üyeler dahil etme, tecrübe

kese-mizi doldurma ve yeni ufuklar açarak ilerleme hedeflerimiz arasındadır.

(16)

14

D

ünya Gençlik Kulübü olarak ahlâk ve maneviyatı hedef alıp sevgi ve kardeşliğe

mihmândarlık etmeye çalışmaktayız. Kardeşlerimize ‘’Bir yıl sonrasını

düşünü-yorsanız bir tohum ekiniz, on yıl sonrasını düşünüdüşünü-yorsanız bir fidan dikiniz’’

çağrı-sı yapmak niyetiyle yola çıkmış bulunmaktayız. Milletimizin ve dünya milletlerinin

ilmen ve ahlâken donanımlı ‘’genç’’lere ihtiyacı olduğu düşüncesiyle kurulmuş olan

bu kulübün bu amaca yönelik faaliyetlerinin barışa, kardeşliğe ve ‘’Hakk’’ın hâkim

olmasına vesile olmasını diliyoruz.

7 Mart 2013 tarihinde Elif Efendisi Külliyesi’nde okulumuz öğrencileri ile aramızdaki sevgi ve kardeşlik bağını güçlendirmek için yemekli bir program düzenledik. Yemeğin ardından arkadaşla-rımızla birlikte Ali Ramazan Dinç Hoca Efendi’nin sohbetine katıldık.

Kulüp Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Alabalık

(17)

15

H

tüm okulumuz öğrencilerine çeşitli spor dallarında aktivite yapma imkânı sunmaktayız.

2011-12 döneminde birçok spor aktivitesi gerçekleştirerek ulaşabileceğimiz kitleyi her

ge-çen gün büyüttük. 2012-13 dönemine ise yepyeni aktivitelerimizle adım atmaktayız.

Oku-lumuzun sportif tüm aktivitelerini düzenliyor olmaktan gurur duymaktayız. Siz değerli

kardeşlerimizin de şikayetlerini dile getirebilmesi için üyelerimizle istişare toplantıları

ger-çekleştirmekteyiz. Tüm eleştirilerinizi daha kolay dile getirebilmek için yapmanız gereken

tek şey üye olarak kulüp yönetim biçiminde söz hakkı edinmenizdir. Daha ayrıntılı bilgiler

ve tüm faaliyetlerimiz için bizi takip edebilirsiniz.

Kulüp Danışmanı: Arş. Gör. Feyzi Çimen

facebook.com/HareketliGenc twitter.com/HareketliGenc

(18)
(19)

17

İSLAM DÜNYASI İLETİŞİM KULUBÜ

NEDİR VE NEYİ AMAÇLAR?

İslam Dünyası İletişim Kulübü esasında bir kardeşlik hareketidir. Kur’an-ı Kerim’in hatlarını çizmiş ol-duğu İslam kardeşliğinin yeniden eski güç ve tesirine ulaşması için taptaze nefeslerle çekilmiş bir bes-meledir.

“İman” gibi ölümsüz bir bağla bağlı olduğumuz dünya müslümanlarına ulaşmak, onlarla aramızdaki kadim köprünün zaman eliyle yıpranmış, hasar görmüş yanlarını onarmak öncelikli duamızdır. İslamın evrenselliği bizi ahdimizi tazelemeye mecbur kılıyor. Çünkü kardeşlik dediğimiz hakikat bizi dünya top-raklarında daima iyiliğin kalbine yöneltiyor.

Herkesin bir kıblesi vardır. Bizler de kıblemizi bulmanın ve onun hadîmi olmanın sürûru ile bu yola ko-yulduk. Çünkü iletişim çağının sessizlerini oynamak Kuran’ın çizmiş olduğu insan profilinin oldukça uzağına düşüyor. Adalet ve ahlâkın bize ilham kaynağı olduğu bu hareket gözünü bütün dünya müslü-manlarına ulaşmaya, onlardan haberdar olmaya dikmiştir.

Ümmet derdiyle dertlenmek, insanlık onuru adına çaba sarf etmek zaten aslî görevlerimiz arasında. Biz bu görev bilinciyle çalışmalarımızı organize ediyoruz. İnşallah umduğumuzdan çok daha fazlasını bulacak, bir çığ gibi büyüyen kardeşlik zincirinin ilk halkası olacağız. Çünkü inanan bir kalp tüm insanlığı kurtarabilir, tüm yeryüzünü kuşatabilir. Biz nerede bir hayır, bir iyilik, bir erdem varsa onun mukabilinde olmak için bir aradayız. Birbirine hakkı ve sabrı tavsiye eden, hayırda yarışan bir grup genç yüreğin bek-lediği yağmurlar elbette gelecek, içimiz ve amelimiz kurak kalmayacaktır.

Niyetimiz sağlam, gönlümüz serin ve umudumuz apaydın.

Kulüp Danışmanı: Okt. Hamdi Arslan

(20)

Fakültemizde Suriye halkına destek için bir kermes düzenlendi.

Kulübümüz 26 Aralık tarihinde Başakşehir Belediyesi’nin Çınar Kongre Merkezi’nde dü-zenlediği Daralan Vakitler Ülkesi Filistin Paneli’ne katıldı.

Diğer Faaliyetler:

• İslam Dünyası İletişim Kulübü öncülüğünde “4. Hac, Umre ve İnanç Turizmi Fuar’ı ziyaret edildi .

• 28 Aralık tarihinde Başbakanlık Afrika Kıtası Baş So-rumlusu Mustafa Efe ile ortak çalışmalar için görüşüldü. Bununla birlikte Afrika’nın en önemli üniversitelerinden “Centre for Contemporary Islam University of Cape Town South Africa” nın öğretim görevlileri ile karşılıklı ziyaretler için görüşmeler yapıldı ve öğretim görevlileri ile öğrenciler üniversitemize davet edildi.

• 30 Aralık tarihinde İkram Yaralı ve Şehit Aileleri Koruma Derneği’nin Başakşehir Çınar Kongre Merkezi’nde düzenle-miş olduğu Şehit Kanlarına Vefa Gecesi’ne katılındı. • Yunanistan- Gümülcine ziyareti yapıldı.

• Gümülcine Vakıflar İdaresi Başkanı Hafız Hasan Bekir ile görüşüldü. Vakfın kuruluşu, şu andaki durumu ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler alındı.

• Gümülcine Müftülüğü ziyaret edildi.

• Uluslararası Bosna Üniversitesi İstanbul Şubesi ziyaret edildi.

• Türkiye Öğrenci Konseyi’nin düzenlemiş olduğu ‘’Öğrenci Kulüplerinin Sınıflandırılması ve Akre-ditasyonu’’ toplantısına iştirak edildi.

• Sudan Eğitim Bakanı ile Fatih Camii’nde görüşüldü.

• Yedi Hilal ile ortak çalışmalarımızdan ilki olan programımızda Ahmet Fethelbab ile Mısır’ın dünü ve bugünü konuşuldu.

(21)

Mimarlık Kulübü, FSMVÜ bünyesinde eğitim gören mimarlık öğrencilerine birlikte

çalış-ma anlayışı kazandırarak miçalış-marlık alanında kendilerini geliştirmelerine olanak sağlayan

bir kulüptür. Öğrencilerin farklı yetenek ve becerilerini fark edebilecek ve

kullanabile-cek bir ortam oluşturmak, mimarî düşünce ve bakış açısını geliştirebilekullanabile-cekleri

aktivi-teler düzenlemek kulübün öncelikli hedefidir. Kulübümüz tecrübe ve bilgi paylaşımının

sağlanabileceği konferanslar düzenlemekte ve başka kurumlar tarafından düzenlenen

aktiviteleri takip etmektedir. Öğrencilerin mimarî bilgisini arttıracak kültür ve şantiye

gezileri düzenlemektedir.

Kulüp Danışmanı: Arş. Gör. Seher Kalender

Kulüp Başkanı: Enver Çakar (ecakarch@gmail.com)

(22)
(23)

21

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Müzik Kulübü faaliyete geçti. Üniversitemizin

“tarihin derinliklerinden bilimin ve sanatın ufuklarına” felsefesine yaraşır çalışmalar,

panel ve konserlerle hem klasik Türk müziğini yaşatmak hem de gençlere hitap eden

müziklerden en iyi şekilde istifade etmeyi amaçlamaktayız. İki farklı branşımızla hem

rock ve pop müzik severlere, hem de klasik Türk müziği hayranlarına kapılarımız

sonu-na kadar açık. Kulübümüz yıllar boyu sürecek dostlukların temelinin atıldığı, ortak

de-ğerlerin paylaşıldığı ve kaliteli müziğin üretildiği bir ortam olarak yeni katılımcılarıyla

güçlenerek büyüyor. Çok yakında konser etkinliklerimizle karşınızda olacağız.

Kulüp Danışmanı: Okt. Gözde Sarıoğlu

(24)

22

“Psikoloji bitmek tükenmek bilmez bir yolculuk...”

Sanattan spora, tarihten edebiyata, hukuktan tıpa, mühendislikten mimarlığa kadar

geniş bir yelpazede yaptığımız bir yolculuk üstelik. Bir bilim dalı olmakla birlikte

insa-nın ve hayatın ta kendisi aslında.

Bizler kulüp olarak kararlı bir şekilde keyifli bir keşfe çıktık. Bölüm arkadaşlarımızla

beraber hangi alan olursa olsun yapacağı işin temelinde ‘insan’ olduğuna inandığımız

bütün FSMVÜ öğrencilerini bu keşfe davet ediyoruz.

Türkiye’de psikologların meslekî anlamdaki tek resmî örgütlenmesi olan Türk

Psi-kologlar Derneği’ne üniversitemiz ‘Psikoloji Kulübü’ tarafından ziyaret düzenlendi.

Düzenlenen ziyarette üniversitemiz öğrencileri psikoloji biliminin geleceği, Türkiye

psikologlarının meslekî anlamdaki sıkıntıları ve dernek faaliyetleri hakkında dernek

yöneticileri tarafından bilgi aldı.

Kulüp Danışmanı: Arş. Gör. Latif Karagöz

(25)

23

Söz Eylem Öğrenci Platformu, Aralık 2012’de FSM Vakıf Üniversitesi bünyesinde

ku-rulmuş; ancak yaptığı ve yapacağı toplantıları talep eden tüm öğrencilere açmıştır.

Amacımız “Bilgi-İnanç-Eylem” üçlemesini hayatımızda uygulayarak, örnek birer

mü’min olmaktır. Kur’an’ın bize çizdiği usûle uygun bir yol çizerek, her müslümanın

görevi olan tebliği layıkı ile yerine getirmek ve hayata dair söz hakkımızı elde ederek

bunu korumak, aynı zamanda bu uğurda dersler, programlar yaparak kendimizi

geliş-tirmektir.

Önce bilmek sonra edindiğimiz sahih bilgiler ışığında inancımızı tazelemek ve teoride

kalmaması için uğraşmak, eylemsel olarak hayatımıza taşıyabilmektir hedefimiz. Bu

uğurda bir araya toplanan salih amelli kişilerden olmak niyetiyle yoldayız.

Kulüp Danışmanı: Arş. Gör. Sami Arslan

(26)

24

Halıcıoğlu Kampüsü’nde tek gün yapılan kermeste Suriye ürünleri ve Suriye yemekleri

de satıldı. Okul içerisindeki Suriyeli öğrencilerin katılımı ve desteğiyle kardeşlik örneği

sergilendi.

Kermes alanında Suriye Fotoğraf Sergisi okul içerisinde güncel sorunlara dikkat

çek-mesi açısından önemliydi. Suriye hakkında bilgilendirici el broşürleri ve raporlar

dağı-tıldı. Ayrıca programa farklı okulların kulüp temsilcileri de kadağı-tıldı. Kermesin geliri İHH

aracılığı ile Suriye’ye gönderildi.

Söz Eylem Öğrenci Kulübü Aracılığı ile Düzenlenen Kermes

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

Halıcıoğlu Kampüsü’nde Yapıldı.

Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi, Medeniyetler İttifakı

Enstitüsü ve Söz Eylem Platformu işbirliğiyle düzenlenen

“76. Vefat Yıldönümünde Geçmişten Geleceğe

Mehmet Akif Ersoy Paneli” yapıldı.

(27)

25

Kulübümüz tarih ilmini insanlarla etkileşim içerisine sokmak ve tarihe farklı açılardan ba-karak doğru anlamak adına kurulmuştur. Tarih disiplinini sosyal bilimlerle harmanlayarak ortaya renkli ve bilgilendirici aktiviteler çıkarmak öncelikli hedefimizdir. Bizler tarihi geç-mişten ibaret saymadan, yaşamın dinamik ruhu içerisinde değerlendirerek hedeflerimizi gerçekleştirmeye çalışmaktayız. Tarih Araştırmaları Kulübü olarak hedef kitlemiz yalnızca tarihçilerden oluşmamaktadır.

Tarih Yaşanarak Öğrenilir: Topkapı Sarayı Gezisi

Osmanlı tarihi konusunda Türkiye’nin önde gelen isimlerinden FSMVÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Abdülkadir Özcan ve Prof. Dr. Fahameddin Başar, öğrencilerimize Topkapı Sarayı gezisinde Osmanlı tarihi ile ilgili önemli bilgiler aktardı.

Kulüp Danışmanı: Arş. Gör. Ömer Faruk Köse

(28)

YEŞİLAY

KULÜBÜ

26

5 Mart 1920 yılında başta alkol, sigara, madde bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklarla savaşmak amacıyla kurulan Yeşilay Cemiyeti özellikle gençlerin ihtiyaç duyduğu ve duyacağı STK oldu-ğundan üniversitemiz bünyesinde Yeşilay Kulübü’nü kurmuş bulunmaktayız. Böylelikle insan-lığa, gençliğe faydalı olma yolundaki ilk adımlardan birini atmış olduğumuzu düşünmekteyiz. Günümüzde teknoloji bağımlılığını da içine alan Yeşilay, üniversitemiz içerisinde Yeşilay Cemi-yeti desteğiyle farkındalık etkinlikleri yapmak için çalışacaktır. Bu çalışmalarında okul yöneti-minin maddi-manevi katkılarını, danışmanının fikirlerini, önerilerini her zaman layıkıyla kulla-nacak ve gençlere “Yaşamayı Seç” diye seslenecektir.

Bağımlılıklarla mücadelenin öncüsü gençlerdir.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğrencileri Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman’a ziyarette bulundu. Görüşmeye FSM Vakıf Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yüce, Sağ-lık Kültür ve Spor Daire Başkanı Kasım Erdal, Araştırma Görevlisi aynı zamanda Yeşilay Yönetim Kuru-lu üyesi Mahmud Esad Arar’la Yeşilay Kulübü öğrencileri ve diğer kulüp başkanları katıldı.

Yeşilay Kulüpleri Buluştu

Bezm-i Âlem Vakıf Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Yeşilay Kulübü öğrencile-riyle birlikte Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden birçok öğrenci Yeşilay Kültür Merkezi/Sepetçiler Kasrı’nda bir araya geldi. Genç Yeşilay öğrenci sorumlusu Onur Ulukuz’un yönettiği toplantıda kulüp başkanları ve danışman hocaları Yeşilay kulüpleri ve çalışmaları hakkında birer konuşma gerçekleştirdi.

Kulüp Danışmanı: Arş. Gör. Mahmud Esad Arar

(29)

27

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

YEŞİLAY

KULÜBÜ

Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi, Medeniyet-ler İttifakı Enstitüsü ve Söz Eylem Platformu işbirliğiyle düzenlenen “76. Vefat Yıldönümün-de Geçmişten Geleceğe Mehmet Akif Ersoy Pa-neli” rektörümüz Prof. Dr. Musa Duman’ın yöne-ticiliğinde ve Prof. Dr. Fatih Andı, Prof. Dr. Recep Şentürk, Prof. Dr. Hasan Akay, öğrencilerimizden ise Emine Nur Çakır, Talha Büyük Ünlü’nün ko-nuşmacı olarak katılımlarıyla 25 Aralık 2012 Salı günü Topkapı Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Musa Duman yöneticiliğini yaptığı pa-nelin açılış konuşmasında:

“Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak Akif’in bize devrettiği misyonu sahiplenip yapa-cağımız işlerde de onun işaret ettiği istikamette ilerlemeye, çizdiği daire çerçevesinde olmaya, onu anlamaya, ondan ilham almaya devam edeceğiz.”

ifadeleriyle Akif’in bizlere yüklediği görev bilin-cini uyandırmaya çalıştı.

Prof. Dr. Recep Şentürk ise yaptığı konuşmada M. Akif’in 25 yıldır saklı olan ve kendisi tarafın-dan yayımlanan Kuran Meali’nin üçte birlik bölü-mü hakkında bilgi verdi. Mealin saklı kalmasının sebeplerine değinen Şentürk, mealden örnekler verdi. Prof. Dr. Fatih Andı, kültür tarihimiz açı-sından çok önemli bir şahsiyet olan M. Akif’in siyasî hayattaki pişmanlıklarını dinleyicilere ak-tararak şairi farklı bir açıdan değerlendirdi. Prof.

Dr. Hasan Akay “Akif’in Mirası” üst başlıklı ko-nuşmasında “âh” kavramı üzerinde durdu. Emi-ne Nur Çakır, “Geçmişten Günümüze Mehmet Akif Algısı” konulu konuşmasını gerçekleşti-rirken Mehmet Akif’in yalnızca şairliğiyle değil, şahsiyetiyle de önemli olduğu düşüncesine ka-tıldığını belirtti. Burak Talha Ünlü’nün “Mehmet Akif’in Asım’ı” başlıklı konuşmasından sonra panel son buldu.

(30)

28

Yazarların hayatlarını sadece yazarlıkla geçindir-melerinin çok mümkün olmadığını belirten Ural, yazarların genellikle ikili bir hayat sürdüklerini ve başka meslekler yaptıklarını öğrencilere aktar-dı. Bazı yazarların tıp eğitimini yarıda bıraktığını, bazıların ise ikisini birlikte yürüttüğünü belirt-ti.

Seminerde doktor yazarlara dünya edebiyatından

Anton Çehov, Friedrich Schiller, Arthur Schnit-zer, Arthur Conan Doyle, Sigmund Freud’un ha-yatlarını örnek veren Ural Türk edebiyatından da Cenap Şahabettin, Tevfik Rıza Bölükbaşı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Hasan Akay, Cevdet Karay, Kemal Sayar’ın isimlerini zikrederek şahıslar üzerinden konuşmasını sürdürdü.

Edebiyatın Şeytanları

Semineri

Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen “Edebi-yatın Doktorları Semineri” Ali Ural’ın konuşmacı olarak katılımıyla 19 Şubat 2013 Salı günü Haliç Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Doktor olan yazarların ele alındığı seminerde Ali Ural,

“Edebiyatçıların ve doktorların birbirine çok benze-diğini düşünüyorum. Her ikisi de dinler ve belirtilere göre teşhis koyar. Edebiyatçı evreni ve kendini din-ler. Bu dinlediklerini kendi iç dünyasında yorumlar, eklemeler ve çıkarmalar yapar. Yeni bir formda ev-rene geri iade eder.”

ifadeleriyle tesbitlerini dinleyicilerle paylaştı.

Edebiyatın Doktorları

Semineri

(31)

29

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen, Gazete-ci-Yazar Nuriye Akman’ın konuşmacı olarak katıl-dığı “Roman ve Tasavvuf: Geceden Doğan Üzerine Söyleşi Programı” Yrd. Doç. Dr. Zeynep Kevser Şe-refoğlu moderatörlüğünde 12 Mart 2013 Salı günü Haliç Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Uzun yıllar gazetecilik yapan Akman daha sonra, haber dilinin kendini ifade etmekte yetersiz kal-dığını ve kendini anlatabilmek için romanı tercih ettiğini söyledi. Geceden Doğan romanıyla ilgili konuşmaya başlamadan önce Nefes, Örtü ve Kim

romanları hakkında bilgi verdi. Geceden Doğan’ı Osmanlı’nın son dönemlerinde hayatları kesişen Levanten Montanarolar ile Müslüman Cenubîler arasındaki bir hikâyeden yola çıkarak yazdığını belirten yazar, roman hakkında dinleyicilere bilgi verdi.

Yazar Geceden Doğan’ı yazarken yaşadıklarını, na-sıl bir yol izlediğini, kişileri ve kurguyu nana-sıl oluş-turduğunu öğrencilerle paylaştı. Ağırlıklı olarak soru-cevap şeklinde devam eden söyleşi hediye takdimi ile sona erdi.

(32)

30

Kadının Sesi

İki gün boyunca sürdürülen oturumlarda bir ta-raftan yakın dönemde eserleriyle öne çıkmış öykücüler dinleyicilerle buluşurken diğer yan-dan akademisyen ve eleştirmenler tarafınyan-dan söz konusu dönem öyküleri üzerinde çok yönlü analizlerde bulunuldu. Yazar, yayıncı,

akademis-yen, eleştirmen vb. konunun ilgilisi her kesimden temsilcilerin programda söz alması sempozyu-mu ayrıca günümüz öykü dünyasının nabzını solumak açısından önemli bir fırsat haline de getirdi.

(33)

31

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

öyküleri üzerinde çok yönlü analizlerde bulunul-du. Yazar, yayıncı, akademisyen, eleştirmen vb. konunun ilgilisi her kesimden temsilcilerin prog-ramda söz alması sempozyumu ayrıca günü-müz öykü dünyasının nabzını solumak açısından önemli bir fırsat haline de getirdi.

Küçükçekmece Belediyesi, Fatih Sultan Meh-met Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Yıldız

bildirisini sundu. Lekesiz, ilk hikâyeden; Adem’le Havva’nın hikâyesinden bugüne kadar hikâyeler anlatagelen kadının, doğrudan tanığı olduğu bir yaşamın aktarılmasında bu dünyayı sonradan keşfetmeye çalışan erkekten bir adım önde ol-duğunun altını çizdi.

“Günümüz Türk Öyküsünde Kadının Sesine Dair Bir Çerçeve” temalı açılış oturumunda ise Doğan Hızlan (Oturum Başkanı), Cihan Aktaş, Nalan Barbarosoğlu, Yrd. Doç. Dr. Zeynep Kevser Şe-refoğlu söz aldılar. Cihan Aktaş, insanın kendi-ne yazmayı yasaklamasının, kendi-nefsikendi-ne bir zulüm ve yaratıcıya saygısızlık olacağını düşündüğünü belirtti ve bastırılan sesin yazıya dönüşmezse acıya dönüşeceğini vurgulayarak, yazmanın ka-dınlar için adeta bir ‘şifa’ olduğunun altını çizdi. Yrd. Doç. Dr. Zeynep Kevser Şerefoğlu da kadın

öykücülerin topluma ait fotoğrafın uzun zaman yarım kalan tarafını tamamlamaya çalışmaları-nın ve sayılarındaki artışın çok önemli olduğu-nu, ancak bu artışın nitelikli öykünün neresine düştüğünün de irdelenmesi gerektiğini belirtti. Nalan Barbarosoğlu ise öyküdeki kadın sesinin “özne mi nesne mi olduğu” hakkında düşünce-lerini dile getirdiği konuşmasında, erkek öykücü-lerin kadın kahramanları nasıl ele aldıklarının da üzerinde ayrıca durulmasını önemli bulduğunu söyledi.

(34)

32

Küçükçekmece Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan açılışın ardından II. ve III. oturumlar Fatih Sultan Mehmet Va-kıf Üniversitesi Topkapı Yerleşkesi (Yenikapı Mevlevihanesi)’nde gerçekleştirildi. Başkanlı-ğı Prof. Dr. M. Fatih Andı tarafından yapılan II. oturum, Fatma Barbarasoğlu’nun “Kadın Yazar Ne Yazar?” başlıklı konuşmasıyla başladı. Tebliğ

sunan ikinci isim, Ali Ural ise “Kadın Gözünden Dünya Resimleri” başlığıyla değerlendirmelerde bulundu. Oturum, Yrd. Doç. Dr. Bahtiyar Aslan’ın “Kusursuz Piknik’in Bilinci” ve Yrd. Doç. Dr. Gül-semin Hazer’in “Günümüz Kadın Öykücülerin Eserlerinde Postmodern Eğilimler” başlıklı teb-liğleriyle sona erdi.

Yenikapı Mevlevihanesi’nde Ali Çolak başkan-lığında gerçekleştirilen III. oturumun ilk ko-nuşmacısı H. Hümeyra Şahin, “Değişimin Öy-küsü/Öykünün Değişimi: Kadın Öykücülerin Beslenme Kaynakları ve Konu Seçimleri” adlı tebliğini sundu. Doç. Dr. Ahmet Ağır, “Fatma Barbarosoğlu’nun Öykülerinde Kahramanlar ve Moderniteye Bakış” üzerine değerlendirmelerde bulunurken Hatice Meryem, “Mutfak Dediko-duları ile Kocakarı Hikâyeleri Arasında Bir Ses Gezintisi” başlıklı konuşmasını yaptı. Oturumda söz alan son isim Doç. Dr. Özlem Fedai’nin tebliğ başlığı ise “Nazan Bekiroğlu’nun Nun Masalları ve Cam Irmağı Taş Gemi Adlı Eserlerinde Dil ve Gelenek” şeklindeydi.

Sempozyumun ikinci günü Yıldız Teknik

Üni-versitesi Oditoryumu’nda gerçekleştiri-len oturumlarla başladı. Başkanlığını Belkıs İbrahimhakkıoğlu’nun yaptığı IV. Oturumun ilk konuşmacısı İsa Kocakaplan “Sevinç Çokum’un Al Çiçeğin Moru Kitabı Üzerine Çoğulcu Bir İn-celeme” adlı tebliğini sundu. Kocakaplan’ın ar-dından söz alan Yrd. Doç. Dr. Beyhan Kanter ise “Mihriban İnan Karatepe’nin Öykülerinde Kadın Tipi” üzerine değerlendirmelerde bulundu. Öykü yazarı Naime Erkovan’ın tebliği, “Kadın Öykücü-lerin EserÖykücü-lerinde Fantastik Unsurlar” başlığını taşıyordu. Oturumun son konuşmacısı Prof. Dr. Emel Kefeli “Günlüklerde/Mektuplarda Yaşa-nan Hayatlar: Suzan Defter Örneği” adlı tebliği-ni sundu.

(35)

33

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

Sempozyumun 8 Mart oturumlarında ikinci ayak, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde ger-çekleştirilen VI. ve VII. oturumlarla devam etti. Prof. Dr. Yakup Çelik’in başkanlığında gerçekleş-tirilen VI. oturum, yazar Yıldız Ramazanoğlu’nun “Kadın Öykücülerin Kadını Edebîleştirme Biçi-mi” başlıklı tebliğiyle başladı. Ramazanoğlu’nun ardından söz alan öykücü Müge İplikçi’nin konu-su ise “Yazarın Serüveni: Yaşam ve Yazma

Ara-sındaki Köprü”ydü. Dr. Âlim Kahraman “Nursel Duruel’in Öykülerine Dair Dikkatler” üzerine konuşurken Doç. Dr. Mehmet Narlı ise “Delili-ğin Öyküsü Öykünün Deliliği” başlıklı tebliği-ni sundu. Oturumda söz alan son isim, “Kadın Birey Toplum Bağlamında Selma Fındıklı’nın Hikâyeleri” konusuyla Doç. Dr. Meral Demiryü-rek oldu.

(36)

34

“Günümüz Türk Öyküsünde Kadının Sesi” Sempozyumu’nun son oturumu Hüseyin Su yö-netimindeydi. Öykücü Karin Karakaşlı’nın “Ses ve Nefes Olarak Kadın” tebliğinin ardından ya-zar Sibel Eraslan “Kadınlar Niçin Yaya-zarlar?” so-rusunu tartıştı. Cemal Şakar’ın “Günümüz kadın Öykücülerinin Dili” hakkındaki değerlendirmele-rinin ardından Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu “Naime Erkovan’ın Soğuk Taht Adlı Eserinde Söylem-İçerik İlişkisi”ni, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Gürlek ve Ar. Gör. Ahmet Çiçekler ise “Sevinç Çokum’un Hikâyelerinde Kalıplaşmış İfadeler ve Ağızlar”ı

inceledi.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki oturumların ardından sempozyumun kapanışı Küçükçekmece Cennet Kültür Merkezi’nde ya-pıldı. İki güne yayılan toplantılar, değerlendirme konuşmalarının ardından Âvâze Türk Müziği Ka-dınlar Topluluğu’nun konseriyle sona erdi. Ede-biyat çevrelerince yakından takip edilen sem-pozyum, günümüz öykü dünyasına sunduğu katkıyla hafızalara kazındı.

(37)

35

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

Doç. Dr. Ferhat Kentel yaptığı konuşmada mo-dernizmi “sivilleştirme, medenîleştirme süreci” olarak değerlendirdiğini ifade etti. “Modernizm başka bir akıl yaratmaktır. Modernizimin en bü-yük etkisi değişimdir, eskiden yeniye geçiştir. Eh-lileştirme sürecinde geleneksel ve dindar yaşayan insanların modern hayata geçişleri söz konusu-dur. Gündelik hayat çok karmaşık, sürekli inşala-ra bir şeyler katmaktadır. Hepimiz bir stinşala-ratejinin içine doğuyoruz. Hayat bize bir şeyler sunuyor

ama kendi sınırlarımızı yaşantılarımızla çiziyoruz. “ diyerek modernizm üzerinden doyurucu bir ko-nuşma gerçekleştirdi.

Modernleşmenin insanlar tarafından yanlış algı-landığını vurgulayan Kentel, modern insan olma-nın kibirli insan olmayı değil, tevazu sahibi insan olmayı gerektirdiğini belirtti. Seminer soruların cevaplanmasının ardından son buldu.

Mekke Umm Al-Qura Üniversitesi (Ümmü’l Kura) ve

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İşbirliği Konferansı

İslamî İlimler Fakültemiz tarafından düzenlenen “Mekke Umm Al-Qura Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İşbirliği” konulu kon-ferans, Mekke Umm Al-Qura Üniversitesi Rektörü

Sayın Dr. Bakri Bin M’atoog Bin Bakri Al-Assas’ın katılımıyla 13 Mart 2013 Çarşamba Topkapı Yerleş-kesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

(38)

36

Üniversitemizin Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı tarafından düzenlenen Prof. Dr. Mustafa Çiçekler’in konuşmacı olarak ka-tıldığı “Mevlana Ne Söyler Konferansı” 21 Aralık 2012 Cuma günü Topkapı Yerleşkesi Salonu’nda gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Mustafa Çiçekler Mevlana’yı ve yaşadığı dönemi sosyal şartlar, kültürel oluşumlar, siyasî hareketler bakımından tahlile tabi tuttu. Anek-dotlarla, hikâyelerle zenginleştirilen konuşma Çiçekler’in keyifli anlatımıyla birleşince seyirciler doyurucu bir sohbete iştirak etmiş bulundu.

Mevlana’ya ait eserlerden Mesnevi ve Divan-ı Kebir’i değerlendiren Çiçekler, Divan-ı Kebir’in Mesnevi’ye nazaran geri planda kaldığını ifade etti. Eserler üzerinden yaptığı tesbitleri

dinleyici-lerle paylaştı. Konuşmasında Mesnevi’den bolca örnekler veren Çiçekler’in konuşması soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.

Mevlana Ne Söyler

Konferansı

Mısırlı Gazeteci- Yazar Fehmi Hüveydi, Medeniyetler İttifakı Enstitümüzü 10 Ocak 2013 Perşembe günü saat: 15.00’te ziyaret etti. Fehmi Hüveydi, Medeni-yetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı ve Mütevelli Heyet Üyemiz Prof. Dr. Bekir Karlığa, Mü-tevelli Heyet Başkanımız Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Rektörümüz Prof. Dr. Musa Duman ve Medeniyetler

İttifakı Enstitü Müdürümüz Prof. Dr. Recep Şentürk tarafından ağırlandı.

Ziyaret esnasında Medeniyetler İttifakı Enstitüsü yüksek lisans ve doktora öğrencileriyle bir araya gelen Hüveydi, sohbet havasında geçen toplantıda ağırlıklı olarak öğrencilerin sorularını yanıtladı.

(39)

37

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

Üniversitemizin Medeniyetler İttifakı Enstitüsü ile İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından ortaklaşa düzenlenen “Os-manlı-Orta Doğu İlişkileri Paneli” Prof. Dr. Recep Şentürk’ün yöneticiliğinde ve Prof. Dr. Ali Arslan, Prof. Dr. M. Kemal Öke, Prof. Dr. Lütfullah Kara-man, Yrd. Doç. Dr. Ramazan Balcı’nın konuşmacı olarak katılımlarıyla 26 Aralık 2012 Çarşamba günü İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasında İ.Ü Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hayati Develi “Uzun yıllardır ateşte olan bu coğrafyanın sorunlarının kökünü tarihte aramak gerekir. Bugünkü kavga ve

çatışmaların geçmişte hangi kavga ve çatışmalar-dan doğduğunu daha iyi anlamak için bu programı tertip ettik.” diyerek panelin düzenlenme amacını ifade etti. Recep Şentürk ise dinleyicilere konuyla ilgili değerlendirme yapılırken tarafsız olabilmek için günümüz şartlarını değil, gerçekleşen döne-min şartlarının göz önünde bulundurulması gerek-tiği uyarısında bulundu.

Panelde Prof. Dr. Lütfullah Karaman “Osmanlı Filistin’i”, Prof. Dr. M. Kemal Öke “Osmanlıların Filistin’de Siyonizmle Mücadelesi”, Prof. Dr. Ali Arslan “Güçler Mücadelesinde Suriye’nin Konu-mu”, Yrd. Doç. Dr. Ramazan Balcı “İngilizlerin Yerel Unsurlarla İlişkileri” başlıklı tebliğlerini sundular.

Prof. Dr. Ali Alparslan

’ı Anma Toplantısı

Üniversitemizin Güzel Sanatlar Fakültesi ta-rafından düzenlenen “Prof. Dr. Ali Alparslan’ı Anma Toplantısı”, 24 Ocak 2013 Perşembe günü Kandilli’deki Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantının açılış ko-nuşmasını yapan Güzel Sanatlar Fakültesi

De-kanımız Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı, konuşma-sında fakültenin çalışmalarını kısaca tanıttıktan sonra sanat ve bilim adamı merhum Prof. Dr. Ali Alparslan’ın vefatının büyük bir kayıp olduğunu, yokluğunda bunun daha çarpıcı biçimde anlaşıldı-ğını dile getirdi.

(40)

38

Prof. Dr. Ali Alparslan’ın yeğeni olan Sinan Gürlen dayısının hayatı, şahsiyeti, aile içi ilişkileri ile ilgili bilgiler verdi ve dinleyicilerle anılarını paylaştı. İn-sanlara olan sevecen yaklaşımından söz etti. Ken-disi de Alpaslan Hoca gibi bir Ta’lik-nüvis olan İs-tanbul 29 Mayıs Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Muhittin Serin de “Hocalarımızın, geç-miş büyüklerimizin sahip olduğu değerleri zaman zaman dile getirmek ve onlarla ilgili anılarımızı paylaşarak isimlerini daima canlı tutmak bir vefa borcunun ifadesidir.” dedi. Hoca’nın cumhuriyet

döneminde hat sanatının yaşatılmasına yönelik çabaların içinde önemli bir isim olduğuna dikkat çekti. Hatta hangi ortamda başladığı, nasıl ica-zet aldığı ile ilgili bilgilerini paylaştı ve Talik yazıda gösterdiği başarıyla ilgili örnekler verdi.

Prof. Alparslan’ın hat öğrencisi olan Öğr. Gör. Ali Toy, “Bilmek ayrı öğretmek ayrı şeydir. Hocamın en dikkat çeken yönü hocalığıydı. Çok iyi aktarıyor ve tarif ediyordu.” diyerek bazı anılarını anlattı. Öğr.

Gör. Betül Bilgin, “Ali Hocanın Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ndeki ilk öğrencisiydim. Hat-la ilgili ondan tez yapan ilk ve tek kişiyim. Bu sü-reçte birlikte çalıştık. Hocam hat tarihini yazmayı çok isterdi ve nitekim vefatından önce bu isteğini gerçekleştirdi.” dedi ve Alparslan’ın günümüzde “talik” olarak adlandırılan yazının “nestalik” olarak

adlandırılmasını istediğini belirtti.

Prof. Dr. Fatih Andı ise İstanbul Üniversitesi Ede-biyat Fakültesi Türk Dili ve EdeEde-biyatı Bölümü’nde

Alparslan’ın öğrencisi olarak ilk dersinde yaşa-dıklarını anlattı, Edebiyatçı yönünü ele aldı. Güç-lü espritüel yönüne temas ederek hoca-öğrenci münasebetleri çerçevesinde çarpıcı örnekler verdi. Panelin son konuşmacısı olan Prof. Dr. Kemalettin Eraslan ise meslektaşı ve arkadaşı olarak insan Alparslan’ı anlattı ve onun yokluğunun acı biçimde hissedildiğini belirtti. Bazı gözlemlerini ve duygu-larını dile getirdiği konuşmasını “nur içinde yatsın” temennisiyle bitirdi.

Hattat Hasan Çelebi’nin bir vefat sebebiyle erken ayrıldığı toplantının sonunda konuklar arasında bulunan Prof. Dr. Kemal Yavuz, Prof. Dr. Sühey-la Artemel, Prof. Dr. Şeyma Güngör, Yrd. Doç. Dr. Savaş Çevik ve de Sabri Mandıracı da söz alarak Ali Alpaslan Hoca hakkındaki duygularını dile ge-tirdiler ve böyle bir anma toplantının düzenlenmiş olmasından duydukları mutluluğu ifade ettiler. Pa-neli kapanış konuşmasını ise aynı zamanda Prof. Dr. Ali Alparslan’ın öğrencisi olan Rektörümüz Prof. Dr. Musa Duman yaptı ve duygularını “Ho-cam mütebessim, mütevazı ve çelebi bir insandı.”

şeklinde özetledi. Hoca’nın ruhuna ithaf edilen güzel bir Kur’an tilavetinin sonunda konuklar, sergi salonuna geçerek burada verilen kokteylde akşa-mın geç saatlerine dek sohbetlerine devam ettiler. Sergide, Prof. Dr. Ali Alparslan’ın eserlerin yanında hayatıyla ilgili belge ve bilgiler de paylaşıldı. Sergi Kandilli’deki Güzel Sanatlar Fakültesi salon-larında bir hafta süre ile ziyaretçilere açıldı. Prof. Dr. Ali Alparslan’ı anmanın ve onu genç nesle

anlatmanın bir vefa borcu olduğunu, bunu üniver-sitemiz adına gerçekleştirmekten onur duydukla-rını ifade etti. Toplantıya katılan Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ise konuşmasında, hat sa-natına Üsküdar’da gönül vermiş bir usta sanatkârın ilçelerinde anılmasının önemine değindikten sonra belediyeleri tarafından üniversitemize tahsis edi-len bir binada güzel hizmetler yapıldığını görmek-ten ve Türkiye genelindeki güzel sanatlar

fakülte-leri için bu mekânda hoca yetiştiriliyor olmasından büyük mutluluk duyduklarını belirtti.

Öğr. Gör. Betül Bilgin ve Öğr. Gör. Ali Toy tarafından hazırlanan ve merhum Alpaslan Hoca’yı ve eser-lerini konu edinen sunumun ardından, Edebiyat Fakültesi dekanımız Prof. Dr. Fatih Andı’nın yöne-ticiliğinde gerçekleştirilen panelde Prof. Dr. Kema-lettin Eraslan, Prof. Dr. Muhittin Serin, Öğr. Gör. Restoratör Mimar Ali Toy, Öğr. Gör. Betül Bilgin ve Sinan Gürlen konuşma yaptılar.

(41)

39

SAY I: 0 5 / O CA K - M A R T 2 0 13

Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bö-lümü tarafından düzenlenen, Doç. Dr. Hanna Nita Scherler’in konuşmacı olarak katıldığı “Değişim”

konulu seminer, 24 Aralık 2012 Pazartesi günü Ha-liç Yerleşkesi ‘nde gerçekleştirildi.

Seminerde “değişim” kavramı,

Hümanistik-Varo-luşçu ve Gestalt bakış açıları üzerinden ele alındı.

Bilinçli olarak, niyet ederek gerçekleşen değişim parametreleri açıklanarak örnekler verildi. Doç. Dr. Hanna Nita Scherler, değişimi insan davranışına yansıyan, duygu ve düşüncede meydana gelen farklılık olarak tanımladıktan sonra gözlem ve tes-bitlerini dinleyicilerle paylaştı.

Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölü-mü tarafından düzenlenen Psikoloji Seminerlerinin III.’sünde ‘’Teknoloji Bağımlılığı’’ ele alındı. Klinik

Psikolog Mehmet Dinç’in konuşmacı olarak katıl-dığı program 27 Şubat 2013 Çarşamba günü Haliç Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Teknoloji bağımlılığının dünyada merak uyandıran bir konu olduğunu belirterek konuşmasına başla-yan Mehmet Dinç “Bağımlılık ciddî bir hastalıktır. Tıbbî bir süreçtir. Tedavi süreci en zor olan

hasta-lıklardan biridir. Tedavide başarı oranı %30’dur.”

dedi. Dinç, bağımlılığı “Kişinin kullandığı bir nes-ne üzerindeki kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlaması.” olarak tanımladı.

Bağımlılığın küçük bir noktadan insan hayatına girerek yavaş yavaş büyüdüğüne ve kendinden başka bir şey bırakmadığınıa değindi. Bağımlı-lık evrelerini deneysel kullanım, sosyal kullanım, operasyonel kullanımı ve bağımlı kullanımı olarak sıraladı.

(42)

40

Sahabe Gençleri Konferansı

Tarih Konuşmaları III:

Çanakkale Muharebeleri

Tarih Konuşmaları -

Geçmişten Günümüze

Ortadoğu ve Türkiye Semineri

Üniversitemizin İslamî İlimler Fakültesi tarafından düzenlenen, Üsame Er-Rufai’nin konuşmacı olarak katıldığı “Sahabe Gençleri Konferansı” 26 Aralık 2012 Çarşamba günü Topkapı Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından düzenlenen Tarih Konuşmalarının III.’sünde ‘’Çanakkale Muharebeleri’’ konusu ele alındı. Dr. Mehmed Niyazi Özdemir’in konuşmacı olarak katıldığı program 13.03.2013 Çarşamba günü Haliç Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından düzenlenen Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’un konuşmacı olarak katıldığı “Tarih Konuşmaları: Geçmişten Günümüze Orta Doğu ve Türkiye Semineri”, 20 Aralık 2012 Perşembe günü Haliç Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Stratejik hayırseverlik, çıkar gruplarının temel çıkarlarını vurgulamak ve hem örgütsel hem de sosyal yararı sağlayacak temel yetenekler ve kaynakların

Toplumsal siniflar arasinda her geçen gün artan gelir dengesizligi, istihdamdaki güvensizlik, iletisim konusundaki isletme kararlarinin etkisinin göz ardi edilmesi,

Sosyal güvenlik reformu kapsamında 20 Mayıs 2006 tarih ve 5502 sayılı Kanunla kurulan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK); Türk sosyal sigorta rejiminin temel kurumları olan SSK

Bu çalışmanın amacı: bir sosyal pazarlama aracı olarak sigara bırakma kamu spotlarına yönelik bilişsel tutum, duygusal tutum ve etiksel algıların, sigara

Bir sanat eseri için farklı dönemde farklı yorumların yapılması, sanatın içinde bulunduğu dönemdeki sosyal yapıyla da doğru orantılı olarak değişmektedir.. Sosyolojik

hakkında silahla tehdit suçunu işlediği iddiasıyla yargılama yapılmış, yapılan yargılama sonucunda çocuk hakkında 2 YIL HAPİS CEZASI verilmiş, verilen

Çarlık Rusya’nın 1917’de BolĢevik Rusya’ya devrolması ile gelen özgürlük ortamında, 28 Mayıs 1918 yılında, Milli Azerbaycan Cumhuriyeti, Müsavat Partisi

Tüketicilerin spor merkezi seçiminde, pazarlama karması elemanları ile ilgili faktörlerin, katılımcıların gelir durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığına