/
Araba düşmanı bir muharrire c vap
İstihzayı zekânın tabiî hakkı sa yanlardan olan Şevket Rado, son fıkralarından birini benim (Arabaya hasret) başlıklı yazım la eğlenmeğe hasretmiş. Kurul masını bir temenni halinde söyle diğim (Araba sevenler cemiyeti) için âzâ bulmak üzere de, İnönü gezisinde ve arabalarının içinde dolaştırılan minimini İstanbullu lara baş vuracağımdan korkuyor. Ancak, söylediği zarif sözler, me seleyi halletmiş, istanbulin diğer büyük şehirlerimizden kısa mesa felere araba ile gidilip gelinmesi nin bir çok yerli sanayiin geliş mesini ve mühimce bir paranın harice çıkmamasmi temin edece ği fikrini çürütmüş değildir. Kal dı ki, şehirlerimizde araba ile do laşmak fikrini, A\ rnpa ile Ame- rikayı âdeta şehir şehir biîen Fa- lih Rıfkı Atay da, aldanmıyorsam bir iki kere, müdafaa etmişti. Şev-c ket Rado’nun arabaya bağlılığın
bir bunaklık ve bir irtica olduğu
mu ima ettiği yazısıııın çıktığı de, Ercüment Ekrem Talu
bir makalesinde — benim de bir: kaç sene evveMzlıar etmiş oldu-^ ^ ğum bir temenniyi tekrar ede
rek — piyade kayıklarının Bo- ğaziçinde behemehal ihya edilme- , lerini istiyordu. Vapurdan motör- bota kadar mevcut kütün nakil vasıtalarına rağmen kayığa sada katinden dolayı, Şe* ket Rado onu da bilmem ki havuzca kâğıttan kayıklarım dolaştır’n bebeklerin yanma mı yollıyacak?
Genç ve kıymetli m uharririn bu yazısını okuyunca biraz üzül-' düğümü itiraf edeceğim. Tabii kirlerimi beğenmediği için d' Fakat kasabalarında hâlâ ile dolaşanlar arasında da sini okuyanlardan (otomob mek asrîlik icabı imiş!) *3 otomobil alacaklar çıkacağın, bunların, yaya on dakikada g çekleri — yirmi dakikada gitm Jerinde de asla mahzur bulunn yan — yerlere tozu dumana k a t kata, ve belki di eve beriye çarp çarpa ford’Iarun süreceklerini