• Sonuç bulunamadı

Jinekolojik Muayeneye Gelen Kadınlarda Oluşan Anksiyeteye Hemşirelik Yaklaşımının Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Jinekolojik Muayeneye Gelen Kadınlarda Oluşan Anksiyeteye Hemşirelik Yaklaşımının Etkisi"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

C. Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 1998, 2 (2)

JİNEKOLOJİK MUAYENEYE GELEN KADINLARDA OLUŞAN

ANKSİYETEYE HEMŞİRELİK YAKLAŞIMININ ETKİSİ *

Samiye METE**

ÖZET

Araştırma, jinekolojik muayene sırasında kadınlarda oluşan anksiyeteye hemşirelik yaklaşımının etkisini saptamak amacıyla deneysel olarak yapılmıştır. Araştırma’nın örneklemini 52’si deney, 52’si kontrol almak üzere toplam 104 kadın oluşturmuştur. Deney grubuna muayene sırasında planlı hemşirelik girişimleri (Ek 1) uygulanmış, kontrol grubu ise poliklinik rutinleri uygulanarak muayene edilmiştir. Veriler, kadınların tanıtıcı özelliklerini ve muayeneye ilişkin anksiyete düzeylerini belirlemek amacı ile iki ayrı form kullanılarak toplanmıştır. Araştırma sonunda, jinekolojik muayene süresince her iki gruptaki kadınların anksiyete yaşadıkları, hemşirelik yaklaşımı uygulanan gruptaki kadınların, uygulanmayan gruptakilere oranla anksiyetelerinin daha düşük düzeyde olduğu ve bu muayene sonrası kontrollere gelme oranlarının daha yüksek olduğu saptanmıştır.

Anahtar Sözcukler: Jinekolojik muayene, Anksiyete,

Hemşirelik.

SUMMARY

The effects of nursing approach to the alleriatation anxiety of the women coming the jynecologic examination.

Purpose of the study was describe the effect of a nursing approach to the alleriatation anxiety of the women during the gynecologic examinations. There subjects included total of 104 women, half of women were control and remaning half were experimental ones. The experimental group was examined by means of a nursing apporoach programme by the researcher and controls examined by the usual policlinical routines. The data concerning the study were collected through use of two questionnaires to determine the diagnostic and distingushing characteristics and anxiety of the women during the examinations. As a result of study, it was found that during the examinations the group without any nursing approach and the group with less anxiety complied with scheduled reexamine more frequently later.

Key Words : Gynecologic examination, Anxiety,

Nursing

GİRİŞ

Türkiye’de kadın sağlığı sorunlarının önemli boyutlarda olduğu bilinmektedir (SB,UNFPA,UNESCO 1995). Bu sorunların temelinde eğitim eksikliği, aşırı doğurganlık, istenmeyen gebelikler,tekrarlayan düşükler, doğum öncesi, doğum, doğum sonrası bakım yetersizlikleri, erken yaşta evlenmeler ve bunlara bağlı jinekolojik sorunlar yer almaktadır. Bu sorunların çözümlenebilmesi için toplumda kadın statüsünün yükseltilmesi, kadınların kendi sağlıkları ile ilgili olarak bilgilendirilmeleri,

sağlık hizmetlerinden yararlanmayı bir gereksinim olarak görmeleri, sağlık kuruluşlarına rahatlıkla başvurabilir hale gelebilmeleri gerektiği düşünülmektedir.

Oysa ülkemizde kadınların bilgi eksikliği, sağlık sorunlarını önemsememe, utanma, parasal sorunlar gibi nedenlerle sağlık kuruluşlarına başvurmadıkları belirtilmektedir (Ertekin 1988, Özcan 1991,Yılmaz 1988). Sağlık kuruluşlarına başvurduklarında ise hastalıklar, hastane ortamı, hastanede uygulanan tanı, tedavi işlemlerini

* IV. Ulusal Hemşirelik Kongresinde bildiri olarak sunulmuştur, Ankara ** Yrd. Doç. Dr. D. E. Ü. Hemşirelik Yüksekokulu, İzmir

(2)

bir tehlike olarak algılamaktadırlar. Hastane ortamına giren kadınlar, başkalarına bağımlı hale gelmekte, hastane ortamının yabancılığı, tanıma-dığı kişiler, bilinmeyen aletler, işlemler, teda-viler, korkutucu kurallar, anlaşılmayan tıbbi dil, klinik ortamda yaşanan günlük olaylar, birey-selliğin gözardı edilmesi ve mahremiyet gibi nedenlerle anksiyete yaşayabilmektedirler (Cengiz 1980, Birol 1985).

Her birey alışageldiği yaşam içersinde, ne olduğunu tam olarak bilemediği bir durum ile karşılaştığı zaman anksiyete yaşar. Jinekolojik muayene de kadınlarda anksıyete yaratan önemli uygulamalardan birisidir. Jinekolojik muayenede kadının anksiyete yaşamasının nedenleri; yuka-rıda belirtilen nedenlere ilave olarak kadının cinselliği olumsuz olarak algılaması, sağlık personelinin olumsuz tutumu, muayene eden kişinin karşı cinsten olması, muayene pozisyonu ve kullanılan aletler, önceki olumsuz muayene deneyimleri, mahremiyete dikkat edilmemesidir (Billing 1977,Ertekin 1988, Jensen 1982, Jonsen 1987).

Jinekolojik muayene sırasında yaşanan anksiyete, kadınların muayeneden kaçmalarına ve ancak sıkıntıları ile başedemeyecek duruma geldiklerinde hekime başvurmalarına neden olmaktadır. Bu durum hastalıkların erken tanı ve tedavisini güçleştirebilir ve belki de olanaksız hale getirebilir. Kadınların jinekolojik muayene sırasında yaşadıkları anksiyete azaltılabilirse, sonraki muayenelere daha rahat gelebilecekleri düşünülmektedir. Kadınlara jinekolojik muayene süresince verilecek hemşirelik hizmetleri ile anksiyetenin azaltılabileceğine ve kadınların daha rahat ve ağrısız bir muayene deneyimi yaşayabileceklerine inanılmaktadır. Kadınların olumlu izlenimler ve bilgilenme ile muayeneden ayrılmaları sağlandığında, muayene sonrası kontrollerine zamanında gelecekleri ve herhan-gibir sağlık sorunu olduğunda gecikmeden bir sağlık kuruluşuna başvurabilecekleri düşü-nülmektedir. Bu düşüncelerden yola çıkılarak

yapılan bu araştırma jinekolojik muayeneye gelen kadınlarda oluşan anksiyeteye hemşirelik yaklaşımının etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır.

YÖNTEM

Deneysel olarak planlanan araştırma, Fırat Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Doğum ve Kadın Hastalıkları Polikliniğinde yapılmıştır. Poliklinik hasta görüşmelerinin ve muayenelerin yapıldığı iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Poliklinikte bir hekim ve bir yardımcı personel bulunmaktadır. Yardımcı Per-sonel, bayan hastaları odaya almakta ve muayene için hazırlamaktadır. Poliklinikte muayeneler saat 8.00-12.00 arasında yapılmaktadır.

Araştırmanın evrenini 1992 yılında Fırat Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Doğum ve Kadın Hastalıkları Polikliniğinde jinekolojik muayene olan kadınlar oluştur-maktadır (2200 kişi). Araştırmanın örneklemini 1 Ocak-31 Mart 1992 tarihleri arasında aşağıdaki özelliklere sahip olan 104 kadın (50 kadın deney, 50 kadın kontrol grubunda yer almıştır) oluşturmuştur. Deney ve kontrol grubundaki kadınların yaşadıkları anksiyete yönünden sağlık personelinden etkilenme durumlarını denkleye-bilmek için her iki grupta da aynı hekim ve hemşirenin bulunması planlanmıştır. Poliklinikte çalışan hekimin görev süresi iki aydır. Bu nedenle iki ay süresince muayeneye gelen ve 20-40 yaş arası, evli, daha önce en az bir kez muayene olan, Türkçe bilen, en az ilkokul mezunu olan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 104 kadın örneklemi oluşturmuştur. Çalışma, gelen kadınların biri deney, diğeri kontrol grubuna alınarak yürütülmüştür.

Veriler, kadınların demografik özelliklerinin ve muayeneye ilişkin verilerinin toplandığı bir form ile Spielberg ve arkadaşları (Öner, Le Compte 1983) tarafından düzenlenen Durumluk ve Sürekli Anksiyete Ölçeği ile toplanmıştır. Deney grubuna alınan kadınlar, araştırmacı

(3)

tarafından muayene odasına alınmış Durumluk Anksiyete ölçeği uygulanmış, daha sonra ek 1’de yer alan planlı hemşirelik yaklaşımı uygulanmış ve muayene sonrasında muayene anına ilişkin olarak Durumluk Anksiyete Ölçeği ve Sürekli Anksiyete Ölçeği uygulanmıştır. Kontrol grubuna alınan kadınlar yardımcı bayan personel tarafından kabul edilmiş ve personel muayene süresince kadına yardımcı olmuştur. Araştırmacı sadece formların doldurulması sırasında (mua-yene öncesi ve mua(mua-yene sonrası) kontrol grubun-daki kadınlar ile birlikte olmuştur.

BULGULAR VE TARTIŞMA

Araştırma kapsamındaki kadınların, %37.7’sinin 25-29 yaşları arasında, %50’sinin ilkokul mezunu, % 80.8’inin ev hanımı olduğu belirlenmiştir. Kadınların muayeneye geliş sayılarına bakıldığında, %86.5’inin 3 ve daha fazla kez muayeneye geldiği saptanmıştır.

Tablo 1. Deney ve Kontrol Grubundaki Kadınların

Sürekli Anksiyete Puan Ortalamaları Anksiyete Puanları Ortalamaları

Grup X S

Deney 43.78 9.06 Kontrol 46.13 9.87

t:1.2 p>0.05

Tablo 1’de deney ve kontrol grubundaki kadınların sürekli anksiyete puan ortalamaları görülmektedir. Deney ve kontrol grubunda yer alan kadınların sürekli anksiyete puan ortalamaları incelendiğinde (deney grubu 43.78, kontrol grubu 46.13), aralarında küçük bir farkın olduğu görülmektedir. Ancak sonuç istatis-tiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p> 0.05). Sağlıklı ve Sağlıksız yetişkinlerde anksiyete ile ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde, sürekli anksiyete puan ortalamalarının 34.65 ile 47.13 arasında olduğu görülmüştür( Graham ve Conley 1971, Öner ve LeCompte 1983, Kum 1987, Gökdoğan 1989). Bu puanlar ile araştırmamızda yer alan kadınların sürekli anksiyete puanları benzerlik göstermektedir

Tablo 2. Deney ve Kontrol Grubundaki Kadınların Muayene Öncesi Ve Muayene Sırasındaki Durumluk Anksiyete Puan Ortalamaları

Anksiyete Puan Ortalamaları

Deney Kontrol Muayene Zamanı X S X S t p Muayene Öncesi 47.90 9.85 48.69 10.28 0.40 >0.05 Muayene Sırası 44.28 8.26 54.42 9.55 5.80 <0.05 t = 2.04 t = 2.95 p < 0.05 p < 0.01

Tablo 2’ de, kadınların muayene öncesi ve muayene sırasındaki anksiyete puan ortalamaları görülmektedir. Deney grubunda yer alan

kadın-ların muayene öncesi ve muayene sırasındaki durumluk anksiyete puanları karşılaştırıldığında, muayene sırasındaki durumluk anksiyete puan

(4)

ortalamasının (44.28), muayene öncesine (47.90) göre daha düşük olduğu görülmektedir. Kadınlar, muayeneye geldikleri zaman utanma, ağrıdan korkma, sağlık personelinden çekinme gibi nedenlerden dolayı anksiyete yaşamaktadırlar. Araştırmamızda kadınlara normal poliklinik uygulamasından sadece 3-5 dakika fazla zaman ayrılması ile uygulanan hemşirelik yaklaşımı (EK 1) ile muayene sırasındaki anksiyetelerinin azaltılabildiği görülmüştür. Bu bulgu istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur (P<0.05). Doner (1986) kişiye uygun olarak yapılan muayene öncesi hazırlığın daha az travmatize edici olduğunu vurgulamıştır. Willard (1986) jinekolojik muayene sırasında eğitim verilen kişilerin eğitimsiz kişilere göre muayene sırasında daha fazla olumlu duygu yaşadıklarını saptamıştır. Bu sonuç araştırmamız bulguları ile paralellik göstermektedir.

Kontrol grubunda yer alan kadınların mua-yene öncesi ve muamua-yene sırasındaki anksiyete puanları incelendiğinde ise, muayene öncesinde kadınların duydukları anksiyetenin muayene sırasında önemli ölçüde arttığı görülmektedir. Sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.01). Kontrol grubundaki kadınlara anksiye-telerinin azalmasını sağlayan herhangibir uygu-lama yapılmamıştır. Kadınların yüksek olan anksiyete seviyelerinin muayene anında daha da yükselmesi bu durumdan kaynaklanabilir. Kon-trol grubundaki kadınların muayene sırasındaki anksiyete puanları (54.42), bazı çalışmalarda elde edilen ve çeşitli tanı ve tedavi işlemleri sıra-sında, hastalarda görülen anksiyete puan ortala-malarına (38.46-48.69) göre oldukça yüksektir (Öner ve LeCompte 1983,Graham ve Conley 1971, Kum 1987, Ertekin 1988, Gökdoğan 1989)

Deney ve kontrol grubundaki kadınların muayene öncesindeki durumluk anksiyete puan ortalamaları karşılaştırıldığında ( deney grubunda 47.90, kontrol grubunda 48.69), aralarında fark olmadığı görülmektedir. Bu sonuç, istatistiksel olarak da anlamsız bulunmuştur (p>0.05). Bu bulgu Ertekin (1988)’in kadınların jinekolojik muayene öncesindeki durumluluk anksiyete düzeyleri ile ilgili araştırmasında elde ettiği puandan (55.21) daha düşük bulunmuştur. Bu sonuç, Ertekin’ in çalışmasında ilk kez muayene olan ve evli olmayan kadınların da yer alması nedeniyle, bizim çalışmamızda yer alan kadınlardan daha yüksek düzeyde anksiyete yaşamış olabileceklerini düşündürmektedir.

Deney ve kontrol grubunda yer alan kadınların muayene sırasındaki durumluk anksiyete puan ortalamaları karşılaştırıldığında ise, deney grubundaki kadınların muayene sırasındaki durumluk anksiyete puan ortalamaları (44.28), kontrol grubundaki kadınların ortalamalarından (54.42) oldukça düşük bulunmuştur. Bu bulgu, istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur (p <0.05). Ülkemizde hemşirelikle ilgili literatürde, hastaların tıbbi tanı ve tedavi işlemleri ile ilgili çeşitli düzeyde anksiyete yaşadıkları ve yaşanan anksiyetenin giderilmesinde hemşirelik girişimlerinin büyük yararı olduğu ortak bir sonuç olarak vurgulan-mıştır (Kum 1987,Aksoy 1983, Gökdoğan 1989). Willard’ın (1986) yaptığı araştırmada jinekolojik muayene sırasında bilgi verilen kadınların bilgi verilmeyenlere göre daha az anksiyete yaşa-dıkları saptanmıştır. Bu sonuç, araştırmamızın sonuçları ile parelellik göstermekte olup, bilgi verilen ve kişiye uygun muayene öncesi hazırlık yapılan kadınların anksiyete düzeylerinin düştüğü görülmüştür.

(5)

Tablo 3. Jinekolojik Muayene Olan Deney ve Kontrol Grubundaki Kadınların Kontrole Gelme Durumlarına Göre Dağılımı

Gruplar

Kontrole Gelme Deney Kontrol Toplam

Durumu Sayı % Sayı % Sayı %

Gelen 41 78.8 21 40.4 62 59.6

Gelmeyen 11 21.2 31 59.6 42 40.4

Toplam 52 100.0 52 100.0 104 100.0

Tablo 3’te görüldüğü gibi deney grubunda yer alan kadınların %78.8’i, kontrol grubundaki kadınların %40.4’ü muayeneden sonra kontrole gelmişlerdir. Tablodan da anlaşılacağı gibi, deney grubunda yer alan kadınların kontrole gelme durumları, kontrol grubundaki kadınlara göre daha fazladır. Çalışma sırasında deney grubunda yer alan kadınlara muayene sırasında sağlık sorunları hakkında açıklamalar yapılmış ve kontrole gelmenin önemi hakkında bilgi

verilmiştir. Ayrıca hasta ve hemşire arasındaki olumlu ilişkinin, kadınların kontrole gelmelerini olumlu yönde etkilediği düşünülmektedir. Ekizler’in (1992), Genital enfeksiyonların önlenmesi ve tedavisinde sağlık eğitiminin etkisi’ni araştırdığı çalışmasında, eğitim verilen grubun kontrole gelme oranının (%96) eğitim verilmeyenlere oranla (%43.60) daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu bulgu, araştırmamızın bulguları ile benzerlik göstermektedir.

Tablo 4. Deney ve Kontrol Grubundaki Kadınların Muayene Sırasındaki Durumluk Anksiyete Puan Ortalamalarının Kontrole Gelme Durumlarına Göre Dağılımı

Anksiyete Puan Ortalamaları

Kotrole Gelme Deney Kontrol

Durumu X S X S t p

Gelen 40.31 8.21 44.52 12.67 2.45 <0.05 Gelmeyen 50.81 15.03 59.51 5.55 2.00 <0.05

t = 4.42 t = 7.81 p < 0.05 p < 0.05

Tablo 4’de jinekolojik muayene olan kadınların muayene sırasındaki durumluk ank-siyete puan ortalamaları ile kontrole gelmeleri arasındaki ilişki verilmiştir. Muayene sonrasında kontrole gelen kadınların, muayene sırasındaki durumluk anksiyete puan ortalamalarına bakıldı-ğında, deney grubunda yer alan kadınların mua-yene sırasındaki anksiyete puan ortalamalarının (40.31), kontrol grubundaki kadınların muayene sırasındaki anksiyete puan ortalamalarından (44.52) daha düşük olduğu görülmektedir.

Ayrıca hem deney grubunda, hem de kontrol grubundaki kadınlardan kontrole gelenlerin muayene sırasındaki durumluk anksiyete puan ortalaması kontrole gelmeyenlere göre daha düşük olduğu görülmektedir. Bulgu istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P< 0.05).

Kadınların jinekolojik muayene sırasında düşük düzeyde anksiyete yaşamalarının, kontrole gelmelerini olumlu yönde etkilediği söylenebilir. Hastalıkların tedavisinde kontrollerin önemi bi-linmektedir. Başlanan tedavinin olumlu

(6)

sonuç-lanması, kadınların düzenli olarak kontrole gel-melerini sağlayarak mümkün olabilir. Kadınların jinekolojik muayene sırasında duydukları anksiyetenin azaltılması kontrole gelme duru-munu olumlu yönde etkilediği gibi, bundan sonraki hastalık yakınmalarında gecikmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalarını sağlanabilir.

Kadınların kontrole gelme durumlarının eğitim durumlarına göre dağılımına bakıldığında kontrole gelen kadınların %59.7’sinin ortaokul veya lise mezunu, %40.3’ünün ilkokul mezunu olduğu, hem deney hem de kontrol grubunda eğitim düzeyi arttıkça kontrole gelme durumu-nun arttığı belirlenmiştir. Coşkun (1992) ve Ekizler (1991)de araştırmalarında eğitim düze-yinin artması ile kadınların muayene sonrası kontrollere gitme oranının arttığını sapta-mışlardır.

Araştırmada, ayrıca çalışan kadınların çalışmayan kadınlara oranla daha yüksek oranda kontrole gittikleri belirlenmiştir. Çalışan kadınların %80’i, çalışmayan kadınların %58.8’i muayene sonrası kontrole gelmişlerdir. Çoşkun (1992) da yaptığı çalışmasında çalışan kadınların çalışmayanlara oranla daha yüksek oranda kontrole geldiklerini belirlemiştir

SONUÇ

Kadınların jinekolojik muayene sırasında yaşadıkları anksiyeteye hemşirelik yaklaşımının etkisini araştırmak amacıyla planlanan bu çalışmada, aşağıdaki sonuçlar bulunmuştur.

1. Deney ve kontrol grubunda yer alan kadınların sürekli anksiyete puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur.

2. Deney ve kontrol gruplarının muayene öncesi durumluk anksiyete puan ortalamaları arasında istatistiksel bir fark yoktur.

3. Muayene sırasında kontrol grubundaki kadınlar deney grubundaki kadınlara göre daha yüksek oranda anksiyete yaşamaktadırlar.

4. Hem deney hem de kontrol grubundaki kadınlar muayene sırasında, muayene öncesine

göre daha yüksek oranda anksiyete yaşamak-tadırlar.

5. Jinekolojik muayene olan kadınlardan, deney grubunda yer alanların %78.8’i , kontrol grubunda yer alanların ise %40.4’ü muayene sonrası kontrolleri için polikliniğe başvurmuş-lardır.

6. Eğitim düzeyi yüksek olan ve çalışan kadınlar daha yüksek oranda kontrollere gelmişlerdir.

ÖNERİLER

Yukarıdaki sonuçlar doğrultusunda ;

1. Jinekolojik muayeneye gelen kadınların muayene sırasında anksiyetelerini azaltmak ama-cı ile standardize edilmiş hemşirelik girişimle-rinin yeraldığı bir formun hazırlanması, uygulan-ması ve hemşirelerin bu doğrultuda eğitilmeleri.

2. Hemşirelerin görev yapmadığı jinekoloji polikliniklerinde bu konuda eğitimli hemşirelerin görevlendirilmesi

3. Araştırmanın farklı ortam ve hemşirelerle tekrarlanması önerilebilir.

KAYNAKLAR

Aksoy G (1983) Ameliyat öncesi ve sonrası hasta bakımında

psiko-sosyal faktörlerin rolü ve hemşirelik hizmetlerinin yeri. İstanbul Üniversitesi Hemşirelik Bülteni, 1:1,5-11.

Billing JA (1977) Pelvic examination instruction and doctor

patient relationship. J.Medication Education,52:10.

Birol L (1985) Hastanede yatan hastaların tıbbi terminoloji

bilgisinin araştırılması. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi,12:1, 15-22.

Cengiz G ( 1980) Hastaların hastaneye yatışı ve hemşire.

Türk Hemşireler Dergisi,1:4,44-47.

Coşkun A (1992) Doğurgan çağdaki evli kadınların

periyodik olarak jinekolojik kontrollere gitme alışkanlıkları ve bunu etkileyen faktörler.Birinci Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Sempozyumu Kitabı, İstanbul Üniversitesi Basımevi ve Film Merkezi, s.77-82

Domar AD (1986) Psychological aspect of pelvic exam:

induvidual needs and psycian involment. Women Health ,10:4,75-90.

(7)

Ekizler H (1992) Genital enfeksiyonların önlenmesi ve

tedavisinde sağlık eğitiminin rolü. Birinci Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Hemşireliği Sempozyumu Kitabı, İstanbul Üniversitesi Basımevi ve Film Merkezi,s.83-90.

Ekizler H (1994) Servikal kanserin önlenmesinde, erken

tanısında Pap-smear taramasının önemi ve hemşirenin rolü, Marmara Üniversitesi Hemşirelik Dergisi,1:2,33-45

Ertekin Z (1988) Pelvik muayeneye karşı kadınların korku

ve endişelerinin saptanması.Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,İstanbul Üniversitesi, İstanbul.

Fogel C (1981) Health Care Of Women, St. Louis The CV.

Mosby Comp, s129.

Gökdoğan F (1989) Endoskopi öncesi hastalarda oluşan

anksiyeteye eğitimin etkisinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul

Graham Le, Conley EM (1982) Evaluation of anxiety and

fear in adult, surgical patient. Nursing Research, 20:2,

Jensen MD (1982) Maternity and Gynecologic Care. The

Nurse And Family. St. Louis The CV Mosby Comp.s.206-229.

Jonsen SR ( 1987) Gynecologic And Obstetric. W

Drafemueller, JJ Scianna, Harper and Rom Publishers, Philedelphia.

Kum N (1987) Cerrahi hastalarda anksiyete ve korku.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Cerrahi bülteni, 10:3, 254-289.

Millistein SG ve ark. (1987)Sources of anxiety about pelvic

examination, among adölesence femeals. Journal Adolesc. Health Care, 5:2, 105-111.

Olson HM, Gulberg MT (1987) Role of the women patient

and fear of the pelvic examination, Western Journal Of Nursing Research, 9:3, 357-367.

Öner N, Le Compte A (1983) Durumluk Sürekli Kaygı

Envanteri El Kitabı, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, No 333.

SB, UNFPA,UNESCO (1995) Dünya’da ve Türkiye’de

Sağlık Kalkınma ve Çevre Açısından Nüfus Sorunu. A.Akın (Ed), Güncelleştirilmiş 2. Baskı, Ankara.

Willard WD(1986) The educational pelvic examination

women’s responces to a new approach. Journal Obstetric Gynecologic Neonatal Nursing, 15:2, 135-140.

Yılmaz S (1988) 15-49 yaş grubu evli kadınların jinekolojik

sorunları ve bu sorunların çözümündeki davranışları. Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara, Hacettepe Üniversitesi.

(8)

EK 1

HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI

1. Hemşire muayeneye gelen kadını muayene odasına alır.

2. Hemşire ve hekim kadınla tanışır. 3. Kadın görüşme masasının karşısına

oturtulur.

4. Hekim kadının öyküsünü alır.

5. Kadına muayene olması gerektiği söylenir.

6. Hemşire kadını muayene masalarının olduğu bölüme alır.

7. Hemşire muayenenin yapılacağı masayı, spekulumu ve lambaları gösterir. Spekulumun vaginayı görmek için kullanıldığını anlatır. Spekulumun antiseptik solüsyon içerisinde bekletildiğini böylece spekulumun temiz kaldığını söyler.

8. Hemşire kadına soyunması gerektiğini söyler. 9. Hemşire kadının muayene masasına geçmesine yardım eder. Kadına pozisyon almasında yardımcı olacağını söyler. Bunun için önce kadına muayene masasına oturması, daha sonra kendisini yukarıya doğru çekmesi gerektiğini anlatır. Daha sonra ayaklarını muayene masasının ayaklığına koymasını sağlamak için bacaklarından tutarak ayaklarını ayaklığa yerleştirir daha sonra kalçasından tutarak aşağıya doğru kayıp masada uygun pozisyon almasını sağlar.Hemşire işlemin başından sonuna kadar kadının vücudunun örtülü olmasını sağlar ve kadın uygun pozisyon alana kadar hiç soru sorulmaz. Soruları yanıtlamaya çalışan kadının konsantrasyonu ve algılaması bozulacağı için pozisyon alması güçleşecektir.

10. Kadın masaya yatırıldıktan sonra hekimin muayene için çağrılacağı, muayenenin ilk bölümünde genital organların dış görünümüne bakılacağı, daha sonra spekulum muayenesi yapılacağı ve en son olarak da elle mueyenenin yapılacağı anlatılır.

11. Hemşire, kadına muayene sırasında karın kaslarını gevşetmesi gerektiğini, bunun muayene sırasında daha az rahatsızlık duymasını ve hekimin daha rahat ve kısa sürede muayene yapmasını sağlayacağını anlatır.

12. Hemşire kadının gevşemesini sağlar;

• Hemşire dokunmanın olumlu etkisinden yararlanmak amacıyla, muayene sırasında kadının elini tutar ve muayene süresince yanında olacağını belirtir.

• Kadının başı 45 derece olacak şekilde yatırılır. Hemşire kadının kollarını göğsünün üzerinde birleştirmesini söyleyerek, burnundan derin bir nefes almasını ve ağzından üfleyerek vermesini söyler. Böylece solunumun ritmine konsantre olan kadının karın kasları gevşer.

13. Hekim muayene odasına çağrılır. 14. Hemşire kadının başucuna geçer.

15. Hemşire muayenenin her aşamasını kadına anlatır.

16. Muayene sırasında kadının sorduğu sorular cevaplanır.

17. Muayene bitiminde kadının masadan kalkmasına yardımcı olur. Masadan kalkarken önce kendisini yukarıya çekmesini, sonra masada oturmasını ve yavaş hareket ederek masadan inmesini söyler ve yardım eder.

18. Kadın giyindikten sonra muayene öncesi öykü alınan bölüme alınır ve hekim muayene bulguların açıklayıp önerilerde bulunduktan sonra, hemşire kadının varsa sorularını yanıtlar ve kontrole gelmesinin önemi konusunda bilgi vererir.

(Açıklamalar kadına anlayabileceği şekilde yapılır.)

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu seslerin, mandibuler hareketin hangi fazında oluştuğu önemlidir. Kliking, disk deplasmanlarının göstergesidir.  Açma hareketi sırasında daha geç devrede

streptokok enfeksiyonları, Vit. B 12 , C eksiklikleri, hiper salivasyon, düşük vertikal boyut, gece ağız açık uyuma, küçük çocuklarda salya akmaya bağlıdır.),

 Geçmişte bir dönem aktif olan, ancak daha sonra iyi oral hijyene bağlı olarak ya da çürük kavitesinin ağız ortamına açılması sonucu daha kolay temizlenebilir

 Ceplerin sondalanması (biyolojik yada histolojik derinlik, klinik sondalama derinliği). 

Pembe Hare Yiğitoğlu Çeto Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı... Kübitis valgus

Aşil refleksi-Normal cevap ayak bileğinin plantar fleksiyonudur... Klonus: Ritmik fleksiyon

suturlar hala açık ve uygun olduğu için ve mandibular büyüme potansiyel olarak devam edebildiği için yüz ve kafatasında iskeletsel büyümede devam eden değişiklikler

Kadınların yaş grupları ve gelir durumları ile jinekolojik kanser farkındalık ölçeği toplam ortanca değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık