• Sonuç bulunamadı

Yeşilin azalmasına, gençlerin giderek Batılılaşmasına aldırmamak gerek; çünkü her tarihsel kentte bir geçmiş yaşamaktadır:Beton İstanbul'da, Pierre Loti nostaljisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeşilin azalmasına, gençlerin giderek Batılılaşmasına aldırmamak gerek; çünkü her tarihsel kentte bir geçmiş yaşamaktadır:Beton İstanbul'da, Pierre Loti nostaljisi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yeşilin azalmasına, gençlerin giderek Batılılaşmasına aldırm am ak gerek; çünkü her tarihsel kentte bir geçmişyaşamaktadır

B eton İstanbul’da, R erre L oti nostaljisi

'

• J r ?

ío2

KAYA ERTUNÇ______________

Mutlaka tüm eski ve tarihi kentle­ rin anlatacak pek çok öyküsü, pek çok anısı vardır. Ama sanınm İstan­ bul, bu konuda sıralama yapıldığın­ da en önde gelebilir. İstanbul, olim­ piyat yapmaya hiç uygun olmayabi­ lir; ancak tarihi filmler için bol mik­ tarda ideal doğal platolar sunabilen bir kent...

Bu doğal platolardan biri de, İs­ tanbul’a gelen yerli-yabancı her tu­ ristin ya da iş insanının mutlaka gördüğü Kapalıçarşı yakınındaki, Beyazıt ve Sultanahmet semtlerini bağlayan, şimdilerde tramvay işle­ yen Divanyolu’yla birleşen bir cad­ de ve çevresi: Piyerloti.

Çevredeki cami, vakıf, medrese, türbe gibi Osmanlı yapıları ile Yeni­ çeriler Caddesi, Türbedar Sokağı,

O

smanlı hayranı

Fransız yazarın

yaşadığı İstanbul’dan

bugüne kalabilenler

sadece camiler ve

hanlar; ya da belki bir

kaç cadde ile sokağın

henüz değiştirilmemiş

adlan...

Vezirhan Caddesi, Sultan 2. Mah- mud Türbesi gibi Osmanlıca sokak isimleri arasındaki bu Fransızca isim, Osmanlı kültürünün çoksesli­ liğini ve kozmopolitliğini çağrıştı­ rmakta.

Pierre Loti, 1850-1923 yıllan ara­ sında yaşamış bir Fransız yazar ye deniz subayı. Gerçekle kurguyu bir­ leştirerek yazmış olduğu kitapları­ nın bazılan, yaşadığı dönemin İs­ tanbul’unu ve insanlarını konu almış. Sultanahmet ve Çemberlitaş arasındaki sokağın ve çevresinin kendi ismini almasının nedeni ise ki- taplannda sözü geçen ve bugün bir müze olan İstanbul’daki evinin bu­ lunması.

Geçmişin anılan

İyi ya da kötü, ekonomik ve poli- ' tik koşullar nedeniyle her gün biraz daha değişen İstanbul’da yüz yıl ön­ cesinin anılarını yaşamak için vakit henüz geç değil. İşyerlerinin çoğu­ nun kapalı ve çevrenin nispeten sa­ kin olduğu bir pazar günü ise insa­ nın bu anılan yaşaması, kendini bu gönül avcısı çapkın Fransız yazann, hatta kurgu/gerçek kanşımı roman­ larındaki kahramanlannm yerine koyması çok zor değil.

Sultan 2. Mahmud’un ve Osmanlı hanedanının diğer üyelerinin me- zarlannın bulunduğu türbeyi ziya­

ret edip, eski Osmanlı İmparatorlu- ğu’nun kokulannı duyabilirsiniz. Loti’nin Aziyade isimli yapıtındaki gizli aşkın kahramanlarının hislerini anlamak içinse belki Piyer Loti’nin eski evini görmeniz gerekiyor.

Bu alanı dolaşırken, insan kurgu- bilim filmlerinde ya da romanların­ daki türden bir zaman tüneline giri­ yor. Çünkü Piyerloti Caddesi’ni yü­ rüyüp, yasak aşklar düşlerken, bir anda M.S. 428-433 yıllarında ya­ pılmış, Romalılardan kalma bir sar­ nıçla (Theodosius Sarnıcı) karşılaşı­ yorsunuz. Divanyolu’nda ağır işle­ yen tramvayların geçtiği yolda yü­ rürken ise 300 küsur yıllık Köprülü Kütüphanesi’nin hemen karşısında Basın Müzesi ile karşılaşmaktasınız. Bir an çok daha yakın bir geçmi­ şe, kendimin de yaşamış ve tanık ol­ duğu bir döneme dönüyorum.

Platonik aşklar___________

O dönemde liseli İstanbul gençle­ ri, liseli genç kızlarla platonik aşklar yaşamakta; cinsel tutkularını ise, profesyonel kadınlarla gerçekleştir­ mektedir.

O dönem, Levi’s markasının Türkçede yazıldığı gibi telaffuz edil­ diği dönem, hava atmak için kara­ borsa aldığı Amerikan sigara pake­ tini, benzinli Zippo çakmağıyla pas­ tane masasına koyanların istihza ile gözlemlendiği dönem. Türk üniver­ site öğrencilerinin, Batı üniversitele­ rindeki öğrenciler gibi ayaklanıp de­ mokrasi talep ettikleri dönem.

Yani 1968 ve sonrası... Bir an san­ ki yanımdan, Kapalıçarşı’dan sıkı pazarlıklar sonunda edindikleri ko­ yun postuna ve birbirine sımsıkı sa­ rılmış genç bir kadınla erkek geçti. Hayır! Gerçekte burada şimdi yal­ nızca deri mağazalarından alışveriş yapmış, aldıkları deri giysileri blue- jean gibi Batı kapitalizminin simge ve nimetlerini büyük poşetler içinde gururla taşıyan PolonyalIlar ve Ru- menler var.

Piyerloti Caddesi’nin hemen ar­ kasında, ortasında yeşil alan bulu­ nan Binbirdirek Meydanı’na yürü­ yorum. Burası çok yakın bir zaman önce, pek okunmayan, ama gene de birkaç yıl içinde 2-3 bin adet satan, tanınmamış Türk yazarlarının öz­ gün kitaplarını ya da tanınmış ya­ bancı yazarların kitaplarının kötü Türkçe çevirilerini basan yayınevle­ rinin bulunduğu bir yerdi. Çoğu bu­ rayı, turizm nedeniyle artan kiralar yüzünden veya zenginleştikleri için, kiralan belki daha ucuz, ancak daha lüks semt ve binalar için terk etti.

Bu arada yeni Piyer Loti Oteli’nin terasındaki restorana,Fransız ya­ zann gizemli aşklannı anlattığı Azi­ yade kitabının adının verildiğini öğ­ reniyorum. Oraya çıkarak Boğaz’ı, Haliç’i, Marmara Denizi’ni, mina­ reli Ayasofya Kilisesi’ni ve Sultan Ahmet Camii’ni değişik perspektif­ lerden görüyorum .... Her ne kadar bazılan “bitti” dese de ben hala

İstanbul’u çok seviyorum... Beyazıt ve Sultanahmet ’i bağlayan Piyerloti Caddesi hızlı tramvayıyla İstanbul’undoğalplatolarından. ( Fotoğraf: GARBİS ÖZATAY)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Kültür Müdürlüğü ve Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapmış olduğu etkin işbirliği sayesinde kütüphanelere her

Ondan hususî ders alanlar da vardı. Bu gençlerden bazıları, günün birinde eve girer girmez ne görsünler? Sofada camekanııı buzlu cam ian, tavana kadar

Mşıseı arşivlerde ıstanouı ueııegı Taha

1981’den bu yana TMDK’da sözleşmeli olarak çalışan, Türk müziği ve ney dersleri veren Niyazi Sayın, sonradan Nefesli Sazlar Bölümü.. Başkanlığı’na

Şair aşağıdaki beyitte ise gönül ehlinin Allah’ın veli kullarına ikramı olan kerâmeti bir sır olarak telâkki ettiklerinden bunu orataya saçmayacaklarını

Amacım para kazanmaktan çok iyi ve kalıcı ça­ lışmalar yapabilmek.” Hemen ardından ekliyor, “En çok istediğim şeylerden biri de Atıf Yılmaz’ın yönettiği bir

Aretha Franklin, Bee Gees, Phil Collins, Bette Midler, Jewel, Willie Nelson gibi devlere besteler veren,?.

S İV A S , — Mustafa Kemal Paşa'nın Am asya ya hareketinden kı­ sa zaman sonra birden gizli faaliyetlerini arttıran Hürriyet İtilâfçılar, önceki gece,