• Sonuç bulunamadı

Amasya (çicek ) bamyasının bazı bitkisel özelliklerinin tanımlanması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Amasya (çicek ) bamyasının bazı bitkisel özelliklerinin tanımlanması"

Copied!
65
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Amasya (Çiçek) Bamyasının Bazı Bitkisel Özelliklerinin Tanımlanması

Elif DEMİRKIR

Yüksek Lisans Tezi Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı

Yrd. Doç. Dr. Ali ECE 2010

(2)

BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

AMASYA (ÇİÇEK) BAMYASININ BAZI BİTKİSEL ÖZELLİKLERİNİN TANIMLANMASI

Elif DEMİRKIR

TOKAT 2010

(3)
(4)

kurallarına uyulduğunu, baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların baĢka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya baĢka bir üniversitedeki baĢka bir tez çalıĢması olarak sunulmadığını beyan ederim

ELİF DEMİRKIR 12.05.2010

(5)

AMASYA (ÇİÇEK) BAMYASININ BAZI BİTKİSEL ÖZELLİKLERİNİN TANIMLANMASI

Elif DEMİRKIR Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Ali ECE

Bu çalıĢmada, Amasya yöresinde yaygın olarak yetiĢtiriciliği yapılan ve Türkiye içinde önemli bir yerel bamya genotipi olan Amasya (Çiçek) bamyasının bazı bitkisel özellikleri tanımlanmıĢtır. Bu amaçla Amasya merkez ve ilçelerinden populasyon niteliğinde olan yerel genotipler toplanmıĢtır.

ÇalıĢmada genotipler; 7 fenolojik özellik, 10 bitkisel özellik, 12 çiçek ve meyve özelliği, 3 tohum özelliği, 5 kimyasal özellik ile kuru bamya verimi olmak üzere 38 karakter bakımından tanımlanmıĢtır.

Ġncelenen genotipler arasında; habitüs, gövde tüylülüğü, gövde rengi, yaprak Ģekli, kaliks sayısı, petal bazında renk, meyve Ģekli, meyve yivliliği, meyve köĢeliliği, tohum Ģekli ve bitki boyu bakımından varyasyon bulunduğu, diğer karakterler bakımından ise genotipler arasında varyasyon olmadığı belirlenmiĢtir.

Kurutmalık özellikte olan Amasya (Çiçek) bamyasının kuru bamya verimi; hasat dönemi sonunda, hasat dönemi baĢı ve ortasına göre yaklaĢık olarak %2 daha fazla olmuĢtur.

2010, 54 sayfa

Anahtar kelimeler: Abelmoschus esculentus, bamya, bitkisel özellik

(6)

DESCRIPTION OF VARIOUS PLANT CHARACTERISTICS OF AMASYA (ÇİÇEK) OKRA

Elif DEMİRKIR Gaziosmanpasa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Horticulture

Supervisor: Asst. Prof. Dr. Ali ECE .

In this study, some plant characteristics of an okra local cultivar Amasya (Çiçek) were characterized. Amasya (Çiçek) cultivar is widely grown around Amasya province and also a significant cultivar for Turkey in general. For this purpose, local genotypes as populations were collected from Amasya districts.

Genotypes were characterized for 38 traits (7 phenological, 10 morphological, 12 flower and fruit, 3 seed, 5 chemical) and for dry okra yield).

Result obtained from the study showed that there is significant variation among the genotypes in terms of growth habit, stem pubescence, stem color, leaf shape, number of calyx parts, color of petal base, fruit shape, fruit grooving, fruit angularity, seed shape and plant height. No variability was found for other characteristics among the genotypes.

Dry fruit yield of Amasya (Çiçek) okra was about 2% higher at the end of the harvest time compared to the beginning and middle of the harvesting time.

2010, 54 pages

Keywords: Abelmoschus esculentus, okra, Plant characteristics

(7)

Tez konumun seçiminde ve çalıĢmanın yürütülmesinde her türlü desteği sağlayan danıĢman hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Ali ECE’ye ve araĢtırma süresince, arazi çalıĢması ve analizlerin yapılmasında yardımcı olan ve desteğini esirgemeyen Doç.Dr. Naif GEBOLOĞLU’na, istatistiki analizlerin yapılmasındaki yardımlarından dolayı Prof.Dr. Kenan YILDIZ’a, protein analizlerinin yapılmasındaki yardımlarından dolayı Prof.Dr. Metin YILDIRIM ve Uz. Kader ERDOĞAN ‘a, tez çalıĢması aĢamasında manevi desteklerini esirgemeyen Zir. Müh. Fatmagül GÜVEN’e ve çalıĢma döneminde yardımcı olan stajyer öğrencilerine teĢekkür ederim.

Tez süresince maddi ve manevi destekleriyle her zaman yanımda olan aileme ve arkadaĢım Ali Sinan ODABAġI’na, göstermiĢ oldukları sabır ve anlayıĢlarından dolayı sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

Elif DEMİRKIR 12/05/2010

(8)

Sayfa ÖZET ……….. i ABSTRACT ……… ii TEġEKKÜR ……… iii ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ……… vi ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ………... vii 1. GİRİŞ ………. 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ ………. 4 3. MATERYAL VE YÖNTEM ……… 15 3.1. Fenolojik Gözlemler ……… 15 3.2. Bitkisel Özellikler ……… 16

3.3. Çiçek ve Meyve Özellikleri ……… 18

3.4. Tohum Özellikleri ………... 20

3.5. Kimyasal Özellikler ………. 20

3.6. Kuru Bamya Verimi ………. 21

4. BULGULAR ……….. 22

4.1. Fenolojik Gözlemler ………... 22

4.1.1. Tohum ÇıkıĢ Süresi………... 24

4.1.2. Tohum ÇıkıĢ Oranı ………... 24

4.1.3. Ġlk Gerçek Yaprak OluĢturma Süresi………... 24

4.1.4. Ġlk Çiçeklenme Süresi ………... 24

4.1.5. Ġlk Çiçeğin OluĢtuğu Boğum Numarası………. 25

4.1.6. Ġlk Çiçek Yüksekliği ……… 25

4.1.7. Ġlk Hasat Ġçin Geçen Süre ……… 25

4. 2. Bitkisel Özellikler……… 26 4.2.1. Habitüs ………... 26 4.2.2 Dallanma……… 26 4.2.3 Gövde Tüylülüğü……… 27 4.2.4 Gövde Rengi………... 27 4.2.5. Yaprak ġekli………... 30 4.2.6. Yaprak Rengi.……… 31 4.2.7. Yaprak Tüylülüğü………... 32 4.2.8. Kaliks Sayısı………... 32

4.2.9. Kaliks Segment ġekli………. 32

4.2.10. Bitki Boyu……… 32

(9)

4.3.2. Petal Bazında Renk ………... 36 4.3.3. Meyve Pozisyonu ………. 37 4.3.4. Meyve Rengi ………... 38 4.3.5. Meyve ġekli ……….. 38 4.3.6. Meyve Yivliliği………. 39 4.3.7. Meyve KöĢeliliği ……….. 39 4.3.8. Meyve Tüylülüğü……….. 39 4.3.9. Meyve Çapı ……….. 39 4.3.10. Meyve Uzunluğu …………... 40 4.3.11. Sap Uzunluğu ………. 40 4.3.12. Meyve Ağırlığı ………... 40 4.4. Tohum Özellikleri……… 41 4.4.1. 1000 Dane Ağırlığı……… 42 4.4.2. Tohum Rengi ……… 42 4.4.3. Tohum ġekli………... 42 4.5. Kimyasal Özellikler ………. 42 4.5.1. C Vitamini ……… 42

4.5.2. Suda Çözünebilir Kuru Madde ……… 44

4.5.3. Ph ……… 44

4.5.4. Protein ve Azot .………... 44

4.5.5. Element Ġçerikleri ……….... 44

4.6. Kuru Bamya Verimi ………... 45

5. TARTIŞMA VE SONUÇ………. 47

KAYNAKLAR ………. 52

ÖZGEÇMİŞ ………. 54

(10)

ġekil 4.1. Deneme alanından genel bir görünüm ………... 22

ġekil 4.2. Farklı gövde renklerine ait bitkilerin görünümü ……… 27

ġekil 4.3. Farklı yaprak Ģekillerine ait görünümler ………. 31

ġekil 4.4. ÇalıĢmadaki en uzun ve en kısa genotiplerin görünümü …..………….. 33

ġekil 4.5. Sarı petal renkli bamya çiçeği ………... 37

ġekil 4.6. Petal bazında rengin iki tarafta oluĢumu ………... 37

ġekil 4.7. Dik meyve görünümleri ………. 37

ġekil 4.8. Meyve Ģekillerine ait görünüm ………... 38

ġekil 4.9. Bamyanın ipe dizilerek kurutulması ve kurutulmuĢ meyvelere ait görünüm ...………... 46

vi

(11)

Çizelge 2.1. Taze bamyanın bileĢenleri ………... 4

Çizelge 4.1. Fenolojik gözlemlerin sayısal karakterlerine iliĢkin veriler ..……… 23

Çizelge 4.2. Bitkisel özelliklere ait değerler………... 28

Çizelge 4.3. Minolta CR400 colorimeter ile yapılan ölçümlere göre belirlenmiĢ olan değerler ………... 31

Çizelge 4.4. Gözlemesel olan çiçek ve meyve özellikleri ……...………. 34

Çizelge 4.5. Sayısal olan çiçek ve meyve özellikleri ……… 41

Çizelge 4.6. Tohum özellikleri ………... 41

Çizelge 4.7. Suda çözünebilir kuru madde miktarı (SÇKM), pH ve C vitamini değerleri ………. 43

Çizelge 4.8. Kuru bamyadaki C vitamini değiĢim değerleri……….…. 43

Çizelge 4.9. KurutulmuĢ meyvelerde bazı makro ve mikro element içerikleri …. 45 Çizelge 4.10.Kuru bamya verimi değerleri ..………. 45

(12)

1. GİRİŞ

Bamya önceleri Hibiscus esculentus L. olarak adlandırılırken günümüzde Abelmoschus

esculentus L. adıyla anılmakta olup Malveceae familyasına aittir. Bamya tropik ve

subtropik ülkelerde ekonomik olarak yetiştirilen önemli bir sebzedir. Ticari olarak Hindistan, Türkiye, İran, Batı Afrika, Yunanistan, Gana ve Brezilya‟da yetiştirilmekte olup, Dünya‟da 3,5 milyon ton ile Hindistan (tüm dünya üretiminin %70‟i) ilk sırada yer almaktadır (Anonim, 2008). Abelmoschus türlerinin gen merkezleri; Batı Afrika, Benin, Togo ve Gine olarak bilinen Habeşistan, Hindistan, Burma, Hindçini, Endonezya ve Tayland‟ın yer aldığı Güneydoğu Asya‟dır (Siemonsma, 1982).

Bamya dünyada farklı isimlerle tanınmaktadır. İspanyada bamya guino - gombo, Amerika da gumbo, Hindistan da bhindi olarak bilinmekte, hatta Hindistan da farklı bölgeler içinde bile farklı olarak isimlendirilmektedir (Chauhan, 1972).

Ülkemizde bamya yetiştiriciliği Doğu ve Kuzeydoğu bölgeleri hariç her bölgede yapılmakta ve yıllık üretim 21-25 bin ton arasında değişmektedir. Bu üretimin yaklaşık %50‟sini Ege bölgesi, %17‟sini Akdeniz bölgesi, %14‟ünü Marmara bölgesi geri kalan kısmını ise özellikle geçit kuşağındaki yerler sağlamaktadır (Çağlar ve ark., 2000). Amasya ilinde de 452 ha alanda 1280 ton üretim gerçekleştirilmiştir (Anonim, 2004).

Bamya parlak kinin sarısı renkteki çiçek yapısı ile cezbedici bir görünüme sahiptir. Çiçekleri biyolojik bakımdan erseliktir. Bamya büyük oranda kendine döllenmekte olup, böcek ve arı populasyonuna bağlı olarak normalde düşük olan yabancı döllenme oranı %63‟e kadar çıkabilmektedir. Bamya meyveleri de çeşide göre değişik uzunlukta, piramit veya yuvarlağa yakın tombul şekilde, değişik renklerde olup düzenli aralıklarla açan çiçeklerden oluşur ve hafif köşelidir. Bamyanın ülkemize hangi tarihte getirildiği tam olarak bilinmemekle beraber çok uzun yıllardan beri yetiştirilerek yemeklik ve ilaç olarak kullanıldığı bilinmektedir (Bayraktar, 1970).

Kış mevsimi soğuk geçen bölgelerde tek yıllık olarak gelişen bamya bitkisi tropik bölgelerde ise küçük ağaççıklar halinde çok yıllık olarak gelişebilme özelliğine sahiptir.

(13)

Sıcak bölgelerde yılda iki ürün alınacak şekilde, ılıman bölgelerde ise yaz aylarında yetiştirilmektedir. Uygun bir yetiştirme için hava sıcaklığı 16˚C ve toprak sıcaklığının ise 15˚C‟nin üstünde olduğu zaman ekim yapılmalıdır (Bayraktar, 1970). Toprak istekleri bakımından seçici değildir. Fakat; ağır, aşırı nemli, iyi drene edilmemiş asidik topraklara karşı hassastır. Ekonomik bir üretim yapmak için en ideal toprak tipi derin, geçirgen ve kumlu-tınlı topraklardır.

Bamya meyvesinin hasadı kullanım amacına ve çeşit özelliğine göre çiçeklenmeden 1 gün sonra veya 3-4 gün sonra yapılır. Bamyaların en elverişli hasat zamanı meyvelerin normal iriliklerinin 1/3‟ünü aldıkları zamandır. Bamya hasadı sürekli ve düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Hasat edildikçe bitkide yeni çiçek ve meyve oluşumu teşvik edilir. Hasat, meyvelerin aşağı doğru çekilmesi suretiyle yapılır. İyi çalışan bir işçi günde 10-15 kg bamya toplayabilir. Amasya çiçek bamyası gibi küçük meyveli çeşitlerde bu daha da az olur (Vural ve ark., 2000).

Bamyada uygun yetiştirme ve bakım koşullarında üretim yapıldığı zaman 500-800 kg/da verim elde edilebilir. Düzyaman (1998), tarafından yapılan bir çalışmada yerli çeşitlerimizden Ağlasun çeşidinde 700 kg/da, Amasya çeşidinde 150 kg/da, Sultani çeşidinde 300 kg/da, Balıkesir bamyasında ise 400 kg/da verim elde edilmiştir (Vural ve ark., 2000).

Kaliteli bir tohumluk, tarımın başarılı ve en önemli girdilerinden biridir. Bitkisel üretimde iyi bir toprak hazırlığı, düzgün bir ekim, sulama, gübreleme, zirai mücadele ve iyi bir hasat gibi verimi artıran faktörlerin başında şüphesiz tohumluk gelmektedir. Yapılan araştırmalar iyi ve kaliteli tohumluk kullanımı ile verimin %20 oranında arttığını ispatlamıştır. Yine verimli bir tohumluğun kullanılması ile mevcut gelişme şartlarında mümkün olan en iyi verim artışı garantilenmektedir. İyi bir toprak işlemesi, amaca uygun gübreleme ve sulama ancak bu takdirde gayesine ulaşmaktadır. Gerçekten tohumluğun seçilmesi ve hazırlanmasında yapılan bir hata, o bitkinin gelişme periyodu boyunca uygulanan özel bakım tedbirleri ile dahi hiç bir surette telafi edilememektedir. Bamya da tohum üretimi ılık iklimlerde tohumdan tohuma şeklinde ve aynı yıl içinde yapılır. Toprak hazırlığı, tohum ekimi ve bakım koşulları normal pazar için yapılan taze

(14)

bamya üretiminden farklı değildir. Ancak tohum elde etmek amacıyla yapılan üretimlerde sıra arası ve üzeri mesafeler daha fazla tutulur.

Tohumluk bitkilerin hasadı gecikmemelidir. Ege Bölgesi koşullarında genellikle Ağustos-Eylül aylarında tohumluk bitki ve meyveler hasat edilir. Eğer bu hasat işlemi gecikirse sonbahar yağışları olumsuz etki yapar (Vural ve ark., 2000).

Ülkemizde bamya yetiştiriciliğinin büyük bir çoğunluğu populasyon ve köy çeşitleriyle yapılmaktadır. Ancak anavatanı arasında Türkiye bulunmamasına rağmen uzun yıllardır ülkemizde yetiştiriciliği yapılan bamyanın zengin bir varyasyona sahip olduğu görülmektedir. Kendine özel bazı zorluklar nedeniyle yetiştiriciliğinin az olması bu tür üzerinde yapılan bilimsel çalışma sayısının da çok sınırlı kalmasına neden olmuştur. Amasya ve Tokat ilinde yetiştirilen ve değişik alanlardan toplanan Amasya bamyası materyallerinin tanımlama çalışması yapılarak ıslah çalışmalarına altyapı oluşturması ve bu konuda yapılacak çalışmalara yön vermesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır.

(15)

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Sebzeler insan metabolizması için gerekli olan demir, kalsiyum ve potasyum gibi maddeleri ihtiva eden, taze olarak tüketilmesi gereken besinlerdir. Bunun yanında sebzeler mevsim dışında da kurutularak, dondurularak ve konserve olarak tüketilmektedir. Örneğin, bamya, domates ve dolmalık biber özellikle Batı Afrika ve Nijerya‟da mevsiminde taze olarak tüketilirken mevsim dışında ise kuru olarak tüketilir (Osunde, 2007).

Bamya; vitamin, kalsiyum, potasyum ve diğer mineral maddelerin önemli bir kaynağıdır. 100 g taze bamyada bulunan bileşenler Çizelge 2.1.‟de verilmiştir.

Çizelge 2.1. Taze bamyanın bileşenleri (Gopalan ve ark., 2007)

Su 89,6 g Mineraller 0,7 g Protein 1,9 g Karbonhidrat 6,4 g Lif 1,2 g Ca 66 mg Kalori 35 Fe 0,35 mg P 56 mg K 103 mg Na 6,9 mg Thiamin 0,07 mg Sülfür 30 mg Cu 0,19 mg Riboflavin 0,1 mg Vitamin C 13 mg Oxalic acid 8 mg Mg 53 mg

Agbo ve ark., (2008) tarafından dört değişik bamya (GB2/04Ab, GB8/04KB, GB9/04La ve Indiana) çeşidi kullanılarak yapılan bir çalışmada, meyveler beş olgunluk (3, 5, 7, 9 ve 11 gün) safhasında değerlendirilerek besin içerikleri (protein, şeker, yağ, P, Ca, K ve Fe) incelenmiştir. Çeşitlere ve olgunluk safhasına göre, örnekler üç şekilde gruplandırılmıştır. Bir örnek 10-20 meyveyle oluşturulmuştur. Meyveler su altında yıkanmış, fazla nem oda sıcaklığında buharlaştırılmıştır. Kuru maddeyi belirlemek için örnekler 105˚C‟de 24 saat süreyle etüvde bekletilmiştir. Diğer analizler için örnekler dilimlenmiş ve 45˚C ± 2˚C‟de24-36 saat etüvde kurutulmuştur. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, meyvedeki yağ konsantrasyonu gün geçtikçe artmış, şeker ve protein konsantrasyonları 5 ile 9 günlük iken en yüksek bulunmuştur. Indiana çeşidi en yüksek P seviyesine (13,67 mg/100g kuru ağırlık 7 günlük olgunluk safhasında) sahip iken, GB8/04B çeşidi en yüksek Ca seviyesine (217,20 mg/100g kuru ağırlık 3 günlük

(16)

safhada) ve en önemli Fe konsantrasyonuna (1,46 mg/100g kuru madde 5 günlük safhada) sahip olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmayla bamyada K‟un bolca bulunduğu ve 7 günlük bamya meyvelerinin en yüksek meyve konsantrasyonuna sahip olduğu tespit edilmiştir.

Osunde ve Makama, (2007) tarafından yapılan bir çalışmada domates, dolmalık biber ve bamya‟nın taze ve güneşte kurutularak bazı besin içerikleri (askorbik asid, A vitamini, Ca, K ve şeker) belirlenmiş ve değişiklikler değerlendirilmiştir. Bu sebzelerin taze örnekleri marketlerden satın alınmış, temizlenmiş ve iki eşit kısma ayrılmıştır. Örneklerden biri dilimlenmiş ve diğeri de üç gün boyunca nem içeriğini %10 ile 15 arasında bir değere indirmek için güneşte kurutulmuştur. Kurutulmuş ve taze örnekler öğütülmüş, beş eşit parçaya bölünmüş ve hava geçirmeyen bir kap içerisine yerleştirilerek 1˚C‟de bekletilmiştir. Çalışma sonunda A vitamini güneşte kurutulmuş sebzelerde daha düşük çıkmış, en yüksek kayıp %80 ile domateste, %65 ile dolmalık biber, %50 ile bamyada bulunmuştur. Güneşte kurutma bamyada %46,5, dolmalık biberde %69,67 ve domateste %74 askorbik asit kaybına yol açmıştır. Şeker konsantrasyonu güneşte kurutulmuş sebzelerde yüksek iken, Ca ve K oranının düşük olduğu görülmüştür. Çalışmanın yürütüldüğü yerde (Nijerya) insanlar sebzeleri taze olarak mevsiminde ya da kurutulmuş olarak mevsim dışında tüketmektedir. Elde edilen bu sonuçlara göre insanların günlük A vitamini ve askorbik asid ihtiyaçlarını kurutulmuşdomates, bamya ve dolmalıkbiberden karşılayamadığı belirtilmiştir.

Pakyürek ve ark., (1998) tarafından yapılan bir çalışmada Urfa Yerli, Kara, Tarsus, Sultani, Sıra, Kabaklı ve Akköy bamya çeşitleri kullanılarak verim ve bazı meyve özellikleri araştırılmıştır. Her iki deneme yılında, en yüksek verim, bölgenin yerli çeşidi olan Urfa Yerli‟den (1253 ve 862 kg/da) alınmış; bunu Kara, Sultani ve Tarsus çeşitleri izlemiştir. Meyve özelliklerinden ağırlık, çap ve uzunluk bakımından da Urfa Yerli‟nin diğer çeşitlerden daha iyi olduğu saptanmıştır.

Blennerhassett ve Zeftawi, (1986) tarafından yapılan bir araştırmada 6 bamya çeşidi (Clemson Spineless, Dwarf GLP, Emerald, Lee, Penta Green ve Perkin Spineless), verimlilik, meyve kalitesi ve tohum karakteristikleri bakımından karşılaştırılmıştır.

(17)

Penta Green‟in lateral dallarda en yüksek meyve verme yeteneğine sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Tohum yağ içerikleri ise %11 (Emerald) ile %15 (Dwarf GLP ve Penta Green) arasında değişmiştir. Çimlenme yüzdeleri Emerald %76, Dwarf GLP %59, Penta Green %49, Perkins %48, Clemson Spineless %44 ve Lee %35 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlara göre Clemson Spineless, Penta Green ve Dwarf GLP‟nin en yüksek verime sahip olduğu ve üretimi yapılan yerde (Sunraysia-Avustralya) yetiştirilmeye en uygun çeşitler olduğu saptanmıştır.

Akköy Sultani, Yalova Kabaklı 11 bamya çeşitleri ile AG-7302, Carinnas ve Rondo bezelye çeşitlerinin tohumları kullanılarak, bazı kalite özellikleri (1000 dane ağırlığı, testa oranı (%), 1g‟daki tohum sayısı ile tohum oranı (%)), tetrazolium testi (TTC), çimlenme oranı, su absorbsiyon oranı (SAO), elektriksel kondiktiviteleri (EC) ile farklı derinliklerde ekim yapılan tınlı ve kumlu topraklarda tohum çıkış oranı tespit edilmiştir. Ayrıca laboratuar testleri ile çıkış arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla korelasyon katsayıları belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre gerek SAO, gerekse EC değerlerinin çeşitlere göre değiştiği, su absorbsiyon hızı yüksek olan çeşitlerin EC değerlerinin de yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bamya ve bezelye çeşitlerinde SAO‟nı en yüksek olan çeşitler daha düşük çimlenme oranına sahip olmuşlardır. Çimlenme-TTC arasındaki korelasyon; bamyada önemsiz, bezelyede ise önemli bulunmuştur (Güngör ve ark., 1998).

Tarımsal arazilerde tuzluluk, verimi olumsuz yönde etkileyen önemli sorunlardan birisidir. Levitt (1980)‟e göre; toprakta bulunan çözünebilir tuz miktarı, bitkinin gelişimi için gerekli olan miktarın üzerine çıktığında bitkilerin su alımı kısıtlanır. Tuz konsantrasyonu, kullanılabilir su potansiyelini düşürmeye yetecek seviyeye geldiğinde (0,5-1 bar) bitki strese girer ve bu da tuz stresi olarak adlandırılır (Kuşvuran ve ark., 2005).

TR40326 (13) ve TR69231 (45) no‟lu genotiplerin bitki gelişme aşamasında tuza karşı göstermiş oldukları tepkiler incelenmiştir. Cam serada gerçekleştirilen araştırmada bitkilerde tuz stresi yaratmak için 150 mM NaCl kullanılmıştır. Bitki boyu, bitki çapı, yeşil aksam ve kökün taze ve kuru ağırlıkları, Na, Cl, Ca ve K iyonlarının bitkideki

(18)

konsantrasyonları bakımından genotipler karşılaştırılmıştır. Araştırma sonucunda 45 no‟lu genotipin bu parametreler ışığında tuz koşullarından daha az etkilendiği Na ve Cl iyonları bakımından daha seçici olduğu belirlenmiş, ancak 13 no‟lu genotipin benzer performans gösteremediği gözlemlenmiştir. Bu bakımdan 45 no‟lu genotipin 150 mM‟lik tuz uygulaması sonucunda tuza tolerant eğilimli olduğu ortaya çıkmıştır (Kuşvuran ve ark., 2005).

Oluwatoyinbo ve ark., (2005) tarafından yapılan bir çalışmada, asitli bir toprak üzerinde 5 farklı P oranı (0,10, 20, 30 ve 40 kg/ha) ve üç farklı CaCO3 oranı (0, 500, 1000 kg/ha)

kullanılarak bamyanın gelişimi ve verimi üzerine etkisi incelenmiştir. Düşük miktarda P ve CaCO3 uygulandığında bitki gelişimini, kuru madde ve meyve verimini önemli

ölçüde artırdığı gözlemlenmiş, bitkinin optimum gelişiminin P ve CaCO3 en düşük

oranda (10 kg/ha P ve 500 kg/ha CaCO3) kombinasyonu ile sağlandığı saptanmıştır.

Uygulanılan P ve CaCO3 oranlarının artışı ile köklerde ve sürgünlerde kuru madde

miktarının arttığı görülmüş, en yüksek meyve veriminin CaCO3 kullanıldığında elde

edildiği saptanmıştır. Çalışma sonucunda bitkide CaCO3 varlığının P konsantrasyonu

üzerinde önemli ölçüde pozitif bir etkiye sahip olduğu ve optimum verim için ihtiyaç duyulan P gübresinin miktarını azalttığı gözlemlenmiştir. Sonuç olarak asitli toprak üzerinde bamyanın iyi bir gelişim gösterebilmesi için düşük oranda CaCO3 ve P

kullanılmasının yararlı olduğu sonucunu varılmıştır.

Marsh ve Jones, (1990) tarafından yapılan bir çalışmada Clemson Spineless çeşidinde gelişim düzenleyiciler olarak alar ve etephon kullanılmış ve bunların meyve deseni ve bamyanın gelişimi üzerine etkileri incelenmiştir. Toplam 8 muamele olmak üzere alar (600, 1200, 2400 ve 3600µl-litre-1

) ve etephon (200, 400, 600, 800 µl-litre-1) 3-4 gerçek yaprak oluşumu döneminde yapraklara püskürtülerek uygulanmıştır. Her iki gelişim düzenleyicide kök gelişimi ve yaprak üretimini olumsuz etkilemiştir. Etephon sürgün gelişimini azaltırken, toplam meyve verimi gelişim düzenleyiciler tarafından (alar ve etephon) önemli ölçüde etkilenmemiştir. Ancak etephon ile muamele edilmiş bitkiler birkaçmeyve üretimine eğilim göstermişlerdir. Bu nedenle etephon ile muamele edilmiş bitkiler, erkenci hasat bakımından alar ile muamele edilmiş bitkiler ve kontrol bitkilerinin arkasında kalmıştır. Bu çalışmanın sonucuna göre alar ya da etephonun tek

(19)

bir konsantrasyonunun kullanılmasının meyve üretiminde herhangi bir artışa neden olmadığı, etephonu‟un meyve yoğunluğunu daha sonraki hasatlara kadar geciktirdiği görülmüştür. Bu yüzden alar ile muamele edilmiş bitkiler 4. ve 10. hasat arasında en yüksek meyve verimine ulaşırken, etephon ile muamele edilen bitkilerin meyve veriminin çoğu 6. ve 10. hasatlar arasında gerçekleşmiştir. Buna göre tanımlanmış koşullar altında bamya için 3 ile 4 yaprak oluşumu safhasında 200 ile 800 µl-litre-1

etephon ve 600 ile 3600 µl-litre-1alar kullanımı uygun bulunmuştur.

Marsh (1993), tarafından yapılan bir çalışmada, bir bamya (Clemson Spineless) ve iki börülce çeşidi kullanılarak (MN 13 ve Pinky Purple) nem içeriğinin, tohum çıkışı ve gelişme üzerine etkileri araştırılmıştır. Değişik su hacimleriyle kapatılmış polietilen paketlerde; vermikülit içerisinde 22°C‟de 3 gün bekletilen tohumların nem içeriği %8‟den %52‟ye çıkartılmıştır. Bunun sonucunda yüksek nemin MN 13 börülce çeşidinde tohum çıkışını artırdığı, „Pinky Purple börülce çeşidinde önemli bir etkisinin olmadığı ve Clemson Spineless bamya çeşidinde tohum çıkışını azalttığı saptanmıştır.

Katung (2007), tarafından iki bamya çeşidi (White velvet ve Ex-Borno) kullanılarak yapılan bir çalışmada kuru ve nemli mevsimlerde (Kuzey Nijerya‟da) bamyanın performansı incelenmiş ve üretim safhalarında bitki yüksekliği, bitkideki yaprak sayısı, yaprak alanı, ilk çiçeklenme günü, bitkide meyve ağırlığı ve meyve verimi üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Hem mevsimler hem de çeşitler arasında önemli farklılıklar gözlemlenmiştir. Nemli mevsim şartlarının, kuru mevsim şartlarıyla karşılaştırıldığında bitki gelişimini, yaprak oluşumunu ve meyve verimini arttırmak için daha uygun olduğu, „White velvet‟ çeşidinin „Ex-Borno‟ çeşidinden daha fazla meyve ürettiği görülmüştür. Mevsim x Çeşit interaksiyonunun bitki yüksekliğini, bitkideki meyve ağırlığını ve meyve verimini önemli ölçüde etkilediği, bitkideki meyve sayısı ve yaprak alanı içinde önemli olduğu görülmüştür. Sonuç olarak Kuzey Nijerya‟da bamya üretiminin nemli mevsimde daha uygun olduğu belirlenmiştir. Sadece nemli havalarda dikkate değer farklı tepkiler vermesine rağmen „White velvet‟ çeşidinin „Ex-Borno‟ çeşidinden daha iyi bir performansa sahip olduğu belirtilmiştir.

(20)

Karagül (2003), tarafından yapılan bir çalışmada, Türkiye‟nin değişik bölgelerinden toplanan 114 farklı bamya genotipinin karakterizasyonu yapılmıştır. Çalışmada genotipler; 12 fenolojik, 12 bitkisel, 14 çiçek ve meyve ile 3‟üde tohum özellikleri olmak üzere toplam 41 karakter bakımından tanımlanmıştır. İncelenen materyallerde; özellikle ilk çiçeklenme, ilk çiçeğin yerden yüksekliği, bitki boyu, meyve uzunluğu ve hasat olumundaki meyve ağırlığı bakımından geniş bir varyasyon bulunduğu, diğer karakterler bakımından ise varyasyonun daha az olduğu tespit edilmiştir.

Whitehead ve Singh (2000), tarafından yapılan 2 yıllık bir çalışmada, farklı sıra arası mesafeler (8, 16, 24, 32, 40, 48 cm‟lik) kullanılarak „Clemson Spineless‟ çeşidinde CO2

değişim oranı, yaprak alan indeksi ve bamyanın verimi üzerine etkileri araştırılmıştır. Tohum ekiminden 56 gün sonra 8 cm‟lik sıra aralığında CO2 değişim oranı maximum

olurken, 8 ve 16 cm‟lik sıra arası mesafede dikimden 56 gün sonra yaprak alan indeksi maximum olmuştur. Sıralara bağlı olarak yaprak alan indeksinin çizgisel ya da kübiksel olarak dikimden sonraki günlerde gerilediği görülmüştür. Bitkideki meyve sayısı, taze meyve, bitkinin kuru ağırlığı taze ve kuru meyve verimi 1991 yılında hava şartlarının daha uygun olması nedeniyle 1990 yılına göre daha yüksek bulunmuştur Bitkideki meyve sayısı, taze meyve ve bitkinin kuru ağırlığı ile taze ve kuru meyve veriminin (ha) sıra arası mesafenin artışına bağlı olarak arttığı gözlemlenirken, taze ve kuru meyve ağırlığının 8cm‟lik sıra arası mesafede en yüksek olduğu, sıra arası mesafenin artışıyla birlikte önce 1990 yılında sonra da 1991 yılında oransal olarak azalma gösterdiği tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucuna göre mevsimlerin fiziksel ve morfolojik aktiviteleri ve bamya bitkisinin meyve verme davranışı arasında yakın bir ilişki bulunduğu saptanmıştır.

Rithichai ve ark., (2003a) tarafından yapılan bir çalışmada, „Green Rocket‟ çeşidi sera içindeki doğal koşullarda yetiştirilmiştir. Bitki gelişiminin ve bamyada meyve oluşumu sırasında bitki organları arasında kuru maddenin dağılımı incelenmiştir. Çalışma süresince ortalama hava sıcaklığı, serada 20-25°C civarında olmuştur. Tohum ekiminden 25 gün sonra çiçek tomurcukları oluşmuştur. Çiçek tomurcukları ilk olarak 4. boğumda başlamış ve devam etmiştir. İlk çiçekler tohum ekiminden 45 gün sonra açılmış ve bir gün sonra meyveler oluşmuştur. Açılan yaprak sayısı ve yaprak alanı bitki

(21)

geliştikçe artmış fakat tohum ekiminden 70 gün sonra azalmıştır. Gövde ve yapraktaki kuru madde miktarı tohum ekiminden sonra, 30 ile 60 gün arasında dereceli olarak artmıştır. Fakat 60 ile 70 gün arasında azalmıştır. Bitki gelişimi süresince kökteki kuru madde miktarı devamlı olarak artmıştır. Ancak kökteki kuru madde miktarının artış oranı, tohum ekiminden sonra 50 ile 70. günler arasında azalmıştır. Meyvedeki kuru madde miktarı tohum ekiminden sonra 50 ile 70. günler arasında hızlı olarak artmıştır. Buna göre meyve yükünün; bitkinin kök, yaprak ve gövde gelişimini önemli ölçüde etkilediği sonucuna varılmıştır.

Lee ve Chong (2007), „Accession 113‟, „Accession 106‟, Accession 109‟, „Accession 112‟, „Accession 114‟, „Accession 115‟, „Accession 116‟ bamya çeşitlerinde; meyve verimi ve meyve kalitelerini araştırmışlardır. Çalışma 1997-1999 yılları arasında 4 dönemde yapılmıştır. Ortalama meyve veriminde, „Acession‟ çeşitleri arasında (ilk dönem hariç) önemli farklılıklar görülmüştür. Ortalama verim 15,57 mt/ha olurken, „Accession 112‟ ve „Accession 116‟çeşitleri ortalama verimin üzerinde bir değer oluşturarak 16 mt/ha‟ı aşmıştır. „Accession 112‟ çeşidi ortalama 17,88 mt/ha‟lık veriminin yanında, yeme kalitesi ve meyve boyunun uygun olması ile göze çarpan bir çeşit olarak tespit edilmiştir.

Marsh (1992), tarafından yapılan bir çalışmada, 39 bamya genotipi kullanılmış ve düşük sıcaklıklar uygulanılarak tohum gelişimi ve tohum çıkışı üzerine etkileri araştırılmıştır. Tohumlar iki ayrı çalışmada değerlendirilmiştir. Bunlardan bir kısmı hava sıcaklığı -2 °C ile 29 °C olan bir yerde yapılırken, diğer kısım 10/10, 14/10, 15/15, 20/10 ve 20/20 °C gündüz/gece sıcaklığındaki kontrollü sıcaklıklarda yürütülmüştür. Bamya genotipleri sıcaklıklara göre varyasyon göstermiştir. Tohumların çıkış yüzdesi 10/10 °C‟ de sadece %13‟e ulaşmasına rağmen, kontrollü sıcaklıkların tümünde tohum çıkışı gerçekleşmiştir. Tüm sıcaklıklarda yapraklarda biraz kloroz görülmüş, en büyüğü ise düşük sıcaklıklarda ciddi şekilde kendini göstermiştir. Genotipik varyasyon oluşumu kontrollü sıcaklıklarla gözlemlenmiştir. Düşük sıcaklıklarda tohum çıkışı gözlemlenmesine rağmen, kök ve sürgün gelişiminde gerileme olduğu görülmüştür. Bu çelişkili sonuçlara göre bamyada tohum çıkışının en azından genetik çalışmalar için

(22)

sadece belirli bir yerde yapılmaması gerektiği, çünkü sıcaklığa bağlı olarak varyasyonların yıldan yıla sürekli değişim gösterdiği sonucuna varılmıştır.

Rithichai ve ark., (2003b) tarafından yapılan bir çalışmada, farklı bamya çeşitlerinin sonbahar ve ilkbaharda çiçeklenmeye olan tepkileri araştırılmıştır. HE 006, HE 022, HE 045, HE 047, HE 047 -1, „Benny‟, „Better Five, „Clemson Spineless‟, „Emerald‟ ve „Green Rocket‟ çeşitlerinin çiçek tomurcukları sonbaharda 8. ve 11. boğum arasında başlamıştır. İlkbahar döneminde 2 ve 6. boğum arasında tomurcuklanma olmuştur. Tomurcuklanma çeşitlere bağlı olarak ilkbaharda sonbahardakine göre 11 gün daha erken başlamıştır. Meyve verimi ise tüm çeşitlerde mevsimlere göre değişmiştir. Çalışmanın sonucunda; çeşitler, çevresel şartlarda çiçeklenmeye gösterdikleri tepkilere göre hassas olan ve hassas olmayan çeşitler olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Hassas çeşitler HE 006, HE 022, HE045, HE 047, HE 047-1, „Benny‟, „Better Five‟, „Clemson Spineless‟, „Emerald‟ ve „Green Rocket‟ olarak tespit edilmiş, hassas olmayan çeşitlerde kendi içerisinde erken ve geç çiçeklenen çeşitler olarak iki kısma bölünmüştür. Erken çiçeklenen çeşitler HE 015, HE 050 ve HE 050-1, geç çiçeklenen çeşitler ise HE 025 ile HE 015 olmuştur.

Batı Bengal‟de 1990 -1991 yıllarında 3 yetiştirme mevsiminde 10 bamya genotipi üzerinde yapılan çalışmada, 9 verim komponentinden kalıtım bilgileri elde edilmiştir. 9 komponent bakımından da mevsimler ve genotipler arasında farklılıklar önemli bulunmuş; “mevsim x genotip intraksiyonu”da istatistiksel olarak anlamlı çıkmıştır. Yapılan analizde verim komponentlerinin birçoğunun kalıtımı yüksek bulunmuştur. En yüksek kalıtım derecesi meyve başına tohum veriminde (97.36) ve en düşük ana gövdede boğum sayısında (66.80) tespit edilmiştir. Genotipik varyasyon katsayısı; %50 çiçeklenme gün sayısında 2.89, bitki başına yan dalda 24.68 arasında değişen değerler göstermiştir. Genetik ilerleme; en fazla bitki başına verimde, en düşük ise lif içeriğinde elde edilmiştir (Mondal ve ark., 1993).

Düzyaman ve Vural (2002a), tarafından yapılan bir çalışmada farklı ekocoğrafik bölgelerden temin edilen bamya genotipleri arasında morfolojik benzerliklerin veya farklılıkların varlığı araştırılmıştır. Genotiplere ilişkin verim özellikleri, bitki

(23)

morfolojisi, meyve yapısal özellikleri ve meyve kalite özellikleri olmak üzere 29 özelliğe ilişkin veri toplanmıştır. Çalışmada yer alan pek çok genotip orijinlerine bağlı bir gruplaşma göstermiş ve geçişler sınırlı olmuştur. Değerlendirilen materyalde yüksek düzeyde orijine özgün yapının varlığı ve gruplaşmalar arası benzerliklerin düşüklüğü bamya germplazm kaynaklarının değiş tokuşunun sınırlı olmasına bağlanmıştır.

Düzyaman ve Vural (2002b), farklı ekocoğrafik kökenlere sahip bamyalarda melezleme çalışması yapmışlardır. Çalışmada yüksek ÖKG (özel kombinasyon gücü) gösteren melezlerin Hint x Türkiye, Türkiye x ABD, Hint x ABD, ABD x Türkiye, ABD x Afrika ve Afrika x Türkiye olması dikkat çekmiştir. Ayrıca Türkiye‟den iki genotip (Balıkesir T-1 ve Batı Trakya) hemen hemen tüm yabancı genotipler ile melezlendiğinde GKG (genel kombinasyon gücü) veya ÖKG göstermişlerdir. Bu sonuçlar melez ıslahında egzotik materyal kullanımının önemini vurgulamıştır. Ayrıca yerel genotiplerimizin ıslah çalışmalarında gen kaynağı olarak kullanılmalarının da doğru olacağını göstermiştir.

İnan (1998), tarafından yapılan seleksiyon çalışmalarında, 5 yerli materyal seleksiyonla ıslah edilerek yeni çeşitler elde edilmiş ve bunlardan 3‟ü tescil edilmiştir. 1979-1995 yılları arasında yapılan çalışmalarda birim alandan elde edilen verim değerleri 600-750 kg/da gibi değerlerden 900-1300 kg/da gibi değerlere kadar çıkarılmıştır. Bu çeşitlerden 4‟ü derin dondurmaya ve konserve üretimine uygun bulunmuş, Y.Akköy-41 ve Y. Kabaklı-11 çeşitleri farklı meyve rengi ve esneklikleri göstermelerine rağmen endüstriyel üretime uygun hatta dayanıklı denilebilecek 2 çeşit olmuştur. Tombul çeşitlerin ise uygun büyüklüklerde hasat edildiği takdirde, yüksek kaliteli donmuş ve konserve ürünlerine dönüştüğü yapılan denemelerden görülmüştür. Amasya bamyası ıslah bulgularında 612.12 numaralı hat 665 kg/da verim ile Amasya koşullarında ön sırada yer almıştır. Bazı özellikler bakımından değerlendirilmiş olup, sadece kurutmalık olarak önerilmektedir.

Şahin (1993), tarafından yapılan bir çalışmada 9 bamya çeşidinin Erzincan şartlarında verim ve kalite özellikleri araştırılmıştır. Araştırma sonucunda en yüksek verim Sultani, Balıkesir Tombul ve Amasya çeşitlerinden (Sırasıyla 75,41, 71,11 ve 63,31 g/bitki)

(24)

alınmıştır. Lezzet bakımından Sultani, Balıkesir Tombul ve Akköy çeşitleri en iyi grubu oluşturmuşlardır. Tohum iriliği bakımından Sultani ve Pusa Sawani çeşitleri çok küçük tohum grubunu oluştururken; Kabaklı, Akköy, Tarsus ve Pusa Sawani çeşitleri tüyü az olan grubu oluşturmuşlardır. Kuru madde oranı en yüksek bulunan çeşit ise Pusa Sawani (%20,28) olmuştur.

Bamya sebzeler arasında gübreyi fazla sevmeyen bir sebze olarak tanınır. Ülkemizde bazı yerlerde bamyaya hiç gübre verilmeden (Marmara bölgesindeki kıraç araziler) bile yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ancak iyi ürün alabilmek için toprak analiz sonucuna göre dekara 3- 4 kg N, 8-10 kg P2O5, 10-12 kg K2O5 olacak şekilde gübre verilirse gayet iyi

bir sonuç alındığı denemelerde anlaşılmıştır (Vural ve ark., 2000). Kuvvetli topraklarda özel bir muameleye ihtiyaç duyulmaz. Özellikle N içeriği yüksek topraklar vegetatif gelişmeyi teşvik ettiği ve elde edilen meyve sayısını azalttığı için arzu edilmez (Splittstoesser, 1984).

Bamya üretiminde karşılaşılan en önemli hastalık Erysiphe cichoracearum tarafından meydana getirilen külleme hastalığıdır. Bu patojen Hindistan‟da bamyada önemli bir sorun oluşturmaktadır. Hindistan‟da Erysiphe cichoracearum ile mücadelede %2 carbendazim veya %0,08 tridemorph uygulamasını izleyen 10-15 gün aralıklarla 2 kükürt uygulaması önerilmektedir. Fungusitlerin yaz mevsiminde etkisinin az olduğu tespit edilmiştir. Hindistan‟daki diğer araştırıcılar hastalığın %0,3‟lük ıslanabilir kükürt uygulamasıyla etkili bir şekilde engellenebileceğini belirtmişlerdir (Sridhar ve ark., 1989).

Karakaya (1998), tarafından yapılan bir araştırmada, ıslanabilir kükürdün ve hexaconazole‟un tarla ve sera koşullarında hastalığa olan etkisi araştırılmış bunun için Türkiye‟de yaygın olarak yetiştirilen bamya çeşitleri Akköy ve Kabaklı kullanılmıştır. Yapılan çalışma sonunda tarla koşullarında test edilen bütün çeşitlerde külleme hastalığına rastlanmış, bitkilerin toprak üstündeki bütün kısımları hastalık etmeninin enfeksiyonuna maruz kalmışlardır. Sera koşullarında da külleme belirtileri 1 hafta sonra görülmeye başlanmış ve giderek bitkilerin büyük bölümünü (%75‟ini) kaplamıştır. Bu

(25)

sonuçlardan kullanılan çeşitlerin hepsinin hastalığa karşı yüksek derecede hassasiyet gösterdikleri tespit edilmiştir.

(26)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

Araştırma 2009 yılında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü deneme alanında yürütülmüştür.

Araştırmada; Amasya yöresinde yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan ve Türkiye içinde önemli bir yerel bamya genotipi olan Amasya (Çiçek) bamyası bitkisel materyal olarak kullanılmıştır. Bu amaçla Amasya merkez ve ilçelerinden yerel genotipler toplanmıştır. Tohum ekimi, 21 Mayısta yapılmıştır. Tohumlar ekimden 1 gün önce 24 saat süreyle ıslak nemli bir bez içerisinde bekletilmiştir. Tohumlar 75 x 25 cm mesafede olacak şekilde ekilmiştir.

Her bir genotip 5 m uzunluğunda 2 sıra olarak ekilmiş ve genotipler arasında herhangi bir boşluk bırakılmamıştır. Yalnızca parsel başlarına gelen genotipler kenar tesiri olarak birer sıra fazla ekilmiştir. Bir sırada bulunan 20 bitkinin ortada bulunan 10 adedin de taze bamya özellikleri ve bitkisel özellikler incelenmiş, diğer ikinci sıradaki 20 bitkinin yine ortadaki 10 adedin de tohum özellikleri incelenmiştir. İncelenen özelliklerin sayısal olanlarında; ortalama, en düşük ve en yüksek değer standart sapmaları ile birlikte verilmiştir. İncelenecek özelliklerin belirlenmesinde UPOV kriterlerinden faydalanılmıştır (Anonim, 2009).

3.1. Fenolojik gözlemler

1- Tohum çıkış süresi (gün) : Tohum ekim tarihinden itibaren, ekilen tohumların %50‟nin çıktığı tarihe kadar geçen gün sayısı olarak belirlenmiştir.

2- Tohum çıkış oranı (%): Tespit edilen çıkışların, ekilen tohum sayısına oranının %‟si olarak ifade edilmiştir.

3- İlk gerçek yaprak oluşturma süresi (gün) : Tohum ekim tarihinden itibaren bitkilerin %50‟nin ilk gerçek yapraklarını oluşturduğu tarihe göre belirlenmiştir.

4- İlk çiçeklenme süresi (gün) : Tohum ekim tarihinden itibaren ilk çiçek açma tarihine kadar geçen süre olarak belirlenmiştir.

5- İlk çiçeğin oluştuğu boğum (no): İlk çiçeğin oluştuğu boğum numarası belirlenerek tespit edilmiştir.

(27)

6- İlk çiçek yüksekliği (cm): İlk çiçeğin oluştuğu yerin toprak yüzeyinden yüksekliği ölçülerek belirlenmiştir.

7- İlk hasat için geçen süre (gün) : Tohum ekiminden ilk hasadın yapıldığı tarihe kadar geçen gün sayısı olarak belirlenmiştir. Meyveler 1 - 1.5 cm boya ulaşınca hasat edilmiştir. 3.2.Bitkisel Özellikler 1- Habitüs 1 Dik 2 Orta 3 Yayvan 2- Dallanma 1 Tek dallı

2 İki veya üç dallı 3 Çok dallı 3- Gövde tüylülüğü 1 Tüysüz 2 Az tüylü 3 Çok tüylü 4- Gövde rengi 1 Yeşil 2 Kırmızı çizgili yeşil 3 Mor

(28)

5- Yaprak şekli (6. boğumdaki yaprakta) 1 Düz

2 Orta

3 Derin parçalı

6- Yaprak rengi (6. boğumdaki yaprakta): Minolta CR400 colorimeter ile yapılan ölçümlere göre belirlenmiştir.

1 Yeşil 2 Açık yeşil 3 Kırmızı yeşil 7- Yaprak tüylülüğü 1 Tüysüz 2 Az tüylü 3 Çok tüylü

8- Kaliks sayısı: Üç hasatta 10‟ar meyvede sayım yapılmıştır. 1 5-7 arası

2 8-10 arası 3 10‟ dan fazla 9- Kaliks segment şekli 1 Düz

2 Mızrak 3 Üçgen

10- Bitki boyu (cm) : Hasat dönemi sonunda bitkilerin toprak yüzeyinden yükseklikleri ölçülerek belirlenmiştir.

(29)

3.3. Çiçek ve Meyve Özellikleri 1- Petal rengi

1 Krem 2 Sarı 3 Altın

2- Petal bazında renk 1 Sadece içte 2 Her iki tarafta 3- Meyve pozisyonu 1 Dik 2 Yatay 3 Salkım 4- Meyve rengi 1 Sarı yeşil 2 Yeşil 3 Kırmızı çizgili yeşil 4 Kırmızı

5- Meyve çapı (mm) (hasat zamanı) : Meyvelerin orta kısımlarından yapılan ölçüm ile belirlenmiştir.

6- Meyve uzunluğu (mm) (hasat zamanı) : Meyvelerin bazal kısmı ile uç kısmı arasında yapılan ölçüm ile belirlenmiştir.

(30)

7- Meyve şekli

8-Sap uzunluğu (mm): Hasat dönemindeki meyvelerde ölçülerek belirlenmiştir. 9- Meyve yivliliği 1 İç bükey 2 Düz 3 Dış bükey 10- Meyve köşeliliği 1 Yok 2 5-7 arası 3 8-10 arası 4 10‟ dan fazla

(31)

11- Meyve tüylülüğü 1 Yok

2 Az 3 Çok

12- Meyve ağırlığı(g) : Hasat edilen meyveler tartılarak belirlenmiştir.

3.4. Tohum Özellikleri

1- 1000 dane ağırlığı (g): Olgunlaşmış tohumlardan 100‟erli 4 grup yapılıp tartılarak hesaplanmıştır. 2- Tohum rengi 1 Yeşil 2 Açık yeşil 3 Koyu yeşil 4 Siyah 3- Tohum şekli 1 Yuvarlak 2 Yürek 3 Böbrek 4 Basık dikdörtgen 5 Basık yuvarlak 3.5. Kimyasal Özellikler

1-C vitamini (mg/100g) : Hasat periyodunun ortasında alınan taze meyvelerde ve ayrıca kurutulan meyvelerden, kurutmadan sonra 1 ay, 2 ay ve 3 ay bekletildikten sonra titrasyon yöntemi kullanılarak askorbik asit (C Vit.) ölçümü yapılmıştır (Cemeroğlu, 2007).

2-Suda Çözünebilir Kuru Madde (SÇKM) (%): Hasat periyodunun ortasında alınan taze meyvelerde refraktometre kullanılarak SÇKM ölçümleri yapılmıştır. 3- pH: Hasat periyodunun ortasında alınan taze meyvelerde pH metre kullanılarak ölçüm yapılmıştır.

(32)

4- Protein (g/100 g) ve Azot (%): Hasat periyodunun ortasında alınan taze meyvelerde ve ayrıca kurutulan meyvelerden, kurutmadan 1 ay, 2 ay ve 3 ay bekletildikten sonra kjeldahl metodu ile protein analizi yapılmıştır (Cemeroğlu, 2007). 5- Element İçerikleri: Ca, Mg, K, P, Fe, Cu, Zn, Mn, B ve Mo analizi, yaş yakma yöntemine göre süzükler hazırlanarak ICP‟de okumaları yapılmıştır.

3.6. Kuru Bamya Verimi

Hasat döneminin başında, ortasında ve sonunda 250 g taze bamya iplere dizilerek gölge bir ortamda ağırlık kayıpları sabit seviyeye gelinceye kadar kurutulmuş, taze-kuru oranı % olarak belirlenmiştir.

(33)

4. BULGULAR

4.1. Fenolojik Gözlemler

Genotiplerin fenolojik ve bitkisel özellikleri ile ilgili veriler ayrıntılı olarak incelenmiştir. Gözlem Formundaki veri sırasına göre „Tohum Çıkış Süresi‟, „Tohum Çıkış Oranı‟, „İlk Gerçek Yaprak Oluşturma Süresi‟, „İlk Çiçeklenme Süresi‟, „İlk Çiçeğin Oluştuğu Boğum Numarası‟, „İlk Çiçek Yüksekliği‟, „İlk Hasat İçin Geçen Süre‟ karakterlerinin değerleri incelenmiştir. Fenolojik gözlemlerin sayısal karakterlerine ilişkin veriler Çizelge 4.1.‟ de, deneme alanının genel bir görünümü Şekil 4.1.‟de verilmiştir.

(34)

Çizelge 4.1. Fenolojik Gözlemlerin Sayısal Karakterlerine İlişkin Veriler Ge n o ti p No Tohum Çıkış Süresi (gün) Tohum Çıkış Oranı (%) İlk Gerçek Yaprak Oluşturma Süresi (gün) İlk Çiçeklenme Süresi (gün) İlk Çiçeğin Oluştuğu Boğum (No) İlk Çiçek Yüksekliği (cm)

İlk Hasat İçin Geçen Süre Orta lam a Orta lam a Orta lam a M in M ax Orta lam a M in M ax Orta lam a M in M ax Orta lam a M in M ax Orta lam a M in M ax 1 7 87 16,7±0,65 14 20 54,6±0,48 52 57 5,2 ± 0,65 2 8 11,9±2,12 5 28 55,5±0,56 53 58 2 8 91 17,5±0,83 14 21 54,2±0,42 52 56 7,2 ± 0,39 6 10 16,0± 1,96 9 29 55,2±0,44 53 57 3 8 95 15,7±0,47 13 18 58,7±0,58 56 62 6,7 ± 0,54 4 9 13,8± 0,80 10 18 59,4±0,64 57 63 4 9 93 17,6±0,67 15 21 64,4±0,54 62 67 7,1 ± 0,41 6 10 12,2 ±1,15 7 18 66,3±0,37 64 68 5 7 90 14,5±0,54 12 17 59,3±0,70 56 62 6,8 ± 0,42 5 9 14,2 ±1,13 8 20 59,8±0,61 57 63 6 7 90 14,3±0,42 12 16 57,1±0,43 55 59 6,0 ± 0,39 4 8 11,9 ±1,46 8 24 59,3±0,47 57 61 7 8 88 14,3±0,52 12 17 53,5±0,60 50 56 7,1 ± 0,43 5 10 15,2 ±2,06 8 29 53,9±0,61 51 57 8 9 92 14,8±0,33 13 16 57,1±0,62 54 60 6,3 ± 0,45 4 9 17,2 ±1,24 10 23 57,0±0,68 57 64 9 7 94 12,7±0,52 11 16 57,2±0,61 53 60 6,2 ± 0,36 4 8 14,4 ±1,14 8 21 57,5±0,78 54 61 10 7 92 13,1±0,34 11 15 57,3±0,45 55 59 6,5 ± 0,40 4 8 9,6 ± 0,75 7 14 58,4±0,40 56 60

(35)

4.1.1. Tohum Çıkış Süresi

Genotiplerin tohum çıkış süreleri ile ilgili veriler Çizelge 4.1‟de ayrıntılı olarak görülmektedir. Ortalama çıkış süreleri incelendiğinde 7-9 gün arasında değiştiği görülmektedir. 7 günde çimlenen 5 genotip (1, 5, 6, 9 ve 10 numaralı genotipler), 8 günde çimlenen 3 genotip (2, 3 ve 7 numaralı genotipler), 9 günde çimlenen 2 genotipin (4 ve 8 numaralı genotip) bulunduğu gözlenmektedir.

4.1.2. Tohum Çıkış Oranı

Genotiplerin tohum çıkış oranının; %87-95 arasında değişmekte olduğu görülmektedir. En düşük tohum çıkış oranı %87 ile 1 numaralı genotip, en yüksek tohum çıkış oranı %95 ile 3 numaralı genotipte saptanmıştır. 7 numaralı genotipin çıkış oranı %88, 5 ve 6 numaralı genotip %90, 2 numaralı genotip %91, 8 ve 10 numaralı genotip %92, 4 numaralı genotip %93 ve 9 numaralı genotipin çıkış oranı %94 olarak tespit edilmiştir.

4.1.3. İlk Gerçek Yaprak Oluşturma Süresi

Genotiplerin ortalama ilk gerçek yaprak oluşturma sürelerini incelediğimizde; genotipler arasındaki sürenin, 12,7 gün (9 numaralı genotip) ile, 17,5 gün (2 numaralı genotip) arasında değiştiğini görmekteyiz. Genel olarak genotiplere baktığımızda ise 14,3 günde 2 genotip (6 ve 7 numaralı genotip), 13,1 günde 1 genotip (10 numaralı genotip), 14,5-14,8 gün arasında 2 genotip (5 ve 8 numaralı genotip), 16,7-17,6 gün arasında 3 genotip (1, 2 ve 4 numaralı genotipler), 15,7 günde ilk gerçek yaprağını oluşturan 1 adet genotipin (3 numaralı genotip) olduğu görülmektedir.

4.1.4. İlk Çiçeklenme Süresi

Genotiplerin ortalama ilk çiçek açma sürelerini incelediğimizde; genotipler arasında sürenin 53,5 gün (7 numaralı genotip) ile, 64,4 gün (4 numaralı genotip) arasında değiştiğini görmekteyiz. Genel olarak baktığımızda ise; 54,2-54,6 gün arasında 2 genotip (2 ve 1 numaralı genotip), 57,1 günde 2 genotip (6 ve 8 numaralı genotip),

(36)

57,2-58,7 gün arasında 3 genotip (9, 10 ve 3 numaralı genotipler), 59,3 günde ilk çiçeğini açan 1 adet genotipin (5 numaralı genotip) olduğu görülmektedir.

4.1.5. İlk Çiçeğin Oluştuğu Boğum Numarası

Ortalama ilk çiçek boğum numaralarına baktığımızda genotiplerin 5,2 boğum (1 numaralı genotip) ile 7,2 boğum (2 numaralı genotip) arasında değişen değerler aldığını görmekteyiz. Diğer genotipler ise 6,0-7,2 boğum arasında (2, 3, 4, 5, 6, 8, 9 ve 10 numaralı genotipler) meyve oluşturmuştur.

4.1.6. İlk Çiçek Yüksekliği

İlk çiçeklerin yerden yükseklikleri incelendiğinde, genotiplerin aldığı değerlerin 9,6 cm (10 numaralı genotip) ile 17,2 cm (8 numaralı genotip) arasında değiştiğini görmekteyiz. Diğer genotiplere baktığımızda ise 11,9 cm‟de çiçek açan 2 genotip (1 ve 6 numaralı genotip), 12,2 cm‟de çiçek açan 1 genotip (4 numaralı genotip), 13,8 cm‟de çiçek açan 1 genotip (3 numaralı genotip), 14,2 cm ve 14,4 cm‟de çiçek açan 2 genotip (5 ve 9 numaralı genotip) ve 16 cm‟de çiçek açan 1 genotip (2 numaralı genotip) tespit edilmiştir.

4.1.7. İlk Hasat İçin Geçen Süre

İlk hasat için geçen süreleri incelediğimizde, genotiplerin arasında sürenin 53,9 gün (7 numaralı genotip) ile 66,3 gün (4 numaralı genotip) arasında değiştiği görülmektedir. Genel olarak bakıldığında ise 55,2-55,5 gün arasında 2 genotip (2 ve 1 numaralı genotip), 57,0-57,5 gün arasında 2 genotip (8 ve 9 numaralı genotip), 58,4 günde 1 genotip (10 numaralı genotip), 59,3-59,4 gün arasında 2 genotip (6 ve 3 numaralı genotip), 59,8 günde 1 genotip (5 numaralı genotip) olduğu tespit edilmiştir.

(37)

4.2. Bitkisel Özellikler

Gözlemler sonucu elde edilen veriler, daha önceden hangi şeklin hangi sayısal değerle ifade edileceği belirlenmiş olan daha çok nitel gözlemlerdir. Bu nedenle bunlar arasında herhangi bir en az, ortalama ya da en çok değer bulunması söz konusu değildir. Burada kullanılan rakamlar belirli karakterleri taşıyan bireylerin sınıflandırılmasında kullanılan sembollerdir. Herhangi bir özellik nedeniyle bir genotipin aldığı değerin, diğer genotipin aldığı değerden büyük olması yalnızca aralarındaki farkı göstermekte olup, herhangi bir üstünlüğü ifade etmemektedir. Bitkisel özelliklere ait değerler Çizelge 4.2.‟de verilmiştir.

4.2.1. Habitüs

Habitüs bakımından genotiplerin yayvanlık durumu göz önüne alınmıştır. Dik gelişen bireyler 1 rakamıyla nitelendirilmiş, yayvan gelişenler 3, orta şekilde gelişenler ise 2 rakamıyla değerlendirilmiştir. Buna göre baktığımızda genotipler arasında daha çok orta şekilde gelişme eğiliminin ağır bastığını görmekteyiz. Bunun yanında 7 ve 8 numaralı genotipler dik gelişme göstermişlerdir.

4.2.2. Dallanma

Dallanma özelliği bakımından genotiplerin tamamı çok dallı özellik ortaya koymuşlardır. Bamyada yan dal oluşumu genelde istenen bir özelliktir. Çünkü yan dalların verimli olması birim alan verimini arttıracaktır. Fakat, verimli olmayan yan dallar bitkide istenmeyen bir özelliktir. Çalışmadaki bitkilerin oluşturmuş olduğu yan dallardan ürün elde edilmiştir. Ancak bazı araştırıcılar yan dal oluşturmayan bitkiler olması durumunda birim alandaki bitki sayısının fazla olacağını ve bu nedenle verim üzerinde fazla bir etkinin olmayacağını da belirtmektedirler.

(38)

4.2.3. Gövde Tüylülüğü

Çalışmada kullanılan genotiplerin tüylülük durumları incelendiğinde, sadece 4 numaralı genotipin tüysüz, diğer 9 genotipin az tüylü olduğu belirlenmiştir. Tüylülük bamya da üretimi sınırlandıran en önemli bitkisel özellik olup, zararlılara karşı savunma mekanizması olarak adlandırılmaktadır. Birim alanda daha fazla ve uzun tüy taşıyan çeşitlerin özellikle çekirgelere karşı dayanıklı olduğu belirtilmektedir.

4.2.4. Gövde Rengi

Genotipler de büyük oranda gövde rengi yeşil olanlar ağır basmış, çok az da olsa kırmızı çizgili yeşil ve mor renkte olanlara rastlanmıştır. 4, 6 ve 8 numaralı genotipler tamamen yeşil renklidir. 1, 3, 7 ve 9 numaralı genotiplerde üç renkte bireyler mevcuttur. Diğer genotiplerde ise yeşil renk çoğunlukta olmak üzere, kırmızı çizgili yeşil renkteki bireylere de rastlanmıştır. Yörede yapılan tespitlerde, üreticiler Amasya (Çiçek) bamyası bitkilerinin gövde renginin kırmızı çizgili yeşil olduğunu belirtmektedirler ve bu bitkileri kızıl bacak olarak adlandırmaktadırlar. Çalışmada farklı renkteki bitkilere ait görünüm Şekil 4.2.‟de verilmiştir.

(39)

Çizelge 4.2. Bitkisel özelliklere ait değerler G enot ip N o B it k i N o H abi tü s D al la nm a G övde Tüy lül üğü G övde Reng i Y apr ak Ş ekl i Y apr ak Re ngi Y apr ak Tü yl ül üğü K al ik s Say ıs ı K al ik s Seg m en t Şe kl i Bitki Boyu (cm) O rt al am a Mi n Max 1 1 2 3 2 1 3 1 2 3 2 133,2±2,03 125 143 2 1 3 2 3 3 1 2 3 2 3 2 3 2 2 3 1 2 3 2 4 2 3 2 2 3 1 2 3 2 5 2 3 2 3 3 1 2 3 2 6 2 3 2 3 3 1 2 3 2 7 2 3 2 3 3 1 2 3 2 8 2 3 2 1 3 1 2 3 2 9 2 3 2 3 3 1 2 3 2 10 2 3 2 2 3 1 2 3 2 2 1 1 3 2 2 3 1 2 3 2 132,6±2,05 120 143 2 2 3 2 1 3 1 2 3 2 3 2 3 2 1 3 1 2 2 2 4 2 3 2 1 3 1 2 3 2 5 2 3 2 1 3 1 2 2 2 6 1 3 2 2 3 1 2 3 2 7 2 3 2 1 3 1 2 3 2 8 2 3 2 1 3 1 2 3 2 9 2 3 2 2 3 1 2 3 2 10 2 3 2 1 3 1 2 3 2 3 1 1 3 2 3 3 1 2 2 2 139,6±2,17 125 148 2 2 3 2 3 3 1 2 3 2 3 2 3 2 1 3 1 2 3 2 4 2 3 2 2 3 1 2 3 2 5 2 3 2 1 3 1 2 3 2 6 2 3 2 2 3 1 2 3 2 7 2 3 2 1 3 1 2 3 2 8 2 3 2 2 3 1 2 3 2 9 2 3 2 2 3 1 2 3 2 10 2 3 2 1 3 1 2 3 2 4 1 2 3 1 1 1 1 2 2 2 113,9±2,27 100 123 2 2 3 1 1 1 1 2 3 2 3 2 3 1 1 1 1 2 3 2 4 2 3 1 1 1 1 2 3 2 5 2 3 1 1 1 1 2 3 2 6 2 3 1 1 1 1 2 3 2 7 2 3 1 1 1 1 2 3 2 8 2 3 1 1 1 1 2 3 2 9 2 3 1 1 1 1 2 3 2 10 2 3 1 1 1 1 2 3 2

(40)

Çizelge 4.2. Bitkisel özelliklere ait değerler (devamı) G enot ip N o B it k i N o H abi tü s D al la nm a G övde Tüy lül üğü G övde Reng i Y apr ak Ş ekl i Y apr ak Re ngi Y apr ak Tü yl ül üğü K al ik s Say ıs ı K al ik s Seg m en t Şek li Bitki Boyu (cm) O rt al am a Mi n M ax 5 1 2 3 2 1 2 1 2 2 2 118,5±2,24 110 130 2 2 3 2 1 2 1 2 2 2 3 2 3 2 2 3 1 2 2 2 4 2 3 2 1 2 1 2 2 2 5 2 3 2 1 2 1 2 2 2 6 2 3 2 1 2 1 2 2 2 7 2 3 2 1 2 1 2 2 2 8 2 3 2 1 2 1 2 2 2 9 2 3 2 1 2 1 2 2 2 10 2 3 2 1 2 1 2 2 2 6 1 2 3 2 1 2 1 2 2 2 138,9±2,70 129 151 2 2 3 2 1 2 1 2 2 2 3 2 3 2 1 2 1 2 2 2 4 2 3 2 1 2 1 2 2 2 5 2 3 2 1 2 1 2 2 2 6 2 3 2 1 2 1 2 2 2 7 2 3 2 1 2 1 2 2 2 8 2 3 2 1 2 1 2 2 2 9 2 3 2 1 2 1 2 2 2 10 2 3 2 1 2 1 2 2 2 7 1 1 3 2 2 3 1 2 3 2 157,1±3,29 145 177 2 1 3 2 2 3 1 2 3 2 3 1 3 2 2 3 1 2 3 2 4 1 3 2 1 3 1 2 3 2 5 1 3 2 1 3 1 2 3 2 6 1 3 2 1 3 1 2 3 2 7 1 3 2 3 3 1 2 3 2 8 1 3 2 3 3 1 2 3 2 9 1 3 2 1 3 1 2 3 2 10 1 3 2 3 3 1 2 3 2 8 1 1 3 2 1 3 1 2 3 2 131,6±1,54 121 136 2 1 3 2 1 3 1 2 3 2 3 1 3 2 1 3 1 2 3 2 4 1 3 2 1 3 1 2 3 2 5 1 3 2 1 3 1 2 3 2 6 1 3 2 1 3 1 2 3 2 7 1 3 2 1 3 1 2 3 2 8 1 3 2 1 3 1 2 3 2 9 1 3 2 1 3 1 2 3 2 10 1 3 2 1 3 1 2 3 2

(41)

Çizelge 4.2. Bitkisel özelliklere ait değerler (devamı) G enot ip N o B it k i N o H abi tü s D al la nm a G övde Tüy lül üğü G övde Reng i Y apr ak Ş ekl i Y apr ak Re ngi Y apr ak Tü yl ül üğü K al ik s Say ıs ı K al ik s Seg m en t Şek li Bitki Boyu (cm) O rt al am a Mi n Max 9 1 2 3 2 2 3 1 2 3 2 134,4±2,68 122 146 2 2 3 2 2 3 1 2 3 2 3 2 3 2 1 3 1 2 3 2 4 2 3 2 1 3 1 2 3 2 5 2 3 2 1 3 1 2 3 2 6 2 3 2 1 3 1 2 3 2 7 2 3 2 2 3 1 2 3 2 8 2 3 2 3 3 1 2 3 2 9 2 3 2 3 3 1 2 3 2 10 2 3 2 2 3 1 2 3 2 10 1 2 3 2 1 2 1 2 2 2 113,4±3,03 102 130 2 2 3 2 1 2 1 2 2 2 3 2 3 2 2 3 1 2 2 2 4 2 3 2 1 2 1 2 2 2 5 2 3 2 1 2 1 2 2 2 6 2 3 2 1 2 1 2 2 2 7 2 3 2 1 2 1 2 2 2 8 2 3 2 1 2 1 2 2 2 9 2 3 2 1 2 1 2 2 2 10 2 3 2 1 2 1 2 2 2 4.2.5. Yaprak Şekli

Bamyada yaprak şekli yaprağın dilimliliğini göz önüne alan bir kriterdir. 1, 2, 3, 7, 8 ve 9 numaralı genotiplerin tamamı derin parçalı bir yaprak şekli gösterirken, 4 numaralı genotipte sadece düz yaprak şekli, 6 numaralı genotipte sadece orta yaprak şekli, 5 ve 10 numaralı genotiplerde ise çoğunlukla orta yaprak şekli olmak üzere az miktarda da derin parçalı yaprak şekli görülmüştür. Meyvelerin kolay görülebilmesi açısından yaprağın şekli önemli bir bitkisel özellik olarak kabul edilmektedir. Farklı yaprak şekillerine ait görünüm Şekil 4.3.‟de verilmiştir.

(42)

Şekil 4.3. Farklı yaprak şekillerine ait görünümler

4.2.6. Yaprak Rengi

Yaprak rengi altıncı boğumdaki yaprağın rengine bakılarak karar verilen bir özelliktir. Genotiplerin tamamında sadece açık yeşil renge sahip olan yapraklar gözlemlenmiştir. Minolta CR400 colorimeter ile yapılan ölçümlere göre belirlenmiş olan değerler Çizelge 4.3.‟de verilmiştir.

Çizelge 4.3. Minolta CR400 colorimeter ile yapılan ölçümlere göre belirlenmiş olan değerler Genotip No L A B 1 34,23 -3,35 14,09 2 36,80 -5,90 18,52 3 34,38 -6,07 17,96 4 36,38 -6,50 19,40 5 36,57 -5,79 38,37 6 35,30 -6,20 17,72 7 37,11 -5,45 19,49 8 34,97 -5,59 17,78 9 35,70 -5,30 17,09 10 34,11 -5,68 17,18

(43)

4.2.7. Yaprak Tüylülüğü

Yaprak tüylülüğü bamyada hasadı etkileyen en önemli kriterlerden birini oluşturmaktadır. Tüm genotiplerde yaprakların az tüylü olduğu görülmektedir.

4.2.8. Kaliks Sayısı

Meyvenin sap ile birleştiği yerde bulunan kaliks segmentlerinin sayısı; 1, 7, 8 ve 9 numaralı genotiplerde 10‟dan fazla, 5, 6 ve 10 numaralı genotiplerde 8-10 arasında, 2, 3 ve 4 numaralı genotiplerde hem 8-10 arası ve hemde 10‟dan fazla kaliks sayısına sahip olan bireyler belirlenmiştir.

4.2.9. Kaliks Segment Şekli

Kaliks segment şekli bakımından, düz ve üçgen biçimindeki sınıflamalara giren herhangi bir genotipe rastlanmamış ve bütün genotiplerin kaliks segmentlerinin mızrak şeklinde olduğu görülmüştür.

4.2.10. Bitki Boyu

Genotiplerin ortalama bitki boylarına baktığımızda 113,4 cm (10 numaralı genotip) ile 157,1 cm (7 numaralı genotip) arasında değiştiği görülmektedir. Çizelge 4.2‟de de görüldüğü gibi 110-120 cm arasında 3 genotip, 130-140 cm arasında 6 genotip, 150-160 cm arasında 1 genotip bulunmaktadır. Bamya yetiştiriciliğinde bitki boyu verim açısından önemli bir faktördür. Bu nedenle ıslah çalışmaları yapılırken bu faktör dikkate alınmalıdır.

(44)

Şekil 4.4. Çalışmadaki en uzun ve en kısa genotiplerin görünümü

4.3. Çiçek ve Meyve Özellikleri

Çiçek ve meyve özellikleri gözlemsel ve bazı sayısal olan değerlerle birlikte incelenecektir. Gözleme dayalı veriler; Petal Rengi, Petal Bazında Renk, Meyve Pozisyonu, Meyve Rengi, Meyve Şekli, Meyve Yivliliği, Meyve Köşeliliği ve Meyve Tüylülüğü kriterleridir. Sayısal olan veriler; Meyve Çapı, Meyve Uzunluğu, Sap Uzunluğu ve Meyve Ağırlığı değerleridir. Bunların aldığı; en düşük, ortalama ± standart sapma ve en yüksek değerler verilecektir. Gözleme dayalı olan çiçek ve meyve özellikleri değerleri Çizelge 4.4.‟de, sayısal değerlere ait olan çiçek ve meyve özellikleri değerleri Çizelge 4.5.‟de verilmiştir.

(45)

Çizelge 4.4. Gözlemsel olan çiçek ve meyve özellikleri G enot ip N o B it k i N o Pet al R eng i Pet al B az ınd a R enk Me yve Pozi syon u Me yve R engi Me yve Şekl i Me yve Y ivl il iği Me yve K öşe li li ği Me yve Tüylü lüğü 1 1 2 1 1 2 14 1 3 2 2 2 1 1 2 14 1 3 2 3 2 1 1 2 15 1 3 2 4 2 1 1 2 14 1 3 2 5 2 1 1 2 14 1 3 2 6 2 1 1 2 14 1 2 2 7 2 1 1 2 14 1 3 2 8 2 1 1 2 14 1 2 2 9 2 1 1 2 15 1 2 2 10 2 1 1 2 14 1 3 2 2 1 2 1 1 2 12 1 3 2 2 2 1 1 2 14 1 3 2 3 2 1 1 2 12 1 3 2 4 2 1 1 2 12 1 3 2 5 2 1 1 2 12 1 3 2 6 2 1 1 2 12 1 3 2 7 2 1 1 2 12 1 3 2 8 2 1 1 2 12 1 3 2 9 2 1 1 2 12 1 3 2 10 2 1 1 2 12 1 3 2 3 1 2 1 1 2 14 1 3 2 2 2 1 1 2 14 1 3 2 3 2 1 1 2 14 1 3 2 4 2 1 1 2 14 1 3 2 5 2 1 1 2 14 1 3 2 6 2 1 1 2 14 1 3 2 7 2 1 1 2 14 1 3 2 8 2 1 1 2 14 1 3 2 9 2 1 1 2 14 1 3 2 10 2 1 1 2 14 1 3 2 4 1 2 1 1 2 7 1 2 2 2 2 1 1 2 7 1 2 2 3 2 1 1 2 7 1 2 2 4 2 1 1 2 7 1 2 2 5 2 1 1 2 7 1 2 2 6 2 1 1 2 7 1 2 2 7 2 1 1 2 7 1 2 2 8 2 1 1 2 7 1 2 2 9 2 1 1 2 7 1 2 2 10 2 1 1 2 7 1 2 2

(46)

Çizelge 4.4. Gözlemsel olan çiçek ve meyve özellikleri (devamı) G enot ip N o B it k i No Pet al R eng i Pet al B az ınd a R enk Me yve Pozi syon u Me yve R engi Me yve Şekl i Me yve Y ivl il iği Me yve K öşe li li ği Me yve Tüylü lüğü 5 1 2 1 1 2 12 1 2 2 2 2 1 1 2 12 1 2 2 3 2 1 1 2 12 1 2 2 4 2 1 1 2 12 1 2 2 5 2 1 1 2 12 1 2 2 6 2 1 1 2 12 1 2 2 7 2 1 1 2 12 1 2 2 8 2 1 1 2 12 1 2 2 9 2 1 1 2 12 1 2 2 10 2 1 1 2 12 1 2 2 6 1 2 1 1 2 12 1 3 2 2 2 1 1 2 12 1 3 2 3 2 1 1 2 12 1 3 2 4 2 2 1 2 7 2 2 2 5 2 1 1 2 12 1 3 2 6 2 1 1 2 12 1 3 2 7 2 1 1 2 12 1 3 2 8 2 1 1 2 12 1 3 2 9 2 1 1 2 12 1 3 2 10 2 1 1 2 12 1 3 2 7 1 2 1 1 2 12 1 3 2 2 2 1 1 2 12 1 3 2 3 2 1 1 2 12 1 3 2 4 2 1 1 2 12 1 3 2 5 2 1 1 2 12 1 3 2 6 2 1 1 2 12 1 3 2 7 2 1 1 2 12 1 3 2 8 2 1 1 2 12 1 3 2 9 2 1 1 2 12 1 3 2 10 2 1 1 2 12 1 3 2 8 1 2 1 1 2 12 1 3 2 2 2 1 1 2 12 1 3 2 3 2 1 1 2 12 1 3 2 4 2 1 1 2 12 1 3 2 5 2 1 1 2 12 1 3 2 6 2 1 1 2 12 1 3 2 7 2 1 1 2 12 1 3 2 8 2 1 1 2 12 1 3 2 9 2 1 1 2 12 1 3 2 10 2 1 1 2 12 1 3 2

(47)

Çizelge 4.4. Gözlemsel olan çiçek ve meyve özellikleri (devamı) G enot ip N o B it k i N o Pet al R eng i Pet al B az ınd a R enk Me yve Pozi syon u Me yve R engi Me yve Şekl i Me yve Y ivl il iği Me yve K öşe li li ği Me yve Tüylü lüğü 9 1 2 1 1 2 12 1 3 2 2 2 1 1 2 12 1 3 2 3 2 1 1 2 12 1 3 2 4 2 1 1 2 12 1 3 2 5 2 1 1 2 12 1 3 2 6 2 1 1 2 12 1 3 2 7 2 1 1 2 12 1 3 2 8 2 1 1 2 12 1 3 2 9 2 1 1 2 12 1 3 2 10 2 1 1 2 12 1 3 2 10 1 2 1 1 2 12 1 2 2 2 2 1 1 2 12 1 2 2 3 2 1 1 2 12 1 2 2 4 2 1 1 2 12 1 2 2 5 2 1 1 2 12 1 2 2 6 2 1 1 2 12 1 2 2 7 2 1 1 2 12 1 2 2 8 2 1 1 2 12 1 2 2 9 2 1 1 2 12 1 2 2 10 2 1 1 2 12 1 2 2 4.3.1. Petal Rengi

Bamyanın tanımlama değerlendirmeleri yapılırken, petal (taç) rengi, üç sınıfa ayrılmaktadır. Çalışmada kullanılan genotiplerin tamamının petal renklerinin sarı olduğu görülmüştür. Ancak, değişik ülkelerde yetiştirilen genotiplerde farklı petal rengine sahip genotiplerin olduğu da belirtilmektedir (Karagül, 2003). Petal rengine ait görünüm Şekil 4.5.‟de verilmiştir.

4.3.2. Petal Bazında Renk

Bamyada sap ve çanak yaprakların bağlantı kısımları mor renktedir. Bamyalarda bu renklenme genotiplere göre, bazılarında yalnızca taç yaprağın iç kısmında, bazı genotiplerde ise hem iç hem de dış kısmında olabilmektedir. Buna göre sınıflama iki kategoride olmaktadır. Çalışmada kullanılan genotiplerden sadece 6 numaralı genotipin

Referanslar

Benzer Belgeler

GÜNEYDOĞU ANADOLU

KURU MEYVE VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ. OCAK-

Tablo 4 - Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). Sektörel Birlikler

Tablo 3 - Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). Sektörel Birlikler

Tablo 4 - Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). Sektörel Birlikler

Tablo 4 - Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). Sektörel Birlikler

KURU MEYVE VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ.

almaları gerektiği, bazılarının ise önce uzun, sonra kısa , veyahut daha almaları gerektiği, bazılarının ise önce uzun, sonra kısa , veyahut daha önce kısa daha sonra