• Sonuç bulunamadı

Türk Halk Şiirinde Ölüm Sonrası Dilekler Yrd. Doç. Dr. Doğan Kaya

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk Halk Şiirinde Ölüm Sonrası Dilekler Yrd. Doç. Dr. Doğan Kaya"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

. . - ' : : ' N

TÜRK HALK ŞİİRİNDE ÖLÜM SONRASI

DİLEKLER*

Yrd. Doç. Dr. Doğan KAYA

v________________________________________________________ y

İnsan im ı/ın , hayatın geçiş dönem leri olan doğum , evlenm e ve ölüm e karşı tavır takınm ası, tabii bir davranıştır. H er üç d ö ­ nem e ait tem ayüller ve hareket, tarzlarım çeşitli sosyolojik, psikolojik ve folklorik cepheleri vardır. Bu bakım dan her biri ay­ rı k ateg o rile rd e in elenm eye tabi tutulup değerlendirilebilir.

B iz, bu ç a lış m a m ız d a in sa n ım ız ın ölüm karşısındaki tavrı üzerinde duracak; onu T ürk H alk Ş iirinden tespit ettiğim iz örn ek le r çerçev esin d e incelem eye çalışa­ cağız.

İnsanların ölüm e karşı ilgileri üç cep ­ h ed e k en d isin i g ö ste rir. Ö lüm ö n ce si, ölüm sırası ve ölü m sonrası. ^ Ö lüm sonrası ile ilgili d üşünceler genellikle d i­ lekleri, arzuları kapsar.

Türk H alk Şiirinde ölüm sorası dilek­ ler, m uhteva ve konu itibariyle çeşitlilik gösterir, filim izdeki m evcut m alzem eden h areketle dilekleri, taşıdıkları ö zelliklere göre, şöyle bir gruplandırm aya tabi tutabi­ liriz:

A. Defin öncesi yapılm ası arzu edilen dilekler,

1. V asiyet niteliğinde dilekler,

* KKTC'nin Başkenti Lefkoşa’da 7-10 Ma­

yıs 1993 tarihleri arasında yapılan "Ulus­ lararası Ahmet Yesevi ve Türk Halk Edebi­ yatı Semineri "nde tebliğ edilmiştir.

2. C enazenin yıkanm ası ile ilgili d i­ lekler,

3. K efen ile ilgili dilekler,

4. C enaze nam azı ile ilgili dilekler, 5. M ezar ile ilgili dilekler,

a. M ezarın yeri ile ilgili dilekler, b. M ezarın ö ze lliğ i ile ilgili d i­

lekler,

e. M ezarın kazılm ası ile ilgili d i­ lekler,

d. M ezar taşı ile ilgili dilekler, B. D efin sırasında yapılm ası istenilen dilekler,

C. Defin sonrası dilekler

Bu g ru p lan d ırm a , elb ettek i n ih a î bir gru p lan d ırm a d eğildir, m alzem elerin ç o ­ ğalm asıyla yeni m addelerin bu gruba ilave edileceğini veya m ad d eler üzerin d e bazı değişiklikerin yapılabileceğini gözardt e t­ m em em iz gerekir.

İnsanların, sevdiklerinden vc y ak ın la­ rından, ölüm lerinden sonra b irşeyler talep etm esi gayet tabiidir. A rzuların çoğu sö z­ le, bazan da yazı ile ifade edilir. A yrıca bir âşığın şiirinde,yahut m ani ve tü rküde dc buna benzer örneklere rastlarız. Bu ö r­ nekleri, yukarıdaki g ruplandırm anın ışığı altında kaydetm ek istiyoruz.

A. D efin Ö ncesi Y apılm ası Arzu Edilen D ilekler

1. V asiyet N iteliğinde D ilek ler

(2)

ge-lcncklcr çerçev esin d e cereyan eder. Ö lü­ m ün d u y u ru lm asın d an , ölünün d e fn e d il­ m esine, halta defin sonrasına ait işlem ler içinde labiiki -şayet varsa- vasiyete de yer verilir. V asiyet veya arzular, insan tabiatı­ na bağlı olarak çeşitlilik gösterir. M eselâ, m irasın paylaşılm ası, intikam ın alınm ası, birbiriyle ilişkide olm am ak vs. gibi vasi­ yetler bunlardan bazılarıdır.

Şiirlerde de vasiyet niteliğinde sözlere rastlarız. S özgelişi K aracaoğlan kendisi­ ni, se v g ilisin in ö ld ü rm e sin i ve kan ın ın onun eline kına olm asını arzu eder.

Gel hele sevdiğim otur yanıma Sığa <ık kolların dola boynuma Öldür beni sok ellerin kanıma Desinler ki kız ellerin kırmızı ^ H aşan D evran ı (1928-1993) dc can ­

dan d ost bildiği sazıyla dertleşir; ondan m ezarının başında ağlam asını, çenesini de sarı teli ile bağlam asını ister.

Sazım ben ölürsem başımda ağla Sarı telin ile çenemi bağla

DEVRANÎ'ye hakkın gel helal eyle Ben senin tadına doymadım sazın/3*

B ir türküde d c kefen biçilirken yârin çevresine sarılm ak arzu edilir.

Kurban olam yâr yeleği biçene Yazık olmuş yârsız ömrü geçene Vasiyetim odur kefen biçene Yarin çevresine saralar beni ^

Bir Ö dem iş türküsünde de buna benzer bir duyguya rastlıyoruz.

Çekin kıratımı nalbant nallasın Kesilen kellemden kanım damlasın Örtün mendilimle sinek konmasın

Koç gibi meydanlarda ölenlerdeniz Devlet sayesinde gezenlerdeniz ^

S evgilinin saçı veya çevresiyle göm ül­ me düşüncesi bize O rta A sya T ürk k ü ltü­

ründe, ö lü n ü n y a n ın a sevdiği eşy ala rın (ok, yay, kılıç, al vs.) konulm ası adetini hatırlatıyor.

Bir A fyonkarahisar türküsünde ise, va­ siyet eden kadın nam azının U lucam i av lu ­ sunda kılınm asını ve küçük kardeşinin ko­ casıyla evlendirilm esini arzu eder.

Ulucami avlusunda namazım ı kılsınlar Gelinlik şam danlarım ı yan yana koysunlar Uenim küçük kardeşim i kocama versinler

Aman ebe canım e!>c el vurm a bana K ader kısmet böyle imiş ağlam an bana

Posoflu Z ülalî de bir şiirinde cen az esi­ nin m ezarlığa gö tü rü lü rk en , yap ılm asın ı istediği bazı d ile k le rd e bulunur. B unları şöyle sıralayabiliriz: İm an ve K ur'an ile, ruhunu beklem esi için canan ile, destan , saz, kem an vc figan ile götürülm ek.

Ölür isem kabrime Kur'an ile götürün Beni seven tanrıma İman ile götürün

Mezarda söylemeye Hasbıhal eylemeye Ruhumu beklemeye Canan ile götürün Bu giden kimdir sorun Dosta ihtişam kurun Bir yandan oynayın gülün Devran ile götürün

Kefenimi bağlayın Yüreğimi dağlayın Bazı bazı ağlayın Figan ile götürün Çağırın hemdemimi Hemen bir ölen ben mi Söylen şarkılarımı Destan ile götürün

Cenazemi naz ile Kaldırın avaz ile ZULALÎ der saz ile Keman ile götürün ^

(3)

2. C enazenin Y ıkanm ası İle İlgili D ilekler

Ö len birisinin kabre konulm adan önce yıkanm ası-T ürk İslâm inancı ve geleneği­ nin önem li uygulam alarından biridir. Y a­ pılan d u alarla Ölenin ruhunun te m iz len ­ mesi am açlanırken, bedenin tem izlenm esi için dc, yıkanm ası yoluna gidilir. C enaze, cinsiyeti ne ise aynı cinsten biri veya hiri- leri tarafından yıkanır. N e var ki, bu duru­ mu herkesçe bilindiği halde, kimi zam an kişi, cenazesinin, sevgilisi tarafından y ı­ kanm asını ister.

Arzuhal sunayım gül yüzlü yare Hocam arz eylesin halimi benim Derdine düşeli oldum divane Ölürsem yar yusun ölümü benin/8*

İnce çektim süyümü Yârim bilir huyumu Teneşire çıkınca Yarim koysun suyum ı/9*

Bu dileklerin yanında, sevgilinin, ken­ disini gözyaşIarıyla yıkam ası da arzu ed i­ lir.

Güzeller içinde ben seni seçtim Aşkın şarabını elinden içtim

Öyle mestoldum ki kendimden geçtim Turna gözlü sunam tek dileğim bu Ölürsem gel beni gözyaşınla yu Felek çakmağını eyledi çengel Ben yare giderken bırakmaz engel Ölürsem sevdiğim üstüme sen gel Gözün yaşı ile yu Leyle Leyla

B urada sev g ilin in , ölenin arkasından çok gözyaşı dökm esi düşünülm ekle bera­ ber, onun ağıllar da söylem esi dileğini dc gözardı etm em em iz gerekir.

Yeri gelm işken D ivan şairi Z atî (1471- 1546)'den tespil ettiğim iz bir beyiti de bu­

rada kaydetm ek isliyoruz. Z atî -biraz d m übalağalı ifadeyle- öldüğünde bedeninin "ab-ı yah" yani buzlu su ile yıkanm asını ister.

Ölicek lutf idünab-ıyah ile yun bedenüm Sincmün sûzı ile tutuşa şayed

kefenüm(12) 3. K efen ile ilgili d ilekler

Y ıkanan cenaze derhal kefenlenir. K e­ fen, bilindiği gibi 7-8 m etre uzunluğunda beyaz bezden yapılır. En önem li özelliği dikilm em csidir. H er ne kadar durum b öy­ le ise de, bazılarınca kefenin sevgili lara- ından ağlaya ağlaya dikilm esi istenir. S ö z­ gelişi, bir bayatıda bunun güzel b ir ö rn e ­ ğine rastlıyoruz.

Tike tike

Kes bağrım tike tike Men ölüm yâr ağlasın Ketinim tike tike

Bir m anide de sevgilinin saçından bir lelin kefene konulm ası arzu edilir. B u ra­ daki düşünce de, ona ait bir nesne ile g ö ­ mülm ekten başka birşey değildir.

Karanfil açılanda Yaprağı seçilende Kâkülünden bir tel var Kefenim biçilende

4. C e n az e N am a z ı İle İlgili D ile k le r C enaze için yapılan vazifelerden birisi d e nam azın k ılınm asıdır. N am az, ayakta ve dînen yetkili birisi tarafından kıldırılır. Bu, m utlaka bir erkektir. A ncak, K a ra c a - o ğ la n 'ın şiirindeki bir dörtlükte,bunun ak­ si bir d u ru m la k arşılaşıy o ru z. E lim izde, cenaze nam azı ile iljıili dilek için, bir ö r­ nek bulunm akladır. Bu örnekte K aracaoğ- lan, nam azını, sevgilisinin kıldırm asını is­ ter.

Karacaoğlan der ki sen de hemen ol Hublara karşıda sen de tamam ol

(4)

Ben ölürsem cenazeme imam ol Kıl kara zülfüne hu Leyla Leyla*14* 5. M ezar İle İlgili D ilekler

İnsan hayalının son m enzili olan m e­ zar, kişilerde en fazla elki bırakan, ruhla­ rının derinliklerini titreten, am a o ölçüde ibret veren bir m akam dır. Bundan dolayı­ d ır ki, g erid e k alan la r m e za ra gereken önem i verir, bakım ını sağlar, onu kaybol­ m aktan kurtarır. Kimi zam an m ezarda ya­ tana d u y u la n se v g i, ih tim am la y ap ılan m ezar taşların a y azılan , coşkun lirizm le terennüm edilen dilek ve dua dolu sözerle dile getirilir. M ezara vc m ezar taşına karşı ilginin fazla oluşu, tabiatıylc bu konudaki dileklerin dc çokluğuna yol açm ıştır. N ite­ kim ölüm sonrası dileklere ait en fazla söz m ezar hakkında söylenm iştir. T espit etti­ ğim iz örneklere göre biz bu dilekleri dört grupta topladık.

a. M ezarın Y eri İle İlgili D ilekler

Bu konuda elim izde beş örnek bulu n ­ m aktadır. H epsinin ortak özelliği; m ezarın yol üstüne kazılm ası dileğidir. B uradaki gaye; yoldan gelip geçenin fazla olm ası d o la y ısıy la, k en d isin in o n la r ta ra fın d an yad ed ilm esid ir. G elip geçenlerin içinde en çok sevgilinin olm ası arzu edilir. S öz­ gelişi A şık R u h satî1 nin düşüncesi bu yol­ dadır.

Bu senin efkârın bu senin gamın Dillerde söylenen hep senin namın Ölürsem Fatma'nın yoluna gömün Yad etsin Ruhsat'ın mezarı diye Aynı dileği bir Y ozgat türküsünde de

görürüz.

Yedi galeminen yazı yazarım Aslım YozgatlIdır gurbet gezerim Çatağın Boğaz'a kazın mezarım Yar gelip geçtikçe ziyaret etsin

Vay vay anam sürmelim

Bunun yanında, se vgilinin gelip g e ç ­ m esiyle tekrar can bulm ak m urat edilir.

Giderim giderim yolum yan gelir Ah ettikçe ciğerimden kan gelir Kazın mezarımı yolun üstüne Yâr gelip geçtikçe bana can gelir *17)

M e za rın yol ü stü n d e o lm a sı d ile ğ i farklı türkülerde de karşım ıza çıkar. Y ine uzunhava tarzında söylenm iş bu ezg ilerd e şöyle ifadelere rastlarız:

Mezarımı yol üstüne kazsınlar Sevdiğimi baş ucuma yazsınlar Gelip giden yolcuya

Burda garip öldü desinler

Mezarımı yol üstüne kazsınlar Takdirimi baş ucuma yazsınlar Ben de bu dünyada gün görmedim Dostlar ahretimi mamur kılsınlar b. M ezarın Ö zelliği İle İlgili

D ilekler

Bu K onuda söylenm iş dilekler, m e z a ­ rın derin yahut yüce o lm asının y an ın d a, üstünün açık olm ası şeklindedir.

M ahallî, sanatçı Baki Y U R T S E V E R ’in plağa okuduğu bir uzun havada, m ezarın derinde olm ası vc su ile scrinletilm esi is­ tenir.

Mezarımı derin edin Su serpin serin edin Bu dünyada murat almadım Ahretimi mamur edin

M ezara su d ö k ü lm e si,'M ü slü m a n top- lum larda olduğu gibi H ıristiy a n toplum - larda da gelenek olarak vardır. M ezara ç i­ çek veya ağaç dikilm esini, m ezarlığın y e ­ şil olm asını dilem ek yüce b ir d uygudur. A ncak örnekte gördüğüm üz derin g öm ül­ me isteği, bir sitem den mi kaynaklanıyor, kişi k endisini acın d ırm ay a mı ça lışıy o r, bu m eçhulüm üz b ir konu. Ç ünkü, h

(5)

alkı-ınızın kullandığı "derin gidesice", "M ezarı derin kazılasıca" gibi b eddualar var. Hal böyleyken, olum suz bir düşünceyi kabul­ lenm eyi, izaha m uhtaç bir problem olarak görüyoruz.

Bir başka dilek ise; biraz önce de ifade ettiğim iz gibi m ezarın yüce yapılm ası yö­ nün d ed ir. "B uradan b ir atlı geçti" diye başlayan b ir uzunhavadan ald ığ ım ız ö r­ nekte coşkun bir lirizm le karşılaşıyoruz. B u rad a bir an n e (veya baba), öldü k ten sonra bile çocuklarına olan şefkatinin d e ­ vamım istiyor.

Her gelene

Kurbanım her gelene Mezarımı yüce yapın Yavrularım gele gölgelene c. M ezarın K azılm ası İle ilgili

D ilekler

D efin öncesi dilek ler içinde, m ezarın kazılm ası hususunda da birtakım dilek ler­ de bulunulup, T espit ettiğim iz iki örnekte, m ezarın sevilen kişi veya nesneler tarafın­ dan kazılm ası arzulanır. Sözgelişi bir tür­ küde m ezarın altın güm üş kazm a ile kızlar taralından kazılm ası istenir.

Ezme ile süzme ile lo lo Yâr bulunmaz gezme ile lo lo Mezarımı kızlar kazsın lo lo Altın gümüş kazma ile lo lo

 şık D ev r a n î de çok sevdiği sazına

kişilik vererek, m ezarını onun kazm asını ister.

Hoca gelip cenazemi yumadan Komşularım teneşire komadan Devranî der namazımı kılmadan Eğlen mezarımı eş de öyle git d. M ezar Taşı İle İlgili D ilekler

Bu ko n u d a K aracaoğlan, R uhsatı ve İsm etî’den örnekler verm ek istiyoruz.

K arcao ğ lan se v g ilisiy le sö y leşirk en ,

ondan önce ölürse, m ezarına dört taş d ik ­ mesini söyler.

Karac'oğlan bir gül ektim biterse Çığrışır dalında bülbül Öterse Benim vadem senden evvel biterse Dört taş diktir mezarıma kırmızı

XIX . Y üzyılın önde gelen âşıklarından D eliktaşlı R uhsatî (1835-1911) de m ezarı­ nın kaybolacağı endişesiyle, m ezarına b el­ li bir taş dikilm esini ister.

Ruhsatî Azrail gezer kastıma Hakkım helal olsun eşim dostuma Belli bir taş dikin başım üstüne Birgün devir döner belirsiz olur (20)

G ü nüm üz âşık ların d an îsm e tî (d o ğ u ­ mu: 1934) "M ezar T aşı" adlı şiirinde sağ kalanlardan şöyle isteklerde bulunur:

Burasını yazın mezar taşıma Çok dolanıp gezdim yollarınızdan Derince eşip de dikin başıma Toprağım su ister ellerinizden

Çile çeke çeke ferim kalmadı Aylığım yıllığım kârım kalmadı İflas ettim elde varım kalmadı Bir deste bekliyor güllerinizden Şimdi İSMET NAMLI burada yatar Derdini eritip toprağa katar Kalbim ayak sesi duydukça atar Birşeyler bekliyor dillerinizden B. D erin S ırasında Y apılm ası

İstenilen D ilekler

Elim izdeki üç örnekte sevgiliyle yahut ona ait bir nesne ile göm ülm e arzusu, o r­ tak özellik olarak karşım ıza çıkm aktadır. Sözgelişi bir T ok at türküsünde d a r bir m ezarda sevgili ile b irlik te o lm a k arzu edilir.

Boynundaki boncuklar Nazaradır nazara İkimizi koysunlar Senin ile mezara

(6)

Bunun ben zer b ir örneğini, G e m e re k E ğ e rc i K a s a b a s ın d a sö y le n en bir kına türküsünde dc görürüz.

Anamı anamı benim anamı Çarşamba gecesi yakın kınamı Öldürseler nikâh kıyan imamı

Yanyana koysunlar öldüğüm zaman

Başbaşa çatsınlar kaldığım zaman (23)

Y ine b ir türküm üzde, sevgiliye ait bir nesneyle birlikte d efnedilm ek istenilm iş­ tir.

Karşıdan geliyor ceylanın ucu Melek mi kesildin canımın içi Koynunda saklarım verdiğin saçı Belki cenazeme ilazım olur

C. D efin S o n ra s ı D ile k le r

D elin sonrasına ait dilekler genellikle, se vgilinin m ezarı ziy aret etm esi üzerine yoğunlaşm ıştır. S özgelişi, biraz önce sö­ zünü elliğim iz  şık R u h s a tî, sevgilisinin, bir çiçekle m ezarını ziyaret etm esini isler.

Her nereden baksam nazarıma gel Gam dükkânı açtım pazarıma gel Ölürsem ziyaret mezarıma gel Başıma bir çiçek yâdigâr eyle

Y üzyılım ızın önem li şairlerinden Ş av- şa tlı D e ry a m ı (1926-1987) de m ezarını, sevgilisinin ziyaret etm esini vc baş taşın­ da dönm esini diler.

Kalsın bülbülün başında DERYAM kendi ateşinde Mezarımın baş taşında Dönesin cana dönesin *26^

Bu d ü şü n ce bize, İslâm iy etlen önce, O rta A sya’da yaşayan çeşitli T ürk kavim - lerindeki bir geleneği hatırlatıyor. Türkler, bir ölü olduğu vakit, atlarına binip ölünün etrafında yedi defa dönerdi.

Bir m anide rastladığım ız dilek d c yine bu konu ile ilgilidir. Engin duygu ve hayal

y ü celiğ iy le ö rü lm ü ş bu dilekte, m ezard a yatan ta ra fın d an se v g ilin in k o k u su n u n alınm ası arzu edilir.

Tabakta portakalsın Sözümüz burda kalsın Yılda bir kabrime gel Mezarım kokun alsın -27*

Türk H alk Ş iirindeki d ile k le rin çoğu sev g iliy le ilgilidir. S ev g iliy le olan d ü ş­ künlük, ona doym am ak y ahut onunla b ir­ likte olam am ak sebebiyle, d ile k le r bu ko­ nuda y o ğ u n la şm ıştır. V u sla ta ereırıcm c d üşüncesinden dolayı sayısız sö z ler sö y ­ lenm iştir. B iz, yeri gelm işken, bunlardan birkaçından söz etm ek istiyor/.

B ir m anide v u sla ta erm e a rz u su n u , sevgililerin vurularak kanlarının karışm a­ sını istem ek şeklinde görürüz.

Sevdaluk ede ede Çıkacak canlarımız Vursalar ikimizi Karışsa kanlarımız *28^

X IX . y üzyılın güçlü şa irlerin d en Dc-

velili S eyran ı dc ölüm so rasm d a vuslatı

düşlerken ince hayale başvurur.

Bir üstada olsam çırak Bir olurdu yakın ırak Kemiğim yapsalar tarak Yâr zülfünün tellerine (29)

insanın, kem iği ile tarak yapılm ası y o ­ luyla vuslatı düşünm esi im kânsız olm akla birlik, yüce bir duygudur. S cyran î'n in bu düşüncesi ile, divan şairi F u z u lî (1480- 1556)’nin toprağı ile testi yapılm asını iste­ m esi arasında hiç b ir fark yoktur. F uzulî, hatırlanacağı üzere diyordu ki:

Dest-bûsu arzusuyla ölürsem dûstlar Kûzeeylen toprağımsunun anınlayâresu

G erek Fuzulî gerekse S eyranî’nin d u y ­ gu ve dileklerindeki bu yakınlaşm a, divan ve halk şiirinin benzerliği vc m üşterekliği

(7)

hususunda güzel bir örnek teşkil etm ekte­ dir.

Ö lü m le ilgili u ygulam alar, dünyanın çe şitli ü lk e le rin d e fa rk lı fa rk lıd ır. B u, T ü rk so sy al h ay a tın d a , ta rih boy u n ca, bağlı bulun d u k ları dinlerin de etkisiyle, değişik yapıda tezahür eder. B irisinin ö lü ­ mü üzerine kurbanlar kesm ek, atlarla etra­ fında yedi kere dönm ek, ölünün ark asın ­ dan ağıtlar söylem ek, ölüyü göm erken y a­ nm a at, silah gibi sevdiği nesneleri k oy­ mak a k lım ız a gelen ilk ö rn ek le rd e n d ir. T abiatiyle, İslâm iyclin kabulü ile, insanla­ rın ölüm k arşısın d a ta k ındığı tav ırlard a değişiklik olm uştur. Ö lünün nam azının kı­ lınm ası, İslâm î akide ile defnedilm esi, ar­ dından K ur'an okunm ası, ölünün kırkının sayılm ası g ib i...

B u k üçük ç a lışm am ızd a , T ü rk H alk Ş iirinde rastladığım ız vasiyet ve dilekleri incclcm eyc çalıştık. M evcut örneklere g ö ­ re tespit ettiğim iz dilekleri dc, özellikleri­ ne göre gruplandırdık. D ilekerin çoğu ya­ pılabilm esi m üm kün olan dileklerdir. A n­ cak T ürk inanç ve geleneğine ters düşen,

gerçekleşm esi m üm kün olm ayan dileklere de rasta lm a k ta y ız. S ö zg elişi, cen azen in fark la cinsten biri ta ra fın d an yıkanm ası dileği, kefenin dikilm esi, cenaze nam azını sevgilinin kıldırm ası, m ezarı sazın kazm a­ sı dileği bunlardan bazılarıdır. D aha ço ­ cukluktan başlay an , hay at boyu devam eden arzular öm rün nihayetinde farklı bir boyutta tezahür eder. Bu farklılık da daha ziyade m addi isteklerden öte, son arzu ni­ teliğinde olup sevilm ek ve yad edilm ek niteliğinde kendisini gösterir.

NOTLAR

1. Geniş bilgi için bkz.: Prof. Dr. Sedat Veyis ÖR­ NEK, Anadolu Folklorunda Ölüm, Ankara 1979.

2. Sadettin Nüzhet ERGUN, Karacaoğlan Hayatı ve Şiirleri, İstanbul 1963, s. 340.

3. Âşık Haşan Devranî, Yırtık Baba, Ankara 1991, s. 109

4. Tarık ORHAN, Divriği Türküleri, Türk Folklor Araştırmaları, C. VI, s. 136, Kasım 1960. 5. Mehmet ÖZBEK. Folklor ve Türkülerimi/.. İs­

tanbul 1981, s. 374.

6. Mehmet ÖZBEK, a.g.e., s. 313

7. Dr. Ensar ASLAN, Doğu Anadolu Saz Şairleri, Erzurum 1978, s. 97.

X. İbrahim ASLANOĞLU, Âşık Veli, Hayah-Kişi- liği-Deyişleri. Ankara 1984, s. 46.

9. Kaynak şahıs: Şeref BOYRAZ. Tat Köyü (Yıl­ dı/.el i-Sivas).

10. M. Halit BAYRI, Âşık ÖZGEEVREN, Türk Folkloru Araştırmaları, C.V., s. 107, Ha/.iran

1958. s. 1715.

11. TRT Repertuarı. Orta Anadolu Türkiisii. 12. Ali Nihat TARLAN, Zati Divanı, C. II. İstanbul. 13. Doğan KAYA, Bayanlar, Sivas Folkloru, C. II,

s. 176, Ağustos 1992, s. 28.

14. Sadettin Nüzhet ERGUN, Karacaoğlan Hayatı ve Şiirleri, s. 340. Eflatun Cem GÜNEY- Çetin Eflatun GÜNEY, Ruhsatî Hayatı ve Şiirleri, İs­ tanbul, 1963, s. 52.

16. Mustafa USLU, Yozgai Sürmelisi, Erciyes C. XV, s. 176, Ağustos 1992, s. 28.

17. TRT Repertuarı, Orta Anadolu'dan IJzunhava. 18. Âşık Haşan Devranî. Yutık Baba, s. 81. 19. Sadettin Nüzhet ERGUN. Karacaoğlan Hayan

ve Şiirleri, s. 340.

20. Kadri ÖZYALÇIN, Deliktaşlı Ruhsatî, Sivas 1936. s. 16.

21. Doğan KAYA, Âşık Ismelî, Sivas 1984, s. 34. 22. Mahmut R. GAZİMİHAL, Tokat Türkülerin­

den, Türk Folklor Araştırmaları, C. III, s. 68, Mart 1955.

23. Bülent ŞAHİN, Eğerci Kasabası Folkloru, Ba­ sılmamış Lisans Tezi, Sivas 1992, s. 12. 24. Mehmet ÖZBEK, Folklor ve Türkülerimiz, s.

135.

25. Eflatun Cem GÜNEY-Çetin Eflatun GÜNEY, Ruhsatı Hayatı ve Şiirleri s. 46.

26. Hali! AÇIKGÖZ, Âşık Deryamî, Hayatı ve Şiir­ leri. İstanbul 1987, s. 12

27. Sami AKALIN, Türk Manileri, C. II, İstanbul 1972, s. 414.

28. Ahmet KÖKLÜGİLLER, Karadenizden Mani­ ler, Türk Folklor Araştırmaları, C. XV11I-XIX, s. 349, Ağustos 1978.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu yüz- den Saruca Paşa kulesine de, X V I ncı asır- dan itibaren «Kara Kule» adı verilmiştir.. Kulelere hapsedilen mahkûmlar, Saruca Paşa kulesinin zemin ve duvarlarına

Böyle etrafında odalar bulunan avlu Mezopotamyada, Suriyede ve Mısırda en müteamil tarz olduğu halde Hitit ika- metgâhlarında hiç yoktur ve sadece mabetlerde tat- bik

Muhtelif memleketler hastahane'crinde, îon zamanlarda tatbik edilen vc yazıda bahsi oe«en, di|inda tesis edilen, bir hücredeki elektrik menbnından, katı nakit « l l i p s e

Riyaseticümhur alayı, polis dairesi ve sair teferruat mec- lis arkasında Müdafaa caddesinin nihayetlerine konulmuştur. Kalorifer, vantilâsyon ve tenvirat merkezleri:

Fakat bu, biraz ileri giderek kültürsüzlük demiyelim de kültür buhranı daha doğrusu kültür hareketsizliği içinde güzellik ve iyilik gibi insan saadetine ait iki manevî

Göze pek çarpmayan benekli semenderler, daha büyük semenderler, kurbağalar, yılanlar, kaplumbağalar, kuşlar ve balıklar için iyi birer avdır.. Bu özellikleriyle besin

(1982) worte a book in Urdu, entitled, &#34;Sir Sayyid Aur Aligarh Tehrik (Sir Syed a n d Aligarh Movement)&#34;.^^ In this book, the common topics are, life a n d works of

Akdeniz foku, alageyik, bataklık baykuşu, deniz kaplumbağası (caretta caretta), bozayı, tepeli pelikan kuşu, çizgili sırtlan, kelaynak kuşları, bozkır kartalı, Toros