• Sonuç bulunamadı

Yakutların Menşei Meselesi M. Fatih Kirişçioğlu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yakutların Menşei Meselesi M. Fatih Kirişçioğlu"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAKUTLARIN MENŞEİ MESELESİ

M. F atih KİRİŞLÎOĞLU

Yakutlar'm menşei meselesi 18. asrın başlarından itibaren münakaşa konusu olmuştur. Çünkü, yazılı kay­ naklar Yakutlar’m menşei ile ilgili ke­ sin bilgi vermemektedir. Araştırmacı­ ların tahminlerine göre, Yakutlar’m kavım adı olan «saha» ve «uranhay» kelimelerine dayanmaktadır.

Öncelikle «saha» kavim adına ba­ karak Yakutlar’m tarihi Sakalarla ve Sagay Türkleriyle alâkası olmadığını A. inan, A. Caferoğlu ve N. Poppe gi­ bi âlimler belirtmişlerdir1. A. İnan ve B. Hayik, Yakutlar’m Türk kütlesinden tarihten önceki zamanlarda ayrıldığını ve Çin kaynaklarında Gulıgan olarak geçen kavmin Tunguzlarla karışmasın­ dan meydana geldiklerini tahmin et- mektedirler-, Orhun Âbideleri’nde Üç - Kurıkan" olarak zikredilen Guliganlar’

m Baykal gölünün çevresinde, Selenge

ırmağının aşağı kıyılarında Anara ve Lena ırmaklarının yukarı bölgelerinde yaşadıkları tesbit edilmiştir* B. Ögel, antropoloji âlimlerine de dayanarak bu Kurıkanlar’m Yakutlar’m ataları olmadığını, sadece Altay ve Sayan dağ- larmdanlarmdan Yakıtistan’a kadar Türkçe konuşan kavimler arasında münâsebet kuran ortadaki bir Türk kavmi olduğunu belirtmiştir5. İ. Ka- fesoğlu’nun M.Ö. 700’lerden itibaren Minusinsk havalisinde Andronova’ dan farklı bir «Karasuk» kültürünün doğduğunu ve güney Sibirya’yı, Bay­ kal bölgesini, Moğolistan’ı, Yedi-Su havzasını tesirine alan bu kültürün Çin ile Rusya arasında teması sağla­ yan kavimler kütlesine ait olduğunu, hatta bu coğrafi ayrılığın lehçelerin

doğmasına yol açtığını bsîirtmesı1' dikkat çekici bir noktadır.

Bu konudaki en yaygın görüş ise, Reşidü’d-din’in «Camiü’t-tevârih’te zik rettiği «Urgankıtlar»’m Yakutlar’m ataları olduğudur»7. Bu da Yakutlar’m kendilerine «Uranhay Saha» demeleriy­ le alâkalıdır. Caferoğlu, Moğolistan’ın batısında oturan Türk halklarına «Uranhay» denildiğini ve Tuvalardan bahsederken Yenisey ırmağı dalların dan Bay - Kem, Uluğ - Kem ve Kemçik havzasının vaktiyle Uranhay ovası adıyla tanındığını belritmiştirs. inan. Tuba (Tuva) Türklerinin Uranhay adıyla anılmalarını komşuları Moğoi- lar’ın isimlendirilmesine bağlar11. Pop­ pe de Yakutlarla Tuva’larm aynı soya mensup olduklarını yazar10. Yakutlar’ in, Tuvalar’ın ve Telengitler’in Uran- haylar diye anılm aları11 muhtemelen yer ismiyle alâkalıdır, Reşidü’d-din’in Camiü’t-tevârih’te zikrettiği Uryang- kıtlarla. ilgili mâlumat şu şekildedir :

«Uryangkıt kabilesi Kıyan ve Nöküz’den türemişlerdir ve di­ ğer bir Uryangkıt vardır ki, bun­ lara «Orman Uryangkıt1 arı > denir. Fakat bunlar birinci Ur- yangkıtlardan ayndır. Kurt ve Gargut ve Tümetler’in yaşadıkla- lan Barkoçin vilayeti hududun­ da bulunurlar, yekdiğerlerine yakındırlar. Bu kabile Moğol as­ lından değildir»12.

İnan ve Radloff’un belirttiğine gö­ re Residü’d-din uryangkıtlan «kavm-i bîşe» (orman kavmi) diye tarif etmek­ te ve XIII. asırda bu havalide bu isim de iki kavim yaşadığını bunlardan bi­

(2)

rinin Moğol olmadığını yazmıştır1". Radloff, diğer uryangkıtlarm Moğol olduğundan hareketle Yakutlar’m 8. yy. gibi erken dönemde Otuz - Tatar­ lar ve Kırgızlar gbi Türk boyları ara­ sında kalarak türkleştiklerini, Bargut, Hori ve Tümetlerle beraber 4. Moğol boyunun uryangkıtlar olduğunu belirt­ miştir14. Halbuki antropoloji âlimleri Yakutları, Moğollardan tefrik ederek Orta - Asya ve Sibirya Kırgız - Kazak­ ları grubuna dahil etmişlerdir15.

Sonuç olarak, Yakutlar’m hakkm- daki en sağlıklı bilgi Onların yurtları konusundadır. Buna göre; Baykal gölü civarı, İrkutsk havalisi ve Yenisey boy­ ları bunların yurtları olmuştur1”. Men­ şeleri konusunda akla en yakın fikir «Uryangkıtlar»'m devamları olduğu konusunddaır. Fakat bu konuda daha etraflı araştırma yapılması gerekmek­ tedir.

1 Poppe Nikolaus, Das Jakutische, PTF. c. I. VViesbaden 1959, s. 671. Caferoğlu Ahmed, Türk Kavimleri, İst. 1988, s. 2 - 3‘ (Miller ve Aristov’ un Yakutlar’ın Sagay Türklerinden geldiği yolundaki görüşü Cafer- oğlu’nun bu eserinde belirtilmiş­ tir.) Shrin Akiner’de «Islamic Peop- les of the Saviet Union (London, 1983). adlı eserinin 391. sayfasında Yakutlar’m güneyden kuzeye göç­ tüklerini belirtmek amacıyla şimdi diki Minusisk bölgesinde yaşayan Sagay Türkleri’ni Yakutlar’m ata­ ları olarak göstermiştir.

Abdülkadir İnan, makalelerinin toplandığı Makaleler ve İncelemeler (Ankara, 1868) adlı eserde yayınla­ nan 1938 tarihli «Yakut (Saha) Türk­ leri» adlı makalesinin 20. sayfasın­ da Yakut’lar’ın eski Sakalarla ilgi­ si bulunduğunu belirtmiş, 1940’da da çıkan «Yakut (Saxa) Türkleri makalesinde de Yakutlar’m Uranxa Saxalarla alâkası olduğunu, bunla­ rın Kuzey Moğolistan'da Uranha

Türklerinin yaşadığı mıntıkalarda bulunduğnu ifade etmiştir.

2 İnan, Abdülkadir, Sibirya Türkleri, Türk Dünyası El Kitabı, Ank. 1976, s. 1270.

Hayit, Baymirza, Yakut (Sakalların Menşe Meselesi, Sovyetler Birli ği’ndeki Türklüğün ve İslam’ın Ba­ zı Meseleleri, İst. 1887, s. 44.

3 Tekin, Talât, Orhon Yazıtları, Ank. 1988, S. 8, .38.

4 Mengels, K.H., Jakutisch und Tun-

gusisch, Central Asiatic Journal, v o l: XXII. Wiesbaden, 1978, s. 247 5 Ögel, Behaeddin, İslâmiyetten Ön­ ce Türk Kültür Tarihi, Ank. 1984, s. 202.

6 Kafesoğlu, İbrahim, Türk Millî Kül­ türü, İst. 1983, s. 50 - 51.

7 Camiü’t - tevârîh’in uryangkıtlarln

ilgili kısmı matbû arap harfleriyle Radloff'un Die Jakatische Sprachs (Petersburg, 1908) adlı eserinin 57. sayfasında verilmiştir.

8 Caferoğlu, a.g.e., s. 4-5.

9 İnan, Abdülkadir, Tuba (Urenha) Türkleri, Makaleler ve İncelemeler, Ank. 1968, s. 29.

10 Poppe, a.g.m., s. 671.

Poppe Nikolaus (Çev. İlhan Çenel- li) Yakut Dili, TDAY Ekim 1985. say. 38, s. 102

11 Caferoğlu, a.g.e., s. 5, 7,.

12 İnan, Abdülkadir, Yakut (Saha) Türkleri, s. 21.

13 İnan, y.z.nı., s. 21.

Radloff, a.g.e., s. 54.

14 Radloff, a.g.e., s. 54 - 55. 15 İnan, y.z.m., s. 21.

16 İnan, Sibirya Türkleri, s. 1279.

Hayit, a.g.m., s. 45. Caferoğlu, a.g.m., s. 2-3.

Mengels, Kari H., The South - Si- beiran Turkic Languages, I, Central Asiatic Journal, v o l: I, VViesbaden,

1955, s. 109-113.

Radloff, a.g.e., s. 55.

Mengels, Jakutisch und Tungusisch, s. 247.

Referanslar

Benzer Belgeler

(Meselâ bina zirai ile kırk beş zira' miktarı u- zunluğu olan bir ipi on kat edersin ki her katı bina zira' ile dört buçuk zira' ola bir kata yine kelevvel bir çulbuk dersin

Böyle etrafında odalar bulunan avlu Mezopotamyada, Suriyede ve Mısırda en müteamil tarz olduğu halde Hitit ika- metgâhlarında hiç yoktur ve sadece mabetlerde tat- bik

Cami tadile uğramış ve sonradan yapılan minaresinin mimarî şekli çok güzel ve enteresandır.. Yine Fatihle beraber İstanbula giren gazilerden Kadı Mehmede ait

• Özel kişilere imtiyaz (özel tekel) olarak verilebilecek hizmetler – Danıştay g + İB izni (içme suyu, kanalizasyon, atık depolama, raylı sistem, tramvay ve denizyolu

Bu fuvayye ayni zamanda kapalı veya açık bir teras olarak ta kullanılabilir.. Bu kata Halkevi ve Parti başkanı, kâtip odası

Dış yan duvarlarının, şimdi yerleri sıvanmış olan kısımları vak- tile bütün çini kaplı imiş, Bu çiniler Bursadaki (Yeşil cami)- nin renk ve tertibinde olup o devreye

Bugün de 'betonla ve demirle yapı yapıldığı için, niçin o memleketin ve o milletin âdetleri, vaziyet, ik- lim ve ihtiyaçları göz önünde tutulmadan he- pmiz ayni mimariye

paviyoıı sek ; z yüz lira gibi ufak bir para ile viiccdc getirilmiş olduğundan en mahdut şerait altında en kıt vasıtalarla çalışan Türk mimarının buna rağ- men bir