• Sonuç bulunamadı

1837 .M (1253 H.) tarih ve 20 numaralı Kütahya Şer?iyye Sicili / 1837 M.(1253 H.) date the 20 numbered Kütahya Şer?iyye Sicili

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1837 .M (1253 H.) tarih ve 20 numaralı Kütahya Şer?iyye Sicili / 1837 M.(1253 H.) date the 20 numbered Kütahya Şer?iyye Sicili"

Copied!
622
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM DALI

1837 M.(1253 H.) TARİH VE 20 NUMARALI KÜTAHYA ŞER'İYYE SİCİLİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN HAZIRLAYAN Yrd. Doç.Dr. Rifat ÖZDEMİR Mehmet DEMİRKOL

(2)

FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM DALI

1837 M.(1253 H.) TARİH VE 20 NUMARALI KÜTAHYA ŞER'İYYE SİCİLİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN HAZIRLAYAN Yar. Doç.Dr. Rifat ÖZDEMİR Mehmet DEMİRKOL

Jürimiz, ……… tarihinde yapılan tez savunma sınavı sonunda bu yüksek lisans tezini oy birliğ/ oy çokluğu ile başarılı saymıştır.

Jüri Üyeleri: 1. Prof. Dr. 2. 3. 4. 5.

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulunun …………. tarih ve ……… sayılı kararıyla bu tezin kabulü onaylanmıştır.

Prof. Dr. Zahir KIZMAZ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü

(3)

ÖZET

1837 .M (1253 H.) Tarih ve 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicili

Yüksek Lisans Tezi

Mehmet DEMİRKOL

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Tarih Anabilim Dalı Elazığ-2016; Sayfa : VII + 614

Bu çalışmada 1837 M. (1253 H.) Tarih ve 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicili’ni çevirmeye çalıştık. Çünkü tarih araştırmalarında Osmanlı Devleti döneminden günümüze intikal eden bu belgelerin ilk elden kaynak olduğunun bilinci içerisindeyiz.

Tez dört bölümden oluşur. 422 belgeden oluşan sicilde çeviri ve değerlendirmenin yanı sıra kadılık kurumu ve şerʻiyye sicili hakkında bilgi verilir. Bu çalışma hicri 1250 yılı Kütahya’nın ekonomik ,idari, sosyal ve hukuki yönünü sunmak amacı ile yapılmıştır.

(4)

ABSTRACT

1837 M.(1253 H.) Date the 20 Numbered Kütahya Şerʻiyye Sicili

Master Thesis

Mehmet DEMİRKOL

The University of Firat The İnstitute of Social Science

The Department of History Elazığ-2016 ; Page : VII + 614

In this study, we tried to turn the Shar’iyyah Registry of Kütahya 1837 M. (1253 H.) the dated and 20 numbered. Because we awake that these documents are the primary source inherited from Ottoman Empire period to present day in history researches.

Thesis consists of four chapters. In the Registry that consisted from 422 documents is given information about Kadi Institute and Shar’iyyah Registries as well as translation and evaluation. This study is carried out in order to present the history of Kütahya economic, administrative, social and legal aspects in 1253 Hijri the year.

(5)

İÇİNDEKİLER ÖZET ... II ABSTRACT ... III İÇİNDEKİLER ... IV KISALTMALAR ... VI ÖNSÖZ ... VII GİRİŞ ... 1

ŞERʻİYYE SİCİLLERİNİN ÖNEMİ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM 1. OSMANLI DEVLETİ’NDE KADI , KADILIK MÜESSESİ VE ŞERʻİYYE SİCİLLERi ... 3

1.1. Osmanlı Devleti’nde Kadı Ve Kadılık Müessesi ... 3

1.1.1. Kadıların Tayini ... 4

1.1.2. Kadıların Görevleri ... 4

1.1.3. Osmanlı Devleti’nde Mahkeme Usulü ve Şer’i Mahkemeleri ... 6

1.1.4. Mahkeme Görevlileri... 6 1.1.4.1. Başkatip ... 6 1.1.4.2. Katip ... 7 1.1.4.3. Mukayyid ... 7 1.1.4.4. Mahkeme İmamı ... 7 1.1.4.5. Kethüda ... 8 1.1.4.6. Fetih-Hân ... 8 1.1.4.7. Muhzırbaşı ve Muhzırlar ... 8 1.2. Şer’iyye Sicilleri ... 8

1.2.1. Şer’iyye Sicillerinin İçeriği ... 9

1.2.2 Şer’iyye Sicillerinde Mevcut Olan Belgeler... 10

1.2.2.1.Hüccet (Senedât-ı Şerʻiyye) ... 10

1.2.3. İ’lâmlar ... 11

1.2.4. Maʻruzlar ... 12

1.2.5. Mürâseleler ... 12

1.2.6. Emir ve Fermanlar ... 12

(6)

1.2.8. Tezkereler ve Temessükler ... 13

1.2.9. Şerʻiyye Sicillerinin Etnoğrafya, Halk Kültürü, Sosyal Ve Ekonomik Açıdan Önemi ... 14

1.2.10. 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicili Defterinin Tanıtımı ... 15

İKİNCİ BÖLÜM 2.20 NUMARALI KÜTAHYA ŞERʻİYYE SİCİLİNİN BELGE TASNİFİ VE ÖZETLERİ ... 16

2.1. 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicilinin Belge Tasnifi ... 16

2.2. 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicilinin Belge Özetleri ... 26

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. METİN TRANSKİRİPSİYONU ... 78

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4.1837 M. (1253 H.) TARİH VE 20 NUMARALI KÜTAHYA ŞERʻİYYE SİCİLİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ... 596

4.1. 1253 h. (1837 m.)’de Kütahya’nın İdari Yapısı ... 596

4.1.1.Kütahya Kazası’nın Mahalleleri ... 597

4.1.2 Kütahya Kazası’nın Nahiyeleri ... 598

4.2. 1253 h. (1837 m.)’de Kütahya’nın Sosyal Yapısı ... 604

4.3. 1253 h. (1837 m.)’de Kütahya’nın İktisadi Yapısı ... 605

SONUÇ ... 607

EKLER ... 610

KAYNAKÇA ... 613

(7)

KISALTMALAR

a.g.e : Adı geçen eser a.g.m : Adı geçen makale

b. : Belge

c. : Cilt H. : Hicri

K.S.Ş : Kütahya Şerʻiyye Sicili M. : Miladi No : Numara S. : Sayı s. : Sayfa TDK : Türk Dil Kurumu TTK : Türk Tarih Kurumu Vb. : Ve benzeri Vs. : Ve saire

(8)

ÖNSÖZ

Bu çalışma, sicil kayıtları üzerindeki ilk çalışmam olduğundan benim için oldukça yorucu oldu. Buna rağmen ilim dünyasında bu çalışmaların önemli bir yere sahip olması bizi gayretimizden alıkoymamıştır.

Sicilde Kütahya’nın incelediğimiz dönemlerindeki kayda değer belgelerini çevirmeye ve değerlendirmesini yapmaya çalıştık. Ancak çalışmamız sadece bir defterle sınırlı olduğu için Osmanlı’nın genel durumu hakkında genel ifadeler kullanmaktan kaçındık. Ancak döneme ait Kütahyaʻnın hukuki, idari, içtimai durumunu yansıtmaya çalıştık.Belgelerin transkripsiyonu yaparken imla ve işaretlerde bazı kaidelere uyduk. Mesela: (ع)harfini (ʽ)şeklinde,hemze (ء)’yi (’) şeklinde gösterdik. Harfi tarifler (l-) şeklinde; elif (ا ), vav ( ۄ ), ye ( ی ) harfleri ile yapılan uzatmalar (^) işareti ile gösterilmiştir.Belgelerin sonunda yer alan hicri tarihler, TTK internet sitesinde yer alan tarih çevirme klavuzu kullanılarak miladi tarihe çevirdik. Yazımda TDK yazım kulavuna göre işlem yaptık. Traskiribe de ise İslam anslikopedisi transkribebe kurallarına uyduk.

90 Varak olan sicilde 355’den sonraki belgeler sondan başa doğru yazılmıştır. Biz arşivin koymuş olduğu sayfa numaralarına sadık kalarak transkribe ve özet bölümlerinde sayfa numarasını takip ettik.

Bu çalışmada bana emeği geçen saygı değer hocam Yar. Doç. Dr. Rifat ÖZDEMİR’e sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca çalışmamda bana yardımcı olan Arş. Gör. Yalçın BAZNA ve Arş .Gör. Celalettin UZUN’a ve Aile bireylerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

(9)

ŞERʻİYYE SİCİLLERİNİN ÖNEMİ

Osmanlı Devleti, İslam hukuk sistemini kendi devlet sistemi içerisinde uygulamıştır. Fakat en önemli yargı organı olan şerʻi mahkemeler Osmanlı’nın yıkılmasıyla tarihe karışmıştır. Bununla birlikte Osmanlıdan geriye hukuki, iktisadi, dini, askeri ve idari müesseseler hakkında bize bilgiler ihtiva eden belgeler kalmıştır. Önemli belgeleri içeren defterlerden bir tanesi de Eski mahkeme kararâlarının tutanak defterleri olan şerʻiyye sicilleridir. Zira Osmanlı Devleti’nde herhangi bir eyalete, sancağa veya kazaya devletin yetkili organları tarafından gönderilen ve hüküm denilen emirlerin sadece bazı askeri kararlar dışında tamamı şerʻi mahkemeleri temsil eden kadılara yazılırdı.1

Osmanlı tarihinin kaynakları arasında şerʻiyye sicillerinin birinci dereceden kaynak olduğuna şüphe yoktur. Kadıların devlet merkeziyle yapmış olduğu resmi yazışmalar, halkın şikayet ve dilekleri, mahalli idarelere ait hukuki düzenlemeler olarak kabul edilen ferman ve hükümleri şerʻiyye sicillerinde yer alıp; bunlara ait olan mahallin sosyal ve iktisadi hayatını yansıtan ve mahkeme kararlarını ihtiva eden bu belgeleri okumadan Osmanlı Devleti’nin siyasi , sosyal ve idari durumunu ortaya koymak mümkün değildir.2

Şerʻiyye sicillerinin önemi yapılan çalışmalarla ve çalışmamız ile ortaya konmaktadır. Bu çalışmadan da şu tespitler ortaya çıkmıştır.

a)Sosyal, yönetsel, ekonomik ,iktisadi, ticari, zirai ,beledi, askeri ve siyasal bakımdan tarihimizin bilinmeyen yönünü ve geçmişe yönelik yaşamsal yönleri doğru olarak aydınlatmakta ve bunları belgelendirme imkanı sağlamaktadır.

b)Sicillere suret olarak geçen resmi kayıtlar (ferman, mektub, divan vs.) devlet nizamını ortaya koyan müspet belgelerdir.

c)Sicillerde geçen devlet adamları ve alimler ve nam yapmış şahıslar hakkında da doğrulayıcı bilgilere ulaşabiliriz.

1 Ahmet Akgündüz , Şerʻiyye Sicilleri,c.1,İstanbul,1988,s.11. 2Ahmet Akgündüz ,a.g.e,s.12

(10)

d)Eski oturulan veya oturulmayan yerleri (kasaba, köy, mahalle, semt, çiftlik, otlak, mahal) ve cemaat ve isimlerini içeren resmi kayıtlar tarihimizin açısından paha biçilmez belgelerdir.

e)Mimari yapılar hakkında bize bilgiler sunan şerʻiyye sicilleri yapılan yapıların yapılış tarihi, onarım tarihi, yıkılma sebepleri ve bulundukları durum hakkında ayrıntılı bilgi verirler.

f)Askeri ve siyasi bakımdan bir çok belge ihtiva eden siciller mevcut bilgileri ya çürütür yada destekler nitelikte bilgilere sahiptir.

g)Sicillere kayıt olan narh (fiyat) kayıtları, esnaf teftişi gibi konular ile kadının b eledi görevlerini destekler bilgilerle doludur.

h)Dava konularıyla ilgili siciller mahkemenin çalışma usulünü ortaya koyar. Bu bakımdan hukuk açısından değerli vesikalar arz eder.

I)Şerʻiyye0 sicillerinde geçen yöre ağızları dil ve folklor açısından mühimdir.3 Bir çok konu ve mevzu üzerinde öneme sahip olan bu belgelerin biz sadece ön planda olanlarını vermeye çalıştık. Sınırsız sayıda konuya açıklık getirecek bir çok belgelerin şerʻriyye sicillerinde var olduğu aşikardır. Mesela: Vergi toplanması ,altın ve para meselesi, tereke kayıtları, esnaf grupları, evlenme ve boşanma, kız kaçırma, mehir bağlanması, alım- satım senetleri, hırsızlık, yaralama ve öldürme gibi. Şehir nüfusu (ırkı ve dini yapısı) salgın hastalıklar4 vs. konularda sicillerde oldukça bol bir şekilde bulunmaktadır.

Son zamanlarda şehir tarihçiliği üzerinde çalışmalar oldukça rağbet görmektedir. Bu durumda siciller bu çalışmalar için en ideal tarihi kaynaklardır. Bu sayede şehirlerin tarihi hakkında bilgi aldığımız gibi Osmanlı Devletinin genel durumunu yansıtacak ürünlerde ortaya çıkacaktır. Bu genel hüküm ancak birçok sicil ve belgenin okunup anlaşılması ile mümkündür.

3 Mehmet Atalar , Şerʻi Mahkeme Sicilleri , Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam ilimleri

Enstitüsü Yayınları, S.4 Ankara , 1980, s.312.

4Rifat Özdemir ,Şerʻiyye Sicillerinin Sosyal Ekonomik Tarih ve Halk Kültürü Açısından Önemi, I.

Battalgazi ve Malatya Çevresi Halk Kültürü Sempozyumu, İnönü Üniversitesi Tebliğler, Malatya, 1986, s.179-187. - Kütahya Şerʻiyye Sicili, Defter No:20(örnek için bakınız)

(11)

1. OSMANLI DEVLETİ’NDE KADI , KADILIK MÜESSESİ VE ŞERʻİYYE SİCİLLERi

1.1. Osmanlı Devleti’nde Kadı Ve Kadılık Müessesi

Osmanlı, devletini mükemmel bir teşkilat üzerine kurmuştur. Çeşitli İslam devletlerinde de varolan kadılık kurumu geliştirilerek devletin vazgeçilmez bir organı haline gelmiştir ki biz bu kurumun işleyişini aşağıda belirteceğimiz şekilde sıralayabiliriz:

Devlet örfi ve idari yönden eyalet ve sancak düzeni esasına göre kurulurken şerʻi ve adli yönden ise kaza birimi esasına göre kurulmuştur. Eyaletlerde Beylerbeyi ve Sancakbeyi yetkili iken kazalarda kadı ve naibler geniş yetkilere sahip idi.

Medreselerden mezun olup kaza(yargı) görevine talib olan bir ilmiye mensubu doğrudan sultan tarafından kazalara atanıp ;Sultanı temsilen yargı görevini yürütürdü. Medrese kökenli ve devlet yönetiminde sosyal ve siyasal açıdan etki eden Ulema sınıfının bir üyesi yargı alanında mevki sahibi olabilirdi.

Ulema sınıfında öğretim(tedris), fetva (iftâ) ve yargı (kaza) gibi üç alanda görevler vardır. Bu görevlerden Kadılık bir kurumu ve meslek kolu olarak gelişip, sosyal ve siyasi hayatta etkili olmuştur.

Kadılar padişah beratı ile tayin edilirdi. Tayin için aranan şart medreseden mezun olduktan sonra aday bir mahkemede staj yapmak zorundaydı. Çünkü önemli bir merkeze kadı tayin edilebilir. Üç – beş senede stajyerlik biter ve bir senede asistan olarak zaman geçirdikten sonra en alt kademedeki kazaya kadı olarak atanırdı.5

Atama işlemi daha bir yerin kadılığı boşalmadan oraya atanacak kadının ismi belirlenip durum Kadıaskerlik’çe kendisine bildirilirdi .Klasik dönemde bu şekilde işleyen kadılık kurumu XVIII. yüzyılın ortalarına doğru bozulmaya başlamıştır. Ve bir çok kazada kadı yerine naibler görev yapar olmuştur.6

5 İlber Ortaylı , Osmanlı Kadısı Tarihi Temeli ve Yargı Görevi, Siyasal Bilimler Fakültesi Dergisi , xxx,

S. 1 – 4, Ankara a 1977,s. 121.

(12)

Kadılar göreve gitmedikleri zaman yerlerine naibler vazife yaparlardı. Ve XVII. yüzyıl ile birlikte naibler sadece yargı işi ile meşgul olmuşlardır.7

II. Mahmut döneminde kadılık kurumu gündeme getirilmiş ve “Târik-i İlmiyye’ ye Dair Ceza kanunnâmesi yürürlüğe konulmuştur.8

1.1.1. Kadıların Tayini

Kadı makamına aday kişiler medrese eğitimini bitirdikten sonra diploma (icazet) alıp Ruznâme defterine yazılırlardı. Eğer yargı mesleğini seçerlerse en küçük idari teşkilattan başlamak şartıyla kadı tayin edilirlerdi. Sırası geldiğinde bir arz ile padişahın onayını aldıktan sonra beratın gelmesi ile atama işlemi yapılırdı. Görev yerine gidinceye dek aradan geçen müddete Tevkil Müddeti denilirdi. 9 Kadılar merkez yönetimi altında olan kazalarda görev yapıp burada ikâmet ederlerdi.10

XVIII. yüzyıl ile birlikte Şeyhülislam veya kadıasker veya ilmiye sınıfında yüksek rütbeli kişilere görev ber vech-i arpalık olarak tevcih edilmeye başlanmıştır. Ancak genelde görevlerine gitmeyip yerlerine naib tayın etmeye başlamıştır11. Ancak kadı atanmak için belli derecelere ayrılmıştır. Kaza kadıları küçük birimler olup doğrudan kadıasker atama yapabilirdi. Mevleviyet sayılan İstanbul, Edirne, Sofya, Selanik, Bursa gibi büyük şehir kadılıklarına ise XVI. yüzyıl ortalarına kadar Şeyhülislamın Sadrazam vasıtasıyla inha üzerine tayin yapılmıştır. Ve aldıkları yevmiye bu vazifelere göre değişiyordu.12

1.1.2. Kadıların Görevleri

Kadı görevi ile bir kazaya atanan kadı, önce orada kendisine ve mahkeme ehline yetecek büyüklükte konak kiralardı. Konağın bir bölümünü ailesi için bir bölümünde ise mahkeme-i şer’iyye için tahsis edilirdi.

Mahkemey’e bakmak yani haklılaştırma işini yapmak kadının sadece vazifelerinden bir tanesidir. Bu haklılaştırma işinde kadıya mahkemede naib,katip ,hademe , şühüdül-hal , muhzır (sayıları 4-5 arasında değişir) mahkeme imamı ,

7İbrahim Yılmazçelik , XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Diyarbakır , Ankara, 1998, s. 225. 8İbrahim Yılmazçelik , a. g. e. s.229.

9Rifat Özdemir, a. g. e. s.178.

10Mustafa Akdağ , Türkiye’ nin İktisadi ve İçtimai Tarihi, İstanbul, 1979.C-II. s. 63.

11Rifat Özdemir, a. g. e. s. 178. - Yılmazçelik, İbrahi., a. g. e. s. 225- Karal, Enver Ziya, Büyük Osmanlı

Tarihi, C-II, s.138

(13)

kedhuda ve çukadar eşlik ederdi.13Kadılar her şeyden önce bulundukları toplumun hukuk ve ceza ile ilgili davalarına bakarlar. Ve hükümleri şeriat hükmüne göre hall ve fasl ederlerdi. Kadı, yargılama görevi ile sorumlu olduğu için güvenilir kimselerdir.Bu yüzden de kamu haklarının korunması da kadılara düşen görevler arasındaydı.14 Bir merkezde oturan kadılar, o vilayete bağlı kazalara nâipler tayin etme yetkilerine de sahiptirler.Bugünkü noterlerce düzenlenen kefalet, vekalet, mukavele, borçlanma ve her nevi akitler kadılar ve nâipler tarafından yapılır ve sicillere kaydedilirdi.Miras konusunda tek merci kadı veya nâip idi.Tereke eşit şekilde masraflar çıktıktan sonra hisselere ayrılırdı.Kadılar ve nâipler aynı zamanda aile hukukunun da düzenleyicisidirler. Evlenecek tarafların nikahlarını bunlar kıyardı.Kadılar bulundukları vilayet veya sancakların mükata‘a (kiraya verme) işini kontrol etmekle sorumlu idiler. Herhangi vakfa ait han, hamam, dükkan vesair. Akarlar mahkemede artırılma yolu ile icara verilir ve sicillere kaydedilirdi. Kadılar ,beylerbeyi ve sancak beyinden sonra en büyük devlet yetkilisi olduğu için resmi yazılar bunlara gönderilir ve kadılar da bunu sicile kaydederlerdi. Sefer sırasında kadı ve naipler bulundukları yerden ayrılmazdı; ancak ordunun iaşesi ve gerekli olan barut ve sair harp araç ve gereçlerin hazırlanması ve askere gitmeyenlerin hakkından gelmeleri için resmi yazıların yazılması bunların göreviydi. Yollarda ve şehirlerde güvenliğin sağlanması, hırsızların yakalanarak İstanbul’a gönderilmesi veya oldukları yerde cezalandırılmaları da kadıların başka bir göreviydi. Kadı veya naipler kimi suistimali görülen sancak beyi veya başka bir devlet görevlisi hakkında tahkikata memur edilebilirdi. Kadılar bulundukları şehrin veya kazalarının beledi işlerini de görürlerdi. Kadının iktisadi açıdan görevi olan şehirlere iaşe temin edilmesi ve fiyat düzenlemesinin yapılması ile fahiş kazancı engellemek ve esnafın mal üzerindeki belirleyiciliğini kaldırmak hususu devlet adınadır. Bunun içinde ürünlere narh koyma kazalarda kadının başkanlığında esnaf temsilcileri ve şehrin ileri gelenlerinden oluşan bir mecliste tespit ediliyordu.15 Fiyat düzenlemesi ve kontrolü ,esnafın teftişi ayak üzeri kontrol ile sağlanırdı.16Saydığımız kadıların adli, beledi ve mülkü ve mali görevlerini bir arada vermeye çalıştık . Şimdi bu görevlerin tatbik edildiği mahkeme üzerinde duralım.

13Mustafa Akdağ,a.g.e, s.71. 14Mehmet Atalar , a.g.m. s.309.

15 Mustafa Öztürk, ‘‘Osmalı İktisadında Fiyatları Etkileyen Unsurlar’’,Prof. Dr. Şerafettin Turan

Armağanı, Elazığ,1996,s.227.

(14)

1.1.3. Osmanlı Devleti’nde Mahkeme Usulü ve Şer’i Mahkemeleri

Osmanlı Devletinde şer’i mahkemeler , Nizamiye mahkemeleri ve diğer yargı organları mevcuttur. Bunlardan şer’i mahkemeler şer’iyye sicillerinin tutulduğu mahkemelerdir. Bu mahkemeler şer’i hükümlere göre yargılama işlemlerini yapmaktadır.

İslam Hukuk sisteminden Osmanlıya intikal eden mahkeme sistemi diğer Müslüman devletleri ile şekil,uslüp ve tarz olarak aynı idi.17 Kadı yargı işlemini gerçekleştirecek yer temin etmek zorundaydı. Bunun için de ya bir camii veya mescit veyahut da oturduğu evin bir köşesi mahkeme olarak belirlenirdi.

Osmanlı Mahkemelerin durumu kuruluşunda II.Mahmut dönemine kadar pek fazla değişmemiştir. II. Mahmut döneminde mahkeme binalarının bir devlet binası olarak resmi kayıtlarda geçtiğini görmekteyiz.18Zaten daha sonraki gelişmelerde bu gelişmeleri takip etmiştir.1255H.(1839M.) tarihli Gülhane Hattı Hümayün’ü ile şer’i mahkemeler konusunda gelişmeler olmuştur.

1.1.4. Mahkeme Görevlileri 1.1.4.1. Başkatip

Osmanlı mahkemelerinde başkatiplik yeri önemlidir. Bunun için kadı ve naiplerin görev süresi sonunda mülazamet için İstanbul’a gittikleri vakit veya istifa ve ölümleri durumda mahkemeye vekalet etmekle tam yetki ile haklaştırma işlemini sürdürmektedir. Baş katipler Şeyhü’l- İslamın mektup veya işaret’i (resmi teklif yazısı )ile Kadıaskerlerin ilan etmesi üzerine başkatipteki alınarak ataması yapılırdı.19Bu atama mürasele-i şer’iyye ile gerçekleşirdi. Bazen de bu babadan oğula geçen bir kurum gibi olmuş atamaları berat üzere yapılmıştır.

Görev süreleri hakkında kesin bir kural yoktur. Naibden sonra Mahkemede ikinci otoriter bir kişi idi. Mahkemede davalara baktıkları gibi olay yerine keşfe de çıkarlardı. Bundan başka mahkemeye ait gelir-gider defterlerinin tutulması mahkeme personelinin denetimi , yeni atama yapılma işlemlerinin tamamlanması sicillerin usulüne göre tutularak, kazaya ait olan hükümlerin sicil-i mahfuz, mahkemeden gelen emirlerin ise sicil-i mahfuz defterlü denilen arka tarafına yazılmasının sağlanması

17 Ahmet Akgündüz , a.g.e, s.76-77. 18 Ahmet Akgündüz ,a.g.e,s.77 19 Rifat Özdemir, a.g.e, s.186.

(15)

yazıların dil, uslüp ve yazı tekniğine uygun olmasının sağlanması gibi görevleri yürütmüşlerdir.20

1.1.4.2. Katip

Başkatip’den sonra görev yapan katipler mevcuttur. Katiplerin asıl kaynağı mahkeme mukayyitleri ve mahkeme imamları teşkil ediyodu. Naib’in mürasele ile “berat” isteyerek bu katiplerin ataması olurdu. Mukayyit ve imamların bu konuda başarılı olmaları katiplik işlerine yardımcı olduklarından dolayı görülmektedir. Katipler baş katipleğiye kadar yükselebiliyorlardı. Ücret olarak kalemiyye ve kaydiyye adı altında ücret tayin edilmişti. Mahkeme içinde bir oda tahsis etmiştir. Bunlar duruşmaları kayıt eder, tutanakları sicillere kaidelerine göre yazarlardı. Ve yine naibin verdiği merkezde gelen resmi yazıları da kaydederek naiplerin verdikleri görevi yaparladı.

1.1.4.3. Mukayyid

Mukayyid, bir kalemde evrakı veya yazılan kimselerin isimlerini deftere kaydetmekle vazifeli memur manasındadır.21 Başkatip ve katiplerin yardımcısı olan mukayyid, naiplerin müraselesi üzerine padişahın beratı ile atanırdı. Mukayyid adayında özellik aranırdı. Bu özellikler, fenni konularda bilgisi olması, becerikli, dindar olmalıydı. Mukayyidler görevlerinde başkatipliğe kadar yükselebiliyorlardı. Görevi, sicillerin usülüne göre eksiksiz tutulması ve naiplerin verdiği görevi yapmalarıydı.

1.1.4.4. Mahkeme İmamı

Asıl görevleri mescitte ve camide imamlık olan imamlar mahkeme’ye imam olarak atandıktan sonra katiplik için gerekli şartları taşıdıklarında katipliğe terfi edebiliyorlardı. Mahkeme mescidine mürasele ve beratla atanan imam, resmi görevi dışında şer’i ve fenni konularda katiplere yardım etmekteydiler.22

20Rifat Özdemir, a.g.e, s.196.

21Şemseddin Sami,Kamus-ı Türki,C-III, s.907. 22Rifat Özdemir ,a.g.e, s.193.

(16)

1.1.4.5. Kethüda

Mahkemede katip, mukayyid ve imamdan sonraki kişiydi. Mahkeme dışında görülmesi gereken davaların keşfini yaptıkları gibi naibin ve mahkemenin mutemetlik ve veznedarlık işlerini de yürütürlerdi.

1.1.4.6. Fetih-Hân

Fetihhan, mahkeme görevlerindendir. Kuran-ı Kerimi ezberleyen ve sesi güzel, hafızlığı tam olan kişi her sabah mahkemede süre-i fetih okumak üzere atanırdı.

1.1.4.7. Muhzırbaşı ve Muhzırlar

Osmanlı hukuku düzeni içinde mahkemenin kendi bünyesi içinde bir adli polis örgütü olarak görev yapmışlardır.23Davalıları mahkemeye getirip götürme işini ifa eden muhzırbaşıyla ona tabi olan muhzırlardan oluşurdu. Muhzırlık görevİ XVI. yüzyıl sonlarına kadar padişah beratı ile altı bölük sipahilerine verilen bir görev iken daha sonraları yani delilerden de bu görevi alanlar olmuştur. XVII.yy’dan itibaren ise dergah-ı mu’allam Kapucubaşldergah-ığdergah-ı’na mensup kişilere de tevcih edilmeye başlanmdergah-ıştdergah-ır.

1.2. Şer’iyye Sicilleri

Şer’iyye sicilleri kadıların tuttuğu zabıtlardır. Bunlara şer’iyye sicilleri denildiği gibi Kadı Sicili,Kadı Defteri, Sicil-i Mahfus veya sadece sicil de denilmektedir. Mahkemede bulunan mukayyitlerce mahkemeye intikal eden her türlü yazı belirli bir disiplin içinde bunlara yazılırdı.24Mahalli konulara ilişkin belgelerin yazıldığı bölüme sicil-i Mahfuz merkezden gelen emirlerin yazıldığı bölüme ise sicil-i mahfuz Defterliği denir.25

Siyasi, askeri, kültürel, sosyal ve iktisadi yapı hakkında çok kıymetli bilgiler ihtiva eden şer’iyye sicilleri tarih araştırmalarında birinci elden kaynak olma durumundadırlar. Çünkü dönemine ait ve ait oldukları yerde yaşayan halkın günlük hayatını ,yiyecek ve giyecek fiyatlarını, çarşılarını ,evlerini , o zamanki hukuk ve işleyiş şeklini , camilerini ,çeşitli müesselerini , mahalle ve köylerini , örf ve adetlerini ,

23Rifat Özdemir,, a.g.e s.196. 24Rifat Özdemir,,a.g.m, 179-187.

25Rifat Özdemir,, ‘‘Şer‘iyye Sicillerinin Toplu Katoluğuna Doğru’’, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler

(17)

vakıflarını ,hayat şartlarını , ödedikleri vergileri devlet görevleri vb. Birçok konuları gösteren değerli bilgileri elde etmek mümkündür.26

Şer’iyye sicilleri 1941 tarihinde bir kararla siciller müzelere ve kütüphanelere devredilmiştir. 1991’de bu sicillerin büyük bölümü Milli Kütüphane’ye devredilmiştir.

1.2.1. Şer’iyye Sicillerinin İçeriği

Merkezden gelen ve mahalli konulara ilişkin belgelerdeki konuları şöyle sıralıya biliriz:

1-Merkezden gönderilen her türlü ferman , berat ve mektuplar.

2-Ümera denilen mahalli yöneticilerinin (Beylerbeyi ,Vali ,Sancakbeyi ,Mutasarrıf ,Müteselim gibi) çeşitli konularda sancak veya şehir sorunlarını çözmek için yayınladıkları buyruldular ve icraatlarını gösterir belgeler…

3-Kadı veya naiplerin çeşitli konularda gönderdikleri ilamlar ile şehir yönetiminde kişiler ya da kurumlar arasında doğan anlaşmazlıkları çözmek için verdiği hüccetler…

4-Şehrin mahalle listeleri dini ve sosyal yapıların inşası , bakım ve onarımlarının yapılması şehirde yürütülen imar faaliyetleri ve inşaat malzemeleri fiyatları ile ilgili belgeler…

5- Evlenme , boşanma , kız kaçırma , mehir bağlama , alım-satım , mukavele , kefaret senetleri , hırsızlık , kalpazanlık , yaralama , öldürme ile ilgili kayıtlar…

6- Sancak ve şehir halkından toplanan vergi miktarları… 7-Eşya fiyatlarını gösteren kayıtlar…

8-Ölen kişinin mesleği ile mal varlığını gösteren tereke kayıtları ve terekede yer alan etnografik malzeme listeleri…

9-Bu sayıların dışında mahkemece önemli görülüp sicillere geçirilen birçok belgeler sicillerde yer alır.

Etnografik ve Sosyo-Ekonomik tarihimizin açısından önemli olan bu sicillerin mevcudu 10.000 civarında olup ; hâlâ katolog çalışması tam olarak yapılmamıştır. Bu

(18)

da araştırmacıların bu konuda takılıp kaldıkları ilmi engel olarak karşılarına çıkmaktadır. Böyle olunca bibliyografik kontrol yetersizliği ortaya çıkmaktadır.27

1.2.2 Şer’iyye Sicillerinde Mevcut Olan Belgeler 1.2.2.1.Hüccet (Senedât-ı Şerʻiyye)

Sözlükte delil anlamına gelen hüccet; islam hukukunda, Şer’i mahkeme tarafından verilen ve içinde bir karar veya bir şeye sahip olma ve kullanma hakkının tasdiki bulunan resmi belgedir.28 Yani Kadının hükmünü ihtiva etmeyen , taraflardan birinin ikrarını ve diğerinin bu ikrarını tasdikini havi bulan ve belgenin üst tarafında kadının mühür ve imzasını taşıyan yazılı belgedir. Tanzimat’tan sonra hüccet yerine senet mefhuzu kullanılmıştır.

Şer’iyye sicillerindeki belgelerin çoğunu hüccet teşkil etmektedir. Şer’i açıdan kesin delille sabit olan bir durumlarda çekişme mevzusu mahkemeye pek intikal etmezdi. Yani bu durum vaki olursa hücceti elinde bulunduranın lehinde karar çıkarmasına gelir.29

Zira Kadının tuttuğu birçok sicillerdeki hüccetlerde hüküm sayılabilecek belgeler azdır. Daha ziyade bugünün noteri gibi hukuki durum zabt altına alınırdı. Taraflara verilen hüccetin bir nüshası da sicille kaydedilirdi.

Hüccetleri diğer çeşit yazılardan ayıran en büyük fark şahitlerin sıralanışı ve tasdik formülüdür. Şuhudü’l-hâl lafzındaki ‘’Ş nin ‘’ harfi satırın sonuna kadar çekilir. Bunun altında şahitlerin adları bazende rütbe ve memuriyetlikleri ya da nerede ikamet etikleri ile birlikte ayrı ayrı yazılırdı. Hıristiyan reayanın birbirleri aleyhinde açtıkları davalarda onlarda şahit olarak gösterilirlerdi. Ve bu belgelerde kadının teyidi vardı.30

Hüccet metinlerindeki ortak özelikler genelde taraflara verilen surette Kadının imzası ve mührü bulunur. Sicillerdeki kayıtta bu yoktur. Kayıtlarda tarafın adları ve adresleri açık bir şekilde yazılır. Hüccette konulan durumlar (mal veya hak) bütün tahsilatıyla anlatılır. Hukuki muamelerin şartları beyan edilir. Konunun çekişme konusu olmadığı teyid edilir. Hüccetlerin sonunda tarih mutlaka zikredilir.

27Osman Ersoy , Şer’iyye Silcillerinin Toplu Katoloğuna Doğru , Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-

Coğrafya Fakültesi Dergisi , C.XXI- Sayı.3-4,Ankara 1964.s.33

28 Şemseddin Sami,, Kamus-ı Türki, c.ıı,İstanbul.1985,s.521. 29Ahmet Akgündüz, ,a.g.e,s.21.

30Tayyib Gökbilgin , Osmanlı İmparatorluğu Medeniyet Tarihi Çerçevesinde Osmanlı Paleografya ve

(19)

Hüccetlerin başında genelde mahrüse , mahmiye veya medine kelimelerinden biriyle tavsif edilir.

Hüccetlerin konularına göre çeşitlerini sayacak olursak: vakfiyeler, evlenme akidleri (nikah) ,boşanma ile ilgili ,mehir hüccetleri ,köle azadı ile ilgili hüccetler ,alım- satım hüccetleri , bağışlama, rehin, istihkak(zabt) ,kısas ,diyet vs. hüccetler mevcuttur.31

1.2.3. İ’lâmlar

Sözlükte bildirmek manası ile günümüzde mahkeme kararlarına benzeyen belgelerdir. Terim olarak ise şer’i bir hükmü ve altında kararı veren kadının imza ve mührünü taşıyan yazılı belgeye denir. Bu belge davacının iddiasını, dayandığı delilleri, davalının cevabını ve def’i söz konusu ise def’in sebeplerini son kısmında verilen kararın gerekçelerini ve nasıl karar verildiğine dair kayıtları ihtivâ eder. Bu belgeyi diğer belgelerden ayıran en önemli özellik kadının verdiği kararı ihtiva etmesidir. Ma’ruz veya hüccet ile bu belge karıştırılmaktadır. Mesela birçok belgede kayıt ma’ruz diye başlasa da sonunda i’lam olarak belirlediğini görmekteyiz.32Bu tür belgelerin i’lam olduğunu hakimin verdiği karar belirtmektedir. Mahkemede yargı görevi tamamlandıktan sonra şer’i hukuka göre karar verilir .Ve kayıt ettirilirdi. İ’lâm kayıtlarında hakimin imza ve mührü belgenin altında yer alır. Fakat sicille bu pek kaydedilmezdi.

Tarafların ve dava yerinin formüle edilmiş ifadelerle tanıtılması isim, unvan ve adresleri belgeye yazılırdı. Davanın iddiası eksiksiz ve fazlasız kaydedilirdi. Aynı zamanda davalının cevabı (kabül veya red)veya def’i(karşı dava) nazara alınır ,ve bu üç unsur belgede belirtilir. Yine kararın gerekçesi de sunulur .Bundan sonra davanın ısbat vasıtalarına göre karar açıklanır. Mahkemede çıkan kararlar(i’lam) icrâ makamına bildirirlerdi. Bu belgelere i’lam denmesinde bundan kaynaklanıyor. Yani Kadı kararları padişaha veya onun mutlak vekili olan Sadrazama i’lam edilirdi.

Belgenin sonunda tarih atılır. Şuhudü’l -hâl ise belgenin ya içinde yer alır yada sonunda liste halinde verilir.33

Konularına göre i’lamlar. Borç ikrarı, alacağın isbatına ilişkin i’lamlar, karşı tarafa yemin teklifini ihtiva eden i’lamlar, tazminata dair i’lamlar, icare i’lamları ,

31 Kütahya Şer’iyye Sicili 20 nolu (Birçok belge örneği için bakınız) 32 Kütahya Şer’iyye Sicili 20 nolu belge, 266,291,297.

33 Yalçın Bazna,1951/137 Numaralı(1810-1811 M. Tarihli)Trabzon Şerʽiyye Sicili,Yüksek Lisans

(20)

evlenme ve boşanmaya dair i’lamlar , iftira, içki içme ve zina davası ile ilgili i’lamlar, bina keşfi i’lamları , kıssas i’lamları ,Müslüman olma veya dinden çıkma ile ilgili, hırsızlık suçu ve cezası ile ilgili ve benzeri ilamlar şer’iyye sicillerin ihtiva ettiği belgelerdir.

1.2.4. Maʻruzlar

Kelime anlamı itibarıyla arz edilen şey demektir.Terim olarak birinci anlamı;İlamların bir çoğu icra makamına hitaben yazılarak onlara arz edildiğinden iʻlamlarda maʻruz adı verilmektedir.Maʻruzun farklı bir belge olarak asıl anlamı şudur: Kadı tarafından kaleme aldığı halde kadının kararını ihtiva etmeyen ve hüccet gibi hukuki bir durumun tesbiti açısından yazılı delil olarak kabul edilmeyen ve sadece kadının icra makamlarına idari bir durumu arz ettiği yazılı kayıtlara yahut kadıya hitaben yazdığı şikayet dilekçesine denir.34

Kadı tarafından kaleme alınan maʻruzlar ilgili icralara arz edilir(vezirler, çevredeki kadılar) ve bu maʻruzlar ;şakilerin ve benzeri kimselerin su-i halini arz ederek gereğinin yapılmasını arz eder . Su-i hal maʻruzları , boşalan görevleri , cihat-ı maʻruzları ,ferağ edilen veya kadıların görevleri cihat-ı mağrüfe ve merfüa maʻruzları merkezi idaren kendisine ulaşan belgeleri bildirir.

1.2.5. Mürâseleler

Kadılar, şerʻiyye sicillerindeki rasladığımız kendi düzeyinde ve alt birimlere resmi yazı yazarlardı. Bu yazıda mesela, merkezden gelen bir ferman veya buyrulduğu üzere bir tutuklunun yakalanması için bir voyvoda veya bir naibe yazı yazabilirdi. İşte bu durumdaki belgelere mürasele denir. Değişik konularda müraseleler olmaktadır.

1.2.6. Emir ve Fermanlar

Bu belgeler Padişahtan gelen belgeler olup kadı tarafından sicillere kaydı tutulan belgelerdir. Padişahın kendisine İslam hukuku tarafından tanınan içi boş yasama yetkisine dayanarak veya icra kuvetinin başı olarak kaleme aldığı ve şerʻiyye sicillerinde evamir ve feramin diye zikredilen hükümlerdir. Bu hükümler için veya ayrı

34 Akgündüz, Ahmet, a.g.e, s.37.

(21)

defterler tutuluryada şerʻi sicillerin başına veya ortasına yada diğer belgelerden ayrılması için defter ters çevrilerek sondan başa doğru kayıt tutardı.35

1.2.7. Buyruldular

Padişahın vekili konumunda olan sadrazam bir nevi şerʻi ve kanuni hükümleri icra ve takip görevini üstlenmiştir. Bu vazife ile bazan padişahın emrine dayanarak bazı hususları kadılara hatırlatabilirlerdi. İşte bu tür bu tür belgelere biz şerʻiyye sicilindeki haliyle buyruldu diyoruz. Diğer bir manayla buyruldu. Sadrazam, kaptan-ı derya vezir, beylerbeyi ve kazasker gibi devlet erkanının yazılı emirlerine denir.

1.2.8. Tezkereler ve Temessükler

Şerʻiyye sicilindeki yer alan ve kadıların dışındaki makamlar tarafından kaleme alınan bir diğer belge çeşidi de tezkireler ve temessüklerdir. Osmanlı diplomatikasında daha ziyade üstten alta ve aynı seviyedeki makamlar arası yazılan ve resmi konuyu ihtiva eden belgelere tezkereler denir. Şerʻiyye sicilinde yer alan birinci manadaki tezkereler, başta sadrazam olmak üzere yüksek devlet memurların özel kalem müdürü demek olan tezkereciler tarafından kaleme alınırdı. Anadolu Defterdalığına bağlı maliye kalemlerinden olup alan makama Tezkire-i Ahkem-ı Anadolu ve Rumeli’ye ait mali işleri kaleme alan makama da Tezkire-i Ahkam-ı Rumeli denilirdi. Evkav muhseberiliği de evkafa ait mali konularda tezkire verirdi. Bu makamlar kendilerine berat ile bir cihet tahsis edilen şahısların eline ,söz konusu berata dayanarak tezkire verirlerdir. Bu tezkirelerin bir sureti de mutlaka şerʻiyye siciline kaydedilirdi. Zira bu emirleri icra edecek makam da kadılıkdı.36

Temessük , sözlükde bir işe sıkı tutunmak demek olandır. Terim olarak bir çok manaları vardır. Borç için alınan senede temessük denildiği gibi müâhede ve sulhnâme gibi şeylerde devlet veya müâhadeyi yapan gerçek yahut hükmi şahıslar tarafından verilen mühürlü kağıtlarada denir. Şerʻiyye sicillerinde geçen temessüklerin manası ise şudur: Miri arazide ve gayrı sahih vakıflarda tasarruf hakkı sahiplerine yetkili makam veya şahızlar tarafından verilen belge demektir.37

35Ahmet Akgündüz .,a.g.e, s.39 - 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicili (Bu defter,356. Belgeden sonra

ters çevrilerek kaydedilmeye başlamıştır.)

36Ahmet Akgündüz, a.g.e,s.46.

37 Rifat Özdemir ,’’Şer’iyye Sicillerinin Toplu Katoluğuna Doğru’’Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler

(22)

Şerʻiyye sicillerinde yukarıda adı geçen belgelerin yanı sıra diğer kayıtlarda vardır. Mesela: Tevzi defteri, narh kaydı ,Tezkere kaydı , vakfiye , Takrir ,sukka, müzekkire ve diğer belgeler.

1.2.9. Şerʻiyye Sicillerinin Etnoğrafya, Halk Kültürü, Sosyal Ve Ekonomik Açıdan Önemi

Toplumların siyasi, askeri, idari ve ekonomik tarihlerin incelenmesi ayrı bir öneme haizdir. Osmanlı Devletinin sosyal yönünün ortaya konmasında şerʻi siciller son derece mühim ana kaynaklardır. Bölgede meskun olan insanların aile yapılarını, evlilik geleneklerini, çocuk sayılarını, sosyal güvenlik konularını ,zengin-fakir, müslim ve zımmi ailelerin sosyal özeliklerini ayrı ayrı tesbit etmek mümkün olmaktadır.38

Osmanlı Devleti altı yüzyıllık yönetimi döneminde bir çok etnik gurubu ve dini topluluklar da barındırıyordu. Bu toplulukların yaşayış biçimleri (giyim-kuşam , yeme-içme mesleki işleri vs.) şerʻiyyesicillerine yansımıştır. Bu bilgiler ışığında şerʻiyye sicillinde bir çok etnoğrafik ev eşyasından ırki ve dini toplumların farklılıklarını ve benzerliklerini ortaya koymaktadır.

Sicillere ekonomi yönüne bakacak olursak ;yer altı kaynaklarını işletmek, iç ve dış ticareti yaygınlaştırmak, çeşitli gümrük tarifelerini uygulamak, koruyup kolladığı insanlardan belirli nispete göre vergi almak her devlete vazife olmuştur. Osmanlı da hakimiyeti boyunca saydığımız vazifeler üzerinde durmuş ve zaman zaman vergi usullerinde sistamatik değişikliğe gitmiştir. Osmanlı ilk yıllarda şerʻi ve örfi vergiler alırken son zamanlara doğru avarız ve salyane türünden vergiler almaya başlamıştır. Mali bir sistem olan avarız hane sisteminde hareketle biz her sancağın veya şehrin avarız –hane sayılarını ile gerçek hane sayılarını anlıyoruz39 ve bu rakamlardan yola çıkarak o bölge halkının yılda kaç kere ,ne kadar , hangi usulde vergi ödediklerini açıkça tespit etmek mümkün olmaktadır.40Osmanlı Devletinin geride bıraktığı şerʻi sicillerdeki belgeler ışığında konuların sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan önemini belirtmeye çalıştık . Şerʻi sicillerin önemi itibariyle üstünde durulması gereken ve titizlik gerektiren çalışmalarda daha verimli neticeler alınması şarttır.

38Rifat Özdemir,, a.g.m, s.179-187.

39 Rifat Özdemir,,’’Osmanlı Döneminde Antakya’nın Fiziki ve Demografik Yapısı (1800- 1867)’’s.158 40Rifat Özdemir,, a.g.m, s.179-187.

(23)

1.2.10. 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicili Defterinin Tanıtımı

Kütahya şerʻiyye sicili toplam 90 adet olup bunlar Kütahya müzesinde iken , 1991’ de Ankara milli Kütüphaneye nakledilmiştir.

20 numaralı sicil defteri 1253H. (1837M.) yılı kayıtlarını ihtiva etmektedir. Bununla birlikte 1254H. (1838 M.), 1255 H. (1839 M.) yıllarına ait kayıtlarda sicilde mevcuttur.

Sicil 91 varak (182 sayfa) olup; sicilde 422 belge ve iki ek belge yer almaktadır. 275-276-277-279-280 numaralı belgeler tahrip olduğundan dolayı okunamamıştır.

Sülüs, Nes-Talik ve Talik hurdesi hattı ile yazılan sicil yaklaşık 25x42cm ebatındadır.

(24)

2.20 NUMARALI KÜTAHYA ŞERʻİYYE SİCİLİNİN BELGE TASNİFİ VE ÖZETLERİ

2.1. 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicilinin Belge Tasnifi

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No

Atama Mektub 3 19 Mürasele 19 25 Mürasele 23 150-b Kayıd 43 286 Ferman 51 316 Berat 79 367 Ferman 75 380 Azil Mürasele 24 159 Ferman 82 361 Ferman 77 376 Ferman 72 388 Ferman 64 406 Ferman 64 417 İhtida Mürasele 25 163 iʽlam 25 166 Ferman 77 373 Ferman 71 392 Ferman 67 405 İbka Ferman 78 372-a Ferman 71 391 Ferman 68 403 Sancağın Masrafları (Tevzi ve Taksimat) Ferman 52 317 Ferman 81 364 Kayıd 80 366 Kayıd 79 368 Kayıd 79 369 Kayıd 78 370 Kayıd 78 371 Kayıd 76 377 Kayıd 76 378 Kayıd 76 379 Kayıd 75 381 Kayıd 75 383 Kayıd 74 384 Kayıd 74 385 Kayıd 74 386 Kayıd 72 390 Kayıd 69 399

(25)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No Sancak Masrafları (Tevzi ve Taksimat) Kayıd 69 400 Kayıd 67 404 Kayıd 67 407 Kayıd 68 408 Kayıd 66 410 Kayıd 66 411 Kayıd 65 415 Kayıd 64 416 Kayıd 63 418 Buyuruldu 63 421 Askere Alma Tezkere 1 2 Tezkere 1 3 Tezkere 1 4 Tezkere 1 5 Tezkere 1 6 Tezkere 1 7 Tezkere 1 8 Tezkere 1 9 Tezkere 1 10 Buyruldu 84 356 Ferman 77 375

Askeri Hususla İlgili Nakil Ferman 83 358

Kayıd 69 397

Askeri Hususla İlgili Masraflar

Kayıd 83 359 Kayıd 83 360 Kayıd 81 365 Kayıd 75 382 Kayıd 73 387 Ferman 72 389 Kayıd 69 401 Ferman 63 420

Askeri Hususla İlgili Ücret ve azil Kayıd 67 409

(26)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No Miras Tereke 2 11 Tereke 3 22-a Tereke 3 22-b Tereke 4 30 Tereke 5 44 Tereke 6 46 Hüccet 7 55 İʽlam 8 58 İʽlam 9 68 Tereke 10 71 Tereke 10 73 Hüccet 11 78 Hüccet 11 81 Tereke 12 85 Hüccet 12 87 Hüccet 12 89 Tereke 13 90 Tereke 13 91 Tereke 13 92 Tereke 15 95 Tereke 15 99 Hüccet 15 101 Hüccet 15 102 Hüccet 15 103 Hüccet 17 114 Tereke 17 115 İʽlam 18 118 Tereke 18 120 Tereke 19 124 Tereke 19 126 Hüccet 20 127 Tereke 20 132 Hüccet 21 137 Tereke 21 139 Hüccet 22 145 Tere ke 22 147 Tereke 23 150-a Hüccet 23 151 Hüccet 23 152 Hüccet 23 153 Hüccet 24 157 Hüccet 24 158 Hüccet 24 161

(27)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No Miras Tereke 25 165 Tereke 26 169 Tereke 26 171 Hüccet 26 174 Hüccet 27 178 Hüccet 28 182 Hüccet 30 210 Tereke 30 211-a Tereke 30 211-b Tereke 30 217 Tereke 31 219 Hüccet 31 220 Tereke 32 225 Hüccet 32 226 Tereke 33 232 Tereke 33 233 Tereke 33 236 Tereke 34 237 Tereke 34 238 Tereke 34 239 Tereke 34 240 Hüccet 35 241 Tereke 36 242 Tereke 36 243 Tereke 36 244 Tereke 36 245 Tereke 36 246 Tereke 37 249 Tereke 37 251 Tereke 37 252 Tereke 38 253 Hüccet 38 255 Tereke 39 256 Tereke 39 258 Hüccet 39 259 Hüccet 40 263 Tereke 40 267 Tereke 41 269 Tereke 42 281 Hüccet 43 285 Hüccet 44 288 Tereke 44 293 Tereke 46 294

(28)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No Miras İʽlam 50 308 Hüccet 52 320 Tereke 47 298 Tereke 48 301 Tereke 48 302 Tereke 48 303 Tereke 49 304-a Tereke 49 304-b İʽlam 50 308 Tereke 50 309 Tereke 50 310 Tereke 50 311 Tereke 51 312 Tereke 51 314 Tereke 51 315 Tereke 52 318 Hüccet 52 320 Tereke 53 322 Tereke 53 323 Tereke 54 325 Tereke 54 325 Tereke 54 326 Tereke 55 327 Tereke 55 329 Tereke 55 330 Tereke 56 332 Tereke 56 334 Tereke 56 335 Tereke 57 336 Tereke 57 339 Hüccet 58 341 Tereke 58 342 Hüccet 58 343 Hüccet 59 344 Tereke 59 346 Tereke 60 347 Hüccet 60 348 Hüccet 61 349 Hüccet 61 350 Tereke 61 351 tereke 61 352 Tereke 61 354 Tereke 65 414

(29)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No Miras Hüccet 63 419 Hüccet 2 17 Hüccet 10 72 Nafaka Hüccet 2 15 Hüccet 2 18 Hüccet 5 39 Hüccet 5 40 Maʽruz 7 49 Hüccet 8 56 Hüccet 15 102 Hüccet 16 104 Hüccet 16 106 Hüccet 24 158 Hüccet 26 174 Hüccet 27 178 Hüccet 46 295 Hüccet 53 324 Hüccet 5 42 Mehir İʽlam 8 61 İʽlam 9 69 Hüccet 18 116 Hüccet 19 121 Hak Talebi İʽlam 3 26 İʽlam 4 29 İʽlam 4 34 Hüccet 4 35 Maʽruz 5 41 İʽlam 7 52 Maʽruz 7 53 İʽlam 8 59 İʽlam 8 62 Hüccet 9 64 İʽlam 9 65 Hüccet 9 67 İʽlam 11 79 İʽlam 11 80 Hüccet 12 88 Hüccet 14 93 İʽlam 14 96 İʽlam 15 98 İʽlam 15 100 İʽlam 16 108 İʽlam 16 109

(30)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No Hak Talebi İʽlam 16 111 İʽlam 17 112 İʽlam 17 113 İʽlam 20 142 İʽlam 22 143 Hüccet 22 148 İʽlam 22 162 İʽlam 22 168 İʽlam 24 173 Hüccet 28 181 Hüccet 28 183 Hüccet 28 184 Hüccet 28 185 Hüccet 28 186 Hüccet 28 187 Hüccet 28 189 Hüccet 28 190 Hüccet 28 191 Hüccet 28 192 Hüccet 29 198 Hüccet 29 199 Hüccet 29 200 Hüccet 29 201 Hüccet 29 202 Hüccet 29 203 Hüccet 29 204 Hüccet 29 205 Hüccet 29 206 Hüccet 29 207 Hüccet 29 208 Hüccet 29 209 İʽlam 33 235 Mürasele 37 250 İʽlam 40 266 Hüccet 41 271 Hüccet 41 272 Hüccet 41 273 Hüccet 41 274 Hüccet 41 278 Hüccet 42 282 Hüccet 42 283 İʽlam 54 328 Hüccet 55 331

(31)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No

Haktan Men Etme

İʽlam 9 66 Hüccet 14 94 İʽlam 20 128 Alacak – Verecek Meselesi İʽlam 3 20 İʽlam 3 21 İʽlam 3 24 İʽlam 3 25 İʽlam 4 27 İʽlam 4 34 İʽlam 4 35 İʽlam 7 51 İʽlam 9 63 İʽlam 10 70 Hüccet 16 105 İʽlam 20 129 İʽlam 20 130 İʽlam 21 133 İʽlam 21 134 Hüccet 21 138 Hüccet 22 146 İʽlam 26 170 Hüccet 27 179 Hüccet 27 179 Hüccet 30 212 İʽlam 30 215 İʽlam 31 222 Hüccet 38 254 Maʽruz 39 260 İʽlam 44 291 İʽlam 48 300 İʽlam 50 306 İʽlam 50 307 Hüccet 58 340 Alım- Satım Alım - Satım Hüccet 5 37 Hüccet 5 43 Hüccet 7 52 Maʽruz 7 54 İʽlam 8 60 İʽlam 9 63 İʽlam 11 76 Hüccet 11 77 Hüccet 12 86 Hüccet 20 131

(32)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No Alım - Satım Hüccet 21 136 Hüccet 21 140 Hüccet 26 172 İʽlam 27 176 Hüccet 27 180 Hüccet 28 187 Hüccet 31 223 Hüccet 31 224 Hüccet 32 228 Hüccet 32 230 Hüccet 39 257 İʽlam 39 261 Hüccet 40 262 Hüccet 40 264 İʽlam 50 307 Hüccet 57 337 Hüccet 59 345 Hüccet 61 353 İdari Alanda Atama ve Ücret Mürasele 2 13 Mürasele 2 14 Ferman 83 357 Mürasele 2 13 Mürasele 18 119 İʽlam 23 154 İʽlam 29 197 İʽlam 30 218 Mürasele 44 290 Mürasele 57 338 Kayıd 78 372-b Kayıd 78 372-c Buyruldu 66 412

Tasarruf Etme Mürasele 24 156

İʽlam 29 196 Mürasele 33 234 Hüccet 36 247 Ferman 43 287 Ferman 68 402 Saldırı Maʽruz 4 31 İʽlam 19 122 İʽlam 24 155 İʽlam 26 175-a İʽlam 26 175-b İʽlam 28 193

(33)

Belge Konusu Belge Türü Sicil Sayfa No Belge No İʽlam 30 213 İʽlam 40 265 Hüccet 41 270 İʽlam 44 292 Hüccet 46 297 İʽlam 48 299

Vakıf Etme Hüccet 6 47

Hüccet 52 319

Ferman 70 395

Ferman 70 396

Vakıf İdaresi İʽlam 18 117

Hüccet 27 177 İʽlam 32 227 Hüccet 36 248 Hüccet 49 305 Hüccet 53 321 Ferman 77 374 Hüccet 36 248 Hüccet 53 321 Ferman 77 374

Vakıf Edilen Yer ile İlgili Hak

Talebi İʽlam 4 32 İʽlam 32 227 Ferman 70 396 Hırsızlık İʽlam 3 23 Maʽruz 4 28 İʽlam 10 74 İʽlam 10 75 İʽlam 23 149 İʽlam 27 175-c Gasp Gasp Hüccet 6 45 Maʽruz 6 48 Maʽruz 8 57 İʽlam 11 82 İʽlam 15 97 İʽlam 16 110 İʽlam 21 135 İʽlam 24 160 Hüccet 25 164 İʽlam 25 167 İʽlam 30 216 Mürasele 42 284 Nikah İʽlam 5 36 İʽlam 30 214

(34)

Boşanma İʽlam 28 194 Hüccet 29 195 Hüccet 32 229 Diyet İʽlam 12 84

2.2. 20 Numaralı Kütahya Şerʻiyye Sicilinin Belge Özetleri

Belge 1 / Sayfa 1: Konya’dan İstanbul’a giden Mansure Askerlerinin Kütahya Kirahânesine bıraktıkları iki atın ölümü ile ilgili hüccet kaydıdır.(14 Eylül 1837)

Belge 2 / Sayfa 1: Asakir-i Hassa’dan Kütahyalı Mehmet Çavuş hastalandığı için hekimbaşı tezkeresi ile askerlikten ihrâç edildiğine dair hüccet kaydıdır. (14 Kasım 1837)

Belge 3 / Sayfa 1 : İskenderpaşâ Livâsindan Kütahyalı İsmail illetinden dolayı askerlikten ihraç edildiğine dair tezkeredir.(1 Ekim 1837)

Belge 4 / Sayfa 1: İskenderpaşâ Livasindan Kütahyalı Halil oğlu Mehmet illetli olduğu için mu‘ayene edilip Ser- Askerlikçe askerlikten ihraç edildiğine dair tezkeredir.(1 Ekim 1837)

Belge 5 / Sayfa 1 : İskenderpaşâ Livâsi’ndan Kütahyalı Mehmet oğlu Süleyman batın illetine mübtela olduğundan muʻayene sonucunda Ser- Askerlikçe askerlikten ihraç edildiğine dair tezkeredir.(16 Eylül 1837)

Belge 6 / Sayfa 1 : İskenderpaşâ Livasi’nin Kütahyalı mülazim-i sâni (üsteğmen) illetli olduğu için Ser -Askerlikçe muayene edilip askerlikten ihraç edildiğine dair tezkeredir.(13 Ekim 1837)

Belge 7 / Sayfa 1: İskenderpaşâ Livâsi’ndan Kütahyalı Süleyman olu Mustafa illetli olduğu için Ser- Askerlikçe askerlikten ihrâç olduğuna dair tezkeredir.(1 Ekim 1837)

Belge 8/ Sayfa 1 : Osmanpaşâ Livâsi’ndan Kütahyalı Halil oğlu Himmet iskarbut hastalığına yakalandığı için Ser- Askerlikçe ihraç edildiğine dair tezkeredir.(19 Mayıs 1837)

Belge 9/ Sayfa 1 : Tophane-i Amireden Kütahyalı Mustafa oğlu Mehmet illetli olduğu için zabıtân tarafından askerlikten çıkartılması uygun görülür bu konuda Ser- Askerlik tezkeresidir.(6 Haziran 1838)

Belge 10 / Sayfa 2: Davudpaşâ Livasi’nda Asakir-i Mensure-i Muhammediyede Kütahyalı Süleyman oğlu Hüseyin İşkodra muharebesinde hasta olduğundan askerlikçe

(35)

yetersiz görülmüş ve askerlikten muaf tutularak kendisine takâüdlük maaşı verildiğine dair kayıddır.(29 Temmuz 1838)

Belge 11 / Sayfa 2: Şam-ı Şerif ahalisinden olan Katırcı nâmlı şahsin ölümüyle eşyaların sûk-ı sultaniye tarafından satıldığinda dair defter kaydıdır.(15 Eylül 1838)

Belge 12/ Sayfa 2 : Kütahya mahkemesinde muhzırbaşina mürasele-i şerʻiyye ile aylık 25 gurûş ücret taʻyin edildiğini gösteren mahkeme müraselesidir.

Belge 13 / Sayfa 2: Kütahya mahkemesine mürasele-i şerʻiyye ile aylık onar guruşa Ali çavuş muhzır olarak atanıdığını gösterir müraseledir.

Belge 14/ Sayfa 2: Kütahya mahkemesine aylık on gurûşa mürasale-i şerʻiyye ile Obur oğlu Hüseyin muhzır olarak atandığinı gösterir kadı müraselesidir.(20 Eylül 1838)

Belge 15 / Sayfa 2: Kütahya’da Bölücek Mahallesi’nde Hacı Halil ölür ve kızı Azime ve karısı Ayşe vasi olur. Kıza mahkeme kararıyla aylık 50’şer gurûş nafaka ve kisve bâha bağlandığinı gösterir hüccet kaydıdır.(25 Ocak 1839)

Belge 16 / Sayfa 2: 1253 tarihinde Kütahya’da yiyecek içecek, yakacak ve tuza, sabuna verilen narh/fiyat kaydıdır.(17 Mayıs 1837)

Belge 17 / Sayfa 2: Kütahya’da Ahi Ören Mahallesi’nde Demirci Osman vefât eder yeniden evlenen karısı kocasina aid bahçe hissesini vekili vasıtası ile varislerden talep ettiğine dair hüccet-i şerʻiyyedir.(29 Temmuz 1838)

Belge 18 / Sayfa 2: Molla Ali ile Ayşe boşanmış durumdadır. Molla Ali mehir ve nafakayı ödememek için bu durumu inkar eder ve meclis-i şerʻden bu durumu tasdikler durumda olan hüccet-i şerʻiyyedir.(9 Ekim 1838)

Belge 19 / Sayfa 3: Kütahya Mahkemesi, Mekki Zade Mustafa Asım’a arpalık olarak tevcih edilir. O da görevine gelmez yerine bir naib tayin eder bu konuda yazılan mektubdur.

Belge 20 / Sayfa 3: Kütahya’da İsa Mahallesi’nde oturan Arap oğlu İsmal bin Mustafa mahkeme de sabık müfti es-seyyid Hasan Efendi İbni Ahmed’e değişik aralıklarla borç para, buğday ve eşya verdiğini belirterek bedellerini geri istediğine dair iʻlâmdır.(9 Ağustos 1837)

Belge 21/ Sayfa 3 : Kütahya’da İsa Köyü’nde Arab oğlu Ahmed bin Süleyman Ören Köyünde molla Ahmed bin Yunus’dan tay bedeli olarak iki yüz altmış gurûş alacak hakkinı taleb ettiğine dair iʻlâm-ı şerifdir.(11 Ağustos 1837)

(36)

Belge 22 -a / Sayfa 3: Aslen Ruscuk ahalisinden olub hacdan dönerken Kütahya’da Hacı Ömer Hanında vefat eden Hacı Hüseyin bin Süleymânın terekesi sûk-u ssûk-ultaniye de satılır parası kayyım vasıtası ile Rsûk-uscsûk-uk’a gönderilir konsûk-ulsûk-u terekedir.(11 Ağustos 1837)

Belge 22-b/ Sayfa 3 : Hacdan dönerken Kütahya’da Hacı Ömer Hanı’nda vefat iden Hacı Hüseyin bin Süleymanın terekesi satılır. Cebindeki nakid ile birleştirilir. Üç bin kırk iki buçuk (3042,5) kayyım vasıtası ile Ruscuk’a gönderildiğine dair hüccetdir.

Belge 23 / Sayfa 3: Kütahya’da Pirli Mahallesi’nde bir eve girilerek eşya çalındığina dair iʻlâm-ı şerʻiyyedir.(12 Ağustos 1837)

Belge 24 / Sayfa 3: Medine-i Kütahya’da Lalâ Hüseyinpaşa Mahallesi’nde oturan rum acı Baraş veled-i Bedros mahkemede Karakeçili aşiretinden İnzile oğlu Mehmed bin Abdurrahman’dan alacağı olduğunu ve İnzile’de 2500 gurûşu taleb ederim der ve mahkemeye arzuhâl sunduğuna dair arz ve sultana yazılan iʻlâmdır.(12 Ağustos 1837)

Belge 25 / Sayfa 3: Karâhisar-ı Sahib Kazâsı’na muzafa Mahmud Köyü sakinlerinde Sabri oğlu Mustafa bin Hüseyin Alben Ören Köyünde Arif oğlu Seyyid Ali bin Süleyman bir yıllığına yüz yirmi (120) gurûş ücret ve altmış guruş (60) elbise bahâ ile hizmetkâr olur parasını alamayınca mahkemeye arzuhâl sunduğuna dair iʻlâmdır.(11 Ağustos 1837)

Belge 26 / Sayfa 3: Kütahya’da Şehreküstü Mahalesi’nde oturan Torun oğlu Ömer ibni el-Hac Osman mahkemeye müracat eder. Güğüm Köyü’nde olan tımar arazilerinde koyun otlatan Ömer efendide senelik bir baş koyun taleb ettiğine dair arzuhâl ve iʻlâm-ı şerʻi dir.(11 Ağustos 1837)

Belge 27 / Sayfa 4: Kütahya Sancaği’nda Simav Kazası’nda Asakir-i Mensureden Kavuncu oğlu Osman bin Hüseyin Çukurlar Köyü’nde oturan Tımarlı süvarilerinden Hacı Süleyman bin Hasan üzerine dava açar ve borç olarak dört yüz yirmi iki gurûş (422) verdiğini bir buçuk yıldan beri alamadığını beyan ederek arz sunduğuna dair sultana sunulan mahkeme-i şerʻiyyedir.

Belge 28 / Sayfa 4: Kütahya’da Ahi Mustafa Mahallesinde eve hırsızlık için girildiğine dair mahkeme hüccetidir.(13 Ağustos 1837)

Belge 29 / Sayfa 4: Kütahya’da Altuntaş Nahiyesine tabi Alben Ören Köyü’nden Ali ibni Süleyman ile Karahisar Sahib Sancaği’na bağlı Mahmud Köyünde Mehmed İbni Hüseyin ile aralarinda alacak verecek hüccetidir.(12 Eylül 1837)

(37)

Belge 30 / Sayfa 4: Kütahya’da Altuntaş’a tabi Çal Köyü’nde ikâme eden Hacı Mehmed bin Hüseyin vefat ider. Terekesi iki karısı ve çocuklarina kalır bu konudaki kassam defteridir.(9 Ağustos 1837)

Belge 31 / Sayfa 4: Kütahya’da Altuntaş’a bağlı Obasu Kariyesi’nde Abdulkadir mahkemeye müracaat ederek Recep oğlu Mustafa’nın kendisine sol kolundan yaralandığinı söyler ve mahkemece yaralı cerraha gönderilir. Cerrah yarayı tesbit ettikden sonra yaralının tüm tedavi ve yevmüyesini karşılamak üzere suçlunun cezalandırıldığını gösteren hüccetdir.(17 Ağustos 1837)

Belge 32 / Sayfa 4: Kütahya’da Şehreküstü Mahallesi’nde oturan Mahmud bin Ahmed babasindan kalan 40 dönüm kadar tarlayı belli bir zaman için vakf ittirmiştir. Fakat Kasap Hacı Ali adlı şahısin tarlayı haksız yere işgal ettiğini ileri sürererek mahkemeye müracaat eder. Kasap Hacı Ali ise sadece 3 yıldır toprağı sahib-i temessük ile ârz üzere işlediğini savunarak şahitler huzurunda isbat ettiğine dair iʻlâmdır.(13 Ağustos 1837)

Belge 33 / Sayfa 4: Ulahlı olan Hekim Dimetraki veledi Biraşkar Kütahya’ya gelir ve hizmette bulunduğu zımmilerin müfredat defterinden payına düşen ücreti aldığına dair iʻlâmdır.(17 Ağustos 1837)

Belge 34 / Sayfa 4: Kütahya’da Şehreküstü Mahallesi’nde Tütüncü Ali bin Halil Sultanbağı Mahallesi’nde bulunan es-Seyyid Hacı Ali’ye tütün vermiş olup alacağinı bir arzuhâl ile mahkemeye bildirir. Hacı Ali bunu inkar etse de mahkeme 52 gurûş tütün borcununu Ali bin Halil’e mahkemece tahsil edilip verilmesine dair iʻlâmdır.(15 Ağustos 1837)

Belge 35 / Sayfa 4: Kütahya’da Halep tüccarlarından olan zımmi, corci, memur olan nufus mukayyidi İbrahim efendi’den alacaklı olup, alacağın üzerinden altı ay geçmiştir ve bunu faiziyle geri istemektedir. Talep edilen para 440 gurûştur. Fakat mahkeme zımmi Corci’ye 400 gurûş teslim edilmesini ister buna dair iʻlâmdır.(23 Ağustos 1837)

Belge 36 / Sayfa 5: Çobanlar Köyü’nde ikâme eden Hüseyin bin Mehmed bir ‘arzuhal ile Latifoğlu Hasan bin Ali’yi mahkemeye şikayet eder şikayetinde Hasan denen şahsin, kızına musallat olduğunu söyler. Daha sonra araya giren arabulucu kişiler vasıtasıyla durum düzeltilir. Hüseyin bin Mehmed bu durumunu nefse dokunduğunu ve kızına başka taliplerin olduğunu söyleyerek on altı bin akçe almıştır ve mahkemenin akd-ı nikah ile bu davayı sonlandırdığına dair iʻlâmdır.(22 Eylül 1837)

(38)

Belge 37 / Sayfa 5: Kütahya’da Maʻruf Mahallesi’nde Mehmet Kızı Şerife’nin iki oda bir havludan oluşan mülkünün Horosan ahalisinde olan Hacı Musa’ya vekalet yolu ile şahitler huzurunda sattığina dair şerʻi hüccettir.(17 Ağustos 1253)

Belge 38 / Sayfa 5: Kütahya Virancık’a bağlı Afşar Köyü’nde Kurt oğlu Hacı Mehmed oğlu el-Hac Ahmed babasından kendisine kalan toprağı haksız yere tasarruf eden Koca Hüseyin’i dava eder ve Kara Hüseyin bu toprakları arz üzere temessükle kendisine işlemek için verildiğini söylese de mahkemece bu red edildiğine dair iʻlâm-ı şerʻiyyedir.(22 Eylül 1837)

Belge 39 / Sayfa 5: Kütahya’da Meydan Mahallesi’nde ikâme eden Mehmet kızı Şerife Mustafa oğlu Derviş Mehmet ile evlenir ve Şerife’nin eski kocasından olan üç aylık, üç yaşinda ve altı yaşindaki çocuklarin bakımı için nafaka ve kisve taleb ettiğine dâir hüccettir.(18 Eylül 1837)

Belge 40 / Sayfa 5: Kütahya’da Sultanbağı Mahallesi’nde bulunan İbrahim kızı Emine ile Durgutlar Köylü Alemdar oğlu Mustafa bin Hüseyin evlenince üç yaşindaki çocuğun bakımı için önceki babasından nafaka ve kisve taleb edildiğine dair hüccet-i şerʻiyyedir.(19 Ey/ Sayfa 5lül 1837)

Belge 41 / Sayfa 5: Varan Ahalisinden olan Bacılı oğlu Aliş ibni Ahmed sürekçi Ali Ağa’ya beygir satmıştır ve buna Saʻatçı Osman Ağa el-Hac Ömer kefil olmuştur. Ali ağa vefat edince beygir parasinı Osman Ağa’dan taleb edildiğnie dâir mahkeme hüccetidir.(13 Ağustos 1837)

Belge 42 / Sayfa 5: Kütahya’da Saray Mahallesi’nde Hasan kızı İsmihân kendine bakmakdan aciz olmuş ve bunamıştır. Bu duruma vakıf bazı kişilerinin barlarıyla İsmihân’ın malından yevmiye karşılanmak suretiyle hizmetçi tutulduğuna dair hüccet-i şerʻi yedir.(17 Ağustos 1837)

Belge 43/ Sayfa 5: Kütahya’da Saray Mahallesinde oturan İsmihân hatun bir miktar arazi ve bir odalı, havlusu ve ahurlu mülkünü Hacı ali oğlu es-Seyyid Hasan ibni el-Hac Ali’ye sattığina dair mahkeme hüccetidir.(17 Ağustos 1837)

Belge 44/ Sayfa 5: Kütahya’da Maʻruf Mahallesinde oturan Ahmet oğlu Hüseyin Domaniç dağinda vefat eder öldüğü zaman yanında değerli eşyası bulanan müteveffanın karısı, annesi, kardeşleri bir arzuhal ile eşyaların kendisine teslim edilmesini isterler ve bunun üzerine Çukurca – Domaniç Köyü’nde bulanan eşyaların değeri iki yüz gurûş olup taraflara teslim edildiğine dair tereke’dir.(14 Ağustos 1837)

(39)

Belge 45 / Sayfa 6: Kütahya’da Şehreküstü Mahallesi’nde Ahmed oğlu Mahmud, kassab el-Hac Ali’ye dava açar. Dava da Etraf-ı Şehr nahiyesine tabi Ağaç Köyü’nde babasından kendisine intikal eden 40 dönüm kadar toprağı Kassab Ali’nin haksız yere işlediğini söyler. Kassab Ali arz üzerine bu toprağı işlediğini söylesede mahkeme Kasab Ali’yi menʻ ettiğine dair Hüccet-i şerʻi yyedir.(13 Ağustos 1837)

Belge 46/ Sayfa 6 : Kütahya’da Hacı İbrahim Mahallesi’nde Bekir oğlu Hasan Ağa’nın vefatıyla miras taksimatı için mahkemeye başvurulur ve mahkemece müteveffanın hanımı Şerifeye, kızların Ümmügülsüm ve Hadice’ye ve kardaşı Halil, Abdulaziz ve Osman’a hüccet-i şerʻi yye ile taksim edildiğini gösterir tereke defteridir.(21 Ağustos 1837)

Belge 47 / Sayfa 6 : Kütahya’da Kala-ı Bala Mahallesinde Şerife binti İsmail hatun bağ ve bahçesini vekili vasıtasıyla vakıf eder. Hüccet suretinde vakfiye kaydıdır.(12 Eylül 1837)

Belge 48 / Sayfa 6: Eğrigöz Kazâsı’na tabi Şeyhler Köylü olan Süleyman oğlu Mehmed, Kütahya’da Germiyen zâde Ali Ağanın yanında mukim olarak çalışmaktadır. Vefat edince Şeyhler Köyündeki tarlalarinı Mustafa Ağa haksız yere işgal ettiğinden müteveffanın abisi şikayet eder. Mustafa Ağa cevabinda müteveffanın sağ iken toprakları tasarruf etmesine arzina karşılık izin ile verdiğini söyler bunun üzerine mahkeme Mustafa ağayı haklı bulduğuna dair hüccettir.(4 Ağustos 1837)

Belge 49 / Sayfa 7: Kütahya’da Hacı Kebir Köyünde olan İbrahim kızı Ayşe mahkemeye müracaat iderek hılaf üzere birlikte yaşadığı Abdulcelil’den nafaka ve mehir hakkı olmadığindan öküz, tahıl, araba gibi eşya ve sairenin kıymetlerinden kendi zimmetine geçirilmesini taleb ettiğine dair hüccetdir.(3 Eylül 1837)

Belge 50 / Sayfa 7: Kütahya’da Dibek Mahallesinde oturan seyyid Süleyman bin Ali Altuntaş’ta bulunan tımarları için kardeşiyle anlaşmazlığa düşer mahkemeye giderler. Mahkeme aralarında hüsn-ü imtinac olması için tenbih eder arzuhal ve iʻlâm-ı şerʻi dir.(6 Eylül 1837)

Belge 51 / Sayfa 7: Kütahya’da Bölücek Mahallesinde oturan Çukadar oğlu Ömer Efendi ibni Himmet arzuhalde Kasab Hacı Ali’yi mahkemeye şikayet eder şikayetinde Etraf-ı Şehr nahiyesinde birkaç mahalde yaklaşık 40 dönüm kadar tarlası olub kasab Hacı Ali’nin haksız yere toprağı işlediğini söyler. Hacı Ali bu toprakları arz ile işlediğini ve mahsulatın öşrünü verdiğini söyler ve sahitler huzurunda tasdik ettirir ve mahkeme Kasab Hacı Ali’yi haklı bulduğnua dair iʻlâmdır.(8 Eylül 1837)

(40)

Belge 52 / Sayfa 7: Kütahya’da Börekçiler Mahallesi’nde sakin Mevlevi Tarikatindan Derviş Mustafa bin Abdurrahman ile aynı mahalleden Derviş Abdurrahman bin Hüseyin’den hududları belli olan eve 150 gurûşa satin alır parasinı aldığına dair satış hüccetidir.(21 Ağustos 1837)

Belge 53 / Sayfa 7: Kütahya’da Servi Mahallesi’nde sakin Asakir-i Mansure suvârilerinden olan Halil oğlu İbrahim Doğan köyünden Hızarcı oğulları Halil, Yakub ve Ali’yi mahkemeye şikayet eder. Şikayetinde Kargin Köyü’ndeki tımarında bu şahısların 8 seneden beri sığır, koyun ve keçi otlattıklarını söyler ve sekiz yüz (800) guruş taleb eder. Halil, Yakub ve Ali ise 8 yılın sadece 2 yılinı otlattıklarını kabul edib 6 senesini tımarın müsteriklerinden izin ile kullandıklarını söylerler. Bunun üzerine taraflar. 50 gurûşa anlaştıklarına dair hüccetdir.(3 Ağustos 1837)

Belge 54/ Sayfa 7 : Kütahya’da Ahi Mustafa Mahallesi süklanıdan Katrcı Ozan oğlu Ali bin Mustafa Börekçiler Mahallesi’nden Tahir Ağa’nın zevcesi Ali kızı Ayşe ile Ağaç köyünde arsası vakıf binası mülk olan mülkiyetin alım – satımı ile aralarinda anlaşmazlık olduğuna dair mahkemece haklaştırma yaptığına dair hüccetdir(7 Ağustos 1837)

Belge 55 / Sayfa 7: Kütahya’da Ahi Mustafa mahallesi süklarindan Katırcı Ozan oğlu ali bin Mustafa Börekçiler mahallesinde Tahır Ağa’nın zevcesi Ali kızı Ayşe ile Ağaç Köyü’nde arsası vakf binası mülk olan mülkiyetin alım – satımı ile aralarinda anlaşmazlık olduğuna dair mahkemece haklaştırma yaptığı hüccetdir.(14 Ağustos 1837)

Belge 56 / Sayfa 8: Kütahya’da Etraf-ı Şehr Nahiyesi’ne tabi Okçu Köyü’nde vefat eden Derviş oğlu Osman bin Mehmed’in çocuklarına miraslarını çocuklar büyüyünceye (reşid) kadar anneleri çocuklara bakmak suretiyle nafaka ve kisve ve ihtiyaçları içün çocuklara kalan maldan çocuklara 45 pâre talep edildiğine dair mahkeme hüccetidir.(19 Ağustos 1837)

Belge 57 / Sayfa 8: Kütahya’da Şeyhlü Kazâsi’nda Molla Hüseyin bin İbrahim, Koca oğlu Mustafa bin Mehmed’i hududlari belli olan yaklaşık 1 dönüm kadar bağını ve çayını haksız yere işgal ettiği için mahkemeye arzuhal ile sunulan hüccet şerʻiyyedir.(13 Eylül 1837)

Belge 58 / Sayfa 8: Kütahya’da Kala-ı Bala Mahallesi’ne sakin pak Ali ibn-i el-Hac Mahmud’un veraseti karısı Ayşe ve kızları semrimah, Ümmü Gülsüm ve Akile ve

Referanslar

Benzer Belgeler

Medine-i Ayıntab‟da Cevizlice Mahallesi ahâlisinden iken bundan „akdem fevt olan Es Seyyid Arab Çelebi ibni Hasan‟ın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkeleri Hanım binti

Develü Kazası’nın nefsi Develü mahallâtından Yedek Mahallesi’nde sakin zatı Everek Kasabası mahallâtından Cami-i Cedid Mahallesi ahalisinden Mehmed Efendi ibn Ömer Efendi

Oldur ki Kasaba-yı Ayntab Mahallatı’ndan Yahni Mahallesi’nden bundan akdem fevt olan Hacı Ümrȃn’ın Osman ve Mehmed ve Ali nȃm yetimlerine vasȋ nasb olan

Medine-i Ayntab’da Mestancı mahallesi ahâlisinden iken bundan akdem fevt olan Muhsin-zâde Ahmed Ağa el-Hâc Ahmed Ağanın verâseti zevce-i menkuhe-i metrukesi

Medîne-i Ayıntab‟da Tarla-yı Cedîd Mahallesinde sâkin iken bundan akdem fevt olan El Hac Ömer bin Halil ÇavuĢun sülbi kebîr oğulları Ali ve Yasin ve cüssesinin

Osmanlı tarihinin en önemli arşiv kaynaklarından bir tanesi de Şer'iyye Sicilleridir. Ait oldukları dönem ve yer hakkında oldukça önemli bilgiler veren Şer'iye

Medîne-i Kayseriyye'de Hasbek Mahallesi sükkânından iken bundan akdem fevt olan Ali bin İbrahim’in verâseti zevce-i metrûkesi Rukiye binti el-Hac İsmail ile sulbî

Medine-i Kayseriyye’de Kalenderhane Mahallesi sükkânından iken bundan akdem fevt olan el-Hâc Mustafa ibn-i Ali nâm kimesnenin veraseti zevce-i metrûkesi Şerife Ayşe