• Sonuç bulunamadı

105 numaralı Sivas Şer`iyye sicili (H.1306-1314/m.1888-1896) transkripsiyon ve değerlendirme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "105 numaralı Sivas Şer`iyye sicili (H.1306-1314/m.1888-1896) transkripsiyon ve değerlendirme"

Copied!
655
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YENİÇAĞ BİLİM DALI

105 NUMARALI SİVAS ŞER’İYYE SİCİLİ’NİN ( H. 1306-1314 / M.1888-1896 )

TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRMESİ

Hazırlayan Asiye KARAHAN

Danışman Prof.Dr. Özen TOK

Yüksek Lisans Tezi

HAZİRAN 2019 KAYSERİ

(2)

TARİH ANABİLİM DALI YENİÇAĞ BİLİM DALI

105 NUMARALI SİVAS ŞER’İYYE SİCİLİ’NİN ( H. 1306-1314 / M.1888-1896 )

TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRMESİ

Hazırlayan Asiye KARAHAN

Danışman Prof.Dr. Özen TOK

Yüksek Lisans Tezi

HAZİRAN 2019 KAYSERİ

(3)

Bu çalışmadaki tüm bilgilerin, akademik ve etik kurallara uygun bir şekilde elde edildiğini beyan ederim. Aynı zamanda bu kural ve davranışların gerektirdiği gibi, bu çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve referans gösterdiğimi belirtirim.

(4)

YÖNERGEYE UYGUNLUK SAYFASI

“105 Numaralı Sivas Şer’iyye Sicili (H.1306-1314 M.1888-1896) Transkripsiyon ve Değerlendirme’’ adlı Yüksek Lisans tezi, Erciyes Üniversitesi Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak hazırlanmıştır.

(5)
(6)

ÖNSÖZ

Sosyal tarihçilerin en önemli başvuru kaynaklarından olan Şer’iyye Sicilleri Osmanlı toplumunu anlamak için önemli bilgiler içermektedir. Bu bilgiler ışığında, bir toplumun aile hayatı, ekonomik durumu ve kültürel yapısı hakkında bilgilere ulaşılmaktadır.

Bu çalışmada, Osmanlı Devleti’nin Türk milletinin hukuki, sosyal, kültürel ve şehir hayatını anlamak için, tarihi belgeler içinde en zengin ve güvenilir olan Şer’iyye Sicilini’nin incelenmesi bir gereklilik hâline gelmiştir. Bu bakımdan Osmanlı şehir hayatının bir parçası olan Sivas ile çalışmalar yapılmış olmasına rağmen, Sivas’a bağlı Gürün ile ilgili çok fazla çalışmamanın olması üzerine 105 Numaralı Sivas Şer’iyye Sicili çalışılmıştır.

Tez, üç bölümden oluşmaktadır. Giriş’te Sivas ili ve Gürün hakında bilgi verildikten sonra, ikinci bölümde metin transkripsiyonu verilmiştir. Üçüncü bölümde ise değerlendirme yapılmıştır. Ekler kısmına da Şer’iyye Sicili’nin fotokopisi eklenmiştir.

Çalışmanın temel kaynağı olan Sivas Şer’iyye Sicilleri ile Osmanlı şehir tarihçiliğine idari, sosyal, ekonomik, kültürel, dinî boyutta katkı sağlayacak bilgilere ulaşılmıştır. Bunlar içerisinde en önemlisi, Osmanlı Devleti tarafından ihtiyaçlar doğrultusunda yayımlanan, ama Osmanlı halkı tarafından yaygın olarak bilinmeyen tebligatların olmasıdır.

Gürün, sosyal açıdan da farklı toplulukların yaşadığı bir ilçe görünümünde olup özellikle de Gayrimüslim nüfusun yoğun olduğunu, Osmanlıdaki ‘Millet-i Sadıka’

tabirine uygun yaşantılarının olduğu belgelerden takip etmek mümkün olmaktadır.

Ekonomik yapılarında ise tarım, hayvancılık ve ticaretin yapıldığı görülmektedir. Ayrıca Batıdaki gelişmeleri de bir Anadolu kasabası olmasına rağmen yakından takip ettikleri kullandıkları eşyalardan açıklanabilir.

.

(7)

v Bu çalışmanın başından sonuna kadar, akademik anlamda bana destek veren saygıdeğer danışman hocam Prof. Dr. Özen TOK’a teşekkür ederim.

Asiye KARAHAN Kayseri 2019

(8)

105 NUMARALI SİVAS ŞER’İYYE SİCİLİ (H.1306-1314/M.1888-1896) TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRME

Asiye KARAHAN

Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Haziran 2019

Danışman: Prof. Dr. Özen TOK ÖZET

Çalışmamızda, H.1306-1314/M.1888-1896 yıllarını içeren 105 Numaralı Sivas Şer’iyye Sicili, incelenmiştir. Osmanlı tarihinde önemli bir yeri olan Şer’iyye sicilerinden Sivas Şer’iyye Sicili, 100 sayfa olup, 300 adet belge hâlindedir. Belgeler, konulara göre tasnif edildikten sonra, transkribe edilerek günümüz alfabesine çevrilmiş olup, belli bir düzen ile belgeler değerlendirilmiştir.

Tez, giriş ve sonuç hariç üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, Şer῾iyye Sicillerindeki; hukuki olaylar, kadıların verdikleri kararlar ile çeşitli kayıtlar hakkında bilgi verilmektedir. Bu kayıtlarda, toplumda yaşanan sorunlar ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Şer’iyye Sicilleri; evlenme, boşanma, nafaka, vekâlet, senet, vakfiye kayıtları, arazi anlaşmazlığı, alacak verecek, atama ve tayin işlemleri hakkında birçok belge içermektedir.

Birinci bölümde; kadı, yardımcları, Sivas ve Gürün hakkında bilgi verilmiştir.

İkinci kısımda ise belgelerin özetleri yapılmıştır. Üçüncü kısımda belge transkribe ile yapılan, metin transkripsiyonu bu bölümde verilmiştir. Dördüncü bölümde belgeler idari, iktisadi ve sosyal açıdan değerlendirilmiştir.

Sonuç kısmında, belgelerin incelenmesi ile ortaya çıkan neticeler, genel olarak değerlendirilmiş olup önemli tespitlerde bulunulmuştur. Bunların arasında, Gürün’ün sosyal yapısında toplumdaki diğer kişilerle karşılaştırıldığında, unvanlı kişilerin sayıca fazla oldukları görülmektedir. Müslim ve gayrimüslimler hoşgörü ortamında birlikte yaşamaktadırlar. Osmanlı toplumunda olduğu gibi Gürün’de, çok eşlilik yaygın değildir. Boşanmada ise kocanın kadına göre daha fazla yetkiye sahip olduğu görülmektedir. Miras konusunda, kadınların erkeklere oranla daha az paya sahip olduğu, mirasçısı olmayanların mallarının Beytü’l-mâl veya Darü’l-eytam gibi kurumlara bırakıldığı tespit edilmiştir.

Anahtar kelimeler: Şer'iyye Sicilleri, Kadı, Mahkeme, Sivas, Gürün

(9)

TRANSCRIPTION AND DISCUSSION Asiye KAHRAMAN

Erciyes University, Institute of Social Sciences Master Thesis June 2019 Advisor: Dr. Özen TOK

ABSTRACT

In our study, the Gürün Şer’iyye Registry Number 105, which contains records regarding H.1306-1314 / G.1888-1896 years, has been examined. Gürün Şer’iyye Registry, one of the Şer’iyye records, which has an important place in the Ottoman history, contains 300 documents. After the documents were classified according to the subjects, they were translated into the nowadays alphabet by transcription technique and then, with a certain order the documents were evaluated and discussed.

This thesis consists of introduction, conclusion and three chapters. In the introductory part legal events, the decisions made by the kadi (qadi) and various records from Şer’iyye Registry are given. These records contain information about the different problems in society. Şer’iyye Registry includes many different documents regarding marriages, divorces, alimonies, vouchers power of attorney, foundation records, land disputes, receivables and assignment processes.

In Chapter 1 information about Kadi, his assistants, Sivas and Gürün is provided. Chapter 2 deals with summaries of documents. In Chapter 3 the transcription of the text done by the document transcription technique is presented. In Chapter 4 documents are evaluated in terms of administrative, economic and social aspects.

In the conclusion part, the results of the examination of the documents were evaluated in general and important determinations were made. Among these, it has been seen that there are a large number of titled people in the social structure of Gürün. It also has been seen that Muslim and non-Muslims live in a climate of tolerance. As in the Ottoman society, polygamy is not common in Gürün as well, but in divorce procedures the husband has more authority than women. It has been also determined that women have less share in terms of inheritance than the men, and that the goods of non-heirs are left to such donation institutions such as Beytü’l-mâl or Darü’l-eytam.

Key Words: Şer'iyye Records , Kadi, Court, Sivas, Gürün

(10)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK ... i

YÖNERGEYE UYGUNLUK SAYFASI... ii

ONAY:... iii

ÖNSÖZ ... iv

ÖZET ... vi

ABSTRACT ... vii

İÇİNDEKİLER ... viii

KISALTMALAR ... xi

TABLO VE GRAFİK LİSTESİ ... xii

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ ... 1

GENEL OLARAK ŞER’İYYE SİCİLLERİ ... 1

1.1.Şer’iyye Sicillerinin Önemi ... 1

ŞER’İYYE MAHKEMELERİNDEKİ GÖREVLİLER ... 1

2.1.Kadı ... 1

2.2. Kassâm ... 2

2.3. Kassâm Yardımcıları ... 2

2.4. Muhzır ... 3

2.5. Çavuş ... 3

2.6.Mübaşirler ... 3

2.7 . Katip ve Hademeler ... 3

SİVAS ŞEHRİNİN TARİHÇESİ ... 3

3.1. Sivas’ın İdari ve Fiziki Durumu ... 3

(11)

3.3. Gürün Şer’iyye Sicilleri ... 9

3.4. 105 Numaralı Defterin Tanıtımı ... 10

3.5. Araştırmanın Konusu ve Önemi ... 10

3.6.Materyal ve Yöntem ... 11

İKİNCİ BÖLÜM 2.1 BELGELERİN ÖZETLERİ ... 13

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3.1.TRANSKRİPSİYON ... 70

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BELGELERİN DEĞERLENDİRME ... 486

4.1.1 Ailenin Oluşumu ... 486

4.1.1.Nişan ... 486

4.1.2.Evliliğe Rıza ve Nikâh ... 488

4.1.3.Mihir ... 488

4.1.4.Boşanma ... 491

4.1.5. Nafaka ... 493

4.1.6. Eş ve Çocuk Sayıları ... 494

4.2.HUKUKİ KONULAR ... 504

4.2.1.Mirâs ve Gaip ... 504

4.2.2.Vasi ve Vekil Tayini ... 505

4.2.3.Diğer Aile Fertleri... 505

4.2.4.Köleler ... 505

(12)

4.3.SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI ... 509

4.3.1.Unvan Sahipleri ve Statüleri... 509

4.3.2. Müslim ve Gayrimüslim İlişkisi ... 510

4.3.3. KÜLTÜREL UNSURLAR ... 510

4.3.3.1..Ev ... 511

4.3.3.2. Bağlar ... 513

4.3.3.3.Ev ve Mutfak Eşyası ... 513

4.3.4.DİĞER EV EŞYALARI ... 515

4.3.4.1.Giyim Kuşam ... 515

4.4.İKTİSADİ DURUM ... 516

4.1.1.Alacak Verecek Meselesi ... 516

4.4.2.Hububat ve Hayvancılık ... 521

4.4.3.Para ………...……..522

4.4.4.Vakıf ve Hayrat ... 522

SONUÇ ... 524

BİBLİYOGRAFYA ... 527

EKLER ... 533

EK-1 FOTOKOPİ BELGELER ... 533 ÖZGEÇMİŞ

(13)

M :Miladi H :Hicri

OTAM : Osmanlı Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi C :Cilt

No :Belge No Haz :Hazırlayan

TTK :Türk Tarih Kurumu s :Sayfa

S :Sayı

S.Ş.S :Sivas Şer’iyye Sicili a.g.e :adı geçen eser a.g.m :adı geçen makale

DİA :Diyanet İslam Ansiklopedisi

(14)

TABLO VE GRAFİK LİSTESİ

Grafik I.Belgelerin Müslim ve Gayrimüslim Açısından Tasnifi………500

Tablo.II.Gürün Yerleşim Birimleri Mahalleler………..500

Tablo.III.Gürün Yerleşim Birimleri ………...500

Tablo IV.Kaza, Sancak ve Nahiyeler……….500

Tablo V. Mihr Miktarları………....500

Tablo VI.Boşanma Davaları………501

Tablo VII.Terekede Adı Geçen Varisler……….501

Tablo VIII.Belgelerdeki Çocuk ve Eş Sayıları………508

Grafik IX. Ekonomik Tabakalaşma………508

Grafik X.Müslim ve Gayrimüslim Tereke Oranları………530

Tablo XI.Terekedeki Gider Oranları………....530

Tablo XII.Tereke Sahiplerinin Sosyal Durumları………531

Tablo XII.Alcak Verecek Meselesi………534

(15)

Tez İçindeki Belgelerinin Türlerine Göre Tasnifi

Belge Türü Belge Numaraları

İ’lâm 12,13,14,19,21,22,23,24,25,34,36,37,39,40,41,44,49,54,55,66,69,75,76,77,78, 83,86,90,92,95,99,102,107,113,116,117,118,119,120,132,133,136,143,147,15 3

Hüccet 1,3,4,6,7,8,9,10,12, 13, 14, 17,18,19, 21, 22, 23, 24, 25,28,31, 34, 36, 37, 39, 40, 41, 42, 44, 45, 46, 47, 49, 50, 51, 52, 54,55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63 64, 65, 68, 69, 70, 71 , 73, 74 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 84, 85, 86, 87, 90, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 99, 100, 101,102,103, 104, 106, 107, 109, 110, 111, 112, 113, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 124, 125, 126,127, 128, 130,131 132, 133, 134,135, 136,137,138,139,140,141, 143, 147, 153,

Buyrudu 39, 66, 69, 119

Tez İçindeki Belgelerin Konularına Göre Tasnifi

Konular Belge Numaraları

Tereke/Miras 1, 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 14, 17,18, 19, 28, 31, 36, 37, 40, 42, 45, 46, 47, 49, 50 52, 54, 55, 57, 58, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 68, 69, 70 71, 73,74 75,78, 79, 80, 81, 84, 85, 87, 90, 93, 94, 95, 96, 97, 99 , 100, 101 102,103, 106, 104, 110, 111,112,114,115, 116, 118, 119, 121 122, 124, 125, 126, 127, 128, 131, 132,133, 134,135,136,137,138,139,140,141,143,144,148,149,151,152,153,154,155,158, 164,166,243

Tazminat 41, 57

Kayyum 102

Emlâk/ satış 13, 61,126, 72, 32,112

Alacak Verecek 1,2,3,6,9,11,13,18,20,22,23,24,25,27,30,31,32,33, 34, 35, 36,38, 39, 43, 44, 46,49,50,52, 53, 54,56, 58, 59, 60, 62,63, 64, 67, 69,70,71, 72, 75, 76, 83, 84, 85,88,89, 91,92,93,94,96,100, 98, 103,105, 107,108, 109,110,112, 113, 116,117,118,120,121,123,130,132,135,136,138,139,141,144,145,146,147,148, 153, 156, 157, 159,162, 163,165,

(16)

Vakıf 25, 92, 6, 83, 92,95,136

Nikâh 5,6,26,67,80, 86,98,109,120,142,149,150,167

Boşanma 106, 38

Mihr 42, 41,163

Nafaka 54, 55, 83, 106, 29, 33, 55, 82, 137, 139

İtiraz 1, 5, 6,11, 13, 14, 22, 23, 27,28, 32, 35,37, 45, 46, 48, 68, 82,145,146,161

Arz Talebi 25, 55,83

Vasi Tayini 2,4,6, 8, 14, 16, 20, 21, 24,28,29,30,36, 40,53,54,55, 56,58, 60,61,68, 62, 66, 68, 69, 76, 78, 80, 94, 95, 114,115, 116, 128, 133, 149,153, 161

Köle 74, 116

Arazi kavgası 27

Konular Belge Adedi Yüzde

Müslimlerle İlgili 230 % 76,6

Gayrimüslimlerle İlgili 62 % 20,7

Müslim Gayrimüslim Arasında 8 % 2,7

Toplam 300 %100

(17)

%20,7

%76,6

%2,7

Gayrimüslim Müslim

Müslim -Gayrimüslim

(18)

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ

GENEL OLARAK ŞER’İYYE SİCİLLERİ 1.1.Şer’iyye Sicillerinin Önemi

Şer’iyye Mahkemeleri, kadıların şer’i hükümlere göre yargılama yaptıkları mahkemelerdir.1

Osmanlı Devleti’nde, merkezde ve taşrada her tabakadan insanlar arasındaki ilişkilere dair kayıtları içeren bu defterler, Osmanlı Devleti’ndeki aile, toplum, ekonomi ve hukuk gibi birçok alanının aydınlatılması için en önemli kaynaklardır.2

Şer’iyye Mahkemeleri, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’ın ilanına kadar asli mahkemeler olarak görev yapmış olup; hukuki, cezai, idari, askerî, mali gibi birçok alanda davaya bakmıştır.3 Tanzimat’a kadar tek hakimli görev yapan Şer’iyye Mahkemeleri, bu dönemde görev alanları daralınca, yetkilerini hukuk ve ceza davalarına bakan tapu hakimli tek dereceli Nizamiye Mahkemelerine devretmiştir.4

Osmanlı hukuku hakkında en önemli delil, Şer’iyye Mahkemelerince tutulan ve bize kadar intikal eden Şer’iyye Sicilleri’dir.5

ŞER’İYYE MAHKEMELERİNDEKİ GÖREVLİLER 2.1.Kadı

Arapça’da kaza (kadâ) kökünden ism-i fâil olan kadı 6 insanlar arasındaki sorunları İslam hukukuna göre çözümleyen kişidir. Osmanlı adalet düzenin temelini kadılar, oluşturmaktadır. Kadı, sadece bir yargıç değil; noter ve aynı zamanda bir mülki amirdir.7

1 Ahmet AKGÜNDÜZ, ‘Şer’iyye Sicilleri‘ DİA, Cilt, I, İstanbul 1998, s.76.

2 Ali AKYILDIZ, ‘Şer’iye Sicilleri’ DİA, Cilt, VIII, İstanbul 1998, s. 7.

3 Muhammet CEYLAN, ’Tanzimat Dönemi Sonrası Şer’iyye Sicil Defterinin Muhteva ve Diplomatik Açıdan Tahlili’, OTAM, 29 Bahar 2011, s. 52

4 Muhammet CEYLAN, a,g,e, dergiler. Ankara .edu.tr/dergiler /19/1682/1793 pdf, saat, 15:00, s. 56.

5 Ahmet AKGÜNDÜZ, ’Osmanlı Kanunnameleri’ Türkler Ansiklopedisi, Cilt, X, Ankara 2002, s.56.

6Fahrettin ATAR, “Kadı”, DİA, Cilt, XXIV, İstanbul 2001, s. 66.

7İlber ORTAYLI, “Osmanlı Devleti’nde Kadı”, DİA, Cilt, XXIV, İstanbul 2001, s. 69.

(19)

mirasın mahkemeye intikali ve varislerin talebi neticesinde miras paylaşımını gerçekleştiren kişidir. İslam hukukuna göre vâris, terekede hak sahibi olan kimsedir.

İslam, miras hukukuna göre mirasçı olmanın şartları şu şekildedir: Ya, kan hısımlığı ya da evlilik şeklinde 8 olmaktadır.

Terekede ele alınan konulardan birisi de malların fiyatlandırılmasıdır.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki terekelerdeki fiyatlar, iki şekilde ortaya çıkmaktadır: İlki kadı’ya bağlı yetkili bilirkişiler (ehl-i hibre) olarak görev yapanların mallara biçtiği itibari rakamlarla oluşanlardır. İkincisi ise eşyaların satılmasıyla oluşanlardır. Ancak satış çok sık görülen bir durum değildir. Çoğunlukla vârisi olmayanlar da veya çocukların payına düşen eşyalarda anlaşmazlık olunca uygulanmaktadır. Bu zamanlarda ilk olarak “dellâliye” vergisinin kaydedilip kaydedilmediğine bakılmaktadır.

2.2. Kassâm

Kassâm, vefat eden kimsenin terekelerini taksim eden şer’i memurdur.9 İslam tarihinde kassâmlık VII. yüzyıldan itibaren mevcuttur. Osmanlıda kassâmlık, askerî ve reaya olmak üzere iki gruba ayrılır: Birincisi, yönetici zümreye mensup kişileri miraslarını kâzâsker adına varisler arasında taksim eden askerî kassâm, ikincisi reayanın terekesini vilâyet ve sancak kadıları adına varisler arasında paylaştıran şehir kassâmlarıdır.10 Kassâmların olmadığı yerde ise naipler görev alırdı.11

Askerî dışında olan (reaya) terekeleri ise Şer’iyye Mahkemeleri’nde bulunan kassâmlar tarafından taksim edilirdi.

2.3. Kassâm Yardımcıları

Kassâmların, vefat eden şahısların terekelerini tespit ve taksim etmek için göreve çıktıklarında, kendilerine yardımcı olan elemanları bulunurdu. Bunlar; tereke defterini kaydeden kâtip, muhzır, çûhadar, hizmetçi, miras mallarına değer biçen

8 Hamza AKTAN, Mukayeseli İslâm Hukuku, İstanbul 1991, s. 63.

9 İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, TTK. Basımevi, Ankara 1988, s.

121.

10 Sait ÖZTÜRK, ‘Kasâm’, DİA., Cilt, XXIV, İstanbul 2001, s.579.

11 Abdullah DEMİR, TürkHukuk Tarihi, İstanbul 2011, s. 204.

(20)

bilirkişi terekeye gözcülük eden malların piyasa değerini iyi bilen dellâliye gibi yardımcılardır. 12

2.4. Muhzır

Sözlük anlamı ‘huzura getiren’ demek olan muhzır,13 davacı ve davalıları mahkemeye çağıran ve gereği hâlinde bugünkü emniyetin ve savcının bazı görevlerini yerine getiren memur demektir.14

2.5. Çavuş

Çavuş, borçlunun mallarını satarak borcunun ödenmesi, borçlunun inat etmesi üzerine gerekirse mahkeme kararıyla hapisle cezalandırılmasına, hukuken kesinleşen kararın nakti ve bedeni infazını yerine getiren kişidir.15

2.6.Mübaşirler

Osmanlı adliye teşkilatında, mahkemelerde celp ve tebliğ işlerinde görevli olan memurdur.16

2.7 . Katip ve Hademeler

Katip, tarafların iddia ve savunmalarını ve şahitlerin beyanlarını doğru olarak zapta geçiren kişidir. Hademe, ise mahkeme işlerinde evrakların getirilmesi17 ile görevli olup defter tanzimi gibi işler sonucunda ücret alan kişidir. 18

SİVAS ŞEHRİNİN TARİHÇESİ

3.1. Sivas’ın İdari ve Fiziki Durumu

Sivas, bugün İç Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Kızılırmak Bölümü’nde yer alır.19 Denizden oldukça uzak Meraküm yaylası üzerinde yaklaşık 1275 metre yüksekliktedir.20 Burada, Hitit yerleşiminin bulunduğu iyi bilinmekle beraber şehir ismini, Roma imparatoru Sebastteian’dan alır. Kaynaklarda adıyla ilgili farklı rivayetler

12 Ahmet AKGÜNDÜZ, Şer’iyye Sicilleri, a.g.e,s, 37.

13 Ahmet AKGÜNDÜZ, ‘Şer’iyye Sicilleri’, DİA, Cilt I, İstanbul 1988, s.72.

14 Ahmet AKGÜNDÜZ, Şer’iyye Sicilleri, a.g.e, s,37.

15 Amet AKGÜNDÜZ, Şer’iyye Sicilleri, a.g.e, s,37.

16 Ahmet AKGÜNDÜZ, Şer’iyye Sicilleri, a.g.e, s,37.

17 Ahmet AKGÜNDÜZ, Şer’iyye Sicilleri, a.g.e, s. 37.

18 Ahmet AKGÜNDÜZ, Şer’iyye Sicilleri, a.g.e,s, 37.

19 Gülpınar AKBULUT, ‘Sivas Şehri’nin Tarihi Coğrafyası’, İnönü Üniversitesi, C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2009, Cilt: 35, Sayı: 2. s.212.

20 Ömer DEMİREL, Osmanlı Vakıf Şehir İlişkisine Bir Örnek: Sivas Şehir Hayatında Vakıfların Rolü, Ankara 2000, s. 9.

(21)

ettirerek Roma kralı Augostus’a, bağlılık nişanesi olarak ‘Sebestela’ adını vermiştir. 21 Sebast, kelimesi eski Yunan dilinde ‘Augostos Şehri ‘anlamına gelir. Kelime daha sonra Sebastos, Selçuklular devrinde Sevaste, Anadolu Selçuklular devrinde ise Sivas şekline dönüşmüştür. Şehrin ne zaman nereye kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak, ilk yerleşim yerinin bugünkü 4 Eylül Parkı olan koni biçimindeki tepelik olduğu belirtilir. Burası 30 metre yükseklikte olup ilk yerleşme, Hititler dönemine kadar iner. Bölge, tarihî yol güzergâhında yer aldığından önemli bir yerleşme özelliği kazanmıştır. İlk çağda Kral yolu buradan geçmektedir,22 ardından Romalılar aynı güzergâhı kullandılar. Burası sadece ticaret değil, askerî bir yol konumundaydı. Bizanslılarda bu yolu kullanıma açık tuttular. Roma döneminde Sivas, şehirleşmeye başlamıştır. Sasani ve Roma arasında sürekli el değiştirmiştir.

Emeviler ve Abbasiler zamanında gerçekleştirilen Anadolu seferlerinde Sivas, Müslümanlar tarafından ele geçirilse de burada hâkimiyet kalıcı olmamıştır. Malazgirt Zaferi’nin ardından da Emir Danişmend, şehri ele geçirmiştir. Bazı araştırmalarda 1076-1077 de bölgenin tamamının alındığı Sivas’ın ise 1080’de fetih edildiği belirtilir.

Sivas, bundan sonra Anadolu Selçuklu hükümdarı II.Kılıçarslan tarafından Konya ile birlikte başşehir yapılıncaya kadar Danişmendliler’in yönetiminde kalmıştır. II.

Kılıçarslanın topraklarını 11 oğlu arasında paylaştırmasının ardından Sivas, sırayla Kubbeddin Melikşah, II.Süleyman Şah, II.İzzeddin Keykavus tarafından yönetilmiştir.23 Moğollar’ın istilâsı karşısında Alâaddin Keykûbad 24 zamanında şehrin surları yeniden onarılmıştır. 1243 Kösedağ bozgunu ile Baycu Noyan tarafından ele geçirilen Sivas, böylece İlhanlı hâkimiyeti altına girmiştir. 1243’te İlhanlı hakimiyetindeki Sivas, siyasi sıkıntılara rağmen imar faaliyetleri ile fiziki açıdan gelişme gösterdiği gibi ekonomik olarak da zenginleşmiştir. Şehrin simgesi olarak medreseler bu döneminde inşa edilmiştir. Şehrin günümüze kadar gelebilen en eski eseri şu ana kadar bazı araştırmacıların Danişmendli eseri olarak nitelendirdikleri, Ulu Camii’dir. Diğer önemli

21 Besim DARKOT, ’Sivas’, İ.A. Cilt X, Ankara 1993, s. 569-570.

22Hakkı ACUN, ‘Sivas ve Çevresi Tarihi Eserlerinin Listesi ve Turistlik Değerleri,

’www.acikerisim.fsm.edu.tr, s. 184.

23 Ömer DEMİREL,’Sivas’, a,g,m, 278-280.

24 Osman TURAN,’ Selçuklular Zamanında Sivas Şehri,’dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/ 26/1006/12209 s. 454.

(22)

bir eser, Selçuklu eseri olup I.İzzeddin Keykavus’un yaptırdığı Darüşşifa’dır.25 Döneminde tıp fakültesi olarak faaliyet gösteren eser, Osmanlı hâkimiyetinde medreseye çevrilmiştir. Buriciye, Çifte Minare, Dördüncü Medrese ve Gök Medresesini 1271 yılında yaptırılmıştır. Gök Medrese, Anadolu Selçuklu Sultanı IV. Kılıçarslan’ın (663/1264) oğlu III. Gıyaseddin Keyhüsrev (684/1285) döneminin etkili vezirlerinden olan Sahip Ata Ali b. Hüseyin (684/1285) tarafından 670/1271 yılında yaptırılmıştır.26 Türkiye Selçukluları’nın yıkılmasından sonra, XVI. Asırda Anadolu’yu İlhanlılar’ın gönderdiği valiler yönetmişlerdir. Vali Timurtaş’ın, idamıyla İhanlı hâkimiyeti son bulmuştur. Emir Eratna, 1343 yılında Erzincan-Sivas arasındaki Moğolları yenerek Sivas’ta sultanlığını ilan etmiştir. Daha sonra, Eratna’nın ölümüyle yerine olup Mehmed Bey geçer (1352–1365). Onun ölümü üzerine de küçük oğlu Alâaddin Ali Bey devletin başına geçmiştir. Ali Bey’in vefatıyla 6 yaşındaki oğluna naip olarak Kadı Burhaneddin atanmıştır. Bu durumdan istifade etmek isteyen Amasya Emiri Hacı Şadgeldi, Moğol ve Tokatlıların yardımıyla Sivas’a yönelmiştir. Ama Kadı Burhaneddin, Emir Hacı Şadgeldi’yi öldürdükten sonra, 1381’de Sivas’ta tahta çıkarak kendi adıyla anılan Kadı Burhaneddin Devleti’ni kurmuştur. Kadı Burhaneddin’in, Kara Yülük Osman Bey tarafından öldürülmesine rağmen Sivas şehri ona teslim olmamıştır.

Bu tarihlerde I.Beyazıt, oğlu Süleyman Çelebi’yi büyük bir ordu ile Sivas üzerine gönderilmiştir. Süleyman Çelebi öncelikle, Sivas’ı kuşatmış ve Kara Yülük Osman Bey’i yenerek Sivas’ı almıştır.27 Kara yülük Osman Bey şehrin kendisine verilmesini istemesine rağmen, şehrin ileri gelenleri Sivas’ı ona değil, I.Bayezit’e bırakmıştır.

Sivas, böylece Osmanlı idaresine girmiştir.

Osmanlı hâkimiyetinde XV. yüzyılın II. yarısında Sivas şehri, bilhassa Otlukbeli Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti için daha güvenilir bir sınır şehri olmuştur. Fakat, XVI. ve XVII. Yüzyıl da Safaviler ile olan mücadele ve daha sonra özellikle kırsal alanda meydana gelen isyanlar sebebiyle (Şahkulu, Pir Sultan Abdal, Karayazıcı) zor günler geçirdi. Buna rağmen aynı dönemde şehrin Rum Eyaleti’nin merkezi (paşa sancağı) yapılması siyasi, ekonomik, kültürel ve demografik büyümeyi

25 Semavi İYİCE, ‘Buriciye Medresesi’, DİA, Cilt VI, Ankara 1992, s. 465-466.

26 Sami ŞAHİN, ‘Sivas Gök Medrese (Sahabiye Medresesi) ve Kitabelerindeki Rivayetlerin Hadis Değeri,’ Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt X/1, Haziran 2006, s. 145-163.

27 Abdullah KAYA, Selçuklular Dönemi Sivas’ta İlmi Hayat ve İlim Adamları, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı /1-2, 2008, s. 212-242.

(23)

sonucu Osmanlı tarafından elde tutulması gereken bir şehir olarak görüldü ve imar faaliyetleri de bu devirde hız kazanmıştır. XVII. yüzyılda devam eden Celâli isyanları, şehrin ekonomik, demografik ve imar faaliyetleri de önceki döneme göre azalttı. XVIII.

yüzyılda Sivas Çapanoğullarının 28 etkisinde kalmıştır.

Sivas şehri, Suriye, Mezopotamya ve Karadeniz’i 29 birbirine bağlayan ticaret merkezidir. Sivas’a getirilen köleler buradan İslam şehirlerine gönderilmiştir. Selçuklu ve İlhanlı döneminde bölgenin önemli şehirlerinden biri olan Sivas, Osmanlı hâkimiyetinde mahalle ve nüfus açısından gelişme göstermiştir. Özellikle XV. yüzyıl ortalarından XVI. yüzyılın sonlarına doğru hızlı bir büyüme gerçekleştirmiştir. XVIII.

yüzyılın sonlarına doğru şehirde 10.000 hane bulunduğu ve bunun 2000’nin Ermeni 9 ve 10 hanesinin Rumlar’dan oluştuğu bildirilmiştir. 30

Sivas, Osmanlı Dönemi’nde de Anadolu şehirleri içerisinde beş Ahi zaviyesine sahip merkezlerden biridir. Artan ticari canlılık nüfusu da etkilemiştir. Şehir, farklı etnik grupların iskânına sahne olmuştur. Ulu Camii’nin kapasitesi esas alınarak yapılan bir hesaplamada XII.yüzyıl da şehirde 10.000 15.000 dolayında Türk’ün yaşadığı ve bir o kadar da Gayrimüslim (Ermeni, Rum ve Yahudi) nüfusun bulunduğu tahmin edilmektedir. 31

XVI. yüzyılın başlarında Eyalet-i Rum da denilen Sivas eyaletinin merkezi (Paşa Sancağı) Sivas şehri olmuştur. Amasya, Tokat, Divriği, Çorum, Canik, Bozok ve Karahisarışarki gibi yerlerin bağlılığı bazı değişikliklerle beraber XIX. yüzyıl ortalarına kadar aynen devam etmiştir.

28 Nejdet SAKAOĞLU, Anadolu Derebeyi Ocaklarından Köse Paşa Hanedanı, Ankara 1984, s.30.

29 Rıdvan NAFİZ, İsmail HAKKI, Sivas Şehri Anadolu Tetkikatında, İstanbul 1928, s.10.

29 Ömer DEMİREL, ‘Sivas’, DVİA, a.g.m, s. 278-280.

30 DEMİREL, ‘Sivas’, DVİA, a.g.m, s. 278-280.

31 Bkz. Ramazan ÖZEY, 20.Yüzyıl Başlarında Sivas’ın Tarihi ve Coğrafyası, Cumhuriyet’in 80.yılında Sivas Sempozyumu Bildirileri, Sivas, 2003, s. 135; Ali AÇIKEL, Tokat Sancağının İdari Durumu ve Nüfus Yapısı, (1880-1907) Sosyal BilimlerDergisi, Cumhuriyet Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Cilt, XXVII, No, 2, Sivas, 2004, s. 257.

(24)

Cumhuriyet Dönemi’nde, Sivas şehrinde 4-11 Eylül 1919‘da Mustafa Kemal’in önderliğinde Anadolu ve Rumeli Müdafaâ-i Hukuk Cemiyeti’nin32 toplantısı yapılarak, Millî Mücadele’nin kazanılmasında Sivas, önemli bir rol oynamıştır.

Selçukluların refahlı devirlerinde; Konya, Kayseri ve Sivas üçlü başşehirleri ekonomik bakımdan da mihver olmak üzere Türkiye’nin siyasi sınırları içine düşen diğer şehirlerle birlikte bulundukları bölgelerde biri ötekini aratmayan önemli birer çevre şehirdiler. 33

3.2. Gürün İlçesinin Tarihi ve İdari Yapısı

Gürün, Sivas’ın güneyinde ve merkez ilçeye 138 km uzaklıkta yer almaktadır.

Doğusunda Malatya’ya bağlı Darende, güneyinde Kahramanmaraş’a bağlı Afşin ve Elbistan, batısında Kayseri’ye bağlı Pınarbaşı, kuzeyinde ise Kangal ilçesi yer almaktadır. İlçenin yüzölçümü 3080 km olup yüksekliği 1250 metre’dir.

Gürün’ün adının İlk Çağ’daki biçimi Asur belgelerinde anıldığı şekliyle adı

‘Tilgarimmu’34 olup, Geç Hitit ve büyük Asur imparatorluğu zamanında bir merkez olarak tanınmaktadır. Malatya ve Kayseri arasındaki, strateji bakımından mühim bir yere sahip olan Gürün, M.Ö. VIII. Yüzyıl’ın sonunda, VII. Yüzyıl’ın başında istilacı Asur krallarını çok uğraştırmıştır. Asur kralı II. Sargon ( 722-705) ‘Tilgarimmu’yu’ ele geçirip yeniden inşa ettirmiştir. M.Ö. 695’te Hidi adlı kral zamanında Gürün, müstakil olmuştur.35

Osmanlı döneminde, Timur ve Yıldırım Bayezid arasında yapılan Ankara Savaşı’nda (1402) Bayezid’in, Timur’a yenilmesi üzerine Gürün, bir süre Timur hâkimiyetinde kalmıştır. Osmanlının Ankara Savaş’ı sonrası toparlanmasıyla Gürün, yeniden Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir. Gürün, 1830’da Subaşılık, 1845'te bucak ve 1869'da da kaza olduğu kaydedilmiştir.36

Gürün’de yapılan ekonomik faaliyeler içinde, buğday tarımının yanı sıra sebze ve meyvecilik de yapılmaktadır. İlçenin kuzey tarafındaki arazide buğday arpa, yulaf, mercimek ve nohut gibi tahıl ve baklagil tarımı yaygındır. Tohma Vadisi boyunca

32 DEMİREL,’Sivas’a.g.m.s.278-280.

33 Mustafa AKDAĞ, Türkiye’nin İktisadi ve İçtimai Tarihi ( 1453-1559) Cilt, II, Nisan 1995, s.12.

34 Bilge UMAR, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İstanbul 2000, s. 273.

35 Fethi TEVETOĞLU, ‘Gürün’ Türk Ansiklopedisi, Cilt, XIII, Ankara 197, s.232.

36 Ahmet GÖKBEL,Gürün’de Ziyaret Yerleri, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı VI/II, Sivas 2002, s. 2-14.

(25)

elması uzun süre ev şartlarında saklanabilen bir elma türüdür. Gürün’e özgü diğer elma türleri Hünkârşah ve Sarısultan elmalarıdır. Ayrıca Gürün’de kayısı, dud, kiraz, vişne, ayva, ceviz özellikle Su Çaltı ve Bahçe İçi köyünde oldukça bol yetiştirilir. Gürün’ün mide hastalıklarına iyi gelen dut pekmezi ve bastık‘ı (pestil) çok ünlüdür.37

Hayvancılık, yörenin önemli geçim kaynağıdır. Büyükbaş hayvancılığın yanı sıra küçükbaş hayvancılık da ilçede yaygındır. Küçükbaş hayvancılık içinde koyunculuk oldukça gelişmiştir.38

XIX. yüzyılda Sivas yöresinin önemli bir dokuma merkezi olan Gürün’de, günümüzde Erdoğan, Başören39 ve Bozhöyük gibi birkaç köyde halı ve kilim dokunmaktadır.40 Belgelerimizde rastladığımız yerleşim isimlerinin bazıları değişmeden günümüzde de aynı isimlerle anılmaktadır.41 Belgelere konu olan diğer yer isimleri aşağıdaki tablolarda görülmektedir.42 Gürün tarihi ve yer isimleri hakkında arşiv kaynaklarına dayalı bir de tez yapılmıştır.43

Tablo II. Gürün Yerleşim Birimleri: Mahalleler

Abdulfettah Ağa Feyzi Ağa Karabete Şakül Bala

Avşar Bala Hüseyin Bey Karatiye Şuğul Zeyl

Çağşor Bala Hacı Sadi Ağa Reşitzade Yakup Bala

Emin Bey Kayseriye Sarardire

Fazlı Ağa Kötüler Sümüklü

37Memduh Ahmet MAHİROĞULLARI, İlkçağlardan Günümüze Sivas İli, Sivas 2003, s.131-134.

38www.Gürün Kaymakamlığı

39S.Ş.S 26.B.No.55

40 Memduh Ahmet MAHİROĞULLARI, a.g.e, s. 131-134.

41 Bkz.Tablo II

42 Bkz.Tablo III ve IV

43Abdulkadir TONTUŞ, 103 Numaralı Gürün Şer’iyye Sicili’nin Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi, (H.1289-1290/M.1872-1873) Erciyes Üniversitesi SBE İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslam Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Kayseri 2010

(26)

Tablo III. Gürün Yerleşim Birimleri: Köyler

Burcu Hamal Konak Soğan Sarıca

Beni Yakar Höyükçü Kara Diran İncesu

Bölüklü Kuma Koyunlu Telliha

Başören Kâfuriyan Karahisar Tekerci

Çiftelik Kayven Mahilik Nakırcı Teliyar

Çevik Viran Kangal Ağa Osmanzâde Telyin

Çalkanlıyurt Karatorok Suh Viran

Cacık yurt Köşe Sal Yılan Höyük

Çerakese Kavak Sarı Sağar Çelebiğan

Feraş Feryadi Koca Sazıyane

Gümüş Kados Saman

Tablo IV. Kaza, Sancak ve Nahiyeler

3.3. Gürün Şer’iyye Sicilleri

Sivas, kazalarına ait 65 adet Şer’iyye Sicilleri bulunmaktadır. Bu defterlerin orijinalleri, Milli Kütüphane’de bulunmaktadır. Defterler daha sonra Sivas Ziya Bey Kütüphanesine mikrofilm olarak gönderilmiştir. Bu defterler, dışında 66-68 defterler Divriği’ye, 85-91 arası Kangal’a, 91-95 arası Şarkışla, 95-103 arası Suşehri’ne, 103- 119 arası Gürün’e aittir.

Aziziye (Pınarbaşı) Sancağı Malatya Sancağı Darende Kazası Nallu Nahiyesi

Elbistan Kazası Karamürsel kazası

Hafız Feryadı Kazası Tokat kazası

(27)

Müzesi’nde bulunmaktadır.44

3.4. 105 Numaralı Defterin Tanıtımı

Tezimizin konusu olan “105 No’lu Sivas Şer’iyye Sicili“, mikrofilm olarak Sivas Ziya Bey Kütüphanesi’nden temin edilmiştir. Defterler, 28x37,5 cm. boyutunda olup H.1306-1314 tarihinden M. 1888-1896 tarihine kadar geçen dönemi ihtiva etmektedir. 105 Nolu Sivas Şer’iyye Sicili, iki defterden oluşmaktadır. İkinci defter sayfa 141.belge no 1/1 olarak başlamaktadır. Yazılar, beyaz kâğıt üzerine yazılmıştır.

Defter, 100 belge olup 300 konu numarasını ihtiva etmektedir. Defterin belge ve sayfa numaralandırılmasında, bazı sıkıntılarla karşılaşılmıştır. Sayfa numarasında, eksik yazılanlar olmuştur. Defterin bazı yerleri de eksiktir, sayfa numarası 52’den 101’e geçmektedir. Orijinallerine müdahale edilmeden belgeler incelenmiş ve okunduğu gibi yazılmıştır. Belgelerin bazıları siliktir ve okunamamıştır. Bu okunamayan yerlere (silik, yazılarak veya ? bazen de (…) konularak belirtilmiştir. Belgelerin bazıları farklı sayfalarda tekrar yazılmıştır. Özet kısmında konular bölünmeden yazılmıştır.

Defterlerin devamı olan kısımlar ise 1/ 2 diye gösterilmiştir.

Defterde yer alan konular içinde; alacak-verecek meselesi, alım-satım, kölelik, nafaka, zabt, gasp, vakıf, hayrat, nişan, evlenme, boşanma, vasiyet, tazminat, miras ve camii yapımı için izin alma gibi konular yer almaktadır.

3.5. Araştırmanın Konusu ve Önemi

XV. asrın ikinci yarısından başlayarak XX. asrın ilk çeyreğine kadar Türk tarihinin, siyasi, içtimai, iktisadi hayatı hakkında önemli bilgiler veren Şer’iyye Sicillerini, doğrudan bir bütün olarak ele alıp mekân bağlamında inceleyen çalışmalar;

Bursa, Edirne, İstanbul gibi dönemin Osmanlı Devlet’i idaresindeki büyük şehirleri için yapılmış olmasına karşın, taşrada bu tip araştırmaların sayısı azdır.

Bu çalışmamızda, 105 No’lu Sivas Şer’iyye Sicilinin H. 1306-1314 /M.1888- 1896 tarih aralığını incelenmiştir. Şer’iyye Sicilleri ışığında, yapılan bu çalışma ile bir Anadolu kasabası olan Gürün’ün; idari, ekonomik, sosyal, hukuki ve kültürel yönleri aydınlatılmaya çalışılmıştır.

44 Ahmet AKGÜNDÜZ, Şer’iyye Sicilleri, a.g.e, s.193.

(28)

3.6.Materyal ve Yöntem

Sivas Şer’iyye Sicilleri Sivas Ziya Bey Kütüphanesi ile Sivas Müzesi’nde yer almaktadır. 105 Numaralı Sivas Şer’iyye Sicili’nin fotokopileri, Sivas Ziya Bey Kütüphanesi’nden mikrofilm yoluyla temin edilmiştir.

Bu çalışma, bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümünde, Şer’iye Mahkemeleri’ndeki kadı ve yardımcıları hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra, Sivas ili ve Gürün tarihi incelenmiştir. Çalışma, belge ağrlıkta olduğundan mekân ve zamana ilişkin konularda, Şer’iyye Sicillerine bağlı kalınmıştır.

İkinci bölümde belge özetleri yer almaktadır. Üçüncü bölümde ise belge transkripsiyonuna yer verilmiştir. Çalışmanın son kısmına ise sonuç, bibliyografya ve defterin fotokopisi eklenmiştir.

Belgeler transkribe edilirken, kelimelerin doğru okunuşları için bazı sözlüklere bakılmıştır. Faydalanılan bu sözlükler arasında, Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lûgat45 Kâmûs-ı Türkî46 Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü47 Türkçe Sözlük48 TDK, Derleme Sözlüğü49 ile Hicri ve Miladi takvim çevirisinde TTK‘nın tarih çevirme programından faydalanılmıştır. Köy ve Mahalle isimleri için Arşiv Yer Adları50 sözlüğüne bakılmıştır.

Gürün Şer’iyye Sicilleri incelenirken, bu konuyu destekleyecek bazı çalışmalardan faydalanılmıştır. Bu tezlere örnek olarak, Yavuz BAĞÇALIK51 İlker ER52 Selma KUŞU53 Hasan KÜR54 Abdulkadir TONTUŞ’un tezini gösterebiliriz.55

45 Ferit DEVELİOĞLU, Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara 1997.

46 Şemseddin SAMÎ, Kâmûs-ı Türkî, Alfa Yayınları, İstanbul 1998.

47 Fehmi YILMAZ, Osmanlı Tarih Sözlüğü, Ankara 2011.

48 TDK,Türkçe Sözlük, Ankara 1998.

49 TDK, Derleme Sözlüğü, Ankara 1977.

50 Tahir SEZEN, Başbakanlık Arşiv Yer Adları Sözlüğü, Ankara 2007.

51 Yavuz BAĞÇALIK, Tarih Eğitiminde Şer’iyye Sicillerinin Önemi ve Gürün Kazası, H.1289-1290 /M.1872-1873 Tarihli Şer’iyye Sicili Tereke Tarih Eğitiminde Şer’iyye Sicillerinin Kayıtları, Atatürk Üniversitesi SBE, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum 2003.

52İlker ER, Balıkesir Tereke Kayıtları Üzerne Bir Değerlendirme (1670-1700) Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisas Tezi, Balıkesir 2008.

53Selma Kuşu, Şer’iyye Sicillerine Göre H.1065-1079/ M.1655-1669 Tarihleri Arasında Edirne’de Sosyo Ekonomik Hayat, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Edirne 2009.

54 Hasan KÜR, 210 numaralı Şer’iyye Sicillerine Göre Burdur Kazasının İdari Sosyal ve Ekonomik Yapısı, (1255-1261) M.1838-1845, Süleyman Demirel Üniversitesi SBE, Yüksek Lisans Tezi, Isparta 2008.

(29)

hakkında genel bilgi edinilmiştir. Abdulkadir TONTUŞ’un tezinde ise Gürün hakında bilgiler yer almaktadır.

55Abdulkadir TONTUŞ, 103 Nolu Gürün Şer’iye Sicili’nin Transkripsiyon ve Değerlendirmesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamaış Yüksek Lisans Tezi, Kayseri 2010.

(30)

İKİNCİ BÖLÜM

2.1 BELGELERİN ÖZETLERİ

S.1.B.No.1

Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Keyfuruk’un, evlatlarına ait olan malların kendinin sanılmasına karşı yaptığı itiraz davasıdır. M.8 Aralık 1890 S.1.B.No.2

Karatepe Mahallesi ahalisinden vefat eden Makdis Agop’un terekesidir. Agop’un eşi Terfende Hatun, kocasının sağlığında Toros’a on iki kuruş borç para verdiğini, Agop’un ölmesiyle varisleri olarak bu parayı kendine ve çocuklarına vermesini Toros’tan, talep etmektedir. M.8 Aralık 1890

S.1.B.No.3

Kızıl Viran köyü ahalisinden Derviş Ahmed, Fazlı Ağa Mahallesi’nde sakin Ermeni milletinden Keyfurk, huzurunda Ermeni Maluk ve Keşiş’in gasp ettikleri bahçesini almak için açtığı alacak davasıdır. M. 27 Kasım 1890

S.2.B.No.4

Emin Bey Mahallesi ahalisinden Hasan Hüseyin Ağa, kardeşi Ümmü Gülsüm’ün miras konusunda mahkemede gerçek olmayan ifade vermesi üzerine duruma itiraz etmiştir.

Mahkemeden çıkan kararın, temyize götürülmesi için Hasan Hüseyin Ağa’nın, Kiyfuruk Efendi’ye verdiği vekâlet hüccetidir. M. 28 Kasım 1890

S.2.B.No.5

Fazlı Ağa Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Karmiyen’in, oğluna ait olan malların kendisinin sanılmasına üzerine diğer varislere karşı yaptığı itiraz davasıdır.

Oğlu Avadik ise babasının sanılan bağ ve bahçenin kendisinin olduğunu söylemesi ve şahitlerin dinlenmesi üzerine Karmiyen, davada haklı bulunmuştur. M. 27 Kasım 1890

(31)

Hacı Sadık Ağa Mahallesi ahalisinden vefat eden Hacı Mehmed’in, miras davasıdır.

Mehmed’in mirası, eşi Saliha Hatun ile oğulları Hasan, Ebu Bekir ve Mevlûd’e kalmıştır. M.13 Aralık 1890

S.3.B.No.6 /2

Hacı Sadık Ağa Mahallesi’ndeki, Hasan ve kardeşi Ebu Bekir’in miras davasıdır.

Hasan, babasından kalan malların kendi hissesi olduğunu, babasının hayatta iken kardeşi Ebu Bekir’in bu mallara el koyduğunu söylemesi üzerine şahitlerin dinlenmesi ile Hasan, davada haklı bulunmuştur. M.13 Aralık 1890

S.4.B.No.7

Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden vefat eden Ali Beşe’nin, terekesidir. Mirası, oğulları Ali ve Abdullah ile kızları Ümmühan, Zahide, Gülsüm, Fatma’ya ve üvey kardeşi Mehmed’e kalmıştır. Miras paylaşımında Ali, hissesinden vazgeçmiştir.

Gülsüm ve Fatma ise hisselerinin satılarak paralarının verilmesini mahkemeden talep etmişlerdir. M. 25 Aralık 1890

S.4.B.No. 8

Koyun köyü ahalisinden vefat eden Kara Yusuf oğlu Abbas Çavuş’un terekesidir.

Mirası, gaip oğlu Yusuf’a ve torununa kalmıştır. Gaip Yusuf, ortaya çıkana kadar mallarına vasi tayin edilmiştir. M. 31 Aralık 1890

S.4.B.No.9 /1

Fazlı Ağa Mahallesi ahalisinden vefat eden Mustafa Efendi’nin terekesidir. M. 4 Ocak 1891

S.5.B.No.10/2

Fazlı Ağa Mahallesi’ndeki Mustafa Efendi’nin terekesidir. Mirası eşi Ümmü Gülsüm ile oğlu Bahri; kızları Fatma ve Sadiye’ye kalmıştır. Varisler, mirası kendi aralarında belli oranlarda paylaşmışlardır. M. 4 Ocak 1891

S.5.B.No.11

Höyüklü köyü ahalisinden Kars Muhacir’inden Feriza köyü’nde, adı geçen İmam Abdurrahim Efendi, Molla İsmail, Höşgül oğlu Yusuf vs. birçok kişinin Höyüklü

(32)

köyü’nde oturan Bekir Ağa ve Mehmed Efendi tarafından emlâk ve arazilerin gasp edilmesi sonucu Kars Muhacirleri, malların zimmetlerinde olduğunu gerekirse Sivas’a gidip yanlış varsa düzeltilmesini istedikleri itiraz davasıdır. M.21 Ocak 1891

S.6.B.No.12

Koyun köyü ahalisinden vefat eden Çalık Mustafa kızı Emine’nin terekesidir.

Emine’nin mirası, çocukları olmadığından önce eşi Hüseyin’e, Hüseyin’in ölmesiyle de miras Beytülmal’a kalmıştır. M. 18 Ocak 1891

S.6.B.No.13/1

Karabete Mahallesi ahalisinden Kadir Ağa’nın, üvey kardeşi Hasan arasındaki tarla satışına yapılan itiraz davasıdır. M. 20 Ocak 1891

S.7.B.No.14/2

Karabete Mahallesi’ndeki davada Kadir Ağa, bin kuruş karşılığında tarlasını Hasan’a satar, ama sattıktan sonra Kadir Ağa’nın, ceviz ağacının kendi mülkü olduğunu söyleyerek fuzuli yere tarlayı işgal etmesi üzerine Hasan’ın, bu duruma itiraz etmesi sonucu şahitler dinlenmiş, Kadir Ağa’nın gasp ettiği yerden çekilmesine karar verilmiştir. M. 20 Ocak 1891

S.7.B.No.14 /1

Hacı Sadık Ağa Mahallesi ahalisinden Ali Ağa ve Sazcığaz köyü ahalisinden Küçük Hasan’ın, tereke davasıdır. Ali Ağa, Hasan’ın terekesinde hakkı olduğunu iddia etmektedir. M. 24 Ocak 1891

S.7.B.No.15/2

Çağşor Bala Mahallesi ahalisinden Fiyuğ’un i’lâmı’dır. Kara Viran köyü ahalisinden Mıgırdıç, elinde yedi bölük tarlası olduğunu on yedi sene önce Fiyug ile ortaklık yaptıklarını bu sürede Mıgırdıç’ın, hasılatın parasını vermemesi üzerine açtığı alacak davasıdır. M. 26 Ocak 1891

S.8.B.No.16

Fazlı Ağa Mahallesi’nden Gülferi ve Fidan Hatunların kendilerine ait olan hayvanların Uzun Alizade ve Hurşit Ağa tarafından bölünmesine karşı, Kiyfuruk Efendi’ye vekâlet verildiğine dair hüccettir. M. 30 Ocak 1891

(33)

Koyun köyü ahalisinden vefat eden Hüseyin oğlu Hacı Salih’in terekesidir. Mirası, eşi Zeynep ve oğlu Abdulkadir ile erkek kardeşi Hacı Hüseyin’e kalmıştır. M. 27 Aralık 1891

S.9.B.No.17/2

Koyun köyündeki Hacı Hüseyin’in miras davasıdır. Hacı Hüseyin’in oğlu Abdulkadir’in gaip olması sebebiyle ona vasi tayin edilmiştir. M. 27 Aralık 1891

S.9.B.No.18

Koyun köyü ahalisinden vefat eden Molla Ahmed’in terekesidir. Mirası babası ve oğlu Abdulkadir’e kalmıştır. M. 26 Ocak 1891

S.9.B.No.19

Koyun köyü ahalisinden vefat eden Kara Yusuf’un terekesidir. Yusuf’un mirası, eşi Ümmühan ve oğulları Ebu Bekir ve Mehmed’e kızı Fatma’ya kalmıştır. Mallar satılıp mahkeme masrafı çıkarıldıktan sonra hisseler paylaşılmıştır. M.14 Ocak 1891

S.10.B.No.20

Karabete Mahallesi ahalisinden Ohans’ın, Topal oğlu Nazar’a verdiği borç paranın ödenmemesi üzerine açtığı alacak davasıdır. M.10 Şubat 1891

S.10.B.No.21

Reşit Efendi Mahallesi ahalisinden vefat eden Ermeni milletinden Sermina oğlu Artin’in hüccetidir. Oğulları; Osep, Dikran ve Arfiyana’a vasi tayin edilmiştir. Vasinin vefatıyla, ölen kişinin gerçek vasi olup olmadığı ispatlanmaya çalışılmıştır. M.14 Şubat 1891

S.10.B.No.22/1

Reşit Efendi Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Mihal’in hüccetidir. Mihail’in iki ay önce vefat etmesiyle mirası oğulları Artin, Dikran, Osep ve Ersab’a kalmıştır.

Yaşları küçük olduğundan çocuklara anneleri vasi tayin edilmiştir. M.14 Şubat 1891

(34)

S.11.B.No.22/2

Reşit Efendi Mahallesi’ndeki Ermeni milletinden Mihall’in, terekesine başka varislerin çıkarak mal paylaşımına itiraz edilmesi sonucu, Maryam’ın kendini temsil etmesi için kardeşine verdiği vekâlet hücceti’dir. M. 14 Şubat 1891

S.11.B.No.23

Emin Bey Mahallesi ahalisinden Marufe Hatun, Darende kazası sakinlerinden olduğunu babasından kalan mirasın kendisine geçtiğini, kendinden de oğlu ve eşine intikal etmesi gerektiğini ama hissesinin, Mustafa Efendi tarafından satılıp ve kabz edilmesine karşı yaptığı itiraz davasıdır. M. 24 Şubat 1891

S.12.B.No.24

Abdulfettah Ağa Mahallesi’nden Reşit Efendi, Çağşor Bala Mahallesi’nden Ermeni Mıgırdiç’in eşinin davasına vekil olmuştur. Vekillik ücretinin bir kısmını alırken, bir kısmını alamamıştır. Mıgırdiç’ten vekâlet ücretini almak için açtığı alacak davasıdır. M 24 Şubat 1891

S.12.B.No.25

Gürün kazasında Ahmed Kaşif Ağa’nın, camii şerif i’lâmı’dır. Aşağı çarşıda, vakf eylediği kasap dükkânının geliri camii hafızına verilmektedir. Camii hafızının vefat etmesiyle kasap dükkânının gelirinin yeni hafıza maaş olarak verilmesi, ama hafızın imtihandan geçip hafızlıkta yeterli olup olmadığına bakılması için Vakıflar Müdürlüğüne yazılan dilekçedir. M. 14 Şubat 1891

S.12.B.No.26

Karabete Mahallesi ahalisinden Kamil Efendi’nin, kardeşi Ali Ahmed ile bahçe ve ceviz ağacını kavgasında Kamil Efendi, malları kardeşine sattığını ama kardeşi Ali Ahmed’den bedelini alamaması üzerine, kardeşine açtığı alacak davasıdır. M. 17 Şubat 1891

S.13.B.No. 27

Gürün kazasında Hacı Sadık Ağa Mahallesi’ndeki Mehmed Efendi, Abdulfettah Ağa Mahallesi’ndeki malların kendisinin olmadığını oğulları Mehmed ve Hacı Yakup’un müşterek malları olduğunu, kendisinin bir kat yatak ve bir kat elbiseden başka şeyi

(35)

1891

S.13.B.No.28

Koyun köyü ahalisinden vefat eden Hasan oğlu Mustafa’nın terekesidir. Mirası, eşi Rukiye ve kızları Fatma, Hatice ile oğulları Ali ve Talip’e kalmıştır. Kardeşi Kara Bayram’ın talebiyle, mallar satılıp masraflar çıktıktan sonra kalanlar mirasçılar arasında pay edilmiştir. M. 24 Şubat 1891

S.14.B.No.29

Koyun köyü ahalisinden vefat eden Ebu Bekir’in terekesidir. Mirası, eşi Seher Hatun ile üvey kardeşi oğularına ve gaip oğlu Yusuf’a kalmıştır. Yusuf ortaya çıkana kadar mallarına üvey kardeşi Mustafa vasi tayin edilmiştir. M. 28 Şubat 1891

S.14.B.No.30

Gürün köyünde vefat eden Mustafa oğlu Ebu Bekir’in, terekesidir. Mirası kardeşi Yusuf’a kalmıştır. Yusuf’un gaip olması sebebiyle amcası Mustafa, Yusuf geri dönene kadar vasi olarak tayin edilmiştir. M. 28 Şubat 1891

S.15.B.No.31

Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden vefat eden Ahmed Ağa’nın oğlu Server’in miras davasıdır. Mirası, eşi Zülfiye Hatun ile oğulları Ali ve Mehmed ile kızları Zülfiye, Hatice, Zeynep ve Fatma’ya kalmıştır. Miras varisler arasında paylaşımayınca kızlar Reşit Efendi’ye vekâlet vererek kendilerini mahkemede temsil etmesini istemişlerdir.

M. 28 Şubat 1892 S.15.B.No.32

Şagul Zeyl Mahallesi’nde yaşayan Katolik milletinden Toros Ağa’nın terekesidir. Eşi Gaydır Hatun, Reşid Efendi Mahallesi’nden Artin huzurunda, hayvanlarının ve emlâklarının kendi hakları olduğunu kendilerinden başka varisleri olmadığını ifade edip, Artin’in varislik iddiasına yaptığı itiraz davasıdır. M.8 Mart 1891

(36)

S.15.B.No.33/1

Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Ogan’ın, alacak verecek meselesidir. Ogan, Bagdasar oğlu Avadik’ten borç para almıştır. Ogan’ın ölmesiyle mirası, eşi Anna’ya kalmıştır. M.8 Mart 1891

S.16.B.No.33/2

Abdulfettah Ağa Mahallesi’ndeki Ogan’ın davasında, eşi Anna’nın kocasından kalan borcu, Avadik’e ödemesine karar verilmiştir. M.8 Mart 1891

S.16.B.No.34

Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden Hacı Ali’nin ilâmı’dır. Hacı Ali, Hacı Sadık Ağa Mahallesi ahalisinden Emin Ağa oğlu Mehmed’in, aldığı borç parayı ödememesi üzerine açtığı alacak davasıdır. M.18 Mart 1891

S.16.B.No.35

Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden vefat eden Mustafa’nın terekesidir. Mustafa, Kamil Efendi’ye borç para vermiştir. Vefatıyla mirası annesi Zeynep ve kardeşleri Ali, Yaşar ve Haşim’e kalmıştır. Kardeşlerinin vekili olarak Kamil Efendi’nin, Ali’den

borç parayı ödemesini talep ettiği alacak davasıdır. M. 18 Mart 1891 S.16.B.No.36/1

Telyin köyü ahalisinden vefat eden İsmail’in terekesidir. Mirası eşi Hatice, oğulları Mahmud ve Ali ile kızları Fatma ve Muhlise’ye kalmıştır. M.10 Mart 1891

S.17.B.No.36/2

Telyin köyündeki İsmail’in malları, satılıp masraflar çıktıktan sonra çocukları arasında hisseleri pay edilip küçük kızlara da anneleri Hatice Hatun, vasi tayin edilmiştir. M. 10 Mart 1891

S.17.B.No.37

Viran köyü ahalisinden Mehmed Efendi’nin mahkemede bağ, bahçe, ev vs. malları saydıktan sonra kendinin sanılan malların onun olmadığı, oğulları Mehmed ve Ahmed’in müşterek malları olduğunu söylemesi ile bu duruma yaptığı itiraz davasıdır.

M. 3 Nisan 1891

(37)

Emin Bey Mahallesi ahalisinden Halo oğlu Mehmed’in alacak davasıdır. Emin Bey Mahallesi ahalisinden Hasan ile mal ve mülkleri birbirine yakındır. Mehmed, Hasan’a evini satmıştır. Hasan onu bir süre sözle oyalamış olup, parasını vermemiştir.

Mehmed’in, bu durum üzerine Hasan’a, açtığı alacak davasıdır. M. 7 Nisan 1891 S.18.B.No.39

Karabete Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Ohans, oğlu Varto’nun Kazar ve oğlu Cano’dan borçlarını ödememesi üzerine açtığı alacak davasıdır. M.14 Nisan 1891 S.18.B.No.40

Reşid Efendi Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Stefan’ın terekesidir.

Stefan’dan kalan mallar için kardeşinin eşi Tafta ve kız kardeşi Zanik Hatunların hiselerin paylaşımında sorun çıkarması üzerine Keyfuruk Efendi’ye, kendilerini temsil etmesi için verilen vekâlet hüccetidir. M.18 Nisan 1891

S.18.B.No.41/1

Fazlı Ağa Mahallesi ahalisinden Çerkez Ebu Bekir’in, Reşid Efendi Mahallesi’nde yaşayan Katolik milletinden, Tolmiyan Bedros Ağa’nın başıboş hayvanının savurduğu çifte ile kardeşi Mehmed Şevki, vefat etmiştir. Ebu Bekir’in, Bedros Ağa’dan kardeşinin ölmesi sebebiyle açtığı tazminat davasıdır. M.18 Mayıs 1891

S.19.B.No.41/2

Fazlı Ağa Mahallesi’ndeki Çerkez Ebu Bekir’in, tazminat isteme davasında diğer kardeşi Mehmed’e verdiği vekâlet hüccetidir. M.18 Mayıs 1891

S.19.B.No.42

Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden vefat eden Hacı Abdulkadir’in terekesidir.

Mirası eşi Hatice ile üvey kardeşi Mehmed’e kalmıştır. Mallar mezatta satılarak varisler arasında pay edilmiştir. M. 24 Mayıs 1891

S.19.B.No.43

Çalkanlı Yurt köyünde yaşayan Tokuş‘un eşi Zeliha Hatun’un i’lâmıdır. Zeliha Hatun, Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden Hasan Hüseyin’in elinde, kendine ait olan merkebin olduğunu iddia etmesi üzerine açtığı alacak davasıdır. Hasan’ın, merkebi

(38)

pazarda Halil’den aldığını söylemesi üzerine Halil’in, merkebi teslim etmesine karar verilmiştir. M. 20 Mayıs 1891

S.20.B.No.44

Koyun köyü ahalisinden Kör Osman oğlu Ali Ağa’nın hüccetidir. Kör Osman’ın, Koyun köyü ahalisinden Halaçoğlu İbrahim’in borcunu ödememesi üzerine açtığı alacak davasıdır. M. 26 Mayıs 1891

S.20.B.No.45

Kaz Yolu Yaran köyünde ahalisinden Derviş oğlu Ahmed’in hüccetidir. Ahmed’in, Sümüklü Mahallesi’ndeki bağ ve bahçeye Osman Efendi’nin müdahale etmesi üzerine açtığı itiraz davasıdır. M. 30 Mayıs 1891

S.20.B.No.46

Fazlı Ağa Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Mıgırdıç’ın, akıl sağlığı yerinde iken kendinin sanılan malların onun değil, oğullarının müşterek malları olduğuna dair hüccettir. M. 30 Mayıs 1891

S.21.B.No.47

Hacı Sadık Ağa Mahallesi ahalisinden Akif Ağa’nın i’lâmı’dır. Akif Ağa, Çağşor Bala Mahallesi’nde yaşayan Ermeni milletinden Heylek’e, değirmeni icara vermiştir.

Heylek’in, değirmen bedelini vermemesi üzerine Akif Ağa’nın açtığı alacak davasıdır.

M. 28 Mayıs 1891 S.21.B.No.48

Abdulfettah Ağa Mahallesi ahalisinden Hamitoğlu’nun i’lâmı’dır. Hacı Hüseyin, analığı Meryem’in kendisine sattığı tarla, bağ, bahçeye Hacı Hüseyin’in kardeşi Mevlüd’ün mallarına müdahale edilmesi üzerine, Hacı Hüseyin’in bu duruma karşı açtığı itiraz davasıdır. M. 5 Haziran 1891

S.21.B.No.49/1

Sarıca köyünde vefat eden Mehmed’in terekesidir. Mirası eşi Meryem ile oğulları Mahir, Hasan ve kızları Nuriye, Vedia ve Fatma’ya intikâl etmiştir. M. 5 Haziran 1891

(39)

Sarıca köyünde Mehmed eşi, Meryem ve çocukların mallarını satıp masraflar çıkarıldıktan sonra kalanı paylaşmışlardır. M. 5 Haziran 1891

S.22.B.No.50/1

Karabete Mahallesi ahalisinden Hüseyin Ağa’nın terekesidir. Hüseyin Ağa’nın vefat etmesiyle mirası eşleri Zehra, Hatice, Zarafet Hatunlar ve oğulları Bayram ve Mehmed Ali Rıza ile kızları Raziye, Kıymet, Şakire ve Zeynep’e kalmıştır. Bir süre sonra anneleri Zehra, ölünce miras kardeşi Ali Rıza’ya, o da ölünce miras Ali Rıza’nın kızı Nazıfe’ye geçmiştir. Şakire, küçük olduğundan mallarını korumak için vasi olarak amcası Hurşid Ağa tayin edilmiştir. M. 5 Haziran 1891

S.23.B.No.50/2

Karabete Mahallesi’ndeki Şakire Hatun, kendi hissesini almak için kardeşi Reşid Efendi’ye vekâlet vermiştir. Reşid Efendi, amcası Hurşid’den vasi olarak baktığı Şakire’nin mallarını istemektedir. Hurşid Ağa, ise malların bir kısmını satmıştır. Bu mallardan Şakire’nin hakkını verdiğini söylemesi üzerine şahitllerin dinlenmesi sonucu Hurşid Ağa’nın, Şakire’ye hakkını vermemesi üzerine Hurşid Ağa, vasilikten men edilmiştir. M. 5 Haziran 1891

S.23.B.No.51

İmaret Mahallesi ahalisinden vefat eden Mehmed’in terekesidir. Mirası, eşi Neslihan ile diğer eşi Ayşe’den doğan Sivas’ta annesinin yanında kalan oğlu Hacı Osman’a kalmıştır. M. 20 Haziran 1891

S.24.B.No.52/1

Kayseri Sancağındaki Asım Alâaddin’in hüccetidir. Alâadin, Çağşor Bala Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Agop’tan şikâyetçi olup, dokuz ay önce aldığı ama kaybettiği merkebin Agop’ta olduğunu öğrenmesi üzerine merkebini istemektedir. M.18 Haziran 1891

S.25.B.No.52/2

Kayseri Sancağı’ndaki Asım Alâaddin, merkebini almak için deliller göstermiş olup Agop, merkebi altı kuruşa Kürt Sadi’den aldığını söylese de Agop’un merkebi teslim etmesine karar verilmiştir. M.18 Haziran 1891

(40)

S.25.B.No.53

Karabete Mahallesi ahalisinden Derviş oğlu Ahmed’in, Kız Buyuran köyündeki Ermeni milletinden Keşiş oğlu Serkur’dan alacak davasıdır. Serkur, Derviş oğlu Ahmed’ten bin altı yüz beş kuruşa koyun, yoğurt, peskutan ( Tuzlu ayranın kaynatılıp süzdürülmesiyle elde edilen çökelek) almıştır. Parasını ödememiştir. Keyfuruk’un, Ahmed’e olan borcunu ödemesine karar verilmiştir. M.11 Haziran 1891

S.25.B.No.54

Abdulfettah Ağa Mahallesi’nde yaşayan Fatma Hatun, eşi Abdullah’ın gaip olması sebebiyle oğlu ve kendisi için zor durumda olduklarından, mahkemeden nafaka talep etmektedir. M.11 Haziran 1891

S.26.B.No.55

Başören köyünde yaşayan Kara Şaban kızı Hatice’nin, i’lâmı’dır. Hatice, eşi Dağlı Bektaş’ın bir sene önce kendine nikâh kıydığını, ama nikâhlı bir eşinin daha olduğunu kendisini hanesine götürmek istemediği gibi nafakasını da vermemesi üzerine açtığı alacak davasıdır. M. 5 Ağustos 1891

S.26.B.No.56/1

Kara Diran köyünde Ermeni milletinden Mığırdiç, Fazlı Ağa Mahallesi’nden Koçan oğlu Serveb’ten tarla davası nedeniyle alacağı olduğundan Keyfuruk Efendi’ye, vekâlet verildiğine dair hüccettir. M. 10 Temmuz 1891

S.26.B.No.56/2

Kara Şaban kızı Hatice’nin şikâyeti üzerine şahitlerin konu hakkında bilgilerinin olmadığını söylemesi üzerine Hatice, davadan men edilmiştir. M.10 Temmuz 1891 S.26.B.No.57

Fazlı Ağa Mahallesi’nden Çerkez Ebu Bekir’in vekâlet hüccetidir. Bekir Efendi Kapalı Çarşı’da dokuz yaşındaki kız kardeşi ile gezerken, Ermeni Bedros’un başıboş kısrağının tekmelemesi ile Bekir Efendi’nin kız kardeşi ölmüştür. Bekir Efendi’nin, Bedros’tan kardeşinin ölmesi üzerine açtığı tazminat davasıdır. M.15 Aralık 1891

(41)

Şagul Bala Mahallesi’nden Keyfuruk’un kızı olan Malak Hatun, Fettah Ağa Mahallesi’ndeki mallarını kardeşi Agop’tan ayırarak kendi hissesini istemektedir. M.

24 Temmmuz 1891 S.27.B.No.59

Fazlı Ağa Mahllesi’nden Keyfuruk Efendi, Sümüklü Mahallesi’nden Mustafa oğlu Mehmed’in, merkebini alıp, ama parasını vermemesi üzerine açtığı alacak davasıdır.

M. 10 Temmuz 1891 S.27.B.No.60

Karabete Mahallesi ahalisinden Ermeni milletinden Karabete ve Fazlı Ağa Mahallesi ahalisinden Karabete’nin, Osman’a sattığı beş göz odalı ev ve bahçenin parasının bir kısmını alamaması üzerine açtığı alacak davasıdır. M. 26 Temmuz 1891

S.28.B.No.61

Sarıca köyü ahalisinden Hasan’ın miras davasıdır. İbrahim’in kendisine ait olan malları işgal etmesi üzerine, ondan şikâyetçi olmuştur. İbrahim, bu malların eşi Meryem’e, miras kaldığını onun ölmesiyle de bu mallar üzerinde eşi olarak hakkı olduğunu iddia etmektedir. M. 5 Ağustos 1891

S.28.B.No.62

Topal Höyük köyü ahalisinden vefat eden Ebu Bekir’in terekesidir. Mirası, eşi Emine Hatun ile oğulları Reşid, Mahmud; kızları Ayşe, Hatice, Ümmühan ve Kumru’ya kalmıştır. Mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkması üzerine Emine Hatun, Keyfuruk Efendi’ye mallarını koruması için verdiği vekâlet hücceti’dir. M. 5 Ağustos 1891 S.29.B.No.63

Telyin köyü ahalisinden vefat eden Hamdi oğlu Abdurrahman’ın i’lâmı’dır. Eşi Ali’ye Hatun, eşinin askerde vefat etmesi üzerine hayatta iken Musa’ya borç para verdiğini eşinin ölmesiyle varisleri olarak bu paranın kendisi, kardeşleri ve çocuklarına verilmesi için açtığı alacak davasıdır. M. 17 Ağustos 1892

Referanslar

Benzer Belgeler

Merkez-i Livâ Bidâyet Mahkeme’si Müstântık kâtibi Abdi Efendi'nin vukû‘-ı vefâtına mebni inhilâl eden mezkûr kitâbete tahvîli talebinde bulunan Merkez-i

Medine-i Ayıntab‟da Cevizlice Mahallesi ahâlisinden iken bundan „akdem fevt olan Es Seyyid Arab Çelebi ibni Hasan‟ın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkeleri Hanım binti

Develü Kazası’nın nefsi Develü mahallâtından Yedek Mahallesi’nde sakin zatı Everek Kasabası mahallâtından Cami-i Cedid Mahallesi ahalisinden Mehmed Efendi ibn Ömer Efendi

Terim olarak ise; Osmanlı Devleti tarafından her yıl Hac mevsiminde Haremeyn-i Şerîfeyn (Mekke ve Medine şehirleri) ve Kudüs-i Şerîf ahalisine gönderilen aynî ve

Oldur ki Kasaba-yı Ayntab Mahallatı’ndan Yahni Mahallesi’nden bundan akdem fevt olan Hacı Ümrȃn’ın Osman ve Mehmed ve Ali nȃm yetimlerine vasȋ nasb olan

Selânik, Osmanlı Devleti için Ġstanbul‟un fethine kadar birinci öneme haiz liman kenti iken, 1453 tarihinden itibaren ikinci önemli kent olarak değerini sürdürmüĢtür..

takımında iken vefât ettiği veresesi tarafından verilen arzuhalde ifade olunan Aşir oğlu Mehmed bin Osman bin Mehmed’in ber-vech-i âtî vârisi olduklarını iddia iden

Medîne-i Kayseriyye'de Hasbek Mahallesi sükkânından iken bundan akdem fevt olan Ali bin İbrahim’in verâseti zevce-i metrûkesi Rukiye binti el-Hac İsmail ile sulbî