• Sonuç bulunamadı

Karacaoğlan Şiirinin Felsefi Temelleri Doç. Dr. Sadık Erol ER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karacaoğlan Şiirinin Felsefi Temelleri Doç. Dr. Sadık Erol ER"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KARACAOĞLAN

R N N FELSEF TEMELLER *

The Philosophical Foundations of Karacao lan's Poetry

Do . Dr. Sad k Erol ER** Z

iir ve felsefe ili kisi, eski a lardan g n m e kadar nemini korumaktad r. Gerek filo ofun gerekse de airin d n a la ve ha atla olan ili kisi aman aman ortak olsa da a r lan nleri de bulunmaktad r. nk filo of ve air anlam n ve varolu un derin sorunlar ndan rahats olan ki ilerdir. Dilin felsefe ve iir olarak atalla mas a n amanda hakikatin nas l ele al naca problemini de g ndeme ta m t r. Bu noktada iir ve felsefe, hakikati kendine g ollarla ifade edi or olsalar da aman aman ortak bir al ma ara isinde bulu-abilirler. Ancak bu birliktelikten rahats olan filo oflar oldu u gibi, bu birlikteli i olumla an ve buradan ha-kikati ele ge irebilecek eni bir dilin olu abilece ini d nen filo oflar da g rmek m mk nd r. Nitekim bu ili kiden rahats olan ilk ki i phesi Platon dur. ellikle Devlet ve Ion di alo undaki air/ iir erine d -nceleri le etkili bir g r orta a ko an Platon, felsefe ve iir aras ndaki eki mede logos un saf nda er al r. te andan Platon un aksine, felsefe, sanat ve bilim aras nda ili ki a n eniden tesis etme ihti ac g den Ni-et sche, kavram ve mNi-etafor aras ndaki t r kar tl n ortadan kald r p, sadece (daha a mNi-etaforik olan mNi-eta- meta-forla) bir derece fark ko arak, iirle kar t r lma tehlikesi ta an, kas tl bi imde metaforlar kullanan bir felsefe tipi ba lat r. iir ve felsefe aras nda a r mlar olsa da en k metli iirlerin ba lar n n felsefi bir karaktere sahip oldu unu g r r . Bu bi e felsefe ve iir aras ndaki herhangi bir keskin a r m n sorunlu oldu unu d nd re-bilir. Bi im de bu al mada apma a al t m e , bu a r m derinle tirmek de il aksine iki disiplinin kesi iminden eni bir bak a s elde edebilmektir. Bu ba lamda ellikle halk iirimi e nelik olarak felsefi ilginin artmas ile eni ve g n orumlar e li inde k lt r m e farkl enginliklerin d hil olabilece ini d

-nmekte i . Bu noktada Karacao lan iirinin derin felsefi alt ap s bi e bir imk n sunabilir. Karacao lan n ele ald , g el, a k, do a, l m ve mistisi m ile ili kili kavramlardaki engin felsefi n d neminin olduk a tesindedir. Karacao lan da tekke ve tasavvuf airlerinin aksine bu d n an n ve ha at n b t n bo utlar la benimsenmesi s konusudur. A ka, sevgili e, do a a ve Tanr a bak n n ha at n olumlanmas erinden ger ekle ti ini g r r . Kendinde/so ut ve bir ilke olarak a k n bir a k ve g ellik anla erine, bu d n-ada (kad n n bi atihi kendisinde/tekilde) ete kemi e b r nen, ger ek i, olu a ve bo ulu a tabi bir kad n, a k ve g ellik anla bulundu u g r l r. Bu, d n an n ger ekli i i erisinde aranan ve er er eroti m ile birle en bir a k ve g ellik anla d r. Do a burada nemli bir belirle ici elli e sahiptir. Do a, ge gin bir air olan Karacao lan i in, a k, g el ve sevgilinin i inde bulundu u bir sahihlik alan olarak kar m a kar. Bunun an nda engin bir metafi ik anla olsa da din, Tanr gibi temalar iirinde belirle ici bir elli e sahip de il-dir. Bu den Karacao lan l m celten bir anla a da kar d r.

Anahtar Kelimeler

G el, a k, l m, metafi ik, do a.

ABSTRACT

The relation between poetry and philosophy has maintained its importance from ancient ages to this day. In spite of the fact that poet and philosopher are close in respect to the relations with world and life, both have divergent ways for it as well. It is because the philosopher and poet are disturbed with the deep problems of meaning and existence. The fact that the language has gone into division as philosophy and poetry brought along the problem how to deal with the truth. The poetry and philosophy, at this point, might league together in a common study area nevertheless they express the truth in idiosyncratic ways. The fact remains that there are some philosophers feeling uncomfortable about this association while quite the contrary there are some others who affirm it, thinking that it is possible to construct a new language from this point forth in order to maintain the truth. Indeed the first disturbed philosopher about this relation is Plato. Taking up an efficient position in respect to the poet/poetry within the books Republic and Ion, Plato distinctly sides with logos in conflict of philosophy and poetry. On the other side Nietzsche in contrast with Plato, fastened on reinstating the relation network between philosophy, art and science, initiates a new philosophical way by abolishing the antilogy of concept and metaphor, and legitimizing only a degree difference (with less metaphorical metaphor) while this * Geli tarihi: 11 Aral k 2019 - Kabul tarihi: 27 A ustos 2020

Er, Sad k Erol. Karacao lan iirinin Felsefi Temelleri Mill F lkl 127 (G z 2020): 186-193 ** ukurova niversitesi E itim Fak ltesi Felsefe Grubu E itimi B l m , Adana/T rki e,

(2)

Mill Folklor, 2020, Y l 32, Cilt 16, Sa 127

http://www.millifolklor.com 187

new philosophy is hang by a thread of being confused with poetry and purposely uses the metaphors. Although there are differences between poetry and philosophy, we can see that some of the masterpiece poems have a philosophical aspect. This may make us think that any exact distinction between philosophy and poetry is prob-lematical. Thusly we, in this paper, tried not to deepen those problematical distinctions but maintain a new perspective by intersection of two disciplines. In this context, we think that a new affluence can be counted in our culture by means of new and genuine interpretations on the occasion of rising philosophical attention to especiall our folk poetr . At this point, the deep philosophical background of Karacao lan s poetr can provide us with that opportunity. The rich philosophical aspect of beauty, love, nature, death and other mystical concepts dealt b Karacao lan overruns his era. This is because, in contrar ith the lodge and sufism poets, he compre-hensively adopts this world and life. We can see that his perspective of love, beloved, nature and God is occurred through affirming the life. It is obvious that he has a conception of actualist woman (as an entity, in person), love and beaut hich are subjected to genesis and corruption and come true in this real orld. This is some love and beauty conception to be searched in reality of world and combined with eroticism from place to place. Nature has a decisive role herein. We see that nature, in vie of travelling poet Karacao lan, is a realm of authenticity which contains love, beauty and beloved within itself. Besides, the themes like religion or God do not have any decisive role in his poetry, although he has a rich metaphysical insight. Thusly he goes counter to any conception which glorifies the death.

Key Words

Beauty, love, death, metaphysics, nature.

ai , Ta la e c ma d .

Platon/Ion Giri

[ iir e Felsefe li kisine Dair Me odolojik er e eleme]

Filo of ve air anlam n ve varolu un derin sorunlar ndan rahats olan ki ilerdir. air, kavramsal d ncenin etersi li inden hareketle i inde bulundu u ruhsal duruma ba l olarak kelimelerle istedi i gibi o na abilir. iir gibi felsefe de hakikatin bir n n orta a ko ar, ancak bu daha ok logos ile ili kilendirilen hakikattir. phesi iki s lem bi iminin muhtevalar itibari le kendilerine g mahalleri olmas na ra men, aman a-man birbirleri ile derin ili ki-ili kisi lik hali i inde olabilirler. Heideger in Nedir Bu Felsefe de belirtti i gibi d nme ile iirsel arat aras nda gi li bir akrabal k vard r, nk her ikisi de dilin hi metinde, dil i in kullan r ve harcarlar kendilerini. A n a-manda bir u urum bulunur bu ikisi aras nda, apa r da lar mesken edinmi lerdir nk (Heidegger, 1995: 46). iir ve felsefe aras nda a r mlar olsa da en k metli iirlerin ba -lar n n felsefi bir karaktere sahip oldu unu da not etmeli i . Lao T u un Tao Te Ching, Lucretius un De Rerum Natura, Dante nin lahi K med a s ve Goethe'nin Fa u gibi. Bu do rultuda d nce tarihine bak ld nda pek ok d n r ve filo ofun (Emerson, Santa ana, Halil Cibran, Niet sche, Heidegger) d ncelerini iirsel bi imde ifade et-mekten ekinmediklerini g r r . Bu nedenle air ve filo of aras ndaki herhangi bir kes-kin a r m n problemli oldu u d n lmelidir. nk airin, stil ve bi iminden va ge -meden, betimle ici ve metaforik g lerini do ru, i i, l m, sonsu luk vb. gibi kavramlara

neltti i aman, filo ofun sahnesinde r d s lenebilir.

Felsefe tarihine bak ld nda iir-felsefe ili kisinden rahats olan pek ok filozof g r lmektedir. Nitekim bunlar n i inde akla gelen ilk ki i phesi Platon dur. ellikle Devlet ve Ion di alogundaki air/ iir erine m laha alar olduk a dikkat ekici ve ta in edicidir. Felsefe ve iir aras ndaki bu kadim kavgada logos un saf nda er alan Platon, Homeros u Tanr lar hakk nda alanlar u durdu u, topluma arar veren efsaneler s le-di i i in su lar ve hakikatten u akla maktan ba ka bir e olma an bir s lemi kullan-d klar i in airleri De le inkullan-den kovar (Devlet, III, 397kullan-d-398a). Filo oflar ortak akl n

(3)

Mill Folklor, 2020, Y l 32, Cilt 16, Sa 127

temsilcisi iken, airler efendisine havla an k pek lerdir, onlar n sadece ak ls lar n ge-ve eliklerinde adlar b k t r, onlar sivri ak ll lar tak m d r (Platon, 1973: 392, vd.).

iirin, en se kin, en d r st insanlar bile bo abilecek g te olmas , ona g re iirin en tehlikeli an d r (A. g. e., 393, 605 c). nk airlerin aratt klar , ger ek de il, birer g lgedir. Platon u as l korkutan e asl nda bir anlamda sofi mdir, ani felsefenin, ken-dini felsefe olarak kurarken, kar s na kabilecek en nemli tehlikenin sofi m oldu unu ve iirin de sofi mle ben erli inden dola bira rk t c oldu unu d nd n g r -r . ai-r, -ruhun ii-rsel olma an k sm n n eme i, ani logosun eme i olan e-rinden bi-r

arat ma girme . Bu, iirin discursive olan engelle en, kat etme en, sadece s n rda dur-mas la ilgilidir. airi belki de sofistli e ak nla t ran bu s n rda durma halidir. iirin s n rda durmas demek, iirsel bir ifadenin, c mlenin bir nerme e d n memesi de-mektir (Gemuhluo lu, 2011: 7). nerme haline geleme en iir, Platon a g re, logos ile ba da ma ve air s lediklerini i ah edemedi i, ne dedi ini bilmedi i s rece logos'un d nda kalmak durumundad r: Logos, 'belirsi imge'lerle ger ekle me ; 'k t imgelerle dile getirilen iirse hi bir e i a kla ama (Yavu , 1987: 78).

te andan Platon un aksine felsefe, sanat ve bilim aras nda ili ki a n eniden tesis etme ihti ac g den Niet sche, kavram ve metafor aras ndaki t r kar tl n ortadan kal-d rarak ve (kal-daha a metaforik olan metaforla) aln ca bir kal-derece fark ko arak, iirle kar t r lma tehlikesi ta an, kas tl bi imde metaforlar kullanan bir felsefe tipi ba lat r. Niet sche e g re iirin felsefe le kar t r lmas c olma acakt r nk felsefe ve iir aras ndaki kar tl k metafi iksel d nceden do ar; ger ek ve imgesel aras ndaki kurgu-sal a r ma, daha a kurgukurgu-sal olan etenekler a r m na da an r (Utku, 2017: 72). Bu ba lamda ellikle e Bilim de felsefenin iirsel bir dil edinmesi gerekti ini, sanatsal enerjilerin ve a am bilgeli inin ancak bu organik bir birlik sa esinde ger ekle ece ini hayal eder. Felsefenin geleneksel s lem bi imini ve hakikatin mant ksal stat s n ters

eden Niet sche bu ba lamda serseri, ditirambik ve a a bir dilin pe ine d er. Poetik bir felsefi dil olarak tan mla aca m bu eni dil, kendisini B le B d Ze d adl ap t nda keskin bir ekilde g sterecektir. Burada felsefe, sanata d n m -t r ve Nie-t sche ar-t k bir sana-t ( air)-filo of rol n o namak-tad r. air-filozof olarak konu an Niet sche felsefe i indeki nihili mi iir ile mi a mak isti ordu bilinme , ancak bilinen bir e varsa o da Niet sche nin, iiri, Platoncu metafi i e ve onun k l k de i tir-mi ve helerine nelik kulland d r. Hakikati logos ile e itle en birci/tek i s lem bi imlerini kendi i inde o ulla an, re en ve katmanla an bir slup oklu u la a ma a

al r.

Felsefi iir, bir insan tasar m na de il somut insana ve onun varolu una da an r. Yine felsefi iir, ihin d lemini de il, varolma durumlar n ele al r ve bir ontik durumu i erir (Ka ran, 2019: 52-53). Ka ran n tespiti, asl nda felsefe ve iirin kesi ti i eri vermesi bak m ndan nemlidir. iirdeki felsefe i eniden d nmek ve iire felsefe le bakmak i in a lan geni bir poetik pencerede, her ne kadar dil, felsefe ve iir olarak atalla sa da , felsefi derinli i/bo utu bir ha li fa la olan airleri g rmek m mk nd r. Derinlik, airine g re de i iklik g sterse de lkemi de halk iirine nelik olarak bu derinli i fel-sefi ba lamda ele alan incelemelerin a l dikkat ekmektedir. Halk iirinin engin ge-lene inin felsefi bak mdan ele al nmas la eni perspektif ve imk nlar n uhur edece ine ve bu imk nlar n halk iirinin felsefe e kendini nas l a t n salahi etli bir ekilde g s-terece ine inan oru .

(4)

Mill Folklor, 2020, Y l 32, Cilt 16, Sa 127

http://www.millifolklor.com 189

Karacao lan iirinde A k, Do a e Tanr Ka ramlar n n Felsefi Anali i Karacao lan, halk iiri gelene inde i lenen klasik temalara (a k, Tanr ve do a), ge-tirdi i a r ks orumla a n n tesine seslenir. D nemindeki (17. l) airlerinin aksine, tasavvuf felsefesine ve divan iiri gelene ine mesafeli duran Karacao lan, a ad -m ha at , d n a ni-metlerini ve insan n ger ekle tirebilece i olanaklar ne karan bir poetika a sahiptir. Niet scheci anlamda a am n olanaklar n ke feden ve bu olanak-lardan hareketle aman aman i kin bir anlam ara na giri en Karacao lan n olumlu bir tinsel ve olgusall k alan aratt s lenebilir. Bu alanda, insan n varolma halleri a k se ik orta a ko ulurken, topra a sad k bir a g n n bask n oldu u g r l r.

Karacao lan n poetikas nda a k, a am topra a sad k bir bi imde anlaml k lmak ad na kilit bir kavram olarak dikkat eker. Bunda phesi ha alcilikten i ade ger ek i olu u etkilidir. nk Ka aca la , d g e i ekle i i a k e ik a a k a . Ac

-la -la, a l kla la e l mle a a h de ildi . Ya ama e i ci le d l d ; g l ka ,

b g elle e e b g ellikle e ka , a d a kada a k . B de kafala da

k, g lle e e le i , g lle fe hede (Karaer, 2017: 33). A k, Karacao lan i in

a-am n i erisinde ete kemi e b r nen bir du gu halidir. Bu den Karacao lan da ken-dinde bir a k/g el anla mevcut de ildir. Bilindi i gibi felsefe tarihinde kendinde a k ve g el kavramlar n felsefi mahi ette ele alan en nemli d n r Platon dur. Platon le di alogunda a k, sevgi ve g ellik meselelerini ve bunlar n insan varolu u erindeki etkilerini ele al r. Burada Platon i in aslolan olu a ve bo ulu a tabi olma an g -ellik ve sevginin m mk nl d r. A k ve g el nedir? sorusu er evesinde d nen tart ma kendinde g el/a k ilkesi ile a k nla arak neticelenir. nk Platon a g re g -el ve a k, olu ve bo ulu un h k m s rd d n a i inde sahihle eme . nk d n a i indeki a k n amac aln ca tutkular tatmin etmektir (Platon, le 181c). Kal c sev-ginin bedende arand bir durumdur bu. O sa kal c a k ve g elli i olu ve bo ulu d n as nda aramak be hude bir abad r. Sevdi i ki inin bedeni p rs nce b t n sevgisi, verdi i s ler ve eminler u up gider. Bir ki i i ruhundan t r seven ise sonsu a kadar sever. nk ruh l ms d r (Platon le , 183e, 184a). G elin ve a k n a k nla t r la-rak kendinde bir ilke e d n t Platoncu felsefi anla a Niet sche nin verdi i i kinci kar l k nemli bir hamledir. Niet sche g el nedir? gibi c ve a k nc l imle en soru tipini d n t rererek i kinle tirir. Soru art k g el nedir? den i ade kim g el-dir? e d n m t r. Bu stratejik d n m g eli ve a k , olu a ve bo ulu a tabi k larak d n a i ine d hil eder.

Karacao lan n iirinde g el ve a k, olu tan ve bo ulu tan muaf a k n bir ilke ha-linde de ildir. Daha ok kim g eldir? sorusu er evesinde a k ve g ellik anla n bi imlendiren Karacao lan da bu anlamda i kinci bir tutum mevcuttur. So ut, ideal, ol-mas istenenden i ade mevcut olan a am , hissetmi ve dile getirmi tir. Onun iirle-rindeki g el ve a k n anatomisi somuttur, dahas do a la i i e ge mi bir d n evilik vard r. Ba ka bir orumla Ka aca la , g elle i i d ada , a ad e ede , al

ili kile i de a d me . B a da ii le i deki g elle i a , , ka , ki

-pi i, g , a , b , di i, al , ba , g , k l , bile i, eli, a a , , b

-la ilgili a l , g l be e mele e a i le a a (Altun, 2007: 218).

G eli ve a k bu d n a i erisinde anlaml k lan Karacao lan a g re insanlar bu d n a a sevmek ve sevilmek i in gelmi lerdir. Sevgi, d n a anlaml k lman n nemli l tlerindendir. G eli ve g elleri bu s fatlarla nitelendiren Karacao lan n tek bir g -ele ba lanmas da bekleneme nk a k baki, sevgilisi ise fanidir. Ancak, burada a k n

(5)

Mill Folklor, 2020, Y l 32, Cilt 16, Sa 127

baki olu u tasavvuftaki gibi ilahilik/a k nl k ile a klanama . Bu sebeple sevgili ba en Elif, A e ba en de Le la, H r olarak kar m a kar. nk onun, hi bir tarikat ve tekke ile ilgisi oktur ve sevdi inin g s n Cennet e ben eterek, n g renlerin salavat getirmesini iste ecek kadar da bu d n an n adam d r (Karaer, 2017: 39). A r ca Karacao lan, Yunus Emre, Mevlana vd. aksine sevgilisinin lf ne dokunmak, koku ek-line ge ip ko nuna girmek i in g l; balaban olan sevgili i almak i in ahin; bah esinde mesken tutmak, sevdi ini her aman g rmek i in ku ; beline sar lmak i in alt n kemer; beraber atmak i in atlastan d ek; sa lar na dokunmak i in r g r; oca nda anmak i in odun; hatta ondan hi a r lmamak i in v cudunda ben olmak ister (Eker, 1998: 59). A r ca g eli ka betmenin da an lma ac s n da hisseden Karacao lan,

Ben g ele g el demem G el benim olma nca (s. 286)1

m sralar nda g elin ine kendinde bir ontolojik de erinin olmad n , g elli in l -lemeyen, nesnellikten yoksun ve nel bir anlam /de eri oldu una vurgu apar. phe-si bu nelle tirme giri imi, Karacao lan n halk iirindeki nemli g n noktalar ndan birisini, g elin eroti m ile olan ili kisini g ndeme getirir. Karacao lan, eroti mi ha at n insana de en bir par as olarak g r r, bu den iirinde kad n bedenini a k nsal bir tabu olmaktan kar r ve i kin alanda bir ar u nesnesine d n t r r. Kad n a am n i inde kodlar ve kad n n hem cinsi eti hem de kimli i d neminin ok tesinde bir bak a s la dile getirilir. Eroti m, bu anlamda sevgili le bir b t nle me, bir olma iste idir. Kad n a k n varolma sebebi ise e er iire her n le d hil edilmelidir. Ancak bu d hil edilme bir andan kad n m lki etle tiren bir dili a a karsa da sonu ta eroti m, a k n sahih-le mesi olunda Karacao lan i in nemli bir a amsall kt r.

Do a a d n , a k ve g eli do a la bir k lma Karacao lan iirindeki bir di er nemli elliktir. Karacao lan da k, ma uk ve do a ontolojik olarak i i edir. Do a, a k n bir b t nle eni olarak, a k ve a am aras ndaki birli i a da a am n i kin devi-nimsel de i imini kuran bir emin olarak kar m a kar. Karacao lan a k ile do adaki b t n varl klar olumlad gibi onlar u la t r r da. Bunu aparken de d d n a aman aman i d n as na d n t r r. lhan Ba g n ifadesi le, do a Karacao lan da bir i i-le tirici, koru ucu, kirden pastan u up ar t c , s k nt lardan kurtar c d r. En umutsu a-man nda, sevgilisinden u ak d p onun gelmesinden umudunu kesince Karacao lan do-a do-a s n r, teselli i onddo-a bulur (Bdo-a g , 2003: 27). K sdo-acdo-as do do-a, bilinmesi gereken mistik ve gi dolu bir mek n de il, sevgili le ho a a anmas gereken bir aland r.

te andan Karacao lan da insan, aln ca do adaki ko ullar n etkisi le kendi-sini bi imlendiren ve do a ile ili ki halinde varolabilen bir varl kt r. Tekke ve divan ii-rinin insan ve do a aras na ko du u teolojik mesafe , bu iirde erini birliktolu e-rinden ontolojik bir da an ma a evrilir. Yani insan n merke olmad (hi erar i i ok sayan) bu ili ki, tek tarafl bir ili ki de ildir. Do a ile sevgilinin ontik birle imi ben et-melerine de ans r. So ut ve mistik bir sevgili imgesi de il de daha ok do ada varolan

e ler erinden ben etmeler ap l r. Sevgili da larda, a lalarda, ovalarda ba en bir k -nal keklik, ku u, ce lan, tavus ku u ba en de re han, s mb l, karanfil, lale ve nar vb. gibi do ada varolanlar erinden betimlenir.

Nomadik bir air olan Karacao lan, iirlerinde bir do a dili kurar. Bu dil, insan-do a at mas n tetikle en tahakk mc anla d la an bir dildir. A n amanda bu dilde do a ile insan aras nda i kin ba n verdi i hu ur(su luk) da dikkatleri eker.

(6)

Mill Folklor, 2020, Y l 32, Cilt 16, Sa 127

http://www.millifolklor.com 191

sevgili e kavu mada bir engel olarak g r nse de a am ve do a sevgisini hepten ketle-ecek bir olgu de ildir. A r ca do a ile kurulan sahih ili ki ba ka bir hususla, aman aman metafi iksel gerilimlerle iirde bir kri e de neden olur. Bu kri ; varolu sanc s , do mu olma , d n ada olma h n ve a iste i , insan n kendi ile ili kisinde kendini bir k olarak g rmesi ve Tanr ile kurulan ili ki d leminde a a kar.

A rd r klerim g t remedim (s. 147) ***

Karacao lan der ki b le kala d m (s. 157.) ***

Yalanm d n an n tesi alan (s. 121)

Karacao lan n iirlerinde din-mistisizm-metafi ik (kri in bir di er bo utu) tekke ve tasavvuf airlerinde oldu u kadar bask n ve belirle ici olmasa da, er er i ledi i bu t r sorunlar, bi e onun d nce d n as hakk nda nemli felsefi ipu lar verebilir. D

n-ada temel insani sorunlardan biri olan anlam sorununu metafi iksel belirsi li in tetik-ledi ini ve bu durumun insanda bir gerilime sebep oldu u o u ke dillendirilir. inde bulundu umu d n an n ve varolu sal ko ullar m n/imk nlar m n a k nsal bir di-ke lik ile ili kili oldu unu imle en bu sav, ka g a altt gibi derinle tirebilir de. Ka-racao lan n iirlerinde aman aman bu gerilimden ka naklanan endi e ve hu ursu luk hali g r l r.

teni oklad m ten o imi Y r alan d n a senden usand m (s. 143.)

Yukar daki m sralarda g r lece i ere bu d n a ve te d n a aras nda gidip gelen, gerilimi i inde bir k olarak s rekli ta an Karacao lan, er er metafi ik bir urt-su olarak da kar m a kar. Bu urturt-su luk halini daha da derinle tiren insan n iki va-rolu sal durumuna k saca de inmek san r m erinde olacakt r: do mu olman n vermi oldu u ka g ve l m. Do mu olman n ka g s aman aman iire, sadece sevgili e

de-il d n a a da k sk nl k ve ersi urtsu luk olarak ans r. Benim bu d n a a ge mi or na m. (s. 141) *** r an geldim r an giderim (s. 222) *** te geldim kara g l m Bu er bi im erler de il

Bir g n bile e lenemem Bu l bi im ller de il (s. 310)

l m konusunda da Karacao lan n metafi iksel gerilim a ad g r l r ancak iirinde bu metafi ik a ma lar ve d aliteleri indirgemeci bir ekilde ele alma . Bu ba -lamda her ne kadar bir te d n a imgesi kar m a ksa da bu onun iirinin belirle ici karakteri de ildir. te andan iirlerinde l m, a am n d nda kurgulanan bir e

de-ildir, bi atihi a am n i ine ekilerek burada a an lan bir durum olarak g e arpar. Derrida n n d n imk n i tedir ve asl nda d , i tir s n Karacao lan a u arlad

-m da di ebiliri ki, d ani l m, katlanarak i e ani a ama b k l r, b ylece teolojik-metafi iksel hav a erini bu d n a a, ko mik sonsu lu a b rak r. Ve burada k Ve sel in iki kap l han , ko mik i kin bir sonsu luk olarak kap s han a d n -r. Bu noktada ka g klenen bir varl k olarak insan i in l m, bir kurtulu , ebedi ha ata a lan bir kap olarak g r l p, kutsanma .

(7)

Mill Folklor, 2020, Y l 32, Cilt 16, Sa 127

Bir kap s hana indirdin beni (s. 118) ***

le bir vakitler i ip i erken Yi ip i ip a lalarda ge erken Gene mi geldin ben senden ka arken Var git l m bir ba ka aman da gene gel (s. 130)

Burada bir bak ma varolu u felsefede de o un bi imde i lenen insan n d n ada olma durumu/d n ada kalma iste i kendini g sterir. Karacao lan n sesinde bu d n a-n a-n rea-nkleri ve sesleri u umlu, ko mik bir b t a-nl k te kil ederek, oa-nua-n a ama ar usua-nu ve sevincini ifade eder. Bu noktada sadece l m meselesinde de il, daha nce vurgulad

-m gibi ba ta Tanr ol-mak ere dinsel ve -mistik i erikli kavra-mlar (ahiret, cennet, cehennem vs.) te d n an n ebedili i/kutsall erinden de il, sevgili merke inde/etra-f nda bu d n a i inde anlam ka an r. K sacas , din, Karacao lan n sevgilisi ve d n a ile ili kisinde bask n de ildir, a r ca iirinin ana temati i de de ildir. Dini referanslar n ol-du u erlerde ge en dini tema ller, tasavvuf airlerinin aksine daha h manist bir pers-pektiften ele al n r ve a am n i ine d hil edilir. Do a a, insana (daha ok sevgili) du ulan sevgi ve ha ranl k, a am n dinamikleri le birle erek va ge ilme bir tutku a d n -r. K sacas , Karacao lan n iirinde ba kurdu u pek ok e i, buradan (bu d n adan), a am n biricikli i a s ndan ele almas ndaki temel motivas on, a ad evreden ha alma ve a amla bir olma (ontolojik tamamlanm l k) ba lam nda a klanabilir.

Son

iir ile felsefe aras nda ok eski e da anan bir ili ki/gerilim oldu u g r lmektedir. iir, daha ok logosa ait olma an insan n pathos una ait bir ifade ve sanat bi imi olarak g r l r. Felsefi dil ise, insan n kendisini d n a a a mas n ve hakikatle olan ili kisini daha ok logos erinden in a eder. Ancak bu tespitler, kat kurallar i eren indirgemeci tan mlar olmamakla birlikte Bat felsefi gelene inin h kim e ilimini ans t r g r nmek-tedir. te andan felsefe ve iir ili kisi elinde, Platon ve Niet sche gibi iki kar t hatt n

a k nl k ve i kinlik erinden m cadelesinin/ eki mesinin, bu ili ki i son derece en-gin ve k k rt c al mlama bi imlerine te vik etti i g r lebilir. Kendisini sadece deli sa-dece air olarak g ren Niet sche nin poetik bir felsefi dil aratma stratejisinin bug n fa las la talep g rd a ik r. iir ve felsefe ili kisini ak nla t ran bu hamlenin bir ok airin poetikas na nelik felsefi ilgi i artt rd s lenebilir. Bu ilgi vesilesi le pek ok a da airimi in iirleri ele al nd sa da halk iirine nelik felsefi e ilimin c l kald

-n s le ebiliri .

Karacao lan n iirine felsefi bir bak la nelmemi in temel ga esi onun iirlerinde varolan engin felsefi alt ap serimlemektir. Karacao lan da tekke ve tasavvuf airle-rinin aksine bu d n an n ve ha at n b t n bo utlar la alg lan p, hissedilip benimsenmesi s konusudur. A ka, kad na (sevgili e), do a a ve Tanr a bak n n bu ha at n olum-lanmas erinden ger ekle ti ini g r r . Kendinde/so ut ve bir ilke olarak a k n bir a k ve g ellik anla erine, bu d n ada (kad n n bi atihi kendisinde/tekilde) ete ke-mi e b r nen, ger ek i, olu a ve bo ulu a tabi bir kad n, a k ve g ellik anla bu-lundu u g r l r. Bu, d n an n ger ekli i i erisinde aranan ve er er eroti m ile birle en bir a k ve g ellik anla d r. Do a burada nemli bir belirle ici elli e sahiptir. Ge -gin bir air olan Karacao lan i in do a, a k, g el ve sevgilinin i inde bulundu u bir sahihlik alan olarak kar m a kar. iirinin dili buradan ne et eder ve bu dil a n a-manda sevgili ile do a birle tiren bir d lemdir. Tanr ve din anla na bakt m da

(8)

Mill Folklor, 2020, Y l 32, Cilt 16, Sa 127

http://www.millifolklor.com 193

ise dogmatik bir ap a sahip olmad hemen fark edilecektir. Dini eler iirinin temel karakteristi i de ildir ancak dini ve mistik g ndermelerin oldu u erlerde de er er me-tafiziksel gerilimler a ad g r l r. Bu gerilimler, aman aman iirinde arafta ol-makl k n getirdi i sanc lar bi iminde kar m a kar.

Sonu olarak, Karacao lan elinden hareketle di ebiliri ki, halk iirimi de er alan engin felsefi alt ap , iir-felsefe ili kine nelik olarak bi e farkl imk nlar alan sunabilir. Bu mua am iir gelene inin felsefi a dan ele al nmas gelene in sahih bir ekilde retilmesine de olanak sa la abilir. Bu retim, bi e s lenen e ler ile bi im s -le ebi-lecek-lerimi aras ndaki (a k, do a, metafi ik, mistisi m, l m, etik, g el vb.) on-tolojik hatt n g lenmesini sa la aca gibi, dinamik bir eniden aratma s reci ni de tetikleyebilir.

NOTLAR

1. Metin i erisinde Karacao lan a ait di eler u eserden al nm t r. Mustafa Necati Karaer, Ka aca la :

Ha-a e B ii le i, stanbul: Dergah Ya ., 6. Bask , 2017.

KAYNAK A

Atun, I l. Karacao lan da iirsel Bir mge Olarak Gi im, Ku am A. . T ki a A a mala E i Dergisi, Sa 35 Er urum: 2007.

Ba g lhan. Ka ac la , stanbul: Pan Ya nlar , 4. Bas m, 2003.

Gemuhluo lu, Ze nep. Sanat ve Felsefe li kisinde G elin G ncelli i , stanbul: Bilim ve Sa a Vakf Sa a

A a mala Me ke i 8, 2011.

Heidegger, Martin. Nedir Bu Felsefe, ev. Ali Irgat, stanbul: Afa Ya nlar , 1995.

Eker, G lin t. K lt rel G sterge olarak Karacao lan n iirlerinde Edik , Mill Folklor, Y l 11, Sa 43., 1998.

Karaer, Mustafa Necati. Ka aca la , stanbul: Derg h Ya nlar , 2017. Ka ran, Y cel. Fel efi ii , YKY, st., 3. Bask , 2019.

Platon. Devlet, ev. H se in Demirhan, stanbul: H rri et Ya ., 1973.

_____. le , ev. Birdal Akar, stanbul: ule Ya nlar , 2009.

Utku, Ali. Friedrich Niet sche: Sadece Deli!, Sadece air! , Adana: Ada a Fel efe Fe i ali Ki ab , 2017. Yavuz, Hilmi. Ya e i e, stanbul: Ba lam Ya ., 1987.

Referanslar

Benzer Belgeler

(1982) worte a book in Urdu, entitled, "Sir Sayyid Aur Aligarh Tehrik (Sir Syed a n d Aligarh Movement)".^^ In this book, the common topics are, life a n d works of

Öğrencinin hem çalışma hem de yatmasına yarayan yatak odalarına ve- rilecek ölçüler her memlekete bir araşdırma konusu olmuş sonunda ortaya belir'i stan-

Bir iş sahibinin arzusu üzerine mimar tarafından hazırlanan proje mevkii tatbike konulmaz ise, o binanın inşası için miktarı tesbit edilen malzemenin ve bütün binanın

Çal›flman›n sonunda araflt›rmac›lar, mutlu- luk ifadeleri veren beden durufllar›n›n yaln›zca görsel kortekste etkinlik yaratt›¤›n› gözlemlerken

Üzerinde istenilen eleme çapına göre ipek yada tel elek, altında ise metal elek kafesi bulunur.. Eleme işini yapan ve teloralar üzerinde bulunan elekler paslanmaz çelik tel

Tokai hatt›nda ise, kabuk a¤›rl›¤› ile kelebek a¤›rl›¤›n›n diflilerde (P<0.05)’e göre önemli, koza kabuk oran› ile kelebek a¤›rl›¤› aras›ndaki

MATRA programlar kapsam ndaki “ KUR’un Kurumsal Yap n Güçlendirilmesi, Özürlüler için Geli mi Bir stihdam Stratejisi ve Mesleki Rehabilitasyon Projesi” nin faaliyet

İster estetik kaygılar nedeniyle olsun, isterse de nefes alma güçlüğünü giderme amaçlı, İstanbul Global Health Tourism çatısı altında tüm burun cerrahisi