• Sonuç bulunamadı

KENTSEL VE ARKEOLOJİK SİT ALANINDA ADANA/TEPEBAĞ HÖYÜĞÜ VE PLANLAMA SÜRECİNDE KENTSEL ARKEOLOJİ, KENTSEL DÖNÜŞÜM, REHABİLİTASYON İLE ARKEOPARK KAVRAMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KENTSEL VE ARKEOLOJİK SİT ALANINDA ADANA/TEPEBAĞ HÖYÜĞÜ VE PLANLAMA SÜRECİNDE KENTSEL ARKEOLOJİ, KENTSEL DÖNÜŞÜM, REHABİLİTASYON İLE ARKEOPARK KAVRAMI"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

- 202 -

KENTSEL VE ARKEOLOJİK SİT ALANINDA ADANA/TEPEBAĞ HÖYÜĞÜ VE PLANLAMA SÜRECİNDE KENTSEL ARKEOLOJİ, KENTSEL DÖNÜŞÜM,

REHABİLİTASYON İLE ARKEOPARK KAVRAMI

Urban and Archaeological Conservation Area Adana/Tepebağ Höyük and Planning Process; Urban Archaeology, Urban Transformation, Rehabilitation with

Archaeopark Consept

Tevfik YILDIRIM K.Serdar GİRGİNER

Arkeometri Anabilim Dalı Arkeometri Anabilim Dalı ÖZET

Temel amaç; arkeolojik ve kentsel sit alanında bulunan Tepebağ Höyüğündeki planlama sürecini, Kentsel Arkeolojiyi, Kentsel Dönüşüm sürecini araştırmak ve Arkeopark oluşturulması, Cumhuriyet Dönemi yapıların rehabilitasyonu ve bölgenin Koruma Amaçlı İmar planının yenilenmesi için gereken stratejinin belirlenmesidir.

Sonuçta tarihi kent merkezi fonksiyonu ile kentsel dönüşüm olanaklarını ve toprağın altıyla üstündeki kültürel mirasımızın uyumu, oryantasyonu ile rehabilitasyonu sağlayacak bir proje hazırlanmıştır. Alan kent hayatına ve turizme kazandırılmaya çalışılmıştır. Arkeopark uygulaması için sürecin olmazsa olmazı olan Arkeolojik kazı ile projenin devamı sağlanmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Koruma Amaçlı İmar Planı, Kentsel Arkeoloji, Arkeopark, Tarihi Kent Adana Projesi, Tepebağ Höyük.

ABSTRACT

The main purpase; Archaeological and urban conservation area in the planning process in Tepebağ Höyük, the urban archaeology, investigate the process of urban transformation and creation Archaeopark, Republican Period rehabilitation of structures and conservation plan for the renewal of the required strategy is to determine. Parallel to all of this, world, national, regional and local meaning given in the study area can be directed to the equivalent quality of the study were evaluated.

As a result, the historical city center with the function of urban transformation opportunities and with under of the soil above the integration of cultural heritage, a project that will provide rehabilitation and orientation were prepared. The city has been trying to gain life and tourism. Sine qua non of the process of archaeological excavations continue to be provided.

Keywords: Conservation Plan, Urban Archaeology, Archaeopark, Historical City Adana Project, Tepebağ Höyük.

GİRİŞ

Modern coğrafyada, idari sistemde ve tarihte Çukurova olarak da bilinen Adana ve çevresi, günümüz Mersin (İçel), Adana, Osmaniye ve kısmen de Antakya

(2)

- 203 -

(Hatay) illerini kapsar. İsminin ima ettiğinin aksine bu toprakların tümü düz ve ovalık değildir. Dağlık ve engebeli kısımları da mevcuttur. Ancak hakim arazi yapısı düz olduğu için “Çukurova” olarak adlandırılmıştır. Dar anlamda asıl Çukurova’yı oluşturan ovanın uzunluğu kuzeyden güneye 80 km, batıdan doğuya 160 km’dir. Çukurova eski dünyanın Avrupa’sı olan Mezopotamya’ya Orta Anadolu’dan daha yakındı ve bu konumuyla eski Kizzuwatna ve Kilikya krallıklarına yüzyıllar boyu ev

sahipliği yapmıştı (Ünal, Girginer, 2007). Kara, deniz ve ırmaklar üzerinden

sağladığı ulaşım, Anadolu ve Mezopotamya ile Doğu Akdeniz arasındaki köprü konumu, tarıma elverişli geniş toprakları ile uygarlık tarihi açısından çok önemli bir bölge olan Çukurova’nın verimliliği dillere destan olmuştur.

Şekil 1. Çukurova Genel Eğim Durumu (www.googleearth.com)

Ayrıca akarsularının bolluğu, tabii kaynaklarının zenginliği, ılıman iklimi ve her yönden korunaklı kapalı bir havza olma gibi kendine has özelliklerinden dolayı ilkçağlardan itibaren içinde insanları barındıra gelmiştir. Mezopotamya ile Orta Anadolu ve Ege bölgesi arasında bir köprü olmakla kalmamış, kendine özgü kültürler de yaratmıştır. Bunları en başta Hatti olmak üzere başka bölgelere taşımış, bağımsız devletler kurmuş, dilini en eski devirlerden beri yazıya geçirmiş; din, edebiyat, tıp, eczacılık, felsefe, büyücülük ve falcılık konularında büyük gelişmelerin ve icatların yapıldığı, eski dünyanın nadir bölgelerinden biri olmuştur (Ünal, Girginer, 2007). Akad, Mısır, Mitanni, Hurri, Babil, Hitit, Pers, Grek, Roma, Bizans, Haçlılar, Ermeni, Arap, Moğol, Memlük (Kölemen), Türkler ve daha nice küçük devletler tarafından bazen uzun süre, bazen de geçici olarak işgal altında tutulmuş olmasına rağmen, bazen kendi savunma gücünü aşan düşmanlarına karşı kendini savunmuş, bazen de yabancıların hakimiyetini kabul etmek durumunda kalmıştır. Bu durumlarda dahi özgün kültür verilerini sürdürmesini, yenilerini yaratmasını ve galipleri kendi kültür alanına çekmesini başarmıştır. Askeri

(3)

- 204 -

açıdan üstün Hitit hakimiyetinin mutlak olarak Hurri-Kizzuwatna etkisi altına girmesi, bunun en güzel örneğidir.

Dünya tarihinde daha M.Ö.1550 yılında bir kent olarak Adaniya, Tarše ve Halep isimleriyle tarih sahnesine çıkan ve 3500 seneden beri adı hiç değişmeyen

çok az sayıda kent vardır (Rother, 1971; Rother, 1972: Ünal, 2000 a; Ünal, 2000

b).

Şekil 2. 19.yüzyılda V.Langlois’nın tasvir ettiği Tepebağ Höyük, Taş Köprü ve Seyhan Nehri üzerinde deniz trafiği (Langlois, 1861; Girginer,a.g.e., ve Langlois, 1947)

Adana ve Tarsus ile kıyaslandığında Ankara, İzmir, İstanbul, Efes, Atina, Roma, Tokyo, Washington gibi çoğu büyük imparatorluklara başkentlik yapmış metropoller, en az 1000 sene daha geç kurulmuş kentlerdir. Kaldı ki, Adana ve Tarsus kentlerinin M.Ö.1550 senesinde yazılı tarihi belgeler başlamadan çok daha önceleri, en azından günümüzden 5000 sene önce bir kent olarak mevcut

olduğunu kanıtlayan arkeolojik ipuçları da vardır. Tarsus Gözlükule kazıları Antik

Tarsus’un sırlarına bir ölçüde ışık tutmasına karşın, durum ne yazık ki Adana için böyle değildir. Bu kentin tarihi ile ilgili arkeolojik izler, Adana kentinin içindeki Tepebağ Höyük ile Adana’nın yakın çevresindeki diğer höyüklerin altında saklıdır (Girginer, 2000).

MATERYAL ve METOD Materyal

Çalışmanın ana materyalini Adana Kenti kentsel ve Arkeolojik Sit alanı olarak belirlenen ve Koruma Amaçlı İmar Planı yapılan alan oluşturmaktadır. Planın hazırlanması aşamasındaki analitik etüd raporundaki mevcut durumun belirlenmesi ve analizidir. Bu aşamada, Çevre Düzeni Planı verilerinden başlayarak, ekonomik ve sosyal göstergelerini belirleyerek, detayda 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları bağlamında konulan yaklaşımları analiz edilmiştir. İl Özel İdaresi bünyesinde mülkiyet ve kadastro verileri ile Koruma Amaçlı İmar Planı güncelleme çalışmalarını içeren Çukurova Üniversitesi BAP (Bilimsel Amaçlı Projeler) raporu incelenecektir. Ayrıca günümüze kadar yapılan alanla ve konuyla

(4)

- 205 -

ilgili Türkiye’de ve Dünya’da tüm bilimsel ve uygulamaya yönelik çalışmaların incelenmesi ve irdelenmesi diğer bir materyali oluşturmuştur. Bölgedeki tescilli yapıların envanteri oluşturularak çalışma alanı aşağıdaki ana başlıklar altında incelenecektir;

-Sosyo - ekonomik göstergeler -Teknik altyapı -Tüm planlama çalışmalarındaki bölgenin durumu -Yönetsel ve kurumsal yapı

-Tepebağ Höyüğü’nde Arkeopark önerisi ve dünyadaki örnekleri

-Tepebağ Höyüğü ve Cumhuriyet dönemi yapılarının kentsel dönüşüm ile işlevlendirilmesi, rehabilite edilmesi

-Kent merkezi ve ulaşım planlaması Çalışma Alanı

1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmaları başlamadan önce hazırlanacak plana altyapı oluşturması amacıyla Adana kent merkezinin hangi bölgelerinin korunabileceğine dair Sit Alanı sınırının tespiti Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu raportörleri tarafından yapılmıştır. 21.04.1994 tarih ve 1807 sayılı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla belirlenen 80 ha.’lık Sit Alanı sınırı bu projenin çalışma alanını oluşturmaktadır. Adana ili Seyhan ve Yüreğir Merkez İlçeleri sınırları içerisinde Kayalıbağ, Karasoku, Tepebağ, Ulucami, Sarıyakup, Alidede, Türkocağı, Beşocak, Mestanzade, Kuruköprü ve Kocavezir Mahallelerini kapsamaktadır.

Şekil 3. Çalışma Alanı (www.googleearth.com) Metod

Çalışmanın metodu, plana esas oluşturan Tespit - Analiz Paftaları ve Tescil Paftaları’nın tamamının elde edilmesi, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Seyhan Belediyesi ya da planı gerçekleştiren Çukurova Üniversitesi,

(5)

- 206 -

Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü arşivindeki bilgilerin kıyaslanması ile güncel ortaya konulan çalışmaların incelenmesidir.

Tez kapsamında yapılan güncel çalışmalardan yararlanılarak fiziksel analizlerle ulaşım analizler değerlendirilecektir. Fiziksel analizlerle sit alanının ulaşım dokusuna ait analizler 2007 yılındaki dışarıdan okutman olarak derslere katıldığım, Çukurova Üniversitesi, Mimarlık Bölümü Şehircilik Projesi dersi öğrencilerinin yardımıyla kat yükseklikleri, zemin kat kullanımları ve normal kat kullanımlarını içerecek şekilde alan çalışması yoluyla tespit edilecektir.

Ulaşım analizi için 08:00-08:15, 12:00-12:15 ve 17:00-17:15 saatleri arasında belirlenen 31 farklı noktadaki yaya, bisiklet, motosiklet, özel araç, ticari araç ve toplu taşıma araçları trafiği sayım yoluyla belirlenecek ve haritalara işlenecektir. Elde edilen bulgular Koruma Amaçlı İmar Planı’na esas oluşturan Ulaşım Analizi Paftası ve 1/5000 ölçekli ulaşım önerisi ile karşılaştırılıp sit alanındaki ulaşım probleminin çözümü için öneriler getirilmeye çalışılacaktır. Turizm fonksiyonlarını yaşatabilmek hem turist güvenliği hem de kolay ve rahat ulaşım olanakları için ulaşım incelenecektir.

Ayrıca aynı öğrencilerle alandaki kullanıcıların profilini belirlemeyi hedefleyen sosyokültürel analizler için 526 adet konut ve ticarethane sahipleriyle 33 soruyu içeren (demografik yapı-konutun niteliği-kişinin fiziki çevresiyle ilgili değerlendirmeleri kapsayan) anketler yapılacaktır (Ökesli, Yıldırım, Karaman, 2008).

ARAŞTIRMA BULGULARI

Tepebağ Höyük ve Sit Uygulamaları

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün çalışma alanımızla ilgili aldığı kararlarda dikkat çeken faktör yoğunluk artışı ve tescilden düşürmeye yönelik rant taleplerinin ciddi anlamda kabul görmediği ancak kurumların çalışmasını engellemeyerek kanunlar çerçevesinde koruma kullanma dengesinin korunmaya çalışıldığıdır. 1996 yılı onaylı Koruma Amaçlı İmar Planı ilkelerinden taviz verilmemiş olunması planlama kültürü açısından çok önemlidir. 1996 yılına kadar halihazır haritası, kadastrosu çok eski verilere dayanan sit alanının yakın dönemde de Koruma Amaçlı İmar Planı’nın da yönlendirmesiyle birlikte daha çok çalışmaya konu olduğu görülmüştür. Sit alanları digital ortamda arşivlenmiş ve isteyen herkese teknik bir harita ile verilebilir duruma gelmiştir. Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Y.Doç.Dr.K.Serdar Girginer ve uzmanlarının 02.02.2000 tarih ve 8 sayılı sit sınırlarının tekrar gözden geçirilmesi ve derecelerinin yükseltilmesiyle ilgili yazısı kurul tarafından henüz sonuçlanmamıştır. Kurulun yoğun gündemi düşünüldüğünde gerek bürokratik işlemler, gerekse de kurulun çalışma ortamının yetersizliği bu konuda etkin olduğu düşünülmektedir. Elde edilebilecek bilimsel veriler ile sit derecelerinin yükseltilmesi ileride kaçınılmaz olarak görülmektedir.

Yerel kaynakların da desteğiyle bilimsel kazılarla sistematik bir çalışma yürütülmesi bize Tepebağ Höyüğü’ndeki yerleşmelerle ilgili kapsamlı

(6)

- 207 -

bilgi verecektir, diğer bir anlatımla, Adana kentinin geçmişi ile ilgili daha fazla bilgi elde etme olanağımız olacaktır.

Marmaray gibi uluslararası projeler ülkemizde yapılmaya başlandıkça bu çalışmaları daha fazla görmekteyiz. B.T.C. projesi, Sugözü – Adana Enerji İletişim hattı, Adana ili, Yumurtalık ilçesi, Sugözü Enerji Santrali (İSKEN) Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna veri toplamak için gerek şirket gerekse de Bakanlıklar kurumlardan 2863 sayılı yasa kapsamına giren doğal ve kültürel varlıklar açısından herhangi bir sakıncası olup olmadığı konusunda görüş istenmiştir. Dünya Bankası ve Avrupa Konversiyonu kriterleri ile Avrupa Kültürel Mirası Koruma Sözleşmesi (Malta-Valetta) kriterlerine göre Arkeolojik Etüd ve Değerlendirme çalışmaları yapılmıştır. Koruma Amaçlı İmar Planı’nın uygulanma oranına baktığımızda yaklaşık % 15 oranında planın uygulandığı görülmektedir. Bu 1996-2010 yılları arasındaki 14 yıllık bir süre için çok düşük bir orandır. Daha uygulanabilir ama ranta hizmet etmeyen bir planlama arayışına gidilmelidir. Bunun da başlangıç noktası Adana Büyükşehir Belediyesi olmalıdır. Acilen uygulamaya yönelik mekanla çalışabilecek çoğulcu bir kamuoyu katılımı ile plan hazırlanmalıdır.

Tepebağ Höyük ve Kentsel Arkeoloji

Tepebağ Höyüğü’nün 3 boyutlu çizimlerine baktığımızda boyutlarının büyüklüğü çarpıcıdır.

Şekil 4.Tepebağ Höyüğü’nün 3 boyutlu kuzeybatıdan görünümü (Girginer, 2000)

Bölgenin en görkemli yerleşimi öngörülenden çok daha büyük bir höyük olduğu ve yaklaşık 2.1 hektarlık alanı kapsadığı tespit edilmiştir (Koç, 2001).

Höyüğün en yüksek kotu 40 m, eteklerde de 29 m civarlarındadır. 2007’li yıllarda yapılan kadastro ve halihazır çalışmalarıyla höyüğün üst kesiminin 2.1 hektar olmakla birlikte tamamının yaklaşık 25 hektarlık bir alanı kapsadığı ortaya çıkmıştır.

(7)

- 208 -

Şekil 5. Tepebağ Höyüğü’nün topografik planı ve karelajı (Koç, 2001)

Şekil 6. 1960’lı yıllarda çekilmiş Tepebağ Höyüğü’nün hava fotoğrafı ve

eşyükselti eğrileriyle eski yerleşimin görünüşü. Henüz Cemal Gürsel Caddesi açılmamış durumdadır (Girginer, 2000)

Arkeolojik Sit alanlarındaki çalışmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar Valetta Konvansiyonu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. “Her bir taraf arkeolojik mirasın fiziksel anlamda korunması için tedbirlerin alınmasını aşağıda belirtilen koşulların gerekliliklerini yerine getirecek biçimde sağlamak zorundadır:

i) Arkeolojik değerlerin oluşturulmasını amaçlayan alanların kazanılması veya korunması diğer gereken önlemlerin alınarak sağlanması;

ii) Arkeolojik mirasın korunması ve bakımının mümkün olduğunca yerinde (in situ) gerçekleştirilmesi;

iii) orijinal yerlerinden taşınmış olan Arkeolojik kalıntıların mümkün olduğunca uygun alanlarda korunması.”

Tartışma ve Sonuçlar

Araştırmalarımın sonucunda yaklaşık 80 ha’lık çalışma alanının yaşanabilir bir mekan olmadığı, özellikle ulaşım konusunda ciddi sorunlarının olduğu, yıllardır

altındaki Arkeolojik verilerden hiç bahsedilmediği, Çukurova Üniversitesi Arkeoloji

Bölümü’nün kazı projesine Adana’daki ilgili kurumlardan ciddi direnişlerin olduğu, turizm sektöründen çok düşük oranlarda faydalandığı, bölgenin özelliklerine göre mevzuat kapsamında çalışacak bir birimin oluşturulmadığı ve bölgenin giderek daha da atıl bırakıldığı tespit edilmiştir.

(8)

- 209 -

Çalışmamızda öncelikle II. Derece Arkeolojik Sit statüsünde olan çalışma

alanında kadastro, mülkiyet tespit çalışmaları İl Özel İdaresi olanakları ile

yapılmıştır. Alanın çoğunluğunun kamu alanı statüsünde olması projenin uygulanabilirliğini arttırıcı bir özellik olarak görülmektedir. Ayrıca kent merkezinde olması ve onaylı 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nın bulunması da projenin bilimsel standartlarda ve Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ile eşgüdümlü ve verimli çalışmamızı sağlamıştır.

Elde edilen sonuçlara dayanarak aşağıda çalışma alanında turizm planlaması, kentsel dönüşüm yaklaşımlarından, rehabilitasyon, canlandırma, sağlıklaştırma imkanları ve Arkeopark projesinin uygulanabilirliği ile ilgili öneriler sunulmaktadır.

Adana Kent Merkezi Tarihsel Dokusu ve Tepebağ Höyükle İlgili Turizm Planlaması

Çalışma alanımız Adana’nın en yoğun tarihsel dokusunun bulunduğu alan olmakla birlikte bütüncül anlamda sürekliliği olan tek doku örneği 7 sıra evdir. Bir çok tescilli yapı yıkılmış, yağmalanmış ve amacı dışında kullanımdan dolayı tanınamayacak hale gelmiştir. Boş durmasın diye zorla ticaret mekanına dönüştürülen yapılarda herhangi bir kazanç olmamakla birlikte, yapı da ciddi zarar görmektedir. Bu zorla doldurulan yapıları saymadığımız halde alandaki yapıların yaklaşık % 25’i ya boş durumdadır ya da depo olarak kullanılmaktadır. Böylece gece yoğunluğu neredeyse olmayan bölge suç unsurları için bulunmaz bir fırsat alanı haline gelmektedir. Bölgede yeterli aydınlatmanın olmamasıyla akşamları hava kararınca tüm yaşamsal faaliyetler durmaktadır. Özellikle Büyük Saat civarında 2 saniyede bir araç geçiyor olması ile yayaların sadece trafiği kontrol etmesinden dolayı alanın algılanma oranı da azalmaktadır. Kentin tüm geçmişini, belleğini oluşturan alan tamamen kontrol dışı kullanımlarla yok edilmekte ve ömrü kısalmaktadır. Her gün birer birer yıkılan yapılar nedeniyle tanımsız sokaklar oluşmaktadır. Sonuç olarak Adana kentinin tarihsel dokusundan söz edemeyecek duruma gelinmiştir. Acilen tüm rölövesi, fotoğrafı ya da arşiv bilgileri olan yapıları aynen yapma-yaptırma çabası içine girilmelidir.

Gerek yurt içi gerek yurt dışındaki her alandan insanlarının Cumhuriyet Dönemi tescilli yapıların yanı sıra başlangıcından günümüze kadar kesintisiz iskan edildiği savlanan Tepebağ Höyüğü açısından önemli olan bölgeye gelmeleri, araştırma ve çok çeşitli projeler yapmalarının teşviki, bilgi alışverişinde bulunmaları ile uluslararası basında ilgi uyandırma hedefimiz bulunmaktadır. Ülkemizin tarihi ve kültürel varlıklarının ilköğretim çağından itibaren tüm okullara antik çağlardaki yaşam tarzlarının ziyaretçilere canlı canlı uygulamalı tanıtımının yapılarak yaşatılması ile bölgedeki uzmanlığı kanıtlanmış Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından bilimsel Arkeolojik bir kazının da yapılarak höyüğün stratigrafisinin gösterilmesi, elde edilecek verilerin bilgilendirme salonlarında yerinde sunulması ayrıca hedeflenmektedir. Alanın şu andaki fiili kullanımı kent merkezine yakışmayan ve her an yapıların yıkılması tehlikesi altında can

(9)

- 210 -

güvenliğinden yoksun bir çöküntü alanı niteliğindedir. Bu çalışma ile kent merkezinin daha işlevsel kullanılacağı bir alan planlaması öngörülmekte böylelikle vatandaşlarımızın daha huzurlu ve güvenli bir ortamda hayatlarını sürdürerek ekonomik canlılığın sağlanması beklenmektedir.

Dünyadaki örneklerinin incelenmesi ve raporunun, nihai projesinin oluşturulması ile kamu mülkiyetindeki parsellerdeki kötü ve orta durumdaki binaların yıkılması sonucunda yaklaşık 25 ha’lık bir çalışma alanının kazanılması ilk etapta hedeflenmektedir. Şu aşamada araştırma raporu ve proje taslak olarak oluşturulmuş olup 2009 yılı son ayları itibariyle binaların yıkımı için hukuki süreç Adana İl Özel İdaresi tarafından başlatılmıştır. Alanda fiziksel olarak yapılabilecek

çok basit faaliyetler kısaca aşağıda özetlenmiştir (Yıldırım, 2010); Adana

Büyükşehir Belediyesi ile birlikte UKOME ve AYKOME çalışmalarında çalışma

alanı öncelikli hale getirilebilir, Çöp toplama, aydınlatma direkleri, görsel kirlilik

oluşturan unsurların ortadan kaldırılması ivedilikle sağlanabilir, alanda en çok

şikayet edilen konuların başındadır, Koruma, canlandırma, sağlıklaştırma

politikaları dönüşüm politikalarından önce düşünülmeli ve uygulanmalıdır, parsel ölçeğinde rölöve, rekonstrüksiyon ve restorasyon çalışmaları teşvik edilerek proje grupları oluşturulmalıdır, Geleneksel turizm ve yöresel uygulamalar irdelenmeli ve uygulamaya sokulmalıdır,Maddi imkanlar, sponsorluk sistemi, organizasyon şeması oluşturulup yaşama geçirilmelidir. Ayrıca takas, rant transferi, uygulamadan çıkan derslere göre mevzuat düzeltmeleri yapılmalıdır. Tepebağ evleri tipolojisi çıkarılarak Koruma Kurulu’nun onayladığı projelerde bu standartların uygulanması sağlanmalıdır,Sadece çalışma alanımıza hizmet edecek teknik bir birim kurulmalı, güncel olarak alan sıkı takip altına alınarak temizlenmeli, boyanmalı ve aydınlatılmalıdır ki daha yaşanılır bir mekan olduğu anlatılabilsin,Yarışmalar, sempozyumlar gibi faaliyetlerle fikir platformları oluşturulmalıdır,

Kardeş şehir uygulaması yapılmalıdır,Finansman konusunda dünyanın ilgisini çekebilecek çalışmalar yapılmalı ki bunlar projeye dökülerek sürdürülebilirliği sağlanmalıdır,Gerekli yerlere bilgilendirme tabelaları konulmalıdır. Son dönemlerde alan Adana Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyinin çalışmalarıyla görüntü kirliliği oluşturan tabela kirliliğinden ve tablacılardan kısmen kurtulmuştur. Farklı nitelikteki tabelaların alanın özelliklerine uygun olarak tasarlanması sağlanmalıdır.

Özellikle günlük yaşantımız içerisinde unuttuğumuz hanların restore edilerek daha işlevsel kullanımı sağlanmalıdır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün aktif çalışmalarının hız kesmeden devamı sağlanmalıdır.Yerel yönetimler yasasında bulunmasına rağmen çoğu yerde uygulanmayan yapının rengine müdahale etme hakkı yerel yönetimlerce kullanılmalı böylelikle görüntü kirliliği ortadan kaldırılmalıdır. Ayrıca kurul kararlarında da bundan bahsedilerek yaptırım sağlanmalıdır.Alanın turizm potansiyelini arttırabilmek için aşağıda verilen Roma’daki çalışmalara benzer kitaplar ve broşürler hazırlanmalıdır. Roma’da kültür varlığının mevcut hali ve onun üstüne gelen sayfada da şeffaf olarak çizilen restorasyon sonrası hali gösterilerek turistlerin bölgeyi ve yapıları daha iyi anlaması sağlanmalıdır. Burada hem kazı çalışması sonucunda bulunacak eserleri, yapı

(10)

- 211 -

kalıntılarını hem de üst dokuda bulunan Cumhuriyet dönemi yapılarından bahsedilmektedir.

KAYNAKLAR

GİRGİNER, K. S., 2000, “Tepebağ Höyük (URUAdaniia) Kizzuwatna Ülkesinin Başkenti miydi?”, Efsaneden Tarihe, Tarihten Bugüne Adana: Köprübaşı (Editörler: E. Artun, M. Sabri Koz), İstanbul, Yapı Kredi Yayınları No: 1392, 71-85.

KOÇ, B., 2001, : Yerleşimle Kaplı Bir Höyükte Topoğrafik Harita Çıkarma Yöntemleri: Tepebağ Höyüğü (Adana), Çukurova Üniversitesi, FBE, Arkeometri Anabilim Dalı’nda Hazırlanmış Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi (Dan: K.S. Girginer), Adana.

LANGLOIS, V., 1861, “Voyage dans la Cilicie et dans les Montagnes du Taurus”, Exécuté pendant les années 1852-1853, 120-121, Paris.

LANGLOIS, V., 1947, Eski Kilikya, (Çev:M.R.Balaban), Mersin.

ÖKESLİ, D.S., YILDIRIM, T., KARAMAN, F., 2008, “Adana Kentsel Sit Alanı İçerisinde Fiziksel Analizler Yapılarak Koruma Amaçlı İmar Planı İlkelerinin Güncellenmesi”, Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Sonuç Raporu, Proje No: MMF2006BAP8.

ROTHER, L., 1971, : Die Städte der Çukurova: Adana-Mersin-Tarsus. Ein Beitrag zum Gestalt-, Struktur- und Funktionswandel türkischer Städte, Tübinger geographische Studien 42, Tübingen.

ROTHER, L., 1972, : Gedanken zur Stadtentwicklung in der Çukurova (Türkei), von den Anfaengen bis zur Mitte des 14.Jahrhunderts, Beihefte zum TAVO Reihe B, Nr.3, Wiesbaden.

ÜNAL, A., 2000a, : “Adana'da Kizzuwatna Krallığı Taş Devrinden Hitit Devleti'nin Yıkılışına Kadar Adana ve Çukurova Tarihi”, Efsaneden Tarihe, Tarihten Bugüne Adana: Köprü Başı, (Eds: S. Koz-E. Artun), İstanbul, 43-69.

ÜNAL, A., 2000b, : “Çukurova'nın Antik Devirlerde Taşıdığı İsimler ile Fiziki ve Tarihi Coğrafyası”, Efsaneden Tarihe, Tarihten Bugüne Adana: Köprü Başı, (Eds: S. Koz-E. Artun), İstanbul, 18-41.

ÜNAL, A., GİRGİNER, K., S., 2007, Çukurova-Kilikya Taş Devrinden Osmanlılar Dönemine Kadar Kilikya’ da Tarihi Coğrafya, Tarih ve Arkeoloji, Homer Kitabevi ve Yayıncılık, İstanbul.

www.googleearth.com www.kultur.gov.tr

YILDIRIM, T., 2010a, Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanında Adana / Tepebağ Höyüğü ve Planlama Sürecinde Kentsel Arkeoloji, Kentsel Dönüşüm, Rehabilitasyon ile Arkeopark Kavramı, Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Arkeometri Anabilim Dalı’nda Hazırlanmış Yüksek Lisans Tezi (Dan: K.S. Girginer), Adana.

YILDIRIM, T., 2010b, Tarihi Kent Adana ve Tepebağ Höyüğü Projesi ile Tarihe Dokunuş, Adana Ticaret Odası, Adana.

Şekil

Şekil 1. Çukurova Genel Eğim Durumu (www.googleearth.com)
Şekil 4.Tepebağ Höyüğü’nün 3 boyutlu kuzeybatıdan görünümü (Girginer,  2000)
Şekil 6. 1960’lı yıllarda çekilmiş Tepebağ Höyüğü’nün hava fotoğrafı ve

Referanslar

Benzer Belgeler

Taksim Meydan ı ve çevresinin yoğun taşıt kullanımından arındırılarak meydan vasfının özellikle yaya kullanımının güçlendirilmesinde kamu yarar ı bulunduğunu

Plan içindeki korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli anıtsal ve sivil mimarlık örneği yapıların bulunduğu parsellere bitişik parsellerde bu parsele

Parselasyon işlemine gelince; Dosyanın incelenmesinden, davacının, dava dilekçesinde 14.2.1996 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yanı sıra bu plana dayalı

Ömer Avni Mahallesi, 3 ada, 15, 17, 18 parselde bulunan Çakır Dede Mektebi ile ilgili 1/1000 ölçekli Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nda

“İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 04.12.1991 gün ve 3227 sayılı kararı ile Beyoğlu Perşembe Pazarı olarak anılan Haliç’in

İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 07.01.2009 gün, 2302 sayılı kararı ile Beyoğlu Kentsel Sit Alanı 1/5000 Ölçekli Koruma

• Kentsel sitin ilanından itibaren, üç ay içinde bu alanlarda koruma amaçlı imar planı elde edilinceye kadar izlenecek kuralları tanımlayan geçiş dönemi koruma esasları

Koruma Amaçlı İmar Planı (KAUİP): Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim geçiş sahasını da göz