T
f- u.
A'. V
SAYFA:
3 ı ı ı ı i m i m m m u m u n m i m m u t m mTAKVİMDEN
BİR YAPRAK
O K U Y U C O LftlU M |
R
İZ E D E Kalkandereden Mehmet Özçelik yazıyor: E «Sizden b ir okuyucunuz olarak b ir istirhamım var: Maka- | rios’un b ir rivayetle Trabzon’un O f kazasından olduğu söyle- ; niyor, aslı var mıdır? Türkiyede yaşamış mı? T ah sil durum u ne- | dir? K ıbrısta Tü rk kanını akıtmaya başladığına k adar ne işle meş- E gul olduğunu, K ıb n s ’a nasıl ve ne vazife için gittiğini, Sakarya ve \ İzm ir’de şanlı Tü rk ordusunun çizmeleri altında Yunanlıların de- | nize döküldüğü zaman ne iş yaptığım ve bugüne kadar OsmanlI ta- j rihinden ibret almadığının sebeplerini en yakın zamanda sütunla- ş rınızda nakletmenizi istirham ederim .»M uhterem okuyucum. Sizi tatmin edecek b ir cevap veremedi- = ğimden dolayı affınızı ıic a ederim. M akarios nerede doğmuş, ne- = rede okumuş. Vaktiyle ne iş yapmış? B u vesair suallerinizin ceva- | bini öğreneceksiniz de ne olacak? Farzediniz k i bütün b u sordukla- | r a ı z doğru çıktı. Sonra? B ugün b ir acı hakikat karşısındayız. İk i | paralık b ir papaz üç kıt’ada bayrağım yelpirdeten T ü rk ’e kafa tu- j
tuyor. Artık ne hale geldiğimizi anlayın. |
Bunu düşündüğüm zaman Trabzon’un kazası olan (O f ) u ben =
bağırıyorum. , g
★
r|
Bevazıtta M uam m er K alfadan şu mektubu aldım:
«4/10/1964 tarihli M İL L İY E T ’de bahsettiğiniz tulûat sanatkârı | K el H asan’m yaşlı komşularımız bizim sülâleden olduğunu iddia E ettiler; K el H asan’m memleketinin neresi olduğu (kaza veya köyü), | kaç seneleri arasm da yaşadığı ve sahne sanatındaki değeri hakkın- | da bizi aydınlatırsanız size minnettar olurum .»
K el H aşan İstanbulludur. Çamlıcada Libâdell olduğunu b ir de- = fa kendisinden işittim. Gençliğinde mahalle aralarında Süivri yo- | ğurdu satardı. Yaradılış itibariyle hazır cevap ve nüktedan olduğu | için herkes ondan yoğurt alır ve şakalaşırdı. 1929 da öldü.
Tulûat, yâni yazısız oyunun en büyük sanatkârlarından biridir. | «Rüyada taaşşuk» adlı tulûat b ir piyes ibda’ etmiş ve tek başına |
seyircileri kırmış geçirmiştir. E
Sultan Abdiilhamit sanatkârlığını takdir ederek onu nişanla 5 taltif eylemişti. B ana tuluattan bahsederken: |
— İnsan suflörden alacağı tuhaflıkla adam güldiiremez, derdi, E ve sonra sanki bu sözüne b ir m isal veriyormuş gibi, kundura |
boyacısı Tatar Ahmedi çağırdı: E
— Ahmet- Şu kunduraların tozunu kaç paraya alırsın?
— On paraya alırım. H aşan efendi: §
— On paraya veremem. Ben onları tâ Çamlıcadan getirdim. \
* E
Nişantaşmda Poyracık sokağında Avni Dorsay soruyor:
« B ir arkadaşla iddiamız var. Birim iz Birinci Cihan H arbinde | Kût-Ul-ammarede İngiliz generali Tavnshend’i muhasaraya alarak | esir eaen Türk paşasının H alil paşa, öteki taraf Ali İhsan olduğu 1
iddiasında. H angisi doğrudur?» |
K ût’da ceneral Tavnshend’i esir eden Türk cenerali H alil pa- E
şadır. I
Necla Altmkurt isminin mânasını soruyor; Necla = Asil demektir.
Fatihte Y . Turan şu mektubu gönderiyor:
« B ir okuyucunuzun; dam a oyunu üzerine sorduğu soru lan mü- sadenızle cevaplandırmak istiyorum.
a ) Dam ada en son kalan b ir (veya ü ç ) taş — damaya geçme m işse — dama olamaz.
b ) Dam a, aynı kolon üstünde yalnız b ir yöne hareket eder, b ir ileri b ir geri giderek taş alamaz: aynı oyun hakkı İçinde hareket hattı tek yönlüdür...
Uzun zamandanberi merakımı çeken, fakat kimseden tatmin edici b ir cevap alam adığım b ir sorum u yazıyorum. M ümkünse ce vap vermek zahmetine katlanırsanız memnun olurum.
«Genelev kadınları, fâhişeler öldükleri zaman yıkanarak mı gö mülürler. Cenaze namazları da kılınır mı? Günahkâr oldukları için yıkanmadan defnedildiklerini duydum. N e dersiniz?»
Dama için verdiğiniz malûmata teşekkür ederim. Fâhişeler hakkmdaki sualinize gelince:
B u bedbaht kadınlar günahkârdır. Günahkâr olmak Müslüman olmamak demek değildir. Yaptığı günah Allah ile onun arasm da halledilecek b ir meseledir. B u itibarla öldükleri zaman bütün Müs- lüinanlar gibi yıkanarak gömülürler, cenaze namazları da kılınır. Hayyam b ir rubaisinde şöyle diyor:
B ir adam b ir fahişe kadına:
«Serhoş musun? dedi, her lâhza ayağım birine uyduruyorsun.» K adın cevab verdi: «B e n senin dediğin gibiyim.
Am a sen de göründüğün gibi misin?»
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi