I
J L
i\
' * lO '
m
1 1
i
ÖNCE O SM A NLI
SULTANLARINI
SO NRA HARP
AKADEMİLERİNİ
BARINDIRM IŞTI
9
A b d ü lh a m it'in T iyatro su , ilk e le a lın ıp , h a lk a a ç ıla c a k y e rle rd e n b ir in i o lu ş tu ru y o r. B u ra s ı tiy a tro m ü z e s i o la ra k k u lla n ıla c a k . B u s a h n e d e , o g ü n le rd e o y n a n a n o y u n la rd a n b irin in m u m y a d a n yeniden c a n la n d ırm a s ı yer a la c a k . B ir s ö y le n tiy e b a k ılırs a , İs ta n b u l’d a k i ilk İlim g ö s te ris i de b u s a h n e d e yer a lm ış tı.\ 5 ı
ilflir*
kulilli
l l u
1
mm
Abdülhamit,
Merdiven
kenarındaki,
Kristallerin
çarpma sonucu
tmmmmrnmmmmmmmmmmmmmmmçıkardığı
¿ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ tseslere
bayılırdı...
9
B ü y ü k M a b e y n 'd e k i
k ris ta l p a rm a k lık lı m e rd i ven en çok ilg im iz i çekenş e ylerd en b iri o ld u . M e rd iv e n in ik i yanı b irb irin d e n farklı k e s ilm iş k ris ta l b o ru la rla çevrili.
K ris ta lle rin h e r b irin e vu ru ld u ğ u n d a başka bı'r ses veriyor. A b d ü lh a m it’in en b ü y ü k z e v k le rin d e n b iri, yukarı çık a rk e n te ş b ih in i b u n la ra çarpıp, ç ık a n "m ü z iğ i"
d in le m e k m iş . K im d e m iş , d e m iş S u lta n "ın y aln ız J u rn a lc ile re k u la k v e rd iğ in i... Yanda ise A b d ü lh a m it'in tiy a tro s u ...
I YILDIZ SARAYI KAPILARINI
İK0LT0RV6 SANATA ACIYOR
Kültür Bakanlığı'na devredilen
Saray'ın yeni işlevini
yerine getirebilmesi için ilk sorun
parasal olanak sorunu. Gerek
ulusal gerek uluslararası kurumlara
bu konuda başvurular yapılıyor.
C
ZEYNEP ORALD
S
ULTAN gönlü bu.Yoksul olacak değil ya... Cebi gibi gönlü de zengin olur sultanların. Birinin “ dinlenme sarayı” diye yaptırdığı saray, bir diğer sultana büyük gelmiş, hemen yanıbaşına küçüğü nü yaptırmış. Bir büyük bir küçük saray derken, bir köşk, bir köşk daha, bir
kasr, bir cami daha, bir
bahçe,bir havuz, bir fıskiye daha derken Yıldız Sarayı ve bahçeleri yayılmış da y a
yılmış. K ültür B akanlı-
ğı’nadevredilen buraları
geçtiğimiz hafta gezerken
ve Kültür Bakanı Ahmet
Taner Kışlalı ile İstanbul Kültür Müdürü Sabahattin
Batur’un açıklamalarını,
tasarılarım dinlerken, içim den hep şunu istedim: Keş ke Kültür Bakanlığının aklı ve düş gücü Abdülhamit’te ya da Abdülhamit’in elinde ki para Kültür Bakanlığın da olsaydı... Am a hayat bu. İnsanın her istediği ol muyor...
Yıldız Sarayı’nm bir sa nat ve kültür merkezine dö nüştürülmesi, ne hoş ama boş bir düştür, ne de yal nızca iyiniyetten öteye g it meyen bir istek. Bilinçli bir örgü tlen m e, ak ıllıca bir planlam a v e sağlan acak maddî olanaklarla, buranm uzun vadede gelişen, yıldan yıla yeni işlevlerle halka ka zandırılan bir merkez olma ması için hiç bir neden yok. İlk sorun maddî olanak so runu. Gerek ulusal gerek uluslararası kurumlara bu konuda başvurular yapıl mış, yapıhyor ve yapılacak, örneğin restorasyon için gerekli masrafı karşılamaya UNESCO’nun önayak ol ması söz konusu.
Tasarılar
İlk elde buraya geniş bir teknik kadro yerleştirildik ten sonra, önce bahçelerden ve açık hava alanlarından yararlanmak düşünülüyor. Karagöz-Hacivat gösterile rinden, h ok kabaz, ca m baz ’dan açıkhava konserine, halk oyunlarından açıkhava
sergilerine dek çeşitli ey
lemlere yer verilebilecek... Yine ilk elde restore edilme si ve hemen bir işleve ka
vuşturulması düşünülen
yerler eski Silahhane ve Ab dülhamit’in tiyatrosu. G a leri, konferans salonu ve müze (örneğin fotoğraf mü zesi) olabileceği düşünülen Silahhane ’yle uluslararası bir kuruluş olan YPO (Young
Presidents Organisation)
Genç Genel Müdürler ö r gütü ilgileniyor. Kuruluş, yıllık toplantısını bu olağan üstü büyük salonda yapar sa, bu ran ın restora syon masrafım karşılayabilecek.
Abdülhamit’in tiyatrosu
ise, Türkiye’de kurulacak ilk Tiyatro Müzesi olacak. Anımsanacağı gibi Milliyet Sanat Dergisinin başlattığı Tiyatro Müzesi Kampanya sının sonucunda, böyle bir müzeye sonsuz gereksinme olduğu ve gerçekleştiğin de, kişilerin, kurum ların elindeki sonsuz malzeme nin, belgenin buraya akaca
ğı sa p ta n m ıştı. B üyük
Mabeyn ve Küçük M a
beyn in olduğu gibi, Os
manlI İmparatorluğunun
son dön em in i y an sıtan müzeler olarak saklanması, “ Özel Daire” nin ya da Ci- hannüma Köşkü’nün sanat çıları ağırlayacak bir “ Sa natçı E vi” ne dönüştürül mesi düşünülüyor.
2. Abdülhamit korkuları nı, endişelerini yenemediği için burayı duvarlarla ör dürmüş, demir parmaklık larla çevrelemişti. Yukarda belirttiklerimizin tümü de ğil, minicik bir bölümü bile gerçekleşse, Yıldız, demir parmaklıkların, duvarların
simgesi olmaktan çıkar.
Bu, neye mi yarar? İnsan oğlunun insanoğluna saygı sını, sevgisini artırır.
♦ Y ıld ız S ara y ı k o m p le k s in d e o g ü n b u g ü n v a rlığ ın ı s ü rd ü re b ile n ö ğ e le re , iş le v s e l
ya d a d e k o ra tif, s ü s e ş y a la rın a ra s tla n ıy o r. B u n la r a ra s ın d a Y ıld ız p o rs e le n le ri ö n e m li b ir y e r tu tu y o r. K ü ltü r B a k a n ı A h m e t T a n e r K ış la lı ve e ş i N ilg ü n K ış la lı b ir ç in i s o b a n ın ö n ü n d e ...
Abdülhamit
devleti
buradan
idare etti
Ç e ş m e le r... S e b ille r... S arayd a b u n la rın y ü z le rc e s i var. O z a m a n la r İs ta n b u l'd a s u s u z lu k h ü k m e tm e d iğ in d e n , tü m ü n d e n s u la r a k a rm ış . Ve b u n la rın ç ık a rd ığ ı ç a ğ la y a n g ü rü ltü s ü b ir o d a d a k o n u ş u la n la rın , y a n d a k i o d a d a n d u y u lm a s ın ı ö n le rm iş . A b d ü lh a m it d u v a rla rla y e tin m e m iş , s u la rı b ile g iz lilik , a m a c ıy la k u lla n m ış ...K ü ç ü k M a b e y n 'd e k i h a m a m ... Y ıld ız S a ra y ı k o m p le k s in d e b u g ü n p e k ç o k ş e y y e rli yerin de d u ru y o rs a b u n u H a rp A k a d e m ile rin in b u raya ta ş ın m ış o lm a s ın a b a ğ lıy o r A h m e t T a n e r K ış la lı. " D is ip lin li b ir k u ru lu ş b u ra y ı b u h a ld e s a k la m a y ı b a ş a rm ış tır" d iy o r.
1832 yılında İkinci Mahmut, Beşiktaş tepe sinin en yüksek yerinde bir köşk yaptırıp çevresini bahçelerle çevirdi. Buraya bütün İstanbul’ a yukarıdan baktığı için "Yıldız” adını verdi. 1844’de Sultan Abdül mecid, babasının yaptırdığı köşkü yıkıp yerine daha büyük bir köşk yaptırdı. Abdülaziz’ in Yıldız bahçelerinin içine yaptır dığı ilk bina "Dinlenme Sarayı” ya da Bü yük Mabeyn 1866’da gerçekleşti. Çeşmeler, sersebiller, kristal parmaklıklı merdivenler, altın yaldızlı ahşap işçiliği, çini sobalar, kristal avizeler - 1908 yağmasından geriye kalan pek çok şey hâlâ burda. Abdülaziz ayrıca. Yıldız Parkı’ na Malta, Çadır, Çit ad larını verdiği köşkleri sıraladı. Çit Kasrı aynı zamanda kitaplıktı, Sultan Vahdettin kaçmadan bir gün önce İngiliz Elçisini burda kabul etmişti
İkinci Abdülhamit, ilkini büyük bulduğu
için hemen yanına Küçük Mabeyn’i yaptır dı. (3 Mayıs 19! 9’ d a Anadolu'ya geçmeden önce Mustafa Kemal, burada sorguya çe kildi) Buradan tahta galerilerle hamama, özel daire’ ve, yeraltı yollarıyla tiyatroya ve Şale Köşkü’ ne geçilirdi. Kimse sırtını Ab dülhamit’ e dönmesin diye parterin hep boş bırakıldığı tiyatroda yalnız localar kullanı lırdı. Bu arada belirtelim: Yıldız Sarayı’nın restorasyonundan sorumlu Lemi Me- ray’ dan, "Şale Köşkü” değil, "ŞadU K öş kü" nün doğru olduğunu öğrendik. (Bu keli me, Fransızca "chalet” (köşk)den değil, “şallarla süslü” anlamındaki Şalı sözcüğün den geliyormuş) Evet Şalı Köşkü’nden baş ka, dünyanın en güzel görüntülerinden biri ne bakan “Cihannüma Köşkü” , Alman imparatoru 2. Wilhelm için yapılan Set Köşkü de Abdülhamit döneminin binaları. 2. Abdülhamit 33 yıl devleti buradan yönetti.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi