• Sonuç bulunamadı

Pierre Loti'nin hususiyetleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pierre Loti'nin hususiyetleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Pierre

hususiyetleri

75 sene evvel Lâtin harfleriyle türkçe yazar,

Âzâde’’ nin

mezar faşını, vapurunun kamarasında saklardı

Pierre Loti İstanbula ilk geldiği zaman, türkçe öğrenmek istemişti. Buraya, ı ağustos 1876 da “ Gladiateur” gemisiy­ le gelnıis bulunuyordu. Kendisine türkçe öğretm ek işini, Ze­ ki Megamız üzerine alınıştı. Zeki Megamız’m arapçadan türk- çeye tercüme birçok eserleri vardır. Kendisi İkdam ve Sa­ bah gazetelerinde yazılar naşrederdi. 1932 de vefa t etmiş o- lan Zeki Megamız P. Loti hakkmdaki bir makalesind.e onun şahsiyeti ve hususiyetleri hakkında şunları söylüyor;

Loti'nin

Pierre Loti muntazam hareket e-

den bir adamdı. Burada bulunduğu

zaman maiyet vapurunda askerî va­ zifesini yapıyordu. Sabah erken kal­

kar, öğleye kadar yazı ile meşgul

olur, nadiren bir kimseyi kabul e-

derdi. Kapanıp yazı yazdığı odaya

kimse giremezdi. Yazıları doğruca

matbaaya getirirdi. Hususî kâtibi

evvelâ beyaza çekerdi. Bu kâtip

mahremi esrarı olan Hasman idi.

Hasmaıı Pierre Loti’nin yirmi sene­ lik bir müdürü, teşrifatçısı, her şe­ yidir.

Loti güzel giyinmesini severdi. A s­

kerliğe hakikî bir incizabı vardı.

Nâzik olmakla beraber zorbalığı da vardır. Vazifesi bitince öğle yemeği yerken ekseriya dâvetlileri bulunur­ du. Yemeklerin en nefisini yerdi. Bu­ nun için gemiye Fransadan hususî bir aşçı getirtmişti. Vapurda her za­

man komutam ile beraber yemek

yerdi. Bir de piyanosu vardı. İşi

bittikten sonra piyanosuna oturur ve çok güzel çalardı. Gezintilerini Bo­ ğaziçi, Eyüp ve Îstanbulıin eski ma­ hallelerinde yapardı.

İstanbula çıktığı zaman fes ile

gezmek isterdi. Fakat gemiden fes­ le çıkmazdı. Fesi, bir kutu içinde

Sirkeciye getirilir, bir ermeni kalıp­

çının dükkânında giyer, şapkasını

kutuya koyup orada bırakırdı. Son­ ra, beraberce gezerdik. Yanımızda ya Hasman bulunur yahut burada

hizmetine aldığı Şükrü adında bir

uşak olurdu. Şükrü daima sırmalı

bir elbise giyerdi, kavas kılığında idi.

Şükrü, ekseriya sofra hizmetinde

bulunurdu. Davetlilerin huzurunda

Şükrü ile ekseriya türkçe konuşurdu. TUı-kçesi bir ecnebi türkçesi idi. Tak­ dimler, tehirler yapardı. Yalnız bey­ lerle, paşalarla türkçe konuşmazdı.

Türkçe öğrenmek arzusu avam ile temas ederken ifadei meram edebil­ mesi içindir. Lâtin harfleriyle türk- çe kelimeler, cümleler yazardı.

Sırf Göksu eğlencelerini seyretmek için bir sandal yaptırtmıştı. Sandal­ cıları beyaz giyinirdi. “ Azade,, nln mezar taşını vapurunun kamarasın­ da saklardı. Bunu sonradan evine ve Şark tarzında döşettiği odasına g ö ­ türmüştür.

Çok güzel konuşurdu. Şivesi ta- mamiyle hususi bir Fransız şivesidir. Yazısı pek güzeldir. Yazmaya başla­ dığı zaman durmak bilmez, hokkaya bile kalemi az batırırdı.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Şair aşağıdaki beyitte ise gönül ehlinin Allah’ın veli kullarına ikramı olan kerâmeti bir sır olarak telâkki ettiklerinden bunu orataya saçmayacaklarını

Amacım para kazanmaktan çok iyi ve kalıcı ça­ lışmalar yapabilmek.” Hemen ardından ekliyor, “En çok istediğim şeylerden biri de Atıf Yılmaz’ın yönettiği bir

Aretha Franklin, Bee Gees, Phil Collins, Bette Midler, Jewel, Willie Nelson gibi devlere besteler veren,?.

S İV A S , — Mustafa Kemal Paşa'nın Am asya ya hareketinden kı­ sa zaman sonra birden gizli faaliyetlerini arttıran Hürriyet İtilâfçılar, önceki gece,

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Kültür Müdürlüğü ve Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapmış olduğu etkin işbirliği sayesinde kütüphanelere her

Ondan hususî ders alanlar da vardı. Bu gençlerden bazıları, günün birinde eve girer girmez ne görsünler? Sofada camekanııı buzlu cam ian, tavana kadar

Mşıseı arşivlerde ıstanouı ueııegı Taha

1981’den bu yana TMDK’da sözleşmeli olarak çalışan, Türk müziği ve ney dersleri veren Niyazi Sayın, sonradan Nefesli Sazlar Bölümü.. Başkanlığı’na