• Sonuç bulunamadı

[Remziye Hisar'a ait vefat ve başsağlığı ilanları]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Remziye Hisar'a ait vefat ve başsağlığı ilanları]"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T

BAŞSAĞLIĞI

Cumhuriyet dönemi Türkiyesi’nde çağdaş bilimin

ilk harcım koyan değerli bilim insanlarımızdan,

İstanbul Teknik Üniversitesi emekli öğretim üyesi,

kimya profesörü ve TÜBİTAK Hizmet Ödülü

sahibi

P r o f. Dr.

REMZİYE HESAR’ı

kaybettik. Türk bilim camiasının başı sağolsun.

zJ

(2)

" ^ A Ş S A Ğ L J

ğ

T

1^

^

^

^

^

^

1

Üniversitemiz Emekli Öğretim Üyelerinden Prof. Dr.

REMZİYE HİSAR ın

vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz.

15.6.1992 Pazartesi günü Anadoluhisarı Hisar Camiinde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazından sonra defnedilecektir.

Tanrıdan merhumeye rahmet yakınlanna başsağlığı dileriz.

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

REKTÖRLÜĞÜ

(3)

VEFAT *î «T/avl

Merhum Profesör Feza Gürsey ve Dr. Deha'nın anneleri, Süha'nın kayınvalidesi, Yusuf ve Ayşegül'ün babaanneleri

P ro fe sö r

REMZİYE HİSAR

13 Haziran 1992 günü vefat etmiştir. Cenazesi 15 Haziran 1992 Pazartesi ikindi namazında Anadoluhisarı Camii'nden

kaldırılacaktır. AİLESİ

Referanslar

Benzer Belgeler

Anhegger, Türk kültürünün Av­ rupa’da tanıtılması için verdiği çabalan an­ lattıktan sonra T ürk halkıyla bütünleşmiş bir Alman olarak kendi konumu ile

Osman Ferid Beyin mühiir- darlığı tarihine göre, büyük kızının a- lâkalı olamıyacağı, benim gibi tarihle uğraşanlar değil, alelâde bilgililer b ile ,

O zaman Kralın ayakta dur­ duğu halde Kâmil Paşayı koltuğa oturtması Ingil- terenin bu ihtiyar sadrâzama karşı muhabbet ve te­ veccühüne bir delil olarak

Abdülhamid’in muhaliflerinden Müşir Deli Fuat Paşa’nın da bu hamiler arasında yer al­ masının Asım Bey’e zararı dokundu ve bestekar, hükümet tarafından

Mübarek şehir, sanki güzellikten yaratılmış^ Boğazları ile Adaları ile her yanı ayrı güzelliğe sahip İstanbul’u, tam manâsıyla benim bu yorulmuş (!)

Ve dört sene seferberlikte, ondan sonra üç sene İstiklal Har- bi’nde, yabancı sermayenin bizi sürüklediği yarı müstemlekelik- ten kurtulmak için

Ardın­ dan, her yaz güneşin kıvılcımlı yansımaları içinde olgunlaşan bu binlerce, on binlerce, belki de milyonlarca insan yüzünü; birbirlerine benzeyen,