T
r .
T%
6
Ekrem Ermiş arşivinden
Giriftzen Asım Bey
(1852, Teselya-Yenişehir (Bugün Yunanistan’da)- 1929, İstanbul)
Bestekar ve giriftzen. Muhzirbaşızadeler’den Ali Efendi’nin oğludur. Onüç yaşında iken, sesinin güzelliği ile Yenişehir Fener Mevlevihanesi şeyhi Nazif Efendi’nin dikkatini çekti. Bu zattan mesnevi okudu. Bir baş ka hocadan Farsça ve Gülistan öğrendi. Ney sazında ilk derslerini Yusuf Paşa'nın talebesi Hasan Dede'den aldı. Dört yıl süren bu derslerden sonra İstanbul’a geldi ve Maliye Nezareti’nde katip yardımcısı olarak ça lışmaya başladı. Bu yıllarda Neyzen Salim Bey’den musiki meşketti. Memuriyet hayatına İzmir ve Aydın’da devam etti.
Asım Bey İzmir’de başladığı askerliğinde mülazım (teğmen) rütbesine kadar yükseldi. 1877-78 Osman- lı-Rus Harbi’ne bölük kumandanı olarak katıldı. Savaş günlerinde, ‘ney'e göre daha küçük boyutlu olduğu için taşınması kolay olan girift sazını çalmaya başladı. Bu saz üzerinde virtüöz olarak şöhret yaptı ve yıllar dır adeta unutulan bu sazı ihya etti. Savaş sonrası İstanbul’a dönerek binbaşı rütbesiyle Üsküdar itfaiyesi kumandanlığına başladı. Bir yandan devam eden giriftzenliği ve bestekarlığı dönemin musiki dünyasında ününün gittikçe artmasını sağladı. Bu sayede devrinin önde gelen musiki meraklılarından yakın ilgi ve des tek gördü. Ancak II. Abdülhamid’in muhaliflerinden Müşir Deli Fuat Paşa’nın da bu hamiler arasında yer al masının Asım Bey’e zararı dokundu ve bestekar, hükümet tarafından 1885’de başlayıp 23 yıl sürecek bir mecburi ikamet için Amasya’ya gönderildi. Asım Bey Amasya ve çevresinde hatta Karadeniz kıyısındaki Bafra’ya kadar uzanan birçok şehirde sayısız talebe yetiştirdi. Böylece bir siyasi ceza müsbet sonuçlara dö nüşerek uzun soluklu bir musiki meşalesinin uzantıları yer yer günümüze kadar ulaştı.
1908 Meşrutiyeti’nde İstanbul’a dönebilen Asım Bey 56 yaşında miralay (albay) rütbesiyle yeniden itfa iye kumandanı oldu. Birkaç yıl içinde emekliye ayrıldı ve Hıdiv’in davetiyle gittiği Mısırdan hac farizasını ye rine getirmek için Hicaz'a da geçti. Yurda dönünce birkaç yıl çok sevdiği Amasya'da -bu defa kendi isteğiy le- kaldı. 1929 kışını geçirmek üzere geldiği İstanbul’da öldü.
Asım Bey girift sazını büyük bir virtüozite ile çalmasının yanısıra bestekarlığı ve musiki hocalığı ile de büyük bir ün kazanmıştı. Günümüze 10 civarında saz eseriyle 40 kadar sözlü eseri kalmıştır. Laleli'de bir sokak bestekarın adını taşımaktadır.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi