• Sonuç bulunamadı

Kuşkusuz “en iyi” olmalıydı ama “kök”ü neydi? Derken Melih Aşık yazıverdi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kuşkusuz “en iyi” olmalıydı ama “kök”ü neydi? Derken Melih Aşık yazıverdi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan “çevrecinin daniskasıyım” dediğinde en çok anlamını merak etmiştim. Kuşkusuz “en iyi” olmalıydı ama

“kök”ü neydi?

Derken Melih Aşık yazıverdi. Meğer “Avrupa”danmış. Vaktiyle Polonya’daki “Danzig” kentinin malları çok sağlam olduğu için, Almanlar en beğendiklerini oranın adıyla anmışlar...

Yani Başbakan’ın çevreciliği de Danzig malları gibi “sağlam”...

Edebiyatımızda ise...

Sözlüklerde ise ne göreyim? Ünlü yazarlarımız aynı deyimi “en kötü”ler için kullanmamışlar mı?

Örneğin Haldun Taner, belli ki kızdığı bir konuşmaya diyor ki; “Bu sadece dile değil, karşısındakine de saygısızlığın daniskası...”

Nâzım Hikmet de beğenmediği gazeteler için şöyle yazmış; “Fransa’da bu kâbil gazetelerin daniskası mevcuttur...”

Demek ki edebiyatçılarımız “kızgınlıkları”nı da aynı deyimle tanımlıyorlar. Buna göre yine çevrecinin daniskası bir Başbakan olmak, Almanlara göre başka, edebiyatçılarımıza göre başka...

“Katmerli” olabilmek

Ancak asıl etkilendiğim, aynı sözlüklerdeki şu karşılık oldu; “katmerli...”

Keşke Başbakan da aynı “yerli deyim”imizi kullansaydı...

Çünkü “katmerli çevreci”lik en mükemmeli olmalı. Katmerin her katı aynı “özen”de pişmemişse, arada bir katı bozuk çıkarsa, “bütün”ü de işe yaramaz...

Bu nedenle Başbakan da örneğin ormanların kaçak işgaline “parayla tapu” yerine “en caydırıcı ceza”yı önerebilirse ya da eskisi gibi 3. köprüye karşı çıkarsa; Hasankeyf‘i, Allianoi’yi boğacak barajları durdurabilirse; kıyıların satışını engellerse; kendisine bağlı TOKİ’ye “kentleri ezmeyin, dokuya uyun” diyebilirse, Özelleştirme İdaresi’ne de “imar ayrıcalıkları yaratmayın” talimatını verebilirse... çevreciliği de işte o zaman “katmer”leşebilecek...

Daniskanın katmerlisi

Peki, yine aydınlarımıza uyarsak, acaba yine çevrecilikte “daniskanın katmerlisi” nedir?

Örneğin Haldun Taner “bu sadece kente ve doğaya değil, topluma ve gelecek kuşaklara karşı da saygısızlığın daniskası...” deseydi, aklımıza önce hangi “katmerli saygısızlıklar” gelirdi?

Bence “imar planı tadilatları...”

Öylesine katmerli ki “kat”larına şöyle bir bakalım:

-Öncelikle kenti, kent kültürünü ve çevreyi “tahrip” ediyorlar.

-Gelecek kuşakların sağlıklı “yaşama hakkı”nı çiğniyorlar.

-Haksız kazanç sağlayarak “kamusal ahlak”ı dejenere ediyorlar.

-_ehirciliğe darbe indiriyor, mimarlığın toplumsal hedeflerini engelliyor, mühendisliği ranta tutsak kılıyorlar.

(2)

-Üstelik “yasal yetki”lerle yapılarak hukuk devletini yozlaştırıyorlar.

Siz hiç otel arazisiyken yeşil alana dönüşen; apartman arsasıyken çocuk bahçesi olan; 10 katın 4 kata indirildiği;

devasa siteler yerine insancıl mahallelerin, kimliksiz bloklar yerine sokak dokularının önerildiği planı tadilatı duydunuz mu?

Her yıl yapılan “binlerce”si bu örneklerin tam tersi yönünde.

Üstelik artık sadece belediyeler değil, şu “torba yasa”larla edinilen yetkilerle merkezi yönetim de yapıyor! Kerli ferli bakanlar devlet adamı değil emlakçi gibiler...

Ranta dönük imar planı tadilatları aynı zamanda hukuka aykırı ve “kayırmacı” yönleriyle de “yolsuzluk”ların katmerli daniskalarıdır. Bunları önlemeyi amaçlayan “imar ve şehircilik yasası tasarısı” ise çevreciliğin daniskası

Başbakanlık’ta 4 yıldır bekliyor...

...ve İmar Dosyası

Oysa Cumhuriyet imar tadilatlarıyla değil “imar disiplini”yle kurulmuştu. Kasabaların bile kent planları yarışmalarla yapılırdı...

Kanal B’deki İmar Dosyası’nın bu geceki konukları, Vahdettin padişahken doğan mimar Aydın Boysan ile tarihçi Necdet Sakaoğlu... O efsanevi “uygar” yıllardan yağma dönemlerine nasıl geldiğimizi anlatacaklar...

Oktay EKİNCİ

ekinci@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet 28.09.2008

Referanslar

Benzer Belgeler

*\oğac!İar Camii Büyük ve nükteci Türk şairi Revani’nin camii ile Payzen Yusuf Paşanın Türbesi 30 metrelik cadde geçecek diye yıktırılmıştı.. Sonra

Yavuz; Selim, oğlu Süleymana gazap edip “öldürülmesi için Bostancı- başıya teslim etmiş, Bostancı- başı devletin hayrını isteyen bir adam olduğundan

arşivim bir günde yandı.» Bazan dalan, bazan dolan, bazan parlayan gözlerle acısı­ nı ve anılarını anlatan ressam Salih Acar’ın evinden, üzüntü­ sünü

‘Zobu'nun ölümü büyük kayıp’ ► KÜLTÜR Bakanı Fikri Sağlar, Vasfi Rıza Zobu'nun ölümü nedeniyle yayınladığı mesajda, "Tiyatromuza olduğu

Eğiklik 45 derece olsaydı 66°33’ olan kutup daireleri Ekvator’a yaklaşık 21,5 derece daha yaklaşırdı.. Güneş ışınlarının dik geleceği aralık da geniş- leyeceği

gün Şişli Camii’nde kılı­ nacak öğle'' namazmdan sonra yapılacak resmi törenle Zincirlikuyu Me­ zarlığında toprağa veri­ lecek.. M acar asıllı olan

Dışarıdan, düş­ m anların idare ettikleri oyun ince ve şeytani idi: Bu oyuna, i- çeride paralan üzerine titre­ yenler, iktidar mevkiine susa­ yanlar, hasetler,

Bu, sa­ dece, geçmişe intikal eden itibarî bir zaman bölümünün hatırasına karşı değil, onunla beraber bizden uzaklaşan bir ömür devre­ sine, daha doğru