• Sonuç bulunamadı

Bülent Habora konuşuyor:Sanatçıya yazara ve kitaba saygı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bülent Habora konuşuyor:Sanatçıya yazara ve kitaba saygı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA ALTI

CUMHURİYET

1972 D unya kitap yılı

B Ü L E N T H A B O R A

K O N H Í I Y O R

Sanatçıya

yazara ve kitaba saygı

• Yayınevinm n kısa b ir tarihini anla­ tır mısınız? — 20 Ocak 1966’da ilk kita­ bım ı yayınladım. 1967 sonunda 29 numaralı kitabım toplatıldı. 1970’de ilk beraat kararını al­ dım.

• Bizde kitaplar pa­ halı mıdır? Paha­ lıysa nasıl ucuzlar? — N e kadar ucuz olursa ol­ sun, gene de, «Pahalı» denir Türkiye’de kitaba.

• Kâğıt fiyatları ve kalitesi için düşün çeleriniz?

— Nesini düşüneyim? Yırtık- pırtık oluşunu, paketlerden ek­ sik kâğıt çıkışını, bir pakette onbeş ayrı renkte kâğıt bulu­ nuşunu değil, sadece kâğıt bo­ nolarım düşünüyorum.

• Posta ve taşıma masraflarını nasıl buluyorsunuz? — P T T ücretleri azdır. Biraz daha fiyatlarm artması iy i o- lur.

• Kitaplar daha iyi ve daha çok nasıl tanıtılır?

— Orta Asya Türkleri için «Ağaç düşmanı kavim » derler­ miş. H er halde 20. Yüzyıl Türk- lerl için de «Kitap düşmanlan» diyecekler... Evet, Türkiye’de yıllardır süren bir «K ita p düş­ m anlığı» vardır. Basılı şeylere nedense düşmanız. Düşünün bir kere, karınca duasından güver­ cin resmine kadar on milyon­ dan fazla basılı nesnenin Tür­ kiye’ye girmesi yahut da Tür­ kiye’de basılması yasaktır. Hem de bunlar sıradan yasaklar de­ ğil, Bakanlar Kurullarının ya­ saklarıdır. (N e yazık ki neyin yasak olduğunu Türkiye’de hiç kimse bilmemektedir. P T T Ge­ nel Müdürlüğü yasak yayınlar­ la ilgili büyük bir kitap yayın­ lamıştır, ama bu kitap da «giz­ li belge» sayılarak hiç kimseye verilmemektedir.) Ama yöne­ ticiler bu yasakların büyük bir kısmım uygulayamazlar, ö rn e­ ğin, Bakanlar Kurulu kararıy­ la yasaklanmış olan karınca duasmın basılışını, yayılışım Türkiyede engelleyebilecek ya­ hut da gene Bakanlar Kurulu kararıyla Tiirkiyeye girmesi ya­ saklanan İngilizce, Fransızca»! Almanca kartpostalların Türki­ y e ’ye hem de devletin organı PTT'nin kanalıyla girmesine en­ gel olabilecek hiçbir güç yok­ tur ülkemizde. Ama «kitap» söz konusu olunca iş değişir. Tür­ kiyede hemen herkes kitaba düşmandır, nerdeyse. Herkes kendini «A ğır Ceza Mahkemesi Reisi» zannedip herhangi bir ki tap üzerine ahkâmlar kesmek­ tedir: «Şu kitap toplatılsın, bu kitap yakılsın, o kitap asılsın» diye. Durum böyle olunca da, Türkiyede kitaplar nitro-glise- rinle aynı kefeye konmaktadır. V e Türkiye’de, 20. Yüzyılın ikin ci yarışım yaşayan dünya üze­ rindeki bu ülkede, herkes, ken­ dilerince olumsuz olan herhan­ gi bir olay karşısında suçu hemen kitapların üzerine at­ maktadır. Böylece Türkiye’de fikirden, giderek kitaptan kor­ kulmaktadır. Dolay isiyle bu da «kitap düşm anlığını gittikçe daha belirgin bir duruma getir­ mektedir. Günümüz Türkiyesi böyle olduktan sonra, «düşma­ nınızı sevin» diye misyoner po­ zuna mı bürünelim, yoksa «S ev kardeşim» şarkısını mı söyleyelim?

• ödüller ve arma­ ğanlar için ne di­ yorsunuz?

— Kusura bakmayın ama, ül­ kemizdeki hiçbir ödüle, arma­ ğana saygım yok.

• Bizde her bakım­ dan daha güzel, daha kaliteli kitap çıkması için neler yapılabilir?

— Türkiyede kaliteli yayın yapılıyor zaten. Bakın, ne gü­ ze' kapaklar, ne tatlı meşk ro­ manları, ne heyecanlı polisiye romanlar, ne nefis fotoroman­ lar... hepsi Türk kültürüne hiz­ m et ediyor. Ülkemiz kültürüne kara dizileriyle hizmet eden rotatifler, fotoromanlarıyla ken dini adayanlar varken daha ne yapalım?

9 Biliyorsunuz bu y ıl Dünya Kitap Y ılı ilân edildi UNES­ CO tarafından. Bu yılda devletten ne­ ler bekliyorsunuz? — Yazarına, sanatçısına ge­ reken saygının duyulmadığı ve «kitap düşmanlığının Teksas’- taki kovboylar gibi at koştur­ duğu bir sırada ne isteyebili­ rim ? • Büyük gazetelerin, büyük bankaların yayıncılığı hakkın­ da ne düşünüyor­ sunuz? — Türk kültürüne hizmet e- diyorlar. Sağolsunlar. varolsun­ lar Tabiî gazetecilikte, banka­ cılıkta vapılması gerekenleri yaptıkları ve kendi branşların­ da zirveye ulaştıkları İçin şim­ di yayıncılığa da el atmaları normaldir İlerde başarılı ma­ nifaturacılar da kitap çıkarma­ ya başlarsa işte o zaman Türk yavıncılığı dünyaya kafa tutar cak duruma gelir

$ Türk yayıncısının kültür hayatımız­ daki veri npdlr? Bu nasıl daha olumlu

lir?

— Şu anda Türk yayıncısının yeri kültür hayatımızda değil, bence. Nerede olduklarını da herkes biliyor.

• Meslek hayatınız boyunca unutama­ dığınız ve sizi çok sevindiren bir ola­ yı söyler misiniz? — Sevindiren değil de eğlen­

diren b ir olay var: Nikos Ka- zancakis'in «T o da Raba» roma­ nını yayınlamıştım. Kitap çık­ tıktan kısa bir süre sonra «k o ­ münizm propagandası» gerek­ çesiyle toplatıldı. Çok sonra öğ­ rendim ki, aynı kitap Cunta Yunanistanında bilmem kaçıncı baskısını yapmış ve Sovyetler Birliğinde de anti-komünist pro paganda yapıyor diye yasak­

lanmış. • Bu y ıl bir Kitap Fuarı yapılacak, bü tün Türk yayıncı­ larının katılması bekleniyor. Bunun canlı, olumlu ol­ ması için düşünce­ leriniz?

— H içbir şekilde, yayınevi o- larak Kitap Fuarına katılmam.

bir hale getirilrhi- H

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

“Beş yüzyıldan daha uzun bir süredir Yasak Şehir’de şekillendirilmiş Çin’in imparatorluk geçmişinin zengin kültürel mirası şimdi hayata geçirildi ve sanal

 Dernekler mevcut veya mahkeme kararıyla kapatılmış veya feshedilmiş bir siyasi partinin, bir sendikanın veya üst kuruluşun, bir derneğin veya üst kuruluşun

Dünyaca tanınmış mimarlar arasında bulunan Arne Jacobsen, mimarî ibdaların- da, dahilî, spatial teşkilât ve teçhizatı ile bir dahilî mimar ve dekoratörden daha fazla

Sülfat tehacümünün vu- kuu için devamlı surette rutubet şartlarının mevcudi- yeti elzemdir ve umumiyetle dış duvarların cephe tuğ- laları sülfat tehacümüne meydan

[r]

2 7 En 1980 la Agencia Efe publicó un «Manual de estilo», bajo la dirección de Lázaro para mejorar el castellano de sus redacciones.. Uno de los temas que trata el autor

Eitim (education); bireyin (örencinin) belirlenen amaç ve hedefler dorultusunda bilgi, beceri ve tutumunda kalıcı deiiklik oluturma sürecidir.. Bu tanımlama genel olup

Robustness of these results for these sub-indices to different country groupings strengthen our belief that tradability is the key to the validity of weak form