• Sonuç bulunamadı

Evi yanınca Salih Acar doğadan koptu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Evi yanınca Salih Acar doğadan koptu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

11 OCAK 1983

~F7r

W

4 T

MUTLU GÜNLERİNDE — Ressam Salih Acar’ın evi yan­ madan önceki mutlu günlerinden arta kalan bir görüntü. Şimdiyse saçları biraz daha ağarmış. Yüz çizgileri daha bir derinleşmiş, saçları daha bir ağarmış.

Evi yanınca Salih

A ca r doğadan koptu

Kültür Servisi — Geçtiğimiz günlerde Bebek sırtlarındaki, evi alt kattaki hizmet görevli­ sinin bir ihmali sonucu yanan Salih Acar’ı şimdi oturduğu Be şlktaş’taki evinde görmeye, geç­ miş olsun dileklerimizi iletme­ ye gittik.

Ne yapıyordu Salih Acar? Za rarı ne kadardı? Bundan son­ ra ne yapacaktı?...

Yüz çizgileri dalla bir derin­ leşmiş, saçları daha bir ağar­ mış olan ressam açtı kapıyı. Yüzüne ve üstüne başına boya bulaşmıştı. «Kusura bakmayın ama sıkıntıdan ne yapacağımı şaşırdım. Elime fırça alamıyo­ rum. Elim alıştığı fırçayı arı­ yor. Ben de evin duvarlarım boyuyorum» diye hemen duru­ mu açıkladı sanatçı. Sıkılıyor du Acar... Nasıl sıkılmağındı? Paha biçilmez koleksiyonları, Türkiye’de hiçbir kütüphanede bulunmadığım söylediği kitap­ ları, sayısı 1000’i bulan tablola­ rı bir anda kül olmuştu.

«Her şeyim yandı. Orası be- nhn yalnız barındığım yer de­ ğil, aynı zamanda atölyem, ga­ lerim ve kütüphanemdi. Otuz yılda topladığım, düzenlediğim ve yaptığım lıer şey bir anda yok oldu. Bir daha da yerine konamaz. Şu anda içinde bu­ lunduğum durumu sözcüklerle anlatamam,» diyordu.

Avutacak, üzüntüsünü hafifle tecek sözcük bulamamanın sı­ kıntısıyla, konuyu değiştirmek İçin, «Doğa dedim. Uzun uzun dalan gözleri hemen ışıldadı.

«Ben doğaya aşığım. Yaşa­ mım boyunca insanlardan çok. hayvanları, doğanın o saflığını, temizliğini sevdiıp- Her anını doğayla iç içe geçti. Orada, o evde oturmamın nedeni buy­ du. Sessizlik, deniz ve yeşillik hana çalışma isteği veriyordu. Burada, bu evde ne yapacağı­ mı şaşırdım. Bazan unutuyo­ rum Beşiktaş’ta oturduğumu, gözlerim maviyi, yeşili arıyor. Ama burada görüp göreceğim, çamaşırlar, binalar, duyup du yacağım da bağıran çocuklar ve araba kornaları... Bu şart­ lar altında çalışamam, çalışa­ mıyorum da. Ben viııe oralara

gideceğim.»

Yine gözleri dalmıştı, hemen konuyu değiştirdim ve başladı Salih Acar yaşamını anlatma­ ya:

«fiMÎ’de Filibe'de doğdum. Sofya Güzel Sanallar Akademi si ’Fresk’ bölümünden mezun olduktan sonra İstanbul’a gel­ dim. İstanbul Devlet Güzel Sa nallar Akademisi’nde üç yıl heykel, üç yıl resim okudum, 1955 yılında açtığım ilk sergim­ den bu yana açtığun kişisel sergiler otuzu buldu. Yurt dı­ şında da sergilediğim tablola­ rım dışında iki de ödül aldım. Biri Büyük Tarabya Oteli, öbü rü Büyük Efes Oteli resim ya­ rışması ödülü...»

Salt doğa sevgisiyle de ye­ tinmemiş ressam ve «Türkiye Doğayı Koruma Derneğini» ku rup, «Dünya Doğayı Koruma Vakfemin Türkiye şubesini aç tmş.

«Ben tablolarımla doğa, hay­ van sevgisini insanlara aşda- maya çalıştım. Uzun süren bi­ limsel araştırmalarını, sürekli doğayı, hayvanları gözlemle­ mem sonucunda oluştu yapıtla rım. Kuşların ııe kadar süre ve nereye kadar uçabildikleri- ni belirlemek amacıyla bacak­ larım markaladım. Manyas Gö lünde markaladığım bir kuş Nil Vadisinde bulundu. Bu ça­ lışmalarım ve gözlemlerim sı­ rasında insanların doğayı nasıl kirlettiklerini gördüm. Bunları gösteren 'Çirkin ve Güzel’ adlı bir sergi düzenledim. İşte bü­ tün çalışmalarım, topladığım

malzemelerle oluşturuduğum

arşivim bir günde yandı.» Bazan dalan, bazan dolan, bazan parlayan gözlerle acısı­ nı ve anılarını anlatan ressam Salih Acar’ın evinden, üzüntü­ sünü hafifletecek sözcük bula­ mamanın sıkıntısı ve çaresizli­ ği İçinde ayrıldık. Bizi sevindi­ ren tek şey, Salih Acar’ı dost­ larının unutmamaları, ona bo­ ya, fırça, tual armağan etmele­ ri ve sık sık aramalarıydı. He la Yddız Kenter’üı gelirini res sama bırakacağı bir oyun sah­ neleyeceği haberi dostluğun en güzel belirtisiydi.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Özgür’den Tangolar” adlı albüm, sanatçının yeğeni Ahmet Ediz tarafından hazırlandı.. Albümün hazırlanmasında Nedim Arağan’m arşivinden

Nitekim 1730 yılının 25 Eylül günü, için için kaynayan İstanbul’da, Patrona Halil kısa sürede etrafına binlerce insan toplayabilmişti.. İsyancılar

Boğaziçi'nde^ yalnızca Arnavu köy iskelesi Rumeli Hisârı arasında 40 olmayışı yüzünden bir b ir yol edildiler, çünkü vok.olanırı yetinde, belli oran- \ ve

Grote (1990) 120 vakada arka duvar, 170 vakada kemikçik protezlerini kullanıp ortalama 5 yıl takip et- miştir. Kemikçik protezlerinin malleus ile ilişkide olan platform

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

The anesthetic management of patients with FMD syndrome requires a careful preanesthetic assessment, physical examination and consultation with related

Çalışma bulgularından farklı olarak Gümüşdaş ve arkadaşlarının (2014) yapmış olduğu çalışmada, kadınların kaygı ve strese ait özellikler alt boyutu

Kapaılçarşı yangınında felâkete uğrayan iş sahip­ lerinden Bankamızın, Merkez, Şube ve Ajanslarında, ıskonto, iştira ve teminat senetlerinden dolayı haki­ kî