• Sonuç bulunamadı

KOMŞU ve ARKADAŞ HAKKI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KOMŞU ve ARKADAŞ HAKKI"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KOMŞU ve ARKADAŞ HAKKI

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma açısından insana aileden sonra en yakın sosyal çevreyi komşular oluşturduğu içindir ki, gerek Kur’an’da ve gerekse hadislerde komşuluk ilişkileri üzerinde hassasiyetle durulmuştur.

KONUYLA İGİLİ BAZI AYETLER

ِنْﯾَدِﻟا َوْﻟﺎِﺑ َو ﺎًﺋْﯾَﺷ ِﮫِﺑ ْاوُﻛ ِرْﺷُﺗ َﻻ َو َ ّﷲ ْاوُدُﺑْﻋا َو ِرﺎَﺟْﻟا َو ِنﯾِﻛﺎَﺳَﻣْﻟا َو ﻰَﻣﺎَﺗَﯾْﻟا َو ﻰَﺑْرُﻘْﻟا يِذِﺑ َو ﺎًﻧﺎَﺳْﺣِإ

ﻰَﺑ ْرُﻘْﻟا يِذ

ِبﻧَﺟﻟﺎِﺑ ِبِﺣﺎﱠﺻﻟا َو ِبُﻧُﺟْﻟا ِرﺎَﺟْﻟا َو ْتَﻛَﻠَﻣ ﺎَﻣ َو ِلﯾِﺑﱠﺳﻟا ِنْﺑا َو

نَﻣ ﱡبِﺣُﯾ َﻻ َ ّﷲ ﱠنِإ ْمُﻛُﻧﺎَﻣْﯾَأ ًروُﺧَﻓ ًﻻﺎَﺗ ْﺧُﻣ َنﺎَﻛ

"Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez."1

KONUYLA İLGİLİ BAZI HADİSLER

Sevgili peygamberimiz de değişik boyutlarıyla komşuluk hukukunun önemine şöyle işaret etmişlerdir.

Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

َﻓ ، ِرﺧﻵا ِم ْوَﯾْﻟاو ِ ﱠﻟﻠہﺎِﺑ ُنِﻣ ْؤُﯾ نﺎَﻛ ْنَﻣ َو ، ُهَرﺎَﺟ ِذ ْؤُﯾ ﻼَﻓ ،ِرِﺧﻵا ِم ْوَﯾْﻟا َو ِ ﱠﻟﻠہﺎﺑ ُنِﻣ ْؤُﯾ َنﺎَﻛ ْنَﻣ ْنَﻣ َو ، ُﮫﻔْﯾَﺿ ْم ِرﻛﯾْﻠ

ِﻟ ْوَأ ًارْﯾَﺧ ْلُﻘَﯾْﻠَﻓ ، ِرِﺧﻵا ِموﯾْﻟا َو ِ ﱠﻟﻠہﺎِﺑ ُنﻣ ْؤُﯾ َنﺎَﻛ ْتُﻛْﺳَﯾ

"Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse komşusunu rahatsız etmesin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!"2

ﻲﺿر َﺔﺷﺋﺎﻋو َرﻣﻋ ِنﺑا نﻋو :مﱠﻠَﺳو ِﮫْﯾَﻠَﻋ ُﷲ ﻰّﻠَﺻ ﱠﷲ ُلوﺳر لﺎﻗ : ﻻﺎَﻗ ﺎﻣﮭﻧﻋ ﱠﷲ

ﻲِﻧﯾ ِﺻوُﯾ ُلﯾ ِرْﺑِﺟ َلاَز ﺎَﻣ

ُﮫُﺛﱢر َوُﯾﺳ ُﮫﱠﻧَأ ُتﻧَﻧَظ ﻰﱠﺗﺣ ِرﺎﺟﻟﺎِﺑ

İbni Ömer ve Âişe (radıyallahu anhümâ’dan) rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu "Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım."P2F3

1 Nisâ 4/36

2Buhârî, Nikâh 80, Müslim, Îmân 74. Ebû Dâvûd, Edeb 123, Tirmizî, Kıyâmet 50, İbni Mâce, Edeb 4

3Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140–141. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 28; İbni Mâce, Edeb

(2)

ﺎَﻧ ِرﺎَﺟِﻟ ﺎَﮭْﻧِﻣ ْمُﺗْﯾَدْھأ ْلَھ :ِﮫِﻠْھﻻ َلﺎَﻘﻓ َرَﻣُﻋ ِنْﺑ ِﻻ ٌةﺎَﺷ ْتَﺣِﺑُذ :لﺎﻗ هدﺟ نﻋ ﮫﯾﺑأ نﻋ بﯾﻌﺷ نﺑ ورﻣﻋ نﻋو ؟ﱢيِدوُﮭَﯾْﻟا

، ِرﺎَﺟْﻟﺎِﺑ ﻰِﻧﯾ ِﺻوُﯾ ُلﯾ ِرْﺑِﺟ َلاَز ﺎَﻣ :ُلوُﻘَﯾ ِ ّﷲ َلوﺳَر ُتْﻌِﻣَﺳ ﻲﱢﻧﺈﻓ ،ﺎَﮭْﻧِﻣ ُﮫَﻟ اوُﺛَﻌْﺑا :َلﺎﻗ .ﻻ :اوُﻟﺎَﻗ ﻰﱠﺗﺣ

ُﮫُﺛﱢر َوُﯾﺳ ُﮫﱠﻧَأ ُتﻧَﻧَظ

İbnu Ömer (r. anhümâ) için bir koç kesildi. İbnu Ömer, ailesine:Ondan yahudi komşumuza

"

hediye ettiniz mi?" diye sordu. "Hayır!" cevabını alınca: "Bundan ona da gönderin. Zira ben Resûlullah (a.s) 'ın: "Cebrail bana komşu hakkında o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki,

4

3FPdediğini işittim" buyurdu."

komşuyu vâris kılacağını zannettim"

Yine Peygamber (s.a.v) Hz. Ebu Zer'e hitaben:

َكَﻧاَرﯾِﺟ ْدَھﺎَﻌَﺗ َو ﺎَھَءﺎَﻣ ْرِﺛْﻛَﺄَﻓ ًﺔَﻗَرَﻣ َتْﺧَﺑَط اَذِإ ﱟرَذ ﺎَﺑَأ ﺎَﯾ

"Ya Ebâ Zerr! Çorba pişirdiğin zaman suyunu çoğalt ve komşularını da unutma," tavsiyesinde bulunmuştur.

Arkadaşın Hayırlısı, Komşunun Hayırlısı;

ِ ﱠﷲ ُلوُﺳَر َلﺎَﻗ َلﺎَﻗ ،و ٍرْﻣَﻋ ِنْﺑ ِ ﱠﷲ ِدْﺑَﻋ ْنَﻋ ِ ﱠﷲ َدْﻧِﻋ ِناَرﯾِﺟْﻟا ُرْﯾَﺧ َو ِﮫِﺑِﺣﺎَﺻِﻟ ْمُھُرْﯾَﺧ ِ ﱠﷲ َدْﻧِﻋ ِبﺎَﺣْﺻَﻻا ُرْﯾَﺧ :

ِه ِرﺎَﺟِﻟ ْمُھُرْﯾَﺧ

Abdullah b. Amr (r. anhüma)dan rivayete göre, Rasulullah (a.s) şöyle buyurmuştur:

"Allah katında, dostların hayırlısı, arkadaşlarına hayırlı olan; komşuların hayırlısı da komşularına hayrı dokunanlardır." 5

َةَرْﯾَرُھ ﺎَﺑأ ﺎَﯾ : ِ ّﻟﻠہ ُلوُﺳَر َلﺎَﻗ :َلﺎَﻗ ؛َةَرْﯾَرُھ ﻲِﺑَأ ْنَﻋ ْنُﻛَﺗ ًﺎﻋ ِر َو ْنُﻛ

َدَﺑْﻋأ . ِسﺎﱠﻧﻟا َرَﻛْﺷَأ ْنُﻛَﺗ ًﺎﻌِﻧَﻗ ْنُﻛ َو ِسﺎﱠﻧﻟا

ﱠﺿﻟا ﱠلِﻗأ َو ًﺎﻣِﻠْﺳُﻣ ْنُﻛَﺗ َكَر َوﺎَﺟ ْنَﻣ َرا َوِﺟ ْنِﺳْﺣَأ َو ﺎًﻧِﻣ ْؤُﻣ ْنُﻛَﺗ َكِﺳْﻔَﻧِﻟ ﱡبِﺣُﺗ ﺎَﻣ ِسﺎﱠﻧﻠِﻟ ﱠبِﺣَأ َو ِكِﺣﱠﺿﻟا َةَرْﺛَﻛ ﱠنِﺈَﻓ َكِﺣ

َبْﻠَﻘْﻟا ُتﯾِﻣُﺗ

Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (a.s) buyurdular ki:

"Ey Ebu Hureyre, verâ sahibi ol (harama düşme şüphesi olan şeylerden kaçın) ki insanların Allah'a en iyi kulluk edeni olasın! Kanaatkârlığı esas al ki insanların Allah'a en iyi şükredeni olasın.

Nefsin için sevdiğini insanlar için de sev ki kâmil mü'min olasın. Sana komşu olanlara iyi komşuluk et ki kâmil bir Müslüman olasın. Gülmeyi az yap, zira çok gülmek kalbi öldürür."

ِﮫِﺳْﻔَﻧِﻟ ﱡبِﺣُﯾ ﺎَﻣ ِﮫﯾِﺧَ ِﻻ ﱠبِﺣُﯾ ﻰ ّٰﺗَﺣ ْمُﻛُدَﺣَا ُنِﻣ ْؤُﯾ َﻻ

“… İçinizden bir kimse kendisi için arzuladığını mü’min kardeşi için de arzulamadıkça kâmil imana ulaşamaz.”6

4 Ebû Dâvud, Edeb 132, Tirmizî, Birr 28,

5 Tirmizi, K. Birr, 28/2070

6 Buhari, İman, 7

(3)

KONUNUN İŞLENİŞİ

Komşu tabiri birbirine bitişik veya yakın yerlerde yaşayanlar için kullanılır. Komşu olmanın doğurduğu birtakım hak ve görevlerin yanı sıra, aynı zamanda bunların sağladığı bir ilişkiler düzeni de bulunmaktadır. Bunlara genel olarak “komşuluk veya komşuluk ilişkileri” denilir.

Komşuluk ilişkileri sosyal dayanışma açısından önemli olduğu gibi, ailelerin huzur ve güven içinde yaşamaları açısından da çok önemlidir. İyi komşuluk ilişkileri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahip olduğundan fert ve ailelere toplum içerisinde destek olup sosyal yapıyı güçlendirir. Kötü komşuluk ilişkileri ise sürekli rahatsızlık, güvensizlik ve yalnızlık hissi uyandırır. Kültürümüzdeki süzülmüş bir anlayışın ifadesi olan,"Ev alma komşu al" özdeyişi, komşuluk ilişkilerinin her iki yönü açısından da son derece isabetli bir tesbiti dile getirmektedir. Yine dilimizdeki "Komşu komşunun külüne muhtaçtır",

"Komşuda pişer bize de düşer" gibi özdeyişler ve benzeri deyimler, komşuluk ilişkilerinin anlamını ve boyutlarını göstermek bakımından önemlidir.

Komşu üç çeşittir;

1. Tek hakkı olan komşu vardır. Bu, müslüman olmayan komşudur. Bunun sadece komşuluk hakkı vardır.

2. İki hakkı olan komşu vardır. Bu Müslüman olan komşudur. Bunun hem komşuluk, hem de Müslümanlık hakkı vardır.

3. Üç hakkı olan komşu vardır. Bu, müslüman akraba olan komşudur. Bunun hem komşuluk, hem Müslümanlık, hem de akrabalık hakkı vardır.

HADİS; İbni Ömer ve Âişe (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu

"Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım."P6F7

AÇIKLAMA:

1- Hadis, komşunun komşusuna karşı bir kısım ahlâkî vecibeler içerisinde olması gerektiğini ifade etmektedir. Cebrâil (a.s.) öylesine bu meselede Rasûlullah’a ısrarlı ve devamlı uyarılarda bulunmuştur ki, Hz. Peygamber (s.a.v), bunun sonunda Cebrâil'in Cenâb-ı Hakk'tan komşuyu komşuya vâris kılan bir vahiy getireceği zannına kapılmıştır.

2- Hadiste geçen komşu kelimesi mutlak gelmiştir. Müslüman-kâfir, hür- köle, dindar- fâsık, dost-düşman, yerli-yabancı, faydalı-zararlı, akraba-gayr-ı akraba, evce yakın-uzak hepsini kapsamaktadır. Ancak aralarında mertebe farkı vardır, bazısı bazısından üstündür.

7 Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140–141. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 28; İbni Mâce, Edeb

(4)

Peygamberimizin, “Komşusu, elinden ve dilinden emin olmayan kimse mü’min sayılmaz”8 buyurması da komşuluk ilişkisinin önemini ve ne kadar hassas bir konu olduğunu açık bir şekilde göstermektedir.

Şüphesiz, Hz. Peygamber’in bu tavsiyesi komşuluk ilişkilerine oldukça kuşatıcı bir çerçeve çizmekle birlikte, komşunun komşu üzerindeki bütün haklarını saymayı değil, belki önemli olanlarından bazılarını vurgulamayı amaçlamaktadır.

Bu bakımdan bir Müslüman'ın komşularıyla iyi ilişkiler içerisinde olması, İslâm’ın yardımlaşma, dayanışma, zarar vermeme, küs durmama ilkeleri doğrultusunda hareket etmesi;

yine komşuları rahatsız edecek davranışlardan, evin içinde bile olsa yüksek sesle konuşmaktan, televizyon, müzik seti gibi cihazların sesini yükseltmekten ve her türlü patırtı ve gürültü yapmaktan kaçınması gerekir.

Komşularımıza karşı yerine getirmemiz gereken görevlerimiz;

1. Komşularımıza karşı tatlı sözlü, güler yüzlü olmalı, onlarla karşılaştığımızda selamlaşmayı, hâl hatır sormayı, neş'e ve kederlerini paylaşmayı ihmal etmemeliyiz.

2. Sağlık ve hastalıklarında, üzüntü ve sevinçli anlarında, düğün ve bayramlarda kendilerini ziyaret etmek, onlardan biri vefat etmek, onlardan biri vefat ederse yakınlarına başsağlığı dilemek, kendilerine destek olmak, cenazenin kaldırılmasında yardımcı olmak, dâvetlerini kabûl etmek, çocuklarını kendi çocuklarımız gibi sevmek, koruyup gözetmek de komşuluk görevlerindendir.

3. Fakir ve muhtaç komşuların yardımına koşmak, gerekirse onlara maddi yardımda bulunmak, ödünç para vermek, çalışabilecek durumda olanlara, geçimlerini sağlayacak bir iş sağlamak.

4. Kimsesiz ve yaşlı komşularımızın, işlerini takip etmek, yapmak veya yaptırmak.

5. Komşuda olup bitenleri araştırmamak, ayıp ve kusurlarını ortaya çıkarmamak, bize karşı hatalı söz ve davranışlarda bulunmuşlarsa, onları anlayışla karşılayıp bağışlamak kendilerine dünya ve âhiret işlerinde yol gösterici olmak.

6. Komşulara kötülük yapmamak, zarar vermemek.

7. Komşularımıza ikramda bulunmak. Rasulullah (s.a.s): "Allah'a ve âhiret gününe iman eden komşusuna ikramda bulunsun" buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 31; Müslim, imân 74, 76, 77; İbn Mâce, Edeb, 4)

Özetle; komşuların birbirleri üzerinde çok yönlü hakları vardır; bu haklar ödenmeli, asla ihlal edilmemelidir.

Komşularla iyi geçinmeli, onlara zarar vermemeli, sevinç ve kederlerine ortak olunmalıdır.

8 Buhari, Edep, 29

(5)

Yoksul komşusunu gözetmek, maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması için çaba göstermek, varlıklı komşuların görevidir.

Müslüman bir kişinin komşusuyla iyi geçinmesi, onun iyi bir iman ve güzel bir ahlaka sahip olduğunun göstergesidir.

Bitişik Yabancılar

Modern hayatın getirdiği bazı şartlar insanı “kalabalıklar içindeki yabancı” durumuna getirmiştir. Zorunlu ilişkiler dışında “herkesin kendi işine baktığı” bir hayat anlayışı günümüzde hâkim bir durumdur. Bunun olumlu yanları olmakla birlikte, psikolojik ve sosyal olumsuzlukları da vardır. Söz gelimi, yıllardır aynı binada yaşadıkları hâlde bir biri ile tanışmayan, komşuluk ilişkilerine girmeyen nice insanların, ailelerin varlığına şahit oluyoruz. Evet, sosyal hayatımız pek çok alanları ile değişikliğe uğramıştır, daha da uğrayacaktır. Bu kaçınılmazdır. Ama bu değişikliğin, bizim bazı olmazsa olmaz değerlerimizi de alıp götürmesine izin vermemeliyiz. Bu gibi konularda duyarlı olmamız gerekiyor. Aynı çatının farklı bölümlerinde oturan aileler arasındaki komşuluk ilişkileri de bu konular arasında yer alıyor. Aslında komşuluk ilişkileri biraz da kendiliğinden oluşan tabiî ilişkilerdir. Bu tabiî akışı bozacak durumların ortaya çıkması hâlinde, komşular arası bağı yeniden oluşturmak için özel bir çaba harcamak gerekebilir. İlk bakışta basit gibi görünen küçücük girişimler, böyle bir komşuluk ilişkisinin oluşumunu ve devamını sağlayabilir. Merdivende karşılaştığımız bir apartman komşumuza vereceğimiz bir selam, göstereceğimiz bir güler yüz, samimi bir hâl-hatır sormak, gerektiğinde kapı komşumuza bir ihtiyacının olup olmadığını sormak, hatta pişirilen yemekten bir tabak ikram edivermek komşular arasında oluşacak sıkı bağların bir ilk adımını oluşturabilir. Dinimizde bu tür davranışlar sadaka kapsamında değerlendirilmiştir.

Komşularımızla birtakım ilişkilerimizin olması kaçınılmazdır.

Toplum hayatının düzeninin temellerinden biri de komşululuk ilişkilerinin insanî temele dayalı olmasıdır. Bunu sağlamanın yolunu Kur’an ve Sünnet, teorik ve pratik olarak ortaya koymuştur. Bu teori ve pratiğin temelinde,

“… İçinizden bir kimse kendisi için arzuladığını mü’min kardeşi için de arzulamadıkça kâmil imana ulaşamaz.”(Buhari, İman, 7) esası yer alır. Komşularımız, kara gün dostlarımızdır, can yoldaşlarımızdır. Hayat komşularımızla güzeldir. Beşerî ilişkilerimizin ilk adımını komşuluk ilişkilerimiz oluşturur.

Komşuluk ilişkilerimiz Allah katındaki konumumuzu belirleyecek kriterlerden biridir.

Komşularımızın hoşnutluğu, Allah’ın hoşnutluğunu kazandıran yollardan biridir. Kendisiyle ve çevresiyle barışık olan insan sağlıklı bir ruh dünyası yaşıyor demektir. Çevresi ve komşuları ile sürtüşme ve geçimsizlik hâlinde olan, çevre ilişkilerinde sürekli olarak problem kaynağı olan kimseler dengeli bir hayattan mahrum olurlar. Bir denge ve huzur dini olan İslâm bu tür olumsuzlukların önüne geçmek amacı ile topluma açılan ilk kapılarımız komşularımızla olan ilişkilerimizde titiz ve hassas davranmamızı bizden istemektedir.

(6)

Ne kadar da üzücüdür ki, son zamanlarda komşuluk ilişkileri çok zayıflamıştır. Bu ilişkiler İslâm’ın, kültürümüzün ve insanlığın istediği gibi değildir. “Komşuluk ilişkileri geri de kaldı”

“Komşunun komşu ile ilgilenmesi eskidendi”, “Komşuluk öldü” sözlerini sıkça duyar olduk. Bunun bir de “çağdaş yaşam” diye bir anlayışın arkasına sığınılarak yapılması üzüntü vericidir.

Telefon, televizyon icad edildi komşu ziyaretleri, hasta, yaşlı ziyaretleri bitti. Baş sağlığı bile telefonla yapılıyor artık.

Eskiden: “Gönül ne kahve ister, ne kahvehane, gönlü sohbet ister kahve bahane” denirdi.

Şimdi en güzel tebliğ yolu olan sohbetler de bitti. Komşu, komşunun cenazesinden haberi olmuyor.

Komşu Hakları;

Sonuç olarak, Peygamberimizin Hadislerinden çıkarılan hükümlere göre; komşuların birbirleri üzerindeki bazı haklarını şöyle sıralanmaktadır:

1. Hastalandığında geçmiş olsun ziyaretine gitmek, 2. Öldüğünde cenazesinde bulunmak,

3. Borç istediğinde borç vermek,

4. Darda kaldığında yardımına koşmak, 5. Bir nimete kavuştuğunda tebrik etmek, 6. Başına bir musibet geldiğinde teselli etmek,

7. Evini, komşusunun rüzgarını engelleyecek, güneşini kesecek şekilde yapmamak, 8. Ne pişirdiğini ona belli etmemek, belli ederse pişirdiğinden ona da vermek,

A rkadaş Hakkı

"Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez." (Nisâ, 36 )

Allah ve Rasulünün razı olduğu bir arkadaşlığı gerçekleştirenler ne güzel bir hayat tarzı benimsemektedirler. Böyle olan insanlar uzakta olsalar bile birbirleri için dua ederler, birbirleri adına hep hayır isterler. Kavuşmak için, birbirini ziyaret etmek için yola çıksalar bile kendilerinin ahirettte cennete girmeleri için dua eden bir melek hazır bulunur. Bu müjdeyi biz Hz. Fahri Kâinat Efendimizin (s.a.s.) hadislerinden şöyle öğreniyoruz.

ًﺎﺧَأ راَز ْوَأ ًﺎﺿﯾرَﻣ َدﺎَﻋ ْنَﻣ ِﺔﱠﻧﺟﻟا َنِﻣ َتْأ ﱠوَﺑَﺗ َو ، َكﺎَﺷْﻣﻣ َبﺎَطو ، َتْﺑ ِط ْنَﺄِﺑ : ٍدﺎَﻧُﻣ ُهاَدﺎَﻧ ، ﱠﷲ ﻲﻓ ُﮫَﻟ

ًﻻ ِزْﻧﻣ

“Bir insan, bir hastanın halini hatırını sormaya gider veya Allah için sevdiği bir kişiyi ziyâret ederse, ona bir melek şöyle seslenir: “Sana ne mutlu! Güzel bir yolculuk yaptın. Kendine cennette barınak hazırladın!” (Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 363)

(7)

Peygamberimiz(s.a.v) şöyle anlatıyor.

“Adamın biri, bir başka köydeki (din) kardeşini ziyâret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği görevlendirdi. Adam meleğin yanına gelince, melek:

- Nereye gidiyorsun? dedi. Adam,

- Şu (ileriki) köyde bir din kardeşim var, onu ziyârete gidiyorum, cevabını verdi. Melek:

- O adamdan elde etmek istediğin bir menfaatin mi var? dedi. Adam:

- Yok hayır, ben onu sırf Allah rızası için severim, onun için ziyâretine gidiyorum, dedi. Bunun üzerine melek:

- Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor. Ben, bu müjdeyi vermek için Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçisiyim, dedi.” (Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 362)

Arkadaşlıkta dikkat edilecek hususlar:

Arkadaşlar birbirleriyle iyilik hususunda yardımlaşmalıdırlar. Arkadaşlar birbirleri hakkında kötü zanda bulunmamalı, devamlı birbirlerine iyilik düşünmelidirler.

Arkadaşlar birbirlerini günaha girmeme konusunda uyarmalı, günah olan işlerden uzak durma hususunda birbirlerine yardımcı olmalıdırlar. Arkadaşların birbirlerine yapabilecekleri en büyük iyilik onu günah işlerden uzak tutmasıdır.

Gerçek arkadaş, kişiye hem dünya ve hem ahiret işlerinde yardımcı olan, arka çıkan ve arkadaşının selamet için çalışan kimsedir.

Bu sebeble, arkadaş seçiminde dikkatli olunmalıdır. Arkadaş, kişiyi iki dünyası için de selamet yoluna sevk eden biri olmalıdır. Yoksa, Cehennem yolunda arkadaşlık olmaz. Arkadaş hatırı için hiçbir günaha girilmez.

Sevdiklerimizi arkadaşlarımız adına üzmemeliyiz. Bize En Sevgili Olması gereken Rabbimizin isteklerin arkadaş hatırına terk etmemeli, yasaklarına arkadaş hatırına dalmamalıyız.

Cehenneme giderken tanımayacağımız olana şimdiden itibar etmemeli, cennet arkadaşlığı kurmak için çaba sarf etmeliyiz.

Beyin Fırtınası

Sizce komşuluk neden önemlidir?

Sizce gerçek arkadaşlık nasıl olmalıdır?

Sizce "Kalabalıklar içinde yabancı" sözü ne anlama gelir?

Sizce gerçek arkadaşlık nasıl olmalıdır?

Soru - Cevap

1. Komşuluk hakkı ile ilgili bir hadis ve atasözü söyleyebilir misiniz ? 2. Hangi komşunun üç hakkı vardır ?

3. Komşularımıza karşı görevlerimizin başlıcaları nelerdir ?

Referanslar

Benzer Belgeler

l Yüksek basınç kuşağının kuzeye kayması sonucu ülkemizde egemen olabilecek tropikal iklime benzer bir kuru hava daha s ık, uzun süreli kuraklıklara neden olacaktır.. l

o Başvuru sahibinin sosyal güvencesinin olmaması, o Hanede sosyal güvenceli birey olması halinde de. kişi başına düşen gelirin asgari ücretin 3’te 1’inden

A) Vakıf, bireylerin yardımlaşma amacıyla sahip oldukları servet veya gelirin bir kısmını gönüllü olarak kamu yararına harcama gayesiyle ortaya çıkmıştır. B)

Yönetim Kurulunun bazı sorunlarının ve çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantıda Genel Müdür Yardımcıları Erol Aydın, Fatih Büyükasabbaşı ve Mustafa Çelik

Sosyal yardımların, sosyal güvenlik sistemi dıĢında farklı kurum ve kurumlarca yürütülmesi için, Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢmayı TeĢvik Fonu, Sosyal Yardımlar

Sosyal olgular toplumsal yaşamın ürünü olup, (bireye göre) «dışsallık» ve (birey üzerinde) «zorlayıcılık» niteliklerine sahip olan olgulardır... Her insan

• Namaz, Ramazan orucu, hac, zekat, kurban gibi temel ibadetlerin hepsi de maddi ve manevi bakımdan birer sosyal dayanışma ve yardımlaşma kurumu niteliği taşımaktadırlar..

Yukarıda sıralan nedenlere bağlı olarak, risk toplumu kuramı çerçevesinde ortaya konan düĢüncelerin yansıması olarak, sosyal risk, küreselleĢme, sigorta, refah