• Sonuç bulunamadı

DETERJAN. Sabun; yağ asitlerinin sodyum ve potasyum tuzları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "DETERJAN. Sabun; yağ asitlerinin sodyum ve potasyum tuzları"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sabun;

yağ asitlerinin sodyum ve potasyum tuzları

 Bitkisel yağlar…

 Deterjan üretiminin ucuz ham maddeleri

 Sert sularda, asidik sularda sabunlara göre yıkama temizleme görevini daha iyi görmesi

Deterjanlar, her biri temizlemede ayrı bir görev yapan, pek çok maddenin

çok kompleks bir karışımıdır. Deterjanlar,yağları emülsiyonlaştıran ve süspansiyon halindeki kirleri tutabilen kapiler aktif temizleyici maddelerdir.

Sabun bitkisel , hayvansal yağların yada yağ asitlerinin alkalilerle (NaOH,KOH) reaksiyona girmesi sonucu üretilen temizlik malzemesidir.

• 18. yy'da da Michel Eugene Chevreul

• Sabunun sert sularda eritildiği zaman yeterince köpürmemesi

• 1930'lu yıllarda ABD'de ilk deterjanlar

Sabun ve deterjanların kimyasal yapısı çok farklı olduğundan temizleme işlevindeki etkileri de farklıdır. Sabun asidiktir ve sert sularda etkili değildir. Buna karışık deterjanlar bu tip sularda daha etkilidir.

Sabun ve deterjanların kimyasal yapısı çok farklı olduğundan temizleme işlevindeki etkileri de farklıdır. Sabun asidiktir ve sert sularda etkili değildir. Buna karışık deterjanlar bu tip sularda

(2)

YÜZEY AKTİF MADDELER

Deterjanları oluşturan kimyasal maddelerin büyük bir bölümünü yüzey aktif maddeler oluşturmaktadır. Yüzey aktif maddeler (sürfaktan) ismi sabun, deterjan, emülsiyon oluşturan maddeler, ıslatıcı maddeler için kullanılan genel bir isimdir. Yüzey aktif maddeler veya sürfaktanlarla ilgili modern kavram, sabunları, deterjanları, emülsifiyanları, ıslatıcı maddeleri ve girme (penetrasyon) maddelerini kapsamaktadır.

Pygmy Gecko

Yüzey aktif maddenin ingilizce karşılığı olan surface active agent sözcüklerinin harflerinden oluşan bir kısaltma olan surfactant (surfaktan) kelimesi de yüzey aktif maddeyerine kullanılır.

(3)

Yüzey aktif maddelerin molekül yapısında bulunan hidrofob kısım normal

olarak dallanmış

hidrokarbon, diğer kısmı olanhidrofilkısım ise iyonik veya kuvvetli polar gruplardan oluşur.

yüksek molekül ağırlığındaki polar moleküllerdir. Bir ucunun sudaki çözünürlüğü, diğer ucunun da yağdaki çözünürlüğü fazladır.

Sudaki çözünürlük ucundaki

 Karboksil

Sülfat

Sülfonat veya

Hidroksil

gruplarının hidrolizinden kaynaklanır.

Yağda çözünürlük ise organik gruplara bağlı olarak ortaya çıkar.

 Emülgatör

 Dispersiyon

 Islatma

 Çözünme

 Temizleme

 Nemlendirme

 Yağlama

 Köpük yapma

 Köpük engelleme YÜZEY AKTİF MADDELER

(4)

Yüzey aktif maddeler, suyun yüzey gerilimini düşürerek temizlik için gereken ıslanmayı sağlar. Kirlerin suda çözünen kısmı yüzeyden ayrılarak yıkama suyuna geçer. Oluşan boşluklarda kirler gevşer. Suda çözünmeyen kirler yumuşar, temizlenmeleri kolaylaşır.

Kirleri yapışmış oldukları yüzeylerden koparırlar. Deterjan molekülleri (miselleri) kirlerin etrafını kuşatırlar. Kirler topaklanıp küresel bir hal almaya başlayınca yüzeyle temas eden kısımları azalır. Bu yüzeylere yüzey aktif maddeler yerleşir. Ve kirlerin koparılması kolaylaştırılır. Mekanik etkinin de yardımıyla kirler daha ufak parçalara ayrılır ve yıkama suyunda tutulurlar.

Böylece temizlik işlemi gerçekleşmiş olur

Bir diğer görevi de kiri yıkama suyu içinde askıda tutarak tekrar çökelmesini önlemektir. Bu kirler su ile birlikte ortamdan uzaklaştırılır.

Emülsiyon :

Su ve yağ gibi birbiri içinde çözünmeyen iki sıvı birlikte çalkalandığında saydam olmayan heterojen bir karışım olur. Bu karışım kendi halinde bırakıldığında er veya geç iki tabaka halinde ayrılır, (faz ayrımı).

Yıkama suyu içinde süspansiyon (pigment türü kirler) ve emülsiyon (yağ bazlı kirler) halinde taşınan kirler kendi başlarına kararsızdır ve tekrar yüzeye çökebilirler. Bunları kararlı ve sürekli hale getirmek için kullanılan maddelere emülgatör adı verilir. Yüzey aktif maddeler aynı zamanda emülgatördürler.

Kirler temelde üç şekilde su içinde taşınırlar

(5)

İsimlendirmede IUPAC kuralları tercih edilir.

Karışımlarında ise daha çok lauril-, miristil-, palmitil- ve stearil alkolgibi ticari isimler tercih edilir. Bazen de, örneğin Hindistan cevizi yağından (coconut oil) oluşan yağ asidi karışımına koko asitleri, dendiği gibi ürünün orjinine göre isimlendirilir

(6)

Köpük Düzenleyiciler

Sürfaktan ile birlikte çok kez bir köpük düzenleyici ya bir dayanıklılaştırıcı (stabilizör) veyatutucu(suppresör) kullanılır. Bu kimyasal maddeler yaygın kimyasal ilişkiye sahip değillerdir ve çok kez, belirli surfaktanlar için özeldir.

Stabilizör surfaktan sistemlere örnek olarak laurik etanolamid-alkilbenzen sulfonatvelauril alkol-alkil sülfatgösterilebilirler.

Köpük tutucular

(koruyucular) genel olarak hidrofobik maddelerdir; bunlarla ilgili birkaç örnek, uzun zincirli yağ asidleri, silikonlar ve hidrofobik noniyonik surfaktanlardır.

Polifosfatlar (sodyum tripolifosfat ve tetrasodyum pirofosfat)

Surfaktanlarla işbirliği yaparlar ve bu nedenle maliyeti düşürürler. Ayrıca deterjanların etkilerini artırırlar. Deterjanların herkes tarafından hızlı bir şekilde kabulü, polifosfatların güçlendirici etkisinden kaynaklanmıştır.

Surfaktanlar, köpük düzenleyiciler ve güçlendiriciler(yardımcılar) deterjan formülasyonunun esasını oluştururlar. Bunlarla birlikte az miktarda (% 3 veya daha az) katkı maddelerine de gerek duyulur.

(7)

Sodyum silikat gibi aşınma önleyiciler (korozyon inhibitörleri)

metal ve yıkayıcı parçalarım, mutfak malzemelerini ve tabakları, su ve deterjanların kötü etkilerinden korurlar.

Karboksimetil selüloz (antidepozitör)

Yıkanan maddelerden uzaklaştırılan kirlerin, temizlenen maddenin yüzeyine oturmalarını önlemek için kullanılır.

Alman gümüşü gibi malzemelerin korunması ve ayrıca korozyon inhibitörlerine yardımcı olmak üzere, benzotriozol gibi kararma (donuklaşma) önleyiciler.

Kumaşlara parlaklık veren maddeler, fluoresant boyalardır. Bunlar, ultraviyole ışığı görünür ışığa döndürme yeteneğine sahip oldukları için, kumaşları daha parlak gösterirler.

disodyum 4,4'-bis (4-anilino-6-morfolino-S-triazin-2-ylamino)-2,2'-stilben disulfonat

Peroksijen-tip ağartıcı bulunduran deterjanlar, Avrupa ülkelerinde yaygındır.

Hipoklorit tip ağartıcıları ABD.

Avrupalıların yüksek sıcaklıkta yıkamaları nedeniyle, birinci tip daha etkilidir.

Parfüm yaygın olarak kullanılır, bileşimi ve kokusu çok çeşitlilik gösterir.

(8)

1. Slurry yapımı 2. Sıcak hava üretimi 3. Atomizasyon 4. Toz tutma sistemleri

• Deşarj edilen tozu arıtan sistemler

• Üretim ortamını havasını filtre eden sistemler 5. Pompaların soğutma sistemleri

(9)

Sülfonik Asit(LAB-HSO3):Kükürdün SO3'e dönüştürülmesinden sonra Linear Alkyl Benzene (LAB) ile reaksiyona sokularak sülfatasyonu ile elde edilen ve LABSA olarak tanımlanan deterjanın ana aktif maddesidir.

Sud Kostik (%47)(NaOH):Sülfonik asit sudkostik ile muamele edilerek yapısındaki Na+ ile nötralleşmesi sağlanır.

Sodyum Silikat Alkali(Na2O.2SiO2):Yıkama maddelerinin formülünde çok önemli oynar. Nötrailze edilen LABSA Sodyum Silikat Alkali ile reaksiyona sokulur Deterjandaki fonksiyonları ise çok önemlidir. Silikatlar suyu komplex meydana getirerek yumaşatırlar. Bu çökelekler kumaşın dokularında birikmezler ve suyun hareketi ile kolaylıkla suda asılı kalırlar.

Silikatlar kirlerin suya süspansiyon halinde geçmesini sağlayıp, tekrar kumaşa çökelmelerini önlerler. Bunun dışında gerek sistemde gerekse çamaşır makinelerinde (paslanmaz çelik ve aliminyum üzerinde) oluşacak korozyonu engeller. Ayrıca deterjanda bullder etkisi yaparak tozun akışkanlığını sağlar.

Nonionicler(LS7 ve LS3): Likit hammadde olarak az köpüren deterjanlarda nonionic madde kullanılır. Bu, az köpüren bir yüzey aktif madde olup, yumuşaklık verir.

Yağ asitleri:Kostik ile nötralleştikden sonra sabun özelliği gösterir. Temizleme özelliği olması aktif madde olması yanında köpük kesici özellikleri ile matik türü deterjanlarda tercih edilirler.

Sokalon CP5 :Kimyasal yapı olarak bir polimerdir. Kristal suyu bağlama özelliği dışında Fosfat gibi davranır. Yani suyu yumuşatma özelliği vardır.

(10)

Fosfat:Fosfatların sertliği meydana getirilen polivalent metal iyonlarını yapılarına bağlayarak suyu yumuşatma ve bir de alkalinite özellikleri vardır.

Buna ilaveten metallerin suda erimeyen tuzlarını da çözücü güçleri vardır. Örneğin daha önceki yıkamadan veya işlemden kumaş liflerinde kalan ve suda çözünmeyen kalsiyum sabunlan fosfatlar tarafından çözülürler.

Ayrıca fosfatların deterjanlara temizleyici yönde katkıları vardır. Son olarak balçık, toprak gibi çözünmeyen maddeleri parçalayarak su içinde süspansiyon halinde kalmasını sağlayıp tekrar topaklanmalarını önledikleri de bilinmekledir.

SCMC Tetra Sodyum Tuzu: Görevi; deterjanın bulunduğu ortamda sökülen kirleri toplayıp, tekrar çamaşıra yapışmasını engellemektir.

EDTA:Görevi polivalent iyonları moleküllerinin içinde bağlayarak bu iyonların etkisini kaldırmak ve etkisiz hale getirmektir. Yani bu madde, hammaddelerden ve sistemden gelen ağır metal iyonlarını tutarak suda çözünebilen bir kompleks oluşturur.

Sodyum Sülfat(Na2SO4) :Deterjanın dansitesini artırmak ve azaltmak amacıyla dolgu maddesi olarak kullanılır. Toplam deterjan içinde alkalinite etkisi nedeniyle optik parlatıcı maddelerin korunması gibi bir işlevi de vardır.

Slurry'nin kurutulmasıyla oluşan base powder'a post-dosing işlemiyle diğer fonksiyonel hammaddeler ilave edilir. Bunlar :

Polyvinyl Pyrollidone Powder (PVP):Colormatik türü deterjanlarda leke çıkarma amaçlı kullanılan bir hammaddedir. Çok az miktarda bile etkilidir.

Sodyum Perborat(mono ve tetra)( NaBO3.H2O / NaBO3.4H2O):Oksijen açığa çıkaran maddelerin en bilinenidir. Eriyik içinde sodyum perboratın etkisi hidrojen peroksit gibidir. Yüksek sıcaklıklarda serbest oksijen açığa çıkarır. bunun da ağartma özelliği vardır.

(11)

TAED (Tetra Acetyl Ethylene Diamine):Perboratı katalizleyerek aktif oksijenin aktivitesini arttırıp düşük sıcaklıklarda bile aktif oksijen vermesini sağlar.

EDTMP ACID (Ethylene Diamine Tetra Methyl Phosphonic Acid):Ortamda hala istenmeyen ağır metal iyonları mevcut ise bunların TAED'i bozmasını engellemek için ilave edilen bir hammaddedir.

Enzim: Organik yapılı kirleri (kan, irin vs.) ve yağlı kirleri çözmek için amaca uygun enzim tipleri kullanılır. Kirleri parçalayarak temizlenmesine yardımcı olurlar. Canlı sayılabilecek yapıda moleküllerdir. 50 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda ölürler solunum yoluyla alındığında bazı kişilerde astım benzeri hastalıklara neden olabilirler.

Antifoam(EAG):Matik türü az köpüren deterjanlarda, köpürmeyi engellemek için, köpük kesici olarak ilave edilen bir hammaddedir.

Mavi/Yeşil Tanecikler: Dolgu maddesi için;

çok köpüren deterjanlarda fosfat, az köpüren deterjanlarda karbonat;

boyar maddesi optik parlatıcı olan mavi/yeşil renkli, hem fonksiyonel hem de estetik amaçlı ilave edilen bir hammaddedir.

Sodyum Karbonat(Na2CO3):İyi bir Alkalinite sağlayıcıdır. Sudaki Mg ve Ca iyonlarını Magnezyum ve Kalsiyum Karbonat olarak çöktürerek suyu yumuşatır, bu işlemden sonra da solüsyonun pH 'ını 9'un üzerinde tutarak yüksek bir alkalinite sağlar.

Repel-o-Tex: İlk yıkamadan sonra çamaşırın yüzeyini bir film tabakası gibi kaplayarak çamaşıra kirlerin ve lekelerin yapışmasını engelleyici bir özelliği vardır.

(12)
(13)
(14)

Referanslar

Benzer Belgeler

• Açil-CoA dehidrogenaz’ın değişik uzunluktaki yağ asitlerine (kısa, orta, uzun, çok uzun) özgü izoenzimleri vardır.... • İkinci reaksiyonda; bir su molekülünün –OH

Bir çok renk mütehassısları esas renkleri kır- mızı sarı ve mavi kabul ederek Newton'un tasnifini takip etmişlerdir; Bu esas renklerden ikinci dere- cede renk olarak turuncu,

(1994) %5 seviyesinde farklı yağ kaynakları (iç yağ, soya yağı, kolza yağı, balık yağı ve bunların kendi aralarındaki eşoranlı karışımları) içeren rasyonların etlik

 Yetersizliğinde; Büyüme geriliği, sinir ve sindirim sistemi bozukluğu.  Fazlalığında; Bulantı, kusma, ishal, baş

• Açığa çıkan yağ asitleri buradaki kas ve yağ dokusu hücreleri tarafından dolaşımdan alınabilirler veya albumine bağlanarak hücre içine alınana kadar

etmek için kullanılmaktadır, ancak daha uzun zincirli (22-24 karbonlu) yağ asitleri de sentezlenebilmektedir

• Esterleşme: Yağ asitlerinin karboksil grupları ile alkollerin hidroksil grupları arasından su çıkışı suretiyle yağ asidi ve alkolün birbirine ester bağıyla

 Yağ asidi açil-CoA, mitokondri iç zarını geçemediği için yapısındaki CoA yerine karnitin bağlanması ile oluşan açil- karnitin, özel bir taşıyıcı