• Sonuç bulunamadı

KONU 4 Halkla İlişkiler Modellerine Dayanaklık Eden Kuramlar: Eleştirel Kuramların Halkla İlişkiler Modelleri ve Çalışmaları Üzerindeki Etkisi – Halkla İlişkilerin Akademik Temeli, Farklı Teorisyenler Üzerinden Halkla İlişkileri Tartışmak: HABERMAS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KONU 4 Halkla İlişkiler Modellerine Dayanaklık Eden Kuramlar: Eleştirel Kuramların Halkla İlişkiler Modelleri ve Çalışmaları Üzerindeki Etkisi – Halkla İlişkilerin Akademik Temeli, Farklı Teorisyenler Üzerinden Halkla İlişkileri Tartışmak: HABERMAS"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KONU 4

Halkla İlişkiler Modellerine Dayanaklık Eden Kuramlar: Eleştirel Kuramların Halkla İlişkiler Modelleri ve Çalışmaları

Üzerindeki Etkisi –

Halkla İlişkilerin Akademik Temeli, Farklı Teorisyenler Üzerinden Halkla İlişkileri

Tartışmak: HABERMAS

(2)

Halkla ilişkileri bir sosyal bilim disiplini olarak düşündüğümüzde teori ile bağını kurmamız gerekmektedir.

Teori nedir?

Literatürde farklı tanımlar verilse de kavramsal

açıdan benzerlikler vardır.

(3)

Kerlinger (1973)

«Bir teori, fenomeni açıklamak ve öngörmek amacıyla değişkenler arasındaki ilişkileri

belirleyerek, fenomene sistematik bir bakış açısı

sunan, birbiriyle karşılıklı etkileşim halindeki yapılar (kavramları) tanımlar ve varsayımlardır.»

Babbie (1986)

«Teori, yasamın özel bir parçasıyla ilgili

gözlemlenen gerçekler ve kanunlar üzerine

sistematik bir açıklamadır.» (Akt. Becerikli, 2008:

59)

(4)

Marks (1963)

«Teori, genel bir ifadeyle değişkenlerin ilişkilerinin daha az ya da daha çok biçimlendirilmiş

kavramsallaştırılmasıdır.» (akt. Becerikli, 2008: 60) Ortak noktalar:

«• Bir teori gözlemlenen fenomene ilişkin sistematik bir bakış açısı sunar.

• Teori, değişkenler arasındaki ilişkileri ve nasıl bir bağlantı içinde olduklarını açıklar.

• Teori, geçmişteki ve/veya mevcut davranışı açıklamaya çalısır.

• Güvenilir bir teori gelecekteki ve olası davranışları öngörebilir.» (Becerikli, 2008: 60)

(5)

Halkla ilişkilerde durum nedir?

-Henüz olgunlaşmamış, gelişme aşamasında.

-Genellikle «yönetim bakış açısına dayalı teorilere, sistem teorisine, ikna teorisi gibi teorilere

başvurulmaktadır.»

-İletişim, psikoloji ve sosyal psikolojide yer alan model ve teorilerden yola çıkmaktadır.

- «Grunig ve Hunt’un dışında halkla ilişkiler teorisi

üretebilmiş bir akademisyen yoktur.» (Becerikli,

2008: 60).

(6)

Grunig ve Hunt’un dört modeli:

-basın duyurusu/duyurma modeli -kamusal enformasyon modeli

-iki yönlü asimetrik model

-iki yönlü simetrik model

(7)

Halkla İlişkilerin Akademik Temeli

ABD ve Avrupa’da reklam, halkla ilişkiler ve

propaganda arasındaki farklar bir yana bırakılmış durumdadır. Daha çok uygulama sorunları/türleri tartışılmaktadır. Ölçme ve etki saptamasına

yönelim vardır. Türkiye henüz bu gelişmeyi

yakalayamamıştır. (Becerikli, 2008: 62)

(8)

Halkla ilişkilerin ilk uygulayıcıları eski gazetecilerdir.

Ayrıca geçmişte halkla ilişkiler gazetecilik mesleğinin bir bölümü gibi algılanmıştır. Bu

nedenle akademik kökenleri gazetecilik okullarında ve iletişim çalışmalarıyla ilgilenen bölümlerde

bulunabilir.

(Basın Yayın Yüksek Okulu)

Ancak artık kendi teorilerini ve araştırma

yöntemlerini ortaya çıkaran halkla ilişkilerin

akademik temeli gazetecilik dalından ayrılmaktadır.

(Becerikli, 2008: 63)

(9)

Halkla ilişkiler literatüründe halkla ilişkilerin olumlu ve

olumsuz yönlerine vurgu yapan farklı yaklaşımları görmek mümkündür.

Örn. Cutlip (1979)

- «kamulardan yönetime geribesleme kanalı görevi üstlenerek kamularına daha uyumlu hale gelmesine yardım etmektedir.»

- «Uygulamacılar her bir düşünce, birey ya da kurumun kamusal forumda seslerini daha iyi duyurmalarına

yardımcı olarak kamu çıkarına hizmet etmektedir.»

- «Uygulamacılar medya yoluyla bilgi aktararak kamunun bilgisini artırır çünkü medyanın bunu kendi kendine

sağlamaya yetecek insan gücü ve bütçesi yoktur.» (akt.

Becerikli, 2008: 63-64)

(10)

J. Grunig ve Hunt (1984)

-Halkla ilişkiler uzmanları «bilgiye ve iletişim

tekniklerine sahiptirler bunları sıradan bir vatandaş bilemez. Bilgi ve yeteneklerini iyi bir toplum için

kullanmalarını teşvik edici değer ve etik kodlara sahiptirler.» (akt. Becerikli, 2008: 64)

Pohl ve Vandeventer (2001)

«Halkla ilişkilerin is dünyası ve toplumun çeşitli düzeylerinden bütünleşme yaratabilmesi ve

bütünleşik bir yönetim süreci yaratabilmesinde

liderlik rolü üstlendiğini belirtirler.» (akt. Becerikli,

2008: 64)

(11)

Halkla ilişkiler disiplinlerarası bir alan olarak:

-»Kendi argümanlarını ve teorilerini geliştirmek için siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji, örgüt teorileri ve medya çalışmalarının teorilerini» sentezliyor;

- «Kendi meşruiyetini sağlayacak teorik çerçeveler geliştirmeye» çalışıyor.

- Anglo-Amerikan iletişim çalışmalarından besleniyor.

- Tutarlı bir anlatım tarzı yok ama en azından

proaktif ve etkileşimci tarza yakın olduğu

söylenebilir. (Becerikli, 2008: 64-65)

(12)

Pejoratif anlamlar taşıyan çalışmalar da bulunmaktadır.

• - “döngü doktorluğu” (spin doctors),

• “şeytanın avukatlığı”,

• “köse dönmecilik”,

• “kanaat imalatçılığı”,

• “haber mühendisliği”,

• “algı yöneticiliği” (Becerikli, 2008: 66)

(13)

Stuart Ewen (1996)

«Halkla ilişkileri elitist, katı bir biçimde yönetsel ve başlangıcından bu yana anti-demokratik bir

gündeme sahip olarak değerlendirir. Ewen, halkla ilişkilerin kurucularından kabul edilen Edward

Bernays’ın, halkla ilişkiler ve ikna çalışmalarını

propaganda çalışmalarıyla bağlantılı olarak ortaya koydugunu iddia etmektedir.» (akt. Becerikli, 2008:

66)

Bu düşünceden yola çıkanlar, retorik ve halkla

ilişkiler arasındaki bağlantıyı anlamlandırmaya

çalışmaktadırlar.

(14)

1920’ler, 1930’lar ve 1940’ların sonundan itibaren «soğuk savaş dönemindeki fasist diktatörlüklerin yükseldiği» dönem itibariyle halkla ilişkiler ve propaganda arasındaki bağlar

kopartılmıştır.

«Oysa halkla ilişkilerin kurucularından biri olarak kabul

edilen Bernays, Hitler 1933’de iktidara geldiğinde Amerika- Almanya arasındaki ilişkileri geliştirmek amacıyla German Dye Trust adına çalışmaya başlamıştı. Amerika’daki

patronlarını Hitler’de dahil olmak üzere diğer Nazilerle tanıştırıyordu. Yaptığı bu is onun giderek bir Nazi

sempatizanı olmasına yol açmıştı. Bernays’ın en önemli eserlerinden biri olan Crystallizing Public Opinion ise Nazi Almanyası’nın propaganda lideri olan Goebbels’in

kütüphanesindeki en önemli eserlerden biriydi.» (Becerikli, 2008: 66-67)

(15)

Farklı Teorisyenler ve Okullar Üzerinden Halkla İlişkileri Tartışmak

Farklı teorisyenler ve okulları tartışmak halkla

ilişkilerin dayanak aldığı kuramların tartışılmasında önemli açılımlar sağlayabilir. Tabii ki burada her

düşünürün kuramlarını uzun uzun anlatmamız

mümkün değildir. Sadece «geliştirdikleri kuramların halkla ilişkiler açısından hangi soruları

üretebileceği, hangi sorulara yanıt verebilecegi ve halkla ilişkiler alanındaki bundan sonraki

çalışmaları nasıl etkileyebilecekleridir.» (Becerikli,

2008: 74-75)

(16)

JURGEN HABERMAS

-Kamusal alanın yapısal dönüşümü -İletişimsel eylem kuramı

«Halkla ilişkilerin farklı tarihsel gelişim düzeylerini yansıtmasında, halkla ilişkilerin toplumdaki farklı fonksiyonlarını ya da halkla ilişkilerin farklı iletişim tarzlarını açıklamada teorik bir temel olarak

kullanılmıştır.» (Becerikli, 2008: 75)

(17)

Pearson, (1989)

‘A theory of public relations ethics’ (Halkla ilişkiler teorisinin etiği)

Çalışması Habermas’ın ‘ideal konuşma durumu’

kavramıyla bağlantılı ‘söylem’ kavramına dayanmıştır.

Habermas’a göre her diyalog ve tartışma zaman ve yer sınırlaması içerisinde gerçekleşir ve ideal konuşma

durumu bir ‘ideal’dir. Buna rağmen gerçek iletişimde buna ihtiyaç duyarız ve «bu anlamda pek çok araçsal eylem aslında stratejik eylemdir de, buna karsı stratejik eylemlerden ancak kimileri araçsaldır. Öte yanda

iletisimsel eylem, bütünüyle bağımsız ve ayrı bir

toplumsal eylem türüdür.» (akt. Becerikli, 2008: 75)

(18)

İletişimsel eylemin en son amacı başkalarını etkilemek değil, «dünyadaki herhangi bir şey üzerine uzlaşıma varma, bu konuda karşılıklı anlamaya ulaşma çabası»dır.

-Amaç yönelimli değildir.

-Tek amaç, «karsıdaki kişi ya da kişilerin yasam

dünyalarına değen onlarla işbirliği yaparak beraber yürütülen yorumlama süreci yoluyla ortak bir

anlayışa varmaktır.» (akt. Becerikli, 2008: 75)

(19)

Burkart, (1993):

Habermas’ın iletişimsel eylem teorisinin teorik

unsurlarını kullanarak «konsensüs merkezli halkla

ilişkiler» adlı normatif teoriyi geliştirir. Özellikle

çatışmalı durumlarda kullanılabilecek analitik bir

çerçeve önerir.

(20)

«Burkart’ın modelinde, katılımcıların bir örgütsel iletişim sürecindeki bu farklı boyutlarına ve

aşamalarına dikkat çekilerek, bu süreçlerin

yalnızca tek yönlü iletişimle degil, aynı zamanda bu sürece katılanlar arasındaki diyalog ve tartısma

yoluyla sürecin kontrolünün geliştirilmesi mümkün kılınmaktadır. Ancak maalesef Burkart’ın modeli şimdiye kadar Avusturya’daki tek bir örnekle

bağlantılıdır. Bu model, bu yaklaşımın

uygulanabilirlik değerini test edecek diğer

ülkelerdeki farklı örneklere de uygulanmalıdır.»

(Becerikli, 2008: 76)

(21)

Halkla ilişkilerde eleştirel yaklaşımlar açısından Habermas’ın halkla ilişkilerin toplumdaki rolüne ilişkin yaptığı açıklamalar da önemlidir.

-Kamuoyu araştırmaları, kitlenin kontrol ve manipüle edilmesinde önemli bir araçtır.

-Halkla ilişkiler yanlış bilinç oluşmasına yardımcı olan faktörlerden biridir. (kamusal diyalogda

bozulma) (Becerikli, 2008: 76-78)

(22)

«J. Grunig ve Hunt’ın (1984) iki yönlü asimetrik

modeliyle, Habermas’ın (1987) araçsalcı akıl teorisi, J. Grunig ve Hunt’ın iki yönlü simetrik modeliyle, Habermas’ın iletişimsel eylem teorisi arasında açık benzerlikler vardır. Ayrıldıkları tek nokta Grunig ve Hunt’ın iletişimsel eylemi sistem örgütlerine

yükleme girişimleridir, halbuki Habermas’ın

iletişimsel eylemi tek basına yasam dünyasına ait

bir özelliktir.» (Becerikli, 2008: 81)

(23)

KAYNAKÇA

Becerikli, Sema (2008). ...ve Halkla İlişkiler:

Şeytanın Avukatlığından Arabuluculuğa; Bir

Disiplinin Eleştirel Analizi, Karınca Yayınları,

Ankara,

Referanslar

Benzer Belgeler

Ağırlıklı olarak geleneksel kitle iletişim araçlarının kullanıldığı bağlı sendikalarda yakın zamanlarda sosyal medyanın da halkla ilişkiler faaliyetleri için etkin

İster sağlık kuruluşlarında olsun ister diğer sektörlerde olsun hakla ilişkiler alanında görevli çalışanın uyması.. gereken bir takım ilkeler

2001 yılında gözden geçirilen dokü- manda ilişkili endüstriler “halkla ilişkiler, tutundurma, doğrudan pazarlama, televizyon, radyo ve sinema, pazar araştırma,

ilişkiler ve yapılanma teorisini bir arada değerlendirdiğimizde halkla ilişkilerin örgütler ve toplum arasında inşa edilen sınırları geçişi sağladığını ve bir

Halkla ilişkiler açısından bu tip bir «sorunsallaştırma halkla ilişkilerin toplumdaki rolünün sorgulanması için bir araçtır.» (Becerikli, 2008: 108)..

Sezai Türk, Ahmet Güven, Yeni Başlayanlar İçin Halkla İlişkiler, Stratejik Halkla İlişkiler, 2007, Gazi Kitabevi, Ankara. Abdullah Özkan, Halkla İlişkiler Yönetimi, 2009

Direkt ya da yüksek akımlı KKF’de internal karotis arter ile kavernöz sinüs arasında; indirekt ya da düşük akımlı olanlarda ise internal veya eksternal karotis arterin dalları

Nihayet 1332 (1816) da tıbbî adlî teş kilâtı yapılarak tababeti adliye şubesi, kimyahane, müşahedehane ve morgla birlikte adliyeye bağlandı?. Bugünkü tıbbî