ADLI IIP MİİESSESESİ
Tarihçesi - Görülen işler - Müşahedehane
Morg - Kimyahane - Adlî Tıb Meclisi
Yazan: Kemâl DENİZ
«Adlî Tıp» kelimelerini herhalde ya dırgamaksınız.. Hemen, hemen her gün gazete sütunlarında yer alan bir terkip.
F ak at «Adlî tıp müessesesi acaba na sıl çalışıyor?» diye kendi kendinize bir sual sordunuz mu?
Adlî tıp müessesesi hakkında ilk söy- iiyecegiıma şey; adliyenin ekspertiz iş lerinde bir temyiz yeri, oluşudur..
•
F ak at daha evvel kısa bir tarihçe yap mamız herhalde lüzumlu olsa gerek;
A/bdtUbamid zamanında, meşrutiyetin
başlarında «Meclisi Umuru TYobiye-i
mülkiye ve sıMıiye-i umumiye» diye bir meclis varmış.. Ve bu meclis bugün«tü Tıbbî adlî meclisile yüksek sıhhat şûra
sının ile rin i görürmüş.. Meşruriyette
«Sıhhiye m üdüriyet ummrayesi» teştk kül etmiş, ve burada bir «tababeti adli ye» şubesi teşkil edilmiş.. Bugünkü mec Us tatbikatım, tababetiadliye şubesi ya par, raporunu hazırlar, fakat bu rapor «Meclisi-âli-i sıhhî» diye yapılmış olan meclis te imza edilirmiş...
Bundan kısa bir müddet sonra da
Morg müdürtüğü teşkil olunarak bura ya bağlanmış.
Çok eskiden tabibi adlî vazifelerini polis müdürlüğü etıbba dairesi yapar mış..
•
Nihayet 1332 (1816) da tıbbî adlî teş kilâtı yapılarak tababeti adliye şubesi, kimyahane, müşahedehane ve morgla birlikte adliyeye bağlandı.
Bugünkü tıbbî adlinin esası bu şekil de kurulmuş oluyor. .
Adlî tıbbın apayrı bir ilim şubesi ol duğu su götürmez bir hakikattir.
Yalnız hekimlik m i? Kâfi değil!.. He kimlik ilimleri esasını teşkil etmekie be raber dışarıdan başka birçok ilimi erden istifadelenmek, lâzımdır..
Meselâ; bir sütün bozuk ohıp olmadı ğı hekimlikle alâkadar değildir. F a k st tıbbî adlîyi ilgilendirir..
Yahud bir dişçinin yaptığı kaplama nın bozuk olduğu iddia edilir.. Burada dişçilik bakımından tetkikat var... Ki yine tıbbi adlîyi ilgilendirir..
Yahud;
Yazı şekilleri... Şu yazı diğer bir yazı sahibi tarafından mı yazılmıştır?
Bu sualin cevabını da gene tıbbî adli verir..
Daha başka;
Kurşun önden mi girmiştir, arkadan m ı?
Yaralıyan bıçağın iki tarafı mı keşi» yor, bir tarafı m ı?
Ahlâk suçlarında araştırma.. Uyuşturucu madde taiıiilâtı..
Silâhın uzaktan veya yakından atıl« mış olması, istikam eti?
Asılmış mı, boğulmuş mu?
Bütün bu ve bu gibi suallerin cevabini ancak adlı tıp müessesesınden alabiürız.
Bunları kaydettikten sonda gelelim
bu müessesenin çalışma tarzına., MÜŞAHEDE
Müşahede şüphesiz kolay bir iş değil dir..
N etice; hastada görülen alâmetlerin nerthangi bir akıl hastalığa uyup uyma masına dayanır..
Akıl hastalıklarının her birinin kendi ne mahsus çerçevesi vardır, ki hasta bunu bilmez!
Hastanın saçma sapan her hareketi birbirine uygun olması lâzımdır..
Bunları tesbit etmek ise bir mütehas sıs için bile çok güçtür.. Ufak tefek no-k alarda daima gözden kaçabilir..
Bundan başka; psikopatalojide birçok
1 C ..İ M U Z
19
Adlî
Tıp
müessesesi
Tarihçesi Görülen işler Miişahedehane
-Morg - Kinıyahane - Adlî tıp meclisi
(B a ş tarafı 4 üncü sa y fa da )
insanların dikkat, hafıza, muhakeme,
intikal, idrâk, tedai-i efkâr, gibi akıl melekelerinin gösterdiği şeylerde tetkik ten kaçar değil!.
Bu ilim araştırmalarından sonra has tanın fiilde göz önüne alınır.
Ne suç işlemiş? Ve oradaki hareket leri.. Vak’ayı müteakip verdiği ifadeler. Gözden geçirilir..
Tamarüz için uygunsuzlukta bile mü tabakat aranır.
Ve bunların bir hastalık çerçevesine girip girmediği tetkik olunur..
Şurası da kayda değer ki her deli, her işinde deli değildir. (Bunaklar vesai re de delilik aşikârdır.. B aziıan da ma hallî hareketlerde bulunur..)
Hattâ bir mütehassısın bütün arama larına rağmen keşfedemediği delilikler de vardır..
Yani sözün hülâsası, şunu demek iste rim ki;
B ir müşahadehane doktoru; gelen has tanın uykusu, yemesi, içmesi, girip, çık ması, hareketleri, münasebetleri suçuna aid suallerde gösterdiği haller gibi nok talardan birer birer incelenir.. Bunların heyeti umumiyesi neticeye vardırır.
Bu suretle tamarüzün veya deliliğin olduğu anlaşıldıktan sonra, delilik ise deliliğin cinai ve nev’i tayine çalışılır.. Bu sırada yerine göre lâJboratuvar tet - kikatlarından istifade edilir.. Akı) me lekelerinin her kısmı yoklanır.
Bazı delilikler vardır ki, hasta iyi ol duğu halde temaıüz eder.. Hekim ise bu vak'a karşısında hemen hükmünü vermez, acaba bu deliliğin bir icabı mı dır, diye onu araştırır..
MORG
Ölüm sebebi anlaşılmak için otopsi ya pılacak yerdir..
Bazı kere buraya meçhul cesedler de getirilir, hüviyetlerinin teâbiti için t e ş
hir edilir..
Bundan başka hariçten gönderilen ce- sed akşamı üzerinde nescî tetkikat bu rada yapılır..
KİMYAHANE
Bu kısmın içi gayet geniştir, yalnız zehirlenme değil, herhangi bir davada ne olduğu meçhul bulunan bir maddenin tahLilile onun ne olduğunun te s tt i, süt,
yağ, peynir, vesaire gibi adliyeye düşen, gerek zehirlenme ve gerek tağşiş etmek hileli olup olmadığım anlaşılacak gıda maddeleri, yazı tetkikatı, pulların kulla nılmış, veyakullanılmamış olduğunu an- 1
lamak, taklit edilmiş yazıları, makine yazılarını ayırdetmek, silâh unsurları nın şüphelenilen silâhla yapılmış olup olmadığı tetkikatı, bir takım lekelerin (kan, men’i vesaire) kime aıd oiup ol madığı... ilah...
Kımyahaneye ilâveten bulunan Biyolo ji lâtooratuvarında ise;
Adüyeye düşen vakalarda; frengi vt belsoğukluğu ile çocukların baba tayını meseleleri araştırm aları yapılır..
T IB B I ADLİ M ECLİSİ
Bunlardan başka bir de tıbbî adiî mec lisi vardır..
Bu meclis, müessese umum müdürlü ğü başkanlığında; umum müdür muavi ni, morg müdürü, kimyahane müdürü,
müşahadehane müdüründen teşekkül
etmiştir. Vazifesi;
Adliyeye veriiip, birbirflfce aykırı olan veyahud adliyece kanaat vermiyen, ad- ¿iyeye düşen taraflardan bir tarafın iti razına uğrayıp ve bu itirazı var® görü len raporlar bu mecliste tetkik edilir.. Bu meclisin kararları da kanunen nihai dir...
Meclis icabına göre eşya ve insanları getirterek üzerinde tetkikat yapar..
Adlî ııp müessesesinin işi gün geçtik çe artmaktadır..
Bu artışın tefsiri ise şöyledir; Bu çoğalma suçların çoğalmasından ziyade mahkemelerin ilmi tetkikata ver
diği önemin artması, halkın en ufak
şeylerde bile hakkını aramakta fazla
gayreti, avukatların da ilmi şeylere es kisinden çok önem vermesinden ileri ge liyor..
Nitekim kurulduğu seneler iş adedi 470 i geçmiyen bu müesses ede bugün bu rakkam 20 bm! buluyormuş,.
Meclisin kararları ise senede 3 binin üstündedir..
Yalnız o zamandan bu zamana az o- lan fark, sadece personelde..