• Sonuç bulunamadı

YILLIK RAPOR 1993

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YILLIK RAPOR 1993"

Copied!
220
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

1993

YILLIK RAPOR

(2)

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

21 Nisan 1994 tarihli

HİSSEDARLAR GENEL KURULU’NA sunulan

1993

ALTMIŞİKİNCİ HESAP YILI HAKKINDA BANKA MECLİSİNCE HAZIRLANAN

FAALİYET RAPORU

BİLANÇO, KÂR VE ZARAR HESABI

D ENETLEME KURULU RAPORU

ANKARA 1994

(3)

31 Aralık 1993 T A RİH İN D E

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

BANKA MECLİSİ

BAŞKAN

ÜYELER

DENETLEME KURULU ÜYELERİ

YÖNETİM KOMİTESİ

BAŞKAN

BAŞKAN YARDIMCILARI

N. BÜ LEN T G ÜLTEK İN

ZE K ER İY A AKÇALI N EV ZA T A LPTÜ RK VASFİ G Ü R SU BİLSAY K U R U Ç E R D O Ğ A N SORAL NACİ Ü N V ER

SABRİ C ERİT NECATİ G Ü V EN

D Ü N D A R M U R A D O Ğ L U HİLMİ OKÇU

N. BÜ LEN T GÜLTEKİN

BEDİZ D EM İRA Y KADİR GÜNAY N EDİM USTA

(4)

GÜNDEM

1- Banka Meclisi ve Denetleme Kurulu’nun 1993 Hesap Yılına ait raporlarının okunması ve görüşülmesi; Bilanço, Kâr ve Zarar Hesabının onaylanması.

2- Kârın teklif gereğince dağıtılmasının karara bağlanması.

3- Banka Meclisi ve Denetleme Kurulu’nun ibrası.

4- 1211 Sayılı Bankamız Kanuııu’nun 25. maddesini değiştiren 422 sayılı K H K v e bu K HK ’nin değiştirilerek kabulüne dair 3670 sayılı Kanun’un 10. maddesindeki değişikliğe paralel olarak, Bankamız Esas Mukavelesi’nin 25. maddesinde değişiklik yapılması hususunun Bankamız Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca Genel Kurul’un onayına arzı.

5- 1211 Sayılı Bankamız Kanunu’nun 1. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılması tasarlanan değişikliğin Bankamız Esas Mukavelesinin 1. maddesinin son fıkrası gereğince Genel Kurul’un onayına arzı.

6- Banka Meclisi’nde görev süreleri 30 Nisan 1994 tarihinde sona erecek iki üyelik için seçim yapılması.

7- İstifa ve ölüm nedeniyle açılan Denetleme Kurulu Üyeliklerine, Türk Ticaret Kanunu’nun 351. maddesi gereğince; ilk Genel Kurula kadar görev yapmak üzere Denetleme Kurulu Üyelerince; (A) Sınıfına ait bir üyelik için 14 Mayıs 1993 ve (B-C) Sınıfına ait bir üyelik için de 10 Temmuz 1993 tarihinde seçilen üyelerin bilgiye arzı.

8- Denetleme Kurulu’nda boşalan üç üyelik için (A) Sınıfı Hissedarınca bir, (B-C) Sınıfı Hissedarlarınca iki üye seçimi.

(5)

İ Ç İ N D E K İ L E R

I. DIŞ EKONOMİK GELİŞMELER ... 1

1.1. DÜNYA EKONOMİSİNİ ETKİLEYEN SİYASAL GELİŞMELER ... 1

1.2. DÜNYA EKONOMİSİ ... 2

1.2.1. Sanayileşmiş Ülkeler ... 2

1.2.2. Gelişmekte Olan Ülkeler ... 3

1.2.3. Eski Merkezi Planlı Avrupa Ekonomileri ve Bağımsız Devletler Topluluğu ... 4

1.2.4. Dünya Ticareti ... 6

1.2.5. Uluslararası Mali Piyasalar ... 7

1.2.6. Ekonomik Bütünleşme Hareketleri ... 9

II. TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER VE PARA POLİTİKASI ... 11

11.1. GENEL DENGE ... 11

11.1.1. Ekonominin Arz Yönü : Sektörel Üretim Gelişmeleri ve İthalat ... 13

11.1.2. Ekonominin Talep Yönü : İç Talep ve İhracat ... 14

11.1.3. işgücü Piyasası ... 15

11.1.4.Ücret ve Maaşlar ... 17

11.2. KAMU MALtYESl VE İÇ BORÇLANMA ... 19

11.2.1. Kamu Mâliyesi ... 19

11.2.2. İç Borçlanma ... 27

11.2.3. Tarımsal Destekleme ... 29

11.3. ÖDEMELER DENGESİ VE DIŞ BORÇLANMA ... 32

11.3.1. Ödemeler Dengesi ... 32

11.3.2. Dış Borçlar ... 36

11.4. PARA POLİTİKASI ... 39

11.4.1. Bilanço Kalemlerine ve Orta Vadeli Hedeflere İlişkin Gelişmeler ... 40

11.4.2. Para - Kredi Gelişmeleri ... 46

11.4.3.Faiz Oranları... 48

11.4.4..Döviz Kurları... 48

11.5. FİYATLAR ... 49

(6)

III. MALİ PİYASALAR ... 55

111.1. BANKACILIK SEKTÖRÜ VE KREDİ POLİTİKASI ... 55

111.1.1. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ... 55

111.1.2. Bankalar ... 58

111.2. PARA PİYASALARI ... 69

111.2.1. Devlet İç Borçlanma Senetleri Satışları ve Faizleri ... 69

111.2.2. Açık Piyasa İşlemleri ... 71

111.2.3. Bankalararası Para Piyasası ... 72

111.3. DÖVİZ, EFEKTİF VE ALTIN PİYASALARI ... 74

111.3.1. Döviz ve Efektif Piyasaları ... 74

111.3.2. Altın Piyasası ... 76

111.4. MENKUL KIYMET PİYASALARI ... 76

111.4.1. Birincil Piyasalar ... 77

111.4.2. ikincil Piyasalar ... 79

111.4.3. İMKB indeksi... 80

111.4.4. Menkul Kıymet Yatırım Fonları... 82

IV. YÖNETİM, PERSONEL VE İDARİ İŞLER ... 83

IV. 1. BANKA MECLİSİ ... 83

i v . 2. y ö n e t i m k o m İ t e s ! ... 83

IV.3. DENETLEME KURULU ... 84

IV.4. KADRO VE PERSONEL DURUMU ... 84

IV.4.1. Yeniden Yapılanma ... 84

IV.4.2. Personel Hareketleri ... 85

IV.5. EĞİTİM ETKİNLİKLERİ ... 86

IV.6. DİĞER ETKİNLİKLER ... 87

IV.6.1. Bilgisayarlaşma ... 88

V. MERKEZ BANKASI BİLANÇOSU... 91

V.l. BİLANÇO AÇIKLAMASI ... 91

V.2. 1993 YILI KÂRI VE DAĞITIMI ... 101

DENETLEME KURULU RAPORU ... 103

BtLANÇO KÂR ZARAR HESABI ... 105

YASAL VE İDARİ DÜZENLEMELER ... 111

İSTATİSTİK TABLOLARI ... 149

(7)

G R A F İK L E R

Grafik II.4.1 : Para Çarpanı ... ..47

Grafik II.4.2 : Rezerv Para Çarpanının Bileşenleri ... ..47

Grafik II.5.1 : DlE - Toptan Eşya ve özel imalat Sanayii Fiyatları ... ..52

Grafik II.5.2 : DtE - Toptan Eşya ve Tüketici Fiyatları ... ..53

Grafik III.3.1 : Döviz Kurları ...75

Grafik III.4.1 : tMKB indeksleri... ..80

(8)

İS TA TİSTİK T A B L O L A R I

Tablo 1 : Ekonominin Genel Dengesi (Cari Fiyatlarla) ... 151

Tablo 2 : Ekonominin Genel Dengesi (1988 Fiyatlarıyla) ... 151

Tablo 3 : Gayrisafi Milli Hasıla (Cari Üretici Fiyatlarıyla) ...152

Tablo 4 : Gayrisafi Milli Hasıla (1987 Üretici Fiyatlarıyla) ...152

Tablo 5 : Sektörler İtibariyle Sabit Sermaye Yatırımları (Cari Fiyatlarla) ... 153

Tablo 6 : Sektörler itibariyle Sabit Sermaye Yatırımları ( 1988 Fiyatlarıyla) ... 153

Tablo 7 : Seçilmiş Sınai Mamüller Üretimi ... 154

Tablo 8 : Enerji Dengesi (Milyon Ton Petrol Eşdeğer olarak “ MTPE” ) ... 156

Tablo 9 : Seçilmiş Tarım Ürünleri ... 157

Tablo 10 : Belediyelerce Verilen Ruhsatnamelere Göre Yeni İnşaat ...158

Tablo 11 : Belediyelerce Verilen Yapı Kullanma İzin Belgelerine Göre Yeni İlave veya Kısmen Biten Yapılar ...158

Tablo 12 : Ulaştırma Hizmetleri ...159

Tablo 13 : Haberleşme Hizmetleri ... 160

Tablo 14 : İş İsteyenler ve Açık İşler ... 161

Tablo 15 : Dış Ülkelere Gönderilen İşçiler ... 161

Tablo 16 : Toplu İş Sözleşmeleri ...162

Tablo 17 : Grevler ve Lokavtlar ...162

Tablo 18 : Fiyat İndeksleri ...163

Tablo 19 : Altın Fiyatları ... 163

Tablo 20 : Fiyat İndeksleri (Aylık) ... 164

Tablo 21 : Altın Fiyatları (Aylık) ...164

Tablo 22 : Tarımsal Destekleme Fiyatları ...165

Tablo 23 : Konsolide Bütçe ...166

Tablo 24 : Kamu İktisadi Teşebbüsleri Finansman Dengesi ... 167

Tablo 25 : Fon Kaynak ve Harcamaları (Cari Fiyatlarla) ... 168

Tablo 26 : Konsolide Bütçe Ödenekleri, Harcamaları ve Gelirleri ... 169

Tablo 27 : Kamu Borçları (İç Borçlar) ...169

Tablo 28 : Kamu Girişimleri Hakkında Özet Bilgiler ... 170

Tablo 29/A : Parasal Yetkililer Sektörel Hesaplar ...172

Tablo 29/P : Parasal Yetkililer - Sektörel Hesaplar ... 173

Tablo 30 : Merkez Bankası - Krediler Kurumsal Sektörlere Göre ... 174

(9)

Tablo 31 : Merkez Bankası - Mevduat ... 175

Tablo 32/A : Mevduat Bankaları - Sektörel Hesaplar ... 176

Tablo 32/P : Mevduat Bankaları - Sektörel Hesaplar ... 177

Tablo 33/A : Mevduat Bankaları - Mevduat ... 178

Tablo 33/P : Mevduat Bankaları - Mevduat ... 179

Tablo 34 : Mevduat Bankaları - Krediler ...180

Tablo 35/A : Kalkınma ve Yatırım Bankaları - Sektörel Hesaplar ...182

Tablo 35/P : Kalkınma ve Yatırım Bankaları - Sektörel Hesaplar ...183

Tablo 36 : Kalkınma ve Yatırım Bankaları Kredileri ... 184

Tablo 37 : Bankacılık Sektörü - Kredi Hacmi ...185

Tablo 38 : Parasal Sektör Analitik Bilançosu ...186

Tablo 39 : Merkez Bankası - Analitik Bilanço ...187

Tablo 40 : ihraç Edilen Menkul Değerler ... 188

Tablo 41 : Uluslararası Rezervler ... 188

Tablo 42 : Dış Ticaret ... 189

Tablo 43 : İhracatın Sektörel Dağılımı ... ...190

Tablo 44 : İthalatın Sektörel Dağılımı ...191

Tablo 45 : Ülkelere Göre İhracat ve İthalat ... 192

Tablo 46 : Yatırım, Tüketim ve Hammadde İthalatı ... 193

Tablo 47 : Kaynakların Çeşidine Göre ithalat ...193

Tablo 48 : ödemeler Dengesi ...194

Tablo 49 : Ödemeler Dengesindeki Bazı Kalemlerin Ayrıntıları ...195

Tablo 50 : Dış Borç Bakiyesi (Dönem Sonu)... 196

Tablo 51 : Dış Borç Stokunun Yıl Sonları Kurlarıyla Döviz Cinslerine Göre Dağılımı ... 197

Tablo 52 : Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesapları ... 197

Tablo 53 : Döviz Tevdiat Hesapları ... 197

Tablo 54 : Dış Borç Ödemeleri Projeksiyonu ...198

Tablo 55 : Yabancı Sermayeli Şirketlerin Sektörel Dağılımı ... 199

Tablo 56 : Yabancı Sermaye İzinlerinin Yıllara Göre Dağılımı ... 200

Tablo 57 : 1993 Yılı Devlet İç Borçlanma Senetleri İhale Faizleri ...201

Tablo 58 : 1993 Yılı Devlet Iç Borçlanma Senetleri İhalelerinde Satılan Miktarlar ...201

Tablo 59 : Bankalararası Para Piyasası İşlemleri ... 202

Tablo 60 : Döviz ve Efektif Piyasaları İşlemleri ... 202

Tablo 61 : Tartılı Efektif Reel Kur ...203

Tablo 62 : Sınıflarına Göre Fiili Personel Durumu ... 204

Tablo 63 : T.C.M.B. Şube, Temsilcilik ve Büroları ...205

(10)

1993

ALTMIŞİKİNCİ HESAP YILI HAKKINDA

BANKA MECLİSİNCE HAZIRLANAN

FAALİYET RAPORU

(11)

Saygıdeğer Ortaklar,

Bankamızın altmışikinci hesap yılı sonuçlarını gösteren 1993 yılı Bilançosu ile Kâr ve Z ara r Hesabını inceleme ve onayınıza sunar, yüksek Kurulunuzu saygı ile selamlarız.

Bankamızın işlemlerini incelemeye başlamadan önce, 1993 yılında, dünya ve ülke ekonomisindeki gelişmeleri gözden geçirmekte yarar görüyoruz. Bu nedenle, raporda uluslararası ekonomik gelişmeler ile bağlantılı olarak ülke ekonomisinin ayrıntılı bir incelemesini sunuyoruz.

(12)

BİRİNCİ BÖLÜM

DIŞ EKONOMİK GELİŞMELER

1.1. DÜNYA EKONOMİSİNİ ETKİLEYEN SİYASAL

GELİŞMELER

1993 yılının belli başlı politik olayları, Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail’in birbirlerini resmen tanımaları ve 13 Eylül tarihinde Washington’da barış anlaşması imzalamaları, Japonya’da kırk yıl süren Liberal Demokrat Parti iktidarının sona ermesi ve koalisyon hükümetinin kurulması, İtalya’da yaşanan hükümet krizi, Fransa’da Mart ayında Kanada’da ise Ekim ayında yapılan seçimlerde liberallerin başa geçmesi, etnik ve dini ayrılıkların eski Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri ile eski Yugoslavya’da ciddi boyutlara ulaşması ve eşitsiz şartlardaki iç savaşın Sırpların etnik arındırma politikalarına olanak sağlayarak, çoğu Bosna- H ersek’li müslüman yüzbinlerce mülteci yaratması, Afrika kıtasında iç savaşların ve çatışmaların yoğunlaşması, Rusya’da parlamentonun feshedilmesi ve 12 Aralık tarihinde yapılan seçimler sonucunda, Liberal Demokrat Partinin seçimi önde bitirmesi, Güney Afrika siyasi liderlerinin ırk ayrımına son veren yeni anayasayı kabul etmeleridir.

Avrupa Topluluğu üyelerinin ortak sınırlarının kaldırılmasıyla mal, hizmet, sermaye ve kişilerin serbest dolaşımını öngören Avrupa Tek Pazar uygulaması, bazı kısıtlamalarla 1 Ocak 1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Danimarka, Edinburg Zirvesi’nde kendisine sağlanan ayrıcalıktan sonra yeni bir referandumla Maastrich Antlaşmasını kabul etmiştir. Antlaşma, İngiltere Parlamentosu tarafından da Haziran ayında onaylanmıştır.

Ayrıca, Alman Yüksek Mahkemesi’nin Maastricht Antlaşmasını onaylaması, Avrupa Birliği’nin (AB) oluşması yönünde önemli bir gelişmedir.

Uluslararası ticarette sınırlamaların kaldırılması ve gümrük duvarlarının indirilmesini sağlayacak Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) çerçevesinde yürütülen ve yaklaşık yedi yıl süren Uruguay Round görüşmeleri 117 üye ülke yetkilisi tarafından 16 Aralık tarihinde onaylanmıştır.

(13)

12. DÜNYA EKONOMİSİ

Uluslararası Para Fonu (IMF), 1992 yılında yüzde 1,7 büyüyen dünya ekonomisinin 1993 yılında yüzde 2,2 büyümüş olacağını tahmin etmektedir. Sanayileşmiş ülkelerde yeterince düşürülemeyen faiz oranları ve bütçe açıkları nedeniyle uygulanan sıkı mali politikalar sonucu üretim düşerken enflasyonla mücadelede başarı gözlenmiştir. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle Asya ve Güney Amerika ülkelerinde üretimde büyük artışlar sağlanmakla birlikte, enflasyon sorun olmaya devam etmiştir. 1993 yılında, Eski Merkezi Planlı Avrupa ülkeleri ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde finansal istikrarın sağlanamayışı, ekonomik faaliyetlerin canlandırılması ve geçiş sürecinin aşılmasını engellemiştir.

1.2.1. Sanayileşmiş Ülkeler

Yirmiüç sanayileşmiş ülkede, 1993 yılı boyunca süren ekonomik durgunluk sonucu, üretimde yüzde 1 civarında artış gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu ülkelerde 1992 yılında olduğu gibi, 1993 yılında da ekonomik faaliyetler zayıflamış, enflasyonist baskılar azalmıştır.

Sanayileşmiş ülkelerde enflasyon yüzde 3 civarında gerçekleşmiştir.

Ü retim düşüşleri, bütçe açıklarının artması, yüksek faiz oranları gibi olumsuzluklar, sanayileşmiş ülkelerin ekonomilerini etkilemeye devam etmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde 1993 yılında bütçe açığının azaltılması yönünde Kongre’ye sunulan önerilerin uygulamaya konulmasıyla kamu harcamaları artış hızı yavaşlamıştır. Bütçe açıklarının azaltılmasına ilişkin öneriler finans piyasalarını olumlu etkilemiş ve uzun vadeli faiz oranları 1970’lerden bu yana en düşük seviyesine inmiştir. 1993 yılında yüzde 2,7 enflasyonla birlikte, artan özel tüketim ve yatırımlar nedeniyle yüzde 2,9 düzeyinde bir büyümenin gerçekleşmesi ve ekonominin bir genişleme dönemine girmesi beklenmektedir.

Japon ekonomisinde 1992 yılındaki üretim düşüşü, uygulanan mali canlandırma tedbirlerine rağmen 1993 yılında da sürmüştür. 1993 yılının ikinci yarısında düşük enflasyon ve Y en’in uluslararası piyasalarda değer kazanmasıyla faizlerin düşürülmesi sözkonusu olabilmişse de 1993 yılında ekonomide binde l ’lik gerileme beklenilmektedir. Gerilemenin temelinde, Y en’in değerlenmesi, 1980’lerin sonunda yaşanan yüksek büyümenin yarattığı stoklar ve mali sektörün aşırı şişmesi sonucunda yeniden

T ürkiye C um huriyet M e r k e / Bankas

(14)

yapılanma dönemine girmesi yatmaktadır. 1993 yılında Japonya’da enflasyonun yüzde 1,2 düzeyinde gerçekleştiği tahmin edilmektedir.

1993 yılında Almanya’da üretim yüzde 2 civarında düşmüştür.

Enflasyon oranı da 1992 yılına göre binde 1 gerileyerek yüzde 4,6 olmuştur. Bu gelişmeler sonucunda faiz oranları da indirilmiştir. 1992 yılında Almanya’da yüzde 9,4’e varan üç aylık faiz oranları 1993 yılında yüzde 7’ye gerilemiştir. Ticaret sektöründeki durgunluk, ücret baskılarını azaltmıştır, işsizlik oranı yüzde 9,3’e çıkmıştır. İngiltere’de 1993 yılında faiz oranlarının düşmesi ve 1992 Eylül ayında Avrupa Döviz Kuru Mekanizmasında yaşanan olayların ardından İngiliz sterlininin serbestçe dalgalanmaya bırakılmasıyla rekabet gücü artmıştır. Ekonomide yüzde 1,8 dolaylarında büyümenin yanında, enflasyon düşmeye devam etmiştir.

İşsizlik oranı yılın ilk yarısında düşmüş, ancak tüm yıla bakıldığında, yüzde 10,4 gibi yüksek bir düzeyde seyretmiştir. 1993 yılında Kanada ve Avusturalya da durgunluğu aşan ve ciddi bir genişleme dönemine giren gelişmiş ülkeler arasında yer almışlardır. Genişleme eğilimi gösteren diğer bir grup ülke ise paraları değer kaybeden Avrupa ülkeleridir. Finlandiya, İsveç, İtalya ve İspanya 1993 yılında büyük bir ihracat patlamasıyla birlikte, özellikle imalat sanayiinde, yüksek büyüme oranlarına ulaşmışlardır.

1993 yılında sanayileşmiş Avrupa ülkelerinde ekonomik faaliyetler daralırken faiz oranları da düşme eğilimi göstermiştir. Böylelikle Kuzey Amerika ve Japonya ile Avrupa faiz oranları arasındaki fark azalmış ve Avrupa para birimleri değer kaybetmiştir. Avrupa Birliği’nde yavaş büyümenin yanısıra yüksek düzeydeki işsizlik sorunu 1993 yılında da sürmüştür. 1993 yılının ikinci yarısında Birlik’te işsizlik oranının yüzde

11,6’ya ulaştığı tahmin edilmektedir. Yirmiüç sanayileşmiş ülkenin bütçe açığının 1993 yılında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’larının yüzde 4,7’sine ulaşması beklenmektedir.

122. Gelişmekte Olan Ülkeler

Gelişmekte olan ülkelerde üretimin 1993 yılında yüzde 6,1 arttığı tahmin edilmektedir. Artış, özellikle Asya ve Güney Amerika ülkelerindeki hızlı büyümeden kaynaklanmaktadır. Güney Amerika ve Asya’da yer alan gelişmekte olan ülkeler, ABD doları borçlarına uygulanan düşük faizler ve artan ölçüdeki sermaye girişleri sonucu sanayileşmiş ülkelerdeki zayıf talebe rağmen, yüksek büyüme hızlarını

(15)

sürdürmüşlerdir. 1993 yılında Asya bölgesi için yüzde 8,7 oranında üretim artışı gerçekleşeceği tahmin edilirken, Orta Doğu ve Avrupa’da yer alan gelişmekte olan ülkelerde üretim artışının yüzde 3,4 dolayında gerçekleşmesi beklenmektedir. Asya’daki büyümede, Çin'in yüzde 13,4’lük büyüme oram ve yeni endüstrileşmiş dinamik Asya Ülkelerinde artan gelirlerin uyardığı yüksek iç talep itici güç olmuştur. Çin’deki yüksek büyüme gelişmekte olan ülke pazarlarının durgunlukta olduğu bir dönemde bölgesel ticaretin ve ülkelerarası yatırımların artmasını sağlamıştır. Yen’in değerlenmesinin sürmesi ve Avrupa Ökelerinde durgunluğun aşılması ile birlikte Asya’daki büyümenin önümüzdeki dönemde de devam etmesi beklenmektedir.

Güney Amerika ülkeleri de son yıllarda uygulanan istikrar paketleri sonrası, yıllardır sürmekte olan durgunluk ve yüksek enflasyon ortamını aşarak bir canlanma dönemine girmiş görünmektedirler. 1993 yılında Güney A m erika’daki gelişmekte olan ülkelerde ortalama büyüme oranı yüzde 3,4 düzeyinde gerçekleşmiştir. Arjantin, Meksika ve Şili enflasyonu tek haneli rakamlara indirme yolunda önemli adımlar atarken, Brezilya’da enflasyon yüksek düzeyde sürmüştür. Afrika’da üretim artışı yüzde 1,6 olmuştur. Gelişmekte olan ülkelerin 1992’de yüzde 38,8 olan tüketici fiyat artışlarının 1993’de yüzde 43,8’e çıkması beklenmektedir.

Dünya Bankası verilerine göre gelişmekte olan ülkelerin 1986 yılından bu yana önemli düşüşler gösteren borç-ihracat oranının 1992 yılındaki yüzde 174’lük seviyesinden 1993 yılında yüzde 179'a çıkması beklenmektedir. 1992’ye oranla, gelişmekte olan ülkelerin dış borçlan

1993 yılında artarak 1,77 trilyon ABD dolarına yükselmiştir. Özellikle Afrika ülkelerinde dış borç sorunu büyümektedir.

12 3 . Eski Merkezi Planlı Avrupa Ekonomileri ve Bağımsız Devletler Topluluğu

Doğu Avrupa’daki Eski Merkezi Planlı ekonomilerin enflasyonu aşağı çekmek ve aynı zamanda üretimdeki düşüşü durdurmak için 1992 yılında giriştikleri reform çabaları 1993 yılında sonuç vermeye başlamış ve 1992'de yüzde 9,1 olan üretimdeki gerileme 1993’de yüzde 1,8’e düşmüştür. Polonya, uygulanan istikrar ve yeniden yapılanma programları sonucunda yüzde 4’lük bir büyüme oranıyla canlanma dönemine girmiştir.

Önümüzdeki yıllarda benzer bir canlanmanın Macaristan ve Çek C um huriyetinde de yaşanması beklenmektedir. Ancak enflasyon ve cari

4 T ürkiye C um huriyet M erk e z Bankası

(16)

işlemler açığı sorunları Polonya ve Macaristan’da henüz çözülebilmiş değildir ve bütçe açıklarının uzun dönemli politikaları etkilemesi beklenmektedir. Makroekonomik istikrara ulaşamayan ve reform uygulamalarında geciken Bulgaristan, Romanya ve Slovak Cumhuriyeti’nde ekonomik gerileme devam etmiştir. Çek ve Slovak Cumhuriyetleri’nde yapılan özelleştirmeler başarıya ulaşırken, Polonya ve Macaristan’da büyük işletmelerin özelleştirilmesi yavaş ilerlemektedir.

Her iki ülkede de gerekli kurumsal düzenlemelerin yapılmasıyla, özel sektör hızla gelişmektedir.

Bağımsız Devletler Topluluğu’ııda üretim azalması 1993 yılında da devam etmiştir. Rusya’da ise, uygulanan istikrar ve reform tedbirleri, dış borç ertelemesi ve ihracat artışları sonucu önümüzdeki dönemde ekonomik gerilemenin yavaşlaması beklenmektedir. Sözkonusu ülkelerde, birçok küçük ve orta ölçekli girişim özelleştirilmiş, yeni kurumların oluşturulması karşısındaki engeller kaldırılmıştır. Baltık Cumhuriyetleri dışında, Bağımsız Devletler Topluluğu’ııda finansal istikrarın sağlanamamış olması, ekonomik faaliyetlerin iyileştirilmesi ve geçiş sürecinin aşılması açısından önemli bir engel oluşturmuştur. Bu ülkelerde, büyük sübvansiyonlar ile aşırı kredi ve likidite oluşumu enflasyonu körüklerken, girişimci sektörün yapılanmasının gecikmesine neden olmuştur. Bağmışız Devletler Topluluğu’nda 1992 yılında yüzde 17,8 olan üretim gerilemesi, 1993 yılında yüzde 13,7’ye düşmüştür. Slovenya ve Baltık Cumhuriyetleri, istikrar tedbirleri ve reformlarda önemli adımlar atarak enflasyonu kontrol edebilme ve ekonomik canlanmayı sağlayabilme yolunda gerekli ortamı hazırlamış görünmektedirler.

Eski Merkezi Planlı Avrupa ülkeleri ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nda ortalama enflasyon düzeyinin yüksekliğine karşın, uygulanan farklı makroekonomik istikrar politikalarından dolayı enflasyon oranları değişiklik göstermiştir. 1992 yılının ikinci yarısında mali ve para politikalarının gevşetilmesi sonucu, Orta Avrupa ülkelerinde yüzde 142 düzeyinde artan tüketici fiyatları, Bağımsız Devletler Topluluğu’nda yüzde 941 düzeyinde yükselmiştir. Eski Merkezi Planlı Avrupa ülkeleri ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin 1992 yılında 3,9 milyar ABD dolarlık toplam cari işlemler açığının 1993 yılında 15 milyar ABD dolarına yükseldiği tahmin edilmektedir. Borç-ihracat oranları da, 1992 yılındaki yüzde 132 olan düzeyinden, 1993 yılında yüzde 149’a yükselmiştir.

(17)

Dünya Bankası ve IMF, yıl boyunca Eski Merkezi Planlı ekonomilerde makroekonomik istikrar sürecine ve ekonomik yönetimin temel kurumlarının oluşturulmasına destek sağlamak amacıyla, mevcut politikalarını yeniden gözden geçirmişlerdir. Dünya Bankası kamu kuruluşlarının özel yabancı sermayeyi çekebilmeleri için, yatırım projelerinin finansmanına yönelik kredilere ilişkin borç anlaşmalarının temel şartlarından "öncelikli teminat" koşulundan vazgeçilmesini kararlaştırmıştır. IMF, üye ülkelerin uluslararası rezerv düzeylerinin artırılmasının orta vadede gerekli olacağı görüşünden çıkarak, yeni Özel Çekme Hakları (SDR) tahsisatım ve sanayileşmiş ülkelerin SDR tahsisatlarının tamamının veya bir bölümünün uyum programları uygulayan ülkelerin kullanımına sunulması konularını gündeme getirmiştir.

1.2.4. Dünya Ticareti

1992 yılında yüzde 4,6 oranında genişleyen dünya ticaret hacminin 1993 yılında yüzde 3 oranında arttığı tahmin edilmektedir. Düşük artışın iki nedeni sanayileşmiş ülkelerdeki ekonomik durgunluk ve korumacılıktır.

Ticarette sınırlamaların kaldırüması ve gümrük duvarlarının indirilmesini sağlayacak GATT Anlaşmasının 1993 Aralık ayında üye ülkeler tarafından imzaya açılması global ticaret açısından ileriye dönük olumlu bir gelişmedir. Ocak 1995’ten itibaren uygulanmaya başlanacak kararlar çerçevesinde; sanayi ürünlerindeki mevcut tarifeler üçte bir oranında düşürülürken, bugüne kadar GATT kuralları dışında kalan hizmetler, tarım, tekstil ve fikri mülkiyet hakları alanlarında da serbestleştirmeler getirilmiştir. Yeni kararların uygulanmasıyla dünya ticaretinin, 2000’li yıllara kadar yılda 200 milyar ABD doları tutarında genişleyeceği tahmin edilmektedir. Uruguay Round Sözleşmesi’nin uygulanması için Dünya Ticaret Örgütü adlı bir kuruluşun oluşturulmasına da karar verilmiştir.

1993 yılında sanayileşmiş ülkelerde cari işlemler açığı yüzde 31 artarak 51 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. 1992 yılında A B D ’de Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (G SY İH )’nın yüzde l ’i kadar olan cari işlemler açığının 1993 yılında yüzde 1,8’ine ulaşacağı tahmin edilmektedir. Diğer taraftan, ekonomik durgunluk ile bağlantılı zayıf ithalat talebi ve düşük petrol fiyatları nedeniyle Japonya’nın cari işlemler fazlası 1993 yılında artışım

T ürkiye C um h uriyet M erk e z Bankası

(18)

sürdürmüştür. Almanya’nın cari işlemler açığı ise 1993 yılında G SY İH ’nın yüzde 1,7’sine ulaşmıştır.

Gelişmekte olan ülkelerin toplam cari işlemler açığının 1993 yılında yüzde 28’lik bir artışla 80 milyar ABD dolarına ulaşarak, G SY İH ’larmm yüzde 1,5’ini oluşturacağı tahmin edilmektedir. Yüksek üretim artışı ve ithal edilen sermaye mallarındaki artıştan dolayı 1993 yüında Çin’in cari işlemler açığı vereceği tahmin edilmektedir. Cari işlemler dengelerinin Orta Doğu ve Avrupa’da ise düzelmesi beklenmektedir. Eski Merkezi Planlı ülkelerin toplam cari işlemler açığının yüzde 285 artarak 1993 yüında 15 milyar ABD dolarına yükselmesi beklenmektedir.

1.2.5. Uluslararası Mali Piyasalar

1992 yılı gibi 1993 yılında da, döviz piyasalarındaki yoğun spekülatif hareketlilik ve Maastricht Antlaşması’na ilişkin olumsuz gelişmeler

uluslararası mali piyasaları etkileyen konuların başında gelmiştir.

Avrupa Döviz Kuru Mekanizması’nda (ERM), Temmuz ayında, Fransız frangının yol açtığı kriz yaşanmıştır. Fransız frangının yamsıra tüm Avrupa paralarını da etkileyen kriz, E R M ’ye ilişkin kaygüarı ve olumsuz beklentileri arttırmıştır. Fransız frangında devalüasyon beklentileri, Danimarka kronu, İspanyol pesetası ve Portekiz eskudosunun da değer kaybetmeye devam etmesi, Avrupa paraları üzerinde oluşan yoğun baskıya yol açmıştır. Almanya’nın, Fransız frangı-Alman markı paritesini korumak için büyük çaba sarfetmesi ve Bundesbanken destekleme alımları yapması da fayda sağlamamıştır. Bundesbanken yeni faiz indirimine gideceği beklentisinin aksine, Bundesbanken reeskont oranını değiştirmeyip, daha az önemli Lombard oranını indirmesi sürpriz olarak değerlendirilirken, krizin derinleşmesine de neden olmuştur.

Piyasa baskılarına dayanamayan AB ülkeleri Maliye Bakanları 2 Ağustos tarihinde E R M ’ın neredeyse terkedilmesi anlamına gelen kararlar almışlardır. Alman markı ve Hollanda florini dışında kalan para birimlerinin yüzde 2,25 ve yüzde 6’lık esneme oranları artı-eksi yüzde 15 sınırına çıkarılmıştır. Esneme aralığının genişletilmesiyle E R M ’ın sağlam olduğu görüntüsü verilmek istenmiştir. Dalgalanma aralığı genişletilirken, merkezi kurlar değiştirilmemiş, böylece Fransa ve diğerlerinin devalüasyon yapmaları önlenerek, spekülatif baskılar karşısında biraz daha esneklik kazandırılmıştır.

(19)

E R M ’ye dahil paralara birbirlerine karşı önceden belirlenen merkezi kurla;dan aşağıya ya da yukarıya doğru yüzde 15 sapma olanağı verilmesine rağmen, üye ülkelerin eski dar banda yakın kalmayı arzuladıkları, ekonomik durgunluğa rağmen, paralarının değerini her ne pahasına olursa olsun korumaya çalışan AB ülkeleri merkez bankalarının para politikalarını gevşetme konusunda isteksiz davrandıkları görülmüştür. Ülkelerin daha geniş alanda hareket etme olanağını kullanıp faiz oranlarını düşürmeleri beklenirken, dört nedenden faizleri yüksek tutmaya devam ettikleri gözlenmiştir. Birincisi, üye ülkeler, son E R M krizi sırasında paralarının değerini korumak için piyasalara müdahaleleri nedeniyle önemli ölçüde azalan döviz rezervlerini artırmak istemişlerdir.

İkincisi, ERM krizinin artmasında önemli rol oynadığını düşündükleri spekülatörlere yeniden böyle bir fırsat vermek istememişlerdir. Üçüncüsü, Avrupa Para Sisteminin oluşumundan bu yana geçen ondört yıldır faiz oranlarını, paralarının Alman markı karşısındaki değerlerini koruma politikası çerçevesinde belirlemek durumunda olan üye ülkeler, kendilerine tanınan esnekliğe rağmen dikkatli davranmayı istemişlerdir.

Dördüncü olarak ise son yıllarda enflasyona karşı elde ettikleri başarıyı faiz oranlarını indirerek bir anda kaybetmek istememişlerdir.

1993 yılında uluslararası sermaye piyasalarında toplam borçlanma yüzde 33 artarak 810,5 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Tahvil piyasasında borçlanma yeni ihraçlar dahil 481 milyar ABD dolarlık rekor düzeye ulaşmıştır. Bu artışın nedeni enflasyonda düşüş beklentisinin uzun dönemli faiz oranlarını düşürmüş olmasıdır. Ayrıca, hükümetler döviz rezervlerini desteklemek ya da gitgide büyüyen bütçe açıklarını finanse etmek için bu piyasalara yönelmişlerdir. Kredi puanı yükselen bazı gelişmekte olan ülkeler de taleplerini artırmışlardır. Güçlü Avrupa paraları cinsinden çıkartılan tahviller artarken ECU cinsinden çıkartılan tahviller azalmıştır.

Sendikasyon kredileri 1993 yılında sadece yüzde 10 artarak 130 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Durgunluk sermaye talebinin zayıflığından kaynaklanmıştır. O EC D ülkeleri ve gelişmekte olan ülkeler daha esnek ve maliyet etkinliği sağlayabilen sermaye piyasalarına yönelmişlerdir.

Sabit oranlı yatırımlara yoğun yatırımcı talebi nedeniyle orta vadeli Euro-senet (Euro Medium-term notes) araçları Euro-ticari senet (Euro Commercial Paper) piyasasının önüne geçmiştir. Son üç yıl içinde Euro-

T ürkiye C um huriyet Merkez. Banka*/

(20)

ticari senet piyasasında durgunluk gözlenmesine karşın, Orta Vadeli Euro- senet bakiyesi hızla artarak, 1993 yılında 113,9 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.

Hisse senetleri, bazı ülkelerde faiz indirimleri, bazılarında ise ekonomik iyileşme beklentilerinden dolayı, büyük piyasalarda artış göstermiştir.

1.2.6. Ekonomik Bütünleşme Hareketleri

D anim arka’da 18 Mayıs 1993 tarihinde yapılan ikinci Maastricht Antlaşması referandumunun yüzde 56,8 "Evet" oyu ile sonuçlanması, ardından İngiliz Parlamentosu’nun Maastricht Anlaşmasını az bir oy farkıyla onaylaması üzerine gözler Almanya’ya çevrilmiş ve 12 Ekim tarihinde Almanya Federal Anayasa Mahkemesi’nin de Maastricht Antlaşması’m onaylaması sonucunda AB’nin yaşama geçirilmesi olasılığı büyük ölçüde artmıştır. Avrupa Para Birliği’nin (EM U ) ikinci aşaması 1 Ocak 1994 tarihinde başlamıştır.

Diğer taraftan, Maastricht Antlaşması doğrultusunda 1999 yüına kadar oluşturulması öngörülen Avrupa Merkez Bankası’nın çekirdeğini meydana getirecek ve şimdilik sembolik bir kuruluş hüviyetini taşıyacak olan Avrupa Para Enstitüsü’nün (EMİ) Frankfurt’ta kurulması kararlaştırılmıştır. Avrupa Para Enstitüsünün görevleri arasında; Avrupa Para Sistemini işletmek üzere koordinasyonu sağlamak, Avrupa Merkez Bankası’mn oluşturulması için gerekli teknik hazırlıkları yapmak ve Avrupa’da enflasyon ile mücadele eden bir ajans olarak faaliyet göstermek yeralmaktadır. Avrupa Para Enstitüsü 1994 Ocak ayında faaliyete geçmiştir.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Projesi’ne esas teşkil eden ve 25 Haziran 1992’de Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldavya, Romanya, Rusya, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan arasında imzalanan deklarasyon çerçevesinde, KEİ Dışişleri Bakanları’nın III. toplantısı sonucunda Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası’nın Selanik’te kurulması ve Banka Başkam’mn Türk olması kararlaştırılmıştır.

Banka’mn hem bölge içi ticareti, hem de bölge ülkelerinin üçüncü ülkelerle ticaretini finanse etmeye ve sermaye fazlası olan Batı Avrupa, Arap ülkeleri ve Japonya’dan bölgeye kaynak transfer etmeye yönelik faaliyetlerde bulunması öngörülmüştür.

(21)

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Meksika arasındaki ticaretin serbestleştirilmesi ilkesine dayanan ve 1992 yılında imzalanan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Antlaşması (NAFTA), Kasım ayında ABD Kongresi tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Anlaşmanın, Kuzey A m erika’da yaşayan toplam 370 milyon kişiyi kapsayacak 7 trilyon ABD dolarlık bir "Ortak Pazarın" kurulmasına yardımcı olması beklenmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya, Japonya, Çin ve Pasifik Okyanusu’nun hızla gelişen diğer ülkelerinin liderleri Kasım 1993’de A B D ’nin Seattle şehrinde biraraya gelerek bölgesel ticaretin geliştirilmesi amacıyla Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) adı altında bir zirve gerçekleştirmişlerdir. 12 Pasifik ülkesinin liderlerinin katılımıyla gerçekleştirilen Seattle Zirvesi, hava taşımacılığının geliştirilmesinden, serbest ticaret kapsamının genişletilmesine kadar geniş bir gündemi kapsamaktadır.

Maastrich Antlaşması ile oluşturulan AB, üye ülkelerin sadece ticaret politikalarıyla sınırlı olmayan, çok daha kapsamlı ekonomik ve politik alanlarda ortak politikalar izlemelerini ve bu doğrultuda mevcut politikaların yakınlaştırılmasını hedeflemektedir. Ayrıca, 1 Ocak 1994 tarihinde AB ülkeleri ile EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi) ülkeleri arasında dünyanın en büyük ticaret blokunu yaratan "Avrupa Ekonomik Alanı Anlaşması" da onaylanmıştır.

T ürkiye C um huriyet M erkez Bankası

(22)

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER VE PARA POLİTİKASI

II.1. GENEL DENGE

Ekonomide 1992 yılının ilk üç ayında başlayan canlüık 1993 yılında da sürmüştür. Tarım sektöründeki durgunluğa karşın sanayi ve hizmet sektörleri uzun dönem ortalama büyüme hızlarının üzerinde bir hızla büyümüşlerdir. Yüksek büyüme hızının arkasında iç talebi canlandıran iki temel faktör vardır. Bunlardan ilki hem kamu harcamalarının hem de kamu açıklarının Gayri Safi Milli Hasüa (GSMH) içindeki payının 1993 yüında belirgin bir şekilde artmış olmasıdır. İkincisi ise bankacılık sektörünün ekonomiye açtığı kredilerdeki büyük reel artıştır. Reel ücretlerde 1989 yılından bu yana görülen artış eğiliminin 1993 yılında da sürmesinin de iç talepteki canlanmaya katkısı olmuştur.

1993 yılında gözlenen bir diğer önemli özellik ise hem özel tüketim hem de özel sabit sermaye yatırım harcamalarındaki büyük reel artıştır.

Reel olarak daralan kamu yatırımlarının toplam yatırım artış hızını olumsuz etkilemesi sonucu GSMH büyümesi büyük ölçüde tüketim harcamalarındaki artıştan kaynaklanmıştır. Özel kesim tasarrufları uzun bir süredir ilk defa 1993 yılında reel olarak azalmıştır. Bu gelişmeler sonucunda artan kamu kesimi açıklarının özel tasarruf fazlası ile karşılanabilen kısmı oldukça düşük düzeylerde kalmış ve dışarıdan kaynak ihtiyacı son yıllarda görülmemiş düzeylere çıkmıştır. Başka bir ifadeyle cari işlemler dengesi açığı son yılların en yüksek düzeyine ulaşmıştır.

Tüketici fiyat artış hızı 1989 yılından beri yüzde 65’ler dolaylarındaki kararlı hareketini 1993 yılında da sürdürmüştür. Benzeri bir durum 1981­

1987 yılları arasında da yaşanmış; dönem içindeki oynamalara karşın, tüketici fiyat artış hızları yüzde 30’lar düzeyinin altına inmemişti. Yüzde 30’lar dolaylarındaki enflasyon düzeyinin yüzde 65’ler dolaylarında daha yüksek bir düzeye çıkması 1987 yılının son ayında kamu fiyatlarına verilen büyük şokla olmuş ve bu geçiş çok kısa bir sürede gerçekleşmişti. Burada özellikle iki noktanın altı çizilmelidir. Enflasyon oranının uzun bir süre

(23)

kısa bir sürede yükselebilmekte ve ancak daha yüksek bir düzeyde dengeye gelebilmektedirler. İkinci nokta ise enflasyon oranının köklü önlemler alınmadıkça düşürülmesindeki güçlüktür. Kısa dönemli fiyat hareketlerinde ücret, faiz, Türk lirasının değeri ve ithalat fiyatları gibi maliyet unsurları daha belirleyici olmaktadırlar. Ancak, bu maliyet unsurlarındaki değişikliklerin farklı değerler alabildikleri dönemlerde bile enflasyon oranının çok uzun bir süre belli bir düzeyde kalabilmesi sadece Türkiye’ye özgün bir durum değildir ve başka ülkelerde de gözlenmiştir.

Bu olgunun arkasında genellikle kamu açıkları ve bu açıkların nasıl karşılandığı vardır (Tablo II. 1.1).

TABLO II. 1.1

T E M E L EKONOM İK G Ö STER G ELER

1991 1992 1993 *

GSM H (Trilyon TL, Cari Fiy.)(1) 622,6 1 072,1 1 818,3*

BÜYÜM E H IZ I(2), GSYİH (%) 1,0 5,5 7,4

BÜYÜM E H IZ I(2), GSMH (%) 0,5 5,9 7,9

NÜFUS (Milyon Kişi) 57,3 58,6 59,9

İSTİHD A M (3)(Milyon Kişi) 19,0 19,5 19,3

İHRACAT (Milyar ABD Doları, FOB) 13,7 14,9 15,6

İTHALAT (Milyar ABD Doları, CİF) 21,0 22,9 29,4

CARİ İŞLEM LER DENGESİ (Milyar ABD D o l a r ı ) ^

0,3 -0,9 -6,4

DIŞ B O R Ç /G SM H (Yıl Ortalaması Kuru)(5) 0,47 0,49 0,53

İÇ BO R Ç/G SM H 0,07 0,12 0,14

D İE T optan Eşya Fiyat İ n d e k s i^

(Yıllık % Değişme)

55,3 62,1 58,4

D İE Tüketici Fiyat İ n d e k s i^

(Yıllık % Değişme)

66,0 70,1 66,1

Kaynak: DİE. DPT, TCMB (*) Geçici

(1) D İE yeni GSMH serisi

(2) 1987 fiyatlarıyla, D İE serisi, 1993 değerleri ilk dokuz aylık verilerdir.

(3) DİE, Nisan ayı

(4) 1993 yılı, Ocak-Kasım dönemi verisidir.

(5) İlk dokuz aylık veriler

(6) 1987 = 100, 12 aylık ortalamalara göre yıllık yüzde değişme

(7) 1993 yılı cari GSM H’sı 1992 yılı DİE GSM H’sının DPT’ce verilen büyüme oranı ile çarpılmasıyla elde edilmiştir.

T ürkiye C um huriyet M erke/. Bankası

(24)

I I .l.l. Ekonominin Arz Yönü: Sektörel Üretim Gelişmeleri ve İthalat II.1.1A. Sektörel Üretim Gelişmeleri

a) Tarım

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tahminlerine göre tarım sektöründe yıllık büyüme oranının yüzde 0,3 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.

Büyüme hızı alt sektörler arasında farklılık göstermektedir. Hayvancılık ve su ürünleri katma değerinde artışlar olurken, bitkisel üretim ve ormancılık sektörlerinde azalma gerçekleşmiştir. Sektörün ithalat artışı 1993 yılında yüzde 41,3 gibi yüksek bir oranda gerçekleşirken, ihracat artışı yüzde 5,4’de kalmıştır.

TABLO II. 1.2 t GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILA( *)

1991 1992 1993

I II III IV I II 111 IV I II III

GSMH -0,9 -1,4 3.2 -0,5 6,8 5,4 5,6 6,2 4,2 11 7,9

Tarım 1,4 -0,9 1,1 -8.9 4,5 3,7 3,3 4,4 -4,2 -4,8 0,0

Sanayi -2,8 1,9 7,3 3,9 10,5 4,9 5,6 2,9 2,7 12,6 8,3

imalat Sanayii -4,0 1,5 7,6 3,8 10,3 4,8 5,1 3,0 3,3 14,1 9,5

Hizmetler -0,0 -3,0 2,7 -0,6 5,0 6,0 6,9 8,2 5,6 13,4 12,0

Kaynak: DİE

(*) 1987 üretici fiyatlarıyla, bir önceki yıla göre yüzde değişim.

b) Sanayi

Ekonominin içinde bulunduğu durumu daha iyi yansıtması açısından sanayi sektöründeki gelişmeler belirleyici olmaktadır. 1993 yılında da 1992 yılında olduğu gibi tüketim artışının uyardığı iç talep gelişmelerine paralel olarak, sanayi sektöründe yüksek oranlı büyüme gerçekleşmiştir. 1993 yılının ilk üç aylık döneminde yüzde 2,7 olan reel büyüme hızı, daha sonraki dönemlerde artarak ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerde sırasıyla yüzde 12,6 ve yüzde 8,3 olarak gerçekleşmiştir (Tablo II. 1.2). Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) aylık sanayi üretim indeksinin 1993 yılı Aralık ayı sonuçlarına göre sanayi sektöründeki büyüme oranları toplam sanayi ve imalat sanayii iç in sırasıyla yüzde 11,2 ve yüzde 12,3 olarak gerçekleşmiştir. Sanayide gözlenen gelişmelere paralel olarak bu sektörün ağırlıklı girdisi olan enerji sektöründeki büyüme hızı yüzde 12,8 olmuştur.

(25)

c) H i z m e t l e r

Sanayi sektörünün yanı sıra hizmetler sektöründe özellikle yılın ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerindeki yüksek oranlı büyüme hızları ekonomide 1992 yılında başlayan canlılığın 1993 yüında da sürmesinde önemli ölçüde etkili olmuştur. Özellikle ticaret, ulaştırma ve haberleşme sektörlerindeki artış oranları diğer sektörlerden daha yüksek olmuştur.

11.1.1.B. İthalat

1993 yılında toplam ithalat yüzde 28,7 oranında artmıştır. İthalatın hızla yükselmesinin arkasındaki temel neden ekonomideki hızlı büyümedir. Ayrıca, O EC D ülkelerinde yaşanan durgunluk nedeniyle bu ülkelerdeki iç talebin duraklaması Türkiye’nin ithalat fiyatlarını olumlu yönde etkilemiş ve ithalat kolaylaşmıştır. En yüksek ithalat artışı yüzde 41,2 ile yatırım mallarında gerçekleşmiştir.

11.1.2. Ekonominin Talep Yönü: İç Talep ve İhracat 11.1.2.A. İç Talep: Yatırını ve Tüketim

1992 yılında yüzde 8,6 oranında yükselen toplam tüketim harcamaları 1993 yılında yüzde 13,3 oranında artmıştır. Özel tüketim harcamaları yüzde 14 artarken kamu tüketimi yüzde 7,6 oranında yükselmiştir.

1992 yılında yüzde 3,6 oranında yükselen sabit sermaye yatırımları 1993 yılında yüzde 4,9 oranında artmıştır. Diğer taraftan 1992 yılında yüzde 1,8 oranında artan kamu sabit sermaye yatırımları 1993 yılında yüzde 2,5 oranında gerilemiştir. Buna karşılık özel sabit sermaye yatırımları artış hızı 1992’de yüzde 5’den 1993’de yüzde 10,7’ye yükselmiştir (Tablo 11.1.3). Kamu ve özel sektör yatırımlarının farklı sektörlerde yoğunlaştığı gözlenmektedir. 1993 yılında kamu yatırımları ulaştırma ve enerji sektörlerinde yoğunlaşırken özel sektör yatırımları konut ve imalat sanayiinde yoğunlaşmıştır.

14 T ürkiye C um huriyet M erk e z B ankası

(26)

TABLO II. 1.3

YATIRIM, TÜKETİM VE T A S A R R U F L A R ^

1988 1989 1990 1991 1992 1993

Yıllık Yüzde Değişim

Toplam Tüketim 2,6 4,0 11,5 1,9 8,6 13,3

Kamu 1,8 3,9 14,8 2,5 6,2 7,6

Özel 2,7 4,0 11,0 1,8 8,9 14,0

Sabit Sermaye Yatırımı -1,2 -1,1 13 0,2 3,6 4.9

Kamu -13,7 -5,8 6,2 4,6 1,8 -2,5

Özel 13,6 3,2 18,7 -3,0 5,0 10,7

Toplam Y.içi Tasarruflar 6,5 -4,2 2,3 -4,2 -3,6 -18,8

Kamu 1,3 -22 -23,8 -87,3 -337,3 -197

Özel 9.4 4,7 12,0 17,0 5,6 -5,5

Tasarruf Yatırım Farkı(Milyar TL)

Kamu -2,1 -3,6 -8,7 -11,5 -12,7 -16,3

Özel 4,4 5,3 3,7 10,0 8,5 4,8

Kaynak: DPT

(*) 1988 fiyatlarıyla. DPT milli gelir serisi kullanılarak hesaplanmıştır.

II.1.2.B. İhracat

1993 yılında ihracat yüzde 4,3 oranında artmıştır. İhracat artışındaki yavaşlamanın temel nedenleri arasında OECD ülkelerindeki durgunluk ve iç talepteki canlılık yer almaktadır. Yatırım maddeleri ihracatı yüzde 15,7 oranında artarken, tüketim maddeleri ihracatının artış hızı yüzde 3,7’de kalmış, hammadde ihracatı ise yüzde 0,6 oranında azalmıştır.

II. 1.3. İşgücü Piyasası

DİE tarafından uygulanan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, Ekim 1992’de 19,5 milyon kişi olan toplam istihdam, Nisan 1993’de azalarak 19,3 milyon kişi olmuştur. Toplam istihdamın yüzde 43’ü kentsel alanlarda, yüzde 57’si ise kırsal alanlardadır. 1993 yılında Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 7,8’den yüzde 7,3’e gerilemiştir. Kırsal alanlarda işsizlik oranı yüzde 4,1 iken bu oran kentsel alanlarda yüzde

11,2’dir. Kentsel alanlarda 15-24 yaş gurubuna dahil olan lise ve daha yüksek eğitimli gençler arasındaki işsizlik oranı yüzde 30,2’dir. Bu sonuçlardan anlaşılacağı gibi 1992 ve 1993 yıllarında sağlanan yüksek büyüme oranlarının etkisiyle işsizlik sorununda sınırlı bir iyileşme olmakla

(27)

da iş arayanlar ya da mevcut işinde veya ikinci bir işte daha fazla çalışmaya uygun olanlar şeklinde tanımlanan eksik istihdam ise geçen yıla göre önemli ölçüde azalarak yüzde 5,8’e gerilemiştir. Bu gelişmeler, işsizlik ve eksik istihdamın toplamından oluşan toplam atıl işgücünü azaltarak yüzde 12,8 olarak gerçekleşmesini sağlamıştır (Tablo II. 1.4).

TABLO II.1.4 İŞGÜCÜ VE İŞSİZLİK

(Bin Kişi, Yüzde Pay) (12 + yaş)

1991 1992 1993

Toplam İşgücü 20 731 21 184 20 817

Kadın(%) 32,9 30,8 31,0

Erkck(% ) 67,1 69,2 69,0

Toplam İşsiz Sayısı 1 715 1 656 1 518

İşsizlik Oranı 8,3 7,8 7,3

Kcnt(%) 12,1 11,7 11,2

Kır(%) 5,4 4,7 4,1

Eksik İstihdam(%) 6,4 7,1 5,8

Atıl İşgücü(%) 14,7 14,9 12,8

Kaynak: DİE

Tarım sektöründe geçen yıla göre üretim artışı olmamasına karşın bu sektörün toplam istihdam içindeki payı yüzde 45’den yüzde 48’e yükselmiştir. Kırsal alanlarda tarımdaki istihdamın yüzde 63’ünü ücretsiz aile işçileri oluşturmaktadır. Bu ücretsiz aile işçilerinin de yüzde 72’sini 12 ve daha yukarı yaştaki kadınlar oluşturmaktadır. Bu nedenle, tarım sektöründe istihdamın artıyor görünmesinin nedeni; ücretle çalışan sayısının artmasından değil, kendi hesabına çalışan aile fertlerinin sayısının artmasından kaynaklanmaktadır. Sanayi sektöründe ise üretim artışına karşın istihdamın azalması teknolojiden kaynaklanmaktadır. Sanayi sektöründe teknolojik gelişme bir yandan toplam işgücü talebinde azalmaya yol açarken diğer yandan da teknik beceriyi gerektiren nitelikli işgücü talebinin artmasına yol açmaktadır. Türkiye’deki işsizliğin en büyük kaynağı olan kırsal kesimdeki ücretsiz aile işçileri, sanayi bölgelerine iş bulmak amacıyla gittiklerinde gerekli işgücü niteliğini kazanmaları uzun zaman almaktadır. Nitekim, kentsel alanlardaki işsizlerin büyük bir kısmını ilk kez iş arayan vasıfsızlar oluşturmaktadır. Bu nedenle bir çok açık iş, nitelikli eleman yokluğu nedeniyle doldurulamamaktadır.

Sanayileşme ve kentleşme ile birlikte sanayi ve hizmetler arasındaki bağlantılar da artmıştır. Hizmetler sektörünün toplam istihdam içindeki payının yüksek olmasının arkasındaki temel neden budur (Tablo II. 1.5).

T ürkiye C um /ıuriyet M erk e z Bankası

(28)

TABLO II.1.5

İSTİHDAMIN SEKTÖREL D A ĞILIM I(% )

1991 1992 1993

Tarım 48 45 48

Sanayi 15 18 15

Hizmetler 37 37 37

Kaynak: D İE

II.1.4. Ücret ve M aaşlar

1993 yılının ikinci yarısından itibaren ücretli - maaşlı çalışanlardan memurların aylıklarının üçer aylık dönemler itibarıyla artırılması uygulamasına başlanmıştır. Ocak 1993’den geçerli olmak üzere yüzde 28,5, Temmuz 1993’de yüzde 8, Ekim 1993’de yüzde 12 nominal artış yapılmıştır. 1993 yılında yapılan iyileştirmelerle işçi ücretleri reel olarak artmıştır. Ancak, bütçe harcamaları içinde en büyük paya sahip olan personel harcamalarını kısma politikası doğrultusunda ortalama memur ve emekli maaşları reel olarak gerilemiştir. Bu durum, toplu iş sözleşmelerinden yararlanan çalışanların, devlet memurlarına oranla çok daha elverişli konuma sahip olduklarını ortaya koymaktadır (Tablo II. 1.6, Tablo II.1.7).

TABLO II. 1.6

Ü C R ET VE İŞGÜCÜ MALİYETİ REEL ARTIŞ İNDEKSİ (1981 = 100)

1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993

Ücret

Özel 86 81 107 124 186 181 194

Kamu 55 46 64 84 122 130 141

İşgücü Maliyeti

Özel 85 81 104 122 181 178 191

Kamu 68 58 85 108 153 163 178

Kaynak: DPT

(29)

TABLO II.1.7

SABİT G ELİR Lİ KESİM LERİN Ü C R ET VE MAAŞLARINDAKİ G E LİŞM ELER (TL/Ay)

( 2 ) İşçi Ücreti

Asgari Ü c r e t' Kamu Kesimi ^ Özel Kesim ^ M em ur Maaşı ^ Emekli Maaşı

Emekli Sandığı^-1 SSK (6)

Bağ-Kur (7)

1992 1993 Reel

A r t ı ş ^

1 071 000 1 885 875 6,0

5 938 128 10 691 004 8,5

6 457 280 11 429 360 6,6

2 453 305 4 072 089 -0,1

1 776 000 2 900 250 -1,7

1 326 887 2 104 834 -4,5

550 771 884 276 -3,3

Kaynak: DPT

(1) 1993 yılı Kentsel Alanlar Tüketici Fiyatları İndeksinde Aralık ayı itibariyle 12 aylık ortalam alara göre değişim oranı olan yüzde 66,1 esas alınmıştır. Reel artışlar (((1 + Nominal A rtış)/(1 + Enflasyon oranı))-l)*100 formülüyle hesaplanmıştır.

(2) 16 yaşından büyükler için belirlenen asgari ücretin yıllık ortalamasıdır.

(3) Nominal ücret esas alınmıştır.

(4) Net ortalama maaş esas alınmıştır.

(5) 3. derece 1. kademedeki memur emeklisi esas alınmıştır.

(6) 1696 göstergeden aylık alan işçi emeklisi esas alınmıştır.

(7) 6. basamak 1130 göstergeden aylık alan Bağ-Kur emeklisi esas alınmıştır.

Esas ücret-yan ödeme oram, ücretlerin iş, liyakat, verim ve kıdem karşılığı artması açısından önemlidir. Ancak Türkiye’de esas ücretin toplam işgücü maliyeti içindeki payı oldukça düşüktür. İşçi ücretlerinin yapısı incelendiğinde, esas ücret-yan ödemeler oranının kamu ve özel kesimde farklı özellikler gösterdiği gözlenmektedir. 1993 yılında esas ücretin toplam işgücü maliyeti içindeki payı kamu kesiminde yüzde 55, özel kesimde ise yüzde 47’dir. Buna karşılık, sosyal yardımların payı kamu kesiminde yüzde 7 iken, bu oran özel kesimde yüzde 35’tir. Nominal ücretin kamu kesiminde yüzde 89’u, özel kesimde ise yüzde 57’si esas ücretten oluşmaktadır. Çalışılan süreye ilişkin ödemenin karşılığı olan esas ücretin toplam işgücü maliyeti içindeki payının düşük olması, verimlilik ve ücret arasındaki ilişkiyi olumsuz yönde etkilemektedir (Tablo II.1.8, Tablo II.1.9).

T ürkiye C u m huriyet M erk e z Bankası

(30)

TABLO II. 1.8

KAMU KESİMİ İŞÇİ ÜCRETİNİN YAPISI (TL /G ün)

Esas Ücret

Sosyal Yardımlar

Nominal Ücret

İşveren SSK

Primi Diğer

Toplam İşgücü Maliyeti

1991 97 303 11 934 109 237 21 601 46 058 176 897

1992 176 313 21 625 197 938 39 142 83 458 320 537

1993 317 434 38 933 356 367 70 470 150 258 577 095

Kaynak: DPT

TABLO II. 1.9

Ö ZEL KESİM İŞÇİ ÜCRETİNİN YAPISI (TL /G ün)

Esas Ücret

Sosyal Yardımlar

Nominal Ücret

İkramiye Prim

vb. Diğer

Toplam İşgücü Maliyeti

1991 91 260 78 008 169 268 31 605 2 617 203 490

1992 161 406 119 345 280 751 57 450 3 762 341 963

1993 285 689 211 240 496 929 101 686 6 658 605 273

Kaynak: DPT

II.2. KAMU MÂLİYESİ VE İÇ BORÇLANMA II.2.1. Kanıu Mâliyesi

Türkiye’de kamu kesimi, Konsolide Bütçe, reel ve finansal kesimde faaliyet gösteren Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT’ler), Mahalli İdareler, Sosyal Güvenlik Kuruluşları, Döner Sermayeli Kuruluşlar ve Bütçe Dışı Fonlar’ı kapsamaktadır.

1993 yılında, kamu kesimi genel dengesinde yer alan kuruluşların toplam gelirleri yüzde 78 oranında artarak 360 trilyon Türk lirası, harcamaları yaklaşık yüzde 83 oranında artarak 583 trilyon Türk lirası olmuştur. Toplam kamu harcamalarının GSMH içindeki payı yüzde 30’dan yüzde 32’ye, toplam kamu gelirlerinin GSMH içindeki payı yüzde 19’dan yüzde 20’ye yükselmiştir. 1992 yılında yüzde 18,2 olan Konsolide Bütçe, Mahalli İdareler ve Fonlar’ın vergi gelirlerinin GSMH içindeki payı, 1993 yılında yüzde 19,4 olmuştur.

(31)

TABLO II .2.1

KAMU KESİMİ NAKİT AÇIĞI VE FİNANSMANI (Trilyon Türk lirası)

1989 1990 1991 1992 1993

Nakit A çığ / * ^ -8,3 -23,4 -52,1 -106,3 -184,9

Stok Değer Artışı 4,5 6,3 13,4 22,2 30,0

Finansman 12,7 29,6 65,5 128,5 214,9

Kasa-Banka -3,7 -4,5 -4,4 -17,4 -10,3

Dış Borçlanma (net) 1,7 3,6 2,8 16,3 23,3

Konsolide B. -0,4 0,04 1,9 4,0 19,7

İşlet. KİT’ler 1,0 2,5 -1,6 1,5 -2,0

Fonlar, Öz.KİT 0,6 -0,02 1,4 2,9 0,2

Fonlar 0,6 0,1 0,1 2,0 -0,6

Özel.KİT’ler 0,1 -0,1 1,3 0,9 0,8

Diğer K a m u ^ 0,5 1,0 1,0 7,8 5,3

İç Borçlanma (net) 14,7 30,5 67,2 129,6 201,9

Konsolide Bütçe 8,5 12,3 31,5 55,4 101,2

Kısa V. Avans 0,5 0,3 10,7 17,4 53,0

Devlet Tahvili 6,0 7,9 . 2,3 15,4 30,1

Hazine Bonosu 1,0 1,9 12,8 24,0 22,2

"Diğer" Finans. 1,1 2,1 5,7 -1,4 -4,2

İşlet.KİT’ler 4,7 13,7 23,7 44,7 54,7

Merkez Bankası 0 0 3,8 -0,7 10,8

Ticari Banka 2,5 5,2 5,6 -0,3 1,1

Eximbank -0,2 0,1 0,02 -0,3 -0,2

Net Öde. Ert. 2,4 8,4 14,3 46,0 43,0

Fonlar, Özcl.KİT 1,5 4,4 8,1 21,1 17,9

Fonlar 1,5 3,3 6,0 10,8 12.7

Özel.KİT’ler -0,1 1,1 2,1 10,3 5,2

Diğer K a m u ^ 0,01 0,2 3,8 8,5 28,1

Kaynak: DPT, HDTM

(1) Konsolide Bütçe nakit açığı ve diğer kamu kuruluşları finansman gereksinimlerinin toplamıdır.

(2) Mali KİT’ler, Mahalli İdareler D öner Sermayeli Kuruluşlar ve Sosyal Güvenlik Kuruluşları’nı kapsamaktadır.

Kamu kesimi genel dengesinde yer alan kuruluşların nakit finansman gereksinimi, 1993 yılında cari fiyatlarla yaklaşık yüzde 67 oranında artarak 215 trilyon Türk lirasına ulaşmıştır (Tablo II.2.1). 1992 yılında yaklaşık yüzde 12 olan kamu kesimi toplam nakit finansman gereksiniminin GSMH içindeki payı, 1993 yılında yüzde 11,8 olmuştur (Tablo II.2.2). Kamu kesimi genel dengesinde yer alan kuruluşlardan İşletmeci KİT'lerin ve Fonlar’ın nakit finansman ihtiyaçlarının GSMH içindeki payları azalmış, Konsolide Bütçe ile "diğer" kamu içinde yer alan Sosyal Güvenlik

T ürkiye C um huriyet Merkez. Bankası

(32)

Kııruluşları’nın nakit finansman ihtiyaçlarının GSMH içindeki paylarında artış gözlenmiştir. Diğer kuruluşların paylarında önemli bir değişiklik olmamıştır.

İşletmeci KİT’lerin nakit finansman gereksiniminin GSMH içindeki payının azalmasında, 3836 sayılı Tahkim Kanunu’yla sağlanan 25,7 trilyon Türk lirası tutarındaki özkaynak artışı, reel yatırımlarındaki azalma ve yüksek faizli ticari banka borçları ve SSK’ya olan borçlarının ödenmesinde kullanılmak amacıyla bu kuruluşlara verilen İkraz Tahvilleri etkili olmuştur.

TABLO 11.2.2

KAMU KESİMİ NAKİT FİNANSMAN İHTİYACININ GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILAYA O RA N I(1)

(Yüzde)

1989 1990 1991 1992 1993

Konsolide Bütçev(2) 3,5 3,1 5,4 5,5 6,7

İşletmeci KİT’ler 1,9 4,0 3,4 3,9 2,9

Fonlar 0,3 0,9 1,3 2,0 1,0

Fonlar 0,4 0,6 1,0 1,3 0,5

Özelleş. KİT’ler -0,1 0,2 0,4 0,7 0,5

Diğer Kamu(3) -0,2 -0,5 0,4 0,6 1,2

Toplam Nakit Finansman İhtiyacı 5,5 7,5 10,5 12,0 11,8

Kaynak: DPT, HDTM

(1) D İE Gayrisafi Milli Hasıla serisi kullanılmıştır.

(2) Konsolide Bütçe nakit açığının GSM H’ya oranıdır.

(3) Mali KİT’ler, Mahalli İdareler, Döner Sermayeli Kuruluşlar ve Sosyal Güvenlik Kuruluşları’nı kapsamaktadır.

1993 yılında, Konsolide Bütçe gelirleri yaklaşık yüzde 107 oranında artarak 359,9 trilyon Türk lirası, giderleri ise yaklaşık yüzde 121 oranında artarak 489,3 trilyon Türk lirası olmuştur. Buna göre, 1993 yılında Konsolide Bütçe açığı 129,4 trilyon Türk lirası olarak gerçekleşmiş ve 1992 yılında yüzde 4,4 olan bütçe açığının G SM H ’ya oranı 1993 yılında yüzde 7,1’e yükselmiştir. 1992 yılında yüzde 79 olarak gerçekleşen Konsolide Bütçe gelirlerinin harcamalarını karşılama oranı, 1993 yılında yaklaşık yüzde 74 olmuştur.

1993 yılında, Konsolide Bütçe vergi ve fon gelirlerinin GSMH içindeki payı yüzde 18, Konsolide Bütçe harcamalarının payı yüzde 27 olmuştur.

1992 yılında bu oranlar, 15,2 ve 20,7 olmuştu. 1993 yılında, doğrudan vergi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kurumlar Vergisi açısından nakit sermaye artırımını teş- vik maksadıyla, mevcut sermaye şirketlerinde nakten artırılan sermaye tutarı veya yeni kurulacak şirketlerde

(4) İşletmenin kredi başvurusu Bankalar tarafından; KOSGEB KOBİ Finansman Destek Programı ve Protokolü kapsamında, genel bankacılık mevzuatı, bankacılık teamülleri,

Şekildeki gösterilen A ve B noktalarından aynı anda hareket eden iki araç birbirine doğru gittiklerinden C’de, aynı yönde gittik- lerinde ise D’de

[BC] uzunluğu 4 cm olan ABCD dikdörtgeninin içine, şekildeki gibi aralarında teğet olan üç çember çizilmiştir.. Büyük çember dikdörtgeni- nin üç kenarına, eş olan

Yıllık %40 faiz oranı ile 73000 lira sermayenin 50 günde kaç lira tam(gerçek) faiz getireceğini

Bu elinizdeki Kooperatifçilik Dergimiz yine ülkemiz için birbirinden önemli ve üzerinde durulması gerekli konularda ara ştı rma ve incelemelere ç ık ıyor. Bu araştırma ve

Bu ders ile öğrencinin finansal bakış açısı kazanması, yatırım projelerinin ve finansal kaynakları değerlendirilmesi ve uygun finansman modelinin

In 1998, he was appointed as a research assistant in Marmara University Theology Faculty in the Department of Arabic Language and Rhetoric .He finished his master thesis