• Sonuç bulunamadı

Prof. Dr. Zeliha Büyükbingöl Hormonlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Prof. Dr. Zeliha Büyükbingöl Hormonlar"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hormonlar

Prof. Dr. Zeliha Büyükbingöl

(2)

Steroidal Yapıdaki Hormonlar

Adrenal bez hormonları (Mineralokortikoidler ve Glukokortikoidler):

Aldosteron ve kortizol, kortizon, kortikosteron, 11-deoksi

kortikosteron

Gonadal hormonlar (Androjenler, Estrogenler, Progestinler):

Testosteron,

dihidroksitestosteron, androstenedion, dihidroepiandrosteron, estradiol,

esron,estriol,progesteron)

(3)

Steroidal Yapıdaki Hormonların Sentezi

 Steroidal yapıdaki hormonlar, hangi dokuda sentezlenirse sentezlensin kolesterolden

hareketle yapılır, ilk basamakta

pregnenolon meydana gelir. Daha sonra uygun dokularda,

pregnenolondan sentezlenmesi gereken steroidal hormon

sentezlenir.

(4)

Glukokortikoidler: Kortizon, kortizol, hidrokortizon, kortikosteron,

 Kortizol

 Kortizon

Böbreküstü bezlerinden (Adrenal bezden) salgılanır.

Fizyolojik önemleri dışında glukokortikoidler,ilaç olarak takullanılır. sıklıkla antiinflamatuar ve immunosüpresif özellikleri nedeniyle ilaç olarak da kullanılır.

Kortizol, sitoplazmadaki glukokortikoid reseptörüne bağlanır, H-R kompleksi

nukleusa taşınır. Burada DNA –responce elementine bağlanarak, transkripsiyonu modüle eder.

Sirkülasyondaki kortizolün yaklaşık %10 u serbest haldedir. Kalanı plazma proteinlerine, özellikle transkortine, bağlı halde taşınır.

Kortizol ve glukokortikoidlerin sekresyonunu arka hipofizden salgılanan

adrenokortikotropik hormone (ACTH), onun da salgılanmasını hipotalamik peptide kortikotropin-releasing hormon (CRH) regüle eder.

(5)

Glukokortikoidlerin Metabolik Etkileri

Glukokortikoid adı, bu hormonların temel olarak karbohidrat metabolizmasındaki etkilerinden gelir. Glukortikoidler kan şekerinin yükselmesine neden olur.

Karaciğerde glukoneogenezi artırır.

Periferde hücrelere glukoz girişini azaltarak, glukoz kullanılışını (glikoliz) inhibe eder.

Adipoz dokuda lipolizi uyarır. Yağ asitleri, kas gibi dokularda enerji üretimi için kullanılırken, gliserol glukoneogenezde kullanılır.

Karaciğerde protein sentezini uyarır, periferde proteinlerin

parçalanmasını hızlandırır. Böylece, hepatik glukoneogenez için gerekli substratlar sağlanmış olur.

Mideden HCl ve pepsin, pankreastan tripsinojen salgılanmasını artırır.

(6)

Mineralokortikoidler:

Aldosteron

Adrenal bezin korteks kısmından salgılanır.

Ekstraselüler sıvıdaki K konsantrasyonu ve Renin-Anjiyotensin Sistemi salgılanmasını kontrol eder.

Temel olarak sodyum ve potasyum düzeyleri olmak üzere, ekstraselüler sıvıdaki minerallerin konsantrasyonunu , buna bağlı olarak sıvı dengesi ve elektrolit metabolizmasını regüle eder.

Aldosteronun ana hedef hücreleri, böbrek distal tübül hücreleridir. Burada sodyum-potasyum değiş tokuşunu uyarır. Sodyum reabsorbsiyonu artar, su reabsorbsiyonu artar. Renal potasyum ekskresyonu artar.

Sodyum-potasium ATPase ı kodlayan genlerin transkripsiyonunu

uyararak, tübüler epitelial hücrelerdeki sodyum pompalarının sayısını artırır.

Su ve elektrolit metabolizmasının düzenlenmesinde hipofiz arka lobundan salgılanan Antidiüretik hormon (ADH)/vazopresin ve kalpten salgılanan Atrial natriüretik hormon (ANP) görev alır.

(7)

Adrenal Bez Hastalıkları

 Hipersekresyon:

Cushing’s Sendromu (hipernatremi)

 Hiposekresyon:

Addison’s

disease(hiponatremi)

(8)

Gonadal Hormonlar

 Gonadotropinler denilen Luteinleştirici hormon(LH), Folikülü stimüle eden hormon (FSH), gonadal hormonların sentez ve salgılanmasını düzenler.FSH

ve LH hormonlarının salınımı hipotalamustan salgılanan GnRH hormonu sayesinde olur.

 Androjenler: testislerde üretilir

 testosteron, dihidrotestesteron, androstanediol, androstenedion

 Estrojenler: Ovaryumda ve plasentada üretilir

 estradiol, estriol, estron

(9)

Androjenler’in Metabolik Etkileri

Yağ dokuda lipoprotein lipazı uyarır.

Yağ asidi sentezini uyarır.

Anabolik etkilidir. İskelet kasında mRNA ve protein oluşumunu artırarak kas kitlesini artırır. Pozitif azot dengesine yol açar.

Glikolizi uyarır.

HDL düzeyini azaltır. (kardiyovasküler risk faktörü)

Mineralokortikoit aktivite gösterir.

Eritropoezi artırır.

Eritrositlerde 2-3DPG artışına yol açar.

Üst vücutta yağların depolanmasına ve adipositlerin büyümesine yol açar.

(10)

Estrojenlerin Metabolik Etkileri

Adipoz dokuda lipogenezi artırır.

Kanda LDL yi azaltır, HDL yi artırır, kan kolesterolünü azaltır.

Karaciğerde transferrin, serüloplazmin yapımını artırır.

Kemik gelişimini hızlandırır.

Endometriyumda glikojen birikmesini sağlar.

Oksitosin sentezini hızlandırır.

Fötusta somatomedinler aracılığı ile azotlu bileşiklerin tutunmasını artırır, yağ asitlerinin kullanılışını artırır.

Vücudun alt kısmında yağ hücrelerinin sayısını artırarak yağların depolanmasını sağlar.

(11)

Progesteron, Prolaktin, Oksitosin

Progesteron: CL ve plasentada sentezlenir.

 Gebelikte uterus kasılmasını inhibe eder.

 Termojenik etkilidir.

 Gonadotropin stimülasyonunu baskılayarak, ovulasyonu inhibe eder.

Prolaktin: Gebelik sırasında ve sonrasında laktasyonu uyarır. FSH ın estrogen sentezine etkisini inhibe eder.

Oksitosin: Doğum sırasında uterus kaslarının kasılmasını uyarır.

İnsan koriyonik gonadotropini:

(12)

Estrojenlerin salgılanması siklik niteliktedir.

 Menstrüal siklus sırasında LH, FSH, Estrogen ve Progesteron düzeyleri farklılıklar gösterir.

 Menstrüel siklus 4 fazlıdır.

(13)

BÜYÜME HORMONU ve Somatomedinler

 Büyüme hormonu (Growth hormon) yaklaşık 190 amino asitlik polipeptit yapıda bir hormondur.

Anterior pitüiterde bulunan somatotrof hücrelerde sentezlenir ve salgılanır. Pekçok biyokimyasal ve fizyolojik işlevde (büyüme ve metabolizma dahil) temel kontrol iştirakçilerinden birisidir. Büyüme hormonu aynı zamanda insanlarda ilaç olarak ta kullanılmaktadır.

(14)

Büyüme Hormonunun Metabolik Etkileri

Karbohidrat,lipid ve protein metabolizması üzerine direkt ve indirekt etkileri vardır.İndirekt etkilerini insülin benzeri büyüme faktörleri (IGF-I) aracılığı ile gösterir. Bu etkiler insülin benzeri etkilerdir. Direkt etkiler ise, anti-insüliner (kortizolle sinerjik) etkilerdir.

Çoğu dokuda protein anabolizmasını uyarır. Bu etki, hem iskelette hem de iskelet dışında aminoasitlerin uptake inde artma, protein sentezinde artma ve proteinlerin oksidasyonunda azalma

şeklindedir. İnsülin benzeri indirekt etkiler olarak tanımlanan bu etkiler, T3 ve T4 hormonları ile birlikte gerçekleştirilir.

Kortizolle sinerjik, direkt anti-insüliner etkileri arasında, yağ metabolizmasında, TAG parçalanmasını uyararak adipositlerde oksidasyonunu sağlamak (lipolizisi artırmak) ve karbohidrat metabolizmasında, karaciğerde glukoneogenezi artırır(bunu,

insülinin periferik dokular tarafından glukozun uptake ini uyarması etkisini baskılayarak gerçekleştirir).

(15)

Büyüme Hormonu salgılanması ile ilgili

bozukluklar

Eksikliği: Hipofizer cücelik

Fazlalığı: çocuklarda gigantizm, yetişkinlerde akromegali

(16)

İnsülin ve Glukagon

İnsülin, pankreasın beta-hücrelerinde sentezlenip kan şekerinin artmasına cevap olarak kana

salgılanan 51 aminoasitlik; glukagon, pankreasın alfa-hücrelerinde sentezlenip kan şekerinin

düşmesine cevap olarak kana salıverilen 29 amino asitlik peptit yapıda bir hormondur.

(17)

İnsülinin Genel Özellikleri

İnsülin:

preproinsülin olarak sentezlenir.

proteolitik bir etkiyle önce proinsülin sonra insülin şekline transforme olur.

Proinsülinin aktivitesi insülinin 1/5 i kadardır. Beta hücreleri uyarıldığında insülin, kana salıverilir.

İnsülin sekresyonu dolaşımdaki kan glukoz miktarı ile kontrol edilir. Vücutta çoğu hücrede insülin

reseptörü vardır.

(18)

İnsulinin Metabolik Etkileri

İnsülin salgılanır salgılanmaz, direkt olarak portal van yolu ile karaciğere gider ve burada özgün

reseptörleri ile bağlandıktan sonra karbohidrat ve lipid metabolizmasını etkiler. İnsulin bağımlı diğer dokularda da,hormon-reseptör etkileşmesi sonucunda glukoz taşıcıları hedef hücrenin membranına hareket eder ve glukozun hücre içine girişini sağlar.

Glukoz, amino asit ve yağ asitlerinin hücre içersine girmesini sağlar,

Glikojen sentaz aktivitesini uyarır. Karaciğer ve çizgili kaslarda

Bazı iyon ve metabolitlerin hücre zarından geçişini artırır.

Beyin, alyuvarlar, akyuvarlar, böbrek tübülüsleri hariç, diğer dokularda glukoz kullanılışını artırır.

Adipositlerde lipazı baskılar, lipolizi inhibe eder lipogenezi artırır. Karaciğerde glukozun yağ asitlerine dönüşümünü uyarır.

Karaciğerde glikojenolizi baskılar.

Genel olarak anabolik bir hormondur.

Karaciğer ve kaslarda Protein biyosentezini uyarır, degredasyonunu azaltır.

Diyabet için klinik görüntü açısından insülin glukoz uptake inin regülasyonunda önemli olmakla birlikte, insülin RNA, DNA sentezini, hücre büyüme ve farklılaşmasını da regüle eder.

Hiperinsülinemide:

lipogenesis, protein

sentezi,glikojen sentezi artar.

Ketogenez, glukoneogenez, glikojenoliz, lipoliz azalır.

Hipoinsülinemide: lipogenez, protein sentezi,glikojen

sentezi azalır (glikojen parçalanmasından sorumlu enzimler aktifleşir),

ketogenez, glukoneogenez, glikojenoliz, lipoliz (enerji için alternatif yakıt olan yağ

asitlerinin artması için) artar.

(19)

İnsülinin karaciğer, yağ doku ve kaslarda etkileri

Karaciğerde:

 Glukokinaz, glikojen sentaz, PFK-1/2, HMG-KoA redüktaz uyarılır, glikojen fosforilaz baskılanır.

Yağ dokuda:

 Glukoz taşıyıcısı (GLUT4),pirüvat dh, lipoprotein lipaz uyarılır, hormona hassas lipaz baskılanır.

Kaslarda:

GLUT4, glikojen sentaz, protein sentezi uyarılır.

(20)

İnsülin /Diyabet

 İnsülinin yetersiz salgılanması, hiç salgılanmaması nedir?

 Diyabet nedir?

 Şekersiz diyabet var mıdır?

 Obesite neden olur?

 Metabolik sendrom nedir?

(21)

Glukagon ve Adrenalin

Glukagon: Karaciğer ve yağ doku temel etki yeridir.

KC deki R üne bağlanınca, cAMP mediated glikojen sentez yolağı inhibe edilir. Karaciğerde

depolanmış olan glikojenin

parçalanmasını uyarır (glikojenoliz enzimlerinin aktivasyonu).

hepatik glukoneogenezi aktive eder (glukoneogenez enzimlerinin aktivasyonu).

Adipoz dokudan yağ asitlerinin salıverilmesini uyarır.

Glikolizde etki mekanizması:

Glukozun glikolizle tüketimini yavaşlatır.

Adrenalin

Karbohidrat depoları boşaldığında ve insülin

konsantrasyonu düştüğünde artan epinefrin TAG hidrolizini uyarır. Epinefrin adipositlerde beta- adrenerjik resepröre bağlanınca, cAMP bağımlı PKA aktive olur.PKA, hormona hassas lipazı uyarır.Bu da TAG hidrolizini uyarır.

Kan şekeri düştüğünde, adrenalin, beta -adrenerjik reseptörlere bağlanarak, glikojenolizi hızlandırır.

(22)

Kalsiyum ve Fosfat metabolizmasının

düzenlenmesi

1. Parathormon 2. Kalsitonin

3. 1,25 dihidroksi kolekalsiferol

(23)

Parathormon (PTH)

Parathormon,paratiroidlerde sentezlenen 84 amino asitlik bir hormondur. Temel görevi kan kalsiyum düzeyini yükseltmektir.

Bu hormonun reseptörleri, kemikler, böbrekler ve barsaklarda bulunur. PTH, kemiklerde bulunan rezervuarlardan kalsiyum salıverilmesini artırır. Kemik rezorbsiyonu, osteoklastlar (indirekt olarak, PTH tarafından stimüle edilir)tarafından kemiğin normal destruksiyonudur. Böbreklerden Ca ve Mg un reabsorbsiyonunu artırır. Kemik degradasyonu ile kalsiyum ve fosfat

salıverildiğinden PTH aynı zamanda, fosfat ekskresyonunu artırır.

İncebarsaklardan 1,25 dihidroksi kolekalsiferol oluşumunu uyararak kalsiyum absorbsiyonunu sağlar. PTH böbreklerden fosfat reabsorbsiyonun azaltır. Ancak, barsak ve kemiklerden kana fosfatın uptake ini artırır. Sekresyonunu regülasyonu, başlıca serum kalsiyum düzeyi ile negatif feedback yolu ile yapılır.

(24)

Kalsitonin

32 amino asitli ve tiroid bezinin C hücrelerinden

(parafoliküler hücreler) salgılanan polipeptit yapıda bir hormondur.

PTH nın aksine kan Ca düzeyini düşürmek üzere hareket eder. Bu kapsamda:

1. barsaklardan Ca absorbsiyonunu inhibe eder.

2. kemiklerde osteoklast aktiviteyi inhibe eder.

3. böbreklerden fosfat reabsorbsiyonunu inhibe eder.

Reseptörü osteoklastlarda bulunur.

(25)

1,25-Dihidroksi kolekalsiferol

 Kan Ca düzeyini artırır.Çünkü;

 1. barsaklardan kana kalsiyum alınımını (Ca uptake) artırır.

 2. böbreklerde kandan idrara kalsiyum transferini azaltır.

(26)

Kaynaklar

 Medical Biochemistry Baynes.Dominiczak 3rd Ed.

Basımevi, Mosby- Elsevier Basımyılı: 2005

 Principles of Medical Biochemistry Maysenberg-

Simmons, Basımevi Mosby -Elsevier Basım yılı: 2006

Referanslar

Benzer Belgeler

1) Aktif Mitotik hücre sayısının fazlalığı (mitoz fazında radyosensitivite yaklaşık 4 kat fazladır). 2) Az diferansiye hücre sayısının fazlalığı (az diferansiye

Makromolekül terimi biyokimyada dört büyük biyopolimeri (nükleik asit, protein, karbonhidrat ve lipit) kapsar.  Makromoleküllerin küçük moleküllerde olmayan

Karboksipeptidaz A: Prolin dışında C-terminalde bulunan asidik ve nötral amino asitlerin yaptıkları bağları koparır. Karboksipeptidaz B: Histidin dışında, C terminalde

Steroidal Yapıdaki Hormonlar ve Tiroid Hormonlarının Etki Şekli.  Reseptörlerin

Karboksipeptidaz A: Prolin dışında C-terminalde bulunan asidik ve nötral amino asitlerin yaptıkları bağları koparır. Karboksipeptidaz B: Histidin dışında, C terminalde

1- Birinci yapı (birincil, primer) 2- İkinci yapı (ikincil, sekonder) 3- Üçüncü yapı (üçüncül, tersiyer).. 4- Dördüncü yapı

 Diyabet için klinik görüntü açısından insülin glukoz uptake inin regülasyonunda önemli olmakla birlikte, insülin RNA, DNA sentezini, hücre büyüme ve

İnsülin rezistansı, obesite, hipertansiyon ve diyabet arasındaki ilişki, metabolik sendrom, sitokinler ve adipoz dokunun rolü, endotel disfonksiyonu, oksidatif stres,