• Sonuç bulunamadı

1.5 TL ELLER TETİKTE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "1.5 TL ELLER TETİKTE"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)O pilot e Suriye’d. Dostluk için önemli adım TÜRKİYE’DE martayındanbuyanagözaltında bulunan ve önceki gün tahliye olanSuriyelipilotMuhammedSufhan’ın ilksözleri,“DevletvemilletolarakTürkiye’yidüşmangörmüyoruz”oldu.. ‘YORGUN’ başkanların sicili AYDINLIK, tasfiye edileceği öne sürülen AKP’li belediye başkanlarının dosyalarını açıyor:Başkanlar,geçmiştehangiicraatlarıyla gündeme geldi? FETÖ ile bağları neler? Hangi rantkapılarını,kimlereaçtılar?Belediyelerimaliolarak nedurumda? SILAKEMAHLI’nınhaberi11’de. PİLOTUN avukatı Anıl Cevahir Can, iki ülkearasındadostukadımıatıldığınıbelirterek, Sufhan’ın “Amerika ve İsrail’in biroyunoynadığını,savaşıemperyalistlerin kışkırttığınısöylediğini”ifadeetti.8’de www.aydinlik.com.tr. VATAN EMEK NAMUS KURULUŞ: 1921. 14 EKİM 2017, CUMARTESİ. 1.5 TL. ELLER TETİKTE Irakordusu,polisveHaşdiŞabiunsurları,Kerkük’ünbatıvegüneybölgelerinekonuşlandı Peşmergegüçleriilearadakimesafe500metreyeindi.Kenttedurumgergin,ellerisetetikte PATLAMAYA HAZIR BOMBA BAZI NOKTALAR ELE GEÇİRİLDİ üsü: c z ö S i b a Ş KERKÜK’ÜN güneyindeki Havice’yi IŞİD’den temizleyen BAĞDAT’A bağlı güçler, peşmergeye ait bazı askeri noki d ş a H Irak ordusu, Haşdi Şabi ve terörle mücadele polis güçleri taları da herhangi bir çatışma olmadan ele geçirdi, Kürtçe tabelalardaki yazılar silindi, peşmerge bayrakları indirildi. Barzani yönetiminin de Irak ordusuna karşı Kerkük’e kuvvet yığmaya başladığı açıklanırken, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğinde ciddi bir askeri hareketliliğin olduğu gözlerden kaçmadı. 8’de.  N E D ’ D İ Ş I  İ N A BARZ İ L E K İ L H E T  A H DA. MÜFTÜ AÇIKLAMASINA MÜFTÜLERDEN TEPKİ. Devlet adamına hiç yakışmıyor!. 8. sayfa. Haniavukatlarıyla görüştürülmüyordu?. Yeni sistem STRES yaratacak. İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı MetinTopuz’unavukatıveailesiile görüştürülmediğineilişkiniddiayayanıtverdi. Açıklamada,“30Eylül, 2Ekim,3EkimtarihlerindeavukatlarıSelman Alibaş ve Halit Akalp ile görüşme imkanısağlandı”denildi.7’de. M. İLKER YÜCEL (ilkeryucel@aydinlikgazete.com). Sendikalar sustu, arabuluculuk sistemini zorunlu hale getiren ‘İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı’ Meclis’te dün kabul edildi. Yasa ile çalışanların hak kaybı kaçınılmaz olacak. Halikarnas Balıkçısı unutulmadı HALİKARNAS Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, 44’üncü ölüm yıl dönümünde Muğla’nın Bodrum İlçesi’ndeki Gönültepe’de bulunan mezarı başında ve çeşitli etkinliklerle anıldı. Bodrumlu öğrenciler, usta yazarın anısına fidan dikti, mezarına begonviller bıraktı.. YASAYA göre işçi-işveren alacağı, tazminat ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olarak aranacak. Bu zorunluluk, işçinin alacaklarının pazarlık masasında çözüme kavuşturulmasını dayatıyor. Uzmanlara göre; işçinin normalde dava yoluyla kazanacağı miktar, arabuluculukta alacak tespitindeki yetersizlikler, sürecin kısa ve uzlaşı üzerine işleyeceği dikkate alındığında daha da düşecek, hak kaybı kaçınılmaz olacak. 6’da. MTV zammı düşürüldü MTVzammındahükümetgeri adımattı.Zamlaryüzde40’tan yüzde25’edüşürüldü.3’te. sayfa sayfa. ürkiye ile ABD namlu namluya gelmişken Cumhurbaşkanı Erdoğan müftülere nikah kıyma yetkisinin peşine düştü! Dünkü konuşmasında “Senin memurlarını o Anadolu’daki kız, genç dinlemez ama bir hoca efendinin lafını kız da erkek de dinler. İsteseniz de istemeseniz de yasa Meclis’ten geçecek” dedi. Erdoğan daha önce de “Lozan hezimettir” açıklamasıyla Cumhuriyet’in kuruluş belgesini hedef almıştı. Türkiye şu anda sınır güvenliği için savaştadır. Cumhurbaşkanı, savaşın ciddiyetine uygun davranarak, ABD saldırganlığına karşı dayanaklar inşaa etmeli ve Türk milletinin birliğini kuvvetlendirmelidir. Erdoğan ise “senin memurun” hitabıyla, öfkeli üslubuyla, makamının gerektirdiği sorumluluğa uygun davranmadı. John Bass’ın “patlatırız” dediği bombalar Türk milletinin savaş direncini etkilemez ama Cumhurbaşkanlığı makamından laikliği hedef alanlar iç cephede zaafiyet yaratır. Cumhuriyet’le kavga ederek Türk milletinin yarısından fazlasını kendisine düşman edenler ABD’yle girdiği mücadeleyi kazanamaz. Sınırımıza ABD bayrağı dikilirken Türkiye müftülere nikah yetkisini tartışamaz! Mehmetçik cephedeyken, arkasında sımsıkı birleşmiş bir millet görmek ister. Türk milletini müftü tartışmasıyla bölmek Mehmetçiği arkasından vurmaktır. Bin odalı Saray’ın, bir odasında bile bu kışkırtıcı söylemin tehlikelerini anlatacak bir kişi yok mu!. 5. 6 sayfa. T. İşçiye dokunan yasa Meclis’ten geçti. 3. 7 sayfa. Mehmetçiğe müftü bombası!. SEDA AKYÜZ/MÜJDE OKTAY’ın haberi 4’te. 10 sayfa. BAŞYAZI. YENİ açıklanan üniversite sınav sistemi karmaşaya neden oldu. Sistemin apar topar yapılmasını eleştiren eğitimciler, öğrencilerin barajı geçip geçmediğini bilmeden ikinci oturuma girmesinin de ayrı bir stres yaratacağını vurguladı. Asıl sorunun nitelikli eğitim olduğunu belirten eğitimciler deneme-yanılma yöntemi ile bir yere varılamayacağını söyledi.. 10 sayfa. EMEKLİmüftüAydınmüftülerenikah yetkisi verilmesinin art niyetli olduğunubelirtti.TayyipErdoğan’ın “Anadolu’damemurlarınsözügeçmiyor” diyerek kendi memurunu itibarsızlaştırdığınısöyleyenMüftü Aydın,“Bu,birdevletadamınayakışmayacakaçıklamalardır”ifadesini kullandı.9’da. sayfa. Erdoğan,müftülerinnikâhkıymasıylailgili,‘İstesenizdeistemesenizde Meclis’tengeçecek’dedi.Memurlarayöneliksözlerinikınayan emeklimüftüHayatiAydın,hedefinmilletinbirliğiolduğunusöyledi. 11. RAFET BALLI Talabani’nin yardımcısı ABD’de ikna edildi. UĞUR CİVELEK Sizi aldatmaya çalışanlara kanmayın!. YILDIRIM KOÇ Eski bir sendikacının itirafları. ŞAHİN MENGÜ Burası kabile devleti değil (!). SABAHATTİN ÖNKİBAR Kim anti-amerikancı?. YAVUZ ALOGAN İşçinin nasırlı yumruğu. SONER POLAT FETÖ mücadelesinde TSK yalnız mı kaldı? ISSN 2146-2356. namlularını Kerkük’e çevirdi. Asıl güçler ise Tazehurmatu ile Beşir yakınında harekat için bekliyor. Aydınlık’ın ulaştığı yerel kaynaklar, Kerkük’te durumun çok gergin olduğunu vurgularken, şehrin her an patlamaya hazır bir bombayı andırdığına dikkat çekiyor..

(2) 2. 14 EKİM 2017, CUMARTESİ. HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI. ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.com. MEDYANIN HALLERİ Ercan DOLAPÇI. ercandolapci@aydinlikgazete.com. O bombaları patlattıran Amerikan devletidir!. Washington koridorlarında VATAN SAVAŞI OLMAZ Obama’nın küreselleşmeci ekibinin aksine Trump, daha radikal, daha milliyetçi, daha tek kutuplu bir emperyalizmi temsil ediyor. Nitekim Trump iktidara geldi ve Zarrab davası, eski Ekonomi Bakanı Çağlayanı da kapsayacak şekilde genişledi YUNUS SONER Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Bşk.Yrd.. C. UMHURBAŞKANI Erdoğan, TürkAmerikan çatışmasının “vize safhasında” krizin faturasını ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’a kesti. Erdoğan, büyükelçinin ABD’yi yönettiğini, bunun da ötesinde Trump öncesinden kalan dış politika ekibinin Türk-Amerikan ilişkilerini sabote ettiğini belirtti. Türk basınında bu yaklaşım, “Trump iyi, çevresi kötü” şeklinde özetlendi. Açık söyleyelim, Cumhurbaşkanı boş bir hayalin peşinde. Bu yazıda üç unsuru kısaca ele almaya çalışacağız: 1. Bu hayal nereden kaynaklandı? 2. AKP Hükümeti bu hayalin peşinde özetle hangi uygulamalara imza attı? 3. Trump ile çevresindeki eski ve küreselleşmeci ekip arasında Türkiye açısında neden fark yok? 4. Bu beklentilerin Türkiye için sakıncası nedir?. 1. UMUDUN KAYNAKLARI: OBAMA MI, ABD Mİ? Barack Obama’nın 8 yıllık dönemi, TürkAmerikan ilişkilerinde derin çatlaklara tanık oldu. Suriye politikasında AKP’ye yaptığı müdahaleci yönelimi kendisinin desteklememesinden PKK ile açılım politikalarında diretmesine, Gülen ile mücadeleye karşı çıkmasından 15 Temmuz Darbesi’ni desteklemesine değin ABD, Türkiye’nin ve AKP’nin tersine bir dizi tavır sergiledi. AKP Hükümeti, ya da onun içindeki, kafasını Amerikan çuvalından bir türlü çıkaramayan çevreler, yaşanan krizlerin faturasını ABD’nin uzun vadeli 2. İsrail planına değil, Obama Hükümeti’ne kesti.. UFUKTA DOĞAN UMUT: TRUMP Donald Trump’ın seçim kampanyasını kısaca hatırlatmak gerekirse: Küreselleşme karşıtı olduğunu ilân eden Devlet Başkanı adayı, uluslararası müdahaleleri azaltmayı, ABD askerlerini geri çekmeyi vaat etti.. Trump’ın vaatlerinden biri de, bugün Erdoğan’ın doğrudan gönderme yaptığı “bataklığı kurutmak”tı. Trump, Washington’da bir bürokrat bataklığının oluştuğunu öne sürüyor, özellikle AKP’nin 8 yıl muhatap olduğu dış politika bürokrasisini kast ediyordu. AKP’ye göre, Obama Hükümeti tarafından atanan John Bass, işte bu “bataklığın” bir parçası olabilirdi. Diğer bir deyişle bugün Erdoğan, Trump’ı seçim vaatlerini yerine getirmeye çağırıyor. Donald Trump’ın bir çok söylem ve özelliğinin yanında başkanlıktan önce hiçbir devlet görevi üstlenmemiş olması, onun “bataklık karşıtı” olacağı yönündeki umutları da pekiştirdi.. 2. UMUDA YATIRIMLAR YA DA WASHİNGTON KORİDORLARINDA KAYBOLAN AKP Donald Trump’ın seçim zaferi AKP çevrelerinde heyecanla karşılandı. Birinci maddedeki varsayıma uygun olarak, Türk-Amerikan ilişkilerinde yep yeni bir sayfa açılması bekleniyordu. Üstelik AKP, bu yeni sayfa için yatırımlara da başladı. Trump’ın seçim kampanyasında önemli rol oynayan ve Ulusal Güvenlik Danışmanı olması öngörülen Micheal Flynn, lobi şirketi üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin maaş listesine girdi. Oysa aynı Flynn, bir konuşma yaparken gerçekleşen (videoya kaydedilen) 15 Temmuz darbesi için konuşma metnini değiştirmiş, darbeyi “İslâmcı diktatörlüğe karşı son çare” olarak desteklemişti. Flynn Rusya ile yumuşama siyaseti önerdiği için “bataklığın” engeline takıldı. Ancak bu, AKP Hükümetinin ikinci tezini, sorunların bu bataklıktan kaynaklandığını teyit etti. Teyidi alan Hükümet, Zarrab davasında anlaşmalı bir çözüm için Yahudi lobisinin temsilcisi Rudy Giuliani’ye bile başvurdu. AK Parti Hükümeti’nin, ABD Derin Devleti ile çatışan ve Trump’a umut bağlayan çizgisine çok sayıda örnek vermek mümkün.. ABD’nin Ankara’daki Küçük Elçisi John Bass, sonunda ağzındaki baklayı çıkardı ve “Türkiye’de son dokuz aydır kayda değer bir DEAŞ saldırısı yaşanmıyorsa bu durum hükümetlerimizin işbirliğinden kaynaklanıyor” dedi. Bu lakırdı; hem bir itiraftır, hem de “tehdit” içeriyor. John Bass’in sözünü ettiği şu “işbirliği” ABD ile DEAŞ arasındadır! Bir başka deyişle; DEAŞ’ı Türkiye’ye saldırtan Amerikan Devleti’nin ta kendisidir. Hal böyleyken... Güvenlik güçlerimizin; ABD’nin DEAŞ’ıyla, PKK’sıyla, FETÖ’süyle mücadelede ezcümle terörle mücadelede son dönemdeki başarısında “ABD’nin katkısı” falan söz konusu dahi olamaz! Donald. Trump’ın seçim kampanyası sırasındaki cümlesi henüz hafızalarımızda tazedir: “DEAŞ’ı Obama kurdu; hilekâr Hillary de bu kuruluşa yardımcı oldu!” (12 Ağustos 2016). En iyi belge, itiraftır. Birkaç yıl önce Rusya’ya sığınan NSA ve CIA’in eski ajanı Edward Snowden da “CIA, DEAŞ’ı MOSSAD ve MI6 ile birlikte kurdu” ifşaatını yapmıştı. Haydut Devlet ABD, DEAŞ’ı “doldur, boşalt” taktiği ile oynattı; oynatmaya da devam ediyor! Terör örgütünü “manivela “ gibi kullanıp, onun bir süre sonra boşalttığı bölgelere emirlerindeki bir başka terör örgütü olan YPG/PKK’nın yerleşmesini sağladılar! TAMER KORKMAZ YENİ ŞAFAK. ABD’nin ettiğini! Kuzey Irak’ta gerçekleşen 2. İsrail referandumu en günceli... 22 Eylül’de Washington’da gerçekleşen Erdoğan-Trump görüşmesinin ardından Beyaz Saray, “iki ülkenin de referanduma karşı çıktığını ve olası sonuçlarına karşı uyardığını” duyurdu. Türkiye’nin referandum gerçekleşene değin, ABD’den gelen açıklamalara ve uygulamalarına umut bağladığını tahmin etmek yerinde olacaktır. Ama o bitmez tükenmez Trump umudu görüşme sonrasında Hükümete yakın basının, Trump ile Erdoğan’ın el sıkıştığı fotoğrafları manşete taşımasına neden olmuştu. “Hiç bu kadar yakın olmamıştık” manşetlerinden yaklaşık 2 hafta sonra, çatışmanın “vize faslı” açıldı.. 3. TRUMP ÇALIŞIYOR Öncelikle şunu tespit etmeli: Devlet Başkanı Trump ile, yerleşik siyasi elitler ve dış politika bürokrasisi arasında bir çatışma olduğu gerçek. Ancak bu çatışmanın içeriği, farklı bir Türkiye politikası değil. Çatışma, Rusya siyaseti ve uluslararası kurumlarla ilişkiler odağında gerçekleşiyor. AK Parti Hükümetinin şunu kavraması hayati: Obama’nın küreselleşmeci ekibinin aksine Trump, daha radikal, daha milliyetçi, daha tek kutuplu bir emperyalizmi temsil ediyor. Nitekim Trump iktidara geldi ve Zarraf davası, eski Ekonomi Bakanı Çağlayan’ı da kapsayacak şekilde genişledi. PYD’ye silah yardımı önergesi Trump tarafından imzalandı. 2. İsrail referandumuna karşı hiçbir adım atılmazken, ABD Savunma Bakanlığı’nın Suriye’de 25 bin, Kuzey Irak’ta 36 bin askerlik ordu besleme kararı Trump’ın da onayını aldı. ABD Kongresi’nin İran ve Rusya’ya yönelik ambargo kararı Eylül ayında Trump tarafından imzalandı. Bu karar, Türkiye’nin İran’la ticari ve mali ilişkilerini de, Rusya ile planlanan S 400 alımından ortak enerji projelerini de ambargoya tabi tutabilecek. Vize krizinde de Amerikan Hükümeti, elçi John Bass’ın arkasında durduğunu açık bir şekilde kamuoyuna duyurdu.. ABD’nin Türkiye politikasının devam etmesi, Trump’ın kolu ve kanadının kırılmasından değil, 2. İsrail projesinin bu ülkenin stratejik hedefini oluşturmasından kaynaklanıyor. Türk-Amerikan ilişkilerindeki çok sayıda karşıtlık, vize uygulaması tekrar başlatılsa bile bu ilişkilerin uyuma dönüşmeyeceğini gösteriyor.. 4. NET TUTUMUN ÖNEMİ Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Hükümet ve tüm Türkiye bu gerçekle yüzleşmek zorundadır. ABD hükümetine yönelik beklentilerden ötürü zaman kaybına Türkiye’nin artık tahammülü yoktur. Hükümet, Türk Milleti’ni Amerikan Devleti içindeki çatışmalara sokamaz. Bu çatışmalardan umut beslemeyi ve bu umudu milletimize dağıtmayı bırakmalıdır. Türkiye Atlantik Sistemi’nden çıkmaktadır ve TürkAmerikan ilişkileri uzun bir süre için güncel krizden güncel krize geçecektir. Bir kaç örnek verelim: Rusya ile Savunma Sanayii işbirliğimiz, Amerikan ambargosuna yol açacaktır. Bugün Washington Post yazarları artık Türkiye’nin NATO üyeliğini değil, bize ambargoyu tartışmaktadır. Erdoğan-Ruhani görüşmesinde kararlaştırılan Merkez Bankaları işbirliği, Amerikan yasaları çerçevesinde Cumhurbaşkanı’nı doğrudan ABD’de sanık sandalyesine oturtacaktır. Ermeni Soykırımı’nı tanıma tasarısı, ABD Kongresi’nde beklemektedir. ABD’nin PKK/PYD’ye silah sevkiyatı tüm hızıyla sürmektedir. Buna, geçtiğimiz günlerde Büyükelçi John Bass’ın üstü kapalı “IŞİD saldırısı” tehdidi de eklenmiştir. Ukrayna ile işbirliği ve Kırım’ın Rusya tarafından “ilhakına” karşı çıkmak, ABD Hükümetini ikna edemeyecektir. Hükümet dış ve iç politikasını bu temel gerçekten hareketle belirlemelidir. Dış politikada günübirlik yaklaşımlar, yerini kararlı, tutarlı ve stratejik bir çok kutuplu dünya/Avrasya yerine bırakmalıdır.. TUTARLI HÜKÜMET GELİYOR İç politikada ise Türk-Amerikan çatışmasına karşı milletimizin birliği sağlanmalı, bu birlikteliğe zarar verecek yaklaşımlardan uzak durulmalıdır. Türkiye 2019 yılında, ülkemizin bu temel gerçeğinden hareket edecek hükümete kavuşacaktır.. halklailiskiler@aydinlikgazete.com. Altınoluk sakinleri hastane istiyor BALIKESİR Altınoluk’un bir ilçe olması için dayanışma ruhu içinde çalışmalarımız sürüyor. Mahalle muhtarlığınca halktan ve esnaftan Altınoluk’un ilçe olması konusunda ortak imza kampanyaları açılmış ve elli bin imza toplanmıştır. Altınoluk, Türkiye’de hatta dünyada turizm yönünden hak etmiş olduğu yere gelmesi hepimizin ortak talebidir. Günümüzün yaşam koşullarında Edremit’in il olma durumu günceldir. Altınoluk turizm kentinin yaşam nüfusu elli binin üzerindedir. Altınoluk’a doğalgaz getirilmiş, ısınma sorunu çözülmüş olsa, kentin nüfusu yüz bini aşar. Bu kadar büyük bir merkezde devlet hastahanesi yoktur. Koca kentte üç adet sağlık ocağı mevcuttur. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda bir devlet hastanesi gerekmektedir. Bu talebimizi Edremit. Belediyesi’ne sunduğumuzda, yıllar öce Altınoluk Şahin Deresi Kanyonu’nda ‘alınan duyumlara göre’ astım hastanesi olarak yapılmış sonradan yargıya intikal etmiş, yargının kararıyla aklanan yapı temizlenip, hizmete hazır hale getirilmiştir. Bu mekân günümüzde hastane için uygundur. Bunu Edremit Belediye’sine ilettiğimizde, oranın yaşlılar evi olacağı, 300 yataklı bir hastanenin zeytinli yolu güzergâhında bir yerde yapılacağı bilgisi verilmişti. Yapılacak bu hastane ne zaman biter? 2 yılda mı, 3 yılda mı? Beklemeye değer mi? Konu Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü’ne götürülmüştür. İlgili makam ‘bina hazır olduktan sonra gereği yapılır’ demektedir. Hazır bina varken, Edremit Belediyesi’nin çıkışı ile bu sorun çözülebilir.” CENGİZÜNAL/ALTINOLUK. BÜYÜK Savaş’ın galipleri dünyayı parsellerken, Türkiye ABD’nin tarafına düşmüş, o günden beri ABD bize hep müstemleke gözüyle bakmıştır. Nitekim yazar arkadaşlarımızın da belirttiği üzere, ABD ile aramızdaki krizler hep hakkımızı istemeye davrandığımız zamanlar olmuştur. Biz kimiz ki bizim hakkımız olabilecek?! Onlar emredecek, bizler yerine getireceğiz! Kölenin hakkı, yalnızca haddini bilmek, yani itaat etmektir! ABD gibi süper bir gücün, konsolosluğunda çalışan. ve kendi vatandaşı olmayan bir kişi için Türkiye ile papaz olmasını neyle izah edeceksiniz? Demek ki o sıradan bir kişi değil, mühim bir kişi ve hakkındaki şüpheleri (kripto FETÖ’cü) doğrular nitelikte. Belli ki bunun konuşmasından korkuluyor! Yine belli ki ABD, sepetteki kirli çamaşırlarının ortalığa dökülmesin endişe ediyor! Yoksa pire için yorgan yakmaz ve Türkiye gibi müttefiki (!) olduğu bir ülkeyle ilişkileri kırılma noktasına getirmezdi. FUAT BOL-MİLLİYET. Konsolosluğun koruması da Topuz çıktı Bass, ‘kimseyi saklamıyoruz’ diyerek üstünü örtmeye çalışsa da, konsoloslukta saklanan N.M.C de en az Metin Topuz kadar kritik bir isim. İstihbarat ve operasyon birimlerinde çalışan FETÖ’cü polislere teknik-takip eğitimleri verdiği iddia edilen N.M.C, hedefleri belirleyen kişi. Savcılık kaynakları, MİT TIR’ları kumpasını organize eden ‘imamlar’ın konsolosluk içinde Metin Topuz’la birlikte N.M.C. ile telefon irtibatına geçtikleri ihtimali üzerinde duruyor. 17-25 Aralık sivil darbe girişiminin başaktörü polis müdürleri Yakup Saygılı, Mahir Çakallı, Mehmet Akif Üner, Yasin Topçu ve Zekeriya Öz ile ilişkisi net. olarak tespit edilen Topuz’un, Vatan Caddesi’nde ne zaman, nereye, kime geldiği araştırılıyor. Topuz bu isimlerle sadece telefonla görüşmedi. Sıkça yüz yüze de görüştü. Ziyaretçi kayıtlarına bakıldığında Topuz’un adına rastlanmadı. Özel misafir olarak arka kapılardan, otopark asansörlerinden içeriye alındı. Kim olduğu, kime geldiği ziyaretçi defterine hiç işlenmedi. Konuyla ilgili son bir not daha! ABD Konsolosluğu, Metin Topuz’un oğlu Cem Topuz’u koruma görevlisi olarak istihdam ediyormuş! Yani Topuz sevgisi babayla sınırlı değilmiş! Murat KELKİTLİOĞLU AKŞAM. O bombaları sizin patlattığınızı zaten biliyorduk! GİTTİ diye sevinmeyin... Daha kötüsü gelecektir... Eric Edelman “Daha kötüsü nasıl olabilir”dedirten bir Büyükelçiydi ve resmen ilan edilmemiş “persona non grata” kararıyla geri çekildi. Daha kötüsü geldi... “Bir imparatorluğun çöküşünü izlemeye hazır olun” diyen ve Fetullahçılarla yakınlığını gizlemeyen bir Büyükelçi... O gitti, John Bass geldi. Bu hafta sonunda defolup gidecek John Bass, ilk zamanlar, banka memuru mahcubiyeti kokan sinik tavırları ve alçak gönüllülüğüyle, “Bu defaki daha dengeli birine benziyor” dedirtiyordu ama öncekilerden daha dengesiz, daha sinsi, daha terbiyesiz, hatta daha “cüretkâr” çıktı. Belki de “daha aptal” dememiz gerekiyor. Bass giderayak hangi itiraflarda bulunuyor: “Tür-. kiye, son 9 buçuk aydır kayda değer bir DEAŞ saldırısı yaşamadı. Bu, DEAŞ’in Türkiye’de saldırı düzenlemekten vazgeçmesinden kaynaklanmıyor. 2 yıl önceki, dün yıldönümü olan Ankara’daki trajik saldırıyı (Gar saldırısını ima ediyor)hatırlıyoruz. DEAŞ’ın son dönemde bu ölçüde bir saldırı gerçekleştirememesi, hükümetlerimizin bu konuda yakın yoğun işbirliğinden kaynaklanıyor.” Bu sözleri sadece itiraf olarak yorumlamamalı. Düpedüz tehdit ediyor... Demek ki, hükümetler arasındaki işbirliği zayıfladığında ya da bozulduğunda, bu durum bize “terör” ve “bomba” olarak dönecek! Böyle mi anlamalıyız? Böyle anlıyoruz... Çünkü durum, tastamam Büyükelçi’nin ima ettiği gibi... Ahmet KEKEÇ-STAR CMYK.

(3) 3. 14 EKİM 2017, CUMARTESİ. Efsaneler İstanbul’a geliyor TÜRKİYE’NİN en büyük marka ve pazarlama buluşması Brand Week Istanbul, “Her marka kendi efsanesini yaratmalıdır” mottosuyla 6 - 10 Kasım 2017 tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde yapılacak. Bu yıl 5. kez düzenlenecek etkinlikte, kült metal grubu Iron Maiden’ın sıradışı solisti, aynı zamanda pilot ve işadamı olan Bruce Dickinson, Apple’ın ikonik Kreatif Direktörü Ken Segall, iki Grammy sahibi tasarımcı Stefan Sagmeister gibi pazarlamadan teknolojiye, sanattan tasarıma kadar birçok alanda fark yaratan isimler konuşmacı olarak yer alacak. Pazarlama ve iletişim endüstrisindeki dünyanın en yaratıcı isimlerini, fikirlerini ve işlerini buluş-. turmayı hedefleyen Brand Week Istanbul’da iş ve markalar dünyasının bugünü ve geleceğini buluşturan konferansların yanı sıra sergiler, yarışmalar, gösterimler, workshop’lar ve eğlenceli birçok etkinlik de yer alacak. Etkinlikler fikirleri ve markalarıyla değişim yaratmak isteyenlere ilham kaynağı olacak. Brand Week Istanbul, son yıllarda bir ekonomi ve finans merkezi olarak hızla yükselen İstanbul’u, sahip olduğu büyük potansiyelle bir yaratıcılık üssü olarak konumlandırıyor. Etkinilk, bu yıl on ikincisi düzenlenecek Felis Ödülleri’ne, Türkiye’nin en sevilen markaları özel sergisi ve Lovemarks Ödül Töreni’ne de ev sahipliği yapacak.. Rafet BALLI rafballi@gmail.com. Talabani’nin yardımcısı ABD’de ikna edildi. B. Bruce Dickinson. ÖNE ÇIKANLAR halklailiskiler@aydinlikgazete.com. z HAZIRLAYAN: BORA TORAN. MTV’DE ZAM ORANI DüŞTü. Hükümet halkın büyük tepki gösterdiği Motorlu Taşıtlar Vergisi zammı yüzde 40’tan yüzde 25’e düşürdü. Gelir vergisinde artışı öngören madde de torba tasarıdan çıkarıldı AYDINLIK / ANKARA. K. AMUOYUNDA ‘Torba Yasası’ olarak bilinen bazı vergi kanunları ve KHK’larda değişiklik yapan tasarının görüşmelerine dün de devam edildi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda süren görüşmelerde dün yeni bir gelişme yaşandı. Daha önce yüzde 40 oranında açıklanan Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) zammı yüzde 25’e düşürüldü. Yeni oranlar 1300 CC altı için yüzde 15, üstü için yüzde 25 olarak belirlendi. Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu’nun üçüncü dilimindeki ücretler için yapılacak vergi kesintisi oranının yüzde 30’a yükseltilmesini öngören maddeden de vazgeçildi. Böylece vergi kesintisi oranı mevcut durumdaki gibi yüzde 27 olarak uygulanmaya devam edecek. Ayrıca dağıtılmamış kurum kârlarına yüzde 1 vergi getirilmesi. düzenlemesi de tasarıdan çıkarıldı. Asgari ücretin bin 404 TL’nin altına inmeyeceğini öngören düzenleme ise komisyonda kabul edildi.. Susamda hasat EDİRNE’NİN Meriç ilçesinde buyıl400dönümlükalandayapılan susamdahasatbaşladı.MeriçZiraat Odası Başkanı Ömer Ergin, iklim ve toprak yapısı açısından bölgeninsusamauygunolduğunu söyleyerek,“Dönümde80-150kilogramarasıbirverimbekliyoruz. Verimaçısındanortalamabiryıl geçiriyoruz.Türkiyestandartlarının üzerindebirüretimgerçekleştiriyoruz. Kaliteli susam üretiyoruz. Geçenyılkilogramı6liradansatılan susamınbuyılortalama7liradan satılmasınıbekliyoruz.. Evrim dersleri başlıyor AYDINLIK / ANKARA MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın hazırladığı yeni müfredattan çıkartılan ‘Evrim Teorisi’ne karşı Bilim ve Ütopya dergisi evrim derslerine başlıyor. 25 yıla yakın bir zamandır bilim, kültür ve politika alanında yayın yapan Bilim ve Ütopya dergisi, müfredattan ‘Evrim Teorisi’nin çıkartılmasına sert tepki göstererek, harekete geçti. Dergi ekibi, ‘Evrim ve bilime yönelik saldırılara karşı mücadele edeceğiz’ diyerek, alanında en yetkin isimlerle iki günlük eğitim verecek. Evrim dersleri, 14-15 Ekim’de Ankara Plaza Otel’de saat 10.00-16.45 arasında yapılacak. Eğitimler iki oturum halinde ola-. cak. İlk gün, ‘Bilim yasa, hipotez ve evrim’ başlığı altında Prof. Dr. Semih Koray katılımcıların sorularını yanıtlayacak. ‘Toplu yokuşlar ve Evrim’ başlığında ise Doç. Dr. Yeşim Büyükmeriç konuşma yapacak. İkinci oturumda ‘Türlerin kökeni ve Evrim’ konusunda Prof. Dr. Ergi Deniz Özsoy, ‘İnsan Evrimi’ konusunda Prof. Dr. Erksin Güleç konuşacak. İkinci gün, ‘Evrimi hedef alan safsatalar’ başlığını Prof. Dr. Ali Demirsoy, ‘Ortaçağ bilim insanları’ başlığını Prof. Dr. Yavuz Unat ele alacak. ‘Evrimin reddedilmesinin nedeni evrimin kendisi mi?’ sorusuna Prof. Dr. Tamer Kaya ile cevap aranacak. ‘Davranış ve Evrim’ başlığında Doç. Dr. Münire Özlem Çevik konuşucak.. Masalar açıldı TÜRKİYE Gençlik Birliği (TGB) İzmir’de, İstiklal Yürüyüşü için çalışmalara tüm hızıyla devam ediyor. TGB İzmir örgütü, 26 Ekim’de Samsun’dan başlayacak ve Amasya, Erzurum, Sivas’ta devam ederek Ankara’da sonlanacak İstiklal Yürüyüşü için çalışmalarını planladığı genel üye toplantısından sonra hızla sokaklarda ve üniversitelerde çalışmaya başlayan TGB’liler yürüyüş hakkında İzmirlileri bilgilendirdi. Açtığı standlar ve yaptığı çağrılar ile gece gündüz demeden 29 Ekim’i örgütleyen gençler, İzmir’de İstiklal Yürüyüşü’nden habersiz hiçbir gencin kalmayacağını söyledi. İzmir halkını CMYK. İstiklal Yürüyüşü’ne davet eden TGB İzmir İl Başkanı Özgür Açıkgöz şunları söyledi: “Büyük İstiklâl Savaşı’mızı vereli ve düşmanı İzmir’den denize dökeli tam 94 yıl oldu. Bugün yine ateşten günlerin içinden geçerken, vatan savunması veren Mehmetçik gibiyiz. Türk gençliği vatanın kurtuluşu için görevlere hazırdır. Bu 29 Ekim’de İstiklâl Yürüyüşü’nü aynı azim ve kararlılıkla yapacağız. İstikbalimiz ve İstiklalimiz için 28 Ekim gecesi İzmir’den Ankara’ya yola çıkıyoruz. Türk gençliği olarak İzmir’in tüm Hasan Tahsinlerini, Fethi Sekinlerini, 29 Ekim’de, Ankara’da birleşmeye çağırıyoruz.”. arzani referandumuna devam edelim. Artık net görülüyor: İsrail bütün gövdesiyle işin içinde. Fakat: Asıl destekçi ABD. Washington garanti vermemiş olsaydı... Bir: Barzaniler maceraya atılmazdı. İki: Talabaniler, itirazdan “evet”e dönmezdi.  Biraz açalım. Barzaniler: Kürdistan Demokrat Partisi (KDP). Talabaniler: Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB). Kuzey Irak’ı paylaşmış iki büyük parti. KDP: ABD cephesinde. KYB: İran’la yakındı.  Irak’ın iki Kürt partisinin ortak özelliği: Bir: Kuvvete duyarlı olmaları. İki: Olur olmaz maceralara atılmamaları. Fakat: Yine de “bağımsızlık” yönünde adım attılar. Demek ki: Kendilerince “sağlam” garantiler aldılar.  Oysa: Bölgedeki ABD askeri yığınağı yetersiz. Bölgesel ittifakı aşacak güçte değil. ABD, 2003’te Irak’ı işgal etti. Çünkü: Irak lideri içte ve dışta yalnızdı.  Bugün bölge denklemi temelden farklı. “İkinci İsrail” projesinin önündeki engeller büyük. ABD yürümek istiyorsa: Türkiye ve İran kayasını parçalamak zorunda. Türkiye ve İran’a askeri olarak yönelmek: Topyekün savaşı göze almak demektir.  İslam alemi savaşı şöyle algılar: Türkiye: Sünni dünyanın en güçlü devleti. İran: Şii dünyanın merkezi. ABD: Müslümanlığa savaş açan Haçlı emperyalizm. Suudilerden alınacak “şirinlik muskası” Amerika’yı kurtaramaz.  Asıl önemlisi: Avrasya derinliği. Sadece Rusya ve Çin değil... Almanya da ABD’nin yanında mevzilenmez. Zaten Almanya’ya kendisini ABD’den ayrıştırıyor. Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in sözlerini hatırlayalım. Ortadoğu’da “Trump’laşma’ya karşı çıkmıştı. (Bak: http://www.dw.com/tr/almanyadan-katara-destek-trumplaşma-çok-tehlikeli/a-39136790) Sonuç: Dünya ve bölge dengeleri maceraya izin vermiyor. Riskler fazla yüksek. Washington’daki en haydut klik için bile.  Öyleyse: Kürt milliyetçileri nasıl ikna edildi? Soruyu biraz daha daraltalım. İran’la ittifak ilişkisindeydiler... Talabani’nin partisi nasıl saf değiştirdi?  Malum: O günlerde KYB, referanduma gönülsüz. Tahran’dayken İran tarafı bu bilgiyi bizlerle paylaşmıştı. İran’ın beklentisi: Talabaniler üzerinden referandumu boşa çıkarmaktı.  Eldeki bilgiler gösteriyor ki: ABD yeni bir “Washington süreci” başlatmış. Kamuoyu Afgan asıllı Zalmay Halilzad’ı bilir. ABD’nin Irak’taki eski Büyükelçisi. Kuzey Irak’ta katıldığı toplantıları öğrendik. Referandumun hemen öncesinde. Fotoğrafları yayınlandı.  Pek üzerinde durulmayan bir bilgi daha. ABD işgal memuru Zalmay Halilzad operasyonun başına geçiyor. Erbil’den Amerika’ya bir “ikna” seferi düzenliyor. Bir Kürt heyetini Washington’a götürüyor.. Heyetteki kilit isim Kosret Resul. O günlerde Talabani’nin yardımcısı. Resmi sıfatı: KYB Genel Sekreter Yardımcısı. (Bir dip not: Sonraki günlerde Talabani öldü. Yerine Resul getirildi.)  Kosret Resul Washington’dan döndü. KYB’nin referandum politikası kökten değişti. Resul’u Kerkük’te “evet” kampanyası yürütürken gördük .  ABD hamlesinin özeti. Önce: Barzani üzerinden referandum kararı aldırdı (7.6.2017). Sonra: KYB ikna edildi. Ardından: İki rakip parti KDP ve KYB bir araya getirildi. Ortak referandum kampanyası yürütüldü.  Eylül 1998’de de böyle olmuştu. Barzani ve Talabani. ABD, ikisini Washington’a davet eder. Önlerine bir gündem koyar: Barışmak. Birleşmek. Devletleşmek. Paylaşmak.  ABD için öncelik “barışmak”tı. Çünkü o dönemde durum şöyleydi. 1991: ABD, Kuveyt bahanesiyle Irak’a saldırır. Çekiç Güç himayesinde Kuzey Irak’ı Bağdat’tan koparır. Şu ünlü 36. Paralel bölgesini kurar. Bölge Barzani ve Talabani’ye bırakılır.  Bölgenin üç ülkesinin tavrına bakalım. Türkiye: Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dır. ABD saldırısını destekler. Politikasını şöyle özetler: “Bir koyup üç almak”.  İran: Saldırıya, işgale seyirci kalır. Saddam husumeti nedeniyle.  Suriye: ABD saldırısına hayırhah bakar. Baas Partisi’nin iki kanadı arasındaki rekabetten dolayı. Sonuç: ABD’nin Kürt projesinin önü açıktır.  Fakat: Barzani ve Talabani anlaşamaz. İktidarı ve parayı paylaşamazlar. İş silahlı çatışmalara kadar varır. Kürtler arasında Bağdat’la anlaşma eğilimleri öne çıkar.  İşte tam bu aşamada ABD devreye girer. Yukarıda aktardığım “Washington süreci”ni başlatır. Böylece: İki Kürt lideri hem Bağdat’tan koparır. Hem de bölge ülkelerinden. Kürt partileri Washington’un yörüngesindedir artık. Bölge 2003’teki ABD işgaline böyle gider. “Washington süreci” amacına ulaşır.  ABD açısından başarının şifresi şöyledir. Bir: Bölge ülkeleri dağınıktır. Hatta bazılarının desteği sağlanmıştır. (Türkiye Çekiç Güç’e ev sahipliği yaptı. 1991’den 2003’e kadar.) İki: İki kutuplu dünya yıkılmıştır. ABD tek süper güçtür. Üç: Milliyetçi Kürt partileri birleştirilmiştir.  Ya bugün durum nasıldır? Bir: Tek kutuplu dünya düzeni yıkıldı. Çok kutuplu döneme girdik. ABD artık politika dayatacak güçte değil. İki: Batı Asya artık birleşiyor. Lafta değil. Cephelerde silah arkadaşlığı dönemi başladı. Üç: Rusya, Çin, Hindistan, Almanya? Hiçbiri ABD mevzisinde değil. Devam edeceğim.....

(4) 4. 14 EKİM 2017,CUMARTESİ. Ankara: 18/8. d. İstanbul: 18/11g. İzmir: 23/14. c. İSTANBUL İmsak 05:41 Güneş 07:07 Öğle 12:57 İkindi 16:01 Akşam 18:35 Yatsı 19:54. Antalya: 28/18. c. Adana: 30/14. c. Diyarbakır: 27/9. c. Erzurum: 16/1. TOPLUM. c. Sivas: 17/2. İZMİR İmsak 05:49 Güneş 07:12 Öğle 13:04 İkindi 16:11 Akşam 18:45 Yatsı 20:00. g. Trabzon: 19/14. g. HAZIRLAYAN: MÜJDE OKTAY halklailiskiler@aydinlikgazete.com. YÖK yine aceleye getirdi SEDA AKYÜZ / MÜJDE OKTAY. M. İLYONLARCA öğrenciyi yakından ilgilendiren üniversite sınav sistemi önceki gün Yükseköğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç tarafından açıklandı. Yüksek Öğretim Kurumu Sınavı adı verilen sisteme göre, öğrenciler bir gün içinde iki sınava girecek. Yeni sisteme göre, adaylar ilk oturumdan 180 puan üzeri alınca ikinci oturuma girmeye hak kazanacak. Ancak sınavın aynı gün olması nedeniyle adayların puanlarını bilmeden ikinci oturuma girmesi sistemle ilgili soru işaretlerine neden oldu. Aydınlık’a konuşan eğitimciler, adayların ‘acaba barajı geçebildim mi?’ kaygısı ile ikinci oturuma girmesinin yanlış olduğunun altını çizdi.. ‘BU SİSTEMDEN DE DÖNECEKLER’  Ölçme ve Değerlendirme Bölümü. tirme yaptık diye ortaya atıldı. lamasının ardından böyle bir Neye göre sadeleştirme yaptılar? sistem değişikliğine gidilmesi Sabah sınava giren aday üzeaksaklıklara yol açacak. Yeni rinde baraj baskısıyla ikinci sisteme göre, öğrenciler lisınava girecek. Bu tamamen sans için ilk oturumdan başarısızlığı beraberinde 180 puan ve üzeri almak getirecek. Bir günde 200 zorundalar. Ancak öğrenci soru çözen bir beyin vesınav sonucunu bilmeden rimli ve başarılı olamaz. nasıl bir yol izleyecek? SıBunun acilen değiştirilnav sisteminde kanaat olSemih Koray mesi gerekiyor. En azından maz! Bu sistemdeki en büyük iki güne yayılmalı. Genel bahata. 2 milyonun üzerinde çoşarıyı büyük oranda düşüreceğini cuk ikinci sınava da girecek. Örsöylemek şimdiden mümkün. Her- neğin, bu yılki sınavda 2 milyonu aşkın kesin dilinde bir ‘sadeleştirme’ kav- öğrenci YGS sınavına girdi, LYS’ye ise ramı var. Fakat bunun altı boş. Bi1 milyon aday başvurdu. Neden yarı limsel bir araştırma yapılmadan, yarıya bir düşüş oldu? Çünkü sosonuçları hesaplanmadan alenuçlarını aldılar. Bu sistem çolacele verilmiş bir karar. cuklar üzerindeki sınav stresini YÖK’ün acilen eski sistemle daha da artırır. Öğrenciler yeni sistemin karşılaştırmailk oturumda sadece Türkçe sını yapıp, yeni sisteme neve matematik soruları çöden geçildiğini, neye dayazecek. Bu ülkede ne yazık narak bu kararı aldıklarını ki milyonlarca öğrenci makamuoyuna somut bir getematikte başarılı olamıyor. rekçeyle açıklaması gerekiBu öğrenciler yeni sistemde yor. Türkçeye yönelecek. Peki, Orhan Yldrm Türkçede yanlış yapmayacaklar ‘150’Yİ GEÇEMEYEN mı? Elbette olacak. Yalnızca Türkçe ÇOK OLACAK’ matematik sorulması yanlış... Bakın  Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan göreceksiniz 150 barajını bile geçemeyen Yıldırım: çok sayıda öğrenci olacak. Çünkü öğAlelacele, plansız ve uzman görüşleri renciler matematik yapamasa tarih, din alınmadan hazırlanan bu yeni sistemi kültürü, fen derslerinin sorularını çödoğru bulmuyoruz. Öğretim yılının baş- züyorlardı.. Lösemili çocuklara bebek örüyor SKEHR’de özel firmada muhasebeci olan 37 yandaki Hülya Özkalay, lösemili ve yuvadaki çocuklar için akamlar örgü bebekler yapyor. Özkalay, her çocuun kendisi için örülen bebee sahip olmas gerektiini düündüünü söyledi. Yaklak 10 yldr lösemili ve yuvadaki çocuklar ile ehit çocuklar için rengarenk iplerle bebekler ördüünü anlatan Özkalay, “imdiye kadar yüzlerce bebek ördüm. Gündüz saysal arlkl bir iim var. Akamlar ise düzenli olarak bebek hazrladm, üenmeden, ylmadan. Her gece bir bebek bitirmeden uyumadm. Bo zamanlarm deerlendirmeyi severim. Bo bo televizyon izlemeyi sevmem. Bu yöntem benim için bir terapi” dedi. Bebekleri hazrlarken baz konulara dikkat ettiini kaydeden Özkalay, “Lösemili çocuklar için yaptm bebeklere saç koymadm.. E Karadeniz’in güçlü kadınları ekmeğini tuğladan çıkarıyor TRABZON’da yaşayan Hülya Dadandı ve Emine Dilli, tuğla taşıyıp ekmek parası kazanıyorlar. Beşikdüzü ilçesinde yaşayan Dadandı ve Dilli, Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu’nun farklı ilçelerine tuğla taşıyor. İşyerleri, çalışkanlıkları nedeniyle Dadanlı ve Dilli’yi tercih ediyor. İki kadın günde yaklaşık 30 bin tuğla indirip yüklüyor. İki çocuk annesi 38 yaşındaki Dadandı, aile bütçesine katkıda bulunmak için 14 yıldır tuğla taşıma işi yapıyor. İşin zor olduğunu ancak zorluğa alıştıklarını ifade eden Dadandı, “Bizim de çok güçlü olduğumuz söylenmez. ama sonuçta Karadeniz kadınıyız. Farklı bölgelerde bazıları şaşırıyor ama genel olarak alıştılar” dedi. Aynı işi yapan iki çocuk annesi 43 yaşındaki Emine Dilli ise 6 yıldır tuğla taşıdığını ifade ederek, “Baktım ki bir gün arkadaşlarım tuğla taşıyor, ‘ben de çalışayım mı’ dedim, onlar da ‘çalışabilirsin’ deyince bu işe adım attım. ‘Bu erkek işi’ diyorlar ancak günümüzde artık ‘kadın işi, erkek işi’ diye bir ayrım yok, herkes her işi yapabiliyor” diye konuştu. Dilli kazandığı parayla ev taksiti ödüyor.. g. Bursa: 18/7. g. Konya: 21/5. c. 2 bin yıllık devlet çiftliği KONYA’nın Sarayönü ilçesindeki Konuklar Tarım İşletmesinin bahçesini süsleyen kitabeli taştaki yazıyı çözen uzmanlar, çiftliğin Roma döneminde de devlet çiftliği olarak faaliyet gösterdiğini ortaya çıkardı. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) bünyesinde faaliyet gösteren çiftlikte, yem bitkileri tohumunun yanı sıra hayvancılık için kaba yem de üretiliyor. Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bahar, Konuklar Tarım İşletmesi Müdürlüğü bahçesinde, bölgenin antik dönemde de çiftlik olarak kullanıldığını gösteren kalıntıların varlığına işaret etti. Bahar şöyle konuştu: “Roma döneminde çiftlik müdürü tarafından, hasat bayramını kutlamak için adak taşı yaptırılmış. Taşın üzerindeki yazılar bunu gösteriyor. İşletmenin 2 bin yıllık geçmişe sahip olması heyecan verici. Bazı mezar taşlarından anladığımız kadarıyla Osmanlı döneminde de burada bir faaliyet olmuş. Sadece günümüzde değil. Roma ve Osmanlı döneminde de kesintisiz gelenek sürüyor.”. Yeni açıklanan üniversite sınav sistemi karmaşaya neden oldu. Sistemin apar topar yapılmasını eleştiren eğitimciler, adaylarda barajı geçip geçememe düşüncesinin de stres yaratacağını vurguladı. Öğretim Üyesi emekli Prof. Dr. Nizamettin Koç: Bu kadar hızlı bir şekilde değişikliğe gidilmesi kaygı verici. Açıklanan yeni üniversite sistemi yine acele hazırlanmış... Öğrencilerin bir gün içinde arka arkaya sınava girmesi ğişiklik yapıyorlar. Bu değişikliğin doğru değil. Ayrıca ilk otutek gerekçesi var: Topluma yanrum için 180 barajını getirisıyan sınav stresini gelen tepkiler yorsunuz ve sınav sonucunu üzerine ortadan kaldıraçıklamadan ikinci sınava girip maya çalışmak. Birgirmemesi kararını çocuğun Nizamettin kaç haftaya yayılan kanaatine bırakıyorsunuz! Böyle Koç sınavları tek haftada şey olur mu? Çocuk tahminen ne bitirerek işin kolayına kadar yaptım diye kafasındaki sorularla kaçma yolunu seçtiler. nasıl bir başka sınava girebilir? Yani açıklanan Türkiye’nin asıl sorunu sınav sistemiyle şunu gördük; yine bir anda sınav sistemi değil ünioldubittiye getirilmiş bir değişiklik. Bu sınav versitelerin ve eğitimin sisteminin de yanlışlarını gördükten sonra her okulda eşit ve niteyine başa dönecekler. Çünkü çözüm değil. likli olmaması. Nitelikli ‘Daha yalın’ adı altında tamamen daha da eğitim veren üniversitelerin Kürat Yldz karmaşalara yol açacak bir değişikliktir. Bir sayısı çok sınırlı. YÖK’ün kere ciddi uzmanlık çalışmaları yok. YÖK geçen sene kendi yaptığı ankete başkanı puan türünü 18’den 5’e indirdiklerini göre, binlerce öğrenci bir üniversiteye yerde açıkladı. O zaman sormak lazım; 18 leşecek puanı aldığı halde tercih yapmadı. puan türüne göre öğrencileri üniversiteye O kontenjanlar neden boş kaldı? Çünkü yerleştirme sistemini de siz getirmediniz adaylar ve aileleri tercih edilmeyen ünivermi? Ne oldu da şimdi yine yakın bir sisteme sitelerde ve bölümlerde iş imkânı olmadığını geri dönüyorsunuz. Bu kararları alırken düşünüyor. Şu an adaylar belirsizlik ve gühangi araştırmayı yaptınız? Esen rüzgâra vensizlik içinde. Yapboz sistemiyle denegöre bir değişiklik olduğu görünüyor. Ge- me-yanılma yaparak bir yere varamayız. leceği etkileyen bu tür uygulamaların apar Eğitimcilerin görüşleri alınmalı, uzmanlarla topar alınması kabul edilemez. çalışıp sorunun temelden çözülmesi lazım. Adaylara ve topluma güven veren bir sistem ‘ASIL SORUN NİTELİKLİ EĞİTİM’ getirilmeli.  Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İstanbul Şube Başkanı Kürşat ‘GENEL BAŞARIYI DÜŞÜRÜR’ Yıldız: Üniversite sınav sistemi bir kısır döngü  Vatan Partisi Bilim ve Üniversite içerisine girdi. Düşünülmeden, plan ve Kurulu Başkanı Prof. Dr. Semih Koray: program yapılmadan sistemde her gün deYeni sınav sistemi, yalın ve sadeleş-. Zonguldak: 17/8. KISA CA. ANKARA İmsak 05:26 Güneş 06:51 Öğle 12:42 İkindi 15:47 Akşam 18:21 Yatsı 19:38. Onlarn kalbinin krlmamas lazm. Kimsesiz çocuklara bebek yollarken anne-baba figürü içeren bebekler tasarlamadm. Çocuklar mutlu edelim derken daha fazla üzmek istemem” diye konutu. Özkalay, gönüllü kurulularn organizasyonlarna katlarak gelenlere örme tekniklerini anlattn, bo zaman bulunanlarn bu ile uramas için sosyal medya araclyla çarlar yaptn kaydetti.. Bel çevresi yağları KANSER RİSKİNİ. ARTIRIYOR OBEZİTE ya da şişmanlığın, bilimsel olarak 13 kanser türünde doğrudan etkili olduğunu belirten uzmanlara göre özellikle bel çevresindeki yağlanma meme, rahim ve prostat kanseri riskini artırıyor. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Kanser Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özet, kanserin sadece yüzde 5-10’nun genetik olduğunu, geri kalanın ise çevresel faktörler ve yaşam biçimi gibi etkenlere bağlı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özet, yağ dokusunun endojen östrojenin üçte ikisi ve başlıca testosteron kaynağı olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Bu hormonlardaki artış, rahim, meme ve prostat kanserleri için risk faktörüdür. Özellikle bel çevresindeki yağlanma bu hormonların üretimini artırarak meme kanseri, rahim ve prostat kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle egzersiz yaparak, özellikle bel çevresindeki yağlanmanın azaltılması bu kanserlerin riskini düşürmeye yardımcı olabilir. ABD’deki araştırmalara göre, teşhis edilen tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 40’ı obeziteye bağlı. Birçok kişi fazla kilolunun ve obezitenin bazı kanserlerle ilişkili olduğunun farkında değil. Oysa, multipl miyelom, tiroid kanseri, menopoz sonrası görülen meme kanserleri, safra kesesi, karaciğer, pankreas ve böbrek gibi 13 kanser türü doğrudan aşırı kilo ile ilişkili olarak ortaya çıkıyor.”. Zeytin ağaçları BURS OLACAK. İZMİR’de Buca Belediyesi´nin ‘Eğitime Zeytin Dalı’ projesinde fidan dikimleri hızla devam ediyor. Eğitime kaynak yaratıp, her yıl 600 üniversite öğrencisine burs sağlamak amacıyla belediye mülkiyetinde atıl durumda bulunan 175 bin metrekare tarım arazisinde 17 bin 500 zeytin ağacı dikme çalışmalarını sürdüren Buca Belediyesi, 106 bin metrekarelik arazide çalışmalarını tamamladı. Eğitime kaynak oluşturmanın yanında yeşil doğanın sürdürülmesi ve köylüye de destek sağlayacak proje kapsamında dikimi tamamlanan fidanlar gelişimlerini tamamlayınca 3 bin 500´ü modern tarım teknikleri gereği seyreltme yöntemiyle sökülecek. Sökülen bu ağaçlar ise bölgedeki köylülere ücretsiz dağıtılacak. 175 bin metrekare alanda kalacak 14 bin ağaçtan yapılan hasattan her yıl elde edilecek 1 milyon liralık gelir ise protokol imzalanacak bir vakıf kanalıyla yaklaşık 600 üniversite öğrencisine burs olarak dağıtılacak. CMYK.

(5) 5. 14 EKİM 2017, CUMARTESİ. KosovaTürkmarkalarınıbekliyor Uluslararası bankacılar Washington’da buluştu BİRLEŞMİŞ Markalar Derneği (BMD), 24 markayı temsil eden 32 kişi ile Kosova’daki fırsatları yerinde gördü. BMD Başkanı Sinan Öncel başkanlığındaki marka temsilcileri, KDM Danışmalık’ın organizasyonunda inşaatı devam eden ve Mayıs 2018’de açılması öngörülen Prizren’in ilk modern alışveriş çarşısı olacak ABİ Carshia’yı ziyaret etti. Sinan Öncel Türk markalarının yurtdışında halen 3 bine yakın mağaza ve 12 bin 500’ün üzerinde satış noktasında faaliyetlerini sürdürdüklerini bildirdi. Öncel, yurtiçinde başta kira olmak üzere işletme maliyetlerindeki artış nedeniyle yurtdışına açılıma hız verdiklerini vurguladı. HAZIRLAYAN: TARIK TEKGÖZLİ. 3.6361. 4.3050. dolar. avro. . . halklailiskiler@aydinlikgazete.com. TÜRKİYE Bankalar Birliği önde gelen finans kuruluşlarının (TBB), bu yıl ABD’nin başkenti temsilcileriyle bir araya gelWashington’da düzenlenen mekten mutluluk duyduk. WasUluslararası Para Fonu ve Dünhington’da buluşan bankacılarla ya Bankası Yıllık Toplantılarında, küresel ekonomideki gelişmeleri Türkiye’deki bankacılık sektödeğerlendirme fırsatı bulduğurünü temsilen bir resepsiyon muz toplantılar, ilişkilerimizi geverdi. 12 Ekim’de düzenlenen liştirmek, yeni işbirlikleri oluşgeceye; Ekonomiden Sorumlu Uluslararas Finans Enstitüsü CEO’su Timothy turmak açısından büyük önem Başbakan Yardımcısı Mehmet Adams (sol) ve TBB Yönetim Kurulu Bakan Ve- taşıyor. Meslektaşlarımızla yapkili Ümit Leblebici Şimşek, Hazine Müsteşarı Ostığımız görüşmeler, Türkiye’nin man Çelik, Türkiye Cumhuriyet ekonomik performansı, bansayıda ülkeden bankacı katıldı. ResepMerkez Bankası Başkanı Murat Çetin- siyonun bankacılık sektörü açısından kacılık sektöründeki gelişmeler ve uluskaya, Uluslararası Finans Enstitüsü önemini değerlendiren TBB Yönetim lararası düzenlemelere uyum gibi koCEO’su Timothy Adams, bazı ülkelerin Kurulu Başkan Vekili Ümit Leblebici, nularda fikir alış verişinde bulunmamızı merkez bankası başkanları ve çok “Para politikalarına yön veren, dünyanın sağladı” dedi.. 106.292 . 1021 TL cumhuriyet alt›nı. . BİST - 100. Güneşte maliyet 3 yılda yarıya düştü. Çin’in ilk sıraya yerleştiğini söyledi. Son yıllarda kaya gazı ve petrolü keşifleriyle 8. ULUSLARARASI Enerji ve İklim ABD ve Avustralya’nın önemli bir ilerForumu’nda dünyadaki enerji yönelimleri leme kaydettiğini ve bu ülkelerin 5 yıl ele alındı. 2016’da yapılan yatırımların içinde piyasaya yüksek miktarda LNG yüzde 50’sinden fazlasının yenilenebilir sokmasının beklendiğini açıkenerji tesislerine yapıldığı belirtildi. Güneş layan Birol, enerji üretienerjisinde üretim maliyetlerinin son 3 minde yeni bir oyuncuyılda yarıya indiği vurgulanırken, 2020’ye nun sahaya çıktığını ankadar fiyatların bugünkünün de yarısına lattı. Üretim maliyetBerat Albayrak inmesinin beklendiğini açıklandı. lerine de değinen Dr. Her yıl düzenlenen Uluslararası Enerji Fatih Birol, son 3 yılda güneş ve İklim Forumu (IICEC)’nun 8.’si dün İs- enerjisi maliyetlerinin yarıya intanbul’da yapıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar diğini, 2020’ye kadar fiyatların buBakanı Berat Albayrak, Polonya Çevre Bakanı günkünün de yarısına inmesinin Fatih Jan Syzsko, Sabancı Holding Yönetim Kurulu beklendiğini, elektriğin depolanmaBirol Başkanı Güler Sabancı ve Uluslararası Enerji sına ilişkin araştırmaların başarıya Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol’un da katıldığı ulaşmasıyla birlikte ise oyunun kurallarının forumda, dünya enerji yönelimi ile Türkiye’nin değişeceğini vurguladı. enerji arz güvenliği ele alındı. EKONOMİ SERVİSİ. İTHALATTAN İHRACATA.... İLK DEFA ELEKTRİK YATIRIMI PETROL VE DOĞALGAZI GEÇTİ Açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Dr. Fatih Birol, dünyada değişen enerji sektörüne ilişkin bir sunum yaptı. Geçen yıllardan farklı olarak Kuzey Amerika (ABD, Kanada, Melsika)’da keşfedilen kaya gazı ve petrolünün piyasaya yeni bir oyuncu çıkardığını belirten Birol, 2016 yılında yapılan enerji yatırımlarının büyük bölümünün yenilenebilir enerji kaynaklarına aktarıldığını vurguladı. Birol, 2016 yılında dünyada kurulan enerji üretim santrallerinin yüzde 50’sinden fazlasının güneş enerjisine ait olduğunu belirtti. Tarihte ilk defa elektriğe yapılan yatırımın petrol ve doğalgaza yapılan yatırımı geçtiğini belirten Birol, küresel ölçekte enerji yatırımlarında. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da Türkiye’nin enerji güvenliğinin sağlanması için kaynakların çeşitlendirilmesi ile küresel ve bölgesel ortakların sayının artırılmasına vurgu yaptı. Albayrak şunları söyledi: “Küresel enerji ihtiyacının 2050 yılında günümüzün iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir. Sürekli inovasyon ile birlikte yeni enerji kaynaklarının doğuşu, net ithalatçı konumunda olan ülkelerin, ihracatçı konuma gelmesinin önünü açtı. Bu bağlamda bizim ve Çin, Hindistan, Afrika ve Güneydoğu Asya ülkelerinin büyüme ve kalkınma hedeflerini ortaya koyabilmeleri için, enerji kaynaklarını çeşitlendirmeleri büyük bir önem arz ediyor. 2002 yılından bu yana ekonomimiz yılda yaklaşık yüzde 6 büyüdü. Bu da daha fazla enerji ihtiyacını doğurdu. Türkiye’nin enerji arz. güvenliğinin sağlanması için kaynak çeşitliliği ile küresel ve bölgesel işbirliğinin artırılması konusunda kapsamlı stratejiler uyguluyoruz, uygulamalıyız.. YENİLENEBİLİRE YATIRIM Milli enerji ve maden politikası kapsamında arz güvenliği için yol haritamızın başında sürdürülebilirlik var. Arz güvenliğimiz için karbon kullanımını azaltıyoruz. İlk 8 ayda devreye aldığımız üretim tesislerinin yüzde 64’ü yenilenebilir enerji tesisleri. Avrupa Birliği’nde üretilen elektriğin yüzde 29’u yenilenebilir enerji iken, Türkiye’de bu oran yüzde 33.. DÜNYAYI EN AZ KİRLETEN ÜLKELERDEN BİRİYİZ 2015 Paris İklim Zirvesi İklim Zirvesi’nde ortaya çıkan, Türkiye’nin daha önce atıf yapılan özel statüsünün ortadan kalkması, gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen, gelişmiş ülkelerin sorumluluğunun yüklenmesi, bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. 2017 rakamlarına göre ülkemizde kişi başı sera gazı salınımı 5.90-6 ton civarında. Kişi başı sera gazı salınımında, dünyada aynı sınıfta görüldüğümüz ülkelere bakacak olursak, ABD 16.2 ton, Almanya 9 ton, Rusya 11.2 ton... OECD ülkeleri ortalaması 9.5 ton. Dünyayı en az kirleten ülkelerden biri olmamazın yanında Türkiye, nükleer ve temiz kömüre yaptığımız yatırımlarla sorumluluğunun çok ötesinde bir hassassiyeti ortaya koymaktadır. Dünyada yeni bir enerji ekosistemi oluştu. Artık doğalgaz piyasasında artan arzla birlikte satıcı pozisyondan alıcı pozisyona geçen bir dönem var. Türkiye de mevcut kurulu 6, bitme aşamasında olan 2 boru hattı ile dünyadaki petrol ve gazın 3’te 2 sinin bulunduğu bu coğrafyada, en önemli ülkelerden biri.”. $ 56.73 . faiz. b. petrol. PERİSKOP. Uğur CİVELEK ucivelek@aydinlikgazete.com. Piyasaları yönlendirerek sizi aldatmaya çalışanlara kanmayın!. G. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu’nda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol, tarihte ilk defa elektriğe yapılan yatırımın petrol ve doğalgaza yapılan yatırımı geçtiğini belirtti. 12.15 . elecek açısından en doğru tercihleri bulmanın kasıtlı olarak zorlaştırıldığı ve kafa karışıklıklarının büyütüldüğü bir süreçten geçiyoruz. Gündemin üst sıralarına oturan her gelişme, bir dönemin tüm eğilimleri ile sonlanacağı ve sancılı da olsa yeni başlangıçların devreye girebileceğinin sinyallerini veriyor; böyle olmasını istemeyenler ise tüm olanaklarını seferber ederek direnmeye çalışıyor. Sorunların ağırlaşması pahasına günün kurtarılmasından yana olanlar ile siyasi endişeler ile tam aksini savunanlar kutuplaşıyor. ABD ile Ülkemiz arasındaki vize gerginliğini bu çerçevede değerlendirmek daha sağlıklı olacak gibi görünüyor. Geride bıraktığımız haftanın finansal piyasalar ve ekonomik beklentiler açısından küresel olumsuzluklara sahne olabileceği, ABD İstihdam rakamları sonrasında tahmin ediliyordu. Hal böyle iken Pazar akşamı ABD tarafından ülkemize yönelik olarak başlatılan vize gerginliği ve devamında ülkemizdeki Siyasi İradenin verdiği eşdeğer tepki, olası gelişmeleri farklılaştırdı. Küresel piyasalar sakin kalmak için sınırlarını zorlarken, bizimkiler sert dalgalanmalara sahne oldu. Ankara’dan gelen tepki ve içerdiği mesajların, ABD İstihdam verilerinin yaratabileceği küresel olumsuzluklardan çok daha önemli olup olmadığının sorgulanmasını gerektirdi! İçinde bulunduğumuz koşullar, 1998 yılında Rusya’nın yaşadıklarını anımsattı! Ya gelecekleri üzerinde belirleyici olmaktan vazgeçerek günü kurtarmak, ya da krizi göze alarak geleceklerindeki ipotekleri yırtıp atmaya çalışacaklardı. Ağırlaşan sorunlar ve karşılanamayan ihtiyaçlar sağlıklı düşünmelerini çok zorlaştırmıştı. Küresel sermaye ise onları günü kurtarmaya ve teslim olmaya teşvik ediyordu. Sonuç 1998 yılının Ağustos ayında netleşti; dışarıdan ve içeriden yükselen çok yönlü baskıları göğüsleyerek, krizi tercih ettiler ve geleceklerinden vazgeçmediler. O dönemden bu yana geçen on dokuz yıl, en doğruyu yaptıklarını net bir şekilde ortaya koydu. Eğer kısa vadeli piyasa eğilimlerine bakarak tercihlerini şekillendirseler ve küresel sermayenin efendilerine boyun. eğseler, bugün sahip oldukları konumda olmaları olası değildi. Belki kısa vadede finansal piyasaları çok yıpranmaz ve ekonomik beklentiler süratle olumsuzlaşmazdı; fakat ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın büyümesini önleyemez ve daha fazla parçalanmaktan kurtulamazlardı. Önce 15 Temmuz 2016 tarihli kalkışma ve son olarak vize gerginliği süreçlerinde, finansal sermayenin benzer tepkiler verdiğini görüyoruz. Türk Lirası değerleniyor, faizler yükseliyor, varlık değerleri erirken bilançolar yıpranıyor; eşanlı olarak beklentiler bozuluyor ve kredi notu geriliyor. Başka bir deyişle, Ülkemizin geleceği adına karar verme sorumluluğu taşıyanlar, geri adım atmaya ve teslim olmaya zorlanıyor. Kısa vadeli düşünmeye abone olmuş durumdaki etkili ve yetkili kesimler, bu gerginlikten ülkemizin zararlı çıkacağını öne sürerek Siyasileri geri adım atmaya ikna çabalarını sürdürüyor. Orta ve uzun vadeli maliyetler kasıtlı olarak dikkatlerden uzak tutuluyor. İddia ediyoruz! Türkiye, ABD’nin doğrudan ve AB’nin dolaylı vesayetinden kurtulmadan sorunlarını çözemez ve ağırlaşmasını önleyemez; giderek yalnızlaşır, istikrarsızlaşır ve varlığını koruyamaz hale gelir. Kısa vadeli bakış açısından türetilmiş yanlış hesaplar ile bu açmazlardan çıkış yolunu bulamaz. Günü kurtarmak adına sıcak paraya boyun eğer, tasarruf açığı büyürken gelir dağılımı süratle bozulmaya devam eder; hiç istemediği durumlara düşmekten kurtulamaz. Bu olumsuzlukları komşularına da bulaştırır ve bulunduğu coğrafyanın felaketlere savrulmasının en önemli sorumlularından biri olur. Orta Doğu coğrafyasında toprak bütünlüğünün korunması ekseninde komşular arasındaki dayanışma, tüm bölge ülkeleri açısından çok önemli ve gereklidir. Bu durumdan rahatsız olan emperyalistlerin gerginlik yaratarak bölgesel işbirliğini bozmaya çalışması sürpriz sayılamaz! Kısa vadede Türk Lirası değer kaybetmesin ve faizler yükselmesin diyerek bu ortak girişimden uzaklaşmak, ülkemizin geleceği adına yapılabilecek en büyük yanlış olur. Vize gerginliği konusunun, bu durumdan bağımsız olmadığını çok iyi bilmemiz gerekiyor.. T.C. İZMİR 10. (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2017/7 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri : İzmir İli Buca ilçesi Karaağaç köyü Köycivarı mevkii 194 ada 3 parselde kayıtlı 462,25 m2 zeytinli tarla vasfında taşınmaz olup 4011 sokağa cepheli, Ege tavukçuluk tesislerinin güneyinde yer almaktadır. Düz hafif meyilli bir topografya içerisinde, küçük taşlı, kumlu-tınlı bünyeye sahip, orta derin profilli, tuzluluk, alkalilik ve drenaj sorunları bulunmayan parselin üzerinde 6 adet yaşları 7 ile 10 arasında değişen zeytin ile 5 adet yaşları 40-50 arası olan zeytin ağaçları yer almaktadır. Civarında müstakil tarlalar, bir kısım müstakil yapılaşmalar, fabrika tesisleri ile köy evleri mevcut olan taşınmazköy merkezine yakın konumda yer almaktadır. Adresi : 4011 sokağa cepheli 2 kapı no’lu Ege tavukçuluk tesisi karşısı Karaağaç köyü, Buca / İZMİR Yüzölçümü : 462,25 m2 Arsa Payı :İmar Durumu : Buca Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 12/05/2017 tarih ve 2253 sayılı yazıları ile “1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir bütünü çevre düzeni planı kapsamında tahtalı barajı su koruma havzası dahilinde tarım alanında kaldığı ve plan notlarının 7.38.9.2.10 ve 7.38.9.2.17.1.6 maddesi hükümlerine tabi olduğu yazmaktadır. Kıymeti : 80.000,00 ¨ KDV Oranı : %18 Kaydındaki Şerhler : İzmir 10 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 23/03/2016 tarih ve 2016/255 esas sayılı ihtiyati tedbiri vardır . 1. Satış Günü : 07/12/2017 günü 14:00 - 14:10 arası 2. Satış Günü : 11/01/2018 günü 14:00 - 14:10 arası Satış Yeri : İZMİR ADLİYESİ MÜZAYEDE SALONU ZEMİN KAT G BLOK NO:9 BAYRAKLI / İZMİR Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada. tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2017/7 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 29/09/2017 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 678991 (www.bik.gov.tr). Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.

Referanslar

Benzer Belgeler

nünden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir.Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini,rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları

gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir Bu artırmada ela malin tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı

Açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

Satn Yaplaca Yer : Küçükçekmece Adliyesi, cra Daireleri Bekleme Salonu, 1. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’n ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları

Grup Bina İşlerinde yer alan ve tek sözleşme ile son 15 yıl (y/on beş) içerisinde gerçekleşmiş 10.000 m2 ve üstü yapı inşaat alanı veya KDV hariç en az 7.000.000.- TL

[r]