• Sonuç bulunamadı

1.5 TL ABD YE DARBE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "1.5 TL ABD YE DARBE"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

IRMAK METEveMASUM GÖK’ün haberi 9’da

ISSN 2146-2356

YAYLADAĞI sınırında, Lazkiye’nin kuzeyini de kapsayan Türkmen Dağı bölgesinde geniş çaplı operasyonların sürdüğü kaydedildi.

ABD tarafından beslenen teröristlerin büyük kayıp verdiği ope- rasyonda çevrede oturan az sayıdaki sivil halkın zarar görmediği belirtildi. Suriye ordusunun adım adım Türkiye sınırına doğru olan bölgelerde kontrolü ele geçirmeye başladığı öğrenildi.

Suriye ordusu Türkiye sınırına yaklaştı

SURİYE Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci, operasyon bölgesinde yoğun bir sivil nüfus olmadığını söyledi. Bölgeyi yakından tanıyan Suriye Türkmen- lerinden Avukat Ali Öztürkmen de “Türkmen sivil halkın büyük bölümü Suriye ordusunun kontrolünde olan bölgede yaşıyor.

Diğer yerlerde de El Nusra gibi cihatçı gruplar var” dedi.

Bölgede sivil nüfus yoğunluğu var

Gerekçesi kabahatinden beter

TURKMEN DAGI’NDA

ABD’YE DARBE

’ın ulaştığı mahkeme ifadelerinden

Sivil hedefler ve sivil halk katlediliyor iddialarını sorduk. Bölgede yaşayan sivil halk üç sene önce bölgeden tahliye edilmiş. Savaşçıların aileleri Tür- kiye’ye taşınmış. Sahada silahlı cihatçılarla silahlı askerler kozlarını paylaşıyor. Kaynaklar Türkiye’nin protesto ve tehditlerine rağmen Rusya ve Suri- ye’nin nihai hedef tahakkuk edinceye kadar geri adım atmayacağını söylüyor.

Türkiye’nin, özellikle de İstanbul’un son 70 yılı- nın görsel hafızasını barındıran fotoğraf sanat- çısı Ara Güler’in arşivi artık Doğuş Holding’de.

Doğuş’la Ara Güler arasında işbirliği ve ortaklık sözleşmesi 18 Kasım günü imzalandı.

Türkmen Dağı’nda katliam mı var?

Doğuş’la Ara Güler söz kesti!

HİKMET ÇİÇEK’in haberi 14’te

PKK kampları VURULDU

Demirtaş’tan

‘başkanlık açılımı’

Sinirlioğlu’ndan PYD

düzeltmesi

TÜRKHava Kuvvetleri, Irak’ın kuzeyinde bulunan Zap, Avaşin-Basyan, Hakurk ve Kandil’deki PKK kamplarını vurdu. 22 savaş uçağı 23 hedefi tam isabetle imha etti. Yurtiçinde de operasyonlar devam etti. Şırnak’ta 9, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde de 2 PKK’lı öldürüldü. 8’de HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Başkanlık sisteminin tartışıl- masına karşı değiliz” dedi. HDP’ye yeni dönem politikalarıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Demirtaş, başkanlık sistemi- nin tartışılmasına değil tek adamlığa karşı olduklarını açıkladı. 10’da

DIŞİŞLERİ Bakanı Feridun Sinirlioğlu, Hürriyet gazetesinde yer alan “PYD ile HDP aynıdır” ifadeleri için düzeltme yayınladı. Sinirlioğlu, gazeteye PYD ile HDP’nin aynı olduğu iddiasını kabul etmenin mümkün olmayacağını aktar- dığını ancak bu sözlerinin kısaltılarak yayımlandığını kaydetti. Sinirlioğlu

“PYD’nin silahlı kolu olduğu söylenen YPG de PKK’nın ta kendisidir ve doğ- rudan Kandil’den emir almaktadır.

YPG eşittir PKK’dır” dedi. 9’da

KURULUŞ: 1921 22 KASIM 2015, PAZAR

www.aydinlikgazete.com

1.5 TL

VATAN EMEK NAMUS

Silivri’deki IŞİD villasının sırrı Silivri’deki IŞİD villasının sırrı Silivri’deki IŞİD

villasının sırrı Silivri’deki IŞİD villasının sırrı Silivri’deki IŞİD villasının sırrı

Rehinelerin kafalarını keserek öldüren IŞİD’in celladı Cihatçı John’un yardımcısı Aine Davis’in yakalandığı villadaki kozmik ekip, mahkemede birbirlerini tanımadıklarını ileri sürdü

özel haber

Mehmet BOZKURT

MUSTAFA MUTLU

Geriye, kala kala...

3

sayfa

MUSTAFA PAMUKOĞLU

Ali Koç

kapitalizmi eleştirdi

5

sayfa

BİRGÜL AYMAN GÜLER

Gayrimilli reformların son aracı

7

sayfa

CEM GÜRDENİZ

Enerjinin yeni rotası

12

sayfa

OKTAY YILDIRIM

Yanak meselesi

12

sayfa

FRANSA’nın başkenti Paris’te kanlı terör saldırısını gerçekleştirmeden bir gün önce Silivri’de bir Filistinlinin oturduğu villaya baskın yapıldı. Operasyon kapsamında gözaltına alınan IŞİD militanlarının Avrupa’ya geçecekleri açığa çıktı. Ancak mah- keme ifadelerinde birbirlerini tanımadıklarını söylediler. Birlikte kalma gerekçelerini de ‘misafirlik’ şeklinde açıkladılar.

EVDE bulunan 24 kişiden Aine Leslie Junior Davis sahte pasaport taşıyordu. Kırmızı bültenle tüm dünyada aranan Davis, Muhammed’i, Muhammed de Silivri’deki villada yaşayan Filistinli’yi aradı. Bir arkadaşının geleceğini söyledi. Davis’e ak- tarılana göre, onun evsiz kalmasına “üzülen” Filistinli, tanımadığı bu kişinin villada kalmasına izin vermişti. 8’de

AYDINLIK PAZAR yine

dopdolu

GAZETEMİZ yazarı Sabahattin Önkibar’ın Ulusal Kanal’da “Fethullah Gülen Terör Örgütü” sözleri ne- deniyle verilen para cezasında olur oyu kullanan RTÜK üyeleriyle görüştük. CHP’li üye Süleyman Demirkan “Hatır gönül için oy kullanmıyorum. Kriter- ler objektiftir” derken MHP’li Esat Çıplak ise “Belge olduğunu söyleyip, delili göstermemesini cezaya se- bebiyet olarak gördüm” şeklinde konuştu. 3’te

RTÜK’ün Ulusal Kanal’a kestiği 13 bin 601 liralık cezaya olumlu oy

veren CHP’li Demirkan hatır gönül için oy kullanmadığını ileri sürdü

ÖĞRETMENLERGünü öncesinde Türk Eğitim-Sen 21 bin 313 eğitimciyle konuşarak sos- yoekonomik durumlarını ve mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla anket yaptı. An- kete göre öğretmenlerin yüzde 41.4’ü öğrenci veya veli şiddetine maruz kalıyor. 4’te F.BAHÇEMersin’i farklı mağlup etti. Sarı-la-

civertliler bu sezon ilk kez bir maçta 3 gol atma başarısını gösterdi. SPOR’da

Öğretmenlerin yüzde 41’i şiddete maruz kalıyor

MİT’e yeni yapılandırma

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın Suriye ve PKK konusunda MİT’ten şikayetçi olduğu ortaya çıktı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın bu konuda uyarıldığı ancak sonuç alınamadığı öğrenildi. Rahatsızlık nedeniyle MİT’te değişiklik yapılmasına ilişkin karar alındı. 8’de

Çin Meclisi Perinçek’i kabul etti

VATANPARTİSİ heyeti, Çin temaslarına Pe- kin’de devam etti. Genel Başkan Doğu Perin- çek başkanlığındaki heyet, parlamentoda Çin Halk Meclisi Başkanvekili tarafından kabul edildi. Meclis Daimi Komite Başkan Yardım- cısı Ji Bingşun, terörizme karşı Vatan Parti- si’yle aynı duruşu paylaştıklarını söyledi. 7’de

SİNAN OĞAN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

Sayfa 10’da

iddete maruz kalan öretmenlerin sesini du- yurmak için sendikalar sk sk eylem yapyor.

MEHMET YUVA’nın yazısı 13’te

Rusya ve Suriye ordusunun operasyon yürüttüğü bölgede Türkmenler değil ABD denetimindeki Esad karşıtı cihatçı terör grupları hedef alınıyor

Süleyman Demirkan

F.Bahçe’nin İŞTAHI

AÇILDI 1-3

(2)

2 G G ÜNDEM ÜNDEM

HAZIRLAYAN: DENİZ BİLİCİ halklailiskiler@aydinlikgazete.com

AYDINLIK / ANKARA

AYDINLIK gazetesi yazarı ve ressam Fikret Otyam’ın ablası Sevim Otyam’ın ce- nazesi Ankara’da düzenlenen törenin ardın- dan toprağa verilmek üzere İstanbul’a gönderildi.

Cumhuriyet dönemi eğitimcilerinden Şinasi Nahit Berker’in eski eşi, ağustos ayında kay- bettiğimiz gazetemiz yazarlarından ressam Fikret Otyam’ın ablası Sevim Otyam önceki gün yaşama veda etti. Sevim Otyam için dün Kocatepe Camisi’nde cenaze töreni düzen- lendi. Törene Fikret Otyam’ın eşi Filiz Otyam, kızları, Fikret Otyam’ın damadı Ali Baransel ve Sevim Otyam’ın yakınları katıldı. Kılınan ce- naze namazının ardından cenaze İstanbul’a gönderildi. Sevim Otyam’ın cenazesi bugün İçerenköy aile mezarlığında toprağa verilecek.

Otyam kardeşlerden eczacı şair Nusret Kemal Otyam Şubat 2014’te, Erhan Bener’in eşi Neşe Can Bener de Eylül 2014’te yaşamını yi- tirmişti. Fikret Otyam ise 89 yaşında Ağustos 2015’te hayata veda etmişti.

İSTANBUL’da, “kredi kartı borçlarınızı ya- pılandıracağız” şeklinde mesaj attıkları kişileri kart bilgilerini almak suretiyle dolandırdıkları iddia edilen 45 şüpheli gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, çok sayıda kişinin, do- landırıldığı gerekçesiyle başvurmasının ardın- dan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince çalışma başlatıldı.

Şikayetçilerin, “kredi kartı borçlarınızı yapı- landıracağız” şeklinde mesaj atarak irtibat kuran bir firmanın çalışanlarının kendilerinden kredi kartı bilgilerini istediğini, bilgilerin verilme- sinin ardından borçların yapılandırılmadığını, hesaplarından ya para çekildiğini ya da alışveriş yapıldığını beyan ettikleri öğrenildi.

Şebekenin Kağıthane’de ofis olarak kullan- dığı adrese 3 gün önce düzenlenen operas- yonda 45 kişi gözaltına alındı.

Adreste yapılan aramada, 925 kullanılma- mış, bin 500 kullanılmış sim kart, kaşeler, diz üstü bilgisayarlar ve harddiskler ele geçirildi.

Sahte avukatlık belgesi kullanarak farklı iller- deki 32 noterden çok sayıda vekaletname al- dığı belirlenen şebekenin mevcut yöntemle yaklaşık 6 milyon liralık dolandırıcılık yaptığı iddia edildi.

Şüphelilerden 31’i savcılık talimatıyla emni- yetten serbest kalırken, 14 şebeke yöneticisi adliyeye sevk edildi.

MARMARİS Körfezi’nde yapılan araştır- mada, denizdeki canlıların en önemli oksijen kaynağı olan Poseidon çayırlarının son 30 yılda yaklaşık yüzde 40’ının yok olduğu belirlendi.

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşlet- meciliği Enstitüsü’nün uzman ekibinin yaklaşık 7 ay süren çalışmasında 137 istasyonda yapılan 40 dalışta, foto kuadrat görüntüleri, oşino- grafik ölçümler, yandan taramalı sonar ve coğrafi bilgi sistemleri kullanıldı.

Araştırma ekibi sözcüsü Yrd. Doç. Dr.

Ahsen Yüksek, sonuç raporunda, Akdeniz Havzası’nın endemik bir deniz çayırı türü olan Poseidon çayırlarının, Uluslararası Doğa Ko- ruma Birliğince tehdit altındaki türler statüsüne alındığı belirtti. Raporda, “denizlerin ormanı”

olarak nitelenen bu önemli türün, Marmaris Körfezi’ndeki dağılımının son 30 yılda kısmen doğal nedenlerle de olsa çoğunlukla insan etki- siyle yaklaşık yüzde 40 oranında kaybedildiği vurgulandı. Raporda, körfezde 1,56 kilome- trekarelik alanda dağılım gösteren deniz çayır- larının korunması için risk

haritası oluşturuldu- ğu kaydedildi.

Yüksek, deniz çayırlarının bulun- duğu yerlerde serbest demir- lemenin dur- durulmasının gerektiğini söyleyerek yat ve teknelerin

tonozlara bağlanmasının doğru olacağını ifade etti.

Deniz ormanlarının

yüzde 40’ı yok oldu Organize çetenin

kredi kartı vurgunu

Sevim Otyam’ın cenazesi İstanbul’da

AYDINLIK / ANKARA

SAĞLIK meslek örgütleri ve kadın ör- gütleri, Samsun’da görev yapan Dr. Aynur Dağdemir’in birlikte çalıştığı kadın sağlık çalışanına yönelik şiddeti önlemeye çalışırken vahşice öldürülmesini, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini protesto etmek amacıyla 23-24 Kasım tarihlerinde Türkiye çapında eylemler gerçekleştirecek.

Sağlık çalışanları ve kadınlar 23 Kasım 2015 Pazartesi günü yakalarında siyah kur- delelerle birlikte Dr. Aynur Dağdemir’in fotoğrafını taşıyacaklar. 24 Kasım 2015 Salı günü ise tüm kadın ve sağlık örgütleri Tür- kiye çapında eylemler gerçekleştirecek. Sa- bah saat 8.30’da hastanelerin, sağlık kuru-

luşlarının bahçelerinde toplanarak Dr.

Aynur Dağdemir’in anısına saygı duruşunda bulunulacak. Öğle saatlerinde basın açık- lamaları gerçekleştirilecek.

TTB, sağlık meslek örgütleri ve kadın örgütleri, Sağlık Bakanlığı’nı tüm bu eylem ve etkinliklere destek olmaya, hastane ön- lerinde yapılacak açıklamalarda gerekli dü- zenlemeleri yapmaya, hekime ve kadına şiddeti önleme konusunda topluma yapıcı bir mesaj vermeye çağırdı.

Dr. Aynur Dağdemir’in öldürülmesini, kadına ve sağlıkçıya yönelik şiddeti protesto etmek üzere yapılacak eylem ve etkinlikler, 21 Kasım 2015 Cumartesi günü TTB’de düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuo- yuna duyuruldu. Türk Tabipleri Birliği,

Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Devrimci Sağlık-İş, Türk Ebeler Derneği, Türk Hemşireler Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Tüm Medikal Rad- yoteknoloji Derneği, Tüm Radyoloji Tek- nikerleri ve Teknisyenleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve Kadın Ci- nayetlerini Durduracağız Platformu’nun ortak açıklamasını Ayşen Kavas okudu.

Kavas, “Bir kadın, bir sağlık çalışanı Dr.

Aynur Dağdemir’in öldürülmesi nedeniyle tüm kadın ve sağlık örgütleri olarak isyan- dayız. Bu defa bir meslektaşımızı hem kadın cinayeti hem de sağlık çalışanına şiddet kapsamında kaybetmiş durumdayız. Acı kaybımızdan bu iki toplumsal sorunu çözmek için adım atmayanlar sorumludur” dedi.

Kadın dernekleri ve sağlık örgütleri Samsun’da çalıştığı hastanede uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden Aynur doktor için 24 Kasım’da Türkiye genelinde yürüyüş yapacak

Aynur doktor için eyleme çıkıyorlar Aynur doktor için

eyleme çıkıyorlar Aynur doktor için

eyleme çıkıyorlar Aynur doktor için eyleme çıkıyorlar Aynur doktor için

eyleme çıkıyorlar Aynur doktor için

eyleme çıkıyorlar

FÜSUN İKİKARDEŞ / ANTALYA TÜRKİYE’nin yaklaşık 750 üroloji uzmanı hekimi, Antalya Belek’de yapılan 12. Üroonkoloji Kongresi’nde biraraya geldi. Uzman hekimler arasında dünyadan da seçkin konuklar vardı.

Kongrede son 20 yılda hızla artan ve yaygınlaşan böbrek, prostat, mesane, testis, vb. gibi ürolojik kanserlerde son gelişmeler, cerrahi, tedavi yolları, tecrübeler ve son gelişmeler konusunda bilgi alışverişi yapıldı, eğitimler verildi.

Kongrenin bir amacı da halkı bilinçlendirmekti.

Hekimlerin uyarıları arasında “Kanserden korkma geç kalmaktan kork” ve “Sigara içme, beslenmene dikkat et, çok kilo alma” çağrıları öne çıktı.

AKCİĞERLERLE DÜŞMANI AYNI Mesane kanseri dünyada tüm kanserler içinde sıklık açısından 9. sırada yer alıyor. Her yıl 380 bin yeni mesane kanseri vakası görülüyor ve 150 bin insanın ölümüne yol açıyor. Erkeklerde, kadınlara göre 3 kat daha fazla sıklıkta rastlanıyor.

Türkiye’de ise prostat kanserinden sonra er- keklerde en sık karşılaşılan tümör türü. Mesane kanserli hastaların en az yarısında ana sebep sigara kullanımı. Mesane kanser gelişim riski, sigara kullanma sıklığı ve süresi arttıkça artıyor.

Bir başka risk grubunu ise boya, tekstil, vb. gibi kimyasala maruz kalan çalışanlar oluşturuyor.

TÜRK TIBBI DÜNYA LİGİNDE Bu hastalarda 2 ameliyat arasındaki sürenin ne kadar olması gerektiğine dair Üroonkoloji Derneği’nin araştırması, sürenin 6 haftadan az olması gerektiğini ortaya koydu. Araştırma so- nuçları uluslararası tıp dergisi British Journal of

Urology International’da Kasım sayısında “ayın makalesi” olarak yayımlandı. Derginin kapağında Anıtkabir fotoğrafı ile birlikte Türk bilim insanlarının öncü olduğu bu çalışmaya yer verildi.

PROSTAT TEDAVİSİ ERTELENEBİLİR

Erkeklerde çok sık görülen prostat kanseri konusunda bilgi veren Kongre Başkanı Prof.

Dr. Çağ Çal, hastalarda yaşam süresinin 10 yıla kadar uzatılabildiğini hatırlattı ve yaşam tehdidi oluşturmayan teşhislerde, hasta tedavisini ertelemek isterse, yeni biyopsilerle hastalığın izlenebildiğini söyledi. Prof. Dr. Levent Türkeri ise prostat kanserinin gençlerde yavaş, yaşlılarda hızlı ilerlediği inancının yanlış olduğunu, hastalığın farklı ilerleyen türleri olduğuna dikkat çekti.

MESANE KANSERİNDE BAŞLICA NEDEN SİGARA

Böbreklerde DİRENÇLİ

DAHA sık olarak 15-35 yaş grubu erkek- lerde görülen testis kanserinde ise, erken teşhis yüzde yüz başarılı sonuç veriyor. Prof.

Dr. Güven Aslan, bu yaş grubuna verilecek

‘elle muayene’ eğitiminin önemini vurgula-

dı. Kadınlarda meme kontrolü gibi testisler- de yapılacak muayeneyle kitle, şişlik, vb gibi degisiklikler saptanabilir ve hekime başvuru- lursa kanserli kitle erken yakalanıyor ve te- davi başarılı sonuç veriyor.

BÖBREK hücreli kanserlerin diğer kanserler arasındaki payı yüzde 3. Ancak bu tümörler ol- dukça dirençli oldugu için teda- vide başarı şansı düşük. Prof.

Dr. Talha Müezzinoğlu, bu alanda erken teşhisin önemini vurguladı. Böbrekteki kanserli kitle, 6-7 santimetreye ulaşma- dan saptanırsa tedaviden iyi sonuç alınabiliyor.

AYDINLIK / ANKARA CUMHURİYET Kadın- ları Derneği (CKD), artan kadına şiddet ve kadın ci- nayetlerin önlenmesine yönelik gerekli yasal dü- zenlemelerin yapılması için düdüklerle seslerini Mec- lis’e duyurmaya hazırlanı- yor. Yurttaşlara seslenen CKD Genel Başkanı Ca-

nan Arıtman, “Bu kara yazgıyı birlikte değiştire- lim” dedi.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle düzenlenen panelde konuşan Arıtman, her gün saat 20.00’da bu- lundukları yerde 1 dakika boyunca bekçi düdü- ğü çalacaklarını açıkladı. Arıtman şunları söyle- di: “Bu düdükleri kadınların yaşam hakkının bekçisi olduğumuzu ilan etmek için çalacağız.

İlk iş olarak yeni parlamentoya baskı unsuru ola- lım. Parlamento kadınları güçlendirecek, cinsiyet eşitliği sağlayacak çalışmalar yapmalı ve bunları devlet politikası haline getirmelidir.”

‘ARTIK İSYANDAYIZ’

Samsun’da öldürülen Dr. Aynur Dağdemir’i de anan Arıtman, “Artık isyandayız. Bu katledi- len kaçıncı kadın? Cumhuriyet devrimiyle kadın eşit birey olmuş, insandan sayılmıştı. Bu hem yasal düzenlemelerle hem de devlet politikası haline getirilerek yapılmıştı. 21. yüzyıl Türki- ye’sinde ne yazık ki biz kadınlar yaşam hakkımı- zın peşindeyiz, can derdine düşmüş durumda- yız” diye konuştu.

Kadınlardan düdüklü

kampanya

Canan Artman

BİLİM insanları, geçtiğimiz günlerde Türkiye’de gerçekleştirilen G20 Zirvesi’ne katılan ülkelerin liderlerine, “insan sağlığı için harekete geçilerek temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının seçilmesi” çağrısı yaptı. Türk Toraks Derneği tarafından Antalya’da düzenlenen basın top- lantısında Dernek Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, G20 Zirvesi’nde, Temiz Hava Platformu olarak 13 dernek tarafından hazırladıkları ortak

metni liderlere gönderdiklerini hatırlatarak, bilimsel araştırmaların, iklim değişikliği ve hava kirliliğinin çağın en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Yorgancıoğlu, Aralık ayında Paris’te yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda toplum yararına bağlayıcı bir iklim anlaşmasının karara bağlanması için tüm ülkelere çağrıda bulundu.

İklim değişikliği çağın en önemli sağlık sorunu Elle

muayene

önemli

(3)

G ÜNDEM

3

G ÜNDEM

HAZIRLAYAN: DENİZ BİLİCİ halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Hatır gönül için

oy kullanmıyorum

Mustafa MUTLU

mustafa0mutlu@gmail.com

E

skiden “meziyet” önemliy- di.

Merhamet, zarafet, ha- miyet, atıfet önemliydi.

Azamet değil basiret...

Ganimet değil bereket önem- liydi.

Fahamete bakmazdı kimse; be- samet önemliydi.

Bişarete ermek, bidayeti ya- şamak, faziletli olmak önemliydi.

Hamaset, cesareti anlatırdı;

bugün ifade ettiği şeyleri değil...

Hamiyet sahibi olmak...

Sevdiğini hasretle beklemek...

Hürmet etmek önemliydi...

Elbette en önemlisi de hürri- yetti!

Kötüden ibret alınır...

Davete icabet edilir...

Letafete önem verilirdi.

Mağfiret önemliydi o günlerde;

ille de marifet değil!

Mefharet, meserret sağlar...

Meveddet li, meziyetli, mu- habbet li, mürüvvetli dostluklar kurulurdu.

Nebalet, nezafet, nezaket;

hepsi birer nimetti!

Yine refahet içinde değildi in- sanlar; ancak rasanete rağbet eder- lerdi.

Rimayet herkese nasip olmasa da rükunet önemliydi.

Saadet, safiyetten gelirdi; se- dacet de sahabet ve sıyanet ge- tirirdi.

Sohbet, selvet sağlar; şeta- retten şikayet olmazdı.

Şöhret ve zinet olsa da olurdu,

olmasa da ama... Taravet ve ve- cahet tercih sebebiydi her zaman...

Yesaret için esaret göze alın- mazdı!

Asalet, azamet, haşmet; iz- zetle mümkündü sadece...

Necabet vazgeçilmezdi.

İnsanın şehvetlisi değil şeha- metlisi makbuldü.

Adalet için besaletle, cesa- retle gayret edilirdi.

Biliyorum; şimdi çoğunuz, “Ne-

reden çıktı bu yazı?” diyorsu- nuz...

Sözcüklerin de yarısından fazlasını anlamadınız.

Olsun; bugün Pazar, zamanınız var.

Girin internete; keşfedin bu söz- cüklerin anlamını; bir şey kaybet- mezsiniz!

Nereden çıktığına gelince:

Yediğim bir omuz darbesinden çıktı!

Biz Türkçeyi sadeleştirirken ne yazık ki sadece bu sözcükleri çöpe atmamışız dostlar...

Onlarla birlikte, içerdikleri insana dair bütün güzellikleri de yok etmi- şiz!

Bir süredir zaten insanların say- gısızlaştığının, duyarsızlaştığının, ka- balaştığının farkındaydım ama...

Dün çarşıda dolaşırken sol yanı- ma yediğim omuz darbesiyle anladım ki...

Letafet, zarafet, nezaket söz- cükleriyle birlikte bu davranış bi- çimleri de gitmiş...

Geriye kala kala...

Garabet, rezalet ve sefalet kalmış!

Beş ay önce yapılan 7 Haziran seçimlerinde, “Seni Başkan Yaptırmayacağız” diyerek Recep Tayyip Erdoğan karşıtlarının oylarını toplayan HDP’nin Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Kasım’da partisinin yaşadığı şoktan sonra, başkanlık sisteminin tartışılmasına karşı olmadıklarını söylemeye başladı... Sorum ken- disine:

İçinde bulunduğunuz durumu Timur Selçuk’un söyle- diği “Çevir kazı yanmasın çevir de çevir; çevir kazı yan- masın devir bu devir” şarkısıyla özetleyebilir miyiz?

GÜNÜN SORUSU

Yıllardır bir türlü ıslah edilemeyen, son bir yıldır da resmen fokur fokur kaynamaya başlayan Kurbağalıdere’nin zemininden çıka- rılan ve Marmara’nın açıklarına dökülen çamur TÜBİTAK’a göre

“tehlikesiz”miş... İsyanım, iyice siyasileşen bu kuruma:

Haklısınız; sizin yarattığınızın tehlikenin yanında, o ça- murun neden olacağı tehlikenin lafı mı edilir?

GÜNÜN İSYANI

Haklı eylemlerini komediye dönüştüren ‘ülkücüler’e...

Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası Hamiyet Ba- şatıcı’da... Sizin de Gül’e söyle- yecekleriniz ya da sorunuz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz...

“Abdullah Bey...

Mustafa Bey’in sorularını yanıtlamamaktaki ısrarınızı görünce, çocuklarınız adına üzülüyorum.

Çünkü siz göçüp gittiği- nizde birileri, bu soruları on- lara hatırlatıp üzecek... Belki de hiç hak etmedikleri halde sizin yüzünüzden aşağılanıp dışlanacaklar.

Babalık ciddi iştir Abdul- lah Bey...

Bu yükü çocuklarınızın üs- tüne bırakıp giderseniz emin olun öbür dünyada huzur bu- lamazsınız.”

156+172!

Geriye, kala kala...

Cuma akşamı Ulusal Kanal’da Kral Çıplak’ı canlı olarak sunarken dışarıdan sesler gelmeye başladı.

Birileri tekbir getiriyor, slogan atı- yordu.

Ancak söyledikleri anlaşılmıyor- du.

Program, 24.00’a doğru bitti.

Aşağıya inip İstiklal Cadde- si’ne çıktığımda, seslerini duyduğum protestocu grubun ülkücüler ve Al- peren Ocakları üyesi gençler ol- duğunu anladım.

Rus uçaklarının Suriye’nin ku- zeyindeki Türkmen köylerini bom- balamasını protesto ediyorlardı.

Ancak küçük bir yanlış yapı- yorlardı:

Rusya Konsolosluğu’na gi- deceklerine, bayrakları benzetip Hollanda Konsolosluğu’nun önünde toplanmışlardı.

Daha da kötüsü içlerinden ba- zıları yumurta fırlatıyordu.

Yani Türkmenlere bombayı Rusya atmış ama bizim ülkücülerin şaşkınlığı yüzünden İstanbul’da yumurtayı Hollandalılar yemişti.

Eylem yapmak ciddi iştir ülkücü

dostlar...

Sadece haklı ve cesur olmak yetmez; bilgi, kültür ve dikkat is- ter.

En önemlisi deneyim ister...

Siz; öyle sokağa çıkılması gere- ken zamanlarda bile evinizden dışarı çıkmadınız ki; böyle vahim hatalar yapmanız son derece doğal...

Sokakları unuttunuz çünkü...

Yöneticileriniz sizi sürekli baskı altında tutup “hak aramayı”

unutturdu!

Bakın şimdi herkes soydaşları- mıza yapılan saldırıyı bıraktı; sizin başrol oyuncusu olduğunuz kome- diyi konuşuyor.

Mutlu musunuz?

SEVGİM YAVUZ

AYDINLIK yazarı Sabahattin Ön- kibar’ın, katıldığı programda “Fet- hullah Gülen Terör Örgütü” ifadesini kullandığı gerekçesiyle Ulusal Kanal’a idari para cezası verilmesi için olur oy kullanan Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) üyeleri CHP’li Süleyman Demirkan ve MHP’li Esat Çıplak’a neden bu yönde oy kullan- dıklarını sorduk. Demirkan cevabın- da, oyunu belirleyen kriterin objektif olduğunu savunurken, Çıplak da Önkibar’a yönelik “Belge olduğunu söyleyip, delili göstermemesini cezaya sebebiyet olarak gördüm” ifa- desini kullandı.

RTÜK’ün Ulusal Kanal’a kestiği 13 bin 601 liralık ce- zaya CHP, MHP ve HDP’li 5 üyenin olumlu oy vermesine karşı AKP’li 4 üye de ret oyu kullanmış, karar oy çoğunluğuyla kabul edilmişti.

Cezaya olumlu oy veren CHP’li üye Süleyman Demirkan “Hatır gönül

için oy kullanmıyorum. Kriterler ob- jektiftir” diye konuştu.

Demirkan, şunları söyledi: “Ana- yasa geçerliyse hukuka göre karar verilir. Yayın kuruluşu adına bak- maksızın objektif bir değerlendirme yapıyorum. Hatır gö- nül için oy kullanmıyorum. Kriterler objektif yani hukuka göre karar verilir. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yayın ilkeleri var ve ona göre

karar veriyoruz. Yaklaşımım herhangi bir şekilde hukuk dışı veya önyargı ile değil. Bizim kararımız, görüş be- lirtmedir. Nihai kararı YSK veriyor.

Mahkeme kararı olmaksızın, yasalar geçerlidir.”

‘MGK KARARLARI HÜKÜMETİ BAĞLAR’

“Fethullah Gülen Terör Örgütü”

ifadesinin, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarında geçtiğini ha-

tırlattığımız RTÜK’ün MHP’li üyesi Esat Çıplak ise şöyle konuştu: “Belge olduğunu söyleyip, delili gösterme- mesini cezaya sebebiyet olarak gör- düm. MGK kararları tavsiye niteli- ğindedir ve bu hükümete tavsiyedir.

Bununla ilgili kanunun ve hukukun işletilmesi konusunda da mahkemeler yetkilidir.”

’A CEZA VEREN CHP’Lİ RTÜK ÜYESİ:

‘Böyle bir yetkileri yok’

ULUSAL Kanal Genel Müdürü Turan Özlü, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söylemişti: Ceza gerekçesinde tarafsızlık ilkesi gözardı edildi. “Fethullah Gülen Terör Örgütü”, MGK kararlarına girmiş. RTÜK, devletin resmi kayıtlarına girmiş ve “1 nu- maralı tehdit” olarak kabul ettiği bir terör örgütüne karşı, “tarafsızlık” diyor. RTÜK’ün böyle bir karar alma yetkisi yok. RTÜK, devlet örgütü değil mi? Bu cezalara karşı İdare Mahkemesi’ne başvuru yaptık. Kararın kesinlikle düzeltileceğine inanıyoruz.

‘Fethullahçı Terör Örgütü’ ifadesinden dolayı Ulusal Kanal’a ceza verilmesi yönünde oy kullanan CHP’li Demirkan kararının arkasında durdu, MHP’li Çıplak anayasayı öne sürdü

ERMENİ soykırımıyalanınakarşı“Pe- rinçek-İsviçreDavası”ylaTürkiye’ninAv- rupaİnsanHaklarıMahkemesi’nde(AİHM) kazandığı zaferi Fransız tarihçi Maxime GauinAydınlık’adeğerlendirdi.Gauin,ka- rarın dış politika açısından Türkiye’nin konumunu güçlendireceğini belirtti. Bu kararlaAİHM’insürekliolarakbenimsediği hukuk felsefesini yeniden teyit etmiş ol- duğunudavurgulayanMaximeGauinşun- ları söyledi: “Bu kararın Türkiye’nin ko- numunugüçlendireceğirahatçavarsayı-

labilir. Türkiye, resmi olarak 2005’ten beri,fiilenise1978Ecevithükümetinden bu yana, tarihçilerden oluşturulmuş bir komisyonkurulmasınısavunuyor.Ermeni tarafının bu teklife vereceği yanıtla ilgili hayallerekapılamayız.ÇünküErmenistan Cumhuriyeti arşivleri ya da Watertown- Boston’dakiErmeniDevrimciFederasyonu -Taşnaksütyun- arşivleri bağımsız araş- tırmacılara bile açık değil. Ancak; artık Batılı ülkelerde “tartışacak bir şey yok”

demek daha da zor hale geldi. Çünkü

AİHM ‘Ermeni soykırımı’ tartışmasının meşru olduğunu iki kere teyit etmiştir.

Bununla beraber, bilimsel çalışmaların yaygınlaştırılmasınısessizcevesabırlıbir şekildesağlamakyalnızcaTürkhükümetinin değil,aynızamandaTürktoplumununve yurtdışındakiTürklerinsorumluluğundadır.

Osmanlı’nınsondöneminiçalışansaygın tarihçilerin görüşlerini Holokost inkarcı- larının anti-semitik yalanlarıyla kıyasla- yanlar hakkında Batı Avrupa’da hakaret davalarıaçmazamanıdagelmiştir.”

Fransız tarihçi: AİHM zaferi Türkiye’yi güçlendirdi

Maxime Gauin

İsrail malları raflardan kalktı

ALMANYA’nın başkenti Berlin’deki “KaDeWe” mağaza- sının, İsrail işgali altındaki bölge- lerde imal edilen ürünleri, yanlış etiketlendiği gerekçesiyle raflar- dan kaldırdığı öne sürüldü.

Alman Der Spiegel dergisinin internet sayfasında yer alan ha- bere göre, Avrupa Birliği’nin ka- rarı doğrultusunda İsrail tarafından işgal edilen bölge- lerde üretilen malların “İsrail ürünü” olarak satılamayacağı gerekçesiyle Berlin’deki “Ka- DeWe” mağazası, yanlış etiketle- nen ürünleri raflardan indirdi.

KaDeWe’nin sözcüsü Petra Fladenhofer, söz konusu malları, satışa sunulan ürünler arasından çıkardıklarını ifade ederek, bu malların yeniden etiketlendikten sonra tekrar raflarda yer alaca-

ğını kaydetti. Haberde, Al- manya’daki birçok mağazada kozmetik veya şarap gibi bazı ürünlerin İsrail’in işgal ettiği böl- gelerde üretilmesine rağmen,

“İsrail ürünü” olarak etiketlen- diği vurgulandı.

AB Komisyonu’nun duyur- duğu uygulamanın Alman pera- kende sektöründe karışıklığa yol açtığı ifade edildi.

Golan Tepeleri ile Doğu Kudüs dahil, Batı Şeria’nın ulus- lararası hukuka göre İsrail top- raklarının parçası olmaması nedeniyle bu bölgelerde üretilen ürünlerin “İsrail ürünleri” olarak etiketlenmesinin yanlış ve yanıl- tıcı olduğu ifade edilmiş, bunun yerine malların üretildiği bölge ismi ve “İsrail yerleşim bölgesi”

şeklinde etiketlenmesi istenmişti.

Gözaltındaki

Filistinli kadınların sayısı 40’a yükseldi

İSRAİL hapishanelerinde göz- altındaki Filistinli kadınların sayı- sının, 9’u reşit olmamak üzere 40’a yükseldiği bildirildi.

Filistin Esirler Heyeti Başkanı İsa Karaki tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrailli yetkililerin 3 Filistinli kadın hakkında 3 aylık

“idari tutuklama” kararı çıkarması üzere İsrail hapishanelerinde göz- altında bulunan Filistinli kadınların sayısının, 9’u reşit olmamak üzere 40’a çıktığı belirtildi. Kadınlar için Eş-Şaron hapishanesinde yer kal- madığı ifade edilen açıklamada, 3 Filistinli kadının Askalan’daki ha- pishaneye nakledildiği kaydedildi.

Açıklamada, “İsrail askerlerin attığı gerçek mermilerin vücutlarının çe- şitli yerlerine isabet etmesi sonu-

cunda yaralanan 6 Filistinli kadının hala gözaltında olduğuna” dikkat çekildi. Filistin Esirler Heyeti Baş- kanı İsa Karaki’nin 14 Kasım’da yaptığı yazılı açıklamada, Filistin halkının eylemleri sırasında göz- altına alınanlarla birlikte hapisha- nelerde bulunan Filistinli kadın sayısının 37 ve bazılarının hasta olduğu belirtilmişti.

İsrail’in “idari tutukluluk” adını verdiği uygulamayla, İsrail istih- baratının, gizli güvenlik bilgilerine dayanarak, Filistinliler 1 ila 6 ay arasında alıkonabiliyor. Tutuklunun

“İsrail güvenliği için tehlike teşkil ettiğine” karar verilmesi halinde ise askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süre- sini 5 yıla kadar uzatabiliyor.

BTK: Dink bilgilerini gizlemedik

BİLGİ Teknolojileri ve İleti- şim Kurumu (BTK), Hrant Dink davasına ilişkin bilgilerin adli makamlardan gizlendiği ha- berlerinin gerçek dışı oldu- ğunu bildirdi. BTK’dan yapılan yazılı açıklamada, isim verme- den dün Milliyet’te yayımla- nan “Dink

davasında TİB inadı” baş- lıklı haber üzerine açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edilerek, haberdeki 2014’ten sonra Telekomüni- kasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından Hrant Dink dava-

sına ilişkin bilgilerin adli ma- kamlardan gizlendiği iddiası- nın, amacı anlaşılamayan, uydurma ve gerçek dışı ol- duğu belirtildi.

Açıklamada, 2014’ün hemen başında gerçekleşen ve haberde bahsi geçen görev değişiminden bugüne kadar TİB’e gelen gerek Dink dava- sıyla ilgili taleplerin, gerekse diğer yargı makamlarından gelen tüm taleplerin, Başkan- lık kayıtları doğrultusunda ve mevzuat çerçevesinde karşı- landığı da kaydedildi.

Süleyman Demirkan

Esat Çplak

(4)

4

ANKARA İmsak05:04Güneş06:34Öğle 11:42 İkindi 14:13 Akşam16:37 Yatsı 18:00 İSTANBUL İmsak05:21Güneş06:52Öğle 11:57 İkindi 14:25 Akşam16:50Yatsı 18:14 İZMİR İmsak05:26Güneş06:53Öğle 12:04İkindi 14:39 Akşam17:04 Yatsı 18:24 Ankara: 18/3

d

İstanbul: 21/16

d

İzmir: 20/16

i

Antalya: 21/13

i

Adana: 26/9

a

Diyarbakır: 16/-1

b

Erzurum: 9/-3

a

Sivas: 13/0

b

Tunceli: 16/-1

b

Trabzon: 22/14

b

Zonguldak: 20/12

a

Bursa: 22/8

b

Konya: 19/4

b

T OPLUM

T OPLUM

HAZIRLAYAN: ÖZGE ÖZTÜRK halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Güneşin kütlesi nasıl hesaplanır

Şule PERİNÇEK

suleperincek@aydinlikgazete.com

RÜZGÂR GÜLÜ

“Sınıf: 2+2=4 Ev ödevi: 2+6+4=12

Sınav: Kemal’in 4 elması var. Bunlardan bir tanesini arkadaşına veriyor. Güneşin kütlesini hesapla.”

...

Genç bir arkadaşımız yazmış sosyal medyada bunu. Genellikle Türkçe’yi katlederek, taklalar attırarak yapılan şu Gezi mizahından çok hoşlandığım söylenemez. Dili hırpalıyorlar. Çünkü o mizah dili bir süre sonra günlük konuşmaya giriyor ve yerleşiyor. Kargacık burgacık garip bir dil oluşmaya başladı... Kurallarını hiçe sayan, mizah yapacağım diye sözcüklerle oynaşan...Türkçe’deki çift anlamlı, ses benzerli sözcüklerle göndermeler yapan yazarlarımız da var. O da bir tarz.

Şunu da demiyorum elbette, gençler de alsın ellerine kitabı, Tolstoy çevirisi gibi konuşsunlar. Heyecan, delikanlılık, kıpırtı, o gençlikten gelen fokurtu, geleceğe ilişkin ütopyaları, dizginsiz yaratıcılıkları yansıyacak konuşmalarına... Ama bozmadan. Türkçe öylesine ifade renkli ve öylesine zengin bir dil ki... Yaratıcılığın önünü açmak, dili ustaca kullanabilmek için “bilmek” gerekir. Öyle bir araştırma var mı acaba, yeni gençler kaç sözcük kullanıyor günlük konuşmalarında. Görsel basın iyice kısırlaştırdı zaten.

Bir şey daha söyleyeceğim, söz sonra döneceğim asıl konuya.

Sözcük sayısı olarak en zengin dilin İngilizce olduğu söylenir. Şimdi ben dilci değilim. Ama sözlüklerinde sömürgelerinde konuşulan İngilizce sözcükleri de aldıklarını biliyorum. Sayısal olarak öyle artırı- yorlarmış... Bizde, hele Anadolu’da gezerken bazen öyle güzel söz- cüklerle karşılaşıyorum ki, bizim sözlüklerde hiç rastlamadığım. Bazen not ediyorum, alıp kullanıyorum. Tam da oraya oturuyor. Yerel ha- zırlanmış bazı derlemeler oluyor. Nasıl rengarenk bir bilseniz...

Neyse, dönelim başa.

Yazının başında genç arkadaşımızın sosyal medyadaki sözlerini aktarırken niyetim eğitim ve öğretim sistemine ilişkin yazmaktı.

Birden Gezi mizahından girdik, derken çıkamadık.

Aslında bir “zeka ve incelik” barındıranlar da var. Bu da onlardan biri.

Öğretim ve sınav sistemini pek güzel eleştiriyor.

Doğru mu doğru.

Okulda verdikleri bilgi ayrı, dersane ve evdeki ayrı, sınavdaki ayrı.

Ne ölçüyorlar?

Belli değil.

Bazen isim ölçüyorlar, örneğin. Amcasının adını taşıyan yeğen Fethullah Gülen bir biçimde dereceye girebiliyor. Sonra devran dönüyor. Derece elden alınıyor.

Zaten durmadan sınav sistemini değiştiriyorlar. Bazen dua ediyorum,

“sen çocuklarımızı koru, eğitim bakanı bu hükümette değişmesin...”

Birazı şaka, ama çoğu doğru!

Zor mu çözmek?

Yooo...

Eğitim ve öğretimin amacını doğru saptarsanız, sizi doğru çözümü önereceklere de, doğru çözüme de götürür.

Bu kadar basit.

AYIPLI MUHALEFET

Belli televizyon kanallarına ceza geldi. Eleştiriler art arda.

Eleştirecekseniz “neden geciktiniz, zamanında kesmediniz cezalarını”

diye yapmak gerekir!

“Ulusal Kanal ödemeyi bir ay aksatsa ertesi gün ‘keseriz haa!’

diye yıllarca onların kapısına dayanıyordunuz ama” demeniz gerekir.

Nesnel olmak istiyorsanız, hakkı yenenden yana olmak istiyorsanız...

(Ben de çok iyi niyetliyim değil mi...) Şu 15 yılı nasıl boğuşarak geçirdik.

Neredeydiniz?

Bol kepçe birilerine dağıtılırken, bizi engellemek için ellerinden geleni yaptılar.

Ses yok.

Hatta yüzümüze söylemedilerse, arkamızdan “Ama onlar da...”

demişlerdir.

Hatta ne olur olmaz diye ekranlara bile çıkmaktan kaçındıkları günleri hatırlıyorum.

Şurama kadar doluyum.

Bırakın yavaş yavaş boşalsın.

Sonuna kadar yolu var.

BAK SEN ŞU IRKÇILARA!

Üç ay bütün Fransa’da olağanüstü hal ilan edildi. Sokağa çıkmayın deniyor. Bütün silahlı ve güvenlik güçleriyle terörün üzerine yürüyor.

Sosyal yaşamı altüst etme pahasına elinden gelen önlemleri yaşama geçiriyor. Okulları tatil ediyor. Her yerde Fransız bayrağı. En büyüğü maçta. Milli marş dillerde. Sosyal medya ayakta, hesaplar bayraklarla donatılmış...

Bak sen şu ırkçılara!

Bak sen şu insan haklarını çiğneyenlere!

Bak sen şu militaristlere!

Bak sen şu teröristlerle “barış” yapmayanlara!

...

Yok, onlar Fransız!

...

Onların canı can.

...

Efendileri, efendi.

SAÇLARI KIPKIRMIZI

Mevsim değişimlerinde insanın saçları daha çok dökülür. Ne zamandır da vakit yok. Bir ara boşluk olunca berbere gittim saçımı kestireceğim biraz.

Azdı, çoktu... klasik muhabbet.

“Ooo” diyor berber, “genç kızların saçını bir görseniz... hiçbirinin başında saç kalmadı...”

-Evet, erkenden yirmili yaşlarında boyamaya başlıyorlar. Onu sü- rüyorlar, bunu sürüyorlar... dökülüyordur elbette...

-Ne yirmili yaşları... Geçen gün 13 yaşında kızını getirdi bir anne.

Kızın saçları, işte şu koltuğun rengi gibi kıpkırmızı... Saçını kızıla boyamak istemiş, annesi izin vermemiş. O da artık nereden duyduysa toz meyve suyu içecekleri var ya, kaynar suyun içine atmış. Sokmuş kafasını tencereye. Böyle kıpkırmızı çıkmış. İnanın neler kullandım rengini açamadım. En sonunda dökülmeye başladı. Biz de kestik...

Şimdi burada saçın ötesinde bir şey var. Saç dediğin, kökü bizde hesabı yeniden, azalsa da çıkar. O içecek tozunun markasını yazmı- yorum, o adla anılıyor bütün tozlar. O boyalı içecekleri, yiyecekleri çocuklar tüketiyor. İçimizde yarattığı tahribatı bir düşünsenize!

Okul laboratuvarında

PATLAMA

TUNCELİ’de özel bir okulun kim- ya laboratuvarında meydana gelen asit kaynaklı patlama sonucu 10 öğrencinin yaralandığı bildirildi. Alınan bilgiye göre, il merkezindeki Özel Munzur Fen Lisesi’nde 10’uncu sı- nıfların kimya laboratuvarındaki uy- gulaması sırasında bilinmeyen bir nedenle asit kaynaklı patlama mey-

dana geldi. Patlamada 10 öğrenci çeşitli yerlerinden yaralandı.

Yaralı öğrenciler, ambulanslarla Tunceli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Yaralı öğrencilerden 7’si taburcu oldu. Tunceli İl Milli Eğitim Müdürü Ali Eyyüpkoca, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Özel Munzur Fen Lisesi 10’uncu sınıf öğrencilerinin kimya

laboratuvarında yapılan deney ça- lışması sırasında henüz bilinmeyen bir nedenle patlama meydana gel- diğini belirtti.

Patlama sonucunda sınıftaki 10 öğrencinin, çeşitli yerlerinden küçük kesiklerle hafif şekilde yaralandığını ve tedbir amaçlı olarak tüm öğren- cilerin acil servise nakledildiğini an-

latan Eyyüpkoca, şunları kaydetti:

“Yaralı 7 öğrenci ayakta tedavi alarak taburcu edilmiş, hastanede kalan 3 öğrenciden biri dış kulak kanaması nedeniyle tedbir amaçlı olarak müşahede altında tutulacak, diğer iki öğrencinin yüzündeki ke- siklere plastik cerrahi müdahalede bulunulacaktır.”

Öğretmenler

gelecekten umutsuz!

TÜRK Eğitim-Sen’den yapılan ya- zılı açıklamada, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 21 bin 313 kişinin katılımıyla anket çalışması yapıldığı ifade edildi. Ankete katılanların yüzde 75.4’ünün öğretmen, yüzde 12.7’sinin müdür yardımcısı, yüzde 11.1’inin müdür, yüzde 0.8’inin de müdür baş- yardımcısı olduğu vurgulandı.

Öğretmenlerin yüzde 15.3’ü aylık gelirini 2 bin 220-2 bin 500 lira, yüzde 50.9’u 2 bin 501-3 bin lira, yüzde 22.6’sı 3 bin 1-3 bin 500 lira, yüzde 11.2’si de 3 bin 501 lira ve üzeri olarak açıkladı.

KREDİ KARTI KULLANANLAR ÇOĞUNLUKTA

Katılımcıların yüzde 79.3’ü son 5 yıl içinde bankadan kredi çektiğini aktarırken, bunların yüzde 53.6’sı bi- reysel, yüzde 32.3’ü konut, yüzde 8.9’u taşıt, yüzde 0.8’i eğitim kredisi kullandığını kaydetti. Bu soruya “di- ğer” yanıtını verenlerin oranı ise

yüzde 4.4 oldu. “Kredi kartı kullanıyor musunuz? sorusuna katılımcıların yüzde 16.4’ü “ara ara”, yüzde 77.6’sı

“her zaman”, yüzde 6’sı “kullanmı- yorum” cevabını verdi. Ankete katı- lanların yüzde 59’u kredi kartı bor- cunu düzenli olarak ve borcun ta- mamını ödeyebildiğini, yüzde 41’i ise ödeyemediğini belirtti. Ankete katı- lanların yüzde 86.6’sı son bir yıl içinde alım gücünde azalma olduğunu, yüzde 13.4’ü ise azalma olmadığını ifade etti.

“En büyük lüksünüz nedir?” so- rusuna katılımcıların yüzde 28.4’ü

“tatile gitmek veya seyahat etmek”, yüzde 27’si “dışarıda yemek yemek”, yüzde 18.9’u “alışveriş yapmak”, yüz- de 5.4’ü “hobilerimle uğraşmak”, yüzde 2.7’si “sinemaya, tiyatroya,

konsere gitmek”, yüzde 2’si “spor salonuna gitmek” yanıtını verirken, yüzde 15.6’sı “diğer” seçeneğini işa- retledi. “Borçlarınızı kapatmak için çektiğiniz kredi karşılığı kendi evinizi ya da ailenizin evini ipotek gösterdiniz mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 25.7’si “evet”, yüzde 74.3’ü “hayır”

cevabı verdi.

YÜZDE 69.9’ U SÖZLÜ ŞİDDET

“Ne sıklıkla kitap okudukları” yö- nündeki soruya ankete katılanların yüzde 27.6’sı “ayda bir”, yüzde 17’si

“haftada bir”, yüzde 10.3’ü “iki haf- tada bir”, yüzde 9.7’si “yılda bir”, yüzde 8.6’sı “iki ayda bir”, yüzde 7.4’ü “üç ayda bir”, yüzde 6.8’i “altı ayda bir”, yüzde 2.4’ü “dört ayda bir” yanıtını verirken, yüzde 10.2’si

hiç kitap okumadığını belirtti.

Katılımcıların yüzde 41.4’ü öğrenci veya veli şiddetine, bunlardan yüzde 69.9’u ise sözlü, yüzde 19.2’si psiko- lojik, yüzde 10.6’sı fiziksel, yüzde 0.3’ü de cinsel şiddete maruz kaldığını aktardı. Şiddete maruz kaldığını be- lirten öğretmenlerin yüzde 95.9’u darp ya da psikolojik durum raporu almadığını açıkladı.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eği- tim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da ankete ilişkin değerlendirmesinde öğretmenlerin geçim derdinde oldu- ğunu belirterek, “Kredi kartına ba- ğımlı hale gelen öğretmenler olduğu düşünüldüğünde, bizler nasıl eğitimin itici gücü, olmazsa olmazı öğretmen- lerimizi mutlu ve huzurlu kılacağız?”

diye konuştu.

Türk Eğitim-Sen öğretmenlerin sosyoekonomik durumlarını, mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi. Ankete göre öğretmenlerin yüzde 41.4’ü öğrenci veya veli şiddetine maruz kalıyor

Hükümlüler Erzincan caddelerini temizledi

ERZİNCAN Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki 20 hükümlü, gö- nüllü olarak şehir merkezini te- mizledi. Erzincan Cumhuriyet Baş- savcılığının, Erzincan Belediyesi Te- mizlik İşleri Müdürlüğü koordinas- yonunda yürüttüğü proje kapsa- mında, topluma uyumu sağlanması hedeflenen hükümlüler, Cumhu- riyet Meydanı ve 13 Şubat Cad- desi’nde sabah saatlerinde süpür- gelerle temizlik yaptı. Erzincan Be-

lediyesi Temizlik İşleri Müdürü Ba- hattin Kalkan, gazetecilere yaptığı açıklamada, cumhuriyet savcılığın- dan gelen teklif üzerine hüküm- lülerle ortak çalışma yaptıklarını belirterek, “Açık cezaevindeki mah- kumların topluma entegrasyonu açısından faydalı bir çalışmaydı.

Onlar için de farklı bir uygulama oldu. Topluma kazandırılma açı- sından da inşallah faydalı neticeler verir” dedi.

STANBUL Deniz Otobüsleri (DO), olumsuz hava koullar

sebebiyle dün baz hzl feribot ve d hat deniz otobüsü seferlerini iptal etti. Öte yandan Tekirdal balkçlar, gece saatlerinde balayan ve etkisini artrarak devam ettiren lodos nedeniyle denize açlamad.

Meteoroloji verilerine göre, lodosun gece saatlerinde kentte etkisini daha da artracan, bu

durumun kendilerini olumsuz etkilediini belirten balkç dris

eremet unlar söyledi:

“Bu akam da çkamayacaz denize maalesef. Çalmamz gereken zamanlarda bu tür havalar bizi çok etkiliyor. Bu durumun fiyatlara da etkisi olacak. imdi hava estii için 10 liralk balk, 20 lira olacak.

Bu durumda da vatanda istedii gibi balk yiyemeyecek.”

Lodos Marmara’yı etkisi altına aldı

10 ÖĞRENCİ

YARALI

(5)

5

E KONOMİ E KONOMİ

dolar

2.8263

 avro 3.0163  cumhuriyet alt›nı BİST - 100

80.789

faiz

10.26 662 TL

b. petrol

$ 44.54 

 



GAYRİMENKUL ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), oluşturduğu GYODER Akademi bünyesinde, Bilgi Eğitim ile işbirliğine gitti.

Buna göre, ‘Turizm Yatırımları, Yeni Jenerasyon Oteller ve Otel Açılış Öncesi Süreç Yönetimi’

sertifika programı 21 Kasım’da İstanbul Bilgi Üni- versitesi santralistanbul Kampüsü’nde başladı.

Dört hafta sürecek eğitime turizm profesyonelleri, proje geliştirme alanında çalışan profesyonellerinin

yanı sıra mimar ve iç mimarlar, otel yatırım sürecinde veya açılma aşamasında olan otel yatı- rımcıları, otel çalışanları, öğrenciler ve bu alana ilgi duyan herkes katılabilecek.

Sertifika programına; Servotel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan, Yönetim Kurulu Başkan Yar- dımcısı Ayla Heyfegil, Turizm Operasyonlarından Sorumlu Direktörü Sedat Nemli, Yönetim Kurulu Üyesi ve GYODER Turizm Yatırımları Komitesi

Başkanı Melda Bayraktaroğlu, Kıdemli Danışman Yiğit Şatıroğlu, Kıdemli Danışman Nihan Karaha- noğlu’nun yanında, DTM Hospitality Consulting Kurucu Ortağı Defne Gezen, RK Danışmanlık Kurucu Ortağı Rengin Karahan, İktisat Doktoru Nilsun Tümer, Alice BBDO Stratejik Planlama Direktörü Onur Erdoğan, Yurttutan Gürel Yörükel Kurucu Ortağı Sibel Yurttutan da eğitmen olarak katılacak.

TEKNOLOJİ perakendeciliği sektö- rüne faaliyet gösteren TeknoSA, Ro- amler Türkiye’nin Marketing Türkiye için gençler üzerinde yaptığı araştır- mada “Türkiye’nin en cool teknoloji marketi” seçildi.

Roamler Türkiye tarafından yapılan ve markaların tüketicilerin gözünde ‘Ne kadar havalı’ olduğuna dikkat çeken araştırmaya 18-24 yaş arası 949 tü- ketici katıldı. Katılımcıların yüzde 91’i kendi kredi kartına sahip ve satın alma kararlarında ailelerinden bağımsız ha- reket edebiliyor.

‘En havalı’ markaların belirlendiği araştırmada ‘havalı’ olmanın kriterleri-

nin sosyal çevre, arkadaş grupları ve tanınmış isimler olduğu görülürken, gençler tarafından ‘havalı’ olarak algı- lanan markaların aynı zamanda ‘sadık kalınan marka’ oldukları da ortaya kondu.

Konuya ilişkin bir açıklama yapan TeknoSA Pazarlama Direktörü Ayşegül Bahçıvanoğlu, “Gençler, bizim sektö- rümüzün ilham kaynağı ve onlarla bu- luşma fırsatlarını her platformda değerlendirmeye özen gösteriyoruz.

Bizi ‘Türkiye’nin en cool teknoloji mar- keti’ seçmeleri, hem mutluluk veriyor hem de bundan sonra yapacaklarımıza ışık tutuyor” şeklinde konuştu.

EKONOMİ SERVİSİ

TÜRK iş dünyası temsilcileri ile yargı dünyası temsilcileri Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’nda bu- luştu. TOBB Başkanı M. Rifat Hi- sarcıklıoğlu, TÜSİAD Yönetim Ku- rulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Mustafa Çık- rıkçıoğlu ve Türkiye İşverenler Sen- dikası Konfederasyonu (TİSK) Yö- netim Kurulu Üyesi Nevzat Se- yok’un yer aldığı sempozyumda, Adalet Bakanı Kenan İpek ile Yar- gıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de birer konuşma yaptı.

HUKUK EŞİTTİR GÜVEN Sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada Türk özel sektörü olarak en büyük arzularının hukukun en iyi şekilde işlemesi olduğunu belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “İyi

işleyen bir hukuk sistemi olursa, toplumda güven duygusu da artar.

Kişilere ve kurumlara güven varsa, ekonomi daha iyi ve adil işler. Gü- venin olmadığı bir ülkedeyse, ne yaparsanız yapın, büyüme de istikrar da kalıcı olmuyor” dedi.

Hukukun güven demek oldu- ğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, gü- ven olursa, reel sektörün daha kolay risk alıp yatırım ve üretim yapacağını belirtti.

ÖNGÖRÜLEBİLİR HUKUK TÜSİAD Başkanı Cansen Ba- şaran Symes da, “Türkiye, yargı ve hukuk sistemi alanındaki reform adımlarını süratle hayata geçirerek, tüm olumsuz küresel ekonomik koşullara rağmen, içinde bulunduğu ülkeler grubundan pozitif ayrışa- bilir’’ ifadelerini kullandı.

Hukukun istikrarlı ve öngörü- lebilir olmasının yatırım ortamı için olmazsa olmaz ön koşul olduğunu vurgulayan Başaran Symes, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin, bir ayağı yargı bağımsızlığını ve taraf-

sızlığını sağlayacak, diğer ayağı ise yargıda etkinliği ve sürati artıracak kapsamlı bir reforma ihtiyacı vardır.

Hepimizin bildiği gibi bir ülkenin ekonomik gelişmesi, siyasi ve eko- nomik istikrar ile demokratik bir hukuk devleti olmaksızın sağ- lanamaz.’’

BİR SUÇTAN 7 DAVA MÜSİAD Başkanı Nail Olpak ise, bir ihracat işleminde soruşturma olduğu zaman tam 7 dava ile karşı karşıya kalınabildiğini kaydetti. Ko- nuya açıklık getiren Olpak, şunları söyledi: “Vergi kaçakçılığı isnadıyla 2 dava; birisi mali, diğeri hapis. İh- racat kaçakçılığından 2 dava; yine mali ve hapis. 2 dava da evrakta sahtekarlıktan, resmi ve özel evrakta.

Bir de kambiyo davası, etti 7 dava.

1 koyundan 2 post çıkmazken, 1 suç isnadından 7 dava çıkarsa hem yargıya, hem bize yazık. Bu yoğunlukta yeterli ayırım yapılama- dan, birçok soruşturma mahkemeye intikal ediyor. Ya bilirkişiye havale, ya da zamana.”

Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’nda konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ‘Güvenin olmadığı bir ülkede, ne yaparsanız yapın, büyüme de istikrar da kalıcı olmuyor’ dedi

Gayrimenkulcülerden turizm eğitimi

HAZIRLAYAN: RECEP ERÇİN halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Ali Koç, hangi

kapitalizmi eleştirdi?

G

20 Zirvesi’nin en önemli yararı şüphesiz önemli bir kapitalist (burjuva) olan Ali Koç’un kapi- talizm ile ilgili düşüncelerini öğrenmemiz oldu.

Ne dedi Koç; “Eşitsizliğin ortadan kalkması için, kapitalizmin ortadan kaldırılması gerekir. Ben, en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indiril- mesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek sorun, kapitalizmdir.”

Kapitalizmin üretim araçlarının mül- kiyetine sermayedarın (kapitalist) sahip olduğu, işletmelerin üretim faaliyeti so- nucu elde ettikleri kârın (nemanın) ta- mamını patronun (anamalcı) aldığı bir üretim biçimi olduğunu çoğumuz biliyoruz.

Kapitalizmin temel çelişkisi de emek (işçi) ile kapitalist (burjuvazi) arasındaki çelişkidir. Bu çelişki sınıf mücadelesine sebep olur. Çünkü işçinin gerçekleştirdiği üretim sosyal nitelik taşır. Oysa mülkiyet özeldir. İşte bu iki nitelik arasındaki çelişki sınıf mücadelesinin temelini oluş- turur.

KOÇ’UN İTİRAFLARI

Ali Koç, işte bu çelişkiyi yaratan ve dolayısıyla eşitsizliğe sebep olan sistemin kapitalizm olduğunu söylemiş oluyor.

Ve bir anlamda da şu itiraflarda bulunmuş oluyor.

*Biz kapitalistler olarak bu eşitsizliğin ve adaletsizliğin sebebiyiz. Kapitalizm bize üretim araçlarının mülkiyetini edinme hakkı verdi. Ama biz bu hakkı iyi kulla- namıyoruz.

*İşçi ile patron arasındaki sınıfsal mü- cadelede eşitsiz bir durum vardır. Buna neden olan esas tarafın da biz olduğu- muzu kabul ediyoruz.

*Üretim araçlarının mülkiyetinin özel olmasında sorun var.

Bu durumda sorunu kapitalizm, çö- zümü de kapitalizmin kaldırılması olarak ortaya koyarsanız, kapitalist (burjuvazi) olarak bu sistemden siz de memnun değilsiniz ve mülkiyet hakkınızı paylaş- maya hazırsınız, demektir.

Bizce, Ali Koç, bunu kastetmedi.

Tekelci kapitalizme eleştiri getirdi.

Çünkü tekelci kapitalizm kapita- listlerin rekabeti sonucu doğdu ve vahşiliğini tekelciliğinden alıyor.

Dünyada çoğu kapitalist bu tekelci kapitalistlerle mücadele edemiyor veya onun koyduğu kurallara uy- mak zorunda kalıyor.

LİBERALLERİN ELEŞTİRİSİ Koç’un bu çıkışına liberallerden eleştiri geldi. Şöyle diyorlar:

Üretim araçları üzerinde mülkiyet or- tadan kaldırılamaz. Çünkü “üretim araç- ları mülkiyeti”nin olmadığı bir iktisadi sistem yoktur. Bu nedenle kapitalizm

“doğal ekonomik sistemdir”. Yani bütün ekonomik sistemler kapitalisttir.

Siz sadece kapitalizmi sınıflandırabi- lirsiniz.

1-Mülkiyet devlete ait ise devlet ka- pitalizmi vardır.

2-Mülkiyet özel ise serbest-pazar ka- pitalizmi söz konusudur.

KAPİTALİZM ÖZGÜRLÜK SAĞLARMIŞ!

Liberaller daha da ileri giderek Koç’u kapitalizmle uğraşmamaya davet edi- yorlar.

Neden “adalet mülkün temelidir”

denmiştir? “Devletin veya düzenin esası adalettir.” sözünü Hz. Ömer boşuna söylememiştir. (Bizde mülk kamu düzeni yerine mülk olarak kullanılmaktadır.)

İşte kamu düzenin temelini “adalet”

sağlıyorsa “mülkiyet” de hürriyetin te- melidir. Kim üretim aracına sahipse o, o kadar özgürlük güvencesindedir. Ter- cüme edersek! burjuvazi özgürdür. İşçi köledir.

ROMANTİK SAVUNUCULAR Romantik liberaller kapitalizmdeki bu üretim araçlarının mülkiyet biçimi nedeniyle eşitsizlik ve adaletsizlik doğal sonuçtur, diyerek kapitalizmi savunurken eşitsizliğin vicdan ve demokrasi ile dü- zeleceğini iddia ediyorlar.

Hatta şunu söylüyorlar. Kapitalizmde burjuvazi kaliteyi sağlayan ve bununla da toplumu ileriye taşıyanlardır. Bu açıdan bakarsak toplumların gelişiminde burjuvazi olmadan olmaz.

PATRONLARA GÜVENELİM Mİ?

Eğer Türkiye’nin en önemli kapitalist işletmelerinin ortaklarından biri olan ve iyi yetişmiş bir patron olarak Koç kapi- talizmden şikâyet eder duruma gelmişse, atacağımız adımların başında patronlara artık güvenmek ve sosyal adaletin tesisinde onların vicdanlı davranacağını beklemek olacak! Ve tartışmaya başlayalım. Kapi- talizm ortadan kalksın... Peki, yerine ne gelsin? Ehlileştirilmiş kapitalizm mi? Sos- yalizm mi? Devlet kapitalizmi mi? Ne?...

Mustafa

PAMUKOĞLU

pamukoglu@aydinlikgazete.com

RAKAMLARIN GÖR DEDİĞİ

Sayı : 2015/2 Tereke

Satış Konu : İFLASA İLİŞKİN İLAN

Müflisin Adı ve Adresi : Lütfi ÜÇÖZ - T.C. 62545356882 Boğazlıyan/YOZGAT

Yukarıda kimlik bilgileri yazılı müteveffa Lütfi ÜÇÖZ’ün Boğazlıyan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/6 Tereke sayılı

dosyasından 26/12/2014 tarihinde mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyesine iflasın aynı tarih itibariyle açılmasına karar verilmiştir.

İc.İf.K.nun 166.maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. 05/11/2015

BASIN: 185487 (www.bik.gov.tr)

T.C. BOĞAZLI YAN (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

2015/247 TLMT.

Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup:

Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci ar- tırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elek- tronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif ve- rilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 17/11/2015

(İİK m.114/1, 114/3) * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir.

1.İhale Tarihi : 22/12/2015 günü, saat 11:10 - 11:15 arası.

2.İhale Tarihi : 06/01/2016 günü, saat 11:10 - 11:15 arası.

İhale Yeri : Yeditepe Otopark Yediemin Deposu-Kızılyaka Köyü Köy İçi Mevkii, no:619 ULA/MUĞLA No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)

1 55.000.00 1 %18 35bb391 Plakalı, 2014 Model, FORD Marka, Yeni Transit

350L Van 155PS Tipli, Motor Hacmi 2198cm3, BB Van cinsi, kapalı kasa, beyaz renkli, genel durumu iyi, lastikler iyi, farlar sağlam, yedek lastik var, orijinal teyp, ruhsatı, anahtarı var.

13939 km.de

BASIN: 185636 (www.bik.gov.tr)

T.C. MUĞLA 2. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

‘Ülkede güven yoksa büyüme kalıcı olmaz’

Yaş sebze ve meyve ihracatı azalıyor

AYDINLIK / ANKARA TÜRKİYE Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ihracatının son dönemde azalış trendi içine girdiğini belirtti. Yetkin, geçen yıl Ocak-Eylül ayları arasında 1 milyar 504 milyon dolar olan Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ihracatının, bu yıl aynı dönemde 1 milyar 270 milyon dolara gerilediğini ifade etti.

FİYATLAR GERİLEDİ

Yaş meyve ve sebzede en büyük ihracat pazarının Rusya olduğuna dikkati çeken Yetkin, “Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ihracatı son dönemde azalış trendi içine girdi.

Geçen yıl ile bu yıl kıyaslandığında diğer pazarlara yaptığımız ihracat genelde düşerken Rusya pazarına yaptığımız ihracatta miktar olarak artış olmuştur. Ancak ihracatta ge- nelde yaşanan sıkıntı nedeniyle fi- yatlar düştüğünden 550 milyon dolarlık ihracat bedeli azalmış ve 445 milyon dolara inmiştir” de- ğerlendirmesinde bulundu.

RUSYA İADE EDİYOR!

Rusya’nın Türkiye’den ithal ettiği 4 ton nar ve 20 ton domatesi tehlikeli haşere bulunduğu gerek- çesiyle iade ettiğini belirten Yetkin, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Ekim ayında da benzer bir olay olmuş ve yaklaşık 40 ton nar benzer gerekçeyle Türkiye’ye iade edilmiştir. Son olarak üç gün önce Rusya, Türkiye’den ithal edilen 23.5 ton domatesin ve 23 ton greyfurdun tehlikeli haşere bulunduğu gerek- çesiyle ülkeye girişine izin verme- miştir. Geçen yıllarda bu tür olaylar daha çok ilaç kalıntılarından dolayı yaşanırdı. Bu konuda alınan önlemler etkili olmuş ve son yıllarda önemli bir iade olayı yaşanmamıştır. Bu tür haşereler nedeniyle iade edilen ürünlerin iç pazara sürüldüğü yö- nünde iddialar ise çok daha ciddidir ve mutlaka araştırılmalıdır.”

Migroslar da ‘paracık’ dağıtacak

MİGROS, alışverişin yeni icadı Hopi’nin avantajlarını gıda peraken- desine taşıdığını duyurdu. Bu işbir- liğiyle birlikte Hopi’liler, Migros Grubu Mağazaları’ndan yapacak- ları alışverişlerde Paracık kazanabi- lecek ve kullanabilecek.

İşbirliğine ilişkin bir açıklama yapan Boyner Grup CEO’su ve Yö- netim Kurulu Başkanı Cem Boyner,

“Migros ile birlikte Hopi, 360 de- rece alışveriş deneyimi sunma yö- nünde çok büyük bir adım attı.

Migros perakende sektörünün en

dinamik oyuncusu. Bu açıdan Mig- ros ve Hopi’nin yenilikçi vizyonu aynı” dedi.

Migros Genel Müdürü Özgür Tort da, “Migros olarak gıda pera- kendeciliğinde hayata geçirdiğimiz uygulamalarla sektöre yön verirken tüketicinin alışveriş alışkanlıklarına uygun kampanyalarımızla da fark yaratmaya devam ediyoruz.

Ayegül Bahçvanolu

Gençlere göre en havalı teknoloji marketi: TeknoSA

Referanslar

Benzer Belgeler

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

artırma- nın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

[r]

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan

artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan