• Sonuç bulunamadı

İyi Bir Konuşma Sesinin Özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İyi Bir Konuşma Sesinin Özellikleri"

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İyi Bir Konuşma

Sesinin Özellikleri

(2)

Ünlülerin Söylenişi

O, (o) Ünlüsü

Kalın ünlülerin yuvarlak ve geniş olanıdır. Kolay söylenen seslerdendir. “A”

ünlüsü söylenirken dudaklara düzgün bir daire yuvarlaklığı verilirse “o” ünlüsü çıkar.

Türkçede sözcüklerin köklerinde birinci hece haricinde “o “ ünlüsü bulunmaz ama ön ek ya da son ek olarak kullanılabilir.

(3)

Ünlülerin Söylenişi

O, (o) Ünlüsü

Türkçe Sözcükler: Ok, Ot, Oda, Oba, Ocak, Okul, Olanak, Olay, Olgu, Olgun, Omur, Oluk, Omuz, Ongun, Orak, Oran, Orta, Ordu, Orman, Oymak

Son ek: Yapıyor, Geliyor, Gidiyor, Satıyor

Ön ek: Mosmor, Bomboş, Koskocaman

Bileşik Sözcük: Karakol, Karacaoğlan

“O” ünlüsünün de “normal o” ve “ince o" olarak iki farklı söylemi vardır.

(4)

Kalın o

Söylenirken çene açıktır. Dudakların alt ve üst köşeleri birbirine yaklaştırılır, ses ağzın açıklığı küçük bir yuvarlak hâline getirilerek çıkarılır. Sözcük başında sık rastlanır:

Obruk, Obur, Odak, Ofis, Ofset, Oğlak, Oğul, Okka, Oktan, Oktav, Olta

(5)

İnce o

İnce o: Türkçeye yabancı sözcüklerle girmiştir. Çıkış noktası “normal o”

ünlüsüne göre daha geridedir. Söylenirken dil, damağa dokunur. Diğer bütün ince ünlüler gibi, kendisinden önceki ünsüzü de inceltme özelliğine sahiptir:

Lôbut, Lôca, Lôkum, Lôkanta, Lôkomotif, Lôkma, Lôdos, Lôsyon, Lôş, Lônca,

(6)

Okmeydanı’ndan Oğuzeli’ne otostop yap, Oltu’da volta at, olta al; Orhangazi’de Orhanelili Orhan’a otostop öğret,

sonra da Osmancıklı Osman’a otoydu, fotoydu, totoydu say dök.

Ovanın ortasındaki ormanda obaları olan ormancılar, oradaki odunları omuzlayarak okulun odunluğunun orta noktasına taşıyor ve topluyorlardı.

Uygulama

(7)

Ünlülerin Söylenişi

Ö, (ö) Ünlüsü

İnce ünlülerin yuvarlak ve geniş olanı. Tıpkı “o” ünlüsü gibi “ö” ünlüsü de Türkçe sözcüklerin başında ya da ilk hecesinde yer alır.

Öbek, Öç, Ödenti, Ödev, Öfke, Öğüt, Öke, Öküz, Ölet, Öncü, Önder, Öneri, Önlem, Bölge, Börk, Çökek, Çöl, Dölek, Dönem, Gök, Göl, Görenek, Höllük, Höyük, Körpe

(8)

Ünlülerin Söylenişi

Ö, (ö) Ünlüsü

Bileşik sözcükler bu kuralın dışındadır:

Karagöz, Balözü, Demirköy, Öngörü, Önsöz, Acıgöl, Koyungöbeği, Biçerdöver

Dilimize Farsça ve Arapçadan geçen bazı sözcüklerde, sözcüklerin ilk hecelerindeki “i”, “e”,

“ü” ünlüleri “ö” ünlüsüne dönüşmüşlerdir:

Civan+merd (Far.)>Cömert Güşe (Far.)>Köşe Tevbe (Ar.)>Tövbe Üd (Ar.)>öd Nevbet (Ar.)>Nöbet

“Ö” ünlüsü Türkçedeki yabancı sözcüklerin bütün hecelerinde yer alabilmektedir: Cömert, Döviz, Jön, Karbüratör, Kolektör, Nöron, Rejisör, Röportaj, Şöhret, Töhmet

(9)

Ünlülerin Söylenişi

Ö, (ö) Ünlüsü

“ö” ünlüsü söylenirken ağız ve çene açık, dudaklar yuvarlaktır. Dudakların

alt ve üst köşeleri tıpkı “o” ünlüsünde olduğu gibi yuvarlaklaştırılıp, ağzın

açıklığı bir daire haline getirilir. Ağız, dudak ünsüzlerinden önce daha da

yuvarlaklaşır: Övünmek, Öpmek, Gömü, Bölük, Pörsük

(10)

Öbür yörenin ötesinde ölgün gölde öten gövel ördek gören Ömer, önündeki ördeğin öttüğünü Ökkeş’e göstermiş, “Ölenle ölünmez, önce düşün, öyle söyle” demiş.

Ödeyeceğin ödentiyi önce öğretmen Öncül’den, Ödemişli Özgür’den özellikle öğren, öğretime özgü özgün övünçlü özgül özellikleri önemse.

Öteden beri örekeyle öküzü örten örtü örerek övünen Ödemişli ödlek Ömer, öksürüklü Özdemir’in örsünü örseledi.

Uygulama

(11)

Ünlülerin Söylenişi

U, (u) Ünlüsü

Kalın ünlülerin dar ve yuvarlak olanıdır. Bu ünlünün de normal (kalın), uzun ve ince olmak üzere üç farklı şekilde söylenişi vardır.

Kalın U: Çeneler ve dil normal (kalın) “a” ünlüsünde olduğu gibidir. Yani, çeneler açık durumdadır ve dil, doğal duruşundan biraz yükselir. Dudaklar “o” ünlüsünde olduğundan daha ileridedir ve daha fazla büzülür. Ağız tam bir yuvarlak biçimini alır. Dil ucu alt dişlerin gerisinde iken ve dilin gerisi yumuşak damağa doğru biraz kaldırılarak söylenirse daha net ve pürüzsüz bir “u” sesi elde edilir.

(12)

Ünlülerin Söylenişi

Kalın U

Normal “a” ünlüsünü söylerken, dudakları ileriye doğru uzatıp, büzersek ve çeneleri birbirine biraz yaklaştırırsak “u” ünlüsüne ulaşmış oluruz. “O” sesi çıkarılırken, el yardımıyla dudaklar biraz büzülüp ileriye doğru uzatılır ve alt çene biraz yukarıya kaldırılırsa yine “u” sesi bulunur.

Ucuz, Uçak, Bulut, Gurup, Huzur, Koşul, Muhabir, Muhayyer, Numara,

Pusat, Rugan, Urgan, Uyku, Ulus

(13)

Ünlülerin Söylenişi

Uzun U

Türkiye Türkçesine yabancı dillerden ve özellikle Arapçadan geçmiştir.

Normal “u”nun yarım ses uzatılmasıyla söylenir. Birçoğu artık kullanılmasa da, sözcüklerdeki uzun “u” sesi ya olduğu gibi kalmış ya da normal “u”

sesine dönüşmüştür. Ancak normal “u” ya dönüşseler bile ek aldıklarında

genellikle tekrar uzarlar:

(14)

Ünlülerin Söylenişi

Uzun U

(15)

Ünlülerin Söylenişi

İnce U

İnce U: Normal ve uzun “u” ya göre daha ileriden söylenir ve dudaklar daha çok büzülür. Sözcüklerin başında ve sonunda bulunmaz. Dilimize yabancı sözcüklerle geçmiştir ve “ü” ünlüsü ile gösterilir. Ancak konuşma sanatı açısından ince “u” nun yeri geldiğinde doğru olarak söylenmesi de (özellikle Dîvan şiirinde) beklenir.

Rûya, Rûzgâr, Hûlya, Lûzum, Lûtfen, Makûs, Lûgat, Gûya, Usûl, Ulû:fe

(16)

Uluborlulu utangaç Ulviye ile Urfalı uğursuz Ulvi, uğraşa uğraşa Urla’daki urgancılara uzun uzun, ulam ulam urgan sattılar.

Uluorta utanmazlıklarla umumu usandıranlar uslandılar.

Uykudaki ustasının usturasına utanmadan, usanmadan, uslanmadan, usulcacık, upuzun uzandı.

Uzun burunlu umutsuz kulun mumunu mumsuz kuytuda kurutup tutuşturdunuz mu?

Uygulama

(17)

Ünlülerin Söylenişi

Ü, (ü) Ünlüsü

İnce ünlülerin dar ve yuvarlak olanıdır. Söylenirken çeneler biraz açılır, dil ileriye, damağa doğru yükselir. . Dudaklar “o” ünlüsünde olduğundan daha ileridedir ve daha fazla büzülür. Ağız tam bir yuvarlak biçimini alır.

Yuvarlak sesler içinde dudakların en çok büzüldüğü ünlüdür.

“Ü” ünlüsü Türkçede sözcüklerin başında, ortasında ve sonunda bulunabilir.

Üç, Ütü, Büyük, Büyü, Çürük, Dürtü, Füze, Güçlü, Hüzün, Küçük,

(18)

Ünlülerin Söylenişi

Ü, (ü) Ünlüsü

Bazı yabancı sözcüklerin Türkçe söylenişlerinde, ön ve iç seslerde (baştaki ve ortadaki hecelerde) “ü” türemesi görülür:

Curm (Ar.) Cürüm

Huzn (Ar.) Hüzün

Zulf (Far.) Zülüf

(19)

• Ülker’le Ülfet, üslupsuz üstatla üstübeç üstüvanesinde ulviyet ümidiyle ümitlendiler.

• Ünyeli olmakla ünlü Ümit Ünlü’nün üç gün üç gece üzüm üzüm üzülmesi üstüne, ümidi kalmayan annesi umursamaz ümmî Gülsüm ürküp de oğlu için mi üzüm üzüm üzülsün, yoksa kendi ümitsiz, ürkek haline mi gülsün?

• Ürününü ücretli ücretsiz üleştiren Üsküplü üretici, üründen ümitli ümmetinin ürüşmesi üzerine üstündeki üzerlikleri ümitsizce üfledi.

Uygulama

(20)

ULAMA

• Ekleme, ilave etme, katma gibi anlamları da olan ulamayı Türk Dil Kurumu dil bilimi açısından, “Konuşmada art arda gelen sözcüklerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi” olarak tanımlamaktadır.

• Türkçede bir sözcük ünsüzle bitiyor, ardından gelen sözcük ünlüyle başlıyorsa, birinci sözcüğün son sesiyle ikinci sözcüğün ilk sesi birlikte söylenir ve buna ulama denir.

(21)

ULAMA

(22)

• Ulamanın sadece bir konuşma kuralı olduğunu, bu kural uygulanırken sözcüklerin hatta tümcenin yazım yapısının bozularak yeni bir yapılanma oluştuğunu bilmeliyiz. Ulama hiçbir zaman yazıda gösterilmez ve yalnızca son sesi ünsüzle bitip, ilk sesi ünlüyle başlayan ardışık sözcükler arasında geçerlidir. Eğer sözcüklerin arasında nokta, virgül gibi noktalama işaretleri kullanılmışsa da ulama yok demektir.

ULAMA

(23)

ULAMA

(24)

ULAMA

“K” ünsüzü kalın ve ince söylemli olarak ikiye ayrılmaktadır. Bir sözcüğün sonunda “ince k”

ünsüzü bulunuyor ve ardından gelen sözcük kalın bir ünlüyle başlıyorsa, ulama yapıldığında

“ince k" ünsüzü de bu kalın ünlüye uyarak “kalın k” ünsüzüne dönüşür.

Örnek:

Bir yürek adamı: Sözcüğün sonundaki “k” ünsüzü yalnız söylendiğinde incedir.

Bir yü-re/ka-da-mı: Ulama yapıldığında “k” ünsüzü kalınlaşır.

Çelik urgan: “Çelik” sözcüğü yalnız söylendiğinde “k” ünsüzü incedir.

Çe-li / kur-gan: Ulama yapıldığında “k” ünsüzü kalınlaşır.

(25)

ULAMA

Sözcük sonunda yer alan “kalın k” ünsüzü de ardından gelen sözcüğün ince ünsüzüyle benzeşerek “ince k” ünsüzüne dönüşür.

Örnek:

Yaprak örtüsü: “Yaprak” sözcüğündeki “k” ünsüzü kalındır.

Yap-ra /kör-tü-sü: Ulama yapıldığında ise ardından gelen ince ünlüye uyarak o da “ince k”

ünsüzüne dönüşür.

Yırtık elbise: “Yırtık” sözcüğündeki “k” ünsüzü kalındır.

Yır-tı / kel-bi-se: Kendisinden sonra gelen ince ünlüye uyarak o da inceleşir.

(26)

ULAMA

“K” ünsüzü ile ilgili bir kural da şudur: Bir sözcük “k” ünsüzü ile bitiyor ve ardından gelen sözcük “h” ünsüzü ile başlıyorsa, konuşma sırasında bu “h” ünsüzü düşer ve iki sözcük ulanarak söylenir. (İlk sözcük ünsüzle bitip ardından gelen sözcük de ünsüzle başladığından bu uygulamadan bir ulama kuralı olarak söz edemeyiz.)

(27)

ULAMA

Türk halk şiirinde de sıklıkla karşımıza çıkan başka bir durumda ise, art arda gelen ve ilki ünlüyle bitip ikincisi de ünlüyle başlayan sözcüklerdeki iki ünlüden birinin düşürülmesi sonucunda sözcüklerin yapılarının değişmesi sonucunda ulama yapıldığı görülür.

Örnek:

Karacaoğlan Karac’oğlan Gelmez mi ola Gelmez m’ola

Ne oldu N’oldu Ne için N’için Ne olur N’olur

(28)

ULAMA

*Ulama yapılmaya uygun iki sözcük arasına virgül konulmuşsa ulama yok demektir.

Örnek:

Aferin, adam olacak gibisin A-fe-rin, a-da-mo-la-cak gi-bi-sin Büyük, altından bir heykel Bü-yük, al-tın-dan bir hey-kel

İnsan, anlaşılmaz bir varlıktır İn-san, an-la-şıl-maz bir var-lık-tır

(29)

ULAMA

*Konuşmasına özen göstermeyen kişiler çok boğumlandırma hatası yapar ve genelde “r” ve “I”

ünsüzlerini yutarlar. Dikkat edilmezse aynı hatalar ulama sırasında da ortaya çıkar.

Örnek:

“Bir adam nasıl olur da bunu yapar?”

Doğru Uygulama: Bi-ra-dam na-sı-lo-lur da bu-nu ya-par?

Yanlış Uygulama: Bi a-dam na-sı o-lur da bu-nu ya-par?

(30)

• BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM...

Hayatta ben en çok babamı sevdim. Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk. Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek. Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim. Bilmezdi ki oturduğumuz semti. Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi! Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi. Atlastan bakardım nereye gitti.

Öyle öyle ezberledim gurbeti. Sevinçten uçardım hasta oldum mu. 40’ı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul’a. Bir helalleşmek ister elbet, diğ'mi, oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oyununu. Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu. En son teftişine çıkana değin. Koştururken ardından o uçmaktaki devin. Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için. Açıldı nefesim, fikrim, can evim. Hayatta ben en çok babamı sevdim...

CAN YÜCEL

Uygulama

Referanslar

Benzer Belgeler

namazından sonra camilerde mukabele okunur. Mukabele, Kur’an-ı Kerim’i bir kişinin yuzunden veya ezbere okuyup diğerlerinin takip etmesine denir. Kur’an-ı Kerim’in bir

Kural : Ünsüzle biten sözcüğü ünlüyle başlayan diğer bir sözcük takip ettiğinde iki sözcük

Çoğulda yönelme durumunda (Plural Dativ), bir adın çoğul şekli –n ile bitmiyorsa mutlaka –n eklenir. Adın çoğul şekli –n, –s ya da –a

(Verilen tablo genel bir sınıflandırma olup kısa ve anlaşılır bir şekilde açıklama yapma amaçlıdır. Alt başlıklar kendi bünyesinde daha detaylı olup farklı

• -val,-vel eki ünsüzle biten bir kelimeye geliyorsa kendisinden önceki sessize, ünsüze dönüşür:. •

İşte sözcüklere ilişkin bu tür anlamlar, sözcüğün bütün kullanıcılar tarafından bilinen anlamsal özellikleri olarak adlandırılmaktadır Bütün içerik sözcükleri ve

The type assumption: Bir kelime tek bir nesne yerine bir olaylar veya nesneler sınıfına işaret eder...

Genel adlar kendi içinde sayılabilen, sayılamayan, soyut ve somut adlar olarak ulamlanır.. İngilizce aşağıdaki ekler ad yapmak için