• Sonuç bulunamadı

Anlambilim Sözcük anlamı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anlambilim Sözcük anlamı"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14. Ders: İçerik

(2)

Anlambilim Sözcük anlamı

Anlamsal özellikler Anlam atomları

Anlam koyutları

Anlam bulanıklığı

Açımlama

(3)

Sözcük anlamı

Bir dili öğrenmek, anlamı önceden belirlenmiş ses dizilerini ve bu

anlamlı birimlerin yine anlamlı olan daha büyük birimler oluşturmak üzere nasıl bir araya getirileceğini öğrenmek demektir. Daha önce de belirtildiği gibi, bu sözcüklerin anlamı istediğimiz gibi değiştirmek

konusunda özgür değilizdir. Burada, dil göstergelerinin uzlaşımsallığı,

göstergelerin değişebilirliği/değişemezliği ve nedensizliği ile ilkeleri

anımsamak gerekmektedir.

(4)

Sözcük anlamı

• Bir anadili konuşucusu, dilindeki biçimbirimlerin anlamlarını bilmekte, bunlara ilişkin bilgi, zihnindeki Sözlükçe’de kayıtlı bulunmaktadır.

Anadili konuşucularının biçimbirimlerin anlamlarına ilişkin bilgisi

onların dile ilişkin bilgilerinin bir parçası, dolayısıyla da dilbilgisinin bir parçası durumundadır.

(5)

Anlamsal özellikler

• Eğer suikastçi sözcüğünü biliyorsanız, bunun bir önemli bir kişiyi öldürme girişiminde bulunan bir kişi olduğunu biliyorsunuz demektir. Zihinsel

sözlüğünüz, size bunun bir hayvan değil bir insan olduğunu, öldürülmek istenenin de basit değil, önemli bir kişi olduğunu söyleyecektir. İşte sözcüklere ilişkin bu tür anlamlar, sözcüğün bütün kullanıcılar tarafından bilinen anlamsal özellikleri olarak adlandırılmaktadır Bütün içerik sözcükleri ve hatta kimi işlevsel sözcükler bu özelliklerle tanımlanabilmektedir.

• Aynı anlamsal özellik, pek çok farklı sözcüğün anlamının bir parçası olabilir. Örneğin “dişi”, aşağıdaki gibi sözcüklerin anlamsal özelliklerinin bir parçasıdır:

• tavuk hala müdire

• mürebbiye teyze dul

• kısrak kız kadın

• Bunlardan tavuk ve kısrak dışındakiler, ayrıca “insan” özelliğini de paylaşmaktadır. Bu özellik, aşağıdaki sözcüklerde de vardır:

• profesör baba mühendis mezun bebek çocuk

• Bunlardan son ikisi de, ayrıca “genç” özelliğini taşımaktadır. Her sözcük, kendini diğerlerine göre farklılaştıran bir anlamsal özelliğe sahipken, aynı zamanda belirli anlam özelliklerini paylaşmasından dolayı da kimi sözcüklerle aynı set içinde yer alır.

(6)

Anlam atomları

kadın baba kız kısrak yanaşmak

+dişi +eril +dişi +dişi +hareket

+insan +insan +insan -insan +yavaş

-genç +ebeveyn +genç -genç +amaçlı

• Kimi özellikler birden çok sözcük tarafından paylaşılır.

• Fazlalık Kuralları: Bu kurallar, bir özelliğe “otomatik” olarak sahip olunduğunu gösteriri. Örneğin, bir sözcük [+insan] özellikliyse, otomatik olarak [+canlı] özelliğini de taşır.

• [+insan] → [+canlı]

• Kimi fazlalık kuralları, olumsuz özellikleri yansıtır:

• [+insan] → [-soyut]

• [+yavaş] → [-hızlı]

(7)

Anlam Koyutları (meaning postulates)

Anlamsal fazlalık kurallarına benzer biçimsel kurallar olan anlamsal koyutlar, sözcüklerle özellikleri arasındaki ilişkiyi temel alır. Anlam

koyutları, aşağıdakiler gibi birer önerme olarak ifade edilen kurallardır:

Bir şey eğer metal ise, bu katı bir nesnedir.

Bir şey eğer yüzüyor ise, bu bir sıvı içinde demektir.

Bir şey eğer açık ise, kapalı değildir.

Bir kişi baba ise, çocuğu var demektir.

(8)

Anlam bulanıklığı

Eşadlılar (homonym) ve eşsesliler (homophone) anlam bulanıklığı yaratabilmektedir.

Eşadlılar:

Çocukları çekemiyorum.

Eşseslilik (sesteşlik):

Yazımları ayrı, ancak söyleyişleri aynı olan sözcükler (Aksan, 1990: 195).

Örneğin: İng. peace ve piece

Çocukları çekemiyorum, çünkü çok ağırlar. Çocukları çekemiyorum; çok gürültü yapıyorlar.

Çocukları çekemiyorum. Ben onlar kadar enerjik değilim.

Bu tür anlambulanıklığı yaratabilecek diğer sözcüklere şunlar örnek olabilir: dayan- (bir şeye yaslanmak; kendini tutmak), katıl- (eklenmek; gülmekten katılmak); kurt (köpekgillerden bir hayvan; solucan türü hayvan), dolu (boş olmayan; bir tür yağış) vb.

Eşadlı ve eşsesli sözcükler nedeniyle oluşan anlambulanıklığı, sözcüksel anlambulanıklığı (lexical ambiguity) olarak adlandırılmaktadır. Bu, daha önce sözdizim bölümünde sözünü ettiğimiz yapısal anlambulanıklığı (structural ambiguity) ile karıştırılmamalıdır. Sözlüksel anlambulanıklığında, anlambulanıklığını oluşturan, farklı yapılar olmadığından, bu tür tümcelerin farklı anlamları aynı sözdizimsel yapıya sahiptir. Oysa bu durum, yapısal anlambulanıklığında bunun tam tersidir.

Eşadlıların varlığı ve bunları içerdikleri için anlambulanıklığı taşıyan tümceler, ses ve anlam arasında bire bir ilişki olmadığını bir kez daha kanıtlamaktadır. Yani bu durum, göstergenin nedensizliği ilkesi için farklı bir kanıt sunmaktadır.

(9)

Açımlama

• Açımlamalar, a) sözcüksel açımlama (lexical paraphrase) ve b) sözdizimsel açımlama (syntactic paraphrase) olmak üzere iki türdedir. Bunlardan sözdizimsel açımlama, Köpek adamı ısırdı, Adam köpek tarafından ısırıldı, Adamı ısıran köpekti gibi aynı tümcesel anlamın farklı tümce yapılarıyla dile getirilmesidir. Sözcük anlamı ile ilgili olan, dolayısıyla burada ele alacağımız, bunlardan ilki, yani sözcüksel açımlama olacaktır.

• Sözcüksel açımlama, bütün öğeleri aynı olan tümcelerde bir sözcüğün eşanlamlısıyla değiştirilmesi sonucu oluşur. Örneğin Resmi bir toplantıya giderken kravat takmalısın tümcesi, Resmi bir

toplantıya giderken boyunbağı takmalısın tümcesi ile bütünüyle aynı anlamdadır. Bu iki tümce, birbirlerinin açılımlarıdır.

• Yani, sözcüksel açımlama eşanlamlılık (synonymy) ile ilgilidir. Dilde gerçek eşanlamlıların olmadığı söylenir, ancak anlamları birbirine neredeyse eş olan sözcükler vardır ve bunlar eşanlamlı birimler olarak adlandırılmaktadır. Sözcükler arasındaki anlamsal benzerliğin derecesi, büyük oranda

bunların ne kadar anlamsal özelliği paylaştığına bağlıdır. Yukarıdaki örnekte kravat ve boyunbağı

sözcükleri neredeyse bütün anlamsal özellikleri paylaşmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

VVERTHEİM asansörlerinin her üni- tesi; uzun yılların tecrübesi ile ve yapılan araştırmalar sonucunda, ka- lite ve fonksiyonda üstün, kullan- mada kolay olacak şekilde

Batıda temel başvuru kitapları arasında olan disertasyon sözlüklerinin Türkçe’de aynı ilkelerle yazılmış olanlarına rastlanılmamaktadır, ancak bazı

 Eğer iki sözcük arasında belli bir ölçütün iki uç noktasında olma ilişkisi varsa bu sözcükler derecelendirilebilen karşıtlardır  Büyük/küçük,

1 bütünde …… çeyrek vardır. 2 bütünde ……

Kanunda, Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmadığı durumlarda, Orman Kanunu'na göre orman sayılan yerlerden hangilerinin çevre ve Orman Bakanlığı'nca, Kültür ve

Kamu İnternet Erişim Merkezleri, halk eğitim merkezleri, gençlik merkezleri, kütüphaneler, e-devlet hizmeti verecek hastane ve İŞ-KUR binaları gibi yerler, yerel

Bununla beraber 2011 yılı sonu itibariyle, Avrupa Komisyonu, çok daha kat ı yasalar için bir taslak direktif sunacak ve Avrupa Parlamentosu da bu taslağın kabul edilip

Bana şimdiye kadar adığım, bundan sonra da alacağım en değerli ödülü verdiniz, bir parkorman ödülü, sağ olunuz. Ya şar Kemal'in 8 Eylül Cumartesi günü Batman