Feodal Yapıyı Çökerten İç Çelişkiler
Bu çelişkilerden en önemlisi, ama aynı zamanda feodalitenin en temel niteliği: feodal düzenin farklı iktidar odaklarından ibaret olması.
En temel ilkesi, hiç de yapıcı olmayan,
çıkarların dayatılmasına dayanan bir çatışma
anlayışı olan bir sistemin er geç çökmesi
kaçınılmazdı.
Feodal Yapıyı Çökerten İç Çelişkiler
İkinci çelişki, feodalitenin, zamanla sistemin parçası olan kişileri sistemin dışında bırakarak kendi kendini bitirmesidir.
Önce, 11-13. yüzyıllar arası yaşanan nüfus patlaması
Toprakları tarıma açma politikası.
14. yüzyıl, büyük veba salgını.
Feodal Yapıyı Çökerten
İç Çelişkiler
Feodal Yapıyı Çökerten İç Çelişkiler
14. yüzyılda Avrupa’yı kasıp kavuran veba
salgınında nüfusun yüzde kırkının hayatını
kaybetmesi sonucunda işgücü maliyetinin
artması ve tarımsal ürünlerin fiyatlarının
düşmesi ile feodal beylerin ekonomik
güçlerini kaybetmesi…
Feodal Yapıyı Çökerten İç Çelişkiler
Kiliseden ve soylulardan aldıkları bataklıkları
kurutarak tarıma açan kişiler, zamanla bu
toprakları elinde tutma hakkını da
kazanmışlardır…
Feodal Yapıyı Çökerten İç Çelişkiler
Feodal beylerin ekonomik sıkıntıdan kurtulmak için başvurdukları kısa vadeli
çözümler, sistemi
çökertmektedir...
“Serfler, topraklarının angarya yükümlülüklerinden bağışıklığını satın aldıktan başka, kendi kişisel özgürlüklerini de satın almaktadırlar” (Huberman)
Feodal Yapıyı Çökerten İç Çelişkiler
Bir yandan da ekonomi hızla
ticarileşmekte, kentler yükselmekte,
böylece sistemin kendi kendini yok ettiği
açıkça ortaya çıkmaktadır…
Feodal Yapıyı Çökerten İç Çelişkiler
Feodalitenin üçüncü çelişkisi ise, benimsediği ekonomik modelin niteliğidir…
Kapalı ve salt tarımsal üretime dayalı
sistemin, ekonominin dışa açılıp ticarileşmesi
karşısında uzun süre yaşaması beklenemezdi.
Feodal Yapıyı Çökerten İç Çelişkiler
Kralla burjuva sınıfının karşılıklı ekonomik çıkarları…
Kralların, yeni vergi kaynağı olarak burjuvayı korumakta büyük çıkarı vardı.