• Sonuç bulunamadı

ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK SERMAYE ALGILARI İLE PSİKOLOJİK İYİ OLUŞLARI VE İŞ DOYUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ. Neslihan Kurt DOKTORA TEZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK SERMAYE ALGILARI İLE PSİKOLOJİK İYİ OLUŞLARI VE İŞ DOYUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ. Neslihan Kurt DOKTORA TEZİ"

Copied!
208
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK SERMAYE ALGILARI İLE PSİKOLOJİK İYİ OLUŞLARI VE İŞ DOYUMLARI ARASINDAKİ

İLİŞKİ

Neslihan Kurt

DOKTORA TEZİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM YÖNETİMİ VE DENETİMİ BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ARALIK, 2018

(3)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 3 (üç) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Neslihan Soyadı : KURT

Bölümü : Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı / Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı

İmza : Teslim Tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Algıları İle Psikolojik İyi Oluşları ve İş Doyumları Arasındaki İlişki

İngilizce Adı : The Relationship Between Psychological Capital Perception, Psychological Well-Being and Job Satisfaction of Teachers

(4)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Neslihan KURT İmza: ………...

(5)
(6)

iv

Anneme ve Babama

(7)

v

TEŞEKKÜR

Kendi örgütlerinde olumlu bir iklim oluşturmayı hedefleyen ve çalışanlarından en yüksek verimi bekleyen yöneticilerin, çalışanlarının zayıf ve güçlü yanlarını, kişiliklerine bağlı olarak olumlu ya da olumsuz davranış değişkenlerini anlamaları, bunların işlerine olan etkisini belirleyerek daha yüksek düzeyde bir iyi oluş için neler yapılabileceğini değerlendirmeleri, bu bağlamda onların psikolojik sermaye ve iş doyumu düzeylerine katkıda bulunmaları gerekmektedir. Bu araştırma, farklı demografik özelliklere sahip öğretmenlerin psikolojik sermaye, psikolojik iyi oluş ve iş doyumu düzeyleri ile bu değişkenler arasındaki ilişki yapısına ilişkin bazı veriler sunmayı amaçlamaktadır.

Araştırmanın bu alanda çalışma yapan araştırmacılara, okulda pozitif bir ortam oluşturmaya yönelen yöneticilere ve olumsuz koşullarda dahi olumlu kalmaya çaba gösteren öğretmenlere katkılar sunması umulmaktadır.

Araştırma sürecinin zorlu yollarını arşınlarken beni destekleyen, geribildirimleriyle bana yol gösteren ve cesaret veren danışmanım Prof. Dr. Ayşe DEMİRBOLAT’a teşekkür ederim.

Ayrıca bu süreçte bana fikir ve önerileriyle destek olan Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU’na ve Prof. Dr. Yasemin KARAMAN KEPENEKÇİ’ye teşekkür ederim. Gazi Üniversitesi, Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı öğretim üyelerine destekleyici tutumları ve ilgileri için teşekkür ederim. Tezimi dil, anlatım ve şekil yönünden inceleyen öğretmen arkadaşlarıma ve alan uzmanlarına teşekkür ederim. Araştırmanın veri toplama aşamasında bana destek olan okul yöneticilerine ve katılımcı olmayı kabul eden öğretmen arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Doktora Programı’na başlamam ve tüm zorluklara rağmen devam etmem konusunda beni en çok cesaretlendiren yol arkadaşım ve sevgili eşim Ferhat KURT’a teşekkür ederim. Kendileriyle daha uzun vakitler geçiremediğim halde bana hâlâ sımsıcak sarılan umut ışıklarıma; oğlum Yusuf’a ve kızım Ahsen Beliz’e teşekkür ederim.

Neslihan KURT

(8)

vi

ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK SERMAYE ALGILARI İLE PSİKOLOJİK İYİ OLUŞLARI VE İŞ DOYUMLARI ARASINDAKİ

İLİŞKİ (Doktora Tezi)

Neslihan Kurt GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Aralık 2018

ÖZ

Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin psikolojik sermayeleri, psikolojik iyi oluşları ve iş doyumları arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Araştırma ilişkisel tarama türünde betimsel bir çalışmadır. Araştırma modelinde, biri bağımsız (psikolojik sermaye), diğer ikisi bağımlı (iş doyumu ve psikolojik iyi oluş) olmak üzere üç değişken bulunmaktadır. Kurulan yapısal modelde, iş doyumu değişkeni aracı (mediator) değişken olarak da ifade edilebilir.

Araştırmanın evrenini Ankara ilinin yedi merkez ilçesinde bulunan resmi ortaokullarda görev yapan 12714 öğretmen oluşturmaktadır. Örneklem seçiminde ise çok aşamalı örnekleme (multi-stage sampling) yöntemi kullanılmıştır. Bu aşamaların birincisinde tabakalı örnekleme (stratified sampling) yöntemi; ikincisinde basit seçkisiz örnekleme (simple random sampling) yöntemi kullanılmıştır. Örneklem büyüklüğü en az 384 öğretmen olarak hesaplanmıştır. Toplanan 415 anketten 21’i uygun biçimde doldurulmadığından analiz öncesinde çıkartılmış ve geriye kalan 394 anket ile asıl uygulamanın analizleri yapılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Luthans, Youssef ve Avolio (2007b) tarafından geliştirilen Psikolojik Sermaye Ölçeği (Psychological Capital Scale); Weiss, Dawis, Lofquist ve England (1967) tarafından geliştirilen Minnesota İş Doyum Ölçeği

(9)

vii

(Minnesota Satisfaction Questionnaire) ve Ryff (1989) tarafından geliştirilen Psikolojik İyi Oluş Ölçeği (Psychological Well-Being Scale) kullanılmıştır. Daha önce doğrulaması yapılan ölçeklerin, araştırma kapsamında yeniden geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. Ölçekler, bu araştırma örneklemi için de geçerli ve güvenilir sonuçlar vermiştir.

Verilerin analizi SPSS 23.0 ve LISREL 8.87 istatistik paket programları ile yapılmıştır.

Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, öğretmenlerin psikolojik sermaye algılarının “iyi”

düzeyde, iş doyumları ve psikolojik iyi oluşlarının ise “yüksek” düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğretmenlerin psikolojik sermaye algıları, iş doyumları ve psikolojik iyi oluşları bazı demografik değişkenler açısından ele alınmıştır. Son olarak yapısal eşitlik modellemesi aracılığı ile yapılan analiz sonuçlarına göre, öğretmenlerin psikolojik sermaye algılarının, iş doyumu ve psikolojik iyi oluş düzeylerini olumlu yönde etkilediği ve anlamlı bir şekilde yordadığı; buna ek olarak öğretmenlerin psikolojik sermaye algıları ile psikolojik iyi oluşları arasındaki ilişkide iş doyumunun kısmi aracılık rolünün bulunduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler : Psikolojik sermaye, Psikolojik iyi oluş, İş doyumu, Öğretmen Sayfa Adedi : 209

Danışman : Prof. Dr. Ayşe Demirbolat

(10)

viii

THE RELATIONSHIP BETWEEN PSYCHOLOGICAL CAPITAL PERSEPTION, PSYCHOLOGICAL WELL-BEING AND JOB

SATISFACTION OF TEACHERS (Ph.D Thesis)

Neslihan Kurt GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES December 2018

ABSTRACT

The aim of this research is to determine the relationship between psychological capital, psychological well-being and job satisfaction of teachers. The research is a descriptive study of relational survey. The research model includes three variables; one independent variable (psychological capital) and two other dependent variables (job satisfaction and psychological well-being). Job satisfaction variable can also be expressed as mediator variable in the structural model. The study population consists of 12714 teachers who work at formal secondary schools based in seven central districts of city of Ankara in 2017-2018 academic year. Multi-stage sampling method is used in selection of the sampling of the universe. Firstly, stratified sampling method is used and then simple random sampling method is used afterwards. Sample size is calculated as at least 384 teachers. As 21 out of 415 surveys were not filled properly, they were removed before the analysis and the remaining 394 surveys were analyzed for the actual application. In the research, Psychological Capital Scale developed by Luthans, Youssef and Avolio (2007b); Minnesota Satisfaction Questionnaire developed by Weiss, Dawis, Lofquist and England (1967) and Psychological Well-Being Scale developed by Ryff (1989) were used as data collection

(11)

ix

tools. The validity and reliability studies of the previously validated scales were conducted within the scope of the research. Scales which are pre-implemented within the scope of the research yielded valid and reliable results. Data analysis has been made with SPSS 23.0 and LISREL 8.87 statistics software packages. According to the results obtained from the research, it was determined that teachers’ psychological capital perception was “good” and their job satisfaction and psychological well-being are “high”. In addition, teachers’

perception of psychological capital, job satisfaction and psychological well-beings were evaluated from some of the demographic variable perspectives. Finally, according to the results of analysis made by structural equation modeling, teachers' perceptions of psychological capital positively affect the levels of job satisfaction and psychological well- being. Also teachers' job satisfaction was partially mediated in the relationship between the psychological well-being perception and psychological well-being.

Key Words : Psychological capital, Psychological well-being, Job satisfaction, Teacher Page Number : 209

Supervisor : Prof. Dr. Ayşe Demirbolat

(12)

x

İÇİNDEKİLER

ÖZ ... vi

ABSTRACT ... viii

TABLOLAR LİSTESİ... xiv

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xviii

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ... xix

BÖLÜM I ... 1

GİRİŞ ... 1

Problem Durumu ... 1

Araştırmanın Amacı ... 5

Araştırmanın Önemi ... 6

Araştırmanın Varsayımları... 7

Araştırmanın Kapsam ve Sınırlılıkları ... 8

Tanımlar ... 8

Psikolojik Sermaye ... 8

Psikolojik İyi Oluş ... 8

İş Doyumu ... 8

BÖLÜM II ... 10

KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 10

Kavramsal Olarak Pozitif Psikoloji ... 10

Kavramsal Olarak Psikolojik Sermaye ... 13

Psikolojik Sermayenin Boyutları ... 16

Öz Yeterlik (Self-Efficacy) ... 17

İyimserlik (Optimism) ... 20

Umut (Hope) ... 23

Direnç (Resilience) ... 25

Kavramsal Olarak Psikolojik İyi Oluş ... 28

(13)

xi

Uluslararası Belgelerde İyi Oluş ... 32

Psikolojik İyi Oluş ile İlgili Kuram ve Yaklaşımlar ... 34

Amaca Ulaşma Kuramı ... 34

Çoklu Çelişki Modeli ... 34

Dinamik Denge Modeli ... 35

Aşağıdan Yukarı Durumsal Etkiler Yaklaşımı... 35

Akış Kuramı ... 36

Öz-Belirleme Kuramı ... 38

Ryff’ın Çok Boyutlu Psikolojik İyi Oluş Modeli ... 39

Özerklik ... 41

Çevresel Hakimiyet ... 42

Bireysel Gelişim ... 42

Diğerleriyle Olumlu İlişkiler ... 43

Hayatın Amacı ... 43

Öz Kabul ... 44

Psikolojik İyi Oluş ile İlgili Araştırmalar ... 45

Kavramsal Olarak İş Doyumu ... 46

İş Doyumunun Bileşenleri ... 48

İş Doyumu Sağlamaya Yönelik Uygulamalar ... 49

İş Rotasyonu ... 49

İş Genişletme ... 49

İş Zenginleştirme ... 49

İş Doyumuna İlişkin Kuram ve Yaklaşımlar ... 50

Etkileyen Aralığı Kuramı ... 50

Ruhsal Durum Modeli (Öz Değerlendirme Modeli) ... 50

Denklik Kuramı ... 51

İki Faktör Kuramı ... 52

İş Özellikleri Kuramı ... 53

Değişkenler Arası İlişkiler ... 53

Psikolojik İyi Oluş ile Psikolojik Sermaye İlişkisi ... 54

Psikolojik Sermaye ile İş Doyumu İlişkisi ... 55

İş Doyumu ve Psikolojik İyi Oluş İlişkisi ... 56

(14)

xii

BÖLÜM III ... 58

YÖNTEM... 58

Araştırmanın Modeli ... 58

Evren ve Örneklem ... 61

Veri Toplama Araçları ... 66

Psikolojik Sermaye Ölçeği ... 67

Psikolojik İyi Oluş Ölçeği ... 75

Minnesota İş Doyumu Ölçeği ... 80

Verilerin Analizi ... 85

BÖLÜM IV ... 90

BULGULAR VE YORUM ... 90

Birinci Alt Probleme İlişkin Araştırma Bulguları ... 90

İkinci Alt Probleme İlişkin Araştırma Bulguları ... 91

Üçüncü Alt Probleme İlişkin Araştırma Bulguları ... 92

Dördüncü Alt Probleme İlişkin Araştırma Bulguları... 93

Beşinci Alt Probleme İlişkin Araştırma Bulguları ... 101

Altıncı Alt Probleme İlişkin Araştırma Bulguları ... 113

Yedinci Alt Probleme İlişkin Araştırma Bulguları ... 125

BÖLÜM V... 135

TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER ... 135

Tartışma ... 135

Birinci Alt Probleme İlişkin Tartışma... 135

İkinci Alt Probleme İlişkin Tartışma ... 137

Üçüncü Alt Probleme İlişkin Tartışma ... 138

Dördüncü Alt Probleme İlişkin Tartışma ... 140

Beşinci Alt Probleme İlişkin Tartışma ... 141

Altıncı Alt Probleme İlişkin Tartışma ... 143

Yedinci Alt Probleme İlişkin Tartışma ... 146

Sonuçlar ... 148

Öneriler ... 150

Araştırmacılara Dönük Öneriler ... 150

Uygulayıcılara Dönük Öneriler ... 151

(15)

xiii

KAYNAKLAR ... 152

EKLER... 177

Ek 1. Kişisel Bilgi Formu ve Ölçekler ... 178

Ek 2. Psikolojik Sermaye Ölçeği ... 179

EK 3. Psikolojik İyi Oluş Ölçeği ... 180

EK 4. Minnoseta İş Doyumu Ölçeği ... 181

EK 5. Psikolojik Sermaye Ölçek İzni ... 182

EK 6. Psikolojik İyi Oluş Ölçek İzni ... 183

EK 7. Minnoseta İş Doyumu Ölçek İzni ... 184

EK 8. Araştırma Modeline İlişkin Regresyon Değerleri ... 185

EK 9. Ankara Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü Araştırma İzni ... 186

(16)

xiv

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 2.1. Psikolojik Sermayenin Bir Bütün Olarak Değerlendirmesi………15

Tablo 2.2. Psikolojik Direnci Açıklayan Farklı Sistemler ve Anahtar Noktaları…………..27

Tablo 2.3. İyi Oluşa İlişkin Farklı Kavram ve Açıklamalar………. 29

Tablo 2.4 Öğrencilerin İyi Oluşlarını Belirleyen Ölçütlere Göre Türkiye ve OECD Sonuçlarının Karşılaştırılması………...…………. 33

Tablo 3.1 Araştırmanın Evrenine İlişkin Dağılım………61

Tablo 3.2 Örnekleme Alınan Ortaokul Sayı ve Oranları………62

Tablo 3.3 Örnekleme Alınan Ortaokulların İsimleri………63

Tablo 3.4 Örnekleme Alınan Öğretmen Sayıları………..64

Tablo 3.5 Araştırmaya Katılan Öğretmenlerin Demografik Değişkenlere Göre Dağılımı..65

Tablo 3.6 Psikolojik Sermaye Ölçeğinin Alt Boyutları ve İlgili Maddeler………...67

Tablo 3.7 Psikolojik Sermaye Ölçeği İçin Yapılan DFA sonucundaki Model-Veri Uyum İndeksleri……….72

Tablo 3.8 Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinin Alt Boyutları ve İlgili Maddeler………. 76

Tablo 3.9 Psikolojik İyi Oluş Ölçeği İçin Yapılan DFA sonucundaki Model-Veri Uyum İndeksleri………78

Tablo 3.10 Minnesota İş Doyumu Ölçeğinin Alt Boyutları ve Alt Boyutları Temsil Eden Maddeler……….81

Tablo 3.11 Minnesota İş Doyumu Ölçeği İçin Yapılan DFA sonucundaki Model-Veri Uyum İndeksleri……….83

Tablo 3.12 Yapısal Eşitlik Modelinde Kullanılan Uyum İndekslerinin Ölçütleri ve Kabul Noktaları...88

Tablo 4.1 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeği Puanlarına İlişkin Betimsel İstatistikler……….90

Tablo 4.2 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeği Puanlarına İlişkin Betimsel İstatistikler………91

(17)

xv

Tablo 4.3 Öğretmenlerin İş Doyumu Ölçeği Puanlarına İlişkin Betimsel İstatistikler…..92 Tablo 4.4 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinden Aldıkları Puanların Okul Türlerine Göre t-Testi Sonucu………94 Tablo 4.5 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinden Aldıkları Puanların Cinsiyetlerine Göre t-Testi Sonucu………94 Tablo 4.6 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinin Öz yeterlik Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Cinsiyetlerine Göre t-Testi Sonucu………95 Tablo 4.7 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinden Aldıkları Puanların Medeni Durumlarına Göre t-Testi Sonucu………...96 Tablo 4.8 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinden Aldıkları Puanların Branşlarına Göre Kruskal-Wallis Testi Sonucu………..97 Tablo 4.9 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinden Aldıkları Puanların Meslekte Geçirdikleri Yıllara Göre Kruskal-Wallis Testi Sonucu……….98 Tablo 4.10 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinden Aldıkları Puanların Görev Aldıkları Okulda Çalışma Sürelerine Göre U Testi Sonucu………..99 Tablo 4.11 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinden Aldıkları Puanların Öğrenim Düzeylerine Göre U Testi Sonucu………..99 Tablo 4.12 Öğretmenlerin Psikolojik Sermaye Ölçeğinden Aldıkları Puanların Bir Sendikaya Üye Olma Durumlarına Göre U Testi Sonucu………100 Tablo 4.13 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinden Aldıkları Puanların Kurum Türlerine Göre t-Testi Sonucu………101 Tablo 4.14 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinden Aldıkları Puanların Cinsiyetlerine Göre t-Testi Sonucu………102 Tablo 4.15 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinin Bireysel Gelişim Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Cinsiyetlerine Göre t-Testi Sonucu………103 Tablo 4.16 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinin Diğerleri İle Olumlu İlişkiler Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Cinsiyetlerine Göre t-Testi Sonucu………104 Tablo 4.17 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinden Aldıkları Puanların Medeni Durumlarına Göre t-Testi Sonucu………...104 Tablo 4.18 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinden Aldıkları Puanların Branşlarına Göre ANOVA Testi Sonucu………..105

(18)

xvi

Tablo 4.19 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinden Aldıkları Puanların Farklı Kıdem Grubuna Göre ANOVA Testi Sonucu………....106 Tablo 4.20 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinin Bireysel Gelişim Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Farklı Kıdem Gruplarına Göre ANOVA Testi Sonucu……….107 Tablo 4.21 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinin Özerklik Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Farklı Kıdem Grubuna Göre ANOVA Testi Sonucu……….108 Tablo 4.22 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinden Aldıkları Puanların Okulda Çalışma Sürelerine Göre t-Testi Sonucu………109 Tablo 4.23 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinden Aldıkları Puanların Öğrenim Düzeylerine Göre t-Testi Sonucu………110 Tablo 4.24 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinin Çevresel Hâkimiyet Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Öğrenim Düzeylerine Göre t-Testi Sonucu………..111 Tablo 4.25 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinden Aldıkları Puanların Sendika Üyeliklerine Göre t-Testi Sonucu………112 Tablo 4.26 Öğretmenlerin Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinin Diğerleri ile Olumlu İlişkiler Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Sendika Üyeliklerine Göre t-Testi Sonucu………..112 Tablo 4.27 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinden Aldıkları Puanların Okul Türlerine Göre t-Testi Sonucu………..113 Tablo 4.28 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinden Aldıkları Puanların Cinsiyetlerine Göre t-Testi Sonucu……….114 Tablo 4.29 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinin İçsel Doyum Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Cinsiyetlerine Göre t-Testi Sonucu……….115 Tablo 4.30 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinin Dışsal Doyum Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Cinsiyetlerine Göre t-Testi Sonucu………..116 Tablo 4.31 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinden Aldıkları Puanların Medeni Durumlarına Göre t-Testi Sonucu……….116 Tablo 4.32 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinin Dışsal Doyum Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Medeni Durumlarına Göre t-Testi Sonucu………..117 Tablo 4.33 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinden Aldıkları Puanların Branşlarına Göre Kruskal-Wallis Testi Sonucu……….118 Tablo 4.34 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinden Aldıkları Puanların Farklı Kıdem Gruplarına Göre ANOVA Testi Sonucu……….119

(19)

xvii

Tablo 4.35 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinin İçsel Doyum Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Meslekte Geçirdikleri Yıllara Göre ANOVA Testi Sonucu………….120 Tablo 4.36 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinin Dışsal Doyum Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Farklı Kıden Gruplarına Göre ANOVA Testi Sonucu……….121 Tablo 4.37 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinden Aldıkları Puanların Okulda Çalışma Sürelerine Göre t-Testi Sonucu……….122 Tablo 4.38 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinin Dışsal Doyum Alt Boyutundan Aldıkları Puanların Okulda Çalışma Sürelerine Göre t-Testi Sonucu………...123 Tablo 4.39 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinden Aldıkları Puanların Öğrenim Düzeylerine Göre t-Testi Sonucu………...123 Tablo 4.40 Öğretmenlerin Minnesota İş Doyumu Ölçeğinden Aldıkları Puanların Sendika Üyeliklerine Göre t-Testi Sonucu………..124 Tablo 4.41 Psikolojik Sermaye ve Psikolojik İyi Oluşun Path Analizine İlişkin Uyum Değerleri………127 Tablo 4.42 Psikolojik Sermaye ve İş Doyumunun Path Analizine İlişkin Uyum Değerleri………129 Tablo 4.43 İş Doyumu ve Psikolojik İyi Oluşun Path Analizine İlişkin Uyum Değerleri…131 Tablo 4.44 Araştırma Modelinin Path Analizine İlişkin Uyum Değerleri……….132

(20)

xviii

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 2.1 Rekabet üstünlüğü için genişletilmiş sermaye türleri………14

Şekil 2.2 Psikolojik sermayenin boyutları………16

Şekil 2.3 Yeterlik beklentileri ve sonuç beklentileri arasındaki fark diyagramı………18

Şekil 2.4 Sosyal bilişsel teorinin örgütsel alanla ilgili üç yönü……….19

Şekil 2.5 Scheier vd.’nin (2001) iyimserlik ve kötümserlik diyagramı………..22

Şekil 2.6 Snyder’ın (2002) umut teorisi modeli……….24

Şekil 2.7 Niles’ın (2011) umut merkezli gelişim modeli………..25

Şekil 2.8 Csikszentmihalyi’nin (1998) akış diyagramı………..37

Şekil 2.9 Ryff’ın (1989a) çok boyutlu psikolojik iyi oluş modeli………40

Şekil 3.1 YEM’in tarihsel gelişim sürecine ilişkindiyagram………...59

Şekil 3.2 Araştırmanın kavramsal modeli………60

Şekil 3.3 Psikolojik sermaye ölçeğinin ikinci düzey doğrulayıcı faktör analizi sonuçları...74

Şekil 3.4 Psikolojik sermaye ölçeğinin ikinci düzey doğrulayıcı faktör analizi sonuçları………...79

Şekil 3.5 Minnesota iş doyumu ölçeğinin birinci düzey doğrulayıcı faktör analizi sonuçları………...84

Şekil 4.1 Alt boyutlara göre araştırmanın kavramsal modeli………..125

Şekil 4.2 Psikolojik sermaye ve psikolojik iyi oluşa ilişkin path modeli……….128

Şekil 4.3 Psikolojik sermaye ve iş doyumuna ilişkin path modeli………130

Şekil 4.4 İş doyumu ve psikolojik iyi oluşa ilişkin path modeli………..131

Şekil 4.5 Araştırmanın yapısal modeli………132

Şekil 4.6 Araştırma için kurulan yapısal eşitlik modeli………133

(21)

xix

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

MEB Millî Eğitim Bakanlığı DFA Doğrulayıcı Faktör Analizi PSÖ Psikolojik Sermaye Ölçeği PSİÖ Psikolojik İyi Oluş Ölçeği MİDÖ Minnoseta İş Doyumu Ölçeği

RMSEA Root Mean Square Error of Approximation SRMR Standardized Root Mean Square Residual NNFI Non-Normed Fit Index

CFI Comparative Fit Index GFI Goodness of Fit Index

AGFI Adjusted Goodness of Fit Index YEM Yapısal Eşitlik Modeli

APA American Psychological Association AFA Açımlayıcı Faktör Analizi

UNDP United Nations Development Programme SDSN Sustainable Development Solutions Network GNH Gross National Happiness

UNICEF United Nations Children's Fund TEDMEM Türk Eğitim Derneği

OECD Organisation for Economic Co-operation and Development PISA Programme for International Student Assessment

ILO International Labour Organization WHO World Health Organization WHR World Happiness Report

(22)

1

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problem durumuna, amacına, önemine, varsayımlarına, kapsam ve sınırlılıklarına ve araştırmaya ilişkin tanımlara yer verilmiştir.

Problem Durumu

Yönetim ve psikoloji alanındaki olumsuz bakış açısına bir tepki olarak gelişen pozitif psikoloji yaklaşımının, bilimsel alanda giderek önem kazandığı görülmektedir. Pozitif psikoloji yaklaşımına göre psikoloji bilimi insanın olumlu yönlerine odaklanmaktan çok olumsuz yönlerine odaklanmakta, bu durum bireylerin sağlıklı gelişimi için gerekli olan güçlü yanların ortaya çıkışını zorlaştırmaktadır (Luthans, 2002b; Seligman &

Csikszentmihalyi, 2000). Maslow (1954) olumsuz durumları düzeltmeye odaklanan psikoloji biliminin bu haliyle işin henüz yarısıyla ilgilendiğini ifade ederken, Alex Linley, Joseph, Harrington ve Wood (2006) ise psikoloji bulgularının insanları nasıl daha normal, daha mutlu, daha başarılı ve daha iyi olabileceklerini açıklamak için kullanılması gerektiğini belirtmektedir. 1998 yılında Amerikan Psikoloji Derneğine (APA) başkanlık eden Seligman’a göre pozitif psikoloji, "normal" insanların iyi oluşunu, üretkenliğini, en uygun işleyişini ve bireyin tam potansiyelini nasıl kullanacağını anlamaya odaklanmaktadır (Luthans & Youseff-Morgan, 2017). Genel olarak olumlu duygular ve olumlu karakter özellikleri üzerinde duran pozitif psikoloji yaklaşımı, bireylerin güçlü yanlarını ortaya çıkarmaya olanak tanıyan örgütler için önemli fırsatlar sunmaktadır (Seligman, Steen, Park

& Peterson, 2005).

Pozitif psikolojinin diğer örgütlerde olduğu gibi eğitim örgütleri için de önemli olduğu farklı araştırmalarla desteklenmektedir (Aydın, Yılmaz ve Altınkurt, 2013; Seligman, Ernst,

(23)

2

Gillham, Reivich & Linkins, 2009; Terjesen, Jacofsky, Froh & Digiuseppe, 2004). Pozitif psikolojinin eğitim alanındaki önemini ve gerekliliğini anlamak için eğitime yüklenen anlamlara daha yakından eğilmek gerekir. Alanyazında eğitime yüklenen anlamların birbirinden farklı olduğu görülmektedir. Geleneksel ve yapısalcı eğitim tanımları (Ertürk, 1988; Fidan, 1986; Tyler, 1949) genelde insan davranışlarında kalıcı izli değişlikler yaparak davranışları istendik yönde biçimlendirmeyi öngörmektedir. Buna karşın eğitimi bir biçimlendirme süreci olarak değil, özgürleşme (Illich, 2014), insanlaşma (Cicero, 2012) ve toplumsallaşma (Durkheim, 2010) süreci olarak ele alan hümanist görüşler bulunmaktadır.

İnsanı genel kitlenin bir parçası durumundaki herhangi bir nesne olarak değil, kendine özgü niteliklere sahip bir özne olarak görmek için öncelikle insana ilişkin derinlemesine bir kavrayışa sahip olmak gerekir. İnsan davranışlarını derinlemesine anlamaya odaklanan psikoloji biliminin genel olarak bu kavrayışa katkıda bulunduğu söylenebilir.

Eğitime ilişkin bakış açılarındaki farklılaşma, psikoloji bilimine ve insanın doğasına ilişkin bakış açısındaki farklılaşma ile ilişkilidir. Daha önce insan davranışlarının içsel belirleyicilerini açıklayan psikanalitik yaklaşım (Adler, 1968; Freud, 1946, 1963; Horney, 1939) ile insan davranışlarının dışsal belirleyicilerini açıklayan davranışçı yaklaşım (Miller

& Dollard, 1941; Skinner, 1953) öne çıkarken son zamanlarda tüm bunları sentezleyen;

insanı yaşamın bir öznesi olarak gören ve insanın kendi potansiyelini tam olarak kullanmasının önemine vurgu yapan fenomenoloji yaklaşımı (Froom, 1964; Maslow, 1954;

Rogers, 1961) öne çıkmaktadır. Bu yaklaşım ile birlikte insana ilişkin varsayımların durumu ve insanın kendi potansiyelini tam olarak kullanması gibi konular tartışılmaya başlanmıştır.

Günümüzde bu tartışmaların bir yansıması olarak “insanı eğitimin ve toplumun hizmetine sunmak yerine, eğitimi ve toplumu insanın ihtiyaçlarına uygun duruma getirmenin” önemi belirtilmektedir (Aydın vd., 2013). Eğitimi ve toplumu insanın ihtiyaçlarına uygun duruma getirmenin ise ancak bu konuda önemli rolleri bulunan öğretmenlerin her birinin psikolojik iyi oluşları, psikolojik sermayeleri ve iş doyumları üzerinde durulması ile mümkün görünmektedir.

Örgütsel alanda psikolojik iyi oluş ile ilgili olarak yapılan çalışmaların, genelde çalışanların psikolojik sağlığının altında yatan nedenleri anlamaya yönelik olduğu görülmektedir.

Öğretmenlerle ilgili çalışmalarda ise psikolojik iyi oluş büyük ölçüde stres ve tükenmişlik gibi olumsuzluk içeren bağlamlarla ilişkilendirilmiştir (Spilled, Koomen & Thijs, 2011).

Oysa psikopatolojik kavramlarla ele alınan çalışmalar yanında öğretmen sağlığının kendi

(24)

3

başına ve olumlu bir perspektifle incelenmesi gerektiğini savunan görüşler (Collie, Shapka, Perry & Martin, 2015) öne sürülmüştür. Bu kapsamda özellikle son yıllarda öğretmenlerin iyi oluşlarını doğrudan ele alan araştırmalar (Aelterman, Engels, Van Petegem & Verhaeghe, 2007; Konu, Viitanen & Lintonen, 2010; Collie vd., 2015; Ertürk, Keskinkılıç Kara ve Zafer Güneş, 2016; Ilgan, Özü-Cengiz, Ata ve Akram, 2015) dikkat çekmektedir. Psikolojik iyi oluş ile ilgili yapılan çalışmalarda, genellikle Ryff’in (1989a) çok boyutlu psikolojik iyi oluş modelinin esas alındığı görülmektedir (Akın ve Akın, 2015; Göcen, 2012; Telef, 2013).

Psikolojik iyi oluşa ilişkin bu modelde; bireyin kendine ve geçmiş yaşamına ilişkin olumlu değerlendirmeleri, devamlı büyümesi ve gelişmesi, yaşamının anlamlı ve amaçlı olduğu inancı, nitelikli ilişkilere sahip olması, yaşamını ve etrafındaki dünyayı etkili bir şekilde yönetebilme kapasitesi ile başkalarından bağımsız karar verebilme becerisi ön plana çıkmaktadır (Keyes, Shmotkin & Ryff, 2002; Ryff, 1989a; Ryff & Keyes, 1995; Ryff &

Singer, 2006). Psikolojik iyi oluş düzeyleri yüksek olan bireylerin akademik başarıları, başarılardan memnun olma dereceleri ve stresli durumlarla baş etme düzeylerinin de yüksek olduğu bulunmuştur (Trucchia, Lucchese, Enders & Fernández, 2013). Diğer taraftan bireylerin psikolojik iyi oluşları ile sosyal becerileri (Nair, Ravindranath & Thomas, 2013), iş performansları (Robertson & Cooper, 2010) ve iş doyumları (Lin, MacLennan, Hunt &

Cox, 2015) arasında da aynı yönlü ilişkiler bulunmuştur.

Psikolojik iyi oluşun temelde bireylerin sahip olduğu psikolojik sermaye düzeyi ile ilişkili olduğu görülmektedir. Yapılan araştırmalar, bireylerin yüksek düzeyde psikolojik sermayeye sahip olmalarının, onların psikolojik iyi oluşunu pozitif yönde etkilediğine işaret etmektedir (Avey, Luthans, Smith & Palmer, 2010; Choi & Lee, 2014; Luthans & Youseff- Morgan, 2017). Pozitif psikoloji ve pozitif örgütsel davranıştan doğan psikolojik sermaye, ekonomik, sosyal ve beşerî sermayeden oluşan ve her tür sermayenin ana ekseni olarak kabul gören bütüncül bir sermaye türünü ifade eder (Luthans, Luthans & Luthans, 2004; Luthans, Youssef & Avolio, 2007b; Luthans & Youseff-Morgan, 2017). Psikolojik sermayenin her bir bileşeninin diğeriyle ilişkili olduğu, ayrıca örgütsel süreç ve sonuçlara bir bütün olarak etkisinin ayrı ayrı etkisinden daha fazla olduğu belirtilmiştir (Luthans vd., 2007b). Öz yeterliği ve umut düzeyi yüksek bir çalışanın, yalnızca karşısına çıkan ve mücadele gerektiren görevleri kabul etmek için gayret göstermeyeceği, bunun yanında kendisini hedefe ulaştıracak alt hedefleri belirleyip, fırsatları öngörüp, engelleri aşmak için pek çok yol deneyeceği ve bu şekilde daha fazla performans sergileyerek daha fazla iş doyumu elde

(25)

4

edeceği belirtilmiştir (Keleş, 2011). İyimserlik ve direncin, öz yeterlik ve umut ile birlikte bulunması durumunda, bireyde kendine güvenin daha fazla olacağı, gereken gayretin gösterilerek alternatif yolların daha iyi aranıp bulunacağı ifade edilmektedir (Luthans, 2002a). Konuyla ilgili Youssef ve Luthans (2007) tarafından yapılan çalışmada, psikolojik sermaye bileşenlerinden umut, iyimserlik ve direncin; çalışanın performansına, iş doyumuna, çalışma mutluluğuna ve işe bağlılığına olumlu etkide bulunduğu sonucu elde edilmiştir. Bu da örgütlerinde olumlu bir iklim yaratarak çalışanlarından en yüksek verimi bekleyen yöneticilerin, çalışanlarının güçlü ve yetersiz yanlarını, kişiliklerine bağlı olarak olumlu ve negatif davranış değişkenlerini anlamak, bunların işlerine olan etkisini belirleyerek daha fazla özveri için neler yapılabileceğini değerlendirmek, diğer bir deyişle psikolojik sermayelerine yatırım yapmak durumunda olduklarını göstermektedir (Keleş, 2011).

Psikolojik iyi oluş ve psikolojik sermayenin çalışanların iş doyumu ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bireylerin normlar, değerler ve beklentiler sisteminden geçerek, iş ve iş koşullarıyla ilgili algılarına ilişkin geliştirdikleri içsel tepkilere (Schneider & Snyder, 1975) ve bireylerin hissettikleri iç huzuruna (Mercer, 1997) işaret eden iş doyumu, aynı zamanda onların işlerine ilişkin genel tutumları (Bakan ve Büyükbeşe, 2004) hakkında bilgi vermektedir. İş doyumundaki artışın bireysel düzeyde genel yaşam doyumuna, ruhsal- fiziksel sağlığa ve davranışlara, örgütsel düzeyde ise verimliliğe ve örgütsel bağlılığa olumlu etkisinin bulunduğu, buna karşın iş doyumundaki düşüklüğün, işe geç kalma, devamsızlık ve işten ayrılma gibi bazı sonuçları ortaya çıkardığı belirtilmiştir (Gürsoy, 2013). Araştırma bulguları küresel rekabet ortamında umutlu, iyimser, özgüvenli ve dirençli çalışanların diğer çalışanlara göre daha dinamik ve iş doyumlarının daha yüksek olduğuna işaret etmektedir (Luthans, Avey, Avolio & Combs, 2006; Luthans vd., 2007a; Youssef & Luthans, 2007).

Alanyazında yapılan çalışmalar, psikolojik iyi oluş ve psikolojik sermaye yapısı ile bireysel ve örgütsel bağlamda birçok faktörün ilişkili olduğunu göstermektedir. Örneğin çalışanların psikolojik sermayesi ile iş performansı, örgütsel bağlılığı, örgütsel destek algısı arasında olumlu ilişkiler bulunduğu Larson ve Luthans (2006); Abbas, Raja, Darr ve Bouckenooghe, (2014); Biçkes, Yılmaz, Demirtaş ve Ayşegül (2014); Aydoğan ve Kaya (2015); Büyükgöze ve Kavak (2017) tarafından yapılan çalışmalarla da kanıtlanmıştır. Bununla birlikte psikolojik sermaye ile iş doyumu arasında (Cheung, Tang & Tang, 2011; Larson & Luthans, 2006; Luthans vd., 2007b; Luthans, Avolio, Avey & Norman, 2007a; Luthans, Norman,

(26)

5

Avolio & Avey, 2008; Youssef & Luthans, 2007) ve psikolojik sermaye ile psikolojik iyi oluş arasında (Cole vd., 2009; Avey, Luthans, Smith & Palmer 2010; McMurray, Pirola- Merlo, Sarros & Islam, 2010; Roche Haar & Luthans, 2014; Laschinger, 2014) aynı yönlü ilişkileri saptayan çalışmalar yanında psikolojik sermaye ile iş stresi (Avey, Luthans &

Jensen, 2009), psikolojik sermaye ile devamsızlık (Avey, Patera & West, 2006), psikolojik sermaye ile sinizm ve tükenmişlik (Avey, Wernsing & Luthans, 2008; Çalışkan, 2014; Çetin, Şeşen ve Basım, 2013; Karacaoğlu ve İnce, 2013) arasında ters yönlü ilişkileri saptayan çalışmalar bulunmaktadır. Alanyazında psikolojik sermaye ile psikolojik iyi oluş arasındaki ilişkiyi inceleyen sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Avey vd. (2010), Luthans vd.

(2007a), Choi ve Lee (2014), Luthans vd. (2007b), Akçay (2012), Abbas vd. (2014) ve Yaşin’nin (2016) çalışmaları bu sınırlı araştırmaların örneklerini oluşturmaktadır.

Öğretmenlerin sahip oldukları psikolojik sermayenin onların iyi oluşunu ne düzeyde yordadığı ve hem içsel (örneğin; zekâ, otonomi, kişilik) hem de dışsal (örneğin; yönetim, ücret, terfi olanakları) özellikleri bulunan iş doyumunun bu ilişkide aracılık etkisinin olup olmadığı konusunda bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışma, öğretmenlerin psikolojik sermaye algıları, psikolojik iyi oluşları ve iş doyumları arasındaki ilişki durumunu araştırmayı hedeflemektedir.

Araştırmanın Amacı

Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin psikolojik sermaye algıları ile iş doyumları ve psikolojik iyi oluşları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır.

Öğretmenlerin;

1. Psikolojik sermaye algılarının düzeyi nedir?

2. Psikolojik iyi oluşlarının düzeyi nedir?

3. İş doyumlarının düzeyi nedir?

4. Psikolojik sermaye algıları demografik özelliklerine göre değişmekte midir?

5. Psikolojik iyi oluşları demografik özelliklerine göre değişmekte midir?

6. İş doyumları demografik özelliklerine göre değişmekte midir?

(27)

6

7. Psikolojik sermaye algıları ile psikolojik iyi oluşları arasındaki ilişkide iş doyumunun aracılık etkisi var mıdır?

Araştırmanın Önemi

Eğitim örgütlerinin hedeflerine ulaşmasında, öğretmenlerin sahip olduğu psikolojik temellerin önemli bir rolü bulunmaktadır. “Okul Öncesinden Lise Sona: Öğretmenler İçin 20 Temel Psikoloji İlkesi” adlı APA (2015) raporunda, öğretmenlerin psikolojik iyi oluşlarının sınıfın her gün başarılı bir şekilde işlemesinin ayrılmaz bir parçası olduğu ve bunun akademik performans ile öğrenmeyi etkilediği öne sürülmektedir. Buna ek olarak 2018 Eğitimi İzleme ve Değerlendirme raporunda (MEB, 2018, s. 145-150), öğretmenlerin bir kısmı öğrenci devamsızlığının bir nedeni olarak düşük öğrenci motivasyonunu öne sürmüştür. Öğrencilerde görülen motivasyon düşüklüğü, öğretmenlerin psikolojik sermaye, psikolojik iyi oluş ve iş doyumu düzeylerinin durumunu düşündürmektedir. Diğer taraftan öğretmenlerin okul ve sınıf çevresini tasarlayan özneler olduğu, bu nedenle onların psikolojik sermaye algıları, örgütsel bağlılıkları ve iş doyumu gibi bazı değişkenler ile arasındaki ilişkileri araştırmanın, okul ve sınıf ortamı ile genel olarak eğitim sistemine olumlu katkılar sağlayabileceği belirtilmiştir (Çakmak ve Arabacı, 2017). Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığının 2015-2019 Stratejik Planında yer alan “hayata hazır, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştiren bir eğitim sistemi” vizyonunun gerçekleşmesinin, yüksek düzeyde psikolojik sermayeye ve psikolojik iyi oluşa sahip öğretmenler ile mümkün olabileceği düşünülmektedir. Psikolojik sermaye ile ilgili çalışma sayısının uluslararası alanda oldukça fazla olmasına rağmen ülkemizde yapılan çalışma sayısının son derece sınırlı olduğu (Keleş, 2011) ve Türkiye’de pozitif psikolojik sermaye çalışmalarının 2010 yılından itibaren başladığı (Tösten, 2015, s.7) belirtilmiştir. Araştırmanın diğer bir boyutu olan psikolojik iyi oluş olgusunun, Türkiye’de uzun geçmişi olan bir araştırma konusu olmadığı ifade edilmiştir (Göce, 2012, s.8). Dolayısıyla bu araştırmanın ulusal alana katkıda bulunacağı düşünülmektedir.

Psikolojiye sonradan eklenen pozitif psikoloji alanı, geleneksel psikoloji yaklaşımından farklı olarak olumsuz duyguların düzeltilmesi yerine bireysel anlamda yaşama olumlu şeyler katmak ve örgütsel anlamda olumlu örgüt iklimi yaratmakla ilgilenmektedir. Bireyleri daha olumlu hale getiren özelliklerin tanımlanması bakımından pozitif psikoloji bilimi, örgütlere

(28)

7

çeşitli katkılar sağlamaktadır (Brandt, Gomes & Boyanova, 2011). Son yıllarda psikolojik sermaye, iş doyumu ve psikolojik iyi oluş kavramının, hem pozitif örgütsel davranış alanı içinde hem de yönetim bilimleri alanında yaygın biçimde araştırılan konular arasında yer aldığı görülmektedir. Parthi ve Gupta (2016) örgütlerin değişken, sürekli büyüme ve iş doyumu elde etmek için işgücünün pozitif psikolojik gelişimine diğer bir deyişle psikolojik sermayelerine yatırım yapmaları gerektiğini belirtmiştir. Bunun yanında olumlu güçlerini örgüt içinde etkin şekilde kullanabilen çalışanların, örgütsel bağlılık, performans, akademik başarı vb. örgütsel çıktıları, diğer insanlardan daha olumlu etkileyebileceği ifade edilmektedir (Topaloğlu, 2013). Ayrıca olumlu ruh sağlığı, sağlıklı okul iklimini destekleyici öğretmen davranışlarını da teşvik edebilir. Eğitim sürecinde önemli rolleri bulunan öğretmenlerin kendilerine ilişkin psikolojik sermaye, psikolojik iyi oluş ve iş doyumu algı düzeylerinin ortaya konulmasının önemli olduğu, aynı zamanda öğretmenlerin kendilerine ilişkin psikolojik sermaye algılarının iş doyumları ve psikolojik iyi oluşları üzerinde yordayıcı bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir.

Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin psikolojik sermaye algıları ile psikolojik iyi oluşu ve iş doyumu ilişkisini araştırmaktır. Araştırma kapsamında belirtilen amaca uygun olarak bu ilişkiyi gösteren üç boyutlu bir modelin doğruluğu test edilmektedir. Araştırma eğitim sisteminin en önemli ögesi olan öğretmeni, özellikle pozitif psikoloji yaklaşımıyla ele alması açısından önemli bulunmaktadır. Araştırmanın, pozitif psikoloji bağlamında öğretmenler hakkında genel veriler sunması ve geleceğin mutlu öğretmenleri ve mutlu eğitim örgütleri ile ilgili öngörülerin ve politikaların oluşmasına katkı sağlaması beklenmektedir. Bu konuda ulusal alanda eğitim örgütleriyle yapılmış çalışmaların sınırlı olmasının da ayrıca araştırmayı önemli kılacağı umulmaktadır.

Araştırmanın Varsayımları

• Araştırmaya katılan örneklemin evreni temsil ettiği düşünülmektedir.

• Araştırmaya katılan bireyler ölçekleri içtenlikle cevaplandırmışlardır.

• Araştırma doğrultusunda belirlenen model, öğretmenlerde psikolojik sermaye, psikolojik iyi oluş ve iş doyumu arasındaki ilişkiyi ortaya çıkaracak niteliktedir.

(29)

8 Araştırmanın Kapsam ve Sınırlılıkları

• Araştırmanın evrenini Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü İstatistik Bölümü’nden elde edilen 2016 verilerine göre Ankara ili yedi merkez ilçesi sınırları içerisinde bulunan resmi ortaokullarda görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır.

• Psikolojik Sermaye Ölçeği, İş Doyumu Ölçeği ve Psikolojik İyi Oluş Ölçeğinde yer alan maddeler, araştırmanın kapsamını oluşturmaktadır.

Tanımlar

Psikolojik Sermaye

Bireylerdeki güçlü yanların ve üstünlüklerin ortaya çıkarılması ve sağlıklı insanların daha güçlü ve üretken duruma getirilmesi hedefleyen psikolojik sermaye; ekonomik, sosyal ve beşerî sermayeden oluşan ve her tür sermayenin ana ekseni olarak kabul görmekte ve bütüncül bir yapı arz etmektedir (Luthans vd., 2004; Luthans vd., 2007b; Luthans ve Youseff-Morgan, 2017). Psikolojik sermayenin, öz yeterlik, umut, iyimserlik ve direnç olarak ifade edilen dört bileşeninin herbiri, ölçülebilir, geliştirilebilir ve daha etkili bir örgütsel performans için yönetilebilir ögeler olarak kabul edilmektedir (Luthans vd., 2007a).

Psikolojik İyi Oluş

Psikolojik iyi oluş, bireyin devamlı büyümesi ve gelişmesi, kendine ve geçmiş yaşamına ilişkin olumlu değerlendirmeleri, yaşamının anlamlı ve amaçlı olduğuna inanması, nitelikli ilişkilere sahip olması, yaşamını ve etrafındaki dünyayı etkili bir şekilde yönetebilme kapasitesi ile başkalarından bağımsız karar verebilme becerisi gibi anlamlara gelmektedir (Keyes, Shmotkin & Ryff, 2002; Ryff, 1989a; Ryff & Keyes, 1995; Ryff & Singer, 2006).

Psikolojik iyi oluş düzeyleri yüksek olan bireylerin akademik başarıları, başarılardan memnun olma dereceleri ve stresli durumlarla baş etme düzeylerinin de yüksek olduğu bulunmuştur (Trucchia, Lucchese, Enders & Fernández, 2013).

İş Doyumu

İş doyumu, bireylerin normlar, değerler ve beklentiler sisteminden geçerek, iş ve iş koşullarıyla ilgili algılarına ilişkin geliştirdikleri içsel tepkilerini (Schneider & Snyder, 1975), bireylerin hissettikleri iç huzurunu (Mercer, 1997) ve onların işlerine ilişkin genel

(30)

9

tutumlarını (Bakan ve Büyükbeşe, 2004) içerir. İş doyumundaki artışın bireysel düzeyde genel yaşam doyumuna, ruhsal-fiziksel sağlığa ve davranışlara, örgütsel düzeyde ise verimliliğe ve örgütsel bağlılığa olumlu etkisinin bulunduğu, buna karşın iş doyumundaki düşüklüğün işe geç kalma, devamsızlık ve işten ayrılma gibi bazı sonuçları ortaya çıkardığı belirtilmiştir (Gürsoy, 2013).

(31)

10

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Araştırmanın ikinci bölümünde pozitif psikoloji yaklaşımı, araştırmanın içeriğini oluşturan değişkenler ile bu değişkenlere ilişkin alt boyutlara kavramsal olarak yer verilmiş, değişkenler arası ilişkiler ulusal ve uluslararası ilgili araştırmalar çerçevesinde ele alınmıştır.

Kavramsal Olarak Pozitif Psikoloji

Felsefi olarak ontoloji, fenomenoloji ve hümanizmden etkilenen pozitif psikoloji yaklaşımı, yönetim ve psikoloji alanında süregelen olumsuz bakış açısına bir tepki olarak doğmuştur.

Bu yaklaşım, insan potansiyelini en üst düzeyde hayata geçirmeyi öngören bir örgüt sistemi kurmayı hedeflemektedir. Birey, grup ve kurumların gelişimine katkıda bulunan süreç ve koşulların incelenmesi olarak ele alınan (Gable & Haidt, 2005) pozitif psikoloji yaklaşımı, olumlu deneyimlere; geçmiş, şimdi ve gelecek olmak üzere üç zaman boyutunda yaklaşır (Hefferon & Boniwell, 2014). Bu zaman boyutlarından geçmiş, iyi oluş ve yaşam doyumu;

şimdi, mutluluk ve akış deneyimini; gelecek ise iyimserlik ve umudu ifade etmektedir.

Konuyla ilgili olarak Wright (2003) psikoloji biliminin insan potansiyelini gerçekleştirmeye yardımcı olan, gelişim, fedakârlık, sevgi, iyimserlik, cesaret, memnuniyet gibi yeni temel kavramlara ihtiyacı olduğunu belirtmiştir. Luthans (2002b) yapmış olduğu bir yazın taramasında psikoloji alanında yazılan 375.000 makalenin depresyon, ruh hastalıkları, kaygı, korku, öfke gibi negatif kavramlara odaklandığını buna karşın sadece 1000 makalenin gelişim, fedakârlık, sevgi, iyimserlik, cesaret, memnuniyet gibi pozitif kavramları konu edindiğini söylemiştir (Kutanis ve Oruç, 2014). Seligman ve Csikszentmihalyi (2000) psikolojinin yalnızca hastalık ya da sağlıkla ilgili bir tıp dalı olmadığını, aynı zamanda içinde iş, eğitim, sezgi, sevgi, büyüme ve oyun gibi birtakım kavramları da barındırdığı belirtmiştir.

(32)

11

Buna ek olarak aynı araştırmacılar, olumsuz duygu ve deneyimler ile nesnel tehlikeleri ve problemleri yansıtması, insanları tehlikeler karşısında durmaya, onların uyanıklıklarını arttırmaya ve gerekirse davranış ve eylemlerini değiştirmeye zorlayacak kadar güçlü olduğu için psikolojinin daha çok olumsuz kavramlara odaklandığını ifade etmiştir. Bu odaklanma temelde, çevredeki tehlikelere karşı bireyin savunma mekanizmasını uyanık tutması yönünden olumsuz duyguların olumlu duygulardan daha önemli olduğu düşüncesinden kaynaklanır. Oysa insanlar sevgi, umut, güven gibi varoluşun temeli olan olumlu duyguların da hayatta kalmada çok önemli bir rolü olduğunu bilerek, dünyaya daha iyi uyum sağladıklarında böyle bir savunma sistemine doğal olarak ihtiyaç kalmamaktadır (Seligman ve Csikszentmihalyi, 2000).

Pozitif psikoloji, bireylerin, grupların ve kurumların gelişmekte olan işleyişine katkıda bulunan koşul ve süreçlerin incelenmesidir (Gable & Haidt, 2005). Pozitif psikoloji hareketinin öncülerinin hümanizm, ontoloji, fenomenoloji ve gestalt psikolojisi gibi yaklaşımlardan etkilendiği görülmektedir. Bunlardan biri olan Maslow (1943, 1954, 1970), daha sonra insancıl psikoloji yaklaşımını ortaya atmıştır. Pozitif psikolojinin beslendiği bir alan olan insancıl psikolojinin temel ilkeleri Kuzgun (1985) tarafından şöyle özetlenmiştir:

(a) İnsan bir bütün olduğundan davranışları da bir bütün olarak incelenir. (b) İnsan özünde iyidir. (c) İnsan davranışı uyarıcılara değil, onların algılanan biçimlerine bir tepkidir. (d) Bireyin içsel başvuru çerçevesini anlamak, insan davranışlarını anlamanın en iyi yoludur.

(e) İnsanda yaşantılarını belirleyip düzenleyen ve tepkilerini ortaya çıkaran bir benlik vardır.

(f) Bir organizmanın en temel güdüsü, gelişme ve kendini gerçekleştirmedir. (g) Genel gelişme eğiliminin en üst düzeyi, kendini gerçekleştirmedir. (h) Psikolojik sağlık bir sonuç değil, süreçtir. Maslow’a (1954, 1970) göre kendini gerçekleştirmiş, diğer bir deyişle psikolojik sağlığı yerinde olan insanların birtakım özellikleri bulunmaktadır. Bunlar, kendini, çevreyi ve tabiatı kabul etme, içten ve doğal olma, evrensel bir probleme yönelme, çevrenin baskılarından bağımsız olarak karar verme, takdir etme, insanları sevme ve onlarla özdeşim kurma, çevre ile derin ilişkiler kurma, demokratik karakter yapısına sahip olma, araç ile amacı birbirinden ayırma, doğal mizahi anlayışa sahip olma, yaratıcı olma ve algıda yetkin olma, kültür ve modanın etkisinden bağımsız olmadır. Buradan hareketle, kendini gerçekleştirmenin sağlıklı bir ruh haline ve erdemli olmaya kavuşturma, iyiliğe ve güzelliğe yöneltme gibi olumlu özellikleri bulunduğu söylenebilir. İnsanda var olan tüm bu olumlu özellikleri ortaya çıkarma, pozitif psikolojinin ilgi alanına girmektedir.

(33)

12

Pozitif Psikoloji, insan potansiyelini hayata geçiren bir örgüt sistemi yaratmayı hedefler (Peterson & Spiker, 2005). Pozitif psikolojinin asıl amacı, yaşamın olumsuz yanlarını inkâr etmek ya da olaylara Pollyanna gözlüğü ile bakmak değildir. Aksine patoloji, sıkıntı, kaygı ve işlev bozukluğu gibi olumsuz psikolojik kavramların yanında; iyi oluş, esneklik, güç, büyüme gibi olumlu psikolojik kavramlara odaklanmaktır (Gable & Haidt, 2005).

Araştırma bulguları, pozitif psikolojinin insanın acı çekmesi, güçsüzlüğü ve işlev bozukluğu ile ilgili bilinen şeylerin yerini almayı değil, aksine psikolojinin daha önce bilinen bu psikopatolojik yönüne destek olmayı amaçladığını ortaya koymaktadır (Seligman, Steen, Park & Peterson, 2005).

Pozitif psikoloji kapsamında ortaya atılan kavramlar arasında; pozitif eğitim, pozitif liderlik, otantiklik, otantik mutluluk ve otantik liderlik kavramları sayılabilir. Bunlardan hem geleneksel beceriler hem de mutluluk için eğitim olarak tanımlanan pozitif eğitim yaklaşımı, dünya genelinde gençler arasında yaygın olarak görülen depresyona karşı öğrenme ile yaşam memnuniyetinde küçük artışlar sağlanabileceğini, bu nedenle olumlu duygular, sinerji gibi mutluluk becerilerinin okulda öğretilmesi gerektiğini savunur. Konuyla ilgili olarak, olumlu duyguları, bağlılığı ve anlamı arttıran becerilerin okul çocuklarına öğretilebileceğine ilişkin önemli kanıtlar bulunmaktadır (Seligman, Ernst, Gillham, Reivich & Linkins, 2009). Diğer bir kavram da otantik mutluluktur. Otantiklik ise bireyin kendi tecrübelerine bağlı olarak duygu ve düşüncelerini kabullenmesi, kendini tanıması ve bilmesiyle ilgili bir süreç olup onun gerçek duygularını gizlemeden düşünmesini ve davranmasını gerektiren bir kavramdır (Avolio & Gardner, 2005). Otantik mutluluk ile ilgili olarak, mutluluğun üç farklı temele dayandığını ifade eden Seligman’a (2002) göre birinci temel, yüksek düzeyde olumlu duygulara ve doyuma neden olan güzel bir hayat; ikinci temel, sürekli özümlemeyi, katılımı ve akışı içeren iyi bir hayat; üçüncü temel ise bireyin kendisinden daha büyük ve güçlü bir şeye hizmet etmesine neden olan anlamlı bir hayattır. Bunlardan ilki hedonik temele dayanırken, ikinci ve üçüncüsü ödomanik temele dayanmaktadır. Bu alanda yapılan araştırmalar, hedonik temele dayalı aktivitelerde bulunan bireylerin, kısa dönem içinde daha yüksek olumlu duygu düzeyine ulaştıklarını gösterirken; ödomanik temele dayalı aktivitelerde bulunan bireylerin yaşamına anlam ve değer katmaya çalıştığı ve aynı zamanda uzun dönem içinde olumlu duygu düzeyine ulaştıklarını göstermektedir (Hefferon &

Boniwell, 2014). Luthans ve Avolio (2003) otantik liderliği lider ve takipçileri arasında olumlu bir ilişki gelişmesini, karşılıklı öz bilinç ve öz disiplinin oluşmasını ve böylece

(34)

13

olumlu yönde bir kişisel gelişimini sağlayan bir liderlik biçimi olarak ele almıştır. Diğer taraftan Gardner, Avolio, Luthans, May ve Walumbwa (2005) ise otantik liderliğin bileşenlerini; öz farkındalık, öz düzenleme ve örgütsel iklim olarak belirlemiştir. Pozitif psikoloji kapsamında ortaya atılan pozitif eğitim, pozitif liderlik, otantiklik, otantik mutluluk ve otantik liderlik gibi kavramlar daha da arttırılabilir. Bu araştırma kapsamında pozitif psikolojinin genel olarak psikolojik sermaye ve psikolojik iyi oluş kavramları üzerinde durulmuştur.

Kavramsal Olarak Psikolojik Sermaye

Psikolojik sermayenin temelleri pozitif psikoloji hareketine ve onun örgütlerdeki uygulamaları olan pozitif örgütsel düşünce okulu ile pozitif örgütsel davranışa dayanmaktadır (Luthans vd., 2007b). Pozitif örgütsel davranış; performans ile ilgili olma, değişime ve gelişime açık olma, olumlu olanı ele alma, kuramsal temel ve araştırma temeline dayanma, göreli olarak değişmeyen, benzer ve ölçülebilen kavramlarla ifade edilme gibi temel özellikler ile açıklanmıştır (Luthans vd., 2007b, s.146-177). Çalışanların örgüt içinde sahip oldukları psikolojik potansiyellere ve onların geliştirilebilir olumlu güçlerine odaklanan pozitif örgütsel davranışın, pozitif psikolojinin örgütsel alana yansıması olarak ortaya çıktığı belirtilmektedir (Kutanis ve Oruç, 2014; Topaloğlu, 2013). Pozitif örgütsel düşünce okulu ise örgütün kriz ve olumsuz koşullarda da yaşamını devam ettirmesi için gereken dirençli ve canlı olma, güven, örgütsel erdem, farklılık ve anlam gibi olumlu ve güçlü özellikleri ifade etmektedir (Bernstein, 2003; Cameron, 2003; Keleş, 2011; Luthans vd., 2007b). Pozitif psikoloji genel olarak, bireylerdeki bozuk olanı düzeltmenin ötesinde, onların güçlü yanlarını ve pozitif işlevselliğini vurgulayan bir yaklaşım olarak ele alınmıştır.

Pozitif psikolojiden doğan ve özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra örgütlerde önem kazanmaya başlayan psikolojik sermaye ile bireylerdeki güçlü yanların ve üstünlüklerin ortaya çıkarılması ve sağlıklı insanların daha güçlü ve üretken hale getirilmesi hedeflenmektedir (Seligman, 1998). Psikolojik sermayenin öz yeterlik, umut, iyimserlik ve direnç olarak ifade edilen dört bileşeni ile psikolojik sermaye, ölçülebilir ve geliştirilebilir, ayrıca örgütlerde daha etkili çalışma performansı için yönetilebilir ögeler olarak kabul edilmektedir (Luthans vd., 2004; Luthans, Avolio, Walumbwa & Li, 2005; Luthans &

Youseff-Morgan, 2017). Şekil 2.1 de psikolojik sermayenin diğer sermaye türleri ile ilişkisi gösterilmiştir.

(35)

14

Şekil 2.1 Rekabet üstünlüğü için genişletilmiş sermaye türleri

Kaynak: Luthans, F., Luthans, K. W., & Luthans, B. C. (2004). Positive psychological capital: Beyond human and social capital. Business Horizons, 47(1), 45

Şekil 2.1 de görüldüğü gibi, ekonomik sermaye “neye sahip olduğumuz”, insan sermayesi

“ne bildiğimiz”, sosyal sermaye “kimleri tanıdığımız” ile ilgilenmektedir. Pozitif psikolojik gelişme durumu olarak tanımlanan psikolojik sermaye ise bireyin “kim olduğu” ve gelişimsel anlamda “kim olabileceği” ile ilgilenir (Luthans vd., 2007b). Psikolojik sermaye türü, ekonomik sermaye, insan sermayesi ve sosyal sermaye gibi örgütlerde rekabet üstünlüğü sağlayan sermaye türlerine ilave olarak ortaya çıkmıştır (Luthans vd., 2004).

Günümüzün örgütlerinde bu sermaye türlerini sinerjik bir şekilde bütünleştirmenin yönetsel açıdan kaçınılmaz olduğu ve bunun örgütün en önemli ögesi olan insan potansiyelini en üst biçimde kullanmak için önemli bir fırsat olduğu belirtilmiştir (Luthans vd., 2007b).

Psikolojik sermaye, diğer sermaye türlerinden farklı olarak, insanın değerine ve içsel yönüne odaklanmakta ve ondan daha fazla yararlanmak için kavramsal bir çerçeve sunmaktadır.

Luthans vd. (2007b, s. 146), psikolojik sermayenin öngörülen kavramları ile bilişsel ve duyuşsal yönlerine ilişkin kavramları bir bütün olarak değerlendirmeyi içeren sınıflandırmayı Tablo 2.1’deki gibi göstermiştir.

(36)

15 Tablo 2.1

Psikolojik Sermayenin Bir Bütün Olarak Değerlendirmesi

Kategoriler

Pozitif özellikler

Kuram- temelli mi?

Kişiye özel mi?

Durumsal mı? Ölçülebilir mi?

Performansa yönelik mi?

Diğer olumlu sonuçlarla ilişkili mi?

Öngörülen Psikolojik Sermaye Kavramları

Öz yeterlik ✓ ✓ ✓ ✓ ✓

Umut ✓ ✓ ✓ ✓ ✓ ✓

İyimserlik ✓ ✓ ✓ ✓ ✓ ✓

Direnç ✓ ✓ ✓ ✓ ✓ ✓

Bilişsel Kavramlar

Yaratıcılık ✓ ✓ ? ✓ ? ?

Bilgelik ✓ ✓ ✓ ✓ ? ?

Duyuşsal Kavramlar

İyi oluş ✓ ✓ ✓ ✓ ✓ ✓

Akış ✓ ✓ ✓ ✓ ✓ ✓

Mizah ✓ ✓ ✓ ✓ ✓ ✓

Kaynak: Luthans, F., Youssef, C. M., & Avolio, B. J. (2007). Psychological capital: Developing the human competitive edge (Vol. 198). Oxford: Oxford University. s. 146’dan uyarlanmıştır.

Tablo 2.1’de Luthans vd. (2007b) tarafından öngörülen psikolojik sermaye kavramları ile olumlu bilişsel ve duyuşsal kavramlara ilişkin kontrol listesi sunulmuştur. Psikolojik sermayenin durumsal (state-like) bir özellik taşıması, eğitimler yoluyla geliştirilmeye açık bir yönünün bulunması, ölçülebilir olması ve performansa yönelik olmasının, küresel rekabetçi ortamda psikolojik sermaye için bir avantaj sayıldığı belirtilmiştir (Luthans vd., 2007b). Diğer taraftan psikolojik sermayenin geliştirilebilir olma özelliğinin, onu geliştirile bilirliği daha sınırlı olan kişilik yapılarından (trait-like) ayırdığı söylenebilir. Konuyla ilgili yapılan araştırma sonuçlarına göre psikolojik sermayenin olumlu duygusal durumlardan daha fazla ölçme değişmezliğine sahip olduğu, diğer bir deyişle öz değerleme ya da kişilik özellikleri kadar değiştirilemez bir nitelik taşımadığı belirlenmiştir (Luthans vd., 2007b).

(37)

16 Psikolojik Sermayenin Boyutları

Pozitif psikoloji kapsamında ortaya atılan psikolojik sermaye yaklaşımının temel özellikleri aşağıdaki gibi ifade edilmiştir (Avey vd., 2008; Luthans & Youssef, 2007a; Luthans &

Youseff-Morgan, 2017):

a- Bireyin kendini sınayan görevlerde başarılı olmasını sağlayacak özgüven (öz yeterlik), b- Şimdi ve gelecekte başarılı olacağına ilişkin olumlu algısı (iyimserlik),

c- İlerideki amaçlarına yönelik azmi, başarıya ulaşmak için bireyi yönlendiren hedef ve inançlar (umut)

d- Problemlerle ve sıkıntılarla etrafı sarıldığında tekrar ayağa kalkmasını, hatta daha iyi hale gelmesini sağlayacak olan irade gücü (direnç).

Aşağıda psikolojik sermaye kavramına ilişkin boyutların açıklandığı makaleden uyarlanan şema, Şekil 2.2’de verilmiştir (Luthans & Youssef, 2004):

Şekil 2.2 Psikolojik sermayenin boyutları.

Luthans, F., & Youssef, C. M. (2004). Human, social, and now positive psychological capital management:

Investing in people for competitive advantage. Organizational Dynamics, 33(2), 143-160 kaynağından uyarlanmıştır.

Psikolojik sermayenin bileşenlerinden öz yeterlik ve umudun içsel özelliklerden, iyimserlik ve direncin ise dışsal çevre özelliklerinden etkilenen kavramlar olduğu, bu nedenle

Psikolojik Sermaye

.Kendine özgü .Ölçülebilir .Geliştirilebilir

.Performans üzerinde etkili

Öz yeterlik

Belirli sonuçlara ulaşmak için kendi bilişsel kaynaklarını harekete geçirebilme kapasitesine

sahip olmak Umut

Amaçlara ulaşabilmek için belirli bir irade gücüne ve alternatif yollara sahip olmak

İyimserlik

İçsel, kalıcı ve yaygın sorunları, olumlu durumlara bağlayan açıklayıcı bir tarza sahip olmak

Direnç

Zor durumlardan ve başarısızlıklardan geri döndüren, hatta eskisinden daha iyi duruma getiren

bir toparlanma gücüne sahip olmak

(38)

17

psikolojik sermayenin gelişiminin bireyci ve toplumcu kültürlerde birbirinden farklı özellikler gösterdiği belirtilmektedir (Kutanis ve Oruç, 2014).

Öz Yeterlik (Self-Efficacy)

İlk kez Bandura (1986, 1977, 1982) tarafından geliştirilen öz yeterlik kavramı kişisel yeterlik ya da yetkinlik olarak tanımlanmaktadır. Wood ve Bandura’ya (1989) göre öz yeterlik, bireyin belirli amaçlara ulaşmak için kendi motivasyon kaynaklarını, bilişsel kaynaklarını ve hareket tarzlarını oluşturma kapasitesine ilişkin inancını yansıtır. Bu kavram son zamanlarda birbirinden farklı çok fazla araştırma alanına (klinik psikoloji, eğitim psikolojisi ve örgütsel psikoloji) konu olmuştur (Maddux, 1995). Öz yeterlik kavramı, belli kararlar doğrultusunda çeşitli beklentiler, çevresel talepler ve zorluklarla başarılı bir şekilde baş etme becerisini içerir. Burada bireyin belirli davranış tarzlarına başlamak için gerekli enerjiye sahip olması ile sahip olduğu bu enerjiyi kullanması söz konusudur. Bireyin öz yeterliğe sahip olması ve yetkinlik kazanması, onun kendisinde bulunan ya da bulunabilecek bir takım davranışsal becerileri işlevsel kılmasıyla mümkün görünmektedir. Buna göre öz yeterlik, belirli koşullarda kendisinden isteneni gerçekleştirmek için gerekli teknikleri belirleyebilmesi ve tüm bilişsel kaynaklarını harekete geçirebilmesi için, bireyin kendine duyduğu güvendir (Luthans & Youssef, 2007a). Bireyin bir işi yapabilmesi için gereken donanımlara sahip olduğu ile ilgili kendine ilişkin yargısı anlamına gelen öz yeterlik, aynı zamanda bireyin bir durumu başarmak için kendine yetme derecesi olarak düşünülebilir.

Diğer yandan öz yeterlik, birtakım varoluşsal zorluklara katlanmak ve onların üstesinden gelebilmek için bireyin “kendine yeterlik” hissini ifade eder. Öz yeterlik hissi yüksek insanlar, yaşamlarında karşılarına çıkan zorlukların üstesinden gelmek için gerekli olan güce sahip olmayı (yeterlik beklentileri) ve sonuçta başarılı olmayı (sonuç beklentisi) umarlar. Bir davranışa ilişkin yeterlik beklentileri ve sonuç beklentileri arasındaki bu fark, aşağıdaki gibi şematize edilmiştir (Bandura, 1977).

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir varlığın satın alınması, üretilmesi veya değerinin arttırılması için yapılan harcamalar veya verilen kıymetlerin toplamını ifade ederken kamu idareleri

İlgililik Tespitler ve ihtiyaçlarda herhangi bir değişim bulunmadığından performans göstergesinde bir değişiklik ihtiyacı bulunmamaktır.. Etkililik Gösterge

Sütun ve satır etiketleri gibi, birden fazla sütun veya satır boyunca yayılan verileri ortalamak veya hizalamak için, ilk olarak seçili bir hücre aralığını birleştirin

Türkiye 1001-3000.liği arası: İTÜ Yurtlarına asil listeden yerleştirilme olanağı, İTÜ Sporcu Ödülü (2018-2019 Öğretim Yılı) Branşlara ayrılan toplam 10

Metne veya nesneye dönme efekti gibi slaytta görülebilen bir efekt eklemek için, imleci vurgu'ya doğrultun ve ardından bir efekti tıklatın. Metne veya nesneye, slaydı bir

Bu tabloda, Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgeleri (METEB) içinde alfabetik sırada olmak üzere her üniversitenin adından sonra bu üniversitede yerleştirme yapılacak

Taksitli olarak yapılacak ödemelerde, anlaşmalı bankanın tahsilat sistemi kullanılarak 10, kredi kartlarına 9 taksite kadar ödeme imkanı sağlanmaktadır. Öğrenim ücretleri

Bk. Ýstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde eðitim-öðretim ücrete tabidir. 2013–2014 akademik yýlýnda tüm lisans programlarý ve yabancý dil hazýrlýk sýnýflarý