• Sonuç bulunamadı

Muhammed MAHMUDİ 1,*, Semih ÇAKICI 2.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Muhammed MAHMUDİ 1,*, Semih ÇAKICI 2."

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

195

Bir Atık Barajının Şev Stabilitesinin Limit Denge Yöntemi ile Değerlendirilmesi: Vaka Çalışması

Evaluation of Slope Stability of a Waste Dam by Limit Eequilibrium Method: A Case Study

Muhammed MAHMUDİ1,*, Semih ÇAKICI2

1 Ege Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, İzmir, Türkiye

2 Ege Temel Sondajcılık San.ve Tic. Ltd.Şti., İzmir, Türkiye (*mu.mahmudi@hotmail.com)

ÖZ: Bu çalışmada Uşak İli, Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi, deri atık depolama barajında meydana gelen şev kayması model analizleri ile incelenmiştir. Analizler Slide yazılımı ile limit denge yöntemine göre yapılmıştır. İlk aşamada stabilite analizleri kayma öncesi durumu için kritik bir kesit boyunca gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucu elde edilen kayma yüzeyi ile sahada oluşan kayma yüzeyi arasında uyumluluk gözlenmiştir. Daha sonra, kayma sonrası dolgu baraj kütlesinin şev duraylılık güvenliği incelenmiştir. Son olarak, temel duraylılık analizinden elde edilen sonuçlara göre, depolama alanının güvenli ve elverişli kullanımı için önerilen çeşitli geometri durumları araştırılmıştır. Genel bir sonuç olarak, geometri ve yükleme koşullarının dolgu şevlerin ve atık barajların duraylılık durumlarında önemli bir kriter olduğu gösterilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Dolgu baraj, atık barajı, şev stabilitesi

ABSTRACT: In this study the slop failure of the waste dam in Uşak District, leather Karma Organized Industrial Zone was invastigated by model analysis. Analysis were performed with the slide software according to the limit equilibrium method. In the first stage, stability analysis were performed on a critical section in the pre-failure condition. It was shown a good agreement between the slip surface obtained from analysis and the slip surface occured in the field.Subsequently, the slope stability safety of the mass of fill dam was investigated in the after slope failure condition. Finally, according to the results obtained from fondamental analysis, various suggested geometry situations were investigated for a safe and convenient use of the storage area.As a general conclusion, it has been shown that the geometry and loading conditions are an important criteria on the stability conditions of fill slopes and waste dams.

Keywords: Embankment dam, waste dam, slope stability.

1. GİRİŞ

Gerek dolgu şevlerde gerekse doğal şevlerde oluşabilen stabilite problemleri ciddi can kayıplarına ve mal zararlarına yol açabilmektedir. Dolgu şevler ve dolgu barajlarında, yeraltı suyu, geometri, yükleme (gerilme) koşulları değişimi gibi çeşitli nedenlerden dolayı aniden göçebilirler. Bu yüzden özellikle dolgu yapılarda kullanım ömrü boyunca tasarım dışında kalan herhangi bir koşulların değişimi durumunda yeniden analizlerin yapılması ve stabilite emniyet katsayısının sağlanması gereklidir.

Şevlerde stabilite emniyet katsayısı, elastik teoriye dayanan limit denge yöntemleri (İsveç Dilim, Bishop, Janbu, Morgenstern ve Price, Spencer vb) ve sonlu elemanlar yöntemi gibi çeşitli yollardan elde edilebilir. Şevlerin limit denge yöntemleri ile analizine yönelik literatürde birçok çalışma mevcuttur (Duncan ve Wright, 2005). Emniyet katsayısının elde edilmesi için kullanılan yöntemlerden bağımsız olarak analizlerde depremsellik, şevi oluşturan malzemenin özellikleri, yeraltı suyu durumu ve temel zeminin özellikleri dikkate alınmalıdır. Bu temel veriler sayesinde oluşturulan modellerde yapılan şev analizleri ile kayma yüzeyleri ve emniyet katsayısı elde edilebilir. Bu çalışma kapsamında Uşak İli, Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi, deri atık depolama alanında meydana gelen şev kayması model analizleri ile incelenmiştir. Güvenlik tedbirlerin alınması ile birlikte atık alanının tekrardan kullanılabilmesi için düşünülen çeşitli durumlar değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda inceleme alanının olabildikçe gerçek modelini oluşturabilmek için gerekli veriler, topoğrafik ölçümleri, saha incelemeleri, sondaj çalışmaları ve laboratuvar deneyleri yardımı ile elde edilmiştir. Analizler Slide yazılımında limit denge yöntemi ile yapılmıştır. İlk aşamada stabilite analizleri kayma öncesi durumu için kritik bir kesit boyunca gerçekleştirilmiştir. Kritik kesit boyunca model analizlerden elde edilen kayma yüzeyi ile

(2)

196

sahada oluşan kayma yüzeyi arasında uyumluluk gözlenmiştir. Daha sonra aynı kesit için kayma sonrası şev duraylılık analizleri gerçekleştirilmiştir ve analizlerden elde edilen sonuçlara göre depo alanının elverişli bir şekilde kullanılabilmesi amacıyla çözüm olarak çeşitli geometriler önerilmiştir.

2. İNCELEME ALANININ TANITILMASI 2.1. İnceleme Alanının Mühendislik Jeolojisi

İnceleme alanı Uşak Deri Organize Sanayi Bölgesi, Uşak-Denizli Karayolunun 7 kilometresinde yer almaktadır (Şekil 1a).İnceleme alanı, Uşak ili kuzeyinde yer alan Gediz, Demirci, Simav, Şaphane ve Altıntaş arasında uzanan hareketli faylar güneyinde yer almakta olup, Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasına göre 2. derece deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır. Uşak yöresinde Tersiyer ve Kuvaterner yaşlı karasal çökeller ve volkanik ürünler geniş olanlarda yüzeylenmektedir (Ercan vd., 1978). İnceleme alanı yapay olarak oluşturulan eğimli dolgulardan ve atık malzemelerden oluşmaktadır.

Atık depolanması sonucu artan yanal yüklerden dolayı ön depo alanında aniden bir şev kayması meydana gelmiştir (Şekil 1b). Şev kayma sonrası şevin diğer yönlerde de olası kaymaları önlemek amacıyla doğru bir karar olarak hızlı bir şekilde destek dolgusunun oluşturulmasına başlanmıştır. Aynı anda dolgu şevin kayma sonrası stabilite durumunu ve depo alanının tekrardan kullanabilmesi için düşünülen geometrileri değerlendirmek amacıyla Ege Temel Sondajcılık San.ve Tic. Ltd. Şti firması tarafından detaylı incelemeler ve analizlerin yapılması yürütülmüştür.

a) b)

Şekil 2. (a) İnceleme alanı yer bulduru, (b) İnceleme alanı dolgu şev kayması.

2.2. Arazi Çalışmaları ve Laboratuvar Deneyleri

Şev duraylılık analizlerinin yapılması için ilk aşamada inceleme alanında mevcut dolgu ve temel zeminin özelliklerini ve derinliklerini tespit etmek amacıyla etüt çalışmalarına başlatılmıştır. Zemin etüt kapsamında analizler için düşünülen a-a kritik kesiti boyunca 3 adet sondaj kuyusu; Sk-1 =19.95 m, Sk- 2=9.00 m, Sk-3=21.00 m olarak toplam 49.95 m derinlikte sondaj çalışması yapılmıştır (Şekil 2a). Sk-3 sondaj kuyusu dolgunun en yüksek kotunda (+591 kotu) ve Sk-2 sondaj kuyusu dolgunun başlangıç kotunda yapılmıştır. Sk-3 ile Sk-1 sondaj kuyularının başlangıç kotları arasında yaklaşık 11 m kot farkı bulunmaktadır.

Sondajlar sırasında uygun zeminlerde her 1.50 metrede standart penetrasyon deneyleri (SPT) yapılmıştır. Bu deneylerden elde elilen N30 değerlerinin derinlik boyunca değişimi Şekil 2b’de verilmiştir. Yapılan sondaj çalışmalardan alınan numunelere göre:

SK-1 nolu sondajda,

0.00-16.50 m arası Dolgu, 16.50-19.95 m arası Ayrışmış Killi Kireçtaşı, SK-2 nolu sondajda,

0.00-4.50 m arası Dolgu, 4.50-9.00 m arası Ayrışmış Killi Kireçtaşı, SK-3 nolu sondajda,

0.00-18.15 m arası Dolgu,18.15-21.00 m arası Ayrışmış Killi Kireçtaşı

birimleri gözlenmiştir. Ayrıca etüt alanında yapılan sondajlarda yer altı suyuna rastlanılmamıştır.

(3)

197

Şekil 2. Sondaj noktalarının uydu görüntüsü ve SPT N30 değerleri.

Sondajlar sırasında zeminlerden alınan örselenmiş ve örselenmemiş örnekler üzerinde su içeriği (wn), doğal ve kuru birim hacim ağırlık (γn, γk) ve ayrıca zemin sınıflarını elde etmek üzere ASTM-D4318 standartlarına göre kıvam limiti deneyleri yapılmıştır. İnceleme alanında yer alan zeminlerin mukavemet özelliklerini tespit etmek amacıyla alınan örnekler üzerinde tek eksenli basınç dayanımı (qu), üç eksenli basınç dayanımı ve kesme kutusu deneyleri (ASTM-D3080) yapılmıştır. Kaya zemin örneklerde nokta yük deneyi (Is50) ASTM-D5731 standardına göre gerçekleştirilmiştir. Analizlerde kullanılan deney sonuçları Çizelge 1’de verilmiştir.

Saha dışından aktarılan ve dolgu tabakası için kullanılan zemin örneklerinden çuval örnekler (GN) alınarak birim hacim ağırlık deneyleri ve proktor deneyi ile permeabilite (k) deneyleri yapılmıştır.

Ayrıca depolanan atıklardan bir poşet örnek alınarak birim hacim ağırlıkları elde edilmiştir. Deneyler sonucunda inceleme alanında gözlenen; Dolgu tabakasının: CH türü yüksek plastisiteli kil, MH türü yüksek plasitisiteli siltli zemin ve GC türü killi çakıl zeminlerden oluştuğu belirlenmiştir.

Çizelge 1. Analizlerde kullanılan laboratuvar deney sonuçları.

Sondaj No

Örnek İndis özellikleri

Zemin sınıflaması Mukavemet deneyleri

Derinlik (m) γn (kN/m3 )

Atterberg limitleri

Is (50) (kN/m2)

qu (kN/m2)

Kesme kutusu deneyi

LL PL PI c 2 (kN/m) φ (°)

SK-1

4.50-6.00 17.70 75 31 44 CH 7.50-9.00 18.21 70 31 39 CH

9.00-10.50 17.98 62 32 30 MH 13 9

12.00-13.50 16.28 46 23 23 GC

18.00-19.50 17.08 48 24 24 CI 144.2

SK-2 4.50-6.00 929

SK-3 7.50-7.95 59 25 34 CH

8.00-10.50 18.85 45 21 24 GC 142.1

GN-1 - 14.89 57 26 31 CH

Temel zemin olarak ayrışmış kaya zeminlerin: Ayrışmış killi kireçtaşı biriminin CI türü orta plastisiteli kil zemin niteliğinde olduğu belirlenmiştir. Kayma mekanizmasını düşünerek analizlerde mukavemet parametreleri için kesme kutusu deney sonuçları tercih edilmiştir. Destek dolgusu için temin edilen

(4)

198

malzeme, kullanılmış mevcut malzeme ile aynı özellikte olduğu nedeni ile şev analizlerinde her iki malzeme için benzer dayanım parametreler tanımlanmıştır.

3. GEOMETRİ VE ŞEV STABİLİTE ANALİZLERİ

Şev stabilite analizlerinin gerçekleştirilebilmesi için şekil 2a’da gösterildiği gibi bir kritik kayma kesiti (a-a kesiti) seçilmiştir. Bu kritik kesit için bir temel geometri modeli oluşturulmuştur ve kütle duraylılık analizleri bu temel model üzerinde yapılmıştır. Şev modelinin oluşturulması için saha ölçümlerinin yanı sıra drone ile alınan topoğrafik ölçümler ve profiller de kullanılmıştır. Şev stabilite analizlerinde, SLIDE 6.0 (Rocscience, 2003) yazılımı kullanılmıştır.

İnceleme alanı jeolojik birimlerinin özellikleri ve beklenen yenilme türüne göre analizlerde elastik teoriye dayanan limit denge yöntemi yaklaşımı ile çözüm yapan Basitleştirilmiş Bishop (1955) yönemi tercih edilmiştir. Malzeme birimleri mohr-coulomb modeli şeklinde tanımlanmıştır. Bu çalışmada, ilk önce atık barajında şev kayma öncesi durum incelenmiştir. Analizler için oluşturulan temel geometri model Şekil 3’te görülmektedir. Diğer durumların geometrisi temel geometri modelinin değişimi ile oluşturulmuştur.

Şekil 3. Temel geometri modeli ve tanımlanan zemin tabakaları.

Daha sonra kayma sonrası duraylılık durumu incelenmiştir ve elde edilen sonuçlara göre duraysızlık problemini önlenmesi amacıyla önerilen farklı geometriler için statik ve depremli durumlarda limit denge ve sonlu elemanlar yöntemlerine dayanan analizler gerçekleştirilmiştir. Deformasyon analizler ve iksa projesinde kazıklara gelecek yükler için sonlu elemanlar yöntemine dayananPlaxis 2D (Plaxis bv, 2011) yazılımı kullanılmıştır.Ancak bu bildiri kapsamında sonlu elemanlar analizleri yer almamaktadır.

Böylece aşağıda sıralandığı gibi a-a kritik kesiti için 5 farklı durumlarda duraylılık analizleri yapılmıştır;

1. Kayma Öncesi Şev Stabilite Analizi, (Statik)

2. Kayma Sonrası Durumunda için Şev Stabilite Analizi, (Statik ve Depremli) 3. Kazıklı Destekli Durumunda için Şev Stabilite Analizi, (Statik ve Depremli)

4. Şev Düzenlenmesi ve Kazık Destekli Durumunda Şev Stabilite Analizi, (Statik ve Depremli) 5. (+944) Kotuna Kadar Atık Depolanması Durumunda Şev Stabilite Analizi:, (Statik ve Depremli) İnceleme alanı 2. derece deprem bölgesi içerisinde yer aldığı nedeni ile analizlerde kullanılacak pik zemin ivmesi (PGA) afet yönetmeliğinde 0.30g olarak belirlenmiştir. Bu neden ile sismik yük etkileri için analizlerde kullanılacak etkin yatay yer ivmesi 0.15g olarak düşünülmüştür.

(5)

199 3.1Şev Kayması öncesi Durumunda Şev Stabilite Analizi

Araştırma amaçlı yapılan analizlerinde ilk önce kayma öncesi durumu için atık barajının statik koşullar altındaki duraylılık durumu değerlendirilmiştir. Şev kayma öncesi a-a kesiti boyunca yapılan analizlerde, limit denge durumunu ifade eden güvenlik katsayısı G.K=0.794 < 1.00 olarak elde edilmiştir. Buradan elde edilen yenilme düzlemi (Şekil 4a) ile sahadaki oluşan kayma şekli arasında benzerlik gözlenmiştir (Şekil 4b). Ayrıca elde edilen sonuçlara göre oluşturulan modelde tanımlanan geometri ve zemin özellikleri ile arazı koşulları arasındaki oldukça benzerlik oluşumu sonucuna varılmıştır. Böylece, bir sonraki aşamalarda yapılan analizlerden elde edilen sonuçların da gerçek koşullardaki şev durumunu doğru bir şekilde temsil edebilecekleri kanıtlanmıştır.

Şekil 4. (a) Şev kayması öncesi durumunda a-a kesitinde yapılan şev stabilite Analizi (b) İnceleme alanında oluşan şev kayması.

3.2Kayma Sonrası Durumunda Şev Stabilite Analizi

Şev kayması sonrası, inceleme alanında dolgu şevinin diğer bölgelerinde olası kayma tehlikesini önlemek amacıyla acil bir tedbir olarak hızlı bir şekilde destek dolgusu yapılmıştır. Bu durumda statik koşullarda yapılan şev analizlerine göre a-a kesiti boyunca güvenlik katsayısı G.K=1.066 olarak elde edilmiş olup, limit denge değerinin (GK=1) çok az üzerine ulaşılmıştır (Şekil 5). Statik koşullarda yapılan analizler sonucunda destek dolgu sonrası mevcut şev için duraylılık güvenliği kritik bir durumda olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca depremli koşullarda şev güvenlik katsayısının G.K<1 şeklinde olduğu şev kayma tehlikesinin var olduğu belirlenmiştir. Bu neden ile özellikle deprem etkisi altında şev duraylılığının güvenliğini artırabilmek için kazıklı iksa sisteminin uygulanması, atık alanının belirli bir seviyeye kadar boşaltılması veya şev eğiminin kademeli olarak düzenlenmesi acil çözümler olarak önerilmiştir. Burada +951 kotuna kadar atık ile dolu olan ikinci depo alanının da şev stabilitesi gözlemlenmiştir.

(6)

200

Şekil 5. Kayma sonrası statik durum şev stabilite analizi.

3.3.Kazık Destekli Durumunda Şev Stabilite Analizi

Önerilen çözümler doğrultusunda, oluşturulan dolgu destekli şevin güvenliğini arttırabilmek amacıyla destek dolgu üst kotundan (+941 kotu) D=1.00 m çapında, L=28.00 m boyunda, c/c 1.20 cm aralıklarda ve başlık kirişi ile birbirlerine bağlanacak şekilde fore kazıkların yapılması önerilmiştir. Kazık boyları, kazıkların en az bir metre sağlam tabakaya soketlenmesi şeklinde tasarlanmıştır.Bu durumda, a-a kesiti boyunca yapılan analizlerde statik ve depremli koşulları için güvenlik katsayısı (G.K) sırasıyla 1.776 (Şekil 6) ve 1.115 olarak elde edilmiştir. Bu durum için şev güvenliğini daha da arttırabilmek için yapılan destek dolgusu şev eğiminin 1/1.5 şeklinde düzenlenmesi ve alt kısmında proktor deneylerinden elde edilen sonuçlara göre en az %90 sıkılığında pasif bir topuk dolgusunun oluşturulması önerilmiştir.

Şekil 6. Kayma sonrası ve kazık destekli, statik durum şev stabilite analizi.

3.4. Şev Düzenlenmesi ve Kazık Destekli Durumunda Şev Stabilite Analizi

Kazık uygulaması ile birlikte destek dolgusunun da düzenlemesi durumunda a-a kesiti boyunca yapılan analizlerde statik ve depremli durumlar için güvenlik katsayısı sırasıyla 1.838 (Şekil 7) ve 1.336 olarak elde edilmiştir. Modelde proktor sıkılığında oluşturulan topuk dolgusu pembe renkli malzeme ile tanımlanmıştır. Burada özellikle depremli koşullar altında elde edilen güvenlik katsayısı destek dolgusunun düzenlenmesi stabilite açısından ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.

(7)

201

Şekil 7. Şev düzenleme ve kazık destekli, +938 kotunda statik durum şev stabilite analizi.

Şev düzenlenmesi ve kazıklı durumunda +941 kotuna kadar çöp ve atık malzemelerin doldurulması halinde de ayrıca şev duraylılık analizleri yapılmıştır (Şekil 8). Bu durumda yapılan analizlerde statik ve depremli koşulları için güvenlik katsayısı sırasıyla 1.794 ve 1.237 olarak hesaplanmıştır. Bu geometri için kazıklara aktarılan kuvvetler ve oluşan yer değiştirmeler sonlu elemanlar yöntemi ile daha detaylı bir şekilde incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre önerilen bu geometrinin uygulanması halinde, şev duraylılığının güvenli bir şekilde olduğunun yanı sıra atık depo alanının tekrar +941 kotuna kadar kullanılabilmesi avantajı da sağlanmaktadır.

Şekil 8. Şev düzenleme ve kazık destekli, +941 kotunda statik durum şev stabilite analizi.

3.5. +944 Kotuna Kadar Atık Depolanması Durumunda Şev Stabilite Analizi

Proje alanında kazık yapılmaması durumunda ve sadece şev düzenlenmesi durumunda atık alanının ne kadar verimli kullanılabilmesi için çeşitli analizler yapılmıştır ve en güvenli ve elverişli durum sunulmuştur (Şekil 9). Bu durumda +944 kotuna kadar katı atıkların depolanabilmesi düşünülmüştür (Taranmış bölge). Yapılan analizlerde statik ve depremli koşullar altında güvenlik katsayısı farklı kayma yüzeyleri için sırasıyla (1.39-1.80 arası) ve (0.95-1.14 arası) şeklinde elde edilmektedir. Burada, depolama sırasında +941 kotuna kadar yapılan destek dolgusuna herhangi bir yanal yük aktarılmamaktadır. Ayrıca şev stabilitesinin korunması için sıvı atıkların kesinlikle depolanmaması uygulama notlarına eklenmiştir.

(8)

202

Şekil 9. Şev düzenlemesi durumunda +944 kotuna kadar atık depolanması, statik şev stabilite analizi.

4. SONUÇLAR

Bu çalışma kapsamında Uşak İli, Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan deri atık depolama alanında meydana gelen şev kayması değerlendirilmiştir ve alanda zemin etüt çalışmaları gerçekleştirilerek kayma öncesi ve sonrası duraylılık durumu incelenmiştir. Ayrıca duraysızlık problemini ortadan kaldırmak amacıyla ve depo alanının tekrardan elverişli bir şekilde kullanılabileceği durumları göz önüne alarak önerilen farklı durumlar için şev analizleri ve değerlendirme adımları sunulmuştur. Genel bir sonuç olarak bu çalışmada gerçek bir proje kapsamında, dolgu şev ve özellikle atık barajlarında şev stabilite analizleri sonucuna, malzeme özelliklerinin, kesit geometrisinin ve yükleme koşullarının ne kadar etkin olduğu gösterilmiştir. Ayrıca herhangi bir amaç için oluşturulan baraj tarzı dolgu şevlerde kalıcı veya geçici olarak kullanım süresi boyunca yük ve kritik kesit geometrisi duruma göre zaman zaman güncel bir şev modellerinin oluşturulması ve stabilite analizlerinin değerlendirilmesi ile kayma tahkiklerinin yapılması önerilmiştir.

5. KATKI BELİRTME

Yazarlar, bu çalışmayı bir bildiri halinde bilimsel olarak katkıda bulunmasına izin veren Uşak İli, Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’ne ve ayrıca arazi ve zemin etüt çalışmalarından dolayı Ege Temel Sondajcılık San. ve Tic. Ltd. Şti ekibine teşekkür eder.

6. KAYNAKLAR

ASTM D2487-17, 2017. Standard Practice for Classification of Soils for Engineering Purposes (Unified Soil Classification System).

ASTM D3080/D3080M-11, 2011. Standard test method for direct shear test of soils under consolidated drained conditions.

ASTM D4318-17, 2017. Standard Test Methods for Liquid Limit, Plastic Limit, and Plasticity Index of Soils.

Duncan, J.M., Wright, S.G., 2005. Soil Strength and Slope Stability, John Wiley and Sons, Hobaken, N.J.

Ege Temel Sondajcılık San. ve Tic. Ltd. Şti., 2018. Uşak Deri (Karma) Organize Sanayi Bölgesi Atık Depolama Alanı Zemin Etüdü Raporu.

PLAXIS BV. 2006. 2D finite element program for geotechnical analysis. Rocscience Inc. 2006. Phase2 v6.0 – Two-dimensional finite element slope stability analysis.

Rocscience, 2006. Phase2 v6.0, 2D Finite Element Program for Calculating Stresses and Estimating Support Around the Underground Excavations, Geomechanics Software and Research, Rocscience Inc., Toronto, Ontario, Canada.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Janbu (1973) tarafından önerilen bu yöntem, dairesel olmayan kayma yüzeyleri (dairesel başlayıp düzlemsel vb. şekilde devam) için kullanılır. • Yöntemin

 İnşaata başlamadan önce, ön ve uygulama projeleri üzerinden çıkarılan keşfe Birinci (ön) keşif, tamamlanmış bir yapının ne kadar para ile yapılmış olduğunu

Polyester lifleri düşük maliyetleri, elverişli kimyasal özellikleri, uygun uzama özellikleri ve yüksek boya haslıkları nedeniyle dikiş ipliği üretiminde en çok tercih

Tane şekli analizleri, biri 68/12 nolu kayma zo- nunun (Seymen, 1970) az deforme olmuş kenar kesi- mine ve diğeri aynı zonun şiddetli deforme olmuş or- ta kesimine ilişkin (68/12-i)

Bu çalışmada laboratuvar koşullarında belirli kompozisyonlarda sentetik olarak üretilmiş ve doğal atık depolama sahasından alınmış taze ve yıllanmış kentsel katı atık

İstanbul Üsküdar’da Marmaray arkeolojik kazılarında, daha önce bilinmeyen Roma ya da Erken Bizans dönemi liman ına ait olabileceği tahmin edilen buluntular ortaya

 Two-step flow (iki aşamalı akış): ilk aşamada medyaya doğrudan açık oldukları için göreli olarak iyi haberdar olan kişiler; ikinci. aşamada medyayı daha az izleyen

 KAVRULMA SÜRESİNE BAĞIMLI OLARAK AMİNO ASİT VE REDÜKTE ŞEKER AZALIR.  UÇUCU AROMA MADDELERİNİN